18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kara ve Akman’ın ardından dün de İsmail Karahan ve Zekeriya Karaman’ın ifadesi alındı 7 13 saat sorgu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V. yolsuzluğu soruşturmasında Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara ve RTÜK Üyesi Zahid Akman’ın ardından dün Kanal 7 Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan’ın sorgusu tamamlandı. Sorgusu 13 saat süren Karahan’ın ardından kanalın yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman’ın ifadesine başlandı. Ankara Savcıları Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren’in verdiği talimatla gözaltına alınanan 5 Deniz Feneri şüphelisinin ifadesinde sona yaklaşıldı. İlk gün Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara’nın 6 saat boyunca ifadesi alınmıştı. Kara’ya, Deniz Feneri e.V.’nin Kanal 7’nin bilgisiyarlarında tutulan gayri resmi muhasebe kaydı sorulmuştu. Ardından ise ifadesi alınan RTÜK üyesi Zahid Akman’ın 8 saatlik sorgusunda yöneltilen suçlama ise kuryelik ile e.V.’den hissedarı olduğu şirketlere yapılan para transferleri olmuştu. En uzun sorgu ise Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan’ın oldu. Önceki gün akşam saatlerinde Ankara Adliyesi’ne getirilen Karahan, 7 saatlik ifadenin ardından tekrar emniyete götürüldü. Sabah tekrar adliyeye çıkartılan Karahan’ın ifadesi öğlen saatlerinde sona erdiğinde, 13 saati buldu. Karahan, tekrar emniyete götürüldüğü 15.00 sularında Karaman adliyeye getirildi. Deniz Feneri e.V’nin muhasebecisi Firdevsi Ermiş, Frankfurt Emniyeti’nin fezlekesinde yer alan ifadesinde, Mehmet Gürhan’ın Almanya’da Karahan’a nakit para teslimatı yaptığını belirtmişti. Ermiş, “Karahan ise daha sonra bu parayı Türkiye’de Karaman’a teslim etti” demişti. Fezlekede ayrıca Karahan’ın e.V’nin topladığı bağış paralarıyla Atlas 1 adlı geminin alınmasına yönelik rolüne vurgu yapılmıştı. Karahan’ın bu çerçevelerdeki sorulara yanıt verdiği iddia edildi Operasyon günü ilginç konuk AL CAN ULUDAĞ Deniz Feneri e.V. soruşturmasında 5 kişinin gözaltına alındığı çarşamba günü Ankara Adliyesi’ni ilginç bir isim ziyaret etti. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Ahmet Gökcen, öğleden önce Ankara Cumhuriyet Başsavcısı brahim Ethem Kuriş ile bir süre görüştü. Görüşmenin ardından Kuriş, Gökcen’i koridora çıkarak uğurladı. Gökcen, Ergenekon kapsamında şçi Partisi’nde arama yapan polisler hakkında açılan davada sanıkların avukatlığını üstlenmişti. Gökcen, Cumhurbaşkanı Gül tarafından HSYK üyeliğine atanmasına rağmen davadan bir süre çekilmemişti. Ancak polislerin beraat ettiği duruşmadan bir gün öncesi mahkemeye dilekçe göndererek, görevinden çekildiğini bildirmişti. Suver’e ‘Dostluk Ordeni’ madalyası İstanbul Haber Servisi Azerbaycan’ın Başkenti Baku’da düzenlenen Dünya Azerbaycanlılar 3. Kurultayı’nda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver’e iki devlet arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve Kafkas’larda barış adına ortaya koyduğu diyalog çalışmalarından dolayı Azerbaycan devletinin yabancılara verdiği en yüksek madalya olan “Dostluk Ordeni” verdi. Suver daha önce de 2005 yılında, gene İlham Aliyev tarafından “Terakki Madalyası” ile onurlandırılmıştı. Plajda akıma kapıldı, öldü ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Çorum’da öğrenim gören 13 yaşındaki Mert Gültekin, önceki gün tatil için amcasının yanına geldi. Yengesi ve yeğenleri ile bugün serinlemek için denize giden Mert, plajdaki duşta elektriğe çarpıldı. Sağlık görevlilerinin anında müdahale ettiği küçük çocuk kurtarılamadı. Görgü tanıkları aynı gün 4 kişinin duşta elektrik çarptığına dair şikayette bulunduğunu belirtti. ‘Fener’den daha büyük’ Cihaner, smailağa cemaatiyle ilgili davada mahkemenin verdiği kararla hukuki açıdan haklı çıktığını söyledi; ancak olayın tam olarak aydınlatılmadığına, yolsuzluğun üstünün örtüldüğüne dikkat çekti NED M ŞENER: YAZMADIĞIM K TAPTAN TUTUKLUYUM AL CAN ULUDAĞ Van’da ‘anayasa mitingi’ VAN(Cumhuriyet) BDP’nin “Kürt sorunu çözümüne demokratik bir anayasa” için düzenlediği mitinge Van’da yaklaşık 10 bin kişi katıldı. BDP Eşbaşkanı Hamit Geylani, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ve bölge milletvekillerinin katıldığı mitingte konuşan DTK Başkanı Ahmet Türk, “İçerdeki ve dışarıdaki milletvekili arkadaşlarımızla sözleşmişiz. Onlar içerde de olsa dışarıda da olsa ya hep ya da hiç diyoruz” diye konuştu. ‘Yazdıklarımın arkasındayım’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan gazeteci Nedim Şener, yazdığı haberler nedeniyle Bakırköy Adliyesi’nde iki ayrı dava kapsamında hâkim karşısına çıktı. “Yolİş Sendikası’nda Organize Yolsuzluk” başlıklı haber nedeniyle yapılan yargılamada şikâyetçi Yolİş Sendikası davadan geri çekildi. Şener, “Yazmadığım bir kitap nedeniyle Ergenekon tutuklusuyum. Ama yazdığım her şeyin arkasındayım. Şikâyetçilerin davadan geri çekilmesi o sendikanın soyulmadığı anlamına gelmez” dedi. 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Şener, 3 Nisan 2010’da Milliyet Gazetesi’nde “Fuar Yeri Kavgası Rüşvet Soruşturmasına Dönüştü” başlığıyla yer alan haberinde, “Gizliliğin ihlali” ve “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlarının oluşmadığını söyledi. Şener, “İddianame tamamen vicdansızlık. Eğer söz konusu suçlar oluşsaydı Adalet Bakanlığı ya da soruşturmayı yürüten müfettişler tarafından hakkımda soruşturma açılırdı” dedi. Mahkemede, Şener’e söz konusu haber nedeniyle birçok dava açan savcı Ferşat Aydın’ın bu davaya da katılma talebinde bulunduğu belirtildi. Sanık avukatı Yücel Döşemeci ise “Haberde yer alan F.A. koduna baktığımızda ise Bakırköy Adliyesi’nde F.A. olarak kodlanabilecek başka hâkimler de vardır” dedi. Mahkeme savcı Aydın’ın, Şener’e yine aynı haber nedeniyle “hakaret” suçundan açtığı dava ile söz konusu davanın birleştirilmesine ve savcı Aydın’ın katılma talebinin kabulüne hükmederek duruşmayı erteledi. Daha sonra ise Şener’in, 29 Aralık 2009 tarihinde Milliyet ve Radikal gazetelerinde “Yolİş Sendikası’nda Organize Yolsuzluk” başlığıyla yer alan haber nedeniyle yargılandığı dava görüldü. Şener, “Yaptığım iş soruşturmacı gazeteciliktir. Haberimdeki bilirkişi raporu bir gün öce Anadolu Ajansı tarafından da haberleştirildi. Eğer bu suçlar varsa ajanstan başlayarak dava açılmalıydı” dedi. Mahkeme duruşmayı erteledi. ANKARA CHP Denizli Milletvekili, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Erzurum’daki özel yetkili mahkemenin “İsmailağa Cemaati üyeleri” hakkındaki davada sanıkları “silahlı örgütten beraat” ettirirken “yasalara aykırı eğitimden” ceza vermesiyle kendisinin hukuki olarak haklı çıktığını söyledi. Buna karşın mahkemenin beraat kararı verdikten sonra diğer suçtan görevsizlik kararı vermesi gerektiğini belirten Cihaner, “Burada yalnız izinsiz eğitim yoktu. Dolandırıcılık suçu vardı. Orada Deniz Feneri’nden daha büyük bir yolsuzluk vardı. Bu göz ardı edildi. Bu soruşturmanın üstü tamamen örtüldü” dedi. Erzurum Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Erzurum Özel Yetkili Başsavcılığı’nın “silahlı olduğu ve anayasal düzeni kaldırmaya teşebbüs” suçunu işledikleri gerekçesiyle soruşturmayı yürüten eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in elinden aldığı İsmailağa cemaati davasında, 16 cemaat üyesini “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan beraat ettirdi. Sanıklardan 11’i ise “Yasalara aykırı eğitim kurumu açmak” suçundan 5’er ay hapis cezası verirken hükmün açıklanmasını geriye bıraktı. Yani sanıklar 5 yıl içinde tekrar suç işlerlerse cezaevine girecek. Bu konudaki sorularımızı yanıtlayan İlhan Cihaner, bu dava üzerinden kıyametlerin koparıldığını, kendisine inanılmaz saldırıldığını anımsattı. Adalet Bakanlığı’nın da kendisi hakkında bu soruşturmadan dolayı görevi kötüye kullanmaktan dava açtığına dikkat çeken Cihaner, “Ama bizim hukuki tespitlerimizin sonunda haklı olduğu ortaya çıktı. Saldırı o boyutta ki onların belirledikleri mahkemeler bile bu kadar hukuksuzluğu saklayacak çuval bulamadı” dedi. Cihaner, mahkemenin anayasa düzeni bozmaktan beraat kararı verdikten sonra diğer suçtan görevsizlik kararı vermesi gerektiğine işaret ederken “Yasalara aykırı öğrenim kurumu açmak suçundan ceza veriyor ama bu suç özel yetkili mahkemelerin görev alanına girmiyor. Bu nedenle bu suçla ilgili görevsizlik kararı vermeliydi” diye konuştu. POYRAZKÖY DAVASI Denktaş, tedavi için Ankara’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Geçirdiği rahatsızlık sonucu uzun süre tedavi gördüğü Yakındoğu Üniversitesi’nden önceki gün taburcu olarak Ankara’ya gelen KKTC’nin birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ankara’da fizik tedavi görecek. Rauf Denktaş’ın oğlu Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş yaptığı açıklamada, şu anda GATA’daki doktorların Rauf Denktaş’a ne kadar süre ve hangi yoğunlukta bir fizik tedavi uygulanacağını saptamaya çalıştıklarını belirterek bunun belirlenmesinin ardından rehabilitasyon merkezine geçerek fizik tedaviye başlanacağını bildirdi. Saat çelişkisi H LAL KÖSE 1 TUĞAM RAL VE 4 MUAZZAFA BALYOZ SORGUSU ‘Siyasi yönü soruşturulmadı’ Cihaner, soruşturmada yalnız izinsiz eğitim kurumu açma suçunun olmadığına dikket çekerek “Cinsel istismar suçu vardı. Dolandırıcılık suçu vardı. Orada Deniz Feneri’nden daha büyük bir yolsuzluk vardı. Bu göz ardı edildi. Sadece bu yapılanma Erzincan ve Erzurum’da varmış gibi bir karar verildi. Tüm Türkiye’ye yansımış bir yapılanma var. Yüzlerce dernek ve vakıf yurttaşlardan inanılmaz paralar topladı. Bu paralar nereye gitti. Aslında birilerinin kişisel hesaplarına aktarıldı, ticarette kullanıldı. Bunların mal varlıkları araştırılmadı. Yurtdışı bağlantıları incelenmedi. Tamamen üstü örtüldü bu soruşturmanın. Olayın siyasi yönü soruşturulmadı” değerlendirmesini yaptı. Cihaner, mahkemenin müdahillik taleplerini reddetmesi ve hükmün açıklanmasını geriye bırakmasıyla da kararın temyizden kaçırıldığını vurgulayarak “Bu kararla, benimle ilgili kurgulanan komplo da çökmüş oldu. Bu soruşturmanın AKP ve Gülen’e yönelik bir planın parçası olduğu iddiası çöktü” derken bunca kıyameti koparanların terfi ettirilerek ödüllendirildiğini kaydetti. 5 askere daha tutuklama istendi İstanbul Haber Servisi “Balyoz Planı” soruşturması kapsamında savcılıkça ifadeleri alınan 1’i emekli asker 6 kişiden 5’i tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. İstanbul Merkez Komutanlığı’nca Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilen ve 1 tuğamiral’in de aralarında bulunduğu 5 asker ile 1 emekli asker, “Balyoz Planı” soruşturmasını yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar’a ifade verdi. Savcı Ayar, emekli askeri serbest bırakırken diğer 5 kişiyi tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti. 5 kişinin Nöbetçi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sorgulanması bekleniyor. Poyrazköy davasında tanık olarak dinlenen Rahmi Koç Müzesi’nde rehberlik yapan eski astsubay Oğuz İşleyenel, denizaltıda patlayıcıları bulduğu saati hatırlayamadığını belirterek, “Her şey öğleden sonra gerçekleşti. Poşeti bulunce müdürün odasına gittim” dedi. Mahkemeye sunulan Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nın bilgi notuna göre ise müze müdürü, denizaltıda patlayıcı bulunduğunu haber vermek üzere sabah saat 10.00’da komutanlığı aradı, saat 11.00’de Tuğamiral Adnan Özbal’ı ziyaret etti. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 14. oturumunda ifade veren tanık rehber Oğuz İşleyenel, 14 Kasım 2008’de denizaltının santral dairesinde bulduğu poşetteki malzemeleri gördüğünü anlattı. Müzeye başladıktan 6 ay sonra poşeti bulduğunu ifade eden İşleyenel, “Poşet tozluydu. Eskiden konulmuş intibası uyandırdı” dedi. Üye hâkim Mehmet Hamzaçebi, “Fitil dışardan kumanda ile ateşlenebilir mi” diye sordu. İşleyenel de malzemelerin çok eski, demode olduklarını ifade etti. Patlayıcı olan poşeti bulduğu saati hatırlamadığını, her şeyin öğleden sonra olduğunu belirten İşleyenel, “Malzemeyi teslim alan binbaşı müzeden hava karardığında ayrılmıştı” dedi. Avukat Murat Ergün ise, “komplonun belgesini arz ediyorum” diyerek Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nın bilgi notunu mahkemeye sundu. Komutanlığın zaman çizelgesinde, müze müdürünün saat 10.00’da komutanlığı aradığı belirtildi. Müdürün saat saat 11.00’de Kurmay Başkanı’nı ziyaret ederek konuyu aktardığı, SAS görev timinin, saat 17.00’de müzeye doğru yola çıktığı kaydedildi. Denizaltıda bulunan, ABD menşeli en az 20 yıllık, geminin görev yaptığı döneme ait, patlayıcı özelliğini yitirmiş malzemelerin, 17 Kasım’da imha edildiği ifade edildi. Tutuksuz sanık Tuğamiral Fatih Ilgar, tutanaklara göre ilk önce Kafes Planı’nın olduğu DVD’nin açıldığını sonra da gizleme programı olan “data stash”ın bulunduğu CD’nin açıldığını belirterek “Bunun tersi olmalıydı. Gizleme programı ile Kafes bulundu diyorlar” dedi. Planın oluşturulma tarihinin 4 Mayıs 2009 saat 11.26 olarak belirtildiğini, DVD inceleme başlangıcının ise 4 Mayıs saat 11.09 olduğunu kaydederek, “Yani DVD incelenmeye başladıktan 17 dakika sonra plan oluşturulmuş. Bu olamaz” diye konuştu. Tutuklu Teğmen Faruk Akın ise “Mesleğim durdu, bari hayatımıza başlayalım, yuva kuralım. 2 senedir tutukluyum” dedi. Obama evlatlık verilecekmiş ANKARA (AA) ABD Başkanı Barack Obama’nın annebabasının, daha doğmadan kendisini evlatlık verme planı yaptıkları ortaya çıktı. Göçmenlik belgelerine göre, Obama doğmadan birkaç ay evvel babası, iki eşli olduğu şüphesiyle göçmenlik bürosunca tahkik ediliyordu. Baba Obama, göçmenlik bürosu görevlileriyle 1961’de Hawai’de yaptığı görüşmede, ilk karısıyla Kenya’da boşandığını ve yeni karısı Ann Dunham’ın 5 aylık gebe olduğunu söyledi. Obama, doğacak çocuklarını evlatlık vermeyi düşündüklerini de belirtti. ‘Kelepir operasyonu’ iddianamesi ANKARA (AA) Ankara’da mezat salonlarında haczedilen menkul ve gayrimenkullerin ihalelerine başkalarını sokmayarak haksız kazanç elde ettikleri iddia edilen 58 kişi hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, 10’u tutuklu 58 kişinin, “İhaleye fesat karıştırmak” başta olmak üzere çeşitli suçlardan cezalandırılmaları talep ediliyor. Bataklıkta 15 tutuklama ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul’dan Antalya’daki satıcılara uyuşturucu temin ettikleri belirlenen suç örgütünü 5 ay süreyle takibe alan Antalya polisi 21 adrese eşzamanlı operasyon düzenlemiş, 200 polisin katıldığı operasyonda 2’si polis 17 kişi gözaltına alnımış, 82 kilo eroin ve 500 gram kokain ele geçirilmişti. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan polis memurları Orhan A. ve Uğural A.’nın da aralarında bulunduğu 15 kişi tutuklandı. Toplu mezar açılmıyor TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde 19 PKK üyesinin cenazelerinin bulunduğu iddia edilen toplu mezarın açılması için sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri, Çemişgezek Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Yapılan tüm hukuki girişimlere rağmen mezarların açılmadığını belirtten İHD Dersim Şube Temsilcisi Barış Yıldırım, “Çemişgezek Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı Malatya Özel Yetkili Başsavcılığı’na göndermiş. Oradan gelen kararla açılacağı bize iletildi. Aileler mağdur durumda” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle