18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Gallimard Yayınevi’nin kuruluşunun 100. yılı Fransa’da kutlanıyor 19 FAZIL SAY’IN ‘HAYYAM KLAR NET KONÇERTOSU’NUN DÜNYA PRÖM YER ALMANYA’DA Sabine Meyer Yüz yıllık yayıncılık Kurulduğundan bu yana bastığı binlerce kitap, 1300 çalışanı, yılda 300 milyon Avro’luk cirosuyla Fransa’nın üç büyük yayınevinden biri olan Gallimard’ın önemli bir özelliği de bağımsızlığını koruyor olması. Gallimard bugün 36 Nobel, 35 Goncourt, 10 Pulitzer, 28 Femina, 17 Renaudot ödüllü yazara sahip. UĞUR HÜKÜM Proust “Swannlar’ın Tarafı”nın elyazmasının basılması dileğiyle Gide’e iletir. İşi başından aşkın Gide sayfaları üstünkörü karıştırdıktan sonra, “Bu metinde çok fazla dük, düşes sözü geçiyor” deyip metni reddeder. Koca Gide bir süre sonra Gallimard’ın bastırmasıyla Proust’tan özür dilemek zorunda kalacaktır. Bu olay büyük mesleki hatalara örnek olarak yayıncılık tarihine geçmiştir. Fazıl Say Başarının Anahtarları Pierre Assouline, Roger Grenier, Philippe Sollers gibi yazar ve uzmanlar, Gaston Gallimard’ın başarısının çok farklı duyarlık ve eğilimlerden yazar ve düşünürleri aynı potada toparlayabilme dehasında yattığında hemfikirdirler. Yayınevi, Aragon, Nazım Hikmet, Prévert ve Sartre gibi çağımızın en önde gelen angaje yazarları ile Drieu la Rochelle ve Céline gibi muhafazakâr, hatta ayrımcı, antisemitist metinlere imza atmış yazarları, yaratıcı özelliklerini ön plana çıkartarak bünyesinde yaşatabilmiştir. Şimdiye kadar 36 Nobel, 35 Goncourt, 10 Pulitzer, 28 Femina, 17 Renaudot ödüllü yazarı bünyesinde barındıran Gallimard’ın yalnızca 2010’da yayınladığı 1400 eserden 51’i farklı edebiyat ve yayın ödülü kazanmıştır. 250 kadar dizi ve süreli yayınıyla tam bir yayın devi olan ve aile şirketi olma ilkesinden hiç vazgeçmeyen Gallimard’a bugün yılda ortalama 7 bin dosya yollanıyor. Kurulduğundan bu yana bastığı 40 bini aşkın kitabı, 1300 çalışanı, yılda 300 milyon Avroluk cirosuyla Fransa’nın üçüncü en büyük yayınevi olan Gallimard’ın bir başka özelliği de, her türlü mali, sanayi veya ticari gruptan bağımsız oluşu. Tercih ve yayın politikalarından asla ödün vermeyen yayınevi, 1921’de bizzat Gaston Gallimard’ın oluşturduğu ön okuma komitesiyle alanında çok sayıda yeniliğe de imza atmış bir kuruluş. “Gallimard’ın 100. yaşı” dolayısıyla hazırlanan ve Arte kanalında gösterilen bir belgeselde yayınevinin bugünkü başkanı, 1988’de babası Claude Gallimard’dan nöbeti devralan torun Antoine Gallimard kurumun sürekliliğini ve geleceğe yönelik güvenini şöyle açıklıyor: “Yarının, hatta günümüzün büyüklerini bulmanın bir yolu da dünkülerin tavsiye ve yönlendirmelerini dinlemek. Örneğin Albert Camus’yü André Malraux tanıtmıştı. Yaşar Kemal, Orhan Pamuk’u önerdi. Milan Kundera bize bir sürü genci tanıttı... Bizim sırrımız NRF ruhunda, yani Jonathan Littell’dan (2006’da Goncourt kazanan AmerikalıFransız yazar) Harry Potter’a nitelik ile verimlilik arasındaki uyumu sağlayabilmekte yatmaktadır.” PARİS Fransa’nın en saygın edebiyat ve kültür yayıncısı Gallimard bu yıl 100. yaşını kutluyor. Ulusal bir kutlama düzeyine ulaşan etkinlikler bütün bir yıla yayıldı. Kutlamalar 15 Haziran’da Gallimard’ın bulunduğu sokağa yayınevinin kurucusu Gaston Gallimard’ın (18811975) adının verilmesiyle doruk noktasına ulaştı. Ünlü edebiyat eleştirmeni ve TV programcısı Bernard Pivot’nun deyişiyle, Gallimard’ın tarihi Fransız edebiyat tarihiyle neredeyse özdeşleşmiş bulunuyor. Yayınevi ve kurucusu yıl boyunca başta François Mitterrand Ulusal Kütüphanesi’nde açılan sergi olmak üzere onlarca kitap, konferans, açık oturum ve belgesel filmle anılıyor. Her şey, 1947’de Nobel Edebiyat ödülünü alacak olan André Gide’in 5 arkadaşıyla kurduğu La Nouvel Yayınevi’nin kurucusu Gaston Gallimard (solda) ve le Revue Française (NRF) serüve yazarları Proust, Gide, Beauvoir, Sartre ve Camus... niyle başlar. İlk sayısı Kasım 1908’de yayınlanan derginin yönetimi bir iç yayınları Gide ve Schlumbersorun yaşayınca, NRF 1 Şubat 1909’da ye ger’in 3000’er franklık katılımni bir ilk numarayla sil baştan yapar. Dergi larıyla 1913’te Gallimard yayınları çevresinde toplanan Paul Claudel, Paul Va şirketine dönüşecek ve çok kısa bir léry gibi sanatçılar kısa bir süre sonra gerek sürede benzersiz bir saygınlık ve kendi çalışmalarını, gerek başkalarını ya ticari başarı yakalayacaktır. yınlamak için bir yayınevi fikrinde birleşirroust Vakası ler. Bunun için paralı ama söz dinleyecek bir Yayınevinin ilk kitapları Clauhami ararlar. Niyetleri basit bir yayın tezgâhı, yayıncı dükkânı kurmaktır. Bu iş için bul del’in “Rehine”, Gide’in “Isabeldukları kişilik, Gaston Gallimard dört dört le”, CharlesLouis Philippe’in lük bir entelektüel olmasa da, rantiye baba “Anne ve Çocuk” ile Saintleger Leger’nin sının popüler Varyete tiyatrosu sayesinde bel (daha sonraki adıyla SaintJohn Perse) li bir işletmecilik deneyimi olan, tiyatro, ede “Övgüler” başlıklı eserleri olacaktır. 1919’da biyat ve genelde sanattan hoşlanan genç bir “Gallimard” adını alarak anonim şirkete dönüşen yayınevi NRF’in yanı sıra değişik sübohem burjuvadır. Ne var ki, aynı zamanda sıkı bir Gide hay reli yayınlar çıkardığı gibi, kitap yayınlarıranı olan Gallimard hiç de beklendiği gibi uy na farklı kategoriler ekler. Marcel Proust’un sal bir hami çıkmayacaktır. Gaston nitelik aynı yıl Goncourt ödülünü kazanacak “Çili yayıncılıkla, satış ve pazarlama kaygılarını çek Açmış Genç Kızların Gölgesinde” ustalıkla bağdaştıracak olağanüstü bir işlet adlı romanıyla ilk büyük satış, ticari başarı meci ve yönetici kimliğe sahiptir. 31 Mayıs sağlanır. Ancak Proust’un Gallimard’a ge1911’de NRF’e eklemlenerek kurulan NRF lişi bir olaydır. Hiç bilinmeyen bir yazar olan Ömer Hayyam’ın yaşamından sesler... Kültür Servisi Piyanist, besteci Fazıl Say’ın yeni eseri “Hayyam Klarinet Konçertosu”nun dünya prömiyeri 16 Temmuz’da “SchleswigHolstein Müzik Festivali” kapsamında Almanya Hamburg Kiel’de yapılacak. İranlı şair Ömer Hayyam’ın yaşamından ve dörtlüklerinden esinlenen Say, bu yeni bestesinde Hayyam’ın hayatını müziğe taşıyor. Klarnet sanatçısı Sabine Meyer’in seslendireceği esere, şef Işın Metin yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Eser, dünya prömiyerinin ardından 17 Temmuz’da da Almanya Lübeck’te sanatseverlerle buluşacak. Konçertonun oldukça değişik bir eser olduğunu belirten Say, “Hayyam, gerek felsefesi, gerekse dörtlükleriyle beni çok etkilemiştir. Bu eserde Hayyam’ın dörtlükleri bestelenmedi, eserde söz yok. Klarinet, orkestra eşliğinde Hayyam’ı anlatıyor” diyor. 3 farklı bölümden oluşan 30 dakika süren eserin ilk bölümünde bin yıl önce Hayyam’ın yaşadığı topraklara gidiliyor. Bu bölümde Hayyam’ın çocukluk ve gençlik dönemi, eserin ikinci bölümünde ise Hayyam’ın aşklarına yer veriliyor. Bu bölümde, klarinete eşlik eden viyolonsel, Hayyam’ın eşini simgeliyor. Eserin son bölümünde ise Hayyam’ın en erdemli olduğu yaşlar müziğin içinde dinleyiciye ulaşıyor. STANBUL CAZ FEST VAL ’NDE ‘SING THE TRUTH’ PROJES Yıldız vokallerin gecesi Kültür Servisi 18. İstanbul Caz Festivali, 12 Temmuz saat 20.00’de Nina Simone’nin repertuvarından şarkıların seslendirileceği “Sing The Truth” projesi kapsamında üç yıldız kadın vokali Cemil Tos, puzlu Sahnesi’nde buluşturuDianne Reeve yor. Batı Afrika müziğini R&B, Angelique caz ve funk ile buluşturan AngeKidjo, Lizz lique Kidjo, Grammy ödülünü Wright üst üste üç kere almayı başaran tek kadın caz vokalisti olan Dianne Reeves ve 2003’teki ilk albümünden bu yana büyük ilgi toplayan Lizz Wright, bu özel konserde AfroAmerikan kadın şarkıcı geleneğini parlak bir performansla sahneye taşıyacaklar. Doğaçlama yeteneği, eşsiz caz ve R&B stiliyle dikkat çeken Reeves, efsanevi yapımcı Arif Mardin’le beraber çalıştı. 11 uluslararası albüm yapan Afrika müziğinin en güçlü isimleri arasında yer alan Kidjo, aynı zamanda Birlemiş Milletler Çocuk Fonu ve kendi vakfı olan Batonga Vakfı’yla birlikte Afrikalı kızlara eğitim olanakları sağlamaya çalışıyor. Müziğe yön veren yolculuğuna Fellowship ile devam eden Wright, albümünde ilahilerin yanı sıra Jimi Hendrix, Eric Clapton ve Gladys Knight’ın tarzından da parçalar barındırıyor. Konserde, kısa süre önce yaşama veda eden Miriam Makeba, Abbey Lincoln ve Odetta’nın yanı sıra Billie Holiday, Lauryn Hill, Tracey Chapman ve Aretha Franklin gibi AfroAmerikan kadın şarkıcı geleneğinin önde gelen isimlerinin parçaları seslendirilecek. Sahnede piyanoda Geri Allen, davullarda aynı zamanda projenin müzik direktörü de olan Terri Lyne Carrington, basta James Genus ve gitarda Romero Lubambo olacak. P C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle