18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 10 TEMMUZ 2011 PAZAR 12 PAZAR YAZILARI Issız ada Almedalen’de siyaset maratonu Comacina C omacina Adası, Como Gölü üzerinde küçük bir ada. Gölün kuzey kanadında Ossuccio kasabasındaki iskeleden hareket eden teknelerle beş dakikada ulaşılıyor adaya. Geçen hafta bu ıssız adayı ziyaret ettim. Comacina küçük olmasına karşın oldukça olaylı bir tarihe geçmişe sahip. Adadaki kültürel etkinlikleri düzenleyen Ossuccio Vakfı rehberleri, 1900’da Comacina’nın mülkiyetine sahip olan şahsın çılgınca bir kararla adayı Belçika Kralı’na bağışladığını ancak 1919’dan itibaren Belçika Krallığı ile İtalya’nın Comacina’da birlikte söz sahibi olduklarını anlattı. Tekne adaya doğru yol alırken rehberlerimizden adanın tarihi öyküsünü dinledik. Comacina’nın tarihi, geç ortaçağda başlıyor. Adaya ilk yerleşenler Ausuciates adıyla anılan Romalılar. Bugünkü Ossuccio kasabasının adının da bu topluluktan geldiği düşünülüyor. 11. yüzyılda inşa edilen dört kilise, adanın o dönemde dini açıdan önemli bir merkez olduğuna işaret ediyor. Aynı yüzyılda kuzey İtalya’da yerel yönetimler arasında patlak veren savaşlar Como ve çevresini de etkiliyor. 1169’da Como şehrinin halkı ile karşı karşıya gelen Comacinalılar Milano’nun yanında yer alınca Comolular adayı yakarak yerle bir ediyor. Tekne, Comacina’nın kuzey tarafındaki iskeleye yanaşıyor. Her yıl haziran ayının son pazar günü kutlanan Aziz Giovanni bayramının yorgunluğunu atan adada bir tek kuş sesleri duyuluyor. Aziz Giovanni, 1169’da Comoluların Comacina’yı istila ederek aralarında Aziz Giovanni kilisesinin de yer aldığı birçok dini ve sivil yapıyı yakmaları ve binlerce Comacinalı’yı öldürmelerinin anısına düzenlenen dini bir bayram. Gece karada Ossuccio kasabasında toplananlar, Comacina’nın temsili şekilde yakılmasına tanıklık ederken Como gölü üzerine yüzlerce mum bırakılıyor. Comacina’dan Como kıyısındaki Ossuccio’ya bakıyoruz. Temmuz sıcağında gölde serinleyenleri ardımızda bırakarak, kuzey taraftaki basamaklardan adanın en yüksek noktasına yürüyoruz. Ossuccio belediyesi bu alanı bir tür arkeolojik park şeklinde düzenlemiş. 1900’lu M LANO yıllarda gerçekleşen ilk kazılarda bu küçük adada dört kiliseye ait kalıntılar gün ışığına çıkmış. Comacina’da sivil mimariye ait kalıntı yok çünkü Comoluların saldırısında her şey tarih sahnesinden silinmiş. ASLI KAYABAL Temmuz sıcağında zeytin ağaçlarının gölgesine sığınarak yürümeye devam ediyoruz. Rehberlerimiz Belçika ve İtalya’nın 1914’te kültürel bir işbirliğine gittiğini anlatıyor. Bugün organizasyonu Milano Brera Güzel Sanatlar Akademisi’ne verilen kültürel etkinlikler çerçevesinde ada yaz aylarında üçer haftalık sürelerle İtalyan ve Belçikalı sanatçıları gölün güney yakasındaki sanatçı evlerinde konuk ediyor. Comacina’da üç sanatçı evi var. Belçika’dan gelen Flaman sanatçı Peter de Cupere’ın kapısını çalıyoruz. Sabah temizliği yapan Peter, adada üç hafta geçirecek olmaktan hoşnut görünüyor. Bizi atölyesine konuk ediyor. Kendi ürettiği minyatür şişelerdeki doğal kokuları koklatıyor. Lavanta, manolya, kül, gül, vanilya, nane vs esansı yapıtlarının içine nasıl sızdırdığını anlatıyor. Peter’ı selamlarken bize böceklerden çok korktuğunu söylüyor. Belçika’da hiç kırkayak görmediği için önceki gece bu böcekle karşılaşınca sabaha kadar uyumadığını, yorgun olduğunu anlatıyor. Peter’ı bahçe katındaki evinde ardımızda bırakırken adada dev kertenkelelerin cirit attığını söylemiyoruz. Ada turunda iskeleye varmadan önceki son konut, Comacina bekçisinin evi. Göl üzerindeki bu adada bekçilik yapmanın bir deniz fenerinde bekçilik yapmak kadar keyifli olduğunu düşlerken rehberimizin sesi devreye giriyor: “Como’da fırtına koptuğu ve sağnak boşandığı zaman, ada bekçiliği sanıldığı kadar romantik değil! Dalgalar kıyıya öyle bir vuruyor ki!..” [email protected] ünyada başka bir örneği yok. Bu da bir İsveç buluşu. Her yıl bir hafta boyunca kamuoyunun da ilgisini uyandıracak bir siyaset maratonu geleneğinin fikir babası Olof Palme. 44 yıl önce Gotland Adası’nda yakın arkadaşlarıyla sohbet sırasında ortaya attığı fikir benimsenince başka bir ülkede benzeri olmayan siyasi etkinliğe start verildi. Böylelikle ilk Almedalen toplantısı 1968’de başladı. Olof Palme, Fidel Castro’nunkiler kadar uzun olmasa da kapsamlı siyasi konuşmaları için öldürülünceye kadar bu toplantılara katıldı. Tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu Visby kentinin küçük bir yeşil vahayı andıran parkında, partinin politikasını, yakın ve uzak hedeflerini kitlelere duyuran konuşmalar merakla beklendi. Parti liderinin meydan konuşması ilk yıldan itibaren büyük yankı yarattı. Meydan toplantısının yanı sıra çeşitli konularda da seminerler düzenlendi. Gençlik hareketinin bütün ülkelerde siyasete damgasını D vurduğu, faşist rejimlere ve sömürgeciliğe geçmiş oldu. Katılım genişleyince siyaset günleri altı gün süren bir maratona dönüşkarşı direnişin güçlendiği, kitlelerin politü. Temmuzun ilk pazar günü başlayan ve tize olduğu o yıllarda, antifaşist, antiemcuma akşamı sona eren bir ritüel haline peryalist direnişleri destekleyen, sosyal gelen maraton boyunca bütün parti lideradaleti savunan Palme’nin ideolojik ağırleri Almedalen Parkı’nda iç ve dış politilıklı konuşmaları büyük ilgi gördü. Daha ka konusunda görüşlerini, yakın ve uzun ilk yıl halkın katılımı, medyanın gösterdihedeflerini açıklıyor. İlgi ile izlendiği ilgi, Visby’deki siyağinden yeni bir çıkışa hazırlanan parset arenasının bir geleSTOCKHOLM tiler gündemlerindeki konuyu kamuonek haline geleceğini yuna duyurmak için Almedalen Hafbelli etti. Yıllık toplantıtası’nı bekliyor. Böylelikle Gotland’a lar kamuoyunda bir akın eden gazetecilere de malzeme beklenti haline gelince çıkmış oluyor. Almedalen Haftası o diğer partiler de bu etkadar popüler oldu ki son yıllarda kinliğin dışında kalmak OSMAN İKİZ partilerin yanı sıra yüzlerce sivil topistemedi. Böylelikle lum örgütü de hafta boyunca etkinlik Visby’deki siyasi etkindüzenlemeye başladı. Denebilir ki merak lik kurumsallık kazandı ve 1982’den itiedilen her konuda bir seminer ya da tartışbaren, siyasi literatüre o şirin parma toplantısı bulup izlemek mümkün. kın adıyla, AlmeAbarttığımı sanmayın. Bu yılki seminerdalen Haftası lerden birinde sperm kalitesi ele alındı. Sadece dövüşmek için yetiştirilen saldırolagan köpeklerin yasaklanması da bir başka rak seminerin konusuydu. Akla gelen her konuda bir etkinlik bulmak olası dedim ama Stockholm’ün farelerden arındırılması ko nusunda bir toplantı düzenlenmemiş olduğunu belirtmek zorundayım. Dahası, evlerde yılan beslemenin yasaklanmasını Almedalen’de gündeme taşıyacak bir sivil toplum hareketinin oluşmamış olmasını da anlamakta zorluk çekiyorum. Bu konuların gündeme gelmesi için belki de komşuları ziyarete giden yılanların yol açtığı tedirginlik yüzünden sperm kalitesinin bozulduğu yolunda bir tez ortaya atmak gerekiyor. Bu konuların ele alınmayacağını bilseydim, Almedalen Haftası’nın bu yılki yıldız konuğu Amerikalı insan hakları aktivisti Jesse Jackson’a durumu anlatır, sevgi ve barış mesajları içeren konuşmasında, İsveçlilerin cinsel yaşamlarıyla ilgili bu can alıcı sorunlara da değinmesini isterdim. 1500 etkinliğin düzenlendiği, 700 gazetecinin izlediği, politikacıdan çok lobicinin katıldığı, akşamları şarap ve biranın su gibi tüketildiği Almedalen Haftası’nda bu konuyu gündeme taşımak için galiba iş başa düştü. Gelecek yıl herkesin göreceği bir yere asılacak bir pankart için önerisi olan bildirsin. [email protected] Frisch’in izinde ürih kentini yukarıdan seyretmek is eseri “Okuma Kitabı”nı “eski dost ve tiyorsanız İstasyon Caddesi’nden omuzdaşım Max’a...” cümlesiyle imzasola sapıp, dar sokaklardan ağır ağır yürü layıp verir. Frisch yazılana şöyle bir göz yerek Lindenhof tepesine çıkmak en iyisi. atar ve hiç sesini çıkarmadan lokantayı Ağaçlar altındaki küçük park Zürih’te bir terk eder. Fakat gece yarısına doğru geri “vaha”. Tarihi yapılar, büyük katedral, döner ve elindeki kitabı hâlâ masasında kentin ortasından geçen Limnat nehri buoturmakta olan Dürrenmatt’ın önüne: radan ayaklarınızın altında. Ötelerde Zü“Bu utanılacak bir cümle, avukatımla rih’i ve gölü çevreleyen tepeler. Kışın konuştum, ‘omuzdaş’ bir hakaret!” ufukta karlı dağlar, lodos estiğinde masözleriyle fırlatır ve çıkar gider. Kronenvimsi bir renge bürünen, kente iyice yakhalle günümüzde yine ünlü. Duvarlarını laşan Alpler. Lindenhof her mevsimde gü süsleyen değerli Picasso’ların ve Chazel, huzur verici, romantik. İsviçreli yazar gall’ların asılı olduğu, lokanta göl ile şeMax Frisch’in ölümünün ardından tam hir tiyatrosu arasındaki konumu nedeniy20 yıl geçti. 2011 aynı zamanda bu ünlü le her zaman dolu, masalarında çoğu kez edebiyatçının 100. doğum yılı varlıklılara ve diğer ünlülere da. Savaş sonrası Alman dili rastlanıyor. 1862’de açtığı kaZÜR H edebiyatının en önemli yazarlapılarını hiç kapatmamış olan rından sayılan Frisch eserlerinKronenhalle ciğer köftesinden de daha çok bireyin ve topluyapılan leziz çorbasıyla da mun kimlik sorunlarını ele alır, ünlü. Max Frisch’in sık sık ülkesi İsviçre’yi sorgulamaktan uğradığı Zürih lokantalarında geri kalmaz. Frisch yaşamıdan biri de Bodega Espanola. nın uzun yıllarını doğduğu kent AHMET ARPAD Saatlerini geçirip, kimi eserleZürih’te geçirir, eserlerini orarini kaleme aldığı, günlük gada yaratır. Göl kıyısındaki bu güzel kentin zeteleri karıştırdığı, yan masada oturancafé ve lokantaları onun çalışma ve tartışlarla politik tartışmalara girdiği Bodega ma mekânlarıdır. Max Frisch’in izinde ya 1874’te açılmış. İspanyol mutfağından pılacak bir gezintiye göl kıyısındaki Belspesiyaliteler ve şaraplar sunan lokanta levue alanından başlamak doğru olur. da Kronenhalle gibi sanki hiç yenilenme1978’de bir akşam dostu Friedrich miş, geçmişini günümüze dek öyle koruDürrenmatt ile yine Kronenhalle lokanmuş. Göl kıyısındaki Café Odeon geçentasında buluşur. Dürrenmatt ona en son lerde yüzüncü yılını kutladı. Onlarca yıl Zürih’e gelen ünlü mülteciler için ilk adres sayılan Odeon da Frisch’in sık sık uğradığı Café’lerden biriydi. Zürih’de Viyana kahvehanesi atmosferini arayan aydınlar için Odeon ideal bir buluşma yeriydi. Lenin, Thomas ve Klaus Mann, Albert Einstein, Franz Léhar, Arturo ne destekçi olan aydın, gün görmüş, efen Toscanini, Erich Maria Remarque, Stefan Zweig, James Joyce sürekli müşdiden Vancouver halkı “Bu bir medeniterileriydi. Mülteci yazarların eserlerini yet savaşıdır, sonunda insanlar doğrubasan Europa Yayınevi sahibi Emil Opyu görecektir, kötü olmadan iyi olmurecht kitapların ilk sunumunu Cafè Odeyor” demekteydi. WC karşıtlarıysa “Tuon’da yapardı. valetleri insanlık dışı emelleri için kulMax Frisch’in “Günlükler 1946lanan bu çağdışı yaratıklara karşı ce1949” eserini kaleme aldığı Cafè de la vabımız kesin olmalıdır, size bundan sonra rahat yüzü yok, sakın sokakta sı Terasse bir süre önce iyice bir elden geçmiş Arnuvo salonuyla koruma altına alınkıştım demeyin, ona göre...” diyordu. Anlaşılan o ki Vancouver’daki WC simış yuvarlak bir yapı. Sütunları, büyük yaseti bir süre daha sürecekti. Basın, hapencereleri ve mobilyaları kahvesini yuliyle duruma el attı, çarşaf çarşaf haberler dumlayana huzur veriyor. Frisch’in izinyayınlandı, gazete köşe yazarları da günde yapacağınız gezinti sizi mutlaka az lük fıkra yazılarında yorum yaptı. Her ka ötedeki dünyaca ünlü Zürich şehir tiyatfadan bir ses çıkıyordu, fakat bu işin evrosuna da götürecektir. Romanlarının yaveliyatı olduğu gözden kaçırılıyordu. Sonı sıra tiyatro oyunlarıyla da ünlenen Max nunda yine iş geldi, edebiyata dayandı: Frisch’in Bertolt Brecht’ten etkilendiği WC tartışmasının romanını eskiden yazan söylenir. Yaşamının tam kırk dört yılını bir edebiyatçıydı. Fransız romancı GabZürih tiyatrosuna vermiş olan yazarın riel Chavellier’in 1923’te yayınlanan toplumsal eleştiri ağırlıklı sahne oyunları Clochemerle adlı romanında aynı isimli da çoğu kez İsviçre’de heyecanlı tartışkasabada yaşanmış bir tuvalet kavgası işmalara neden olmuştur. Max Frisch doğleniyordu. Komünist Parti’den seçilmiş duğu ve yaşadığı, “çevresini fabrikalabelediye başkanının, kasabada halk tuvarın değil villaların sardığı hoş bir gölün leti olmadığından bir tane açmak istemesi kıyısındaki” Zürih’i severdi. Kentteki üzerine Clochemerle ikiye bölünür. Üsteyaşam, Limnat nehri, göl, dağlar ve en lik tam kasaba meydanında kurulan tuvaçok da caddelerinden geçen mavi tramletin kapısı kiliseye bakıyor diye dindarvaylar hoşuna giderdi. Mavi, Frisch’in lar kıyameti koparacak, “Dinsiz belediye çok sevdiği renkti, kitaplarını ciltletirken reisi kiliseye karşı çiş yaptırıyor” diye hep maviyi yeğlerdi. Gençliğinde mimarayaklanacaktır. Sonunda kasabanın sağcı lık eğitimi görmüş olan Max Frisch’in ları halk tuvaletini bir gece gizlice bomzengin arşivi günümüzde Zürih Teknik balayıp ortadan kaldırır, olaylar çıkar. Üniversitesi’nde korunmakta. Uzun bu Fransız ordusu ise kasabada olağanüstü gezintinin ardından sıcak bir yaz gününde hal ilan edip sokağa çıkma yasağı koyar. kendinizi serin sulara bırakmak istiyorsa1960’larda TV dizisi olarak uyarlanıp nız Engen’deki göl plajını, ya da 1949’da BBC’de gösterilen Clochemerle’nin komik öyküsündeki gibi Vancouver’da kim Max Frisch’in plânlarına uygun inşa edilmiş olan ve günümüzde bir kültür anıtı se Kanada ordusunu darbeye çağırmıyor, kabul edilen Letzigraben açık yüzme haama tartışmanın kısa sürede tatlıya bağlavuzunu yeğleyebilirsiniz. nacağı da pek görünmüyor. [email protected] www.ahmetarpad.de Z Tuvalet tartışması anada’nın Batı kıyısındaki Vanden çıkmak bilmiyor, artık orada ne yapıcouver kenti belediye meclisi buyorsa işini uzattıkça uzatıyordu. Fransız günlerde her yönüyle tuvalet tartışması firmasından bu duruma karşı yardım isyapıyor. Kent merkezine geçen yıl yerleş tendi, sonunda mühendisler bir çare bultirilmiş kendi kendini temizleyen tuvaletdular: İçeride kalış süresi 20 dakika ile sıler uyuşturucu kullanıcılarının tercih ettinırlandırıldı. Eğer o dakikaya kadar işiniz ği buluşma yerleri, evsiz barksızların işbitmezse, hooop diye kapılar açılıyor, tugal alanı, kendini bilmezlerin saldırı hevalette oturan pantolonunu toplamaya fırdefi olunca milyon dolarlık projenin iptali sat bulamadan kaldırımdan geçenlere regündeme geldi. Tek kişiye hizmet edecek zil rüsva oluyordu. Tuvalete iki kişi girip biçimde tasarlanmış olan tuvaletler bir uygunsuz bir şeyler yapmasın diye, ayrıFransız şirketi tarafından üretilmiş, Vanca bir düzenek daha hazırlandı: Normal couver halkının vergileriyle ödemesi yakilosu olan bir insanın, şişmanobez olanpılmış, geçen yıl en işlek caddeler üzeriları da dikkate alınarak, ayrıca çocuğuyla ne, meydanlara, parklara yerleştirilmişti. veya köpeğiyle içeri girmek isteyenleri İhtiyaç gidermek isteyen modern Kanakapıda bir terazi otomatik olarak tartıyor, dalı vatandaş zorluk çekmesin, kaldırımeğer istiap haddini aşan olursa alarm düda oraya buraya seyirtmesin diye kurulan dükleri çalıyordu. Belediye bir ara kametek kişilik tuvalete asansör görünümlü ralar yerleştirmeyi de düşündü, ancak inotomatik açılır kapanır bir kapıdan san hakları savunucuları giriliyor, içerde hacetini gören tuvakıyameti koparınca vazVANCOUVER letten kalkıp üstünü başını toplamageçti. Fakat yine de WC ya giriştiği sıra tuvalet taşı ilaçlı sıkapısının dışına bir adet vıyla iyice temizleniyor, ardından sitaktılar; orası kaldırıma fon suyu akıyor, bu işlem sırasında bakıyor diye... Vancousadece tuvalet değil, yer zemini daver’ın bir kısım muzır MAHMUT hil olmak üzere çevreye de fıskiyehalkı önlemlere karşın ŞENOL lerden sular dökülüyor, sonra bir kutuvaletlere takmış durutucu devreye girip ortalığı kupkuru rumdaydı, bu kez sifon yapıyor. Bu kadarla kalmıyor, otomatik sistemiyle uğraştılar. Normal olarak yılda esans makinesi çalışıyor, tüm bunlar olur en çok 10 bin kez çalışacağı düşünülmüş ken içerdeki sıkılmasın diye müzik yayını tuvalete oyun olsun diye girip çıkıp, tuvatercihe göre ayarlanabiliyor. Dışarıda halet kapağını her kapatışta akıtılan sular va eksi 20 derece olsa yahut yaz sıcağınyüzünden belediyeye zarara girdi. Geçen dan ortalık kavrulsa da tuvalete girenin yıl kentin otogarındaki tuvalet 20 bin 800 rahatı düşünüldüğünden bu WC’ler her defa çalışmıştı. Zarar gide gide artıyor, zaman bahar havasında tutuluyor. Acil üstelik duvar edebiyatı yapmayı sevenledurumlarda dışarıya ulaşmak üzere servis rin karaladığı, kirlettiği tuvaletlere ayrıca telefonuna kadar her şey tasarlanmış oltemizlik şirketi kiralandığından, Zihni Siduğundan gayet hoş, nezih, ferah, 1. sınıf nir icadı olan tuvalet belediyenin ocağına lüks, hasılı içinden çıkılmaması gereken incir ağacı dikmeye karar vermiş gibi sıbir yer olarak görünüyordu. Gelgelelim, kıntı yaratıyordu. Tartışmalar halen Vantuvaletler kısa sürede Vancouver’ın başıcouver’da sürüyor, kapatalım mı yoksa na bela olmaya başlayacaktı. Giren içerdevam mı, diye... Bir kısım meclis üyesi M LL PIYANGO ÇEK LD 1.5 Milyon TL : 237135 150 Bin TL: 595588 10 Bin TL : 497663 093727 222236 256459 316251 019141 023875 027868 031691 040557 048175 054037 061626 061649 063270 066060 067392 068359 070984 081386 089539 090902 092108 093885 095588 099615 101774 120908 123947 137980 146925 151230 159430 161806 168558 173720 174218 180923 181708 182325 183509 186495 196021 201147 201601 205209 214420 214432 219855 222722 226891 227158 228123 229562 233025 247892 251317 253753 256111 257361 260294 260858 267093 275765 278517 280428 289510 290976 312268 322122 323306 329180 339513 353922 356632 359625 364622 369248 378150 378787 380011 385423 396923 399265 401964 404541 404779 405822 407245 416369 434591 442013 478257 482062 484204 495605 502290 508591 520677 522761 527636 586780 590352 595411 200 TL: 001948 012451 013510 030651 031801 032466 043323 044582 048146 049908 057171 063467 069123 070736 082694 088262 090242 091750 101641 102341 104243 108233 111427 115837 118693 119457 125826 128132 130260 132483 133573 138440 139515 145724 151721 156830 158689 164833 174083 175167 178684 179345 181233 181711 181938 188156 189036 192982 197541 200128 203989 206957 207241 208785 217561 221361 226464 226847 227390 228062 228686 230416 237050 242584 242874 244580 244850 245790 249512 253697 267480 270281 272521 278886 287291 288281 289206 290883 300986 301997 306188 306359 316500 320905 321331 322977 326960 327015 330717 333921 333961 340582 342778 352716 355161 364525 365244 371032 375691 378941 380385 383679 389169 393210 404680 407571 414041 417850 426366 435093 443851 448217 451780 453409 456097 458589 460240 463093 463579 467593 476126 478152 483548 485559 491774 496839 502312 505497 506191 506600 508086 515952 516729 516831 521347 523485 524211 525755 529501 534506 537331 540544 545032 564775 567897 570352 585212 593795 596131 599134 100 TL : 03874 04304 05393 07805 11140 11480 11569 11678 12471 14618 17484 22197 23247 27045 27328 29036 29686 30216 34198 36991 37562 38417 39364 44376 46829 47734 50024 51392 54526 55461 57720 58079 62652 70193 70505 77000 78212 80409 81163 83124 83701 84811 86528 87345 87813 88046 92452 92873 97579 99506 80 TL: 0606 0703 0853 1467 1821 2182 2229 2974 3419 3609 3806 4610 4754 4897 5188 5207 5331 6259 8194 8628 40 TL: 119 208 221 279 284 351 397 411 541 979 K 1000 TL: 077478 300 TL : 001061 24 TL: 14 28 39 66 82 Amorti 2 ve 7 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle