19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA DİZİ 7 AL TATAR HABERLER NE TEPK Robotik cerrahi ile hastalar daha hızlı iyileşiyor, hekimin ameliyat riski azalıyor Kanserde Da Vinci devrimi Günümüzde pek çok alanda kullanılan robotik cerrahi, kanser ameliyatlarında da sıklıkla tercih ediliyor. Özellikle kulak burun boğaz, üroloji, jinekoloji, mide, kalın bağırsak gibi kanserlerin ameliyatlarında kullanılan robotik cerrahi tekniği, hastaların daha çabuk iyileşmesine, ameliyat sonrası dönemin daha az sıkıntılı geçmesine, hastanede kalma süresinin kısalmasına ve enfeksiyon riskinin azalmasına neden oluyor. Birçok hasta bugün robotla ameliyat olmak istiyor, ancak uzmanlar her hastayı robotla ameliyat yapmanın mümkün olmadığını, hastanın yaşı, tümörün özelliğinin bunda etkili olduğunu söylüyorlar. NASA tarafından uzaydaki astronotları ameliyat etmek için geliştirilen Da Vinci robotik cerrahinin geçmişi 10 yıl öncesine dayanıyor. Yenilenerek gelişen bir yöntem olan robotik cerrahi ile ABD’de yılda ortalama 120 binden fazla ameliyatın yapıldığı, ülkemizde de giderek yaygınlaştığı belirtiliyor. Robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlarda ilk sırayı prostat kanseri alırken ameliyatların yüzde 80’inin üroloji alanındakilerin oluşturduğu ifade ediliyor. Ayrıca mesane, testis, böbrek, rahim, rahim ağzı, kalın bağırsık, nefes borusu, ağız içi gibi kanserlerle endometriozis (çikolata kisti) ya da miyomların alınması geliyor. Robotik cerrahi hastaların yaşam kalitesini iyileştirdiği gibi hekimler için de üstünlükler taşıyor. Hekimler cihazla 3 boyutlu görüntü elde ediyor, kameralar sayesinde operasyon alanını 1012 kat büyütülebiliyor, el titremelerini de minimuma indiriyor. Uzmanlar, robotik cerrahinin giderek yaygınlaştığını, her yeni robot modeliyle görüntü kalitesinin ve fonksiyonlarının da arttığını, önümüzdeki yıllarda bu sayede açık ameliyat sayısının daha da azalabileceğini vurguluyorlar. Ağabey Ahmet Tatar’ın isyanı Haber Merkezi Amirallere Suikast soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartıldıktan sonra intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’ın silahında parmak izine rastlanmadığı yönünde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı’nın verdiği raporu haberleştiren ve intiharda şüpheler bulunduğu şeklindeki yayınlara, Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar yanıt verdi. Kardeşinin ölümünün ardından tüm basın mensupları ile ayırım gözetmeden konuştuklarını ve olayı anlattıklarını söyleyen Ahmet Tatar, “Sorulan bütün sorulara samimiyetle cevap verdik. Kendileri de bunları inkâr edemezler. Aynı şekilde gerek olayın sıcaklığı devam ederken, gerekse de daha sonra defalarca savcıların sorularını bütün aile bireyleri ayrı ayrı cevaplandırdık. Demek ki hepimiz sözleşip yalan söyledik. Hepimiz sözleşip, Ergenekoncularla el ele verip, kendi kardeşimizi susturduk; katline ferman eyleyip, kavil kıldık” dedi. Tatar, kardeşi Ali Tatar’ın ölümünden sonra kurdukları www.yarbayalitatar.com adlı internet sitesinden “EdepYa Hu” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ağabey Tatar, internet sitesinde yayınladığı mektupta, birtakım yayın organlarının kendilerine sızdırılan belgelerin içinden bazı cümlelerin cımbızlanarak Ali Tatar’ın ölümü üzerinde şüphe yaratılmak istediğini ifade ederek, “Bunlara göre: ‘Silah üzerinde parmak izi yok, avuç içinde barut izi yok, dolayısıyla silahını kendisi ateşlemedi, onu başkası vurdu, hatta katiline karşı mücadele etti. Çünkü o Ergenekon’un kilit noktasında ve herkesi tanıyan kişi. Bu nedenle susturuldu.’ Aman Allah’ım neymiş bizim Ali’miz. Dirisinden daha fazla korku salmaya devam ediyor hâlâ. Bunları söyleyip yazanların adamlığına azıcık inansak, kendi kendimizden şüphe edeceğiz” dedi. Yazısına, “Nisan ayından bu yana merhum kardeşim Ali Tatar’ı toplum gözünde itibarsızlaştırmaya yönelik haberler yayınlayan Star’ın, Zaman’ın, Samanyolu’nun ‘kara yazıcılarına’” diye başlayan Ağabey Tatar, şöyle devam etti: “Zalime, haksıza karşı, eldeki tek silah olan hukukla karşı koymaya çalışıyoruz. Ama gel gör ki hikâyedeki gibi itleri salanlar taşları da bir bir bağlıyorlar. Yolumuzu kesmek için kanun üstüne kanun çıkıyor. Dahası dün mazluma saplanan Mervan bıçağı, bugün zamane kara cübbeli yezitlerinin elinde, dehşet saçmaya devam ediyor.” Prostat robotla 3 boyutlu Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Klinik Şefi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı, robotik cerrahinin en sık prostat kanseri ameliyatlarında kullanıldığını, erken evrede hastalığa yakalanılması durumunda ameliyatların robotla yapılabileceğini söyledi. Yaşam koşullarının değişmesiyle birlikte prostat kanserinin de arttığını savunan Taşçı, hastalıkta genetik, çevresel ve beslenme faktörlerinin etkili olduğunu, 50 yaşından sonra hastalığın görülme riskinin arttığını anlattı. Hastalığın erken dönemde belirtisinin olmadığını, belirti vermeye başladıktan sonra kanserin ilerlemiş olduğunu anımsatan Prof. Taşçı, idrara sık çıkma, idrar yapamama, kesik kesik idrar yapma gibi belirtilerin de geç dönemde ortaya çıkabileceğini, daha geç dönemde kemiklere yayıldığı zaman da kemik ağrıları ile ortaya çıkabileceğini söyledi. Prof. Taşçı şunları söyledi: “Yaklaşık 3 yıldır robot kullanıyoruz. 250300 vakayı bu yöntemle ameliyat ettik. Robotla kapalı bir şekilde delerek prostatı tamamen çıkarma imkânımız var. Türkiye’de de yaklaşık 1012 merkezde robotla tedavi mevcut. Robotta 3 boyutlu görme imkânı, aletlerin kullanımı daha etkin. Ortamı 2030 kez büyüterek kanserli hücreyi görebiliyorsunuz ve ameliyat daha başarılı oluyor. Hedefimiz kanseri tedavi etmek ve yan etki oluşmasını önlemek. Yan etkinin en büyüğü, prostat kanseri ameliyatları Prof. Dr.Taşçı sonrasında idrar kaçırma riskidir. İkincisi cinsellikle ilgili sertleşme bozukluğu, ereksiyon sorunu. Robotla yapılan ameliyatlarda bu riskler azalıyor. Robotik cerrahide iyileşme süresinin kısalığı, sonda kalma süresinin de kısalması, yan etkileri azaltıyor. Açık ameliyatta yaklaşık 23 hafta sonda kalırken robotik cerrahide 45 gün hastanede yatılması gerekebilir. Hastaya ortalama maliyeti 34 bin TL’dir.” Taşçı, prostatı alınan erkeğin çocuk sahibi de olabileceğini belirtti. Gırtlak, dil, bademcik, dil kökü gibi, ağız içi kanserleri Da Vinci’yle ameliyat edilebiliyor. Testis kanseri En önemli belirtisi testiste şişlik ve kitle ile ortaya çıkan testis kanseri özellikle 40’lı yaşlardan sonra sıklıkla görülüyor. Testis kanserinde testisin alınabileceğini, bir testisin alınmasının yeterli olacağını anımsatan Taşçı, “Testisin görevi hormon ve sperm üretmektir. Alınması durumunda sperm üretimi gerçekleşmez ve hormon üretilmediği için erkeklik belirtileri ve cinsellikle ilgili sıkıntılar ortaya çıkabilir. Dışarıdan testosteron hormonu verilebilir ve erkeklikle ilgili davranışlar devam edebilir, ama çocuk olmaz. Robot testiste karın içindeki lenf bezlerini temizlemek için kullanılabilir” dedi. Robot ağızdan gırtlaktaki kanserli bölgeye ulaşıyor. Operasyon iki saatte bitiyor Kesmeden delmeden ameliyat Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Klinik Şefi Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan da “robota kadın eli değen” bu ameliyatları gerçekleştiren doktorlar arasında yer alıyor. Robotik cerrahinin işlerini çok kolaylaştırdığını anlatan Kayhan, özellikle gırtlak, dil, bademcik, dil kökü gibi, ağız içi kanserleri gibi vakaları ameliyat ettiklerini anlattı. Robot sayesinde 810 saat yerine ortalama 2 saatte ameliyatları bitirdiklerini anımsatan Kayhan, robotik cerrahiyi sıklıkla gırtlak kanseri tedavisinde kullandıklarını söyledi. Issızlığın Dinmeyen Islığı Baştarafı Arka Sayfada Töreler, anababa baskısı, “çevre ne der” kaygısı bir süre için anlamını ve gücünü yitirir. Şimdi televolelerin, dizilerin sunduğu parlak, tasasız yaşama geçmek için verilen bir mücadele vardır. Bu, gencecik bir kız için neredeyse bir ölüm kalım mücadelesidir. Bu bir reddediştir! Bir başkaldırıdır! Yerleşmiş ahlak değerlerini yeni bir yaşam için terk etmek demektir! Bunu başarır. Ona çocukluğundan beri öğretilen en değerli şeyi, bekâretini beyaz yakalıya yaygın deyimiyle sunar. Bedeninin bütün sırlarını ona açar. Bunu yaparken samimidir. Karşısındaki erkek sonuçta kocası olacaktır, onu bu taşra ıssızlığından çıkarıp parıltılı bir yaşama geçirecektir. Konfetiler ve komparsita eşliğinde. Ama rüya birdenbire biter. Beyaz yakalı kurtarıcı ya başka bir yere tayin olmuştur ya da ansızın nişanlı çıkmıştır. Genç kız şaşkın, öylece bakakalır. Bütün düşler bir anda yıkılmıştır. Geriye ıssızlığın dinmeyen ıslığı kalır. İşte o zaman intiharın büyüsü başlar. Babanın, annenin, komşuların aşağılayıcı bakışları karşısında sığınılacak tek yer ölümün sakin soğukluğudur. Ölüm siyah tüllere bürünmüş bir beyaz atlı kadar çekicidir artık. Genç kız yaşadığı bölgelerde, yeryüzü tarihi kadar uzun bir çaresizliğin bir parçası olmayı şiddetle arzulamaya başlar. Böylece yaşamının bir anlamı olacağını hisseder. Her şeye rağmen başarmış olacağını. Ve bir sabah vakti, aptes aldıktan sonra o yörede yaygın olan intihar biçimini seçer. Tarım ilacının kapağını açar ve yüzünde garip bir gülümseme.. ilacı içer. Ölüm az sonra onun morarmaya başlayan yüzünü okşar. Geriye ıssızlığa karışmış sözcükler kalır. “Beni bağışlayın.” “Kardeşlerim benim için ağlamasın.” “Bazen çok mutlu oldum, teşekkürler hayat!” Ben ne yapıyorum böyle. Bir hikâye mi anlatmaya çalışıyorum. Her yanı kuşatmış ıssızlıktan, sözcükler mi çalmaya çalışıyorum? Oysa bu anlattıklarım gerçek, yıllar önce Batman’da yaşandı; şimdilerde Urfa’da. Onların hayalleri, düşleri, sevdiklerine söyledikleri sözler, yıkanırken mırıldandıkları türküler hepsi ıssızlığa karıştı. Bütün bunlar benim de türküler mırıldandığım, neşesini ve hüznünü bildiğim bu topraklarda oldu. Taşra kentlerine ve kasabalarına akşam erken iner, diye başlamışım onların hikâyelerini anlatmaya. Ama bitmeyen ıssızlık duygusu, bir bitmeyen örselenmişlik duygusu peşimi bırakmıyor. Tanrım, sen bana güç ver. Moraran genç kız cesetleri karşısında aklımızı yitirmeyelim. Issızlığın sesi işte böyle bir şey.. Yüz binde 1 cm’yi geçmeyen yara Jinekolojik ameliyatlar Gırtlak kanserinin belirtileri Prof. Kayhan, “Uzun süre geçmeyen ses kısıklığı, boğaz ağrısı, kulağa yansıyan ağrı, boyunda lenf bezlerine yayılarak lenf bezlerinde şişme, ağız kokusu ve kanamaya kadar gidebilen belirtiler gırtlak kanserinin belirtisi olabilir. Hastalık gırtlağın üst kısmını tutarsa ses kısıklığı, daha ileri aşamada boğazda ağrı, kanama, yutma güçlüğü ortaya çıkabilir. Gırtlak kanserinin en önemli ve tek nedeni sigara ve sigaraya maruz kalmadır” dedi. Mesane kanseri Mesane (idrar torbası) kanserinin en sık görülen ikinci ürolojik kanser olduğunu ve robotun sık kullanıldığı kanser türleri arasında yer aldığını anımsatan Taşçı, mesane içinde bir tümör gelişimi olabildiğini, hastalığın erken dönem belirtisinin idrardan kan gelmesi olduğunu söyledi. Taşçı, “Mesane kanserinin sigarayla ilişkisi çok kanıtlanmış. Ayrıca kimsayallar, toksinler, boya maddeleri, bütün kanserlerde çevresel kirlenmenin etkili olduğu görülüyor. Elektromanyetik kirlenme, doğanın kirlenmesi, kısacası ‘ne kadar kirlilik o kadar kanser” olarak da ifade ediliyor” diye konuştu. Taşçı, kanserin derine inmemesi durumunda robotla tedavinin mümkün olduğunu, nüks etme riski yüksek olanlarda da mesane içinin ilaçlarla yıkandığını kaydetti. Tedavide verem mikrobu BCG denilen verem mikrobu aşısının değiştirilmiş bir formunun mesane kanseri tedavisinde kullanıldığını anımsatan Prof. Dr. Taşçı “Ameliyattan sonra etkinliği azaltılmış BCG mikrobunu haftada bir kez 6 hafta süreyle mesanenin içerisine veriyoruz. Bu nüks etme riskini azaltıyor” dedi. Jinekolojik ameliyatlarda Da Vinci robotik sisteminin kullanılması 6 yıl önce başladı. Jinekolojik ameliyatların yüzde 95’inin robotik cerrahi sistemle yapılabildiği, cerrahın karşılaştığı tüm teknik zorlukların bu sayede azaldığı belirtiliyor. Kadın Doğum Uzmanı Dr. Murat Ekin, özellikle endometriozis (çikolata kisti), genital kanserlerinden rahim kanseri, rahim ağzı kanseri ve erken evre yumurtalık kanserlerinin cerrahi tedavilerinin robotik cerrahi yardımıyla yapılabildiğini anlattı. Ekin, şunları kaydetti: “Açık cerrahi uygulanan genital kanser ameliyatlarında orta hatta, karın ön duvarından başlayıp göğüs kafesine ve kasıklara kadar geniş bir kesi yapılmakigara içmemek tadır. Robotik cerrahide maksimum karın duvarı üzerine açıyetmiyor lan 1 cm’yi geçmeyen altı adet trokar deliği ile operasyon so25 yıllık meslek hayatında nuçlanmaktadır. Daha etkili ve kanamanın az olduğu ameliyat sigara içmeyen 2 hastasının oldugerçekleştirilir. Ayrıca gözle görmekte zorlandığımız karın içinin ğunu, birinin zamanının büyük yan ve derin noktalarını da kamerayla daha iyi görüntülenebilir.” Prof. Dr. Kayhan bölümü kahvehanede geçiren muhtar, Da Vinci robotik cerrahi jinekolojinin hemen hemen tüm alanlarındiğerininse eşi evde sigara içen bir bayan da kullanılıyor: Çikolata kisti çıkarılması. Diğer yumurtalık kistolduğunu anımsatan Kayhan, gırtlak kanseleri ve kanserlerinin ameliyatı. Rahim kanseri ameliyatları. Rahim rinin ana tedavisinin cerrahi olduğununa ağzı kanseri ameliyatları. Miyomun çıkarılması, rahmin alınması. dikkat çekti Kayhan, “Hastalık ileri evre Tüp cerrahisi. Dış gebelik operasyonları. deyse cerrahiyle gırtlağın tamamını çıkarmamız gerekiyor. O zaman hasta solunumunu ciltten yapmak durumunda kalıyor, buna trakeostomi adını veriyoruz. Bazı ilerlemiş vakalarda cerrahiyle tedavi etmemize karşın boyna veya gırtlağın dışına taşmışsa cerrahiyle çıkardıktan sonra arkasından radyoterapi yapıyoruz. Buna karşın devam eden çok ilerlemiş vakalarda kemoterapi yapılabiliyor” dedi. Kayhan “2010 Ocak ayından bu yana Da Vinci robotik cerrahiyle kanser ameliyatlarını yapıyoruz. Gırtlağa ağızdan boğaz yoluyla ulaşıyoruz, kesme biçme, delik açmadan ameliyat yapıyo Yüz binde ruz” diye konuştu. S SÜRECEK C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle