19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 7 AĞUSTOS 2011 PAZAR 2 Ataç’ın Dil Kurumu’ndaki odasında tanışmıştık. Veteriner fakültesi öğrencisi idi. Ama gerçek bir edebiyat tutkunu... Fakülte arkadaşı Orhan Duru’yla birlikte gelmişlerdi. Muzaffer Erdost’tan söz ediyoruz. Yazar, şair, eleştirmen, düşün adamı... Yalnız yazdıklarıyla değil, yayıncı olarak bizlere, daha doğrusu yeni kuşaklara bilgiyi, görgüyü, yaşamayı, daha doğrusu gerçek bir insan olmayı öğreten kitaplarıyla... Hangi kitaplar mı? “Türkiye’ye Kefen Biçenler”, “Asya Üretim Tarzı ve Osmanlı İmparatorluğu’nda Mülkiyet İlişkileri”, “12 Eylül’ün İki Yüzü”, “Bilim ve Yazın Arasında”, “Bilim ile Yazın Arasında”, “Şiirin Dönüşü.” Bunlar Muzaffer Erdost’un yayımladığı yapıtlar... Dahası da var. Dahası da olacak. Duyan, düşünen, yorumlayan, anlatan, öğreten, aydınlatan bir kafa, yaşadığı sürece arayacak, bulacak, bulduracak! Muzaffer Erdost’un bir adı da, Muzaffer İlhan OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Erdost... Korkunç bir şeydi, devrimci İlhan’ın göz göre göre öldürülmesinin acısı bugünlere kadar yaşandı. Erdost kardeşlerle birlikte bizler de yaşadık, yaşıyoruz... Ben Erdost’un edebiyatla, şiirle ilgili kitabından söz etmek için yazıya başladım. Başlamak istedim. Çünkü Muzaffer İlhan Erdost “İkinci Yeni” diye adlandırılan bir akımın öncüsü, savunucusudur. Cemal Süreya, İlhan Berk, Ece Ayhan’ların, Türk şiirinde açtıkları değişik bir yolun yorumcusu! Muzaffer İlhan Erdost gerçek bir devrimci. Toplumun değişmesinden, gerçek bir demokrasiye dönüşmesinden yana bir devrimci... Böyle bir kişinin İkinci Yeni adı verilen bir şiir anlayışından yana olması, kimine göre şaşırtıcıdır!.. Oysa sanatla yaşam bir bütündür. Şiirlerdir toplumda bir değişim, bir yücelme yaratabilen... Erdost’un şiirinin “U Dönüşü”ndeki yazıları okuru değişik duyarlıklara götürüyorsa, bu anlamlı tutarlılıktan... Erdost’u Okurken... Erdost’tur. 12 Eylül diye andığınız olayın çirkin bir oyunudur bu ad değişikliği! İlhan Erdost gidince, götürülünce, hem de çok acı, çok çirkin bir kanlı devlet cinayetinin kurbanı olduğu için, İlhan’ı kendi adına katmıştı Muzaffer Kaplumbağaları Kurtarma İhalesi... Kaplumbağaların milyon senedir orada yaşamalarının nedeni, çevre koruma müdürünün onları korumaya kalkmamasıydı aslında... Kumun altındaki yuvalardan denizkaplumbağalarının yavruları çıkacaktı... Onları korumak için kumsalın etrafını telle çevirmeye karar verdiler... Bunun için ihale açıldı... Yer keşfine gittiler... Müteahhit girme elemanları, ihale komisyonu, kazıkları satacak olan ambarcı, teli satacak olan sanayi sitesinden Bekir usta ve kalfaları, çevre koruma memurları... İlk pazarlıkları kumun altındaki kaplumbağa yuvalarının üzerinde yaptılar... Telci, “Kurtarmaz abi...” diye zıpladı... Ambarcı da, “Şu fiyata kazıklardan bize bir ekmek parası kalmaz yani” diye zıplayınca, çevredeki insanlar neler olduğunu görmeye geldiler... Tatilciler, otel personeli, köylüler... Kalabalık artınca; simitçi geldi, mısırcı, dondurmacı... Altında kaplumbağa yuvalarının olduğu kumsal telle çevrildi... Ama tatile giden bizim vatandaşlar, teli görünce içine girip oturduklarından “Basmak yasaktır” tabelaları koymaya karar verdiler... Tabela ihalesi açıldı... Keşfe gittiler... “Basmak yasaktır” tabelasını görenler, ne olduğunu anlamak için tabelanın etrafında dolanınca, bir bekçi konulmasına karar verildi, bekçi için kulübe lazımdı... İhale açıldı... Keşfe gittiler... Beton karma kamyonunun sahibi “Kurtarsa dökmem mi?” diye zıpladı... Çevre koruma müdürü de “İhsan abi yap şu işi be” diye zıplayınca.... “Peki kaplumbağa yuvalarında yumurtadan çıkan yavru kaplumbağalar ne oldu?” derseniz... Orasını ben de bilmiyorum... Sadece ikinci sene orada hiç de kaplumbağa olmadığı görüldü... O zaman da kumsala otel yaptılar... Yumurtadan otel çıktı diyelim... Bence vazgeçin kaplumbağaları korumaktan... Ceylanpınar’da ceylanlar korunduktan sonra, Konya’da yaban koyunları korunduktan sonra, Van’da telli turnalar korunduktan sonra doğada tükendiler zaten... Kaplumbağalar milyon senedir orada yaşadılar, çünkü çevre memuru onları korumaya kalkmamıştı... Siz insanları koruyun... Aman azalmasınlar... Digiturk HD’de! Leoparların, her biri parmak izi gibi birbirinden farklı benekleri, 5 kat daha detaylı görüntü kalitesiyle Digiturk HD’de. 21 HD kanal ayda uydu alıcı hediye başlayan Şyatlarla Bu tekliften faydalanmak için 24 aylık üyelik taahhüdü verilmesi gerekmektedir. 24 ayın sonunda HD uyumlu uydu alıcı üyenin olur. Digiturk, kanal içeriklerini değiştirme hakkını saklı tutar. Bu teklif 30 Eylül 2011’e kadar geçerlidir. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle