19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Kredi kuruluşu Standard&Poor’s, politik risk ve bütçe açığı gerekçeleriyle ülkenin kredi notunu düşürdü ABD’de korkulan oldu Küresel etkisi bakımından lokal kaldığı için Çin kredi derecelendirme kuruluşu Dagon’un birkaç gün önceki not indirimi dışında ABD tarihinde bir ilk gerçekleşti ve ülkenin kredi notu düşürüldü. Standard&Poor’s, dünyanın en büyük ekonomisinin notuna yönelik sessizliğini bozdu ve ülkenin AAA olan notunu AA+ya çekti. Bu kararla, ABD hükümeti, şirketleri ve tüketicileri için borçlanma daha maliyetli hale gelebilir. ABD Hazine Bakanlığına göre ise karar “hatalı”. Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P) politik risk ve bütçe açığı gerekçeleriyle, ABD’nin kredi notunu düşürdü. ABD’nin kredi notu en yüksek not olan AAA’dan AA+ya çekti. Kurum son dönemde borç limitinin yükseltilmesine yönelik süreçte yaşanan istikrarsızlık ve yetkililerin rekor yüksekliklere çıkan bütçe açığını azaltmak için kamu harcamalarında yeterli kesintiye gidememesini neden olarak gösterdi. Kredi not görünümünü negatifte tutan S&P, harcama kesintilerinin beklenenden daha düşük olması, faizlerin yükselmesi ya da devlet borcunu arttıracak yeni “mali baskıların” baş göstermesi durumunda iki yıl içinde kredi notunun AA seviyesine indirilebileceğini belirtti. Tarihi kararı veren S&P ekibinin üst düzey yetkilisi David Beers, Reuters’e değerlendirmesinde böyle zor ve tartışmalı bir kararı almanın kuruluşlarının görevi olduğunu söyledi. AKP ktidarında Cari Açık (3) KR Z SON ANDA ÇÖZMÜŞTÜ Obama yönetimi ile kongre üyeleri arasında günlerce süren tartışma ve müzakereden sonra, Kongre muhtemel bir gecikmeli ödeme sinyali veren borç indirim paketine onay vermişti. Geçen nisan ayında ABD yönetimine ilk uyarısını yapan S&P, Kongre’nin bütçe açığı indirim planına uzun vadeli güvenilir bir çare bulmasını ve borçların ödenmesini geciktirmekten kaçınmaları gerektiğini belirtmişti. slam Âlemi ‘Hayırsız’… AKP, 8.5 yıllık iktidarının sonunda 451 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdi. Bunun sonunda da milli gelirinin yüzde 8’ini aşan devasa bir cari açık belası ile karşı karşıya. Açığın bu boyutlara varmasında Asya ve Rusya ile ticaret ilişkilerinin asimetrik yapısı oldukça çarpıcı. İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 20’leri bile bulmadığı bu iki bölge ile ticaretin ortaya çıkardığı açık, AB ile ticaretin yol açtığının çok çok üzerinde. AKP’nin ezel ebed ideolojik olarak kendisine “asli ortak pazar” olarak gördüğü “İslam âlemi” ile ticari ilişkileri ise karşı karşıya bulunduğu cari açığa hiç derman olmuyor. İslam dünyasını yakından ilgilendiren siyasi konularda ortak bir duruş sergileme amacıyla kurulmuş olan İslam Konferansı Teşkilatı (İKT), tüzüğüne göre, “Üye ülkeler arasındaki işbirliğinin arttırılması için ticaret, hukuk, bilim ve teknoloji, kültürel ve sosyal konular, yönetimfinans ve iletişim gibi alanlarda da faaliyet göstermektedir”. İKT’nin üye sayısı 57. Asya ve Afrika kıtaları ile Ortadoğu bölgesindeki Müslüman nüfusa sahip ülkelerin büyük bölümü İKT üyesi. Ayrıca, Avrupa kıtasından Arnavutluk ve Amerika kıtasından Surinam da İKT üyesi. Nüfusu 1.5 milyarı bulan Müslüman ülkeler, 45 trilyon dolarlık bir milli gelire sahipler. Yani dünya gelirinin yüzde 78’i… Böyle olunca kişi başına gelirleri de 2 bin 800 dolar dolayında düşük bir düzeyde. Yani Türkiye’de kişi başına gelirin yaklaşık üçte biri düzeyinde bir kişi başına geliri var bu 1.5 milyarlık nüfusun… İslam âleminin dünya ticaretindeki payı yüzde 10 dolayında. Güya İslam ülkeleri arası işbirliğini arttırmayı hedefliyorlar ama İKT içi ticaret, dünya ile ticaretlerinin yüzde 16’sından ibaret. Türkiye, Suudi Arabistan, BAE, Malezya, Endonezya, Mısır, Suriye, İran, Pakistan, Kuveyt, İKT’nin en önemli ticaret aktörleri. Türkiye’nin AKP iktidarında İslam âlemi ile ekonomik ilişkiler arttırılmak istenmesine rağmen, fazla bir yol alınabildiği söylenemez. Türkiye’ye doğrudan yatırım, fon akışı, hatta gayrimenkul yatırımı biçimlerinde özellikle Körfez ülkelerinden belli yatırımlar söz konusu olsa bile, dış ticarette 57 üyeli İKT’nin payı ithalatta yüzde 12’yi, ihracatta yüzde 20’yi ancak buluyor. ‘Piyasa şaşırmamalı’ Uyarmıştı ABD’de yetkililer ülkenin şu anda 14.3 trilyon dolar olan borç limiti tavanını yükseltmek ve önümüzdeki on yılda 2.4 trilyon dolarlık harcama kesintisine gitmek için uzun süren görüşmelere imza atmış ve karar vermek için son gün olan 2 Ağustos’ta, 11 saat süren bir toplantı sonrasında anlaşmışlardı. Ancak S&P kamu harcamalarındaki kesintinin 4 trilyon dolar olması gerektiğini ifade etmişti. Borç limiti tavanı yükseltilmesine yönelik tartışmalar devam ederken, kredi derecelendirme kuruluşlarından ABD’nin kredi notuna yönelik uyarılar gelmiş ancak geçen hafta hem Moody’s hem de Fitch ülkenin AAA olan notunu değiştirmeyeceklerini açıklamıştı. İngiliz Barclays Capital bankasının analistlerinden Ajay elişme sonrası bir diğer Rajadhyaksha, “Bu hamle merak edilen soru ise aslında piyasaları çok da elinde yüklü miktarda şaşırtmamalı. Ancak ABD tahvili bulunan ülkelerin zamanlaması açısından vereceği tepki oldu. sıkıntı yaratıyor. Zaten Haberin ardından, Wall Street bütün hafta boyunca borsalar Journal’a konuşan ismini oldukça kötü performans vermeyen bir Japon yetkili, sergilemişti. Aslında önemli S&P’nin ABD’nin kredi olan, yatırımcıların not notunu indirmesinin indirimi sonrasında ABD Japonya’nın yatırım tahvillerine nasıl yaklaşacağı” politikalarını değerlendirmesini yaptı. etkilemeyeceğini söyledi. Dünyanın en büyük tahvil Çin’in resmi haber ajansı da fonu PIMCO’nun Başkanı kararı “ABD’nin borç Mohammed el Erian ise yine alışkanlığı dünya not indirimi öncesinde, ekonomisini tehdit ediyor” “Küresel finans sistemi, şeklinde değerlendirdi. daha önce düşünülmeyeni Şinhua’nın değerlendirmesinde, düşünüp, ABD’nin Washington’un savunma ve AAA olan kredi sosyal yardım harcamalarında notunun kesinti yapması gerektiği indirilebileceği savunuldu. Yorumda, kredi gerçeğine kendini notunun düşürülmesine ABD’deki hazırlamalıdır” “kısa vadeli görüş açısıyla diye konuşmuştu. hareket eden politikacıların” Japonya’dan destek Çin’den eleştiri geldi Yatırımcının tepkisi merak konusu G Not indirimi kararı sonrası en çok sorulan sorulardan birini de, sadece AAA seviyesindeki tahvillere yatırım yapabilen yatırımcıların bu karara vereceği kavgalarının neden olduğu ileri tepkinin ne olacağı oluşturuyor. sürüldü. Değerlendirmede, Finans yayını yapan Marketwatch’un Washington’un harcamalarını değerlendirmesine göre, sadece bir “dizginleyememesi” kredi derecelendirme kuruluşu not durumunda daha etkili kredi indirdiği için bu yatırımcılar, AA+ kredi notu düşürülmesi ve küresel notuna yatırım yapmaya devam finansal sarsıntı olacağı edebilecek. Ancak, hazine tahvillerinin savunuldu. Japonya, Çin ile farklı türev işlemlerde teminat olarak birlikte elinde en fazla ABD gösterilip gösterilmeyeceği net değil. hazine tahvili bulunduran Kredi notunun düşürülmesi ABD’nin ülkeler arasında yer alıyor. saygınlığına büyük darbe indirecek olsa da, Reuters haber ajansında geçen bir BD: Karar hatalı analizde, not indiriminin beklendiği ve bu durumun ABD tahvilleri üzerinde Kararın ardından konuşan büyük bir olumsuz etki ABD Hazine Bakanlığı’ndan yaratmayacağı belirtildi. ABD bir yetkili, S&P’nin ABD’nin merkezli finansal danışmanlık kamu harcamalarındaki kesintiye şirketi Capital Group’un yönelik yaptığı hesaplamada hata analistlerinden Ian Lyngen de, olduğunu ve kurumun ülkenin “Bir noktada, geçen hafta sert kredi notunu düşürme kararının yükselişlere imza atan ABD “hatalı” olduğunu savundu. hazine tahvillerinde, Hazine Bakanlığı yetkilisi, “S&P, tepkisel satışlar 2 trilyon dolarlık yanlış gelmesini hesaplama sonrasında, hatalı bir bekleyebiliriz” karar verdi” ifadesini kullandı. dedi. A TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNDE İSLAM ÂLEMİ: 20032011/6 AY Dış Tic. İthalat İhracat Açığı İhr/İth,% Türkiye’nin Dış Ticareti 1.241.340 790.387 450.953 İslam Ülkeleri ile Tic. 149.018 159.491 10.474 İKT Payı, % 12.0 20.2 2.3 Kaynak: DTM ve TÜİK 63.7 107.0 Yaklaşık bir yıl önce CEO görevine gelen Martin Spurling (soldan üçüncü) ve ekibi faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Buna göre HSBC, gelecek yılın yarısına kadar 30 yeni şube açıp personel sayısını arttıracak. AKP iktidarının ilk yılı olan 2003’ten 2011 ortasına kadar geçen dönemde İslam ülkelerine ihracatı 160 milyar dolara ulaşmadı bile. Böylece bu pazarın Türkiye’nin ihraç pazarlarındaki yeri yüzde 20.2 oldu. Bu ülkelerden özellikle enerji ithalatı yapan Türkiye’nin faturası ise 150 milyar doları bulunca, bu bölgeden dış ticaret fazlası ancak 10.5 milyar dolar dolayında gerçekleşti. Türkiye’nin, geçmiş 8.5 yılda 1 trilyon 241 milyar doları bulan toplam ithalatı içinde enerji ithalatının payı yüzde 20 dolayında. Söz konusu sürede 243 milyar doları bulan enerji ithalatında Rusya’nın payı önemli ve başat olmakla beraber Yakın ve Ortadoğu’daki İslam ülkeleri de en önemli tedarikçiler. HSBC’nin Türkiye’de büyüme planı hazır Nejat Güllü’nün oğlu Genel Müdür Fatih Güllü, “Ankara, Malatya ve Bursa’ya açacağımız şubelerimizle bu yıl iç pazarda mağaza sayımızı 19’a çıkarmış olacağız” dedi. ENERJİ TEDARİKÇİLERİ İLE DIŞ TİCARET: 20032011/6AY, Milyon $ 3 ülke İRAN CEZAYİR S.ARABİSTAN İthalat İhracat Dış T.Açığı İhr/ İth,% 79.428 36.109 43.319 45.5 44.834 13.580 31.254 30.3 16.735 10.073 6.662 60.2 17.859 12.456 5.403 69.7 Güllüoğlu ABD’de 100 mağaza açacak Ekonomi Servisi Bu yıl 140. yaşını kutlayan Güllüoğlu, 5 yıl içinde ABD’de mağaza sayısını 50’ye, 10 yıla kadar da 100’e çıkarmayı hedefliyor. Avrupa’nın tüm başkentleri ve pek çok Arap ülkesinde de birkaç yıla kadar 100 şubeye ulaşmak isteyen Güllüoğlu, 2023’te de ABD borsalarına girmeyi planlıyor. Düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Güllüoğlu Baklavaları Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Güllü, “Şu an Amerika’da 6, Avrupa ve Arap ülkelerinde ikişer şubeye ulaştık. 2015’e kadar Avrupa’da 15 şube açacağız. Yurtdışı yatırımlarımız da 5 milyon dolara yaklaştı. İlk beş yıl için planlanan yatırımlarla birlikte bu rakam 50 milyon doları rahat geçecektir” dedi. 2010 yılı içinde 2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini ve toplamda 26 milyon 217 bin TL’lik ciroya ulaştıklarını kaydeden Güllü, 2011 yılı için de yüzde 15’lik artış öngördüklerini ifade etti. Ekonomi Servisi Dünyada toplam ye, ilk geldiğimiz 20 yıl öncesinden var. 2008’de 100 yeni şube açmıştık. Bunları yoluna koymak için yenileri 87 ülkede faaliyet gösteren HSBC, 20 çok daha fazla güveniyoruz.  Bir ülkede yatırım yapmak için 5 gelmedi. Şimdi 2012’nin ilk yarısınyıldan bu yana Türkiye’de. Demirbank’ı satın almasından bu yana da 10 ayrı kriterimiz var. Bunları değerlen da, birer shop gibi çalışacak 30 yeni şuyıl geçti. Yaklaşık bir yıl önce CEO de dirdiğimizde Türkiye ve Brezilya gi bemiz olacak. Belli bir dönem elde ğişikliğine giden ve Martin Spur bi ülkeler, cazip, büyüyen pazarlar ola edeceğimiz kârı sermayeye ekleyeling’le yoluna devam eden HSBC rak görülüyor. Ama mesela Rusya böy rek Türkiye’de büyüyeceğiz. TürTürkiye, 20112014 dönemini kapsa le değil; bize “yatırımı durdur ve kiye’de gelecek beş yılda 6 milyon yeni bankacılık müşterisi ortaya çıyan stratejik planı uygulamaya koydu. çık” sinyali veriyor.  Bu yüzden bazı yerlerden çıkar kacak. Biz de payımızı arttıracağız. Yönetici kadrosu ile birlikte önceki gün bir basın toplantısı düzenleyen ken, genelde 30 bin personel azalırken, HSBC’nin büyüme planlarına uygunsa, kamu ya da özel, banka Spurling, plan çerçevesinde Türki mesela Amerika’da yeniden işe alımsatın almaları da olabilir. ye’deki hedeflerini açıkladı:  HSBC olarak stratejik plan  Biz aslında muhafazakâr bir bankayız. Ama DNA’mız, giriYeni bir stratejik planı devreye sokan HSBC, 2014’e döneminde, bireysel bankacılıkta mevduat ve kredilerimizi şimci ruhu ve insani değerleri açı kadar bireysel bankacılıkta mevduat ve kredilerini ikiye katlayacağız. Kredi kartı sından Türklerle çok uyumlu. sayımızı 2.2 milyondan 3.5 milHSBC, Mayıs 2011’de İngilte ikiye katlamayı, kredi kartı sayısını 2.2 milyondan yona, Advantage kartımızla re’de bir yatırımcılar konferansı 3.5 milyona, Advantage kartla alışveriş yapılabilen alışveriş yapılabilen üye işyerdüzenledi. 2050’de dünya eko üye işyerlerini iki katına çıkarmayı hedefliyor. lerini iki katına çıkaracağız. nomisinin nasıl bir hal alacağını  Biz aynı zamanda evresel kurguladı. Bu çerçevede Türkiye’yi de yatırım yapılacak önemli ül lara başladık, Türkiye’deki personel sa bir bankayız. Türkiye’de gerçekten yımız da yeni kuracağımız şubelere pa dünya klasında bankacılık ürün ve serkeler arasında sayıyoruz. visler var. Bunları dışarıya ihraç ede Hesaplarımıza göre 2050’ye ka ralel olarak artacak. Yeni dönemde müşteri sayısını 3.5 biliriz. Aynı şekilde HSBC’nin dündar en hızlı büyüyen 3. ülke 2 trilyon dolarlık ekonomisiyle Türkiye olacak. milyondan 5 milyona yükseltmeyi, yada geliştirdiği özellikle servet yöÇin bugünkünün 7.3 katı, Hindistan 6.4 2012 ikinci yarısında 30 yeni şube aç netimi ürünleri var, bunları da Türkikatı, Türkiye 4.3 katı olacak. Türkiye, mayı ve bireysel bankacılıktaki mev ye’ye getirebiliriz. Ayrıca Türkiye Avrupa’da Almanya, İngiltere ve duat ve kredilerini 2014’e kadar iki kat insan kaynakları yönünden zengin. Birçok arkadaşımızı diğer ülkelere Fransa’nın ardından 4., dünyada ise 12. büyütmeyi hedefliyoruz.  2010 sonu itibarıyla 331 şubemiz gönderdik. Buna da devam edeceğiz. büyük ekonomi olacak. Biz bu ülke Bunlardan İran’dan yapılan ithalat 45 milyar dolara yaklaşırken ihracat 14 milyar doların altında. Dolayısıyla İran, AKP iktidarında 31 milyar dolarlık üstünlük sağlamış. İran, 100 satmış, 30 almış. Diğer enerji tedarikçilerinden Cezayir ile S. Arabistan’ın Türkiye’ye ithalatları 1718 milyar dolar ile birbirine yakın. Türkiye’den yaptıkları alım ise 1012 milyar dolar. Dolayısıyla bu iki ülke de Türkiye’ye karşı ticaret fazlasına sahipler. Türkiye’nin “Müslüman kardeşleri”, Türkiye’nin ihracatında sadece yüzde 20 pay sahibiler ve en büyükleri, Türkiye’ye karşı ticari üstünlüğü ellerinde tutuyorlar. (Devam: İhracatın Kimyası Sakat) NOT: Yazarımız Mustafa Sönmez’in 5 Ağustos’taki yazısını tablolarda yer alan hata nedeniyle yeniden yayımlıyoruz. Frankla borçlanan yandı Ekonomi Servisi Kriz nedeniyle dolar ve Avro’dan kaçanların İsviçre Frank’ına yönelmesiyle son haftalarda rekor oranda değer kazanan frank, bu para birimiyle borçlananları sıkıntıya soktu. İsviçre Frangı endeksli konut kredisi kullanan tüketicinin Ağustos 2011’de gerçekleştirdiği aylık taksit ödemesi geçen yılın aynı ayına göre kıyaslandığında yüzde 53 arttı. Son bir yılda İsviçre Frangı’na endeksli kredi kullanan bir vatandaşın yüzde 56, ABD Doları’na endeksli kredi kullananın yüzde 15, Avro’ya endeksli kredi kullananın yüzde 24’lük kaybı oldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle