Katalog

11 AĞUSTOS 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER 3 Kızıltepe’de altı ameliyathane ve yoğun bakım ünitesi geçici olarak kapatıldı Elektriksizlik öldürecek Sahte viski baskını ALANYA (AA) Antalya’nın Alanya ilçesinde, polisin bir depoya düzenlediği baskında 82 şişe sahte viski ile 720 litre saf alkol ve bidon içerisinde 80 litre viski ele geçirildi. Kızlarpınarı Mahallesi’ndeki C.B’ye (41) ait bir depoya baskın düzenlendi. Aramada, 720 litre saf alkol ile 82 şişe sahte viskinin yanı sıra bidon içerisinde sahte 80 litre viski ele geçirdi. Depo sahibi C.B’nin aynı suçtan cezaevinde olduğu belirlendi. ADNAN AVUKA Basit Sorulara Karmaşık Yanıtlar 3 Mart 2011 Perşembe günü bu sütunda “Siyasal İslam ve Demokrasi İçin Üç Basit Soru” başlıklı bir yazım yayımlandı. Yazıda, Siyasal İslam’ın, İran, Suudi Arabistan, Malezya gibi dünyanın çeşitli ülkelerindeki farklı uygulamalarına dikkati çekerek kendimize üç basit soru soruyordum: 1) Bir insan hem Müslüman hem de demokrat ve laik olabilir mi? 2) Siyasal İslam için, demokrasi ve laiklik sadece bir sandık mekanizması mıdır, yoksa devamlı bir yaşam biçimi olarak da kabul edilebilir mi? 3) Kendini Müslüman olarak tanımlayan bir kadın başını açmakta, tesettüre girmemekte özgür müdür? Bu sorularıma pek çok yanıt geldi. Yeni Şafak yazarı değerli fıkıh âlimi Hayrettin Karaman da gazetesinde 12 Haziran’da bu sorularıma yanıt vereceğini bildirdi ve genel bazı saptamalarını aktardı. Bir sonraki 16 Haziran 2011 tarihli yazısında da biraz aşağıda bazı alıntılar yapacağım yanıtlarını sıraladı. Sayın Karaman 7 Ağustos 2011 tarihli “Tahammül mü Hoş Görmek mi?” başlıklı yazısıyla birdenbire gündeme hâkim oldu ama bu yazının ipuçları bana verdiği yanıtlarda vardı zaten. 9 Ağustos’ta Ahmet Hakan, 10 Ağustos’ta da Ertuğrul Özkök, Karaman’ın son yazısı üzerine yorumlarını aktardılar ve birtakım çok ciddi tehlikelere işaret ettiler. Ben de doğrusu Karaman’ın bu son yazısı üzerinde, otobüste şortlu bir sporcu kızın dudağını patlatmak, sokakta sigara içen bir genç kadına saldırmak gibi somut olaylara atıf yaparak bazı yorumlarda bulunmak istiyordum ama doğrudan benim sorularıma yanıt olarak yazdığı yazıyı belirtmeden bunu yapmayı uygun görmedim. Sayın Karaman sıradan bir kişi değil; saygın ve önemli bir fıkıh âlimi. Görüşleri pek çok kişi tarafından fetva gibi algılanır. Bu yüzden yazdıkları, söyledikleri çok önemlidir. Bakın benim sorularıma özetle ne yanıt veriyor: “…Birinci soru ‘Bir insan hem Müslüman hem de demokrat ve laik olabilir mi?’ şeklinde idi. Türkiye şartlarında bana göre doğru soru şudur: ‘Türkiye’de Müslümanların, laik düşünceye sahip insanlarla bir arada, barış içinde, hak ve özgürlüklere saygı göstererek yaşamaya ve demokrasiye rızaları var mıdır?’ ‘Bir Müslüman aynı zamanda laik olabilir mi?’ sorusu dayatmacı, kıstırıcı bir sorudur ve akide (inanç) ile ilgilidir. Müslümanlara mahsus bir çeşit demokrasi olabilir, ama sıra laikliğe gelince hiçbir Müslüman ‘Ben biraz Allah’a, biraz da O’nu tanımayan, Onun hâkimiyetini bölen ‘rakiplerine’ itaat ederim’ diyemez. Bir önceki yazımda ifade ettiğim gibi İslam yalnızca iman, ibadet ve ahlaktan ibaret değildir, vahiy aynı zamanda hayatın diğer alanları ile ilgili talimatı da ihtiva etmektedir. Bir siyasi rejim/sistem hayatın belli alanlarında dini dışlıyor, işe karıştırmıyorsa müminler, inanç olarak onu benimseyemezler. Benim isabetli bulduğum soru ise sosyal ve siyasi hayatla ilgilidir. İnancı ve ideolojisi farklı olan fertler ve gruplar başka türlüsü mümkün olmadığında inançlarını, dünya görüşlerini muhafaza ederek farklı olanlarla ortak alanı düzenleyen bir sözleşme (mesela anayasa) çerçevesinde birlikte yaşayabilirler, bir ülkenin vatandaşları olabilirler...” Görüldüğü gibi Karaman biraz karmaşık bir yoldan da olsa, Müslümanların laik, veya çok daha tehlikeli sonuçlar doğuracak bir biçimde, laiklerin Müslüman olamayacağını vurguluyor… Ama, başka türlüsü mümkün olmadığında, birlikte yaşayabileceklerini söylüyor. Karaman’ın yazısı daha uzun ve kapsamlı. Ben buraya sadece laiklik ve Müslümanlıkla ilgili olan bölümü aldım. Şimdi esas sorun şurada: Herhangi bir Müslüman, Hıristiyan, Yahudi veya ateist laikliği reddedebilir, hatta demokrasiye de karşı olabilir. Bu onun inancıdır, kamu düzenini bozmadığı, başkalarının temel hak ve özgürlüklerine tecavüz etmediği sürece kimsenin itirazı da olamaz. Ama aynı biçimde laikliğe, yani devletin bütün dinlere, mezheplere ve dinsizlere karşı aynı uzaklıkta bulunması ve hepsinin hakkını birbirine karşı da koruması gerektiğine inanan bir kişi de, yani bir laik de, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi veya ateist olabilir. Kimsenin buna da itirazı olmaması gerekir. Çünkü günümüzde, bir kişinin veya bir makamın, insanlara, kendilerini ait gördükleri bir din ve mezhep adına kimlik yakıştırma, “Sen Müslümansın, sen değilsin” deme hakkı olduğunu sanmıyorum. Ayrıca Sayın Karaman’ın yaklaşımı, Türkiye’de yıllardır yaşayan, kendini hem laik hem de Müslüman sayan milyonlarca insanı nereye koyuyor?.. Gerçeklerle ne derece bağdaşıyor? Bana verdiği yanıtlarda izlerini gördüğümüz, Ahmet Hakan’ın “Süper tehlikeli” dediği, Ertuğrul Özkök’ün “Gettoculukla” suçladığı son yazısındaki görüşleri ise çok daha tehlikeli bir başka konu! Tatlıses Almanya yolcusu İstanbul Haber Servisi Uğradığı silahlı saldırı sonucu başından yaralanan ve 150 gündür tedavi gören sanatçı İbrahim Tatlıses, ameliyat olmak için 22 Ağustos’ta Almanya’ya gidecek. Romatem Darüşşafaka Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 70 gündür tedavi altında olan İbrahim Tatlıses cranio plasti ameliyatı olacak. Tatlıses’in, sedye ile geldiği merkezde artık desteksiz yürüyebildiği ve konser provalarını yapabildiği de kaydedildi. Merkezde, dışarıdaki gibi bir yaşam süren Tatlıses’in, kaldığı katta bir de çalışma odası bulunduğu, burada ticari işleri ile ilgilenebildiği ifade edildi. MARDİN Mardin’in Kızıltepe ilçesinde elektrik kesintileri hayatı durma noktasına getirdi. Kızıltepe ilçesinde 200 yataklı devlet hastanesi hizmet veremez duruma gelince mevcut hastaları başka hastanelere sevk ederek hasta kabulünü durdurdu. 200 bin dekar tarım arazisi de elektriksizlik nedeniyle sulanamadığı için büyük zarar gördü. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde aşırı sıcakların etkisiyle enerji nakil hatlarında sorun oluşunca sağlık alanında da problem yaşandı. Kızıltepe’nin 200 yataklı devlet hastanesinde aşırı sıcaklar ve enerji sorunu nedeniyle altı ameliyathane ve yoğun bakım ünitesi geçici olarak kapatıldı. Hastanenin soğutma ve havalandırma sisteminin yanı sıra sterilizasyon cihazlarının çalışmaması hastaları olduğu kadar hastane personelini de ciddi şekilde etkiledi. Yaşanan sıkıntılar nedeniyle hasta kabulü de durduruldu. Mağdur olan hastalar ise çevre il ve ilçelerinde bulunan hastanelere sevk edildi. Hastanede bulunan 11 asansörün sadece ikisinin çalıştığı belirtildi. Artan şikâyetler üzerine hastane yetkilileri, Sağlık Bakanlığı, TOKİ ve mülki idare amirlerine durum defalarca bildirmesine rağmen herhangi bir çözüm bulunamadı. Kızıltepe Devlet Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Sefer Varol, hastanenin bölge hastanesi konumunda olduğunu ve günde yaklaşık 3 bin hastaya poliklinik hizmeti verdiğini ifade etti. Varol, bu yoğunluğa bir de bu tür sıkıntıların eklenmesiyle bazı önemli üniteleri kapatmak zorunda kaldıklarını bildirdi. 200 bin dekar alanda zarar Kızıltepe, Nusaybin, Derik, Mazıdağı ilçelerinde sık sık elektriklerin kesilmesi tarım sektörünü de vurdu. 200 bin dekar alandaki pamuk tarlaları elektrik kesintileri nedeniyle sulanamadığı için zarar gördü. Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan, “Bölgemizde sık sık elektrik kesintilerinin yaşanması çiftçimizin pamukta yeterli sulama yapamamasına neden oldu. Pamukta yüzde 3040’a varan verim kayıpları oluştu” dedi. Avcı arkadaşanı vurdu SELÇUK (AA) İzmir’in Selçuk ilçesinde Ali Okuroğlu (45) ile arkadaşı Asil Kazım Arıkan (33) birlikte domuz avına çıktı. Kuyumcu mevkisinde avlanan Okuroğlu, Arıkan’ı av tüfeğiyle vurdu. Kaburgasından yaralanan Arıkan, olay yerinde öldü. Jandarmaya teslim olan Okuroğlu, Arıkan’ı yanlışlıkla vurduğunu söyledi. Ölen Asil Kazım Arıkan’ın Okuroğlu’nun çalıştığı işyerinin sahibinin oğlu olduğu öğrenildi. Doktora botoks cezası ANKARA (ANKA) Kırışıklıklarından kurtularak gençleşmek için “botoks” yaptıran hasta alerji olunca soluğu adliyede aldı. Doktor H.’den özensiz ve kusurlu davranışları sonucu oluşan zararın karşılanması isteğine Yargıtay’dan hastaya müdahalenin komplikasyonlar konusunda aydınlatılıp aydınlatmadığını ispat etmesi istendi. Yangın havuzunda ölüm ADANA (Cumhuriyet) Kozan’da İsmail Akıllıoğlu (17), amca çocukları Ali ve Ahmet Akıllıoğlu’yla serinlemek için Özbaşı köyü Huğu Deresi Çatak mevkisindeki Kozan Orman İşletmesi’ne ait yangın söndürme havuzuna girdi. Suda çırpınmaya başlayan, yüzme bilmediği belirtilen genç, amca çocuklarının kurtarma çabalarına karşın boğuldu. Eşinin tabancasıyla intihar NİĞDE (AA) Emniyet Müdürlüğü Koruma Şubesi’nde polis olarak görev yapan M.A.E, gece mesaisini tamamladıktan sonra NiğdeBor yolundaki Emniyet Lojmanı’ndaki evine geldi. Dün öğle saatlerinde silah sesiyle uyanan polis, eşi Y.E’yi (41) kanlar içinde buldu. Eşinin tabancasıyla kalbinin üzerine sıktığı tek kurşunla ağır yaralanan Y.E. kurtarılamadı. Hastane bahçesinde dram fyonkarahisar’da yaşayan Kurt ailesinin yaşamı baba Sultan Kurt’a lösemi teşhisi konulmasıyla altüst oldu. Afyonkarahisar’da tedavisi mümkün olmaması nedeniyle Kurt, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. 2 ay önce Eskişehir’e gelerek tedavisine başlanan Sultan Kurt’un eşi ve 3 çocuğu onu hastane bahçesinde bekliyor. Yetkililerden yardım bekleyen 3 çocuk annesi A Sevgi Kurt, “Ailecek Eskişehir’in yolunu tuttuk ne bir tanıdığımız var ne de bir kimseden yardım alıyoruz. 25 Mayıs’ta eşim Sultan Kurt’un tedavisine başlandı. Ben de çocuklarımla birlikte hastane bahçesinde 2.5 aydır yatıyoruz. Eşimin tedavisi 4 ay daha sürecek, 3 çocuğum da okula gidiyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Yetkililerden sıcak bir yuva istiyoruz” dedi. (Fotoğraf: CAN HACIOĞLU) stanbul’un göbeğinde gün ortasında kurşunlar yağdı Taksim’de cinayet İstanbul Haber Servisi İstanbul’un orta yeri Taksim’de gün onrasında saldırganın kurşun yağdırdığı Hasan Sağlam öldü. Saldırganın sıktığı kurşunlar yoldan geçmekte olan bir kişiyi de yaraladı. Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki olay, dün saat 12.30 sıralarında meydana geldi. Refik Elibol (52), cadde ortasında Hasan Sağlam adlı yurttaşa onlarca kişinin gözü önünde kurşun yağdırdı. Hasan Sağlam vücuduna isabet eden kurşunlar nedeniyle olay yerinde yaşamını yitirdi. Bu sırada olay yerinden geçmekte olan Ata Dörtbölük adlı yurttaş da seken kurşunlardan birinin isabet etmesi sonucu bacağından yaralandı. Saldırgan silahıyla birlikte polis tarafından gözaltına alınarak Taksim Polis Merkezi’ne götürüldü. Saldırgan Refik Elibol’un, Taksim’de bir apart otel işlettiği, ölen Hasan Sağlam’ın da aynı cadde üzerinde bir oto kiralama şirketinde çalıştığı belirlendi. Polis olayla ilgili araştırmayı çok yönlü sürdürüyor. Bayıltan dayak ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Yüreğir’de işsiz Mesut Ahagündüz, tartıştığı eşi Güllü Ahagündüz’ü (48) odaya kapatıp sopayla dövdü. Eşi evden ayrıldıktan sonra koca dayağından bıkan 4 çocuk annesi kadın, Ceyhan’daki akrabalarının yanına gitti. Ancak yakınlarını evde bulamayan Ahagündüz kapının önünde beklerken baygınlık geçirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Yollar kan gölü Yurt Haberleri Servisi Van, Malatya, Bursa ve Niğde’de dün meydana gelen kazalarda biri çocuk 6 kişi yaşamını yitirdi, 62 kişi de yaralandı. Van’da yolcu otobüsü ve kamyonetin çarpışması sonucu muavin Ömer Üstün, Malatya’da Hüseyin Bulut (60) yönetimindeki otomobilin şarampole yuvarlanması sonucu sürücü ile Zekiye Bulut (56) ve Hacı Duman camdan fırlayarak korkunç şekilde yaşamını yitirdi. Kayseri’den Ulukışla’ya giden yük treni, Niğde merkezdeki Amas mevkisindeki hemzemin geçitte oynayan 3 yaşındaki Abdülsamed Gündağ’a çarptı. Küçük çocuk olay yerinde öldü. Bursa’nın İnegöl ilçesinde ise 2 kamyonun çarpışması sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı. C MY B C MY B