17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Deniz Feneri soruşturmasında ‘köstebek’ olduğu iddia edilen AKP’li başkan ifade verdi 5 verilmesini istedi. Peki bunun karşılığı ne olacaktı? Gazze üzerindeki abluka yumuşatılacaktı. Bunların tümü bana masal gibi geliyor, inandırıcı değil! Korkmaz sorgulandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmada Kanal 7 ve bazı şirketlerin aranacağı bilgisini şüphelilere bildirdiği iddia edilen ve “köstebekler” arasında sayılan AKP’li Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, dün “şüpheli” sıfatıyla soruşturmanın yeni savcılarına yaklaşık 3 saat ifade verdi. Korkmaz, ifadesiyle ilgili bilgi veremeyeceğini belirtirken “suçlamaları reddedip reddetmediğine” ilişkin sorular üzerine, basına tekzip gönderdiğini ancak yayımlanmadığını söylemekle yetindi. Ankara Adalet Sarayı’na gelen Korkmaz, soruşturmanın koordinasyonundan sorumlu Başsavcı Vekili Harun Kodalak ve soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları Veli Dalgalı ile Hakan Pektaş tarafından sorgulandı. “Şüpheli” sıfatıyla yaklaşık 1 saat 45 dakika sorgulanan Korkmaz’ın ifadesine daha sonra öğle arası verildi. Korkmaz, adliyeden ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, “Sayın savcımız basında çıkan haberlerle ilgili bilgime başvurdu” dedi. “Suçlamaları reddedip reddetmediğine” ilişkin soru üzerine Korkmaz, kendisiyle ilgili çıkan haberler üzerine basınyayın kuruluşlarına tekzip gönderdiğini ancak yayımlanmadığını bildirdi. Bu konuda dava açacağını söyleyen Korkmaz, “O konuyu gerçekten mahkemede, hukuk çerçevesinde sürdüreceğim” dedi. Korkmaz, öğleden sonra tekrar adliyeye geldi ve 1 saat daha ifade verdi. Korkmaz, adliyeden ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine, öğle yemeği için ifade verme işlemine ara verildiğini belirtti. “Ufak bir detay vardı. Fotokopiler falan... Aynı konularla ilgili devam eden şeyler vardı. Onları söyledim” diyen Korkmaz, “İfadeniz köstebek iddialarına yönelik miydi” sorusu üzerine, “Medyada yer alan şeyler çerçevesinde sorular soruldu” dedi. Bu arada ifadenin bu kadar uzun sürmesi, Korkmaz’a şüphelilere bilgi sızdırmak dışında başka konulara yönelik sorular sorulmuş olabileceği yorumlarına neden oldu. AKP’li Korkmaz, 16 Ekim 2009’da Kanal 7’nin aranacağı bilgisini iki gün öncesinden kanalın Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’e haber vermekle suçlanıyor. Çelik ile yaptığı görüşme dinlemeye takılan Korkmaz, görüşmede Çelik’ten ev telefonu numarasını istiyor. Yaklaşık 4 dakika süren görüşmeden saniyeler sonra Çelik, diğer şüphelilerden Kanal 7 Yönetim Kurulu İsmail Karahan’ı arayarak yüz yüze görüşmek istediğini belirtiyor. Mısır srail’e Tam Teslim... Mısır’ın askeri yönetimi Gazze’den Mısır’a çıkan tünelleri niçin kapatıyor, hiç düşündünüz mü? ABD emperyalizmine ve İsrail’e yaranmak için... Aynı eylemi Hüsnü Mübarek yapmıştı sınır kapısını kapatarak... Şimdilerde tünellerin önünde yoğun bir çalışma var. Yıkım işlemleri askeri konvoylar, buldozerler eşliğinde yürütülüyor... Bu haberleri ne BBC, ne CNN, ne ElCezire televizyonları veriyor, ne de gazeteler yazıyor. Bugüne değin üç tünelin yıkıldığını Filistin gazeteleri yazdı... Avrupa basınının sesi soluğu çıkmıyor. Suudi Arabistan üç maymunu oynuyor! Dört gün önce bir televizyon programında Türkiye’nin “Ortadoğu ve Kuzey Afrika”ya bakışı, oralarda olup bitenler tartışılırken abluka altındaki Gazze, Suriye’deki olaylar, Libya’da aşiretler savaşı gündeme geldi. Bir tartışmacı “Osmanlı ruhundan” söz etti, Türkiye’nin tavrını öve öve bitiremedi ve sonunda da şöyle dedi: “Mısır’a demokrasi geliyormuş, yakında Suriye ve Libya’da demokrasi yaşam biçimi olacakmış. Bu ülkeler Türkiye’yi model alacakmış.” O topraklar şimdi Osmanlı’nın değil ki? Bize ne oluyor? Geçelim... Gazze şeridinde yönetimi elinde bulunduran HAMAS’la Mısır askeri yönetimi arasında bir sorunun olduğu kesin. HAMAS Hükümeti İçişleri Bakanı Fethi Hamat, bir süre önce Kahire’ye gidip yetkililerle konuştu. Görüşmenin içeriği Mısır gazetelerine de yansıdı... İddiaya göre Mısır bu görüşmede El Ariş kentindeki polis karakoluna yapılan saldırılara karışan kişilerin, Sina’daki terörist grupları oluşturan kimi Filistinlilerin geri Savcı kapıda karşılanmış Öte yandan Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, aramanın yapılacağı 16 Ekim’de Kanal 7’ye giden polis ve savcıyı kapıda televizyon yönetiminin üst düzey yetkilileriyle avukatlar karşıladı. Savcılar da böyle bir karşılanmadan şüphelenerek arama kararının sızdırılmış olabilme ihtimalini araştırmaya başladı. Bu araştırma da savcıları Çelik ile Korkmaz arasında yapılan görüşmeye götürdü ve olay bu biçimde araştırıldı. Mısır’ın Gazze tünellerini kapatmasının nedeni neymiş biliyor musunuz? “Filistinlilerin Sina’ya sızarak, yarımadayı bir İslam emirliğine dönüştürme amacıyla cihat gruplarına yardım etmesi.” Olay anlaşıldı! Cihat bahane! ABD söylemi böyleydi: “Terorizme karşı ulusal güvenliğimizi korumak zorundayız!” Mısır’ın sözde demokrasi getirecek askeri yönetimi de ABD gibi düşünüyor: “Ulusal güvenliğimizi elbet koruyacağız!” İsrail’in aşırı sağcı, faşist Dışişleri Bakanı Lieberman, aynı gün şu açıklamayı yaptı: “PKK üst düzey yetkilileriyle ve Ermeni diyasporasıyla görüşebiliriz...” Buyrun buradan yakın! Bir Arap, Türk, Kürt düşmanı olan aşırı sağcı bakanın söylemine bakın siz... PKK’ye parasal destek, silah ve eğitim.... Ermeni diyasporasıyla işbirliği... Bir yandan da Mısır askeri yönetimiyle içli dışlı sıkı ilişkiler, terorizme karşı! İsrail’deki Arap azınlıklar ve yabancı işçiler, yerli emekçiler zarzor geçiniyor. İsrail ekonomisi üçbeş varsıl işadamının elinde zaten. İç politikadaki gücünü yitiren iktidarın bir kolu olan sağcılar, ırkçılar Türkiye’ye rest(!) çekerek kamuoyunun hükümete olan tepkisini başka yöne çekmek istiyor. Mısır’a gelince... Emperyalizmin ağa babalarına, İsrail’e tam teslim! Ortadoğu’da, yoksul Afrika’da ne var? Petrol, altın ve elmas! Diktatörlük, krallık, baskı, yoksulluk! Demokrasicilik oyunu oynamak hem bizim, hem de varsıl güneyin, emperyalizmin başlıca oyuncağı... Yerseniz! EN ÖNEML SEÇ M PROJES YD ‘ELLER NDE OLSA ALMAN SAVCILARI DA GÖREVDEN ALIRLAR’ CHP stanbul il örgütü Deniz Feneri soruşturmasının karartılmasına yönelik çabaları Beyoğlu stiklal Caddesi’nde yürüyüşle protesto etti. Yürüyüşe stanbul milletvekilleri Süleyman Çelebi, Mahmut Tanal, Mevlüt Aslanoğlu ve stanbul l Başkanı Bahri Şahin’in de aralarında bulunduğu yaklaşık bin partili katıldı. CHP stanbul l Başkanı Bahri Şahin, Alman savcılarına ifade veren zanlıların, “Bu paralar Sayın Erdoğan’a elden teslim edildi” dediğini anımsatarak, “Bunlar ellerinden gelse Alman savcılara da müdahale edecek, onları da görevden almaya kalkacak” dedi. (ŞULE KÖKTÜRK) CHP’den aile sigortası için yasa teklifi İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), “Aile Sigortası Kurumu Genel Müdürlüğü” kurulması için yasa teklifi hazırladı. CHP’nin hazırladığı yasa teklifine göre, yasalaşması halinde “Aile Sigortası”ndan hiçbir geliri olmayan veya belirlenen asgari gelirin altında geliri olan muhtaç aileler ile ihtiyacı olan çocuklar, yaşlılar, özürlüler, işsizler ve sağlık sigortası olmayanlar yararlanabilecek. 12 Haziran Genel Seçimleri öncesi CHP’nin en önemli projesi olarak gösterilen “Aile Sigortası” projesi yasa teklifi haline getirildi. CHP tarafından hazırlanan yasa teklifinde Aile Sigortası Kurumu’nun amaç, kapsam, tanımlar ve görevleri ayrıntılı biçimde ele alınıyor. Teklifin amaç bölümünde, “Sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir almayan muhtaç durumda olan bütün ailelere yaşamlarını asgari düzeyde sürdürebilmelerine yetecek kadar aile sigortası ödemek, aile sigortası aylığı ödemesinden yararlanan kişilerin en kısa sürede kendi imkânları ile geçinebilecekleri ve muhtaçlıktan kurtularak yardım almadan yaşayabilecekleri bir duruma gelmelerini sağlamak, ihtiyacı olan çocuklara, yaşlılara, özürlülere, işsizlere ve sağlık sigortası olmayanlara sosyal yardım yapmak amacıyla Aile Sigortası Kurumu Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Müdürlüğün kısa adı da AYKUR’dur” deniliyor. Teklifte “Hiçbir geliri olmayan veya belirlenen asgari gelirin altında geliri olan muhtaç aileler ile ihtiyacı olan çocuklar, yaşlılar, özürlüler, işsizler ve sağlık sigortası olmayanlar da kanun kapsamındadır” görüşüne yer veriliyor. Yasa teklifinde kurumun görevleri özetle şöyle sıralanıyor: “Ödemelerini ve sosyal yardım harcamalarının devletin mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde genel bütçeden ayrılan kaynaklarla ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nun gelirleriyle sağlamak. Mükerrer ödeme ve yardımların yapılmasını önleyerek kamu kaynağının etkin kullanılmasını sağlamak. Aile sigortası aylığı ödemesinden yararlanan kişilerin en kısa sürede kendi imkânlarıyla geçinebilecekleri önlemleri almak. Yoksulluk envanteri yapmak ve bu verileri güncelleştirmek. Yoksullara ve işsizlere meslek edindirmek için gerekli çalışmaları yapmak. Sosyal ve Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nun gelirlerini zamanında toplamak.” “Aile Sigortası Kurumu Genel Müdürlüğü”nün yapacağı yardımlar ve ödemeler ise şöyle sıralanıyor: “Aile sigortası aylığı, çocuk yardımı, yaşlılık yardımı, özürlü yardımı, iş edindirme yardımı, sağlık yardımı, eğitim yardımı, barınma yardımı ve özel amaçlı yardım.” AKP’li başkanın portresi Deniz Feneri soruşturmasında dün ifade veren Veli Korkmaz’ın geçmişi karşımıza ilginç bir belediye başkanı portresi çıkartıyor leşme 2006 yılından hazırlanmış, “ancak bu sözleşme sanki çok daha evKanal 7 yöneticilerini arayarak Develden yapılmış gibi, geriye doğru 2001 tarihi” atılmıştı. Alman maniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kamlarının yaptığı kriminal incelemekapsamında savcılığın şirketlerde yade, Aytaç dosyasında yer alan ve 2003 pacağı arama kararını önceden bildiryılında yapıldığı belirtilen yardımlardiği öne sürülen AKP’li Belediye Başla ilgili Türk makamlarının da onaykanı Veli Korkmaz’ın geçmişi karşıladığı belirtilen alındı belgelerinin mıza ilginç bir belediye başkanı port2004 yılında hazırlandığı tespit edilresi çıkartıyor. Köstebek iddiasını yamişti. Alman makamların tespit ettiği lanlayan Korkmaz’ın resmi belgelere bu bilgiler Korkmaz’ın belediye başyansıyan portresi özetle şöyle: kanlığında yer verdiği özgeçmişinde1998: Aralık ayında İstanbul Tiki Aytaç’lı yılları kapsıyor. caret Sicili Memurluğu’na yapılan 2004: Korkmaz’ın adı başvuruya göre Nehir Med2004’te Almanya’daki Yimya Yayıncılık Filmcilik Tapaş soruşturmasında da geçinıtım Sanayi ve Ticaret yor. Korkmaz, Yimpaş YöAŞ’nin kurucuları şöyle sınetim Kurulu Başkanı Uyar’la ralanıyor: Beşir Atalay, Kabirlikte bu ülkede dolandırınal 7 Yönetim Kurulu Başcılık suçlamasıyla aranıyordu. kanı Zekeriya Karaman, Almanya’daki Deniz Feneri eski RTÜK Başkanı Zahid e.V. davası kapsamında halen Akman, Korkmaz ve Yimhapiste yatan Euro 7’nin Gepaş Yönetim Kurulu Başkanel Müdürü Mehmet Gürhan nı Dursun Uyar’ın sahibi olda Almanya’daki Yimpaş şirduğu Atlas&Nehir İletişim ketinde müdürlük yapan bir AŞ Korkmaz ile Başbakan isimdi. Yardımcısı Atalay’ın eski ortakları Karaman ile Ak20042011: Korkmaz Başbakan Yardımcısı ve eski çişleri Bakanı Beşir man 2011 yılında Deniz Feyaklaşık 7 yıldır AKP’li KıAtalay ile AKP’li Kırıkkale Belediye Başkanı Veli neri e.V bağlantılı soruşturrıkkale belediye başkanı olaKorkmaz’ın ticari ilişkisi 1998 yılına dayanıyor. ma kapsamında tutuklandı. rak görev yapıyor. AYKUT KÜÇÜKKAYA AYKUR oluşturuluyor 1999: 5 Mart tarihli SPK Denetleme Raporu’nda Yimpaş Holding AŞ’nin yönetim kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulur. Bu üyeler arasında Dursun Uyar’la birlikte Korkmaz’ın da ismi yer almaktadır. 20002003: Korkmaz bu yıllar arasında Yimpaş Holding’in en önemli şirketi Aytaç’ın grup başkanlığını yaptı. Deniz Feneri e.V. soruşturmasında Alman makamlarının Türk savcılarla da paylaştığı belgelere göre, Aytaç firmasından alınacak gıda maddelerinin satın alımını ilgilendiren bir söz R T Ü K B Ö L G E T E M S L C L Ğ Diyarbakır’dan Ankara’ya ‘bölücülük’ şikâyeti raporu FIRAT KOZOK ANKARA Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sayıları her geçen gün artan bölücü ve şeriatçı radyolara RTÜK Diyarbakır Bölge Temsilciliği, hazırladığı raporla “isyan etti”. Raporda, yayınları denetleyecek personel ve ekipman yetersizliğine vurgu yapılırken, yayın ihlali olduğu vurgulanan raporlar konusunda da herhangi bir işlem yapıl madığının altı çizildi. Diyarbakır, Bingöl, Adıyaman, Şanlıurfa, Elazığ, Erzincan, Malatya, Mardin, Batman, Şırnak ve Tunceli olmak üzere 11 ilde yayın yapan 20 yerel televizyon, 2 bölgesel radyo, 78 yerel radyo ve 8 adet uydu yayınından sorumlu olan RTÜK Diyarbakır Bölge Temsilciliği, bölgede giderek artan dinci ve bölücü yayınlar karşısında “elinin kolunun bağlandığını” hazırladığı raporla Ankara’ya iletti. Yoksulluk envanteri CEVAP VE DÜZELTME METNİ 25.05.2011 tarihinde Cumhuriyet gazetesinin 1. sayfasında “Oy isteyen vali, zor anlar yaşadı” başlıklı yazı yayımlanmıştır. Habere konu olan olayın aslı şudur: “25.05.2011 günü alışveriş yapmak üzere çıktığım çarşı merkezinde Nurullah Eren Caddesi üzerinde yürürken yanıma gelerek kentin güncel sorunları hakkında sorular soran vatandaşlarımıza gerekli açıklamalarda bulunduğum sırada, ilimizde BDP’nin desteklediği Bağımsız Milletvekili adayının cadde üzerinde bulunan seçim irtibat bürosu önünden bir grup hakaret ederek etrafta toplandığı ve bu grubun içersinden bazı şahısların “AK Partiye oy toplama” şeklinde, slogan atarak kalabalığı tahrik etmeye çalıştığı görülmüştür. Bu durumu haber alan il emniyet müdürü, olay yerine yeteri kadar personelini sevk ederek gerekli güvenlik tedbirlerini aldırmış ve kendisi de bilahare bulunduğum yere intikal etmiştir. Bahse konu olay sırasında herhangi bir güvenlik zafiyeti söz konusu olmamış, bilakis tahriklere karşı sağduyulu bir davranış sergilenmiştir. Toplanan kalabalık ise emniyet personelinin ikazları neticesinde olaysız bir şekilde dağıtılmıştır. Bazı kişilerce bilinçli olarak tertiplenen bu olayla, vali ve emniyet müdürü siyasi tartışmaların içine çekilmek istenmiştir. Oysa hiçbir vali ve emniyet müdürünün böyle bir olaya tevessül etmeyeceği açıktır. Olayın muhatabı ben olmama rağmen, bazı basın yayın organlarında bilgime başvurulmadan yapılan haberlerden dolayı, haberi yapanları ve yayımlayanları şiddetle kınıyorum. Basında çıkan haberler tek taraflı olup, gerçeği yansıtmamaktadır. Bitlis Emniyet Müdürü H. İbrahim DOĞAN’ın ise ileri sürülen iddialarla hiçbir ilgisi yoktur. Ayrıca olayın duyurulmaması için basın mensuplarına baskı yaptığım da doğru değildir. Haber, kentteki yerel gazeteler ve internet sitelerinde yayımlanmıştır. Buna rağmen gerçek durum tarafıma sorulmadan iddiaların doğruluğu ve dayanakları araştırılmadan olumsuz bir kamuoyu oluşturulmaya yönelik olarak bu haberin kullanılması doğru değildir. Ne basın özgürlüğü ne de vatandaşın haber alma hakkı bu durumla bağdaşmamaktadır. Aynı zamanda cevap ve düzeltme hakkını doğurmaktadır. CHP’li belediyelere çeşitli iddialarla yapılan baskınlar sürüyor Avcılar’da 30 gözaltı İstanbul Haber Servisi İstanbul’un CHP’li Avcılar Belediyesi’nde “rüşvet alındığı” iddiasına yönelik düzenlenen operasyonda, aralarında Başkan Yardımcısı ve Zabıta Müdürü’nün de bulunduğu 30 kişi gözaltına alındı. İstanbul’da daha öncede CHP’li belediye başkanlarının yönettiği, Silivri, Sarıyer ve Maltepe belediyelerine Mali Şube polisleri baskın düzenlemişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Avcılar Belediyesi’ne yönelik dün sabah saat 07.00’de operasyon başlattı. “Rüşvet” ve “yolsuzluk” ihbarı üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 6 aydır fiziki ve teknik takip sürdüren mali polisin düzenlediği operasyonda, belediye binası ile zabıta müdürlüğünün de aralarında bulunduğu 20 ayrı adreste eşzamanlı arama başlatıldı. Aramalar 3 saat sürdü. Belediye binasına gelen Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, “Bilgim yok. Bu kadar gizli bir operasyonsa basının nasıl haberi oluyor” değerlendirmesini yaptı. Aramaların ardından aralarında Başkan Yardımcısı A.A ve Zabıta Müdürü E.Y’nin de bulunduğu 30 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüp Değirmenci’den tepki heliler belediye binasından çıkarılarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Şüphelilerden E.Y. emniyete götürülürken gazetecilerin “Neden gözaltına alındınız?” sorusuna “Bilmiyorum” diyerek karşılık verdi. Belediye görevlilerinin, arama yapıldığı sırada basın mensuplarının görüntü almaması için belediyeye ait otobüsleri bina önüne çekerek engellemeler yaptı. Avcılar Belediyesi’ne 6 Nisan’da da İstanbul polisi tarafından bir operasyon düzenlenmiş, 20 kişi gözaltına alınmıştı. Zanlılar, Avcılar Belediyesi’nde ihalelere fesat karıştırılmakla suçlanmış, tutuklama olmamıştı. Düzeltme Talebinde Bulunan Nurettin YILMAZ Bitlis Valisi C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle