25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 2 AĞUSTOS 2011 SALI 4 HABERLER Kim Kazandı? TSK’nin Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanının istifası heyecan uyandırmakla birlikte kimseyi fazla da şaşırtmayan bir gelişme oldu. TSK’nin 173 muvazzaf olmak üzere, 250 general, subay ve astsubayının tutuklu olarak cezaevlerinde bulunmasını, Genelkurmay Başkanı’nın veya herhangi bir kuvvet komutanının içine sindirememesinde şaşılacak ne var? Bu durumda, bu sorumluluğu paylaşmamak, bu oyunda yer almak istemeyenlerin demokratik haklarını kullanarak emekliliklerini talep etmelerini kim kınayabilir? Kimi haber kaynakları daha görev süresinin dolmasına iki yıl olan Org. Koşaner’in bu kararını birkaç ay önce vererek, emeklilikten sonra oturacağı lojmanı seçtiğini, kullanacağı arabasını da satın aldığını belirtmektedirler. Öyle anlaşılıyor ki, emeklilik açıklamasında tutuklama kararlarını içine sindiremediğini de belirten Sayın Koşaner, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile son görüşmelerinden de sonuç alamayınca, sorumluluğu paylaşmayarak, emekliliğini istemeyi yeğlemiş, üç kuvvet komutanı da kendisini izlemişlerdir. Tabii bu gelişmeleri izlerken, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin uygulamalarını ve bunlar üzerindeki siyasi iktidar denetimini de gözden uzak tutmamak gerekir. Aksi takdirde, sağlıklı bir sonuca varmak mümkün olamayacaktır. Komutanların bu sorumluluğa ortak olmamak için demokratik haklarını kullanmış olmalarının, ileride onların da tutuklanmayacakları anlamını taşımadığını bilmek için de herhalde kâhin olmaya gerek yoktur. Türkiye’de laik cumhuriyetin algısını ve yapısını değiştirmek isteyenlerin, onun kurumlarını da teker teker ortadan kaldırmalarında şaşılacak bir yön yoktur. Laik cumhuriyet hedef tahtasına konunca, onun ordusunun da aynı yerde olması doğal. İrtica tehdit olmaktan çıkınca, doğaldır ki, onun yerini irtica ile mücadele alacaktır. Bunlar şaşırtıcı değildir. Son zamanlarda egemen olan politikanın “PKK ile barış, TSK ile savaş”a dönüşmüş olmasının PKK ile yandaşlarını sevindirmesi, kendilerini PKK’den ayırmadıklarını söyleyenlerin bu gelişmeler karşısındaki memnuniyetlerini gizlemeye bile ihtiyaç duymamaları da kimseyi yadırgatmıyor. İkinci Cumhuriyetçilerin de sevinçlerini doğal karşılamak gerekir. Burada yadırganacak tek şey, bütün bu gelişmelerin demokrasiyi güçlendirdiğini ileri sürenler olmuştur. Türkiye her geçen gün biraz daha sivil demokrasiye doğru gitseydi, o zaman bu görüşlere itibar etmek mümkün olabilirdi. Ama herkesin gördüğü gibi her geçen gün biraz daha sivil diktaya doğru gittiğimize göre, ortada demokrasiye yöneliş olarak nitelenebilecek bir durum yok. Peki bu son mücadeleden kim kazançlı çıktı? Bu sorunun yanıtı olaya nereden baktığınıza göre değişir. Burada asıl önemli olan Türkiye’nin kazançlı çıkıp çıkmadığıdır. Bu sorunun yanıtı açıktır: Türkiye kazançlı değil, zararlı çıkmıştır. Çünkü şöyle bir altın kural vardır: “Hiçbir ordu ulusu ile, hiçbir ulus ordusu ile savaşından galip çıkamaz; her iki halde de, her ikisi de kaybeder.” Bunun çok çeşitli örnekleri vardır. Nitekim 14 Temmuz günü bu köşedeki “5. Ordu ve Bir Kitap” adlı yazıda yeni yayımlanmış bir eserden örnek verilmiştir. 189297 yılları arasında Bahriye Nazırı ve Akdeniz Donanması Baş Amirali Hasan Rami Paşa hatıratında, 1897 yılında Osmanlı donanmasının üç Yunan gemisi karşısında nasıl gülünç ve acınacak duruma düştüğünü anlatıyor. Bu durumun nedeni Abdülhamit’in, donanmayı Abdülaziz’in halledilmesinde baş sorumlu olarak görmesi, gemileri Haliç’te paslandırırken, personeli de atalet içinde çürüterek intikam alma yolunu tutmasıdır. Abdülhamit, kendince donanmadan intikamını almıştı. Ama kim kazanmıştı? Abdülhamit mi, imparatorluk mu, halk mı, demokrasi mi, yoksa Yunanlılar mı? Osmanlı donanmasının Haliç’ten zor çıkıp, Yeşilköy önünde nasıl karaya oturduğunu anlatan bu trajikomik kitabı okuyun! İçinde bugün için alınacak çok ders var. YAŞ’ta ‘yasa’ krizi Hükümetin kuvvet komutanlarını son gün atama isteği TSK Yasası’nın 34. maddesine takılınca toplantının ilk günü kilitlendi. Krizin aşılması için Başbakan Erdoğan ve Orgeneral Özel ikili zirve gerçekleştirdi BARKIN ŞIK ANKARA Hükümetin, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) çalışmaları sırasında, önce aralarında Balyoz Davası sanıklarının da bulunduğu general ve amirallerin terfi durumunu görüşmek, şura toplantısı sonrasında ise Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarına asaleten atamaları yapma planının, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’na takıldığı öğrenildi. TSK Personel Yasası, “Rütbe terfilerinin, ilgili kuvvet komutanının teklifi, Genelkurmay Başkanı’nın lüzum görmesi, Milli Savunma Bakanı ile Başbakan’ın imzalayacağı ve Cumhurbaşkanı’nın onaylayacağı kararname ile yapılır” hükmünü içeriyor. Ancak, dün başlayan YAŞ’ta, atanmış kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları ile Genelkurmay Başkanı olmaması nedeniyle terfiler görüşülmeden toplantı bitirildi. Krizin aşılması için Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanvekili Necdet Özel ikili zirve gerçekleştirdi. 4 komutanın istifası, Balyoz Davası sanıklarının durumu ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en tepe noktasına yapılacak atamalar nedeniyle krizin gölgesinde toplanan YAŞ, ilk gününde kilitlendi. Sabah saat 09.50’de başlayan toplantı yalnızca 50 dakika sürdü. Öğle saatlerinde Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanvekili Orgeneral Necdet Özel, Başbakanlık Konutu’nda sürpriz bir şekilde bir araya geldi. Bu gelişmelerin arkasında ise YAŞ toplantısı sırasında TSK Personel Yasası ile ilgili çıkan HÜKÜMET KHK YETK S N KULLANAB L R YAŞ üyelerinin Anıtkabir ziyaretinde Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanvekili Necdet Özel’in zaman zaman kısa konuşmalar yapması dikkat çekti. Ziyaretin ardından Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu’na geçti. Bu sırada, YAŞ’ın öğleden sonra toplanmayacağı öğrenildi. Saat 14.00’te ise Özel ile Erdoğan’ın ikili görüşmesi başladı. Başbakanlık kaynakları, zirvenin önceden planlı olduğunu vurgularken, Başbakan Erdoğan’ın programında yalnızca YAŞ çalışmalarının yer alması dikkat çekti. Özel ile Erdoğan arasında 1 saat 45 dakika süren ikili zirvede sıkıntının aşılması için formül arandığı kaydedildi. Toplantıya zaman zaman atamalar için gerekli hazırlığı yapacak olan Başbakan Müsteşarı Efkan Ala’nın da katılması bu açıdan dikkat çekti. Erdoğan, zirvenin ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile bir araya geldi. Hükümetin kendi istetidiği yönde çözüm bulmak için bu maddeyi değiştirebileceği ve “Kanun Hükmünde Kararname” yetkisini de kullanabileceği kaydediliyor. Yüksek Askeri Şura, çalışmalarına saat 9.50’de başladı. Ancak, toplantı planlanandan bir saat önce sona erdi. Bu yüzden Anıtkabir ziyareti de 1 saat erken gerçekleşti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) 30 Ağustos planı mevzuat sıkıntısının yattığı öğrenildi. Hükümetin, kuvvet komutanlığı atamalarını, soğuk baktığı bazı orgenerallerin 30 Ağustos’ta otomatikman emekliye ayrılacağı için beklettiği gündeme gelmişti. “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” ile adı gündeme gelen EDOK Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, bu isimler arasındaydı. Halen Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinde bulunan ve Genelkurmay Başkanı olacak olan Necdet Özel’den sonra en kıdemli komutan olan Orgeneral Berk, kuvvet komutanlığına ataması yapılmazsa 30 Ağustos’ta emekli olacak. Berk’ten sonra en kıdemli orgeneral ise Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner. Güner’i de Çankaya Köşkü’nün istemediği dile getiriliyor. Hükümetin, önce terfileri, sonra da Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının atamayı planladığı, ancak TSK Personel Yasası’nın 34. maddesi nedeniyle bunun gerçekleştirilemediği kaydedildi. Söz konusu madde, “Subaylığa nasıp ve rütbe terfileri, ilgili kuvvet komutanının (Jandarma su Önce kuvvet komutanları bayları için Jandarma Genel Komutanı’nın, Sahil Güvenlik subayları için Sahil Güvenlik Komutanı’nın) teklifi ve Genelkurmay Başkanı’nın lüzum göstermesi üzerine, Milli Savunma Bakanı (Jandarma ve Sahil Güvenlik subayları için İçişleri Bakanı) ile Başbakanın imzalayacağı ve Cumhurbaşkanı’nın onaylayacağı kararname ile yapılır” hükmünü düzenliyor. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının atamasının yapılmaması nedeniyle toplantıda terfi işlemlerine geçilemedi. ST FALAR NEDEN YLE YAŞ’A 9 ORGENERALORAM RAL KATILDI Toplantıda pek çok ilk yaşandı Bu yılki YAŞ toplantısında, geçmiş yıllarda hiç görülmeyen ilkler yaşandı. YAŞ, tarihinde ilk kez 9 orgeneraloramiral katılımıyla toplandı. İnternet Andıcı davası kapsamında hakkında yakalama istemi bulunan Orgeneral Nusret Taşdeler ise Başbakan’a yalnızca iki koltuk uzaklıktaki yerini aldı. Genelkurmay Başkanvekili Özel’in, toplantı sırasında geçmişteki örneklerin aksine Başbakan ile birlikte masanın başında oturmaması dikkat çekti. Özel’in, toplantı masasında Başbakan’ın sağındaki ilk sıranın başında oturduğu görüldü. Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne, şunları yazdı: “Büyük Atatürk, koyduğun hedefe uygun olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyet seviyesinin ötesine taşımak azmiyle çıktığımız yolda büyük bir aşk ve heyecanla çalışmaya devam ediyoruz. Önemli küresel sıkıntıların yaşandığı bir dönemde ülkemizin huzur ve istikrar içinde atılımlarını sürdürüyor olması en büyük mutluluğumuzdur. Milletimiz ülkesine inanıyor. Daha mutlu ve müreffeh bir Türkiye’nin inşası için her insanımız gönülden gayret gösteriyor. Bu gelişmeye paralel olarak silahlı kuvvetlerimiz de gerek üstlendiği savunma görevlerinde gerek vizyonunu çağın gereklerine uygun olarak yenilemede çok önemli atılımlar gerçekleştirmektedir. Son yıllarda özellikle savunma sanayimizde kaydedilen stratejik gelişmeleri sadece silahlı kuvvetlerimiz için değil, ülkemizin geleceği için de son derece hayati kazanımlar olarak görüyoruz. Bu inançla gerçekleştireceğimiz Yüksek Askeri Şuramızın ülkemize, milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyor, ülkelerinin istiklali için canlarını vermiş bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhunuz şad olsun.” ‘Vizyonu çağa uyuyor’ stifalar komşuda alarm nedeni Haber Merkezi Yunan gazetesi Elefteros Tipos, TSK’deki istifaları sonrasında Yunanistan Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarının alarm durumuna geçtiklerini kaydetti. Gazete, bunun nedeni olarak Türkiye’deki ülke içi krizin Ege’ye yansıması tehlikesinin yarattığı kaygıyı gösterdi. Gazete, Yunanlı bir subayın ihtiyatlı davranmaya devam ederek, “Şu ana kadar kaydedilen önemli bir gelişme olmadığını, ancak Türklerin hiçbir zaman önceden tahmin edilemediklerini” de ifade ettiğini belirtti. ‘Yerlerine daha iyileri atanacak’ ADIYAMAN (AA) AKP Grup Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, “emekliliklerini isteyen Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları yerine mutlaka bu işi daha iyi yapanların atanacağını” ifade etti. Aydın, yaptığı açıklamada “Dün çok önemli gibi gözüken gelişmeler bugün gayet normal bir şekilde işliyor. Artık Türkiye’de yaş işler olmayacak. Türkiye’de bundan sonra hukuka dayalı demokratik çerçevede kurallar işleyecek” ifadelerini kullandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle