Katalog

SAYFA CUMHUR YET 3 TEMMUZ 2011 PAZAR [email protected] 18 Büyükada’da Nizam semtindeki Terzakopulos Köşkü KÜLTÜR Ercan Akyol skenderun Karikatürlü Ev’de Kültür Servisi Geçen mayısta açılışı yapılan İskenderun Karikatürlü Ev’de Ercan Akyol’un karikatürlerinden oluşan sergi önceki gün açıldı. 26 Temmuz’a kadar açık kalacak sergi kapsamında usta çizer, Karikatürlü Ev’de 815 yaş aralığındaki 61 karikatür öğrencisine çizim eğitimi verdi. Yanı sıra, karikatür öğrencilerinin çalışmalarından oluşan sergi de 10 Temmuz’da açılacak. Fikir babalığını gazetemiz çizerlerinden Kâmil Masaracı’nın yaptığı ve İskenderun Belediyesi’nce hizmete giren mekânda, ilk olarak Yunus Nadi 2011 Karikatür Yarışması’na katılan eserlerden oluşan bir sergi açılmış ve ilk karikatür atölyesi de Kâmil Masaracı tarafından hayata geçirilmişti. Büyükada’daki Splendid Palas ‘Adalar, Binalar, Mimarlar’ sergisi, Büyükada’daki Adalar Müzesi’nde 2012 Haziranı’na kadar izlenebilecek Ada mimarisinin 150 yılı Yabancıların “Prens Adaları” dediği, İstanbulluların ise “Adalar” diye andığı Kınalıada, Burgazada, Heybeliada ve Büyükada’nın son 150 yılının mimari zenginliği ve bu zenginliği yaratan mimarlar ile kalfalarını tanıtan “Adalar, Binalar, Mimarlar” sergisi, Büyükada’daki Adalar Müzesi’nde. Yüksek Mimar Hasan Kuruyazıcı’nın küratörlüğünü üstlendiği sergi, Haziran 2012’ye kadar görülebilecek. Sergide, aralarında Sabuncu Köşkü mimarı Fotiadis, Troçki’nin kaldığı ikinci köşk olarak bilinen SivastopulosTriandafilidis Köşkü mimarı Nikolaos Dimadis, Aya Nikola Kilisesi mimarı Gaitanakis, eski Rum Yetimhanesi/Otel Prinkipo Palas mimarı Alexander Vallauri, mimar Mehmet Vedat Tek, Sedad Hakkı Eldem, Aristidis Passadeos, Edmond Sarfati, Turhan Uyaroğlu, Utarit İzgi’nin de bulunduğu, çeşitli geç dönem Osmanlı ile erken ve geç dönem Cumhuriyet mimarlarıyla yapılarına yer veriliyor. Kuruyazıcı, İstanbul ve Adalar mi rülüyor. Bunlardan biri eklektik, yani filidis Köşkü). marisi üzerine yapılan çeşitli röportaj seçmeci tutumdur ve birçok mimari Bunların hepsi 19. yüzyıl ve 20. yüzlardan oluşan video kliplerin de sergi sü üsluptan derlenmiş çeşitli öğelerin ay yıl başı binaları. 1940’lardan itibaren ise, resince izlenebileceğini, sergide tanıtı nı binada bir araya getirilmesinden olu daha çok modern mimari genel tanımı lan bazı binaların çocuklarla birlikte kar şuyor. içine sokulabilecek binaların yaton maketlerinin yapılacağı çeşitli pıldığı görülüyor (Büyükada’da atölye çalışmalarının da sergi Anadolu Kulübü Yeni Otel Bikapsamında düzenlenen etkinKüratörlüğünü Hasan Kuruyazıcı‘nın üstlendiği nası, Rıza Derviş Evi, Sadıkoğlikler arasında bulunduğunu belu Evi, Zeki Sâyar Evi; Burgasergide Kınalıada, Burgazada, Heybeliada ve lirtiyor. zadası’ndaki Rotmann Evi, KamBüyükada’nın mimari zenginliği, bu zenginliği Adalar’a özgü bir mimari hiGrünberg İkiz Villası, Golüslup var mı? denberg Villası, TrevesKatayaratan mimarlar ve kalfalar tanıtılıyor. Hemen her yerdeki sayfiye evlan Evi; Kınalıada Camisi vb). lerinde olduğu gibi Adalar’da da Bir de, çoğunlukla apartman bikonutların çoğunun içinin hava Örnek verecek olursak... nalarındaki “şekilsizlik” üslubundan lanması düşünülmüş, bazılarında bunu Neogrek ya da neoklasik binalar ise söz edilebilir ki, bunları “mimari” kavsağlamak için, iki yanı da dışa bakan sa (Büyükada’daki Sabuncu Köşkü) belirli ramı içinde ele almamak daha doğru olur. lonlarıyla “karnıyarık” plan uygulan bir kişisel yorum içinde, tek bir klasik Bizans döneminde balıkçıların mıştır. Yine balkon, Ada konutlarının he üslubun uygulandığı örnekler. Artnou yerleşim alanı olarak anılan Büyümen hepsinin olmazsa olmaz bir parçası. veau, Artdeco (Büyükada’daki Dikmen kada, aynı zamanda, önemleri ile beAma bugüne kadar konutları planları açı Evi) ve Milli Mimari (Büyükada İske raber güçlerini de yitiren imparasından inceleyen bir çalışma yapılma lesi) üsluplarının, çok az sayıda da ol torlar, komutanlar ve üst düzey din dığından henüz bu konuda daha fazla fi sa başarılı örnekleri var. Yine az sayı adamlarının kapatıldığı manastırlakir yürütecek durumda değiliz. da, belirli bir üsluba sokulamayacak, bel ra da ev sahipliği yapıyordu... AdaÜslup değerlendirmesini sadece cep ki mimarının yarattığı kişisel bir üslup lar’da yapılaşma süreci ne zaman hız helere bakarak yaptığımızda ise bu ko la biçimlenmiş binalara da rastlanıyor kazanmaya başladı? nuda birkaç davranışın öne çıktığı gö (Büyükada’daki SivastopulosTriandaAsıl gelişme 19. yüzyılın ortalarında başladı. 1846’da İstanbul’dan düzenli vapur seferlerinin konması, 1839 Tanzimat Fermanı’yla birtakım haklar elde eden ve yavaş yavaş Avrupa burjuvazisininki gibi bir yaşam tarzına yönelen gayrimüslim Osmanlıların zengin kesiminin yazları Adalar’da sayfiyeye gitmesini kolaylaştırdı. Bu kesim kısa zamanda Adalar’da irili ufaklı köşkler yaptırdı. 1856’daki Islahat Fermanı gayrimüslimleri daha da ferahlattı. Bugün Adalar’daki binaların hemen tümü 19. yüzyılın ortalarından günümüze kadar inşa edilenlerdir. Yalnız Ada binaları derken, her ne kadar büyük oranda konutlar kastediliyorsa da kilise, cami, sinagog, okul, otel, lokanta, kulüp gibi dinden eğitime, spordan eğlence ve hizmete kadar çeşitli sektörlere ait binalar da unutulmamalıdır. Adalar’daki yapıların tasarımı da ağırlıklı olarak Rum ve Ermeni kökenli mimarlara mı ait? 19. yüzyılın ortasından yaklaşık 1930’lara kadar evet. 1940 ve 1950’lerden itibaren Müslüman Türk mimarların sayısı giderek artıyor. CEREN ÇIPLAK Altyazı iki aylık çıktı Kültür Servisi Altyazı Aylık Sinema Dergisi’nin iki aylık yaz sayısı çıktı. Son dönemde festivallerde izleyici karşısına çıkmasına karşın vizyona girmeyen önemli filmlere dikkat çeken geniş bir dosya yer alıyor. Dergide, Macar yönetmen Bela Tarr’ın Berlin’de Jüri Özel Ödülü alan filmi “Torino Atı”ndan Olivier Assayas’ın yönettiği epik biyografi “Carlos”a, Amerikan bağımsızı “Aşk ve Küller”den Changdong Lee’nin “Şiir”ine, Altyazı ekibinin “kaçırmayın” dediği 10 film, “Vizyona Alternatif Filmler” dosyasında mercek altına alınıyor. Kemal Sunal anılıyor Kültür Servisi 3 Temmuz 2000 tarihinde yaşamını yitiren Kemal Sunal, ölümünün 11. yılında anılıyor. İzlenme rekorları kıran filmleri ve canlandırdığı karakterlerle Türk sinemasının en sevilen oyuncularından biri olan Kemal Sunal, bugün önce Zincirlikuyu’daki mezarı başında, ardından Bağdat Caddesi’nde gerçekleştirilecek bir kostüm sergisi ile anılacak. Barış Akarsu anılıyor AL AYAROĞLU 18. STANBUL CAZ FEST VAL ‘USTALARLA BULUŞMALAR’ KONSER YAPILDI Aya rini’de vurmalı şöleni Kültür Servisi Önceki akşam Mısırlı Ahmet ve Zakir Hussain, Aya İrini’yi dolduran festival izleyicilerine benzersiz bir müzik şöleni sundular. 18. İstanbul Caz Festivali’nin “Ustalarla Buluşmalar” konserinde tam bir “Hindistanbul” gecesi yaşandı. Farklı kültürlerden müziğine kattığı zenginlikler, ritim anlayışı ve sololarıyla ünlenen darbuka ustası Mısırlı Ahmet ile klasik Hint müziği ve caz dünyasının saygın adlarından, tabla üstadı, perküsyoncu Zakir Hussain’e, klasik Hint müziğinin en genç ustalarından, sitar virtüözü Niladri Kumar, Berklee Müzik Okulu mezunu Mısır asıllı caz piyanisti Osam Ezzeldin, genç keman virtüözü Ganesh Rajagopalan ve Türkiye’den gitarist Özgür Abbak eşlik ettiler. Mısırlı Ahmet ile Zakir Mısırlı Ahmet Hussain’in “vurmalı söyleşileri”nin yanı sıra Kumar, Ezzeldin ve Rajagopalan’ın eşsiz soloları müzikseverleri kendinden geçirdi. Dinleyiciler arasında günümüzün klarnet ustalarından Hüsnü Şenlendirici de yer aldı. ZONGULDAK Bodrum’da 4 yıl önce doğum gününde geçirdiği trafik kazasının ardından yaşamını yitiren müzisyen Barış Akarsu, memleketi Bartın’ın Amasra ilçesinde çeşitli etkinliklerle anılıyor. Akarsu’nun babası Selahattin Akarsu ise etkinliklerin Barış Akarsu’nun anısına yakışmadığını söyledi. Barış Akarsu anısına 130 Temmuz tarihleri arasında “Amasra Kültür ve Sanat Günleri” etkinlikleri kapsamında Amasra’da çeşitli etkinlikler yapılacağı duyuruldu. Bu kapsamda ücretsiz halk konserleri, halkoyunları topluluğu gösterileri, ebru, resim ve fotoğraf sergileri, saydam ve film gösterileri, söyleşilerin de aralarında bulunduğu etkinlikler hayata geçirilecek. Öte yandan Akarsu’nun babası Selahattin Akarsu, hazırlanan programı yeterli bulmadığını dile getirerek “Dört senedir Barış’ın anısına yakışır bir anma yapamadılar. Önümüzdeki 5. anma yılını Barışseverler Derneği organize edecek, etkinliğin nasıl yapıldığını herkes görecektir” diye konuştu. Jamiroquai konseri 6 Eylül’de Kültür Servisi Geçen hafta iptal edilen Jamiroquai konseri 6 Eylül tarihinde Turkcell Kuruçeşme Arena’da gerçekleşecek. Daha önce satın alınan biletler 6 Eylül’de gerçekleşecek olan Jamiroquai konserinde geçerli olacak. Grubun solisti Jay Kay ayak bileğini burktuğu için 26 Haziran’da yapılması planlanan konser ertelenmişti. Barış Akarsu Duman ‘Canlı’ (Pasaj) Konser ya da festival, kulüp ya da bar performansı; ülkemizde her sahnesi dolu geçen, Şebnem Ferah ile birlikte en çok bilet kesen isimlerin başında yer alıyor Duman. Nasıl ki Hayko Cepkin’in bir DVD’sinin olmaması büyük bir eksiklikse, Duman’ın her açıdan doyurucu bir konser albümünün yokluğu, hayranları için aynı anlama geliyordu. Şimdi Duman’ın (Ooze Venue, Ankara, Otto, Olimpia ve Bostancı olmak üzere) beş farklı mekânda kaydedilen 2 CD’lik konser albümü “Canlı”, bir nokta dışında böyle bir ihtiyacı gideriyor. Akustik konseriyle, az farklı yorumlarıyla ceman 32 parça var; ama mükerrerleri çıkaracak olursak bu sayı 23. Bu repertuvarda sadece asal Duman müzisyenlerinin değil, ekibe daha sonra katılan davulcu Cengiz Baysal’ın da besteleri var. [email protected] www.zulalkalkandelen.com C MY B C MY B Topluluğun son dönemini kapsayan bir repertuvarla gerçekleştirilen kayıtlarda “Her Şeyi Yak”, “Bu Akşam”, “Köprüaltı” gibi şarkıların yer almaması, kemik hayranları tarafından “Smells Like Teen Spirit”siz bir Nirvana “Best Of”u gibi görülebilir. Buna karşılık topluluk, iki sürpriz iki cover şarkı ile sevenlerinin gönlünü alıyor; birisi daha önce Erkin Koray tarafından yorumlanan Burhan Bilgin bestesi “Sen Yoksun Diye”, diğeri Âşık Veysel’in “Kara Toprak”ı. Bir başka orijinallik Olimpia konserinin akustik oluşu. Bu albümü defalarca dinlerken iki şey keşfediyoruz; biri Kaan Tangöze’nin vokal performanslarının parçadan parçaya günden güne değişmesi; bir iyileşme göstermesi. İkincisi ayık kafayla dinlenen bir Duman konserinin farklı oluşu. John MausWe Must Become the Pitiless Censors of Ourselves (Upset the Rhythm) 1980’lerdeki Orchestral Manoeuvres in the Dark tarzı synthpop’un Joy Division’ın vokalisti Ian Curtis’i andıran bariton bir sesle buluşup 2011’de yeniden ortaya çıktığını düşünün. Hangi yılda olursak olalım, düşüncesi bile heyecan verici böyle bir buluşmanın. Amerika’nın Minnesota eyaletinden bize ulaşan John Maus imzalı yeni albüm ilk anda bunları düşündürdü. Albüm beni ilk olarak “Believer” adlı şarkıyla yakaladı. Öylesine çarpıcı ki, baskın bas sesinin, klavye, synth ve Maus’un bariton vokaliyle birleştiği anda yapmakta olduğunuz her şeyi bırakıp tüm dikkatinizi müziğe veriyorsunuz. Günümüzde her yanımızı saran kitlesel iletişimin yarattığı sansüre, sanatçıyı ezip geçen neoliberal düşüncelere, insanoğlunun tuhaflıklarına karşı bir protesto havası seziliyor şarkı sözlerinde. Albümün arkasındaki besteci, müzik okumuş ve sonrasında da politik felsefe üzerine doktora yapan birisi olunca, buna şaşırmamak lazım. Maus’un müziği için mutlaka bir tanımlama yapmak gerekse, lofi, chillwave, gothic pop gibi terimler kullanılabilir. Ama bunları hiç bilmeyen birisi için söyleyebileceğim şu: Romantizmi karanlık sözlerle, ince esprileri entelektüel bir bakış açısıyla bir araya getiren albüm, baştan sona farklı olsa da deneyselliğe girmeden akılda kalıcı, melodik bir sound yaratmış. Yansıttığı minimalizmin içinde keşfedilecek pek çok aralık bırakan, yılın tekrar tekrar dinlenecek en iyi albümlerinden birisi.