19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 21 AĞUSTOS 2011 PAZAR 6 HABERLER Ç A R K I N ’ DA N Y E N C N AY E T T R A F L A R I Ayhan Çarkın Sincan’da tutuklu. İP, Ulusal Kanal ve Aydınlık’a operasyonda gözaltına alınan 9 kişi ifade vermeyi reddetti. CHP gözaltıları sert dille eleştirdi İP’liler açlık grevinde Aydınlık gazetesi satan gönüllüler de ellerini kelepçeleyip ağızlarını bantlayarak gazetenin önünden Fransız Konsolosluğu’na kadar yürüdü. İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsamında İşçi Partisi (İP), Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesine düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve aralarında partinin Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin, Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü’nün de bulunduğu dokuz kişi açlık grevine başladı. Emniyetteki işlemleri süren dokuz kişinin ifade vermeyi reddettiği de öğrenildi. Gazetenin Trabzon muhabiri İlyas Gümrükçü’nün ise henüz İstanbul’a getirilmediği kaydedildi. Gözaltındaki kişilerin pazartesi günü adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. İşçi Partililer, dün gözaltındaki dokuz kişinin tutulduğu Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde eylem yaptı. İP MKK üyesi ve İstanbul İl Sekreteri Osman Bilge Kuruca, son haftalarda ABD ile AKP arasında yapılan gizli görüşmelerde bu saldırının planlandığını öne sürerek “ABD önüne bir numaralı görev olarak Türkiye’nin çökertilmesini koymuştur. Bu amaçla partimize ve Türk ordusuna karşı yeni bir saldırı başlatıldı” dedi. Başbakan’a, “Sizin saldırılarınız bizi güçlendirmekten başka bir işe yaramayacaktır” diye seslenen Kuruca, “Türkiye tarihi zulüm yaptıkları için yıkılan partilerle doludur. AKP iktidarı bundan korktuğu için saldırıyor. AKP, diktatörlüğünü Beşiktaş terör örgütü kanalıyla yürütüyor. AKP’nin sonu Yüce Divan’da hesap vermektir” dedi. ‘Yasa tanımaz tutum’ Açlık grevinde olan İP Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin, avukatı aracılığıyla gönderdiği açıklamada anayasal güvence altında olan İP’e yönelik son polis operasyonunun “iktidarın yasa tanımaz tutumunun son örneği” olduğunu vurguladı. Gözaltına alınan Mehmet Perinçek’in annesi, Aydınlık gazetesi yazarı Şule Perinçek ise oğulları ile birlikte yaşadığı evde yapılan aramanın ayrıntılarını gazetemize anlattı. Perinçek, İstanbul dışında bulunduğu için arama sırasında evde sadece oğulları Can ve Mehmet’in olduğunu belirterek “Mehmet 8 aydır bursla gittiği Moskova’da arşivlerde doktora tezi için araştırma yapıyordu. Ermeni meselesi ve TürkSovyet ilişkileri üzerine çalışıyordu. Bütün tez çalışmasını almışlar. 16 yaşındaki oğlum Can’ın Babalar Günü’nde babasına yazdığı mektubu da götürmüşler. Doğu’ya alıp cezaevine gönderdiğim pantolon uzun gelmiş. Doğu da cezaevi terzisine ‘bir rica’ diye başlayan paçaların 2.5 cm. kısaltılmasını istediği bir not yazmış. O not da kirli torbasına karışmış, eve gelmiş. Altında Doğu’nun imzası olduğu için bir şifre olabilir diye düşünüp notu da almışlar” diye konuştu. Anne Perinçek, Mehmet Perinçek’in İstanbul Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştığını, devlet memurluğunun şartları gereği partiye üye olmadığını, Aydınlık ve Ulusal Kanal ile de ilişkisinin bulunmadığını anlattı. CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, “Siyasal iktidar, basılmamış kitabı suç saydığı gibi şimdi de ‘belki vardır’ diye yayımlanmamış konuşma bantlarının peşine düşmüştür” dedi. Güler, açıklamasında şunları kaydetti: “Hükümetin ‘ileri demokrasi’ dediği demokrasi dışı uygulaması gereğince, Başbakan’ın, ‘kızıma para gönder’ diye bir işadamına verdiği talimatı ortaya çıkaran televizyon kanalı ile gazetenin çalışanları sorguya çekilmekte, cezaevine gönderilmektedir.” ‘Vural cinayeti liste dışıydı’ AL CAN ULUDAĞ ‘Mehmet, P üyesi bile değil’ ‘AKP belki vardır diyor’ ANKARA Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın, savcıya verdiği ek ifadede, ANAP Keskin İlçe Başkanı Metin Vural’ın öldürülmesi olayının “liste dışı bir cinayet” olduğunu söyledi. Çarkın, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan’ı soruşturma kapsamında tutuklanan eski özel harekât polisi, “Ahmet Demirel ve ekibinin infaz ettiğini” belirtti. Edinilen bilgiye göre, Ayhan Çarkın’ın ifadesinde 9 Ocak 1995’te Metin Vural’ın öldürülmesi olayının ayrıntıları da yer aldı. Olayın olduğu zaman kendisinin Kırıkkale Kenanbey obasında olduğunu kaydeden Çarkın, şöyle devam etti: “Kenanbey obası, Kırıkkale’nin kenar mahallelerinden bir tanesidir. Burada bulunduğum sürede ara sıra Kırıkkale merkeze uğruyordum. Metin Vural cinayetinin meydana geldiği gün Oğuz Yorulmaz beni Kırıkkale merkezde olduğum sırada cep telefonumdan aradı. ‘Senle görüş memiz lazım’ dedi. Bunun üzerine bana ‘Kırıkkale Keskin yolu üzerinde görürsün beni’ dedi. Olay yerine gittiğimde Oğuz Yorulmaz, Sami Gece, Ahmet Sakarya ve Sait Yıldırım bir aracı durdurmuşlar. Aracın ne model olduğunu şu an bilemiyorum. Araçta Metin Vural isimli şahısla yanında bir kişi daha vardı. Oğuz’a ne olduğunu sorduğumda bana ‘bu şahısları Ankara’ya Özel Harekât Daire Başkanlığı’na götüreceğiz. Çünkü şahıslardan birisi olan Metin Vural, Alparslan Pehlivanlı’nın ölüm olayı ile ilgili. Bunun alınmasını Abdullah Çatlı’dan Mesut Yılmaz istemiş. Bu nedenle de Metin Vural’ı Ankara’ya götüreceğiz’ dedi.” Çarkın, bunun üzerine Vural’la birlikte alınan kişinin götürülmesine gerek olmadığını, bunun bırakılmasını istediğini anlatarak, “Daha sonra da yanındaki şahsın koluna girerek ‘hadi kardeşim buradan uzaklaş’ dedim” ifadesini kullandı. Metin Vural’ı “kimin neden” istediğiyle ilgili kendisinin bir bilgisi olmadığını, bunu arkadaşı Oğuz Yorulmaz’dan öğrendi ğini söyleyen Çarkın, hatta Vural’ın Simith Wesson 357 Magnum marka silahı olduğunu aktardı. Çarkın, “Daha sonra öğrendiğime göre Metin Vural öldürülmüş. Ancak ben nasıl öldürüldüğünü görmedim. Oğuz Yorulmaz’a sorduğum sırada infaz edildiğini söyledi. Tabii Metin Vural cinayeti diğer cinayetlerden farklıydı. Benim bildiğim kadarıyla ‘liste dışı’ cinayetlerden birisiydi. Ama olayın şekline bakılınca listeye dahil edilmiştir” dedi. hale yüzünden öldürmüşler Çarkın, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan’ı soruşturma kapsamında tutuklanan eski özel harekât polisi “Ahmet Demirel ve ekibinin infaz ettiğini” belirtti. Çarkın, “Bu bilgiyi Ahmet Sakarya isimli özel harekât polisinden öğrendim. Sakarya’nın anlattığına göre Namık Erdoğan’ın öldürülme sebebi bir ihale yüzünden olmuş. Ahmet Sakarya da Siirt grubundan olup Ahmet Demirel ekibindedir” bilgisini verdi. Sanatçılardan destek Heykeltıraş Mehmet Aksoy, ressam Bedri Bay kam, sanatçı Gülsen Tuncer, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Erol Kızılelma’nın da aralarında bulunduğu bir grup dün Beyoğlu’nda bulunan Ulusal Kanal, şçi Partisi ve Aydınlık gazetesinin çalışanlarını destek ziyaretinde bulundu. Heykeltıraş Aksoy, AKP hükümetinin politikalarını diktatörlük olarak niteleyerek “Zıt düşünceleri susturup teksesliliğe giden bir durum var. Bunun adı demokrasi değil” dedi. Balyoz’da 5 asker tutuklandı İstanbul Haber Servisi Balyoz Planı soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen altı muvazzaf askerden tuğamiraller Şafak Yürekli ve Osman Kayalar’ın da aralarında bulunduğu beş kişi tutuklandı. Yürekli, Poyrazköy ve askeri casusluk davalarında da sanık. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde, Balyoz Planı’na ilişkin soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar tarafından önceki gün ifadeleri alındıktan sonra tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen altı muvazzaf askerin sorguları gece geç saatlerde tamamlandı. Mahkeme, tuğamiraller Şafak Yürekli ve Osman Kayalar, deniz kurmay albaylar Erhan Şensoy, Cem Okyay ve Gürsel Çaypınar’ın tutuklanmasına karar verdi. Deniz Kurmay Albay Aşkın Öztürk ise serbest bırakıldı. DEN Z FENER SORUŞTURMASINDAN 10 GÜN SONRA K DA RE ELDEN ÇIKARILMIŞ Mallara ani satış rildiğini, müvekkillerinin ortaklıkları bulunduğu şirketlere tedbir konulamayaANKARA Üç yıl önce başlacağını öne sürdü. Bunun üzerine HSYK, tılan Almanya’daki Deniz Feneri iki başmüfettiş görevlendirdi. e.V. bağlantılı soruşturmanın eski Bu süreçte Tapu Genel Müdürlüğü kayRTÜK Başkanı Zahid Aknaklarından alınan bilgi, ibreyi man ve diğer şüphelileri nasavcılardan yana çevirdi. Buna Şüpheliler ortağı oldukları şirkete ait Sapanca’daki göre, Ankara Cumhuriyet Başsıl tedirgin ettiği yaşanan iki daireyi tedbir kararından önce başka bir şirkete bir örnekle ortaya çıktı. Şüpsavcılığı’nın İşçi Partisi’nin başhelilerin, soruşturma başvurusu üzerine 8 Eylül 2008’de sattı. Zanlıların başka bir şirketleri için sermaye latıldıktan 10 gün sonra orbaşlattığı soruşturmadan 10 gün arttırımında kullandıkları 1 milyon TL’nin de tağı oldukları Yeni Dünya sonra söz konusu dairelerin satışı bağışlardan karşılanıp karşılanmadığı araştırılıyor. İletişim AŞ’ye ait Sakargerçekleşti. Zanlıların, ortağı buya’nın Sapanca ilçesindeki lundukları Haliç Ltd. Şti.’nin seryüzbinlerce lira değerindeki iki ta keriya Karaman, 11 Temmuz’da tu mayesini 2008’de 1 milyon TL’ye çıne daireyi ani bir kararla sattıkları tuklanınca şüphelilerin avukatları, sav karttıkları ve bu şirketi 2009’da tasfiye etbelirlendi. Bu durum da şüphelile cıları HSYK’ye şikâyet etti. Avukatlar ge tikleri belirlendi. Savcılar sermaye arttırin soruşturma savcılarını şirket rekçe olarak tedbir kararının, müvekil rımında kullanılan paranın bağışlardan varlıklarına tedbir konulamaya lerinin her türlü mal varlığına ilişkin ve karşılanıp karşılanmadığını araştırıyor. AL CAN ULUDAĞ cağı gerekçesiyle HSYK’ye yaptıkları şikâyette haksız olduklarını gösterdi. Türkiye’deki Deniz Feneri soruşturması kapsamında eski RTÜK Başkanı Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Ze C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle