19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA 15 Gençlik, insanlığın hem en güçlü, hem en kırılgan cömertlik halidir. Ama Türkiye, gençlerinin boynunu vurmakta, kemiklerini kırmakta en usta ülkedir. İşte bu yüzdendir ki bugün, yine, bir daha, bir daha kırılan gençliğin sesine adıyorum bu sütunu ve duyurmaya çalışıyorum cömertliğin sesini. Aşağıda okuyacağınız metin, üniversite Öğrenci Kolektifleri’nin – ne yazık ki özetlemek zorunda kaldığım basın açıklamasıdır: “31 Mayıs günü, miting için Hopa’ya giden Başbakan Erdoğan, Hopa halkı tarafından protesto edilirken polisin sıktığı yoğun gazdan etkilenen öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Aynı gece Hopa’da başlayan nokta operasyonuyla 30’dan fazla kişi gözaltına alındı, 12’si tutuklandı. Bu sırada Başbakan’ın yaptığı açıklamalar, bir öğretmenin öldürülmesine duyulan öfkeyi daha da büyüttü. Tüm Türkiye’deki eylemlerin neredeyse tamamı polisin ölçüsüz şiddetine maruz kaldı, kullanılan basınçlı su, biber gazı, onlarca insanın yaralanmasına sebep oldu. Ankara’da da Metin öğretmenin ölümünü protesto edenler arasından, 90’dan fazla kişi gözaltına alındı, 5’i tutuklandı. Yetmedi. Gece baskınları, soruşturmalar, tutuklamalar birbirini izledi. Ülke çapında Hopa olaylarını protesto eden 35 kişi terör örgütü faaliyetine katkıda bulunmak, kamu malına zarar vermek, 2911’e muhalefet etmek suçlarından gözaltına alınarak tutuklandı. Ne bu şiddet raslantı, ne de tutuklananların kimlikleri. Aralarında bizim de 10 üye arkadaşımız var. Parasız eğitimi ve çevreci politikaları kanıtlarla adı bile belli olmayan “terör örgütü” suçlamasını yöneltiyorlar, arkadaşlarımıza. En demokratik hakları, yasadışı suç ilan etmeye çalışıyorlar. Hukuksuzluklar Hopa’da yaşananlarla sınırlı değil. 70 gazeteci tutuklu. Borçka’da referandumda “hayır” bildirisi dağıtanlar 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ankara’da nitelikli ulaşım hakkı isteyenlere 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Aydın Çine’de santral yapımına karşı çıkan köylüler tutuklandı. Adana’da demokratik çözüm çadırında sağlık hakkını anlatan TTB üyesi 2 hekime terör örgütü üyeliği suçlamasıyla dava açıldı. Bütün bunlar son birkaç ay içinde oldu. Tüm saldırılar, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunanlara, hakları için bir araya gelerek mücadele edenlere karşı gerçekleştiriliyor. Demokratik yürüyüş ve protesto hakkı, basın açıklaması gibi düşünce ifade yöntemleri, başta özel yetkili mahkemeler olmak üzere, yasal kılıflarla, korku ve baskı araçlarıyla engelleniyor. Sokak susturuluyor. AKP iktidarı, kimsenin itiraz etmediği, tüm politikalarının onaylandığı bir Türkiye istiyor. Hopa’da hayatını kaybeden Metin Lokumcu, HES’lere karşı deresine sahip çıkan, çayının, toprağının haklarını savunan bir Karadenizliydi. Daha da ötesi, hâlâ öğrenciler yetiştiren bir öğretmendi. Ve biz üniversiteliler bir eğitimcinin değerini biliriz. Metin öğretmene verdiğimiz değeri göstermek için sokaktaydık. Aramızdan 10 arkadaşımız bugün Sincan Cezaevi’nde böyle bir vicdan suçundan tutuklu.” ÖĞRENCİ KOLEKTİFLERİ/www.kolektifler.net “Kâfir, bir iyilik yaparsa verilir. Fakat mümin bir karşılığı dünyada iyilik Teala onun karşılığını ah yaparsa Allahü rete tehir eder.” HAD S ŞER F, TAR H BAĞDAD İşte Hopa olaylarını protesto “suçu”ndan tutuklanan Öğrenci Kolektifleri üyesi öğrenciler : Demet Yılan, 1990 İstanbul doğumlu. ODTÜ Sosyoloji Bölümü 1. sınıf öğrencisi. Ömür Çağdaş Ersoy, 1990 Ankara doğumlu. ODTÜ Metalurji Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi. Ozan Gündoğdu, 1989 İzmir doğumlu. A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Maliye Bölümü 2. sınıf öğrencisi. Soner Torlak, 1982 İstanbul doğumlu. TÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu. AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde bütünleşik doktora yapıyor. Nuri Özçelik, 1990 Samsun doğumlu. HÜ Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi 2. sınıf öğrencisi. Uğur Tuna, 1990 Sivas doğumlu. AÜ Beden Eğitimi Yüksekokulu Spor Yöneticiliği 1. sınıf öğrencisi. Uğur Uzunpınar, 1990 Ankara doğumlu. A.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü 1. sınıf öğrencisi. Hikmet Tanıl, 1989 İstanbul doğumlu. AÜ Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü 1.sınıf öğrencisi. Tayfun Yıldırım, 1991 Mersin doğumlu. AÜ Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Coğrafya Bölümü 1. sınıf öğrencisi Can Kaya, 1990 İzmir doğumlu. HÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 2. sınıf öğrencisi. Sorarım size sevgili okurlar, sayın seyirciler: Bu çocukların adları Muhammed, Abdülvehhab, Müslime, Mümine vb. olsaydı Öğrenci Kolektifi üyesi olurlar mıydı? Ya da taşıdıkları adlara rağmen cemaat evlerinde “yetiştirilmiş” olsalar, tutuklanırlar mıydı? Sokağı Özgür Bırak ! Sait Faik’i Okumak “Oğlum patlak göz. Ben insanoğlu. Sen hayvanoğlu. Bundan milyonlarca sene evvel her ikimiz de kurttuk, solucandık, tek hücreli mahluktuk. Ondan evvel boşlukta bir tozduk. Sonra bak işte bu hale geldik. Bundan sonra belki böyle kalırız. Belki değişiriz. Ama böyle kalmayalım. Siz de bedbahtsınız, biz de. Evlerde uyuyanlar, ipekler içinde uyuyanlar, kadın koynunda uyuyanlar, soba başında kıvrılmış bobiler de var. Lastikten kemikleri, topları var. Hanımları atar, koşup getirirler. Sabahları kapıcılar gezmeye çıkarırlar. İnsanlar var, sevdiklerini almışlar şu saatte koyunlarına, dalmışlar iki kişilik rüyalarına. Pekâlâ, ne yapalım? Ama sen Zeyrek yokuşunda kuyruksuz, tüysüz, uyuz, soğuktan titreyen bir sokak köpeği, ben Panco’nun arkadaşı, başka hiçbir şey değil, yağmura vurmuş, uykusuz, canı burnunda, yüreği Ağaççileği sokağında, kafası Bomonti tramvay durağından yüz metre uzakta kirli bir yastıkta bir adamcağızım. Ne yapalım? Günün birinde dostluklardan, insanlardan ve hayvanlardan ve ağaçlardan ve kuşlardan ve çimenlerden yapılmış vazife hissi ile çarpan yüreklerle dolu bir âlemde yaşayacağımızı düşünelim. Bir ahlakımız olacak ki hiçbir kitap daha yazmadı. Bir ahlakımız, bugün yaptıklarımıza, yapacaklarımıza, düşündüklerimize, düşüneceklerimize hayretler içinde bakan bir ahlakımız. O zaman seninle daha uzun dostluklar ederiz patlak göz. O zaman hiç merak etme. Dostum Panco da bana hak verecektir. Kilise ahlakından söz açmayacak. Dostluğun olağanüstü güzelliğini çocuklarına anlatacaktır.” Yukarıdaki alıntıyı Sait Faik Abasıyanık’ın 1954 yılında kaleme aldığı, adı önce “Yağmurlu Hikâye” olan, fakat daha sonra yazar tarafından “Öyle Bir Hikâye” olarak değiştirilen öyküsünden aldım. (Alemdağ’da Var Bir Yılan, S. 1415, YKY Yayınları, İstanbul 2003) Sait Faik benim çok sevdiğim, öykülerini defalarca okuduğum bir “usta”, aynı zamanda da “büyük” bir yazardır. Burada, “İkisi aynı şey değil midir” sorusu akla gelebilir. Kanımca değildir, çünkü edebiyatta ustalık edebiyatın kendine özgü ölçüleriyle değerlendirilir. Edebiyatçı söz konusu olduğunda büyüklük onun mesleğindeki ustalığının yanı sıra hayattaki duruşuyla ilgili bir durumdur. Dünyada da bu böyledir, örneğin Federico Garcia Lorca, Pablo Neruda ya da Fyodor Dostoyevski gibi. Yukarıdaki görece kısa alıntıyı dikkatle incelediğimizde önemli mesajlar içerdiğini görürüz. İlk tümceler bize yazarın “yaratılış teolojisi”ne değil, Darvin’in “evrim kuramı”na inandığını, akıcıaydınlanmacı bir düşünce yapısına sahip olduğunu gösterir. Sonraki tümcelerde yaptığı karşılaştırmalarda toplumdaki sınıfsal çelişkileri ortaya koyar. Tek başına bu alıntı bile Sait Faik’i “devrimci” bir kişilik olarak tanımamıza yetiyor. Ne var ki yazar bu kimliğini ortaya koyarken, kesinlikle “hamaset”e kaçmamış, öykünün edebi kurgusunu ve estetiği gibi dilinin yalınlığını da korumuştur. Bunu yaparken, okurlarını umutsuzluğa da düşürmüyor, tam tersine onlara çok daha farklı, çok daha iyi bir gelecek müjdeliyor. Dedim ya, Sait Faik edebi kişiliğiyle usta, insani kişiliğiyle büyük bir yazardır. Kitaplığımda okuduğum 12 yapıtı var, yaz sonuna kadar tümünü yeniden okumayı amaçlıyorum. Benim için yaz, deniz ve güneşin yanında okumak demektir. Güzel bir pazar geçirmeniz dileğiyle. Fotoğraf: DANIEL COLAGROSSI savunan, okumuş insan halkın yanındadır diyerek yoksul mahallelerde ders veren ve bir öğretmenin öldürülmesine üniversiteli olmanın aklı ve vicdanıyla sessiz kalmayanlar tutuklandı. Baştan sona hukuksuzluklarla dolu gözaltı ve tutuklama süreçlerinde, meyve bıçakları, çizgi filmler, korku filmleri, kıyafetler, terör örgütü üyeliği ‘kanıtı’ olarak toplandı. Özel yetkili mahkemeler, bu ve benzeri gülünç K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK ‘ G ’ N O K T A S I [email protected] 3. Köprü ‘Hayal’ Boğaz’ı deniz altından Dikkatinizi çekiyordur; 3. geçecekler. Yani kimse köprünün sanıldığı gibi “eli 3’üncü köprü için 30 km. kulağında” olmadığını yıllardır kuzeye gitmeyecek. Marmara söyleyip duruyoruz… Temel gerekçemiz ise bu köprünün kıyılarında Anadolu yakasından dalıp, Avrupa öncekiler gibi “devlet yakasında Tarihi Yarımada’yı bütçesi”nden değil, “yap işlet sarmalayan sahil yoluna devret”le yapılmak istenmesi. çıkacaklar... Yani, önce bir “müşteri” bulunması ve hatta o ‘sevgili Binlerce yıllık Suriçi’ne otomobil pompalayacağı için müşteri’(!)ye yeterince uzmanların karşı çıktığı “kazanç garantisi” sağlanması projeye Ulaştırma gerekiyor. Bakanlığı’nın başlıca Bu olamadığı için de yıllar yılları kovalıyor, kamuoyu savunması ise 1’inci ve 2’nci köprüyü de rahatlatacağı güzergâh tartışmalarıyla yönünde.. oyalanırken yap işlet devret müşterisi bulunamıyor. oRo geliyor Dahası, “Hedeflenen kazanç için yeterli geçiş olmazsa farkı Kuzeyde tasarlanan 3’üncü devlet ödeyecek” gibisinden köprüyü gözden düşüren yüz kızartıcı tekliflerle bile diğer proje ise özelleşen “geliri karşılığında” yapmayı İDO’nun daha şimdiden kimse göze “başlıyoruz” al(a)mıyor. dediği RoRo Nitekim aynı seferleri. durum TIR’ların ve sürüyor kamyonların olacak ki son İstanbulolarak 23 Tekirdağ ile Ağustos’ta Bursayapılacağı Bandırma belirtilen kıyıları arasını 3’üncü köprü RORO 3. köprüyü yutacak... 2.5 saatte “ihale”si bir geçecekleri kez daha RoRo seferleriyle, aynı “ertelendi”! güzergâhın 68 saatte Habere göre projeyi daha alınacağı 3’üncü köprü ve detaylı incelemek isteyen bağlantı yollarından çok daha yatırımcılar, ihale tarihinin akıllıca, ekonomik, rahat, hızlı ertelenmesi için Ulaştırma ve “çevreci ulaşım” Bakanlığı’na talepte sağlanacak. Dahası, bulunmuş, Bakanlık da uygun İstanbul’un ağır vasıtalarla bulmuş! Karayolları Genel çiğnenmesi ve kuzey Müdürü Mehmet Cahit ormanlarının köprüye kurban Turhan, ihaleyi yıl sonuna edilmesi de önlenmiş olacak. yakın bir tarihe ertelemeyi Yani, Başbakan’ın “3’üncü düşündüklerini belirtti. (18 köprüyü kamyonlar için Temmuz 2011) yapıyoruz” sözü geçersiz kalacak. irmalar ‘çekingen’ Şimdi söyler misiniz; hangi ciddi ve hesap kitap bilen Peki, bugüne dek şartname yatırımcı, yapımına başlanan satın alan, yani ‘yap işlet “otomobil tüp geçiş” ile devret’le 3’üncü köprüyü İDO’nun programına aldığı yapmaya “niyetli” görünen RoRo seferleri karşısında Türkiye’den 7, Japonya’dan “3’üncü köprüden para 4, Rusya’dan 2, İspanya, kazanma”yı hayal edebilir? Avusturya ve İtalya’dan birer İDO’nun yeni sahipleri olmak üzere toplam 16 firma, “TepeAkfenSouterSera” neden bu işe “sazan” gibi grubu adına konuşan Akfen atlamıyorlar? Holding CEO’su Süha Yanıtı açık… biri, ihalesi Güçsav diyor ki; “Yeni köprü, yapılmış; diğeri resmi izinleri tüp geçit ve yeni otoyoldaki dahi tamamlanmış “2 yeni gelişmeleri değerlendirdik. ulaşım projesi”, Stratejik bakışlarımız var. RoBoğaziçi’nden 3’üncü Ro projemizle Trakya ve köprüyü tümüyle “gereksiz” Anadolu’yu denizden kılıyor. birleştireceğiz.” (1 Ağustos Temeli seçimlerden önce 2011) Başbakan tarafından atılan ilk Eğer bu sözler proje, Anadolu ve Avrupa gerçekleşirse, 3’üncü yakaları arasında “otomobiller köprüye değil müşteri, için” öngörülen “karayolu tüp üzerinden geçmek isteyen geçiş” projesi. Açıklandığına bir kamyon şoförü bile göre 1’inci ve 2’nci köprüde bulunamayacak… tıkanıp kalan otomobiller R HARB SEM H POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇEL K [email protected] F T.C. BALIKESİR ASLİYE BİRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN 2011/45 ESAS 34 ZS 2694 plakalı aracımın ruhsatını kaybettim. Hükümsüzdür. MERVE İKİZLER 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Afet, felaket, 1 yıkım. 2/ Dürüst, iyi ahlaklı... Ya 2 vaş, ağır. 3/ Yur 3 dumuzda bir ır 4 mak... Köpek ve ineklere yediril 5 mek için un ve 6 kepekle hazırla7 nan yiyecek. 4/ Minare, kubbe, 8 sancak direği gi 9 bi yüksek şeyle1 2 3 4 5 6 7 8 9 rin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay 1 L A M P A S A O yıldız ya da lale biçi 2 A D A Y E L E K minde süs... Bir nota. 5/ 3 M A N D A R İ N Keman yayı... 21 yaşın 4 P D İ N P A T altındaki oyunculardan 5 A Y A N MA Y A meydana gelen spor ta6S E R MÜ Ş İ R kımları için kullanılan T sözcük. 6/ Kuzu sesi... 7 A L İ P A Ş A 8 E N A Y İ R A Volga’dan sonra AvT A R T A N rupa’nın ikinci uzun 9 O K ırmağı. 7/ Düz ve geniş arazi... Akılsız, budala. 8/ Bir ilimiz... Olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kimse. 9/ Bir örgüt içindeki farklı görüş ve yaklaşımların ideolojik düzeyde bir kimlik kazanması sonucu ortaya çıkan gruplardan her biri. Balıkesir ili Merkez ilçesi Pamukçu Kasabasında faaliyet gösteren davacı Topalak Akaryakıt ve Yem Sanayii Ticaret A.Ş. vekili Av. İsmail İnci tarafından İflas (İflasın ertelenmesi) davasının yapılan açık duruşmaları sırasında verilen ara kararı gereğince, Davacı Topalak Akaryakıt ve Yem Sanayii Ticaret A.Ş.den alacaklı olanların 11/10/2011 günü saat 11:15’teki duruşması olan Mahkememizin 2011/45 Esas sayılı dava dosyasına müdahale etme veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek talebin reddini isteme hakları olduğu İ.İ.K.’nun 166. ve 178. Maddeleri gereğince ilan/orunur. 25/07/2011 (Basın: 50617) YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kuruyarak ya da çürüyerek içi boşalmış olan.... Kimyada “biçimsiz” anlamında kullanılan terim. 2/ Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü... Okul, kışla gibi yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm. 3/ Tarla, bağ, bahçe gibi yerlerden toplanan üründen arta kalanlar... Üye. 4/ Tembellik... İlave. 5/ Bir cetvel türü... “Sözün ile düşürgil” (Yunus Emre). 6/ Terbiyum elementinin simgesi... Kamuya duyurulmak istenen şeyleri yüksek sesle haber vermeyi iş edinmiş olan kimse. 7/ Demiryolu.... Mısır unuyla yapılan bir ekmek. 8/ “Denizayısı” da denilen bir fok cinsi... Trabzon’un Sürmene ilçesine özgü bir cins peynir. 9/ Derinliği aynı olan sığ su alanı... Garez. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle