Katalog

SAYFA CUMHUR YET 7 AĞUSTOS 2011 PAZAR 4 gerçek Türk olmuş addederken, herhalde emperyalizmin art niyetleri ve önyargılarından yola çıkmıyor, bu toplumda yaşadıklarına bakarak hükme varıyordu. Evet, bir Türk imajı var, tıpkı Fransız, İngiliz, Alman, Amerikalı imajı gibi. Ancak bu gerçeği kabul etsek dahi, biraz dikkatli davranmak gerek, derim. Öncelikle genellemeler, son derecede tehlikeli ve yanıltıcıdırlar. Sonra, insanların ırksal nitelikleri olduğunu, kimi ırkların ondan doğan yapıları yüzünden belirli bir biçimde davrandıklarını gösterir bilimsel veriler yoktur. Kaldı ki, uluslar ırklara dayanmazlar. Bir ulus, varsayılan bir ortak geçmişten gelip, ortak geleceğe yönelen iradi bir birliktir. Bu insanların yüzyıllar boyunca, her mekânda ve her koşulda değişmez bir şekilde aynı hasletlere sahip olup, aynı davranış biçimlerini göstermeleri beklenmez. HABERLER Demirtaş, ortak değer olarak bayrağın korunmasından yana olduklarını söyledi ‘Gerçek Türk!’ Olmak Sevgili, Haberi okuduğum zaman, gerçekten güleyim mi ağlayayım mı, karar veremedim. Fazla ayrıntılarına girmeden olay kısaca şu: 49 yaşındaki Alman Andrea Goch, bir süre önce tatil için geldiği Antalya’yı ve Türkiye’yi çok beğenip yerleşmiş. Ardından Türk vatandaşlığına geçip Sema Nur adını almış ve Ankara’ya taşınmış. Türkiye hayranlığı ya da tutkusu o kertedeymiş ki, koluna bir de Atatürk dövmesi yaptırmış. 2010 yılında da internette bir lisede gece bekçiliği yapan Hakan Erdoğan ile tanışmış ve Yenimahalle’de birlikte yaşamaya başlamışlar. Kısa süre sonra da ilk dayak olayı patlak vermiş, Hakan Bey sevgilisini önce dövmüş, sonra da özür dilemiş ama eski Andrea, “nev” Sema, 1 Ağustos’ta bir kez daha dayak yiyince jandarmaya gidip şikâyetçi olmuş AndreaSema’nın dayak olayından sonraki şu sözleri bütün gazetelerde manşetteydi: Şimdi gerçek Türk oldum. Koluna Atatürk dövmesi yaptıran AndreaSema, kendini onunla değil de erkekten dayak yiyince gerçek Türk olduğunu kabul ediyor. Bu durumda postmodern bir Türk olmanın pek kolay olmadığı söylenebilir. Kadın dayak yemeden gerçek Türk olamıyorsa, bundan çıkan sonuç, erkeğin de kadını dövmeden gerçek Türk olamayacağıdır. Bu durumda Türk olmak pek fazla göğüs kabartmıyor. Zaten Türk olmak, öyle pek kolay da değil. Haçlı Seferleri’nden başlayıp günümüze kadar gelen önyargılar, çokuluslu koca bir imparatorluğun çok zor geçen tasfiyesinin doğurduğu çalkantıların da katkısıyla uzun bir zaman süreci içinde olumlu olmayan bir Türk imajı ortaya çıkmış. “Türk imajı”nın, emperyalizmin önyargıları ve art niyetleriyle dokunduğu bir gerçek. Ama ona şu hali pürmelalimizle önemli katkılarda bulunduğumuz da yadsınamaz. Nitekim, gönüllü Türk, sabık Andrea, yeni Sema, dayak yediğinde kendini ‘Ayrı devlet istemiyoruz’ HAKKÂRİ (Cumhuriyet) BDP Grup Başkanı ve Hakkâri Milletvekili Selahattin Demirtaş, birden fazla devletin oluşmasından yana olmadıklarını belirterek, “Bu ülkede birden fazla dil ve halk vardır. Bunların birlikte yaşamasının formülü demokratik özerkliktir” dedi. Demirtaş, Hakkâri sokaklarında Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP Hakkâri İl Başkanı Orhan Koparan ile birlikte dolaşarak yurttaşların sorunlarını dinledi. Gazetecilerin demokratik özerklikle ilgili sorularını da yanıtlayan Demirtaş, hükümetin demokratik özerklikle ilgili provokatif söylemlerde bulunduğunu belirterek, “Hükümet bu politikalarıyla Türkiye’yi bölünme noktasına getiriyor. Biz diyoruz ki, madem birlikte yaşama iradesi var, Türk’üyle, Kürt’üyle, Lazıyla, Çerkeziyle herkesin birlikte yaşama iradesi var. Bunun formülünü bulalım. Bizim önerimiz demokratik özerkliktir. Kimse tek dille, tek milletle, tek ırkla yürüyeceğiz diyemez. Ülkede teklikten bahsedilecekse bu anlamda biz sınırların birliğinden, tekliğinden yanayız. Ülkenin bir bayrağı vardır. Biz elbette ortak değer olarak bayrağın korunmasından yanayız” dedi. PKK ÇATIŞMASIZLIĞI SONA ERD R YOR D YARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin yönetim organı KCK, yaptığı açıklamada, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan serbest bırakılmaz, Öcalan ile Kandil arasında doğrudan görüşme imkânı yaratılmazsa çatışmasızlık kararının sürdürülmeyeceğini belirtti. Örgüt, yaşananlardan AKP’nin sorumlu olacağını açıkladı. Örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’nda yayımlananan açıklamada, Öcalan’ın 27 Temmuz’da süreçten çekildiğini anımsatan örgüt, şu ifadeleri kullandı: “AKP hükümeti, önderliğimizin bu anlamlı ve değerli çabalarına olumlu bir yaklaşım göstermesi gerekirken tam tersi bir politika izledi. Yaşanacak olan olumsuz gelişmelerden ve kayıplardan AKP hükümeti sorumlu olacaktır.” Mollalarla işbirliği halinde Belirli bir zaman diliminde, belirli bir coğrafyada, belirli koşullarda ve üretim ilişkileri içerisinde yaşayan insanlarda, ortak değer yargıları, ortak davranış biçimleri ortaya çıkması doğaldır. Ama buna bakarak “Bir Türk böyle davranır, bir İngiliz şöyle” demek yanıltıcıdır. İnsan davranışlarını, uyruklar, “ırk”lar değil, içinde bulunulan koşullar belirler. Kimi zaman aynı uyruktan insanın aynı davranış biçimlerini göstermelerinin nedeni, onların aynı koşullar içinde olmalarından kaynaklanır. Kadın dövmek, Türk’e has değil. Kadın dövme feodal kültürden ya da tarım toplumu kültüründen kopamamış insanların davranış biçimidir. Kadına şiddet, onu yaratan koşulları gidermeyen her toplumda vardır. Bu görüşleri Sevgili, birden milliyetçi duygularım kabardığından, savunmaya geçmek için yazdığımı sanma! Öyle bir niyetim yok. Amacım “Türk asla kadın dövmez” demek de değil. Pek de âlâ döver ve zaten dövüyor da. Ama Türk’ün, tab’an Fransızdan, Almandan ne fazlası vardır ne de azı; toplumların birbirlerine üstünlükleri, genlerinden değil, içinde bulundukları koşullardan kaynaklanır. DÜZELTME: Dünkü yazımda sözünü ettiğim 6 Haziran 1950’de görevinden alınan Genelkurmay Başkanı Abdullah değil, Abdurrahman Nafiz Gürman olacak. Düzeltir, uyaran değerli Türkan Erkil’e teşekkür ederim. Hükümetin İran’ın PJAK’a yönelik operasyonuna destek verdiğini ileri süren Demirtaş, “Geçmiş dönemlerde Saddam ile işbirliği yapılıyordu. Bugün molla rejimi ile İran’la işbirliği yapılıyor” dedi. KurdiDer Hakkâri Şubesi’nin 1. Olağan Kongresi’nde katılan Demirtaş, Kürt çocuklarının Türkçe öğrenmesine herhangi bir itirazı olmadığını belirterek “Ama anadilimizi bize unutturarak Asimilasyon amacıyla Türkçe öğretilmesini kabul etmiyoruz” dedi. 31 yıl sonra ülkeye dönen Burkay’dan, ‘Hükümetin kontrolünde’ iddialarına yanıt ‘Fikirlerimden ödün vermem’ LHAN TAŞCI ANKARA Sürgün yaşadığı İsveç’ten 31 yıl sonra Türkiye’ye dönen şair ve siyasetçi Kemal Burkay, “hükümetin kontrolünde” olBurkay, siyasete girip girmeyeceğine duğu iddialarına, “Karalamaya yönelik. Fikirlerimden ödün ilişkin sorulara, “Hem Kürt siyaseti vermem” sözleriyle yanıt verhem de Türk siyaseti 74 yaşındaki bir di. Burkay, Kürt sorunun çözüihtiyara muhtaç olmamalı” karşılığını verdi. şamalı olmalı’ münün Abdullah Öcalan’ın “kişisel durumuna” endeksBurkay, çözüm sürecine ilişlenmemesi gerektiğini belirtti. kin “Bir halkın, bir ülkenin kaderi natçıların” diye konuştu. Burkay, dün Ankara’da yemekte Burkay, hükümetle yakınlaşma eleş bir kişinin durumuna endekslenldostlarıyla bir araya geldi. 31 yıldır yurt tirilerine üstü örtülü “İnsanlarımızın memeli” dedi. Burkay “genel af” yedışında yaşamasına karşın “Sanki bu daha özgür olmaları için elimden ge rine affın aşamalı yaşama geçirilmesiülkenin bir kentinde yaşadım” diyen leni yaptım. Başım dik. Kendimden nin daha sağlıklı olacağını kaydetti. Burkay, “Aranızdaysam büyük pay, müdacale eden insanların, cezaevinde direnen insanların, namuslu aydınların, siyaset adamlarının ve sa eminim. En zor olan önyargılardan kurtulmak” diye konuştu. Hükümetten kendisine doğrudan doğruya barışa katkı talebi gelmediğini ancak kendisini ziyaret eden bakanlar Egemen Bağış ile Ertuğrul Günay’ın bunu ifade ettiklerini anımsatan Burkay, “Demek ki beklenti var” dedi. ‘A Bahçeli: TSK ile uğraşma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarını değerlendirirken, “Başbakan Erdoğan’ın kendi ordusuna karşı zafer kazanmış bir komutan gibi takdim edilmesi en hafif tabirle densizlik ve işgüzarlıktan başka bir anlam taşımamıştır” dedi. Bahçeli, YAŞ kararlarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli, “AKP hükümetinin TSK’ye yönelik üzeri hiç küllenmeyen kin ve kızgınlıkları bugünkü tartışmalara zemin hazırlayan asıl ve esas nedendir. Bununla birlikte, hukuken hâlâ bir sonuca ulaşmamış olan sözde darbe iddialarının, TSK üzerinde aşırı bir baskı ve sindirme mekanizması haline geldiği ayan beyan ortadadır” dedi. Bahçeli, şunları söyledi: “YAŞ toplantılarındaki oturma düzenine bile abartılı anlamlar yükleyerek normalleşme iddialarının bir kez daha gündeme getirilmesi çirkin olmuştur. Üstelik Erdoğan’ın kendi ordusuna karşı zafer kazanmış bir komutan gibi takdim edilmesi en hafif tabirle densizlik ve işgüzarlıktan başka bir anlam taşımamıştır. AKP hükümeti bundan böyle TSK ile uğraşmaktan ve yıpratmaktan artık vazgeçmeli, demokratikleşme maskesiyle yargısız infaz girişimlerinden bir an önce uzaklaşmalıdır. Darbe iddialarını konu alan yargı süreçlerinin acilen sonuçlandırılarak darbe heveslisi kim varsa TSK’den temizlenmesi sağlanmalı ve Türk ordusu tartışmaların içinden süratle çıkarılmalıdır.” 14 yıl önce çatışmada yakınları öldürülen aileler, toplu mezarın açılması için Bakan Fatma Şahin’den yardım istedi. (Fotoğraf: AA) Vali Taşkesen’den Bakan Şahin’i bile şaşırtan sözler ‘Tunceli halkı özgür anayasayı sevmez’ Yurt Haberleri Servisi Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e 14 yıl önce yaşanan çatışmada ölenlerin gömüldüğü belirtilen toplu mezarın açılmasını isteyen aileyle görüştüğü sırada “Efendim, Tunceliler anayasa değişikliliğine filan pek destek vermiyorlar. Özgür anayasayı pek sevmiyorlar. Zaten referandumda en fazla hayır oyu veren ildir” dedi. Taşkesen’in sözleri Bakan Şahin’i bile şaşırttı. Tunceli’de incelemelerde bulunan Bakan Şahin, 14 yıl önce güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada öldürülen ve aralarında Ali Yıldız’ın da bulunduğu kişilerin gömüldüğü belirtilen toplu mezarın açılmasını için 58 gündür ölüm orucunda olan Ali Yıldız’ın ağabeyi Hüsnü Yıldız ile görüştü. Yıldız’ı ölüm orucundan vazgeçirmek için Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşen Şahin telefon konuşmasını Yıldız’a aktararak, “Bakan bana söz verdi. Bu sorunu 34 gün içinde kesinlikle halledileceğini belirtti. Biliyorsunuz bizim dönemimizde hiçbir faili meçhul cinayet olmadı. Böyle olayların yaşanmaması için de büyük çaba içindeyiz. Sizin için de yapılması gereken ne varsa yapacağız ve takipçisi olacağız” dedi. Bu sırada Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen de araya girerek referundamda Tunceli’de anayasa değişikliğine “hayır” oylarının çıkmasına atıfta bulunup, “Efendim, Tunceliler anayasa değişikliliğine filan pek destek vermiyorlar. Özgür anayasayı pek sevmiyorlar. Zaten referandumda en fazla hayır oyu veren ildir” dedi. Valinin sözleri üzerine Bakan Şahin, Hüsnü Yıldız’a dönerek, “Sizin için söylemedi. Sivil anayasa için söyledi bunları. Sizin şahsınızla ilgili şeyi zaten Adalet Bakanımız takip ediyor” dedi. Yıldız da Vali Taşkesen’in sözlerini kastederek, “Anayasalar halk için yapılırsa, toplu mezarlar sorunu çözülürse, faili meçhuller ortaya çıkarılırsa zannederim bu halk da öyle bir anayasayı halk için yapılan bir anayasayı destekler” karşılığını verdi. ‘Bize bir teşekkür edin’ Vali Taşkesen daha sonra Yıldız’ın eylemini eleştirerek, “Sayın bakanım Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle bir eyleme 58 gün müsaade etmezler. Hiç hakkımızı vermiyorlar, taleplerinde haklı olabilirler ama her doğru her yerde icra edilemez. Kimse böyle bir eyleme müsaade etmez, gidin bu eylemi Sivas’ta, Ankara’da İstanbul’da yapın size yaptırmazlar. Bize de bir teşekkür edin yani emniyetimize de teşekkür edin” diye konuştu. Yıldız da “Hele bir cenazemizi alalım. Kendi geleneklerimize göre defnedelim o zaman halkımız bu konuyu değerlendirecektir” dedi. C MY B C MY B