27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celal Üster Spor: Arif Kızılyalın BilgiBelge: Edibe Buğra Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bülent Yener Satış: Fazilet Kuza Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.39 Güneş: 6.14 Öğle: 13.14 İkindi: 16.58 Akşam: 20.02 Yatsı: 21.29 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 23 AĞUSTOS 2011 Kentleşen dünyada su sorunu tartışılıyor 2 milyar insan susuz kalabilir Yaklaşık 1.6 milyar insanın suyun kıt olduğu bölgelerde yaşadığına işaret edilen BM raporunda, bu soruna eğilinmemesi halinde kısa zamanda bu sayının 2 milyara çıkabileceği uyarısında bulunuldu. 2050’de dünya nüfusunun 9 milyara ulaşmasının beklendiği ifade edilen raporda, bu döneme kadar durumun giderek kötüleşeceği kaydedildi. OSMAN K Z STOCKHOLM Uluslararası Su Haftası dolayısıyla Stockholm’de açıklanan BM raporunda, artan dünya nüfusunun yarattığı problemlerin ancak daha etkin tarım teknolojileri ve ekosistemin daha hassas kullanılmasıyla çözülebileceği belirtildi. Stockholm’deki etkinlikler çerçevesinde bu yılki konferansın başlığı “Kentleşen Dünyada Su.” Dünya Su Haftası’nı düzenleyen Stockholm Uluslararası Su Enstitüsü’nün direktörü Anders Berntell, açılışta yaptığı konuşmada kentleşmenin bir realite olarak kabul edilmesi gerektiğine işaret ederek, suya bağlı olarak ortaya çıkacak sorunların teknik olanaklarla çözülebileceğini söyledi. 2030’da dünya nüfusunun yüzde 60’ının kentlerde yaşayacağını belirten Anders Berntell, artan nüfusun su gereksinimini karşılamak için uzaklardan su naklinin kolay olduğunu, kullanılan suların arıtılarak yeniden kullanılmasının da olağan bir teknik haline geldiğini ifade etti. Bir hafta sürecek konferansın ana teması kentlerin su sorununa çözüm modelleri olan Dünya Su Haftası’nda ayrıca su ve iklim, yoksul ülkelerdeki susuz bölgelere su götürülmesi, su ve insan sağlığı gibi konular da ele alınacak. ANKARA (AA) Bilim insanları, dünyada yüz binlerin yakalandığı, tedavi edilemeyen sinir hücreleri hastalığı Amyotrofik Lateral Skleroz’un (ALS) nedenini buldu. Nature dergisinde yayımlanan makaleye göre, yakalananların yaklaşık yarısının üç yıl içinde yaşamını yitirdiği hastalığın tüm türlerine, beyin veya omurilikteki proteinlerin tamir edilememesi neden oluyor. Chicago’daki Northwestern Üniversitesi bilim adamları, 25 yıldır ALS üzerine çalışan Teepu Siddique başkanlığında yaptıkları araştırmada, protein tamir sürecinin çalışmaması sonucunda hastaların sinir hücrelerinin ağır hasar gördüğünü tespit etti. Protein ve sinir ALS’nin nedeni ‘Ne Kadar Yalansız * Yaşarsak O Kadar İyi’ Bugünlerde haber kanalları sunucuları karşılarına aldıkları “her şeyi bilir” konuklarına ısrarla hep aynı soruyu soruyorlar. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı bir konuşmasında bilimsel verilere dayanarak, son yıllarda Hakkâri bölgesinde dağa çıkanların çoğaldığını söylemiş, özellikle de kızların. Acaba neden? Soru soruluyor ya, “her şeyi bilenler” başlıyorlar kem küm etmeye. Dişe dokunur tek söz yok. Yazımızın başlığı boşuna “Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi” değil, bu sorunun yanıtını aramaya çalışacağız. Öyle kem küm etmeden, dosdoğru. Önce bir hikâye, yedi sekiz yıl önce Hakkâri’de camları kırık, duvarları çatlak bir işlikte, bir sivil polis gözetiminde senaryo atölyesi yapıyorum. Sivil polisin sivil polis olduğunu deneyimlerime dayanarak anında anlıyorum. Olsun, bizde yalan yok, buyursun gelsin! Konu: Gökyüzü. Kapıyı hızla açan ve kendisine Kerem diyen genç bir adam başlıyor anlatmaya. Bir sokak çocuğu var, tek amacı uçurtmasına çok uzun, çok uzun bir ip yapmak. Çünkü aklına koymuş, uçurtmasını Sümbül Dağı’nın ucunda görünen ayla buluşturacak. Hakkâri’yi bilenler bilir, dağların ortasında çukurda kalmış bir yurt parçasıdır. Onu kuşatan dağların en ünlüsü de Sümbül Dağı. Ay da tam onun tepesinde öylece durur. Bizim sokak çocuğu, mendil satıyor, su satıyor ve kazandığı her kuruşla uçurtmasına yeni bir ip alıp bağlıyor. Sonunda ip öyle uzuyor ki, uçurtma Sümbül Dağı’nın tepesindeki ayla buluşuyor. Dağ Hakkârili bir genç için ne demeye gelir? Fazla söze ihtiyaç yok. Dağ, özgürlük demektir. Dağ, kendi hayatına kendin karar verebilmek demektir. Dağ, yepyeni yaşamlar ve umut demektir. Somali’de her gün yüzlerce kişi susuzluk ve açlık yüzünden yaşamını yitiriyor. Yoksul ülkelere su götürmek stanbul Haber Servisi Greenpeace Akdeniz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in yavru balıkları kurtaracak düzenlemeye imza atabilmesi için herkesi, bakana kalem göndermeye davet etti. Greenpeace, Ankara’nın ve stanbul’un çeşitli semtlerinde, sokakları “Bakan’a Kalem Gönder” yazılı billboard’lar ile donattı. Greenpeace Akdeniz, eylemin amacını, “Mehdi Eker’e su ürünleri sirkülerini yeniden düzenleyecek imzayı attırmak” olarak açıkladı. Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, “Anlaşılan Bakan Eker’in kaleminin mürekkebi bitti. Aksi halde, bilimsel çalışmalara, BM raporlarına, 600 bin kişinin ısrarına, 3 bin kişinin bizzat bakanlığı aramasına karşılık, balıkları kurtaracak imzayı atardı. Biz, bu eylemle, herkesi Bakan’a imza için kalem göndermeye çağırıyoruz. 1 Eylül av sezonu başlamadan, öncelikle acil olarak kalkan, lüfer, orfoz balıklarının, ardından da diğer ticari türlerin avlanma boylarının bilimsel veriler dikkate alınarak yeniden düzenlenmesini bekliyoruz” dedi. Eyleme katılmak isteyenler, kalemleri PK 329 Beyoğlu/ stanbul adresine yollayabilir. Hele de gencecik kızlar için. O genç kızlar ki, bir ağanın ya da bir uyuşturucu patronunun kızları değillerse, bilirler ki, onları annelerinden farklı bir hayat beklemez. Çoğunluğu zorunlu eğitimi bile bitiremeden çocuk yaşta evlendirilirler. Otuzuna gelmeden ardı ardına yaptıkları doğumlardan bedenleri çökmüş, yaşayan bir ölü gibi kendilerini oradan oraya sürüklerler. Sevdiğine kavuşmak için töre denilen kadere karşı gelenleri ya kardeş elinden ölüm ya da baba evinde tarım ilacı içerek yapılan zorunlu bir intihar bekler. Onların tüm umutları, yaşam sevinçleri çok küçükken ellerinden alınır. Peki onlar ne yapsınlar? Elbette dağa çıkarlar. Çünkü dağ onlar için de özgürlüktür. Ben bu kadar açık bir gerçeği görmeyenlere şaşıyorum. Özellikle de kem küm edenlere. Bugün yalansız konuşalım dedik ya, buyurun gelin. Tatildeydim, epeyce dolaştım, yeni dost sofralarında oturdum ve şaşıp kaldım, hemen herkesin Cumhuriyet gazetesiyle ilgili söyleyecek bir sözü vardı. İki yıldır eline Cumhuriyet almamış olanların bile. Kimi küsmüştü, kimi ulusalcı çizgide aşırıya kaçmış olduğunu söylüyordu. Ben de dinliyordum. Sohbet ilerledikçe, basının bazı konularda çok duyarsız davrandığına söz geliyordu. Ben de sanki bir suçlu gibi “Biz onu yazdık. Bizde çıktı” diyordum. Ve pek çoğu hayretle yüzüme bakıyordu. Vay canına, şimdi “elime bir daha Cumhuriyet almam” diyenlere bir çift sözüm var. Tıpkı hukuk gibi bir gün Cumhuriyet size de gerekebilir. Küçük bir örnek vermek istiyorum, geçen hafta içinde Beyoğlu’nda Aydınlık gazetesi, Ulusal Kanal ve İşçi Partisi basıldı. Bilgisayarlarındaki belgelere el kondu. 10 kişi gözaltına alındı. Ve bu haber dört büyük televizyon kanalında yok sayıldı. Bazılarında etekten verildi, ben de daha geniş verilir diye bekledim olmadı. Gazetelerde de durum farklı değildi. Yok sayıldı. Bu da kıssadan hisse olsun. * Can Yücel’den. Bakana kalem C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle