Katalog

SAYFA CUMHUR YET 12 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B Edirne B Kocaeli B Çanakkale B İzmir A Manisa A Denizli A Zonguldak PB Sinop PB Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Ankara A 29 35 29 31 35 35 37 25 26 26 26 26 30 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A PB A A A A A A A B B B 28 29 26 38 35 35 38 38 35 36 31 28 27 Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn PB Münih PB Berlin PB Budapeşte B Madrid B Viyana B 21 18 22 22 24 24 25 29 27 27 35 33 33 Belgrad B 34 Sofya B 32 Roma B 28 Atina B 31 Zürih Y 31 Moskova PB 22 Aşkabat Y 35 Taşkent B 37 Baku PB 30 Bişkek B 34 Tiflis Y 29 Kahire B 37 Şam A 38 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Artvin çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışların Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Rüzgâr, Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğudan kuvvetli olarak esecek. 23 AĞUSTOS 2011 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK 69. doğum gününde anılan Mumcu’nun ödün vermez kimliği anımsatıldı: Baştarafı 1. Sayfada Kandil’i havadan vurduktan sonra neler yapılacağını, ülkenin çözüm bekleyen sorunlarını geri plana atıverdi. Filistin’den sonra Somali. Sırada geri kalmış hangi Müslüman ülkesi var acaba? İsrail nedeniyle Filistin, açlık ve kuraklık nedeniyle Somali dünya medyasında ön plana çıkınca RTE; derhal bu ülkelere Türkiye’nin siyasal ve ekonomik olanaklarını kullandı. Son konuşmasından anlaşılıyor ki RTE; “mazlum İslam ülkelerinin hamisi” olmaya kararlı! Daha önceki ve son konuşması bu kararlılığın ipuçlarını veriyor. Kuran’ın indirilmeye başlanmasının yıldönümünde yaptığı konuşmada aynen şunları söylüyor: “Bakınız, sadece başbakanlığım döneminde 8 yıl içinde 100’e yakın ülkeye defalarca ziyarette bulundum. Gerçekten yoksulluğun had safhada olduğu, gelir dağılımındaki uçurumun büyüdüğü, hoşgörüsüzlüğün arttığı, savaşların, çatışmaların, terörün artık alın yazısına, yaftaya dönüştüğü bir çağı yaşıyor İslam ülkelerinin geneli.” Somali’ye yardımları koordine ettikten sonra basına yaptığı açıklamada ise şöyle diyor: “Türkiye özellikle son 9 yıldan bu yana ortaya koyduğu yapıcı misyon ile dünyadaki tüm mazlum halklar için bir umut ülkesi haline geldi.” Müslüman Başbakan; kimi İslam ülkesi halklarının yardımına dinsel inançları gereği koşuyor. Ne var ki BM Dünya Gıda Programı; sadece Somali’de değil, dünyada gıdasızlık yüzünden her yıl beş yaşın altındaki beş milyon çocuğun öldüğünü açıklıyor... Dünyada her 7 kişiden biri akşam yatağa aç giriyor. Dünyada 926 milyon kişinin (ki saptamalara göre Türkiye nüfusunun en az 10 milyonu bu rakamın içinde) yeterli yiyeceği yok! Ama RTE açlığın dünyanın birçok ülkesinde büyük bir afet haline geldiğini görmezden geliyor. Dünya çapındaki yardımlarda aktif yer almıyor. Lütfen nedenini sormayınız. Çok iyi biliyorsunuz nedeni: RTE, dünyada açlık çeken insanlara değil, Müslüman kimilerine görkemli gösterilerle yardımı yeğliyor. Dünyada açlık çekenlerin yüzde 65’i yedi ülkede yaşıyor. Yedi ülke arasındaki Hindistan, Çin, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ni bir yana bırakırsak… RTE’nin Somali’den sonraki hedefinin Müslüman Bangladeş, Endonezya, Pakistan olursa hiç şaşırmayalım. RTE’nin dünyası açlık çeken İslam ülkeleri… Türkiye’ye sığamıyor. Sınırları aştı artık: Ortadoğu’dan Afrika’ya! Amacı, İslam dünyasının hamisi ve umudu olmak! Müslüman Türk halkının gözüne girmek için üstlendiği son rol bu! Fakat Suudi Arabistan gibi, Körfez’deki petrol zengini Arap ülkeleri gibi varlıklı ülkelerin Somali’ye yardıma koşmamalarını eleştirmekten neden kaçınıyor acaba? Açlığı, yoksulluğu ortadan kaldırdı mı; Somali’deki teröristlerle iktidar arasında yapacağını ilan ettiği arabulucu rolünde başarı sağladı mı; kuşkunuz olmasın bu ülkelerdeki toplum yaşamını buradakine benzetmeye de girişebilir. Nasıl mı? Açlık sorununu çözümledikten sonra, örneğin Somali’de ve diğer Müslüman ülkelerde dinci burjuva sınıfı üreterek! Nasıl mı? Ufku geniş RTE’nin. Dokuz yıllık iktidarında olduğu gibi, “zengin, varlıklı, köşeyi dönen Müslümanlar yaratarak!” İslamcı yazar Mehmet Şevket Eygi’nin buradaki Müslümanlığıyla övünenlerin yaşamlarını eleştiren bir yazısında vurguladıklarını; “lüks evleri, lüks otomobilleri, lüks yazlıkları, lüks giysileri, lüks mobilyaları, lüks yemeiçmeyi, lüks seyahatleri, lüks umreleri, lüks yaşamı” o ülkelere de yayarak! Somali’de aç, sefil, çadırlarda yaşayan insanlar, en az beş çocuklu kadınlar; RTE Türkiye’sindeki Müslümanların yaşantısına benzer bir yaşama kavuşacaklarını acaba düşünüyorlar mı? Neden olmasın? Bizler de yıllardır ülkemize gerçek demokrasi gelecek umuduyla yaşamadık mı, yaşamıyor muyuz? İnsan hayal ettiği sürece yaşar! Bugüne ışık tuttu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, 69. doğum gününde mezarı başında anıldı. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) adına konuşan Yayın Yönetmeni Orhan Tüleylioğlu, Mumcu’nun ulusötesi çıkar çevrelerini ve güçlerini sorgularken 1980 sonrası giderek yükselen ayrılıkçı terörü, tarihsel köklerini ve güncel bağlantılarını belgeleriyle ortaya koyarak bugüne ışık tuttuğunu kaydetti. Bir suikast ile öldürülen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nun 69. doğum günü, dün dostları tarafından mezarı başında kutlandı. Tüleylioğlu, Mumcu’nun 90’ların başında Büyük Ortadoğu oyununu gördüğünü dile getirerek, Mumcu’nun 24 Ağustos 1990 tarihli yazısında, “Ortadoğu artık eski Ortadoğu olmayacak, bu yeni Ortadoğu dengelerinde Türkiye’ye yeni roller verilecek. Türkiye’nin siyasal rejimi ve geleceği de verilecek bu rollerle biçimlenecek” ifadelerini kullandığını anımsattı. Mumcu’nun neden öldürüldüğü, cinayetin ardında kimlerin olduğu ve kime fayda sağladığı sorularına bugüne değin yanıt alınamadığını belirten Tüleylioğlu şöyle Uğur Mumcu dostları tarafından mezarı başında anıldı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Uçağa Kim Bindi? Somali’ye giden yardım heyetiyle birlikte hangi sanatçıların Başbakan’a eşlik ettiği tartışma konusu oldu. Seçimin nasıl yapıldığını bilmiyorum. Bu isimlere özel bir teklif mi götürüldü, onlar mı gönüllü oldu? Belki başkaları da çağırıldı ama bu isimler gitmeyi kabul etti. Sonuçta, Türkiye’nin önemli bir katkıda bulunmasına yardımcı olan herkese teşekkür etmek gerekir diye düşünüyorum. Bir zamanlar Semra Özal da yanına papatyaları alıp gezilere çıkar, yardım faaliyetlerinde bulunur, bunlara ünlü işadamlarının eşleri yanında bazı şarkıcılar da eşlik ederdi. Bu çabalar da büyük eleştiri alır, bu papatyalar sayesinde eşlerinin hükümete yakın durup çıkar elde etmeye çalışıldığı yazılırdı. Yazık ki çoğu insanın yardım etmesi bile çıkarlarıyla ilgili. Sonuçta belki birilerinin birtakım faydalar elde etmesi, ününe ün, parasına para katması için bu tür durumlar kullanılabiliyor ama bu kullanma karşılıklı... Yani devlet de onlardan bu sayede bir şeyler alıyor. Pek çok ülkede de durum farklı değil. Ünlü yıldızlar, şarkıcılar, topluluklar bu tür yardım faaliyetleri için yola çıkar, bunlara olan ilgi nedeniyle basın peşlerine düşer, söz konusu felakete böylece dünya kamuoyunun dikkati çekilir. Olaya tersinden bakarsanız bu aynı zamanda bu sanatçıların şöhretini ve gelirlerini arttırır. Öte yandan hükümetler, işadamlarının, zenginlerin ellerinin ceplerine gitmesi için çeşitli geceler, geziler düzenler, buralara katılanlar da hükümete şirin görünmek için yüklü yardımlarda bulunurlar. Bazı ülkelerde toplumun belli bir kesiminde yer alabilmek için her yıl kazancından ciddi rakamları yardım faaliyetlerine ve sanatsal kültürel çalışmaları desteklemeye harcamak çok önemli. Uluslararası planda da dünyanın farklı bölgelerindeki felaketlere, yoksulluğa, savaşlara duyarsız kalmamak, o insanlarla empati kurabilmek ve yardım eli uzatmak aynı biçimde önemli. Türkiye, pek çok felakete ilk yardım elini uzatan, Kızılay’ını hemen bölgelere gönderen, ciddi yardımlar toplayan bir ülke. Bu eskiden beri böyle oldu. Kimileri, Türkiye’de bunca yoksulluk varken, bunca sorunlu alan varken, bunca ihtiyaç sahibi varken Somali’ye böylesine yardım kampanyaları yapılmasını eleştirebilir. Ama bütün dünyanın bir araya gelip gerçekten bir şeyler yapması gereken böylesine çaresiz bir dönemde bu eleştiri biraz garip kaçar. Aynı duyarlılığı felaketleri beklemeden bir süreklilik içinde Türkiye’de de gerçekleştiren vakıflar, dernekler var. Belki bunları da bu vesileyle anmak, onlara da yeniden dikkat çekmek faydalı olur. Ama Türkiye, devlet olarak da toplum olarak da dünyanın herhangi bir yerindeki çocukların ölümüne duyarsız kalmamalıdır. Ve kalmamıştır. Onun için de bence uçağa kimin bindiğinin önemi yoktur. konuştu: “Mumcu, ulusötesi çıkar çevrelerini ve güçlerini sorgularken 1980 sonrası giderek yükselen ayrılıkçı terörü, tarihsel köklerini ve güncel bağlantılarını belgeleriyle ortaya koyarak bugüne ışık tuttu. O, bize yol göstermeye ve uyarmaya devam ediyor. Seni unutmayacağız Uğur Mumcu, doğum günün kutlu olsun.” Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay da, demokrasinin, ifade özgürlüğünün ve bağımsızlığın gazeteciliğin temeli olduğunu söyleyerek “Gazeteci, iktidar ve güç odaklarına karşı bağımsız olmalıdır. Bu dönemde gazetecilik, iktidarın eteğine yapışarak yapılıyor. Geçmişteki solcular bunun öncülüğünü yapıyor. Biz Uğur Mumcu çizgisindeki gazeteciliği sürdüreceğiz. Onu unutmadık, unutmayacağız” diye konuştu. mar planında öğrenci yerleşkesi olarak görülen parsele kolej inşa edildi Yurt arazisine cemaat okulu Konuyu gündeme taşıyan eski CHP ilçe başkanı da olan Mehmet Polat “Bu cemaat okulunu hangi yöneticiler görmezden geldi?” diyerek tepkisini dile getirdi. İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa Mevlana Mahallesi’nde imar planlarında “öğrenci yurdu” olarak gösterilen yaklaşık 1800 metrekarelik alana Fetih Koleji okul yaptı. Yurt ruhsatı alarak inşa edilen kolej, yeni eğitimöğretim döneminde açılacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Üyesi Mehmet Polat, cumhuriyet savcılığına okul ve yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunacak. Daha önce dini tesis alanı olan 3524 ada 1. parsel, 2006 yılında Gaziosmanpaşa TEM Güneyi 1/1000 ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planı’nda tadilat yapılarak çevre yapılanma şartlarına göre “yurt alanına” çevrildi. Yeni konumu 1/5000 ölçekli plana işlendi. 13 Mayıs 2010 tarihinde söz konusu parsel için Pınar Eğitim İşletmeleri “talebe yurdu” yapmak üzere ruhsat aldı. Ancak parsele yurt değil Fetih Koleji’nin yeni şubesi inşa edildi. TEM Avrupa Konutları’nın karşısında inşa edilen kolejin, anaokulu ve ilköğretim bölümleri bulunuyor. Eylülde açılacak okul için ön kayıtlar da nisan ayında başladı. Anaokulunun kayıt ücreti 11 bin 250 TL ile 12 bin 500 TL arasında değişiyor. İlköğretim için kayıt ücreti ise 16 bin 50017 bin 500 lira arasında. Fetih Koleji eylülde eğitime başlıyor. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) koleji Katsayı imam hatiplilere yaradı MAHMUT LICALI 3 kişiye 62’şer bin lira ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 3 kişi 62 bin 333 lira 80’er kuruş kazandı. Şanslı numaraların; 1, 2, 4, 9, 13, 19, 20, 21, 23, 27, 33, 39, 43, 45, 48, 50, 58, 59, 64, 66, 68 ve 71 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler bin 558 lira 55’er kuruş, 8 bilenler 73 lira 70’er kuruş, 7 bilenler 14 lira 35’er kuruş, 6 bilenler 2 lira 35’er kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler de 1 lira 90’ar kuruş ikramiye alacak. C MY B C MY B ANKARA İki yıldır uygulanan yeni katsayı oranlarının geçerli olduğu sistemde meslek lisesi çıkışlı adayların başvurularının artmasına karşın, bu okul türlerinde başarı oranları imam hatip liseleri hariç beklenildiği kadar yükselmedi. İki yıl sonunda imam hatipli adayların yüzde 13.3’ü lisans programına yerleşirken, diğer meslek liselerinde bu oran yüzde 4.1’de kaldı. Yeni üniversiteye giriş sisteminde iğer liseler başarısız oldu meslek liseleri; okul türlerine ve katsayı uygulamasının doğrudan etki etİmam hatip lisesi kökenli adayların tiği lisans programlarına yerleşme eski sistemin geçerli olduğu 2009’dan oranlarına göre insonra 2 yıldır uycelendiğinde, imam gulanan yeni sishatip liselerinin diğer Meslek liselerinin başarısını temde lisans progmeslek liselerine göramına yerleştirarttırmayı amaçlayan katsayı re daha avantajlı oldiği toplam aday uygulamasının imam hatip duğu ortaya çıkıyor. sayısı ile 2 yıl liselerine yaradığı ortaya çıktı. Eski katsayı oranlaiçinde kazanan rının geçerli olduğu aday sayısındaki 2009’da toplam 56 bin 788 imam ha artışı hiçbir meslek lisesi yakalayatip liseli aday başvuru yaparken, baş madı. Ticaret meslek liselilerin livuran adayların 7 bin 95’i bir lisans sans programlarını kazanan aday saprogramını kazanmıştı. 2011’e gelin yısı 1807 kişi artarak 3 bin 456 oldu. diğinde yeni katsayı uygulamasıyla bir Teknik liselilerde bu sayı 3 bin 177 arlikte imam hatip lisesi kökenli adayların tışla 5 bin 980, endüstri meslek lisesi başvuruları 88 bin 597’ye çıkarken, bir kökenlilerde 545 azalarak 3 bin 764, lisans programına yerleşen adayların kız meslek liselerinde 1546 artışla 4 sayısı da 11 bin 788’e yükseldi. bin 858, sağlık meslek liselerinde İki yıl içinde imam hatip liseli aday 1009 artışla 1293 oldu. ların başvuruları 31 bin 808, lisans programını kazanan aday sayısı ise 4 bin 693 kişi arttı. İmam hatip lisesi kökenli adayların lisans programlarına yerleşme oranları 2009’a oranla yüzde 66 artmış oldu. İmam hatip liseli adayların açıköğretim programları ve iki yıllık önlisans programlarına yerleşme oranları geçen yıllara oranla azalması, imam hatipli adayların artık daha fazla lisans programlarına yöneldiğini gösteriyor. Cihazlar M T’e devrediliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanlığı’nın elindeki dinleme cihazlarının Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) devredilmesi kararı çıktığını kaydetti. Yıldırım, gazete ve televizyonların temsilcilerine verdiği yemekte önemli bir açıklama yaptı. Yıldırım, Genelkurmay’ın dinleme cihazlarıyla ilgili, “Bunlar MİT’e devredilmesi kararı çıktı. Ya devretmiş olmalılar ya da devredecekler. Çünkü orada yasal alt yapı yetersizliği olduğu anlaşılıyor” dedi. Genelkurmay’ın elindeki dinleme cihazları Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı‘nın bünyesinde yer alıyor. Dönemin Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat yetkin, geçen mart ayındaki yazısında GES Komutanlığı‘nın MİT’e bağlanması için çalışma başlatıldığını ifade etmişti. Öte yandan Taraf gazetesi, 30 Ağustos 2010’da manşetten “Aslan Paşa’nın suçlu kulakları” başlığıyla verdiği haberde, “Genelkurmay 2. Başkanı Org. Aslan Güner, 2007’de ‘PKK’lıları dinleyeceğiz’ gerekçesiyle İsrail’den aldırdığı cihazla iki bin kişiyi yasadışı olarak dinletti” iddiasını ortaya atmıştı. Haberde, Orgeneral Aslan Güner’in bu sistemi İsrail’den “Korgeneral rütbesiyle 2007’de İstihbarat Başkanlığı görevini yürüttüğü sırada” aldığı ve GES Komutanlığı’na teslim edildiği savunulmuştu. Bakan Yıldırım’ın bu açıklamasında, devredilen cihazların sadece Aslan Güner döneminde alınanların mı yoksa GES Komutanlığı’nın elindekilerin mi kastedildiği anlaşılamadı. Kimler göz yumdu? D Konuyu gündeme taşıyan eski CHP Gaziosmanpaşa ilçe başkanı da olan Mehmet Polat, okulun yasalara aykırı olduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kayıtlarında da bu parselin yurt alanı olarak gözüktüğüne dikkat çeken Polat “Bu okulun kaçak olarak açılmasına kimler göz yumuyor” diye sordu. Kolejin ruhsatı olmadan öğrenci kaydı yapmasını da eleştiren Polat, “Bu cemaat okulunu hangi yöneticiler görmezden geldi? Bu okulun kaçak olduğunu İstanbul Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü bilmiyor mu” diyerek sorularını sıraladı. Polat, yasal olmayan okula göz yuman yöneticiler hakkında yasal işlem başlatılması için İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı göreve çağırdı. Hafriyat belediyelerden Polat ayrıca yurt yapılmak üzere başlayan inşaatın hafriyatının Gaziosmanpaşa ve Sultangazi belediyelerinin iş makineleri ile toplandığını belirtti. Polat, Gaziosmanpaşa Belediye Meclis toplantısında sunduğu soru önergelerine verilen yanıtta bu bilginin doğrulandığını da söyledi.