18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER 9 Emniyet amirinin, çalıştırdığı işçilerin hakkını ödememek için gözdağı verdiği iddia edildi Okurken... “Uzun bir süreden beri, izlediğimiz gazetelerden, televizyon kanallarından anladığımız üzere, kimilerinin ‘ordu düşmanlığı’ davranışı içine girdikleri ortada... ‘Orduya karşı olmak’ davranışı, yaygınlaştıkça yaygınlaşıyor. Olduğu gibi söyleyelim, bu görünüm bizim içimizi sızlatmaktadır.” Türk Dili dergisinin başyazısında Ahmet Miskioğlu hepimizin adına böyle konuşmuş!.. Bir edebiyat dergisidir Türk Dili dergisi. 12 Eylülcülerin kapattıkları Türk Dil Kurumu’nun dergisi Türk Dili’nin yerini alan bir dergidir... Atatürk devrimlerini, en başta dil devrimini içtenlikle savunan bir öncüdür. Yirmi beş yıldır düzenli olarak yayımlanan bu derginin son sayısında, Miskioğlu, Atatürk’ün Türk ordusu konusundaki sözlerini bir kez daha anımsatmakta yarar görmüş: “Türk yurdunun ve Türk topluluğunun ürünü ve onurunu, iç ve dış her türlü tehlikelere karşı korumak olan görevini her an yerine getirmeye hazır ve tetikte olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve güvenimiz vardır. Bu kanı ile kara, deniz ve hava ordularımızın kahraman ve deneyimli komutanları ile subay ve erlerini selamlar ve beğenilerimi bütün ulusun önünde açıklarım.” Bir edebiyat dergisinde böyle bir konuyu gündeme getirmenin yeri var mı diye soranlar olacaktır! Ama sanata, kültüre, insanlığa hizmet etmenin en büyük görev olduğuna inananlar, Türk ordusuna yapılan çirkin sataşmalara her zaman karşı çıkacaklardır. Ne yazık ki çoğu dergilerimiz, gazetelerimiz bu görevi yerine getirmekten kaçınıyor! Garip bir korkuyla mı, yoksa umursamazlıkla mı? Türk Dili dergisi benim de dergimdir. Kuruluşundan bu yana severek izlediğim, bir zamanlar da yönetimine katkılarda bulunduğum, bir gerçek edebiyat ve sanat kaynağıdır. Bu son sayısındaki yazılar da Atatürk devrimleri çizgisindeki denemeleri, öyküleri okurlarına sunuyor. Ahmet Kocaman, Ali Dündar, Osman Bolulu, Tansu Bele, Mahir Ünlü, Mehmet Yalçın, Ertuğrul Efeoğlu vb. değerli kalemlerin yazılarıyla. İşçi hakkına amir gaspı AL CAN ULUDAĞ ANKARA Doğu Anadolu’dan Ankara’ya inşaatta çalışmaya gelen gençler, villasının tadilatını yaptıkları bir emniyet amirinin paralarını ödemediğini ve tehdit ettiğini ileri sürdü. İşçiler, Recep Öztabak isimli emniyet amiri hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü’ne şikâyet dilekçesi vererek yardım istedi. İşçiler, ayrıca alacaklarını tahsil etmek için Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Karaağıl köyünde oturan Mehmet Letif Metin, arkadaşlarıyla birlikte ailesinin geçimini sağlamak için Ankara’ya çalışmaya geldi. Metin, Polis Akademisi Başkanlığı’nda görev yapan Haklarını alamadıkları gibi ağır tehdide maruz kaldıklarını öne süren işçiler, Recep Öztabak isimli emniyet amiri hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü’ne şikâyet dilekçesi vererek yardım istedi. ve bir dönem Mesut Yılmaz’ın korumalığını da yaptığı öğrenilen Emniyet Amiri Recep Öztabak’la Batıkent’teki villasının tadilatını ve dış cephe yalıtımını yapmak konusunda 7.5 bin TL’ye anlaştı. Mehmet Letif Metin, Karayazı’dan beraberinde getirdiği işçilerle birlikte iki ay boyunca Recep Öztabak’ın villasında çalıştı. Ancak Recep Öztabak’ın anlaşmalarında olmamasına rağmen sürekli yeni işler çıkararak sigortasız olarak çalıştırdığı işçilerin ücretini ödemediği, çalışmalarının karşılığını almak için ısrar eden Mehmet Letif Metin’i rütbesini kullanarak tehdit ettiği ileri sürüldü. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü’ne şikâyet dilekçesi veren Metin, hakkı olan ücreti ödemeyen Öztabak’ın kendisini adeta esir aldığını, “kollarının uzun olduğunu” söyleyerek kendisine gözdağı verdiğini, kendisiyle tartışırken “Bana bulaşma seni mahvederim. Sen Güneydoğu gazisi olmazsan ben bilirdim yapacağımı. Ben Rizeliyim, kimseye benzemem” şeklinde kendisine “tehditler” savurduğunu anlattı. Metin, dilekçesinde “Recep Öztabak tarafından tehdit edildiğim ve hakaretlere maruz kaldığım telefon kayıtlarında mevcuttur. Bizi Recep Öztabak’la tanıştıran Enerji Bakanlığı’nda şoförlük yapan Mustafa Seher olayın yakın tanığıdır” ifadelerini kullandı. NAZ ZULMÜ ‘Güçsüzü eziyorlar’ Mehmet Letif Metin yaptığı açıklamada, “Kendisine yalvarmam bile onu insafa getirmeye yetmedi. Ben artık kârdan, çektiğim eziyetlerden vazgeçtim. Yeter ki beraberimde getirdiğim işçilerin parasını versin. Ama ona bile yanaşmıyor. Meğer Türkiye’de hiçbir şey değişmemiş. Belinde silah olanlar yine garibanı ezmeye devam ediyor” dedi. Hitler’den kaçanlar Çorum’a sığınmışlardı SEYFETT N METE Damal’daki şenliklerde Edip Akbayram da sahne aldı. Ata’nın silüeti bu kez izlenemedi ARDAHAN (AA) Ardahan’ın Damal ilçesinde gerçekleştirilen “Atatürk’ün İzinde ve Gölgesinde 15. Damal Şenlikleri” kapsamında, Atatürk’ün silüeti havanın sisli olması nedeniyle izlenemedi. Karadağ sırtlarında her yıl 15 Haziran15 Temmuz tarihleri arasında izlenebilen Atatürk’ün siluetini görmek için düzenlenen etkinliklere bu yıl da katılım yoğun oldu. Şenlikler kapsamında ilk olarak, Damal ormanlığındaki festival alanında halkoyunları ekipleri gösterini sundu, ardından mahalli sanatçılar ve Edip Akbayram bir konser verdi. ÇORUM Hitler zulmünden kaçıp 19331945 yıllarında Türkiye’ye sığınan Almanlar, Çorum’da düzenlenen törenlerle anıldı. 1939 yılında 11 yaşında, annesi ve kız kardeşi ile birlikte Türkiye’ye sığınarak Çorum’a yerleşen Cornelius Bischoff yıllar sonra “ikinci vatanım” dediği Çorum’a geldi. Burada doğduğu, yaşadığı ev ve sokakları gezen Bischoff, gözyaşlarına hâkim olamadı. Nazi rejiminden kaçarak 19331945 yıllarında, Türkiye’ye sığınan Almanlar ve bilim insanlarının yaşamöyküleri yazar Kemal Yalçın’ın “Haymatlos Dünya Bizim Vatanımız” isimli kitabında anlatıldı. Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik ilişkiler 2 Ağustos 1944’te kesilince, 3 gün sonra Türk hükümeti tüm Alman vatandaşlarının bir hafta içinde Türkiye’yi terk etmesini istedi. 672 Alman Türkiye’den ayrıldı. 626 Alman vatandaşı ise geri dönmeyi kabul etmedi ve böylece vatandaşlık hakkını kaybederek Haymatlos (vatansız) durumuna düştüler. Bunlardan biri de 1939 yılında 11 yaşındayken annesi ve kız kardeşi ile birlikte Gestapo’nun elinden kaçarak Türkiye’ye sığınan Cornelius Bischoff’tu. Beraberinde kızı Simone Bischoff ve yeğeni Ethel Rizo ile kitabın tanıtımı ve anma törenleri için Çorum’a gelen Cornelius Bischoff, ilk olarak Devane semtinde bulunan yaşadığı evi ziyaret etti. Ziyarette oldukça duygusal anlar yaşayan Cornelius Bischoff, evin odalarını tek tek gezerek anılara daldı. Bischoff daha sonra çocukluğunun geçtiği Alaybey Sokak’a geldi. Lili Marlen şarkısı Çocukluğunun geçtiği sokakta bir süre yürüyen Cornelius Bischoff soruları yanıtladı. O tarihlerde her evde radyonun bulunmadığını, gazetelerin birkaç gün sonra şehre ulaştığını anlatan Bischoff, “Arkadaşlarımızla toplu halde İhsan Mağden’in evinde haberleri dinledikten sonra şarkı ve türküler başlardı. Hep birlikte Belgrad radyosundan Lili Marlen şarkısını dinlerdik. Bu şarkı benim çok hoşuma giderdi. Sözlerini hatırlıyorum” diyerek Lili Marlen şarkısını söyledi. Türkçeyi anadili olarak gördüğünü ifade eden Biscoff, Yaşar Kemal’in romanlarını Almancaya çeviren kişinin de kendisi olduğunu anlattı. Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü tarafından Biscoff’a “Fahri Hemşerilik unvanı” verildi. ‘Liderlerin psikolojisi önemli’ İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde başlayan “Uluslararası Politik Psikoloji Kongresi”ne gönderdiği mesajda, “20 yıllık devlet adamlığım sırasında gördüm ki liderlerin ve toplumların psikolojisi, ulusal ve uluslararası sorunların çözümünde hayati önem taşıyor ya da tam tersine bu sorunların kronikleşmesini doğuruyor ve bunun da faturası çok ağır oluyor’’ dedi. 12 Temmuz’a kadar sürecek toplantı, 50 ülkeden 600’ün üzerinde akademisyen ve araştırmacıyı bir araya getirecek. ‘Yeni yüzlere bürünüyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birleşik Kamuİş Konfederasyonu’na bağlı Eğitimİş Sendikası’nın 3. Olağan Genel Kurulu, Başkent Öğretmenevi’nde başladı. Kurulda, divan oluşturulmasının ardından konuşan Genel Başkanvekili Levent Akça, emperyalizmin her geçen gün yeni yüzlerle ortaya çıktığını, bazen ırkçılığa, bazen mezhepçiliğe, bazen de bölücülüğe büründüğünü söyledi. BÖLGEDE LK CEMEV Kadıköy’deki saldırıya protesto İstanbul Haber Servisi Kadıköy’deki Moda Havuzbaşı’nda toplanan yaklaşık 200 kişi, geçtiğimiz hafta “Barlar Sokağı” olarak bilinen Caferağa Mahallesi Dr. İhsan Ünlüer Sokak’ta 7 kişiyi darp eden saldırganları protesto etti. Moda Havuzbaşı’nda toplanan kalabalık grup, “Barlar Sokağı”na yürüdü. Ellerinde alkol şişeleriyle yürüyen grup, daha sonra sokakta bulunan barlarda ve kaldırımlarda oturarak geç saatlere kadar alkol aldı. Diyarbakır’da temel atıldı Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde, önceki gün akşam saatlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin mali desteği ile bölgenin ilk cemevinin temeli atıldı. Törene Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, BDP milletvekilleri Altan Tan, Nursel Aydoğan ile yurttaşlar ve ilgili sivil toplum kuruluşu üyeleri katıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şube Başkanı avukat Cafer Koluman, Osman Baydemir’e artık “Ali” önadını verdiklerini belirtti. (MAHMUT ORAL) RİZE (AA) Bir ihbarı değerlendiren Rize polisi, Gündoğdu beldesi mevkisinde Gürcistan plakalı bir otomobilde yaptıkları aramada, yurda kaçak olarak sokulmuş ve araçlara zula edilmiş 500 kilogram et buldu. Yapılan laboratuvar tetkiklerinde etlerin, at eti olduğu tespit edildi. C MY B C MY B Yarım ton at eti ele geçirildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle