18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER CHP Parti Meclisi’nde konuşan Kılıçdaroğlu, ‘İrade beyanı olursa yemin ederiz’ dedi 5 yaşananlar... Metin Lokumcu’nun can vermesi... Oğlu tutuklu olan anne Firuze Tekin’in çığlığı... Sincan’da yatan 15 genç... Firuze Tekin şöyle sesleniyor sana: “Sincan F Tipi Cezaevi’nde yatan 15 genç var... Bunlar Hopa’da yaşananları protesto ettiler. Toplumsal bir olay. Anayasal haklarını kullandılar, vicdanlarının sesine kulak verdiler. Sonuç kanıtsız, belgesiz tutukluluk. Bir haftadır Ankara’dayım. Biri açık diğeri kapalı ziyarete gittim oğlum Hikmet’i. Hikmet’in hücre arkadaşı Çağrı’nın annesi de Lüleburgaz’dan ilk kez gelmişti. Otomatik demir kapıdan içeriye girmeye başladık. Çağrı’nın annesi o kapıda sıkıştı. Bağrışmalara karşın biraz geç gördüler olayı. Kadıncağız yere yığıldı. 15 dakika sonra ambulans geldi. Sincan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Pelvis kemiğinde önde ve arkada iki kırık saptandı. Kadın oğlunu göremedi.” ‘Olumlu noktadayız’ TÜREY KÖSE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında yemin kriziyle ilgili olarak, “Onurlu bir duruş sergiledik. Amacımıza ulaştık. Artık bu sorun çözülmeli” görüşü öne çıkarken Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, “İrade beyanı gerçekleşirse yemin edebiliriz. Olumlu bir noktadayız; görüşmeler sürüyor” mesajı verdi. Kılıçdaroğlu, halk iradesine sahip çıktıklarını vurgularken, “Yasa, anayasa değişikliği yapılsın diye beklemiyoruz. Ortak bir irade beyanı konabilir” görüşünü dile getirdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dün PM toplantısı öncesinde Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) toplayarak yemin krizinde gelinen nokta konusunda bilgi verdi. PM toplantısında da öncelikle il il seçim sonuçları değerlendirildi. PM’ye sunulan raporda, örgütlerin “maddi yetersizlik, aday seçimi eleştirileri ve AKP’nin devlet olanak ve kaynaklarını kullanması” şikâyetlerine yer verildi. Toplantıda Bursa ve Balıkesir il örgütlerinin görevden alınmasına ilişkin itirazlar oylandı ve 6364 oyla reddedildiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, PM üyeleri 11 saat süren toplantıda, özellikle aday belirlenmesi, örgütlerin dışlanması, “Eşdost tanış” listeleri yapılması, “merkez sağdan adaylarla seçime girme”, “söylem birliği olmaması” gibi konularda şi kâyet ve eleştirilerini dile getirdi. PM üyelerinden Mesut Değer, Güneydoğu listelerinin yanlış yapıldığını ve hayal kırıklığı yaşandığını söyledi. Toplantıda, yemin kriziyle ilgili olarak da “amacımıza ulaştık. Artık sorun çözülsün, yemin edelim” görüşü öne çıktı. Ancak yemin etmeme kararının önceden PM’den görüşülüp, karara bağlanması gerektiği üzerinde durulduğu dile getirildi. PM’de, Meclis’te yemin edilmemesine ilişkin bugüne kadar izlenen tavır ve bundan sonra alınacak kararlar konusunda, Kılıçdaroğlu ve MYK’ye tam destek olunmasına ilişkin görüş birliği oluştuğu öğrenildi. Edinilen bilgeye göre, Kılıçdaroğlu’nun da “Halk iradesine sahip çıktık. Biz hemen yasa, anayasa değişikliği yapılsın diye beklemiyoruz. Ortak bir irade beyanı konarsa sorun çözülür. Biz iddialarımızın arkasındayız. İrade beyanı gerçekleşirse yemin edebiliriz. Görüşmeler sürüyor; olumlu bir noktadayız” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarıyla ilgili olarak da “Eksiklerimiz var. Ben zaten başarılı ilan etmedim. Ama bir ilerleme var” değerlendirmesini yaptı. Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultay toplama girişimiyle ilgili de “Yeterli imza toplanırsa gereğini yaparız. Partililerimizin tüzüğün verdiği hakkı kullanmalarından doğal bir şey olamaz. Göreceksiniz demokratik bir tüzük yapacağız” dedi. Bir Çocuk Gülümsese... Sessiz kollarıyla dokunsa şafağın derinliği... Mavi bir bulut uçuşsa gözlerinden. Ansızın kapı açılsa. Ülkenin eşiği aydınlansa birden. Soluk alıp vermeler dursa... Yeşil yapraklar arasından süzülse bir ışık. Bir çocuk gülümsese. Yarınlar umut olsa... Yves Bonnefoy’un dizeleriyle avunurken denizden gelen yosun kokusu, balıkçı motorları, bir bardak demli çay... Ve kapansa gözlerimiz, bir çizgi belirse, bir patika, çam ağaçları, dallarında kiraz yüklü ağaçlar... Bırak boşver şimdi sen “Deniz Feneri Kardeşliği”ni, toplanan mangırların bilmem kaç milyon Avro olduğunu, sahte makbuz düzenleyenleri. Onlara hiçbir şey olmaz... Şike skandalını da boşver! Yargı sürecinin hiçe sayılmasını, soruşturma bitmeden “suçluların”açıklanmasını. İlk kez mi oluyor bunlar?.. Haydi yum gözlerini... Demokrasi, özgürlük, insan hakları, masumiyet karinesi... Güldürme beni! Rüzgâr dağıtırken saçlarını otur bir taşın üzerine... Denize bak, kuşlara... Sonra o şarkıyı mırıldan sakın kimse duymasın: “Taraçalarda koştuğunu görüyordum, Rüzgârla savaştığını görüyordum, Ayaz dudaklarında kanıyordu ......... Kırılışını ve ölü oluşuna sevinişini gördüm Ey yıldırımdan daha güzel Beyaz camları kanınla lekelediği zaman” Bir düş kur istersen... Bir şeyler yaz kareli defterine: “Uyanıyorum yağmur yağıyor. Rüzgâr işliyor sana... yaralı şaşkın yapraklar içinde. Ansızın kaldırdığın kol açılıyor, tutuşuyor... Hangi artan sis saklıyor benden bakışını? Hangi soluk vuruyor seni, yeraltı ırmağında? Yüzün neden geri gidiyor?” Zindanlardan gelen mektuplar içini acıtıyor, biliyorum... Oğlu Sincan’da F Tipi’nde yatan o annenin çığlığı... Hopa’da Tam destek 4. LeventHacıosman Metro Hattı’nın son bölümü olan Hacıosman Metro stasyonu’nun resmi açılışı dün yapıldı. Erdoğan, Kanal stanbul ve iki yakaya 2 kent projelerinin etüt çalışmalarının en kısa sürede başlayacağını kaydetti. (AA) ‘Yasaları yarma olmaz’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündemdeki yemin etmeme ve boykot krizi ile ilgili “Kimse yasaları yarma harekâtı içine girmesin ve bizden de buna yönelik kimse bir destek beklemesin. Parlamento içinde her şeyi konuşuruz ayrı ama biz yargının şu andaki tasarrufuna asla müdahale etmeyiz ve edemeyiz” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, CHP ve BDP’ye atıfta bulunarak “İnanıyorum ki bu partiler, kendi kazdıkları ve kendi kendilerini ittikleri bu çukurdan bir an önce çıkacak, sorunun değil, çözümün bir parçası haline geleceklerdir” dedi. Hocıosman Metro İstasyonu’nun açılış töreninde gündeme ilişkin açıklamalar yapan Erdoğan, şu an TBMM’yi hiçbir aksamaya izin vermeden çalıştırdıklarını söyledi. Erdoğan, “Yan gelip yatmak yok, çalışacağız, çok çalışacağız. Yemin etmeyerek, Meclis’i boykot ederek, güya bir protesto içinde olduklarını zannedenler, aslında milletin kendilerine yüklediği emanetten başka hiçbir şeyi protesto etmiyorlar” diye konuştu. de söyledi. “Biz olmadan Meclis çalışamaz” açıklamalarını eleştiren Erdoğan “Şu ana kadar hızlı bir şekilde çalıştık. Fakat biz muhalefetin olmadığı bir Meclis’i, böyle bir demokrasiyi sağlıksız buluyor ve iyi niyetle muhalefeti sorumluluk almaya davet ediyoruz. Yaptıkları tüm tahrik edici açıklamalara, üslupsuz beyanlara, nezaketsiz tutumlara rağmen, biz yapıcı olmaya, nezaketten yana tavır takınmaya devam ediyoruz. Ben umuyorum ki Meclis’i boykot edenler, yemin etmeyerek, Meclis çalışmalarından uzak duranlar, bu yanlışlarından vazgeçip yemin ederek, çalışmalara katılacaklardır” dedi. ‘Çözümden kaçtılar’ Meclis çalışmalarından uzak duranların çözümden kaçtığını savunan Erdoğan kimsenin kendilerinden yargıya müdahale etmesini beklememesi gerektiğini Sen bu öyküyü yazabilir misin? Anlatabilir misin? Bu konuyu tartışabilir misin TV’lerde? Biliyorum kimse görmeyecek, yazmayacak, konuşmayacak bu yaşanan, insanın içini acıtan gerçekleri. Susacak! Gözlerini yumacak! Hücrede bir oğul... Hastanede bir anne... Durup düşünsen biraz... Mavi tebeşirle çizilmiş evler... Bahçede açan çiçekler... Koşuşturan çocuklar... Kim bilir nerelerdesin şu saatlerde... Belki Kaçkarlar’da, Hopa’da, Sinop’ta, Taşucu’nda... Bozcaada’da zeytin ağaçlarının altında, üzüm bağlarında... Hafif bir esinti var saçlarında... dudakların çatlak, gözlerin nemli... Beyaz kâğıtlar uçuşuyor havada.. Aç gözlerini... Zamanın saatini ayarla şimdi... Cemal Süreya’nın dizelerini oku çığlık çığlığa: “Durakta üç kişi... Adam kadın ve çocuk... Adamın elleri ceplerinde... Kadın çocuğun ellerinden tutmuş... Adam hüzünlü... Kadın hüzünlü... Kadın güzel... Güzel anılar gibi güzel... Çocuk... Güzel anılar gibi hüzünlü... Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü...” Şimdi kalk ayağa... Yürü tek başına... Düşün! 11 saat sürdü Ç ÇEK: TADINDA BIRAKMAK LAZIM YOZGAT (Cumhuriyet) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM’deki “yemin krizi”ne ilişkin olarak “Çok fazla konuşmaya gerek yok, her işi tadında bırakmak lazım. Maksat hasıl oldu diye düşünüyorum” dedi. Yozgat’ta yemin krizine değinen Çiçek, “Türkiye’nin her sorununun çözüleceği en meşru zemin TBMM’dir. Geçmişte, zaman zaman sıkıntılar oldu, ama çözüldü. Ümit ederim, pazartesi günü, yeni bir başlangıç yapmış oluruz” dedi. Gazetecilerin pazartesi gününe kadar partilerle yeni bir görüşme yapılıp yapılmayacağı konusundaki soruları üzerine Cemil Çiçek, şu ifadeleri kullandı: “Bence, yemini yapmamaktan ne murat ediliyorsa, gündeme ne getirilmek isteniyorsa, o yeteri kadar içeride de dışarıda da gündeme geldi. Her işi tadında bırakmak lazım. Maksat hasıl oldu diye düşünüyorum.” BAKAN ÇEL K: YEN KONU KALMADI Alevi ‘açılımı’na nokta koyuldu ERDEM GÜL ANKARA Seçim öncesindeki hükümette Devlet Bakanlığı düzeyinde sürdürülen Alevi açılımı, yeni hükümetle birlikte sona erdirildi. Yeni hükümetin önceki gün okunan programında yine “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” adıyla vurgulanan Kürt açılımı, İçişleri Bakanlığı’ndan Başbakan Yardımcılığı’na kaydırılan Beşir Atalay’a bağlı olarak sürdürülecek. Alevi açılımı ise bu kez hükümetin gündeminde yer bulamadı. Alevi açılımdan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, yeni hükümette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na getirildi. Hükümet içinde yeni bakanlık yapılanması çerçevesinde görev dağılımları da yapıldı. Alevi açılımını yürüten Çelik’e bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı, yeni kabinede Başbakan Yardımcılığı’na getirilen Bekir Bozdağ’a bağlandı. Ancak görev dağılımında Alevi açılımının sorumluluğu hiç kimseye verilmedi. Önceki hükümette olduğu gibi bir Alevi açılımı başlığı da şu ana kadar hükümetin gündemine gelmedi. Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından okunan yeni hükümetin programında da Alevi sorununun yer bulmaması, hükümetin yeni dönemde bu konuyu gündeminde tutmadığının bir göstergesi olarak algılandı. 12 Haziran seçimine kadar Alevi açılımını yürüten Bakan Çelik de Alevi açılımıyla ilgili henüz Bakanlar Kurulu’nda bir değerlendirme yapılmadığını belirtirken, “Alevi açılımındaki temel hedeflerimiz konusunda sonuç alıcı çalışmaları yaptık. Orada yeni bir çalışma konusu yok” diyerek Alevi açılımının bir bakanlık bünyesinde sürdürülmesinin düşünülmediği mesajını verdi. Çelik, çalıştaylar toplayarak bir tartışma süreci başlatmıştı. Çalıştayların ardından ‘Sivas katliamının yapıldığı Madımak Oteli’nin kamulaştırılarak kültür merkezi yapılması’, ‘zorunlu din dersi sorunun çözülmesi’ ve ‘cemevlerinin statüsünün netleştirilmesi’ başlıklarından oluşan hedefler belirlenmişti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle