19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 12 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir B Manisa B Denizli PB Zonguldak Y Sinop Y Samsun B Trabzon Y Giresun B Ankara Y 24 23 25 23 28 28 34 24 28 29 30 31 35 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B B B PB PB A B A A B B B 28 36 33 33 34 33 39 40 36 38 30 28 28 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris PB Bonn Y Münih PB Berlin Y Budapeşte B Madrid B Viyana B 19 17 17 21 19 19 24 21 22 17 22 34 24 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam A Y A B B Y B A A A B A A 23 27 28 31 24 18 31 38 28 31 28 37 37 Ülkemizin kuzey, iç ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Batı Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeybatısı ile Kütahya, Afyonkarahisar, Trabzon, Rize ve Hopa çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışların; Marmara’nın kuzey ve doğusu, Batı Karadeniz ile akşam saatlerinde Ankara, Eskişehir ve Çankırı çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. 11 AĞUSTOS 2011 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Hakkında yakalama emri olan İnternet Andıcı iddianamesi zanlısı emekli 1. Ordu Komutanı tutuklandı Baştarafı 1. Sayfada alınmalıydı! Bu, ileri demokrasi isteyen RTE’ye göre, AKP iktidarının öncelikli göreviydi. Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının istifalarından yararlanarak TSK’nin hükümetin emrinde ve denetiminde olacak kimi kararlar aldı, uygulamaya koydu. Onaylandı, alkışlandı. Şimdi okuyacağınız satırlar, bir rapordan alındı. Bu rapor RTE hükümetinin hazırladığı bir rapor da değil. Hollanda merkezli Centre for European Security Studies’in (CESS) Türkiye’de sivilasker ilişkileri konularında 2004’ten beri yaptığı çalışmaların sonuçlarını içeriyor. 2011’deki YAŞ’la birlikte RTE hükümetinin askerle ilgili uygulamaya koyduğu kararlar, 195 sayfalık CESS raporunda dile getirilen görüşlerle tıpatıp uyuyor. TSK’ye son hükümet uygulamalarının Ankara’da değil.. dışarıda yıllardan beri tezgâhlandığını, burada aynen uygulamaya konulduğunu gösteriyor. CESS Raporu Hollanda Dışişleri’nin mali katkısı ve teşvikiyle hazırlandı. Rapor özetle şu görüşlere yer veriyor: “Sivilasker ilişkileri AB’nin hukukunda ayrıntılı biçimde yer almıyor. Kopenhag kriterleri yoruma ve tartışmaya açıktır. Buna rağmen AB, Ankara hükümetine Silahlı Kuvvetler’in siyasi gücünü azaltması için çağrıda bulunuyor. Sivil makamlar ulusal güvenlik stratejisinin hazırlanmasında ve uygulanmasında denetleyici rol oynamalıdır. Savunma harcamaları üzerinde Meclis denetimi tam olarak sağlanmalıdır. Genelkurmay Başkanı’nın Savunma Bakanı’na bağlanması gerekmektedir. Generaller anayasanın koruyucusu değil, hizmetkârı olmalıdır. Generaller, sivil hükümetin siyasi İslam ve Kürt ayrımcılığı konusunda gerekli biçimde hareket etmediğine veya edemediğine inandıklarında, uygun gördükleri önlemleri, hükümete bildirmişler veya bakanları uyarmışlardır. AB uygulamalarına göre TSK, tartışmasız biçimde hükümete bağlı olmalı ve Genelkurmay Başkanı sadece kendi alanında demeç vermelidir. Yüksek düzeyli subaylar Milli Savunma Bakanı’nın izniyle açıklama yapabilmelidir. Askerler; Kıbrıs, Ermeni ilişkileri, soykırım iddiaları, AB üyelik süreci, laiklik, Kürt meselesi, PKK ile savaş ve Kuzey Irak konularında açıklamalar yapmaktadır. Generaller Kürt milliyetçileriyle müzakere etmek istemektedirler. Asker sayısı azaltılmalıdır. Askerler ABD ve Irak hükümetini kuvvetle eleştiren demeçler vermişler ve onlardan PKK’ye karşı eyleme geçmelerini istemişlerdir.” Bu raporda sözü edilen dayatmaların pek çoğu bugün ya yürürlüğe girdi ya da girmek üzere. Silahlı Kuvvetler’in denetimi Sayıştay aracılığıyla başladı. Genelkurmay Başkanlığı MS Bakanlığı’na bağlanmak üzere. Askerlerin kendi alanları dışında konuşma yasağı uygulamada. Asker (general) sayısının azaltılması, TSK’nin daraltılması gündemde. RTE’nin ileri demokrasinin gereğini yerine getiriyorum diye aldığı kararlar; bu rapor gösteriyor ki, kendisine özgü bir çabanın eseri değil... AB bünyesindeki hazırlıkların uygulamaya girmesi olayıdır. Hâlâ bir Dışişleri Bakanlığı sorumlusu gibi çalışan Onur Öymen’deki bu rapor: RTE hesabına ileri demokrasi övgülü nutuklar atan, yazılar döktüren hangi araştırmacı gazetecide ve hangi partide var acaba? Onur Öymen bugün milletvekili değil. Meclis’e soru önergesi veremiyor ama soruyor: “CESS’te çalışma başlatılırken Türk hükümetinin onayı alınmış mıdır? Rapora ve çalışmalara katkıda bulunan Türk bilim insanlarını kim, hangi ölçülere göre seçmiştir? Ben de dahil, bazı siyasetçilerin, akademisyenlerin ve bürokratların CESS’nin 2005’te düzenlenen konferansta dile getirdikleri görüşleri raporda niçin yer almamıştır? Bu çalışmalar yürütülürken Türk Genelkurmay Başkanlığı’yla temas edilmiş midir? Son zamanlarda Türkiye’de sivilasker ilişkileri konusunda yaşanan gelişmelerin bu çalışmada ortaya konulan öneri ve beklentilerle bir bağlantısı var mıdır?” Öymen, sorularından sonra kısa kısa ama özlü bir değerlendirme yapıyor: “CESS raporu hakkında kapsamlı bir değerlendirme yapmak için bu soruların yanıtlanmasına ihtiyaç var. Ancak şimdiden söylenebilecek olan; Kürt konusunda, Ermeni meselesinde olduğu gibi, sivilasker ilişkilerinde de yabancı ülkelerin desteği ve finansmanıyla yapılan çalışmalar bazı ülkelerin Türkiye’nin geleceğine yön verme çabalarında aktif olarak yer aldıkları veya başkalarının aracılığıyla yaptıklarını göstermektedir.” Öymen’in değerlendirmesi Türk dış siyasetinin Batı’daki etkili odaklara ne denli bağımlı olduğunu gösteren bir belge! Hasan Iğsız cezaevinde İstanbul Haber Servisi İnternet Andıcı iddianamesinin birinci sıradaki sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, tutuklanarak cezaevine gönderildi. İddianamenin kabulü sırasında hakkında yakalama kararı çıkarılan Iğsız, avukatı ile dün sabah Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Iğsız’a öğleden sonra gelmesi söylendi. Saat 12.10’da yeniden adliyeye gelen Iğsız, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin karşısına çıktı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, “Suçlamalara ne diyorsunuz” diye sordu. Iğsız ise “Bu aşamada bir şey söylemeyeceğim. Sözü avukatıma bırakıyorum” diye konuştu. Iğsız’ın avukatı Orhan Önder, müvekkiline terör suçlaması yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyledi. Bu sitelerin 10 yıldır çalıştığını ifade eden Önder, “Genelkurmay da bunu kabul ediyor. Faturası en son müvekkilim ile andıcın altında imzası olan kişilere çıkmıştır. Müvekkilim ile ilgili ‘illegal faaliyetlerin üstünü örttü’ deniyor. İllegal faaliyetlerin üstünü örtmek için yazılı belge hazırlamak suçu ifşaya girer. Ortada yazılı belge olduğuna göre illegal durum söz konusu değildir. Çünkü yazılı belge ile illegal durumun üzerinin örtülmesi mümkün değildir” diye konuştu. Andıcın, devletin normal silsilesi içinde yapılmış bir faaliyet olduğuna dikkat çeken Önder, “Yüzbaşı Sabah saatlerinde adliyeye gelen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız’a öğleden sonra gelmesi söylendi. Saat 12.10’da yeniden adliyeye dönen emekli Orgeneral Hasan Iğsız tutuklandı. dan 2. Başkan’a kadar bir silsile içinde andıç hazırlanmıştır. En üst makama da sunulmuştur. Bu silsile de yer alan subayların tümünün terör örgütüne üye olması hayatın olağan akışına uygun değildir” dedi. Önder, iddianamenin tutarlı olmadığını belirtti. Iğsız, 24 Ağustos 2010’da o dönem Ergenekon soruşturmalarını yürüten Savcı Zekeriya Öz’ün sorularını yanıtladı. Iğsız, “Soruların birçoğunun görevim ve seviyesiyle alakalı olmadığını belirtmek istiyorum” diye konuştu. Iğsız, “Bilgi Güvenliği Tedbirleri” yayımladığı iddiasına ilişkin soruya, “İmzaladığım bütün evrakları aklımda tutmam imkân dahilinde değildir. Bana sorduğunuz belgenin tarafıma değil, bizzat Genelkurmay Başkanlığı’na sorulması gerekir” diye yanıtladı. Iğsız, “Balyoz Harekât Planı kapsamında desteğinizi istemek amacıyla sizinle görüşüldü mü” sorusuna karşılık da, “Söz konusu bile değildir, gayri ciddidir” dedi. Iğsız, “Ergenekon örgütüne yönelik gelişmeleri takip edeceğiniz iddiası, belgede yer alan diğer iddialarla ilgili söylecekleriniz nelerdir” sorusuna “Bunu sormanızı hakaret olarak algılıyorum” dedi. İnternet Andıcı iddianamesinin sanıklarından Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu da 15 Haziran’da savcı Cihan Kansız tarafından yöneltilen suçlamaların hazmedilecek bir şey olmadığını belirtti. Kendisine gösterilen Andıç belgesinin ve parafın kendisine ait olduğunu söyleyen Çubuklu, “Bu belge 1 Nisan 2009’da İkinci Başkan parafıyla Genelkurmay Başkanı’na arz olunmuştur” diye konuştu. “Andıcın hazırlanma süreci tamamen hukukidir” diyen Çubuklu, Çubuklu, Iğsız’ın 24 Haziran 2009 tarihinde “Bilgi Güvenliği Tedbirleri” konulu bir emir verip vermediği sorusuna karşılık anımsamadığını söyledi. Nebioğlu anıldı D SK’in eski genel başkanlarından Kemal Nebioğlu ölümünün 5. yıldönümünde Zincirlikuyu’daki mezarı başında dün törenle anıldı. Kemal Nebioğlu’nun anma törenine ailesi, CHP stanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, D SK Başkanvekili Tayfun Görgün ile yöneticiler, Nakliyat ş Sendikası Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve çok sayıda D SK’e bağlı sendika yöneticisiüyeleri katıldı. Tayfun Görgün törende yaptığı konuşmada, “Bizler birikimi yaratan Nebioğlu ve arkadaşlarından devraldığımız bayrağı en iyi şekilde taşımanın sorumluluğu ile görevliyiz” dedi. (SERKAN YILDIZ) Savcıya verdiği ifade Çubuklu’nun ifadesi ÖSYM’DE YEN SKANDAL ALAETT N SEV M KARARA T RAZ ETT nternet Andıcı davası sanığı Tuğamiral Alaettin Sevim, yakalama kararına itiraz etti. Sevim’in avukatlarının dilekçesinde, “Müvekkilimiz davet üzerine savcılığa ifade vermeye gelmiş ve bu süreçte kaçma girişimi içinde bulunduğuna ilişkin tek eylem içine dahi girmemiştir. Bu durumda müvekkilimiz ve diğer 13 kişi hakkında yakalama emri düzenlenmesi hukuka aykırıdır” denildi. Bir hata da tıp sınavında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM, 16 Temmuz 2011’de düzenlenen Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nda (YDUS) adaylara yöneltilen 6 soruyu hatalı olduğu gerekçesiyle iptal ederken, 3 sorunun doğru yanıt şıkkını değiştirdi. ÖSYM, hatalar zincirine bir yenisini ekleyerek YDUS’da da hatalı soru olduğunu kabul etti. ÖSYM’den yapılan açıklamada sınavla ilgili madde analizleri ve uzman raporlarının sonuçlarına göre ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından alınan kararlara da yer verildi. Buna göre, sınavın Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Testi master kitapçığındaki 28. sorunun cevabının C seçeneği olarak, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Testi master kitapçığındaki 56. sorunun cevabının B seçeneği olarak ve Genel Cerrahi Testi master kitapçığında yer alan 61. sorunun doğru cevabının A seçeneği olarak değerlendirilmesi kararlaştırıldı. Andıç’ta ‘Hanım’ soruları Emekli Albay Selvi’ye komutanların, Cumhurbaşkanı’nın eşi Hayrünnisa Gül ve Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’a davranışlarına ilişkin sorular yöneltildi İstanbul Haber Servisi İnternet Andıcı davasında soruşturma sırasında şüphelilere, Yüksek Aşkeri Şura’da (YAŞ) Harp Akademileri Komutanlığı’na atanan Orgeneral Aslan Güner’in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile tokalaşmaktan kaçınmasına ilişkin soru yöneltildi. İnternet Andıcı iddianamesinin ek delil klasörlerinde yer alan emekli Albay Fuat Selvi’nin ifadesinden, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a askerlerin davranışlarına ilişkin sorular yöneltildiği belirlendi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından 8 Haziran 2011 tarihinde ifadesi alınan ve önceki gün teslim olan Selvi’ye, “19 Eylül 2007 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün KKTC ziyaret dönüşünde, dönemin Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Aslan Güner’in protokolden ayrıldığı, Hayrünnisa Gül’ün başörtülü olması sebebiyle böyle bir davranışın gerçekleştiği yönünde haberler yayımlandığı” anımsatıldı. Savcı Kansız’ın sorusunda, Hayrünnisa Gül’e yönelik benzer davranışların ilkinin bu olduğu ve sonrasında da aynı nitelikte davranışların sergilendiğine yönelik haberlerin yayımlandığı vurgulandı. Albay Fuat Selvi’ye ayrıca “23 Kasım 2007 tarihinde birçok basın organında yer alan haberlerde Emine Erdoğan’ın TSK Rehabiliasyon Merkezi’nde tedavi gören tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’u ziyaret etmek için eşi Necla Uygur’u aradığını, ancak başörtülü olması nedeniyle bu ziyareti gerçekleştiremeyeceğinin belirtildiği” anlatıldı. Selvi’ye şu sorular yöneltildi: “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eşlerine yönelik bu davranışların, Eylül 2007 tarih Tüm yanıtlar doğru kabul edilecek Ayrıca, Kadın Hastalıkları ve Doğum Testi master kitapçığında yer alan 61. sorunun doğru cevabının B seçeneği olarak bildirilmesine rağmen soru kökünde eksik bilgi verildiği için, Genel Cerrahi Testi master kitapçığındaki 48. sorunun doğru cevabının C seçeneği olarak bildirilmesine rağmen soru kökünde hata olduğu için, Genel Cerrahi Testi master kitapçığında yer alan 79. sorunun doğru cevabının E seçeneği olarak bildirilmesine rağmen iki doğru cevap bulunduğu için, Genel Cerrahi Testi master kitapçığındaki 85. sorunun doğru cevabının C seçeneği olarak bildirilmesine rağmen soru kökünde hata olduğu için, Göğüs Hastalıkları Testi master kitapçığındaki 63. sorunun doğru cevabının B seçeneği olarak bildirilmesine rağmen iki doğru cevap bulunduğu için, Göğüs Hastalıkları Testi master kitapçığındaki 67. sorunun doğru cevabının D seçeneği olarak bildirilmesine rağmen tüm seçeneklerin doğru olduğu tespit edildiği için bu soruların iptal edilmesine ve değerlendirilmenin ilgili testlere cevap veren adayların tamamı tarafından doğru cevaplandığı kabul edilerek yapılmasına karar verildi. Haberleri anımsattı Beyoğlu bir kez daha sokağa çıktı Beyoğlu Belediyesi’nin, kafe ve barların ilçedeki sokaklara koyduğu masa ve sandalyeleri toplama operasyonuna karşı, Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) bir kez daha sesini duyurabilmek için yürüyüş düzenledi. Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı eyleme CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve sinema oyuncusu Nuri Alço da destek verdi. Galatasaray meydanında toplanan Beyoğlu esnafı, sloganlar atarak Taksim meydanına yürüdü. Burada açıklamayı BEYDER Başkanı Tarkan Konar okudu. Açıklamada, konuya ilişkin belediye ile yapılan görüşmelerde hiçbir yanıt alınamadığı, bazı yetkililerin her sokağın esnafına ayrı şeyler söyleyerek, esnafın birlikte hareket etmesini engellemeye çalıştığı ifade edildi. Açıklamlada ayrıca, “Söz konusu olan Beyoğlu’nu hayallerinizdeki gibi AVM’ler, kongre merkezleri, oteller ve rezidanslar merkezine çevirmek” denildi. Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK ‘Emri kim verdi?’ ‘Devlet cinayetlere son vermeli’ İstanbul Haber Servisi Bazı sanatçılar ve Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) üyeleri, dün İHD İstanbul Şubesi’nde mayın patlaması nedeniyle yüzde 85 görme yetisini kaybeden ve tutuklu olduğu süreçte kansere yakalanan Hediye Aksoy ve diğer tutuklu hastalarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Sanatçı Zelal Gökçe, “Son 1 yılda yaklaşık 15 kişi gereken tedaviyi göremediği için cezaevlerinde yaşamını yitirdi. Şu an cezaevlerinde 200’e yakın ağır hasta ve tutuklu var. Bunların serbest bırakılmaması da cinayete teşebbüstür. Devlet artık cinayet işlemekten vazgeçmelidir” dedi. li ve tarafınızdan hazırlandığı belirtilen belgede yer alan hususlar ile paralelik arz ettiği ve tarihsel olarak da belgeden daha sonraki zamanlarda gerçekleştiği anlaşılmıştır. Belgede yer alan bu planı eyleme dönüştürme emrini kim vermiştir? Bu davranışlar ile ulaşılmak istenilen amaç nedir? Aslan Güner’e bu yönde davranması için yönlendirme yapılmış mıdır?” Fuat Selvi ise “Aslan Güner’i tanırım, ama kendisinin niçin böyle bir davranışta bulunduğunu bilemem. Emine Erdoğan’ın o dönemde GATA’ya alınmaması yönündeki haberleri basından takip ettim. Bunun, içeriğini bilemediğim belgeden dolayı mı, yoksa askeriyenin yıllardan beri süren tavrından dolayı mı olduğunu bilemiyorum” yanıtını verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle