Katalog

7 AĞUSTOS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER CHP’nin araştırmasında AKP hükümetinin 8 yılı Cumhuriyetin 80 yılı ile karşılaştırıldı 5 bir bardak ince suda. Bedenin soluğunda eser bir fırtına, bir taş boğa. Bedenin derin buğu basmış bir ova güneş doğmadan önce...” 8 yılda 80 yıllık borç ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti 8 yılda, Cumhuriyetin 80 yılda borçlandığından daha fazla borçlandı. Buna karşın üç kat daha fazla faiz ödedi. Özel sektör AKP döneminde, önceki 80 yılda borçlandığından 7.5 kat daha fazla borçlandı, cari açık 4.5 kat daha arttı. AKP, 80 yıllık dış ticaret açığını neredeyse 2’ye katladı. Üstelik 8 yılda 1 trilyon 117 milyar dolar kaynak kullanan hükümet, bunun sadece 77.1 milyar dolarını yatırıma ayırdı. CHP, AKP iktidarının 8 yılını, Cumhuriyetin 80 yılıyla karşılaştırdı. CHP Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, “İşte 80 yıllık Cumhuriyet, işte 8 yıllık AKP iktidarı. Nereden Nereye?” başlıklı çalışmanın öne çıkan unsurları şöyle sıralandı: Hükümet 8 yılda 1 trilyon 117 milyar dolar kaynak kullandı. Bunun sadece 77.1 milyar doları yatırıma ayrıldı. 80 yılda 242,7 milyar lira borçlanan CHP’nin araştırmasında, AKP borçlanmada 80 yılı katladı. Özel sektör AKP döneminde, önceki 80 yılda borçlandığından 7.5 kat daha fazla borçlandı. AKP, 80 yıllık dış ticaret açığını neredeyse 2’ye katladı. devlet 8 yılda 253,2 milyar lira borç altına girdi. 80 yılın sonunda 2 bin 200 dolar olan kişi başına kamu borcu, son 8 yılda 2 bin dolar arttı. Kişi başına borç 80 yılda 3 bin 700, 8 yılda 2 bin 800 lira birikti. Hazine 80 yılda 150 milyar, son sekiz yılda ise 213 milyar lira borçlandı. 80 yılda 135 milyar lira olan faiz ödemeleri son 8 yılda 408 milyar lirayı buldu. Son sekiz yılda önceki 80 yıldan daha fazla dış borç biriktirildi. 80 yılda 43 milyar dolar dış borç biriktiren özel sektörün son 8 yıllık dış borç artışı 150,1 milyar doları buldu. 80 yılda 56,2 milyar lira olan şirketler kesiminin bankalara olan borcu son 8 yılda 425 milyar lira arttı. İşsizlik sorunu daha da ağırlaştı, işsiz sayısı rekor kırdı. Önceki 80 yılda 57 milyar dolar olan Türkiye’nin cari açığı son 8 yılda 256 milyar doları buldu. Çarklar sıcak parayla dönüyor. Sıcak para son 8 yılda Türkiye’de yılda ortalama yüzde 20 dolar faizi, borsada ise dolar bazında yılda ortalama yüzde 27,5 kazandı. 80 yılda 246 milyar dolar olan dış ticaret açığı AKP döneminde 440 milyar dolar oldu. Karşılıksız çekler 2009’da 2 milyona yaklaştı, karşılıksız çeklerin tutarı ise 18 milyar liraya çıktı. Protesto edilen senetlerin tutarı 7 kat arttı. Vatandaşların bankalara borcu 30 katına çıktı ve borcu gelirinin yüzde 41,2’sine ulaştı. Bankalara tüketici kredisi borcu olanların sayısı 7 kat arttı. Batık tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 70 kat arttı. 2.2 milyon kişi bankalara borcunu ödeyemez durumda. Yıllık icra sayısı 18 milyonu buldu. Ekmek fiyatı yüzde 110,9 oranında arttı. Akaryakıt pompalarından vergi aktı, benzin fiyatı dolar bazında yüzde 150 zamlandı. Motorin fiyatı yüzde 150’ye yakın artış gösterdi. Emeklilerin satınalma gücü eridi. Cezaevleri dolup taştı, 2002 yılında 59 bin 429 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2010’da ise 122 bin 400 kişi oldu. Sahranın Derin Hayatı... Önce hiç soluk almadan baktılar birbirlerine. Bahçede gülümseyen çiçekler gibiydiler. Bir sevdanın resmi ellerinde, yüreklerinde büyüdü o anda. Serin bir yaz gecesiydi... Sahranın derin hayatında, kumun alevi üzerinde kokusunu, ışıltısını düşündüler kentin. Denizin dalgalarını... Terli bir fırtınayı, bulutlarla kaplı göğü, sermayenin ve salt vurgunların egemenliğindeki o boş kâğıt düzeyi. Dünyadaki tüm yıkımları, talanı, soygunu... Temiz kalmayı... O anda baktı kadının gözlerine adam... Simsiyah gözlerinde bir özlemin olduğunu fark etti. Kuytu bir pınarda sarmaşığın su içtiğini düşündü; derin bir kaynağı bulabilmek için gösterdiği çabayı düşündü. Başını göğe çevirdiğinde ay yüzünü göstermişti... Bulutların dağıldığını anladı. Bir sevdanın resmi ellerinde, yüreklerinde büyüyordu. Bunca kıtlıklar, Somali’de açlıktan ölen çocuklar. NATO acımasız!.. Libyalı göçmenleri taşıyan teknenin motoru durunca aç ve susuz kalan 370 göçmenden 100’ü öldü... Ölenlerin çoğu kadındı... Somali’de 500 bin çocuk ölümü bekliyor. 90 günde 20 bin çocuk öldü. Ey aşk, ey sevgi, ey insanlık neredesiniz?.. Sonsuzluğun içinde yeni bir güne doğru el ele tutuşup yürürlerken ikisi aynı tümceyle sarıldılar birbirlerine: “Seviyorum!” Galiba aşk buydu... Yannis Ritsos’un kadınlarına benziyordu kirpikleriyle konuşan kadın. Uzun siyah saçları, kapkara gözleriyle Bağdat’ın kenar mahallelerinden çıkıp gelmişti sanki. Patika bir yolda yürürlerken adam haykırdı birden: “.....Ve açım sana.. ve susadım sana.. ve yakarıyorum sana.. haydi saklan.” Sahranın ortasından, sanırım İskenderiye’den, Akdeniz’in yosun kokusunu getiriyordu poyraz... Bir çığlık gecenin içinde yankılanıyordu: “Bedenin, sevişmelerin gül patlamaları. Bedenin sarhoş gemiciler ve tütün tüccarlarıyla dolu. Bedenin ince bir gül tacıdır TÜ K TAZM NATSIZ ATTI Yalnızlık hem hüzün, hem acı, hem de kutsaldır. Somali’de açlık, Libya’ya atılan bombalar, Suriye’de mezhep çatışması, Mısır’da yalancı demokrasi... Tüm bunlara karşı, kana, baskıya, zulme karşı direnen sadece aşktır, aşk... Yumuşak bir aydınlıkta çalan ziller, aşağılarda düz bir yeşilin ortasında akan ırmak, bir kadının gözbebeklerindeki ışık, güzel kokuların kuşattığı yorgunluk bir sonbahar beklentisidir doğanın tükenmeyen rüzgârında. Sonra sessiz bir çığlık.. uzanan eller. Anlatılan bir masal, öykü: “Burada yolda yürürken alınıp verilir sevgi Sokaklarda, tozunda otellerin ve bulvarların; Bir günden fazla yaşamaz burada çiçekler. Nerede o alçakgönüllü kırılgan güzellik.” cralık çalışanın iş akdi feshedildi Türkiye statistik Kurumu’nda anketör olarak çalışan bir personelin maaşına icra gelmesi gerekçe gösterilerek önce “kınama” cezası verildi, ardından da iş akdi feshedildi. ANKARA (ANKA) Türkiye İstatistik Kurumu’nda (TÜİK) 657 sayılı Yasanın 4/C maddesine göre anketör olarak çalışan bir personelin yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle maaşına icra gelmesi gerekçe gösterilerek önce “kınama” cezası verildi, ardından da iş akdi feshedildi. Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN) Başkanı Ayhan Çivi, TÜİK Antalya Bölge Müdürlüğü’nde 14 yıldan beri geçici personel statüsünde anketör olarak çalışan sendika üyesine maaşına icra gelmesi nedeniyle önce “kınama” cezası verildiğini verilen ceza gerekçe gösterilerek herhangi bir tazminat ödenmeden sözleşmesinin feshedildiğini açıkladı. işten çıkarılması, 4/C’lilerin durumunun ne kadar vahim olduğunu göstermektedir” diye konuştu. Hem kınama ve sözleşme feshinin iptali için sendika üyesi adına yargıya başvurduklarını, daha birkaç gün önce tacize uğradığını söylediği için bir 4/C’li kadının da işten çıkarıldığını hatırlatan Çivi, davaların sonucuna göre söz konusu kararları aldığını iddia ettiği TÜİK Başkanı Ömer Toprak ve Başkan Yardımcısı Musa Yılmaz hakkında gerekli yasal işlemleri yapacaklarını söyledi. Yitik ve kuytu ormanlar, âşıkların o mutluluğu... Bir resim, bir anı, koparılmış yaz çiçekleri... Dağılan maviliklerde doğan bir çocuk... Sevinçlerin bir an için hüzne dönüştüğü... Mutluluk ve umutsuzluk... Zindanlar ve hapislik günleri... Duvarlara yazılan o dizeler: “Gündoğumuna birkaç saat kala saçlarına düşen mavi gibidir mahmurluğun güneşleri; bir kuşun mezarının üstünde, otların hızıyla biterler. Onları da baştan çıkaran, zevkin teknelerinde oynadığımız rüya oyunları. Zamanın tebeşirden kayalıklarında onları da hançerler bekler. Daha mavidir derin uykunun güneşleri: Bir zamanlar saçının bukleleri gibi.” Bak ay gökyüzünde o bildik şarkıyı söylüyor... Aşkı büyütüyor, sevgiyi yorgun bedenlerde alıp götürüyor çok uzaklara. Yüreğinde o sınırsız sevinç Bağdat’ın, Kahire’nin üzerinde çığlıkları çoğaltıyor Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da. Tutun ellerinizi... Yüreklerinizin çarpıntısını duyun... Aşk sözcüğünü anlayın, sevgi sözcüğünü... O bildik dizeleri okuyun çığlık çığlığa: “Kanlı zamanlar içinde büyüdük geldik Uzandı yiğit ellerimiz yeni sabahlara Güpegündüz karanlığa yenildik.” Kastamonu saldırısının sorumlusu yakalandı Tokat’ın Reşadiye ilçesi Elmacık köyü kırsalında çıkan çatışmada geçen mayıs ayında Başbakan Recap Tayyip Erdoğan’ın Kastamonu mitinginden sonra AKP konvoyuna düzenlenen ve 1 polisin şehit edildiği saldırıyı yöneten terörist yaralı olarak yakalandı. Yaralı teröristin 1971 Viranşehir doğumlu “Salih Reş” kod adlı Mehmet Kurt olduğu belirtildi. Güvenlik güçleriyle Tokat’ta çatışmaya giren 6 kişilik terörist grubun, Ordu’da başka bir PKK’li grupla buluşmak için geçiş yaptıkları ve bu sırada sıcak temas sağlandığı belirtildi. (Fotoğraf: SAVAŞ KALKAN) ÖSYM Başkanı Ali Demir Van’da düzenlenen toplantı öncesinde açıkladı 4/C tepkisi Çivi, daha önce de “uyarma” cezası verilen bir 4/C’li üyelerinin sözleşme feshi işleminin Kastamonu İdare Mahkemesi’nce iptal edildiğini ifade ederek “Buna rağmen TÜİK yönetimi ısrarla bu hukuk dışı usulü kullanarak insafsız ve vicdansız bir şekilde çalışanların ekmeğiyle oynamaya devam ediyor. 14 yıl boyunca, asgari ücretle, hiçbir sosyal güvencesi olmadan, gece ve gündüz kapı kapı dolaşıp anket yaparak ülkesine hizmet eden bir çalışanın ramazan ayında ekmeğiyle oynamanın vebali bu kurumu yönetenlerin üzerinde olacaktır” dedi. Çivi, yapılan işlemin, çalışma yaşamındaki bir trajediyi de ortaya koymakta olduğunu sözlerine ekleyerek “Bu, 4/C statüsünün geldiği noktayı ortaya koymak açısından canlı bir örnektir. Aylık 825 TL maaşla çalıştırılan 14 yıllık bir 4/C’linin, günümüz ekonomik şartlarında geçinebilmesi bir mucizedir. Bunun bilinmesine rağmen, ekonomik şartların sorumlusu olarak gösterilerek borcunu ‘kasten’ ödemediği gibi bir gerekçeyle tazminat ödenmeden ‘Yeterli tecrübeyi edindik’ YUSUF Z YA CANSEVER Ali Demir VAN KPSS, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), TUS gibi birçok sınavda ortaya çıkan şifre ve skandallara karşın açıklama yapmayan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir dün Van’da düzenlenen “Sınav Güvenliği” toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada YGS ve Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) “yeterli tecrübeyi” edindiklerini söyledi. ÖSYM, Yüzüncü Yıl Üniversite si’nin (YYÜ) ev sahipliğinde YYÜ Senato Salonu’nda “Sınav Güvenliği” toplantısı yaptı. Toplantı öncesinde basın mensuplarına açıklamada bulunan Ali Demir, “Gündemimiz, ağırlıklı olarak geçtiğimiz süreçte yerelde yaşanan tecrübeleri dinlemek ve onun ışığında gelecekteki sınavlarımızı koordine etmek. Buradaki ana hedefimiz de sınavın tüm Türkiye’de adil bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak. Bu toplantının, hem Türkiye’deki sı nav organizasyonlarına hem de bu bölgedeki sınav organizasyonlarına bir katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi. Gazetecilerin, “Kopya ve şifre iddialarının ardından sınav sisteminde bir değişiklik olacak mı” sorusuna Demir, “Hayır, ÖSYM yeterli tecrübeyi edindi. Daha mükemmel bir sınav gerçekleştirmek üzere belki bir iki küçük rötuşumuz olabilir ama sistemde temelli bir değişiklik olmayacak” yanıtını verdi. D NÇER’LE Y NE BULUŞTU Fotoğraf: MAHMUT SERDAR KAYA Emin Zararsız MEB Müsteşarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Daha önce farklı kurumlarda birlikte çalışan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile SGK Başkanı Emin Zararsız’ın yolları yapılan atamalar ile yeniden kesişti. Zararsız, Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in müsteşarı olarak görev yapacak. Adalet, Aile ve Sosyal Politikalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Maliye, Milli Eğitim, Orman ve Su İşleri ile Sağlık bakanlıklarına ait atama kararları, Resmi Gazete’de yayımlandı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na ise Prof. Dr. Davut Kavranoğlu atandı. ‘Muhalifler sindirilmek isteniyor’ stanbul Haber Servisi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi, 8 9 Nisan 2011 tarihlerinde, polisin helikopter desteğiyle Sultangazi’de gerçekleştirdiği operasyonda tutuklanan 4 Sultangazi şube yöneticisi ve üyelerinin serbest bırakılmasını istedi. Galatasaray Meydanı’nda yapılan açıklamada “Korku saldırganlığa, tahammülsüzlüğe, gözaltılara, tutuklamalara dönüşüyor. Kendisi gibi düşünmeyenleri asimile etmeye, sistem içine çekmeye yöneltiyor. Alevilere yönelik imha ve inkâr politikalarınız boşa çıkacaktır. Etkinliklere katılan şube yöneticilerimizin, üyelerimizin gözaltına alınmalarını kınıyor, serbest bırakılmalarını istiyoruz” denildi. C MY B C MY B