20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 14 EYLÜL 2011 ÇARŞAMBA 4 HABERLER ANF, Hakan Fidan, Afet Güneş ve PKK yöneticileri arasında geçtiği ileri sürülen konuşmaların kaydını yayımladı MİTPKK görüşmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dicle Haber Ajansı dün MİT ile PKK arasında geçtiği ileri sürülen bir konuşma kaydını yayımladı. “Görüşmelerin İçyüzü Erdoğan’ı Yakacak” başlığı ile yayımlanan konuşma kaydında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısıyken dönemin MİT Müsteşar Yardımcılarından Afet Güneş ile birlikte PKK’li Mustafa Karasu ve Sabri Ok ile yaptığı ileri sürülen toplantının ayrıntıları yer aldı. İnternete de düşen ses kaydı, PKK ile hükümet arasındaki görüşmeleri gösteriyor. Görüşmeler MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde, yine MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu ve PKK’li Sabri Ok, KONGRAGEL Başkan Yardımcısı Zübeyir Aydar ve koordinatör ülke temsilcisi arasında geçiyor. Koordinatör ülke temsilcisinin İngilizce konuştuğu görülürken kimliği bilinmiyor. Görüşmelerin hangi tarihte ve nerede yapıldığı da belirtilmemiş ancak, Fidan’ın 2010 yılı Mayıs ayında MİT Müsteşarlığı’na atanmasından önceki dönemde olduğu anlaşılıyor. Ses kaydının, video paylaşım sitelerine düşmesi sonrasında habere kaynaklık eden Dicle Haber Ajansı DEM RTAŞ: DEVLET KCK LE GÖRÜŞTÜ AYŞE SAYIN NCE: TAL MATI ERDOĞAN MI VERD ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem nce internete düşen ses kayıtlarını bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. nce dün TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde “ nternette dolaşan ses kayıtları ve konuşma tutanakları doğru mudur” diye soran nce, şu sorulara da yanıt istedi: “Sizin bu yönde bir görüşme için temsilci görevlendirdiğiniz doğru mudur? Hakan Fidan’ın M T’in resmi internet sitesinde yer alan özgeçmişinde Başbakanlık Özel Temsilciliği ifadesi hangi görevler için geçerlidir? Fidan’ın mralı’da terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan ile görüşme yaptığı doğru mudur? M T Müsteşarı’nın sizin özel temsilciniz sıfatıyla yaptığı iddia olunan bu görüşmelerde ‘Milli Eğitim’i kaldırıyoruz, valiliklere ve belediyelere veriyoruz’ dediği doğru mudur? Bu ses kaydı doğru ise M T Müsteşarı ile birlikte istifa etmeyi düşünüyor musunuz?” On Yıl Sonra ‘11 Eylül’ – II “11 Eylül’de tarih makas mı değiştirdi, yoksa yalnızca hızlandı mı?” Diğer bir deyişle 11 Eylül tarihin akışı içinde, egemen eğilimleri kırarak yeni bir yön kuran bir “olay” (event) mıydı, yoksa bu akışın içinde olağanüstü şiddetli ve trajik özelliklerine karşın yalnızca bir “vakıa” (incident) mıydı? ABD’de Bush döneminde, savunma çevrelerinde bir süre için egemen olan “Neocon” gruba, onların Türkiye’deki sözcülerine göre, dünya artık “tek kutupluydu”, ABD tek süper güçtü, imparatorluktu. Dünyada ve Ortadoğu’da yeni bir düzen kurulduğuna göre Türkiye de bu düzenin kurucularının yanında ve içinde kendine bir yer bulmalıydı, yoksa tarihin dışına düşer, parçalanır giderdi... Bu söylemin etkisiyle Erdoğan kendini “eş başkan” ilan etti. Davutoğlu’na göre bölgede güç yansıtabilmek için bir küresel büyük güce dayanmak gerekiyordu. Bu “dayanağa” bir de Türkiye’nin tarihten gelen stratejik derinlik eklendiğinde Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihsel etki alanını yeniden canlandırmak bile söz konusu olabilirdi. Kısacası, bu “Neocon” tiplere ve Türkiye’deki gölgelerine bakılırsa “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”tı; bir “III. Dünya Savaşı”nın başlamakta olduğunu ileri sürenler bile vardı. Bu saçmalıkların tozu dumanı dağıldığında karşımızdaki görüntü 10 Eylül 2001 günündekinden nitelik olarak farklı değildi. İki ülke işgal edildikten, yaklaşık bir milyon insan yaşamını yitirdikten, işkence, yargısız infaz resmileştikten sonra ABD hegemonyası gerilemeye devam ediyor. Ekonomik kriz aşılamıyor, Ortadoğu’da Filistin sorunu tüm karmaşıklığıyla ortada duruyordu. Mali kriz içinde yoğunlaşan spekülatif hareketler gıda fiyatlarını yukarı itince patlak vermeye başlayan toplumsal olayların, yerleşik enerji rejimini sarsmaya başlaması bu karmaşıklığı daha da arttırdı. Yeni güçler yükselmeye, kısacası Batı merkezli dünya sistemi dağılmaya devam ediyordu. Bir farkla ki artık her şey eskisine göre çok daha hızlı ilerliyordu. Ve Batı bu sorunlarla baş etme konusunda, en azından ekonomik, mali açılardan eskisinden daha avantajlı bir konumda değil. Türkiye’ye gelince, uzun uzun yazmaya gerek yok. Bölgede güç yansıtmaya bakarsak karşımıza şöyle bir şey çıkıyor: Suudi gazetesi Al Hayat’a göre Büyük Osmanlı projesi, NATO taşeronluğuna dönüşmüş (13/08/11). Lübnan gazetesi Annahar’a göre, Türkiye’nin dış politikası, göstermeye çalıştığından çok daha zayıf (07/09/11). Musa Kart’ın cumartesi günü yayımlanan karikatürü de, bu madalyonun öbür yüzünü, Türkiye’nin bir büyük güce nasıl yaslandığını sergiliyordu... Bush yönetimi ve “Neocon”lar, “realiteyi kendi elleriyle yapmaya” karar vermeden (ve yüzlerine gözlerine bulaştırmadan) önce, Kosova savaşı sırasında ABD çoktan hegemonya koşullarını gözden geçirmeye, kendi konumunu yeniden tanımlamaya başlamıştı: ABD, dünya sorunlarına ilişkin sorunlar söz konusu olduğunda “Vaz geçilmez ülke” konumundadır: Her şeyi, tek başımıza yapamayız ama, biz olmadan da olmaz! ABD fark yaratacak noktada, düzenleyici ve fark yaratıcı olarak müdahale edecek, müttefikleriyle birlikte davranmaya öncelik verecekti. Ancak eğer olmazsa, Prof. Leffer’in Council on Foreign Relations’un yayın organı, Foreign Affaires’in Eylül/Ekim 2011 sayısındaki yorumunda vurguladığı gibi, her zaman olduğu gibi tek başına davranacaktı. Leffer, tek başına davranma ilkesinin, önleyici savaş taktiğinin, ABD açısından yeni bir durum olmadığını, tarihte örneklerine de dikkat çekerek ileri sürüyor. 11 Eylül sonrasında ABD bunu denedi olmadı... Bu açıdan bakınca, ABD’nin Libya savaşındaki tutumunun, belki biçim olarak bir ilk olduğunu söyleyebiliriz, ama doktrin olarak Clinton’un II. döneminde dile getirilen “Vazgeçilmez ülke” olmak, liderliği bu yolla korumaya devam etmek amacına uygun olduğunu da saptayabiliriz. Sonuç olarak ben 1 Eylül 2001’de gerçekleşen “şey”in tarihin, 1970’lerden bu yana, kapitalizmin yapısal krizi (ekonomik kriz, ABD hegemonyasının gerilemesi) ile belirlenen akışının ve dönüşümlerinin içinde bir kopuş yaratamadığı, olağanüstü şiddetli ve trajik özelliklerine karşın yalnızca bir “vakıa” olduğu sonucuna ulaşıyorum. ANKARA BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümeti temsil eden devlet heyetinin mralı’nın yanı sıra KCK ile “paralel görüşmeler yürüttüğünü” savundu. KCK ile devlet heyeti arasında yürütüldüğü iddia edilen ses kaydının internete düşmesinden önce görüştüğümüz Demirtaş, AKP hükümetinin, yakın zamana kadar Öca lan’la görüştüğüne dikkat çekerek seçimler sonrasında AKP hükümetinin tam tersi bir tutum sergilediğine işaret etti. Hatta hazırlanan “uzlaşma protokolü”nün Öcalan ve KCK tarafından kabul edildiğini, ancak devlet heyetinin protokolü imzalamadığını belirten Demirtaş, görüşmelerin de bu noktadan sonra koptuğunu ifade etti. Demirtaş, devletin KCK ile de görüştüğünü, KCK Yürütme Konseyi üyesi ve ses kaydında yer alan isimlerden Mustafa Karasu’nun da bunu Gündem gazetesinde yazdığına işaret etti. ‘ mparatorluğun yeni düzeni’ filan... söz konusu haberinin sanal saldırı sonucunda bilinmeyen kişiler tarafından sayfaya eklendiğini duyurdu. Ajanstan konuyla ilgili olarak, “İnternet üzerinden yayım yapan ajansımız Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) bugün saat 09.37’de servis edilen ‘Görüşmelerin İçyüzü Erdoğan’ı Yakacak’ başlıklı haber, sitemize yapılan sanal saldırı sonucu şifrelerin kırılması suretiyle eklenmiştir. Söz konusu haber ise araştırılıp ortaya çıkarılan veya bir haber kaynağının göndermiş olduğu haber değildir. Dolayısıyla gerçekliği teyit edilmediği gibi, ajansımızla da bir ilgisi yoktur. Haber fark edilir edilmez, hemen müdahale edilmiş ve siteden kaldırılmıştır. Teknik çalışmalar nedeniyle yaklaşık 2.5 saat yayım yapamadık. Bu nedenle abonelerimizden özür diliyoruz” açıklamasını yaptı. Ses kaydı, devlet ile PKK arasında o tarihe kadar Oslo’da dört tur görüşme yapıldığını da gösteriyor. İşte ses kaydında dikkat çeken cümleler: Afet Güneş: ... Bu çalışmaya başlarken çok uzun soluklu bir çalışma olacağının bilincinde başladık her iki taraf olarak... Sayın Fidan bizimle birlikte bu toplantıya katıldı. Kendileri Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı onun da ötesinde Başbakan’a en yakın kişilerden biri. Hakan Fidan: ...Afet Hanım’ın da dediği gibi yaklaşık 1 ay önce İmralı’da Sayın Öcalan’la bir araya geldik. İsmim Hakan Fidan. Müsteşar yardımcısıyım ama Sayın Başbakanımızın özel temsilcisiyim... Takdir edersiniz ki oldukça hassas bir durum, siyasi riski kabul edile meyecek derecede yüksek bir durum. ...Sayın Başbakan bu noktada ciddi olduğunu, samimi olduğunu siyasi riski de yüklenmeye hazır olduğunu birkaç defa söyledi. ...orada Sayın Öcalan’la iki saatten fazla bir görüşmemiz oldu odasında. Üç kişiyiz, bayağı uzun ve verimli bir görüşme oldu. Kendisinin sağlık durumu oldukça iyi. Zihni fevkaladeden de iyi çalışıyor. Artikülasyonları oldukça sağlıklı. Sabri Ok: Siz gittiniz önderlikle görüştünüz. Kendisi de buna değer veriyor, heyecanlı, umutlu olduğunu, olmak istediğini söylüyor. A HM’den Türkiye’ye ceza STRASBOURG (AA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kamulaştırma davalarıyla ilgili açılan altı ayrı davada Türkiye aleyhine karar verdi. AİHM, söz konusu davalarla ilgili olarak, “Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin mal ve mülkiyetin korunmasıyla ilgili 1. protokolün 1. maddesini ihlal ettiğine” hükmetti. AİHM, Ali Kılıç ve arkadaşlarının açtığı davada, 450 bin Avro, soyadı “Erkmen” olarak verilen şahsın arkadaşlarıyla ilgili açtığı davada 150 bin Avro, soyadı “Sarısoy” olarak verilen şahsın açtığı davada 230 bin Avro maddi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Şemdinli’de gergin gün Yurt Haberleri Servisi Şemdinli’deki PKK saldırısının ardından gergin bir bekleyiş yaşandı. Otopsi için cesetleri Van’daki hastaneye götürülen Necdet ve Tayyar Güreli ile Osman Erbaş’ın cenaze töreni nedeniyle esnaf kepenk açmadı. Cenaze konvoyu Yüksekova’dan geçerken de, kalabalık bir topluluk tarafından yol üzerinde karşılandı. Konvoyun ilçeden çıkmasının ardından gerginlik yaşandı. Cenazeler Şemdinli’ye bağlı Şapatan köyünde toprağa verilirken ölen yurttaşların yakınları sinir krizi geçirdi. çişleri Bakanı Şahin: ‘Kara harekâtı her an yapılabilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Sınır ötesi operasyon, havadan olduğu gibi kara harekâtı da sınır komşusu ile yapılan görüşmelere bağlı olarak her an yapılabilir” dedi. Makamında Alman parlamentererle görüşen Şahin, gazetecilerin sınır ötesine kara harekâtıyla ilgili gelinen noktanın ne olduğunu sorması üzerine şunları söyledi : “Kara harekâtından kasıt, sınır ötesi bir kara harekatı ise o tabii ki ayrı bir konu. Onun değerlendirmesi devam ediyor. Ama bizim kendi sınırlarımız dahilinde kara harekâtımız, karadan kontrol, karadan suç ve suçlularla mücadelemiz devam ediyor. Sınır ötesi harekât da havadan olduğu gibi karadan da sınır komşumuz ülkeyle yapılan görüşmelere bağlı olarak her an yapılabilir.” Şahin, önceki günkü Bakanlar Kurulu toplantısı ve ardından yapılan güvenlik toplantısında ne gibi kararlar alındığının sorulması üzerine, “İç güvenlik ve terörle mücadele konusunda bir aksamaya meydan verilmemesi, ihtiyaçların karşılanması noktasında gecikmenin olmaması açısından Bakanlar Kurulu’nun ortak görüşü ve kararı oluştu” dedi. Vazgeçilmez ülke... Bahoz’un adamı adliyede VAN / MERSİN (Cumhuriyet) Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından geçen günlerde eylem hazırlığındayken yakalanan, aralarında terör örgütü PKK’nin eski askeri kanat sorumlusu Bahoz Erdal’ın adamı M.S.A’nın da bulunduğu 4 terörist ve onlara yardım ve yataklıkta bulunan 9 kişi adliyeye sevk edildi. M.S.A. adliyeye girerken zafer işareti yaparak toplanan kalabalığı selamladı. Şemdinli’deki terörist saldırıda şehit olan polis memuru Mustafa Eyüp Darendelioğlu Kayseri’de toproğa verildi. (Fotoğraf: AA ORHAN CANBULATEL) Korucu isimleri sitede Haber Merkezi Tunceli’nin Çemişkezek İlçe Kaymakamlığı sitesinde ataması yapılan 50 köy korucusunun adını ve görev yapacakları köylerini yayımlandı. Çemişgezek Kaymakamı Emre Çınar imzası ve Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen’in oluru ile internet sitesinde yer alan yazı, basın mensuplarının Kaymakamlığı aramasının ardından kaldırıldı. Üç şehit uğurlandı BARIŞ YAMAN / RECEP BULUT Necdet Calp anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp, ölümünün 13. yılında mezarı başında anıldı. Anma törenine CHP genel başkan yardımcıları Emrehan Halıcı ve Yakup Akkaya ile eski siyasiler ve ailesi katıldı. Burada konuşma yapan HP’nin eski Genel Sekreteri Özer Gürbüz, Calp’in, demokrasinin çok zor şartları altında partisini Meclis’e soktuğunu ve cumhuriyet, laiklik gibi kavramları başarıyla taşıdığını ifade etti. KONYA/ KAYSERİ Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki terörist saldırıda şehit düşen 2 güvenlik görevlisi ve Kars’ta kaza kurşunuyla şehit olduğu belirtilen er dün son yolculuklarına uğurlandı. Şemdinli’de şehit olan polis memuru Mustafa Eyüp Darendelioğlu için Hunat Camisi’nde düzenlenen törene, ailesi, yakınları, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici ve diğer askeri ve mülki yetkililer katıldı. Şehidin cenaze namazının kılınmasının ardından törene katılan kalabalık tekbir getirip, slo ganları atmaya başladı. Bu sırada akli dengesi yerinde olmadığı öne sürülen bir kişi, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye bağırarak, törende bulunan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Doğan Kılınç’ın üzerine yürüdü. Polisin bu kişiyi gözaltına almasına tepki gösteren yurttaşlarla polisler arasında gerginlik yaşandı. Bu sırada Türkiye KamuSen Kayseri İl Başkanı Ali İhsan Öztürk ile polisler arasında arbede çıktı. Polislerin kendisini tartakladığını söyleyen Öztürk’e çevrede bulunanlar destek verdi. Olayın yatışmasının ardından Öztürk, polislerin kendisini dövdüğünü ve şi kâyetçi olacağını söyledi. Aynı saldırıda şehit olan piyade er Serkan Duman için ise Niğde’nin Çamardı İlçesine bağlı Yelatan Köyünde tören düzenlendi. Törene şehidin babası Cuma Ali Duman, annesi Zeynep Duman, kardeşleri ve yakınları ile çok sayıda yurttaş katıldı. Şehidin cenazesi köy mezarlığında toprağa verildi. Kars’ta operasyondan dönerken mola sırasında emniyetini açık unuttuğu tüfeğinin ateş alması sonucu şehit olduğu belirtilen er Celal Kızılkan için ise Konya’nın Ereğli ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi. brahim Okur’dan açıklama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Deniz Feneri e.V. soruşturmasına yönelik haberlerle ilgili bir açıklama yapan HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Deniz Feneri soruşturmasında yer alan Harun Kodalak’ın bu görevi HSYK yedek üyesi sıfatıyla değil, başsavcı vekili olarak yaptığını bildirdi. CHP’den ‘bedelli askerlik’ önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, geçen dönem verdikleri ama kadük olan bedelli askerlikle ilgili yasa önerilerini yeniledi. Hamzaçebi, “önerilerinin kapsamlı bir askeri reform projesinin adımı olduğunu” vurguladı. Önerilerinin kapsamlı askeri reform projesinin adımı olduğunu kaydeden Hamzaçebi, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik tarafından açıklanan bazı askeri reformları içeren planı eleştirdi. Hamzaçebi, “Bu çalışmaların 2023’e kadar süreceğini ilan etti. Yani bu proje, ‘ölme eşeğim ölme’ projesidir. MGK ile ilgili herhangi bir cümle yok” dedi. PKK’liler Avrupa Konseyi’ni bastı Terör örgütü PKK sempatizanı bir grup, Avrupa Konseyi binasında eylem yaptı. Avrupa şkenceyi Önleme Merkezi’ne giren grup, çeşitli sloganlar attı. Eylemcilerin Avrupalı yetkililerin mralı’ya giderek terörist Abdullah Öcalan’ın durumu hakkında inceleme yapılmasını istediği bildirildi. Gruptakiler, Öcalan’ın uzun bir süredir avukatlarıyla görüştürülmediğini iddia etti. Maraş’ta polise saldırı: 1 şehit SERMET ÇUHADAR Cemevi davası yine ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, tüzüğündeki “cemevlerini ibadet yeri olarak” nitelendiren ifadeler nedeniyle Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında açtığı kapatma davası Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam etti. Hâkim dosyanın yeniden incelenmesini kararlaştırılarak davayı erteledi. KAHRAMANMARAŞ Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde halı saha önünde bekleyen trafik ekibine dün akşam saatlerinde teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırıda 2 polis memuru ağır yaralandı. Pazarcık Devlet Hastanesi’ne kaldırılan polis memuru Yavuz Bayal (25) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Başından ağır yaralanan polis memuru Hacı Kalkan (27) ise Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Olay bölgesinde inceleme yapan, ardından Pazarcık Devlet Hastanesi’ne gelen Pazarcık Kaymakamı Mustafa Sarıkaya, olayın ardından jandarma ve emniyet güçleri tarafından geniş çaplı çalışma başlatıldığını, bölgede helikopterlerin de çalışmalar yaptığını ifade ederek “Terörist unsurlarla çatışmalar sürüyor. Bölge abluka altına alındı” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle