24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 3 TEMMUZ 2011 PAZAR 6 HABERLER Liseli gençlere, Hayata Dönüş Operasyonu’na tepki için astıkları pankart nedeniyle hapis cezası verildi Protestoya örgüt suçlaması Halkın tepkisini, terör örgütü adına faaliyette bulunmakla suçlama çabalarına bir yenisi daha eklendi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Hayata Dönüş Operasyonu’na tepki olarak Çorum’da pankart açan iki gence, DHKP/C terör örgütünün propagandasını yaptıkları gerekçesiyle hapis cezası verdi. AL CAN ULUDAĞ ANKARA Polisin Ankara’daki Hopa eylemcilerinin tepkisini, terör örgütü adına faaliyette bulunmakla suçlama alışkanlığına, Ankara’daki bir mahkeme de katıldı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Hayata Dönüş Operasyonu’na tepki olarak Çorum’da “Yaşasın 19 Aralık direnişimiz, devrimci irade teslim alınamaz” ibareli ve “DevLis” imzalı pankartı asan iki gence, DHKP/C terör örgünün propagandasını yaptıkları gerekçesiyle hapis cezası verdi. Pankartı astıkları gerekçesiyle Kazım Tüfekçi ve Kenan Sirke adlı iki genç gözaltına alındı. Sirke’nin evinde yapılan aramalarda ele geçirilen eldivendeki boyalar ile pankarttakinin benzerlik taşıdığına ilişkin emniyetten rapor alındı. Sirke’nin evinde bulunan Demirçelik İşçileri Bülteni, Kurtuluş, Halkın Devrimci Yolu, Sol gi bi dergilerine de el konuldu. Kazım Tüfekçi’nin evinde yapılan aramada ise TKİP Kuruluş Kongresi, TKİP Program Tüzüğü, Maoist Komünist Partisi Program ve Tüzüğü ele geçirildi. Ayrıca cezaevinde bulunan Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) üyesi Evrim Erdoğdu’ya yazılmış mektuplar bulundu. Gençler hakkında dava açıldı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan yargılamada, Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütaalasında, DevLis’in DHKP/C terör örgütünün gençlik yapılanması olduğunu kaydederek, pankartın bu örgütün propagandasını yapmak amacıyla asıldığını öne sürdü. Savcı, sanık Tüfekçi’nin Çorum’da yayımlanan Dost Haber gazetesinin muhabiri ile görüşerek, pankart asılması olayını haber yapmasını istediğini kaydetti. Tüfekçi’nin gözaltı sırasında “Baskılar bizi yıldıramaz, yaşasın sosyalizm” şeklinde slogan atarak örgüt propandası yaptığını be lirten Savcı, Sirke ve Tüfekçi’nin yasadışı DHKPC/DevLis terör örgünün propagandası yapmaktan cezalandırılmasını istedi. Mahkeme de Evrim Erdoğdu’nun terör örgütü üyeliğinden cezalandırıldığına dikkat çekerek, Erdoğdu’ya yazılan mektup içeriklerinden Kazım Tüfekçi ve Kenan Sirke’nin “örgüt üyeliği boyutunda olmamakla birlikte örgütsel faaliyette bulunduklarının anlaşıldığını” kaydetti. Mahkeme, şöyle dedi: “Somut olayda öncelikle sanıkların söz konusu pankartı gizli olarak asmaları, ardından bu pankart asmayı örgütsel olarak bir kısım internet sitelerinde ve gazetelerde yayınlatma çabası içerisine girmeleri, pankartta yazılı sözlerin ‘Hayata dönüş operasyonlarını’ propaganda amaçlı kullanan terör örgütlerinin söylemleri ile tam bir uyum içinde bulunması, sanıkların örgüt üyeliği boyutunda olmamakla birlikte örgütsel faaliyet içinde bulunduklarının dosyaya yansıyan delillerden anlaşılmış olması ile sanıkların astıkları pankarttaki sözler ve bunların daha sonra medyada yayımlanması dikkate alındığında sanıkların amacı Türkiye Cumhuriyeti anayasasının tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilga etmek olan kanundışı DHKPC terör örgütünün propagandasını yaptıkları ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 7/2 maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.” Mahkeme, sanıklardan Tüfekçi ve Sirkeci’ye terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan birer yıl hapis cezası verdi. Sirkeci’nin cezası daha sonra duruşmalardaki davranışları göz önünde bulundurularak 10 aya indirildi. Karar Yargıtay tarafından da onanırsa iki sanık cezaevine girecek. Kaçış Bisikleti park ettim, bahçeye girdim, ortalık iyice karanlık, ay ışığından umut yok, solda aşağı doğru sıralanan iki evde ışık aradım, henüz gelen olmamış demek ki. Yer yer merdivenli, aşağı eğimli yolda 100 metre kadar yürüyecektim; bisikletin led ışıklı fenerini yanımda taşımam gerekir. Çantayı omuzuma astım. Eriklerin, asmaların ve sarmaşıkların yer yer yolun üzerini kapatarak oluşturdukları doğal dehlizi basan zifiri karanlığın derinliğine baktım; solda belli belirsiz duran evi kestirdim gözüme… Yürümeye başladım ki birden önümde, yanlarımda yanıp sönen uçuşan ışıklar belirdi. Hayır olamaz, dedim önce, ateşböcekleri! Bir değil, üçbeşon değil, yüzlerce diyebileceğim çoklukta. Çantamı yere koydum, merdivene oturup ışık uçuşmalarını seyre koyuldum. Bazıları iyice gözlerime yakın uçuşuyordu. Hangisinin nereye gittiğini izlemeye çalıştım. Birkaç tane olsalardı kolay olurdu ancak üç beşışık çakmasından sonra onlarcanın yolları kesişiyor veya birbirleri arasında kayboluyorlardı. Bu oldukça ritmik yanıp sönmenin anlamı varsa neydi? Erkeğini veya dişisini aramaya yönelik işaret mi, çiftlerin arasında özel/ şifreli haberleşme mi, erkeklerinin dişilerini aramak için yanıp durduklarını söyleyen romantik izah mı, yoksa savunma sistemlerinin bir parçası ve düşmanlarına gözdağı mı? Bazı çeşitlerinde sadece erkekler ışık saçarmış, bazılarında ise dişileri ve larvaları da. Bazılarında sadece erkekler kanatlı olurmuş, bazılarında dişileri de kanatlı ve ışıklı… 2000 kadar ateşböceği çeşidinin çoğunda kendine özgü bir sinyal şifresi olduğu kayıtlara düşülmüş. Peki bizim buradakiler? Karanlıkta yanıp sönen deniz fenerleri gibiler. Sanki iki saniyede bir işaretlerini veriyorlardı. Bazı gözlemler ışık saçımlarının 3 saati bulduğunu söylüyor. Peki bu enerjileri bitince?.. Umarım yaşamları da sona ermiyordur! Bazı geceler ışık seli doruğa ulaştığına, bazı geceler çok seyreldiğine ve hiç görünmediklerine bakılacak olursa, sanki kısa süre gerçekleştirdikleri büyük bir törensel hayatın ardından, başka bir yaşam döngüsüne çekiliyor gibiler. Bilimciler, ateşböceğinin ışık vermek için ayırdığı enerjinin yüzde yüzünü kullandığını saptayınca, bu ilginç kimyasal / biyolojik süreci taklit edebilmenin yollarını araştırmaya koyulmuş. Bir ampulün yanması için harcanan enerjinin çok azı ışığa dönüşebildiği ve yüzde 80’den fazla enerjinin boşa gittiği olgusu, ateşböceğindeki gibi daha verimli bir ışık kaynağı yaratılabilir mi arayışlarını başlatmış. Kolay gelsin diyelim, işleri epey zor görünüyor! Etçil böceklermiş ve salyangozları çok severlermiş, onları ısırarak zehirler sonra da yerlermiş. Tam bizim bahçe için gerekli yaratıklar! Ateş böceği beslenir mi salyangozlara karşı? Bir dizi efsane yazılıp çiziliyor onlar için. İşte bazıları: “Bazı kurbağalar o kadar çok ateşböceği yer ki, sonunda kendileri de ışık saçmaya başlar”mış! “Tayland’da geceleri nehir kıyısındaki Ton Lampoo ağaçlarını saran ateşböcekleri dakikada 120 kez parıldayıp söndüklerinden, ortalık, yarım saniye aralıklarla şimşek çakmış gibi aydınlanır ve ardından zifiri karanlığa boğulur”muş. “Jamaika’da ateşböcekleri o kadar parlak ve ışıklıdır ki, dallarda toplandıkları zaman beş yüz metre uzaktan ağaçlar alevler içinde yanıyormuş hissini verir”miş. Öyle ki “1898’de Küba’daki bir savaşta, bir doktorun ameliyatı sırasında ışıklar sönmüş, getirilen bir şişe dolusu ateş böceği sayesinde ameliyat tamamlanmış.” Zihnimde ortalık aydınlanmış ve karanlıkta da evi net görür olmuştum. Kalktım, uçuşan ışıkların arasından geçerek evin kapısına vardım. Aşağı bahçede de uçuşuyorlardı. Onca zamandır adadayım ama bugüne kadar ateşböcekleriyle karşılaşmamıştım. Belleğimi yokladım, gözümün önüne Rumeli Hisarı’nın sırtları geldi. Sahilden yukarı doğru vurmuş, sonra bahçe içinden geçerken yine ateşböcekleriyle çevrelenmiştik. En son ne zaman ateşböcekleriyle karşılaşmıştınız? Bunca yıldır buradayım neden onları görmemiştim? Büyükada’da artık geceleri, insanları, böcekleri, ağaçları, bitkileri topyekun ilaçlamaya son verilmesinin sonucu olarak, doğal hayata geriye mi dönüyorduk. Yoksa yeni taşındığımız burada saklı kalmış doğa parçasına özgü bir yaşamla mı karşılaşmıştık. ktidar, yeni kurulacak bakanlık ile meslek odalarının bağımsızlığını ortadan kaldırmaya hazırlanıyor ‘Özerkliğe darbe vurulacak’ tiğini kaydeden Harp, bütün bu ülkelerin hepsinde meslek odalarının ANKARA Yeni kurulacak Çevözerk olduklarına dikkat çekti. Harp, re, Orman ve Şehircilik Bakanlığı “Anket çalışmamızın sonuçları göskendi görev alanı ile ilgili meslek termektedir ki meslek odaları hiçodalarının mevzuatını da belirleme bir ülkede devlete bağlı bir genel görevini üstlenmeye hazırlanırken müdürlük statüsünde değildir. Her dünya ülkelerinde meslek odalarının meslek evrensel ilke ve değerlerini özerk yapıları korunuyor. uluslararası yönergelere uygun olaİnşaat Mühendisleri Odası (İMO) rak icra etmekte, bu anlamda meshükümetin yeni kurmayı planladığı lek örgütleri kendi düzenlemelerini Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlıve yönetmeliklerini kendi öz mekağı’nın görevleri arasında, “Yerleşnizmalarıyla işleten kurumlar olameye, çevreye ve yapılaşmaya dair rak iş görmektedir” dedi. Harp, imar, çevre, yapı ve yapım mevzua başta Avrupa olmak üzere dünya ültını hazırlamak, uygulamaları izlekelerinde, meslek alanına ilişkin mek ve denetlemek, bakanlığın gönormların hazırlanması, sicil tutulrev alanı ile ilgili mesleki hizmetleması, işyerlerinin tescillerinin yapılrin ve bu meslek mensuplarının ması, ileri düzeyde mühendislik hizkayıtlı oldukları mesmeti yürütecek meslek odalarının mevzualektaşların belirlenDünyadaki tı, norm ve standartlamesi, sınavdan geçirını hazırlamak, gelişrilmesi, deneyimlerimeslek örgütlerinin tirmek, uygulanmasını tümü özerk yapılarıyla nin ölçülmesi gibi sağlamak, ilgililerin kameslek alanına ilişdikkat çekiyor. yıtlarının tutulmasını kin tüm konuların sağlamanın” da yer almeslek odalarınca dığına dikkat çekti. Farklı gerçekleştirildiğini vurguladı. Hüuzmanlık alanlarının tek bir elde topkümetin Türk Mühendis ve Mimar lanmasının akla, genel seçimler önce Odaları Birliği (TMMOB) ve messi açıklanan “kent projelerini” getir lek odalarını bakanlığın bir alt kurudiğine işaret eden İMO, diğer ülkeluşu gibi değerlendirerek genel mülerdeki mesleki örgütleri de mercek dürlük statüsüne düşürmeyi planlaaltına aldı. İMO Yönetim Kurulu dığına dikkat çeken Harp, “Meslek Başkanı Serdar Harp, Avrupa ile odaları denetim altına alınmak isDünya İnşaat Mühendisleri Konseyteniyor. Rant politikalarına direlerinin üyesi olduklarına dikkat çekti. nen TMMOB’yi sindirebilmek, Harp, bu konseylerde yer alan ülkegelirlerini ortadan kaldırabilmek lerdeki meslek örgütlerine anket gön için atılmış bir adım. derdiklerini, yetki ve sorumluluklarıTMMOB’nin talanı durdurmak nın neler olduğunu sorduklarını beiçin verdiği hukuk mücadelesinin lirtti. Şimdiye kadar İngiltere, Fransa, önüne geçmek istiyorlar” diye koİtalya, İspanya, ABD, Yeni Zelannuştu. Harp, hükümetin meslek odada’nın da aralarında bulunduğu yaklarını denetim altına almak istemesilaşık 10 ülkeden yanıtlar geldiğini di nin anayasa ve yasalara da aykırı olğer ülkelerden de gelmeye devam etduğunu söyledi. MUSTAFA ÇAKIR ‘Artık kimsenin canı yanmasın’ HAKKÂRİ/ KIRIKKALE (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Çukurca ilçesine geçici görevle giden Özel Kuvvetler’de görevli Astsubay Başçavuş Kalender Özdemir (38) arazi aramatarama çalışmaları sırasında teröristlerin açtığı ilk ateşle şehit düştü. Şehit Özdemir, Kırıkkale’deki Hasandede Türbesi’ndeki törenin ardından, aile mezarlığında toprağa verildi. Ankara Gölbaşı’nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görev yapan Piyade Astsubay Başçavuş Kalender Özdemir, geçici görevle Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde görevlendirildi. İki çocuk babası Özdemir, arazi aramatarama çalışmaları sırasında PKK’li teröristlerin açtığı ilk ateş sonucu şehit oldu. Acı haberi şehit ailesine, Kırıkkale Merkez Komutanlığı’na bağlı görevliler verdi. Hasandede beldesinde bulunan baba ocağına kara haberin ulaşmasıyla feryatlar yükseldi. Bordo bereli Astsubay Başçavuş Kalender Özdemir’in (38) şehit olduğunu duyan yakınları taziye için eve akın etti, şehit evine dev bir Türk bayrağı asıldı. Kalender Özdemir’in 74 yaşındaki annesi Hüsniye Özdemir ile birlikte sinir krizi geçiren eşi Alev Özdemir de hastaneye kaldırıldı. Kalender Özdemir’in cenazesi, Hasandede Türbesi’ndeki törenin ardından, aile mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenine, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Kırıkkale Vali Vekili Yusuf Ziya Karacaev, Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, Kırıkkale Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Güler, üst rütbeli subaylar ile çok sayıda yurttaş katıldı. Şehit Kalender Özdemir’in kız kardeşi tabuta sarılarak gözyaşı döktü. (Fotoğraf.AA) Şehit Özdemir’in amcasının oğlu olan Türkmen Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Ali Özdemir TürkKürt kardeşliğinin bozulmak istendiğini belirterek “Bu tür olayları artık istemiyoruz, kimsenin canı yanmasın. Acımız büyük, bu olayların çözülmesini istiyoruz. 30 yıldır verilen şehitlerin son bulmasını isti Kalender Özdemir yoruz” dedi. TESETTÜR DEF LES Podyumda namaz kıldılar Haber Merkezi Başta türban olmak üzere tesettür kıyafetleri hazırlayan Tekbir Giyim’in defilesinde üç erkek manken ilahiler eşliğinde podyumda cenaze namazı kıldı. Tekbir Giyim’in 2012 SonbaharKış Koleksiyonu önceki akşam İstanbul Yeşilköy WOW Otel’deki defileyle tanıtıldı. Posta gazetesinde yayımlanan haberde podyuma önce tesettür kıyafetli mankenler çıktı, ardından da Tekbir Giyim’in yeni üretmeye başladığı erkek kıyafetleri tanıtıldı. İlk bölümünde tempolu müziğin çalındığı defilenin son bölümünde ilahiler yer aldı. Podyuma çıkan 3 erkek manken ayakta kılınan cenaze namazının hareketlerini yaptı. Bu sırada arka plana projeksiyonla takke, tespih gibi dini objelerin görüntüleri yansıtıldı. Böylece Türkiye’de bir defilede ilk kez namaz kullanılmış oldu. Tesettür defilesinin baş kadın mankenliğini ise erotik pozlarıyla gündeme gelen Ece Gürsel üstlendi. şte Diyanet’in ideal ailesi Çocuklar için Diyanet şleri Bakanlığı tarafından hazırlanan dergide annekız ev işleriyle meşgul olurken babaoğul birlikte namaz kılıyor FIRAT KOZOK ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çocuklar için hazırladığı dergide Diyanet’in ideal aile yapısı karikatürlü bulmacayla anlatıldı. Bulmacada, ilkokula giden erkek çocuk, hiçbir namaz vaktini kaçırmıyor, akşam namazını kılmak için babasını bekliyor, çocuğun türbanlı annesi sabah namazında çocuğu uyandırıyor. Kız çocuk ise annesiyle birlikte yemek hazırlıyor, sofra kuruyor. Karikatürlü konuşma cümlelerinde boş bölümlerde çocuklardan, hangi namaz vaktinin anlatıldığının yanıtı isteniyor. Diyanet’in aylık çocuk dergisinin Haziran sayısında yayımlanan “Haydi namazaa!..” başlıklı çizgi öyküde, ilginç bir bulmaca yöntemi uygulandı. “Bir günde 5 vakit namaz var, biliyorsunuz arkadaşlar. Küçük Ahmet namaz kılmayı yeni öğrenmiş ve hepsini vaktinde kılmak istiyor. Peki, hangi vakitte hangi namazın kılındığını siz biliyor musunuz? Biliyorsanız konuşma cümlelerindeki boş yerlere namazların isimlerini yazmaya başlayabilirsiniz. Hadi kolay gel sin!” anonsuyla başlayan çizgi öykünün kahramanı, öğle saatlerinde eve geliyor ve yemek yapan annesiyle karşılaşıyor. Ahmet, annesine “Anne, dışarısı nasıl sıcaktı bir görsen, güneş tam tepede. Abdest alıp biraz ferahlayayım, hem de .... namazımı kılayım” diyor. Bir başka kutucukta, Ahmet’in annesi oğluna “Ooooğluuuummm, kalk hadi, .... namazı vakti” diye sesleniyor. Gece uykudan uyanan Ahmet ise gözlerini ovuşturarak, “Tamam kalkıyorum anne” yanıtını veriyor. Bu bölümde çocukların sabah namazını doğru tahmin etmeleri gerekiyor. Üçüncü kutucukta, yine Ahmet’in annesi kız çocuğuna “Kızım hadi gel, sofrayı kurmama yardım et, baban işten gelmek üzeredir” diye sesleniyor. Kız çocuk “Tamam anne geliyorum” derken, Ahmet içinden “Keşke babam hemen gelse de vakit geçmeden .... namazımızı birlikte kılsak. Hem daha çok sevap kazanırız” diye düşünüyor. Yatsı namazı vaktinde de Ahmet’in annesi türban takarak ve eline seccade alarak Ahmet’in yanına geliyor. Oğluna “Oğlum ödevini yaptın mı? Yatmadan önce bir kontrol et istersen” diyen anne, “Yaptım anne” yanıtı üzerine bu kez “.... namazını kıldın mı peki?” diye soruyor. Ahmet de bunun üzerine “Aaaaa... Unutmuşum. Hemen kılıp öyle yatayım” diye harekete geçiyor. Çizgi bulmacanın son namaz vaktinde ise ikindi namazı anlatılıyor. Avcılar’da çatışma: 1 ölü İstanbul Haber Servisi Avcılar sahilinde faaliyet gösteren ve daha önce aralarında husumet olan iki ayrı cafe bar çalışanları arasında sözlü tartışma çıktı. Tartışmanın silahlı çatışmaya dönüşmesi sonucu ağır yaralanan Abbas Özcan (30) kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Silahlı çatışmada, eski Avcılar Spor Kulübü Başkanı Gülhan Karakaya’nın da aralarında olduğu 5 kişi yaralandı. 3 adet tabancayı ele geçiren polis, bazı kişileri gözaltına aldı. İstanbul Haber Servisi Maltepe’de bir iş merkezinin önündeki merdivene bırakılan zaman ayarlı bombanın patlaması sonucu maddi hasar oluştu. Olay yerinde incelemelerde bulunan polis, patlamaya zaman ayarlı ve parça tesirli bir bombanın neden olduğunu tespit etti. C MY B C MY B Maltepe’de bombalı eylem
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle