22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 11 AĞUSTOS 2011 PERŞEMBE 6 HABERLER Etik Kurulu’nun suçlu bulduğu K PTAŞ tarım arazisine kurduğu evlerin satışını da sürdürüyor Saydam ol hesap ver Başbakanlık Etik Kurulu, şerefiye bedellerini duyurmayan K PTAŞ hakkında rapor hazırladı. Raporda “Kamu görevlileri, halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınmalı” denildi. Ziraat Mühendisleri Odası ise tarım arazisine kurduğu projenin satışlarını yargı kararına karşı sürdüren K PTAŞ hakkında yıkım kararı istedi. FIRAT KOZOK ntikamcı Demokrasi Olur mu? İnsanları hapse tıkıp sonra onlar hakkında delil bulmaya çalışarak, bitmeyen davalar üretip her kuşku duyduğunuz insanı yargılamaya kalkışmakla demokrasi geleceğine inanılır mı? Bu uygulamalar olağanüstü dönemlerin, baskıcı rejimlerin, darbelerin uygulamaları değil mi? Bu türden davalar geçmişte ülkemizde de görüldüğü üzere hiç de öyle toplumsal barışı sağlayacak sonuçlar vermiyor. Yalnızca daha fazla düşmanlık, daha fazla ayrışma, daha fazla geleceğe dönük intikam duygusu yaratıyor. Bir devletin, cezalandırma, haddini bildirme, gözdağı verme, korkutma anlayışıyla hareket etmesi demokrasiye yaklaştıran değil, uzaklaştıran bir anlayış olabilir ancak. O yüzden de bütün baskıcı dönemlerin ardından gelen hükümetlerin, suçluluğu kanıtlanmış insanlar için bile af çıkarması alışılmış bir durumdur. Ve yasalar, yurttaşları, hataları olsa bile cezalandırmaya değil, olabildiğince bağışlamaya yönelik yorumlanırsa o ülkeye demokrasi egemen olabilir. Her gün birileri gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Haberleri her açışınızda yeni tutuklama dalgaları izliyorsunuz. Haber ve yorumların bir bölümü de çok ilginç. Normal olarak hiçbir gelişmiş ülke medyasında teröristlere karşı bile bu kadar taraflı hareket eden gazeteciler görülmez. Çünkü zaten tutuklanmış, yargılanan insanlar artık adalete emanettir ve bir demokraside yalnızca suçlananların değil, kesin suçluların bile hakları vardır. En basitinden bir televizyon programında kendisini savunamayan, o programa katılamayan biri hakkında bile konuşmak etik sayılmaz. Buna karşılık yürütülen ve siyasi bir anlamı olan veya olmayan bütün büyük davalar, yani özel yetkili mahkemelerin yürüttüğü davalar sürekli tartışma altında. Evet özellikle siyasi davalar her zaman tartışılır. Her dönemde bu tür davalarda bir güvensizlik, bir kuşku doğar. Ama sonuç yargının tümüyle ilgili bir güvensizliğe doğru giderse, insanlar artık görüşlerine göre yargılandıklarına, düşüncelerini dile getirdikleri için tutuklandıklarına, muhalefet ettikleri için başlarına bir iş geldiğine hatta savcıların, hâkimlerin bile siyasi görüşlerine göre sınıflandığına inanmaya başlarsa bütün bu davalardan hiçbir sonuç çıkmaz. O zaman bir futbol davasında bile insanların kafasında başka soru işaretleri doğmasına şaşırmamak gerekir. Uğurlu ‘Etik’i suçladı: Herkes yanılabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun hazırladığı “şifreli raporla” gündeme gelen Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu AKP Genel Merkezi’nde Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi’ye “ifade verdi”. Etik Kurul’un “hata yaptığını” savunan Uğurlu, “Herkes yanılabilir” dedi. Uğurlu, bugün bir basın toplantısı düzenleyerek iddialara yanıt vereceğini söyledi. Hakkındaki iddialarla ilgili soruları yanıtlayan Uğurlu Etik Kurul’un hazırladığı raporun gerçekleri yansıtmadığını ileri sürdü. İddialarla ilgili bugün AKP Genel Merkezi’nde Hüseyin Tanrıverdi ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek iddialara belgeleriyle yanıt vereceğini ve yanlış bir şey yapmadığını söyleyen Kamil Uğurlu, “Etik Kurul hata yaptı. Tabii herkes yanılabilir” dedi. Tanrıverdi, partisinin her kim olursa olsun, etik dışı işlere bulaşmış isimler konusunda her zaman gerekli adımı atacağını vurgulayarak bu konuda ödün vermeyeceklerini söylemişti. Tanrıverdi, “Yargıyı ilgilendiren bir konu varsa zaten basın savcısı soruşturma açıyor ve süreç takip ediliyor. Siyasi olarak partimizi ilgilendiren bir konu varsa da disiplin kuruluna havale ediyoruz. Ben kendisini dinleyeceğim, konuyu değerlendireceğiz” diye konuşmuştu. Tanrıverdi, “Raporun Başbakanlık’a bağlı bir kurumdan çıkması dikkat çekici” anımsatması üzerine de, “Demek ki görevini iyi yapıyor” demişti. ANKARA Başbakanlık Etik Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin konut yapım firması olan KİPTAŞ’ı “şeffaf” ve “hesap verebilir” olmaları yönünde uyardı. KİPTAŞ tarafından gerçekleştirilen konut satışlarında hak sahiplerinin yerleri, teslim aşamasında kurayla belirleniyor. Konum itibarıyla farklı cephelerde olan daireler için artı ve eksi şerefiye bedelleri uygulanıyor. Başbakanlık’a başvuran bir kişi, herhangi bir yolsuzluğa ve haksız kazanca neden olmaması için kura çekiminden önce hangi dairenin ne kadar şerefiye bedelinin olduğu ve toplamdaki şerefiye bedellerinin sıfıra eşit olduğunu görebilmek amacıyla KİPTAŞ’tan defalarca bilgi istediğini, ancak şerefiye bedellerinin açıklanmayacağının belirtildiğini söyledi. Başvuru sahibi, 7 Aralık 2010 tarihinde yapılan kura çekiminde çekilişe katılacak kişiler tarafından şerefiye listelerinin kuradan önce ilan edilmesinin istenildiğini, fakat KİPTAŞ yetkilileri tarafından bu talebin karşılanmadığını, bu durumun çekilişe katılacak kişiler tarafından protesto edilmesi üzerine şerefiye listelerinin kura çekiminin yapılacağı yerin dışındaki bir panoda ilan edildiğini ve böylece kura çekimine başlandığını savundu. Oybirliğiyle suçlu Başbakanlık Etik Kurulu tarafından yapılan incelemede KİPTAŞ oybirliği ile suçlu bulundu. Başbakanlık hazırladığı raporda, şöyle dedi: “ darenin şerefiye bedellerini kura öncesi asmak mecburiyeti olmadığına ilişkin tutumuna karşılık, kamu yönetiminde saydamlık, hesap verilebilirlik ve güven ilkelerinin gerçekleşmesi bakımından bu tür işlemlerde bilgilendirme gereklidir. Kamu görevlileri, halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınmalı ve halkın bilgi edinme hakkını kullanmasına yardımcı olmalıdırlar.” Anafartalar, komutanıyla anıldı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehasıyla tarih sahnesinde yer aldığı savaşlardan biri olan Anafartalar Zaferi’nin 96. yıldönümü, Gelibolu Yarımadası Conkbayırı’nda düzenlenen törenle kutlandı. Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması, saygı duruşu ve stiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda görevli Piyade Binbaşı Murad Cihangir törende “Bir ngiliz resmi tarihçisi, büyük önder Atatürk’ün askeri dehasını, “Tarihte tek bir tümen komutanının, üç ayrı olayda tatbik ettiği işlemlerin, bir muharebenin gelişiminde böyle büyük etki yarattığı ve hatta tüm bir seferi ve milletin kaderini etkilediği çok nadirdir” diyerek vurgulamıştır. Mustafa Kemal’in bu başarısı, ileride başlayacak ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın basamağı olmuştur” dedi. Konuşmanın ardından, 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda vatani görevini yapan askerler tarafından Anafartalar Muharebesi canlandırıldı. Fotoğraf: AA) ‘Zirve’de savcı değişti MALATYA (AA) Malatya’da biri Alman uyruklu üç kişinin öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyası özel yetkili savcı Şeref Gürkan’dan alınarak yine özel yetkili olan İsmail Aksoy’a verildi. Zirve Yayınevi cinayetlerinin 134 klasörden oluşan dosyasına ek; İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın, “Ergenekon” kapsamında başlattığı ve daha sonra görevsizlik kararı vererek Malatya’ya gönderdiği 98 klasörden oluşan soruşturma dosyası da bulunuyor. Tarım arazisine yapılan konutların imar planı iptal ama Karar ortada satış sürüyor Kadına sigaralı işkence İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) İzmir’in Bayraklı ilçesinde Elif Y. 1 yıl önce evlendiği, İsmail Y’nin kendisini dövdükten sonra başında şişe kırıp göğsüne ve sırtına sigara basarak işkence yaptını söyledi. İşkencenin ardından kadının şikâyet ettiği İsmail Y. karakolda ifadesi alındıktan sonra savcının talimatıyla serbest bırakıldı. Karara isyan eden ve adalete güveninin kalmadığını söyleyen Elif Y, “Sigaralı işkenceden hareket dahi edemiyorum. Geceleri acıdan uyuyamıyorum. Başıma aldığım darbelerden saçımı toplayamıyorum. Kocam elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşıyor” dedi. Mutlak tarım arazisi stanbul Haber Servisi KİPTAŞ’ın Büyükçekmece’de “mutlak tarım arazisi”nde inşaatına başladığı “Tepecik Konutları”nın satışı, projeye dayanak oluşturan imar planının iptal edilmesine karşın sürüyor. İmar planının iptali için dava açan Ziraat Mühendisleri Odası, tarım arazilerine yönelik tahribatın bir belediye şirketi olan KİPTAŞ eliyle yürütülmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak yargı kararlarına uyulması çağrısı yaptı. Yasadışı inşaat Karara karşın Tepecik Konutları, KİPTAŞ’ın internet sitesinde “satışı devam eden projeler” arasında gösteriliyor. Evlerin, 24 ay sonra sahiplerine teslim edileceği belirtilerek “Büyükçekmece Gölü ve Marmara Denizi’ne nâzır konumuyla Tepecik Konutları, K PTAŞ güvencesiyle sizi bekliyor” ifadeleriyle reklamı yapılıyor. KİPTAŞ’a tepki gösteren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer, bu duyurunun web sayfasından hemen kaldırılmasını ve bölgede şu ana kadar yasadışı yapılan tüm inşaatların derhal yıkımına başlanmasını istedi. İstanbul’un yüzölçümünün sadece yüzde 28’ini oluşturan tarım arazilerinin de kaybedilmesi halinde, telafisi mümkün olmayan bir noktaya varılacağına dikkat çeken Tuncer, “ stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kentin son tarım alanlarını da yok edecek yasadışı konutlar yapmaktan vazgeçmelidir” dedi. stanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplu konut uygulamalarını gerçekleştiren stanbul Konut, mar, Plan, Turizm, Ulaşım, Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (K PTAŞ) Tepecik’e bağlı Türkoba’da “mutlak tarım arazisi” üzerinde 2008 yılında inşaatına başladığı “Tepecik Konutları”nın dayandığı imar planının iptali için Ziraat Mühendisleri Odası dava açtı. Yargı süreci devam ederken arazi üzerindeki bilirkişi incelemeleri sonucu, stanbul l Tarım Müdürlüğü 21 Ekim 2008’de K PTAŞ’a, “tarımsal alanda kaçak uygulama” yaptığı gerekçesi ile 344 bin 240 liralık ceza kesti. stanbul Büyükşehir Belediyesi, konut projesini, imar planlarına uygun olduğu ve ruhsatlı yapıldıklarını belirterek savundu. Ancak stanbul 5. dare Mahkemesi, tarım arazisi üzerinde konut yapma projesinin önünü açan 1/5 bin ölçekli Nâzım mar Planı’nı 24 Aralık 2010 tarihinde iptal etti. Kararda, Tepecik’teki mutlak tarım arazilerinin, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’ndaki şartlar yerine getirilmeden ve ilgili kurumlardan olumlu görüş alınmadan yapılaşmaya açılmasını öngören Nâzım mar Planı’nın, imar mevzuatı ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğuna hükmedildi. Kurye olduğu iddia edilen Sadal ve Kurum soruşturuluyor Akrabalar sorguda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Deniz Feneri e.V. soruşturması kapsamında gözaltına alınan Hakkı Sadal ile İzzet Kurum’un savcılık ifadesi alındı. Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kapsamında bu ülkede hâlâ tutuklu olan Mehmet Gürhan’ın dayısı Sadal ile Gürhan’ın kayınbiraderi Kurum milyonlarca Avro’nun Türkiye’ye getirilişinde ve tesliminde rol oynayan kuryeler iddiasıyla soruşturuluyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Deniz Feneri soruşturması kapsamında gözaltına alınan sanıklardan Hakkı Sadal’ın önceki gün başlayan savcılık ifadesine dün de devam edildi. Sadal önceki gün soruşturmayı yürüten savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz tarafından yaklaşık 3 saat süreyle sorgulandıktan sonra sabah ifadesinin alınmasına devam edilmek üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Sanal’ın savcılık ifadesinin tamamlanmasının ardından adliyeye getirilen diğer sanık İzzet Kurum’un ifadesinin alınmasına geçildi. Anneye dayağa gözaltı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana’da öz annesi 60 yaşındaki Selime Özdemir’i hastanelik edinceye kadar döven uyuşturucu bağımlısı oğlu 40 yaşındaki Kadir Özdemir, yaşlı kadının şikâyetinden kısa süre sonra yakalandı. Özdemir, “Annemden döner büfesi açmak için para istedim. Vermedi, beni tahrik ve taciz etti. Rencide olunca da kendimi kaybettim. Pişmanım, ama ben de mağdurum. Beni de anlayışla karşılamak lazım. Beni çileden çıkarttı. Ben de mağdurum” dedi. Duble yolun hafriyatı denize Haber Merkezi stanbul Karayolu’nun Ereğli kesiminde yapılan duble yol çalışmalarında ortaya çıkan toprağın, kamyonlarla taşınarak deniz kıyısına dökülmesi tepki çekti. Kıyıdaki yeşil örtünün yok olmasına neden olan toprak, denize de taşarak kirliliğe yol açtı. Zonguldak Valisi Erdal Ata, alternatif bir alan olmadığı için toprağın deniz kıyısına dökülmesine izin verdiklerini söyledi. Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre firma, yaklaşık 2 yıldır her gün kamyonlarla taşınan toprağı, yol kenarındaki uçurumdan denize doğru boşaltıyor. Günde ortalama 50 kamyon hafriyatın döküldüğü deniz kıyısındaki yeşil örtü tamamen yok oldu. Yardımın alt limiti 500 TL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Yönetimi, partili milletvekillerinden Somali’ye en az 500’er TL yardım yapmalarını istedi. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Somali’ye yardım kampanyalarına katılmaları için milletvekillerine yazı gönderdi. 2 kişiye 523 bin 333’er lira ANKARA (AA) Şans Topu’nda kazanan numaralar “2, 6, 9, 14, 19 ve +14” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen 2 kişi, 523 bin 333’er lira kazandı. 5 bilenler bin 259’ar lira, 4 +1 bilenler 207 lira 80’er kuruş, 4 bilenler 18’er lira, 3 +1 bilenler 13’er lira, 3 bilenler 2’şer lira, 2 +1 bilenler 4’er lira, 1 +1 bilenler 2 lira 40’ar kuruş kazandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle