17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZ RAN 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Clinton’ın Suriye ile çatışabilir dediği Türkiye hakkında söylentiler ortada dolaşıyor İsrail ile yakınlaşma iddiası Suriyeli muhalifler Türkiye’de BERZA Ş MŞEK uriyeli muhalifler dün İstanbul’da bir araya gelerek Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı devirmek ve demokratik bir yönetim kurma amaçlı çalışmaları yürütecek yurtdışında yaşayan ve 11 kişiden oluşan temsilciler heyetini seçti. Silivri’deki Odrys Otel’de iki gün sürecek toplantıya dün ilk gününde Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Alevi, Hıristiyan gibi Suriye’yi temsil eden her türlü etnik ve dini gruptan yaklaşık 100 kişi katıldı. Toplantıyı düzenleyen 15 Mart Gençlik Koalisyonu yetkilileri, toplantının yurtdışında yaşayan Suriyeli işadamları tarafından finanse edildiğini, herhangi bir yabancı hükümetten yardım almadıklarını belirtti. Yetkililer, toplantının Türk hükümetinin bilgisi dahilinde düzenlendiğini kaydederek AKP’den de maddi değil ama manevi destek aldıklarını kaydetti. Suriye’deki olayları başlatanlardan olduğunu ifade eden ve birkaç hafta önce Lazkiye kentinden kaçarak Türkiye’ye sığınan Rami Karaali, Suriye’de ölü sayısının 1000 civarında olarak bilindiğini ancak “şehitlerimiz” diyerek söz ettiği can kaybı sayısının “10 binin üzerinde” olduğunu iddia etti. Suriye halkının yıllardır silah bulundurmasının yasak olduğunu söyleyen Karaali, “Bizde de silah olsa, Libya’daki gibi savaş çıkar” diye konuştu. Toplantıya katılan bir diğer muhalif Hanife Awneh ise Beşşar Esad rejiminin, Sünni ya da Alevi olup olmadığına bakmaksızın herkesi cezalandırdığını anlattı. Ailesi siyasi mülteci olduğu için Danimarka’da yaşayan Awneh, akrabalarının yaşadığı Banyas’taki durumu “1570 yaş arası insanlar işkence gördü, şimdi psikolojik problemler yaşıyor. Yine de pes etmiyorlar. Pes etmediklerini göstermek için de en ufak bir fırsatta sokağa çıkarak fotoğraf çekiyor ve bunu dünyayla paylaşarak ‘Biz buradayız’ diyorlar” cümleleriyle özetledi. Esad’ın reform sözlerine inanmadıklarını söyleyen Awneh, yine de Türkiye dahil olmak üzere hiçbir yabancı ülkenin müdahalesini istemediklerini kaydetti. S S Suriye’de önceki gün çeşitli kentlerde düzenlenen muhalif gösterilerde güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu öldürülenlerin sayısı 15’i buldu. Suriye’de her cuma günü olduğu gibi önceki gün de, Devlet Başkanı Beşşar Esad rejiminin yıkılmasını isteyen on binlerce gösterici sokakları doldurmuş, güvenlik güçleri göstericilere müdahale etmişti. (REUTERS) uriye’de ölü sayısı 15 oldu Sınırda çatışma olasılığı yok MEHMET AL SOLAK/ AKIN BODUR Dış Haberler Servisi Türkiye’nin Suriye ile yaşadığı kriz sonrası İsrail’le yakınlaşmaya başladığı iddia edildi. İddiaya göre Türkiye bir yıldan fazla bir süredir devam eden gerginliğin ardından İsrail ile ilişkileri düzeltmeye karar verdi. İsrail istihbaratına yakın Debka File haber sitesinin askeri kaynaklara dayandırdığı habere göre “Suriye’ye karşı gövde gösteri yapan Türkiye” askeri ilişkileri yeniden geliştirmek istediği İsrail ile Doğu Akdeniz’de istihbarat paylaşımı da yapmak istiyor. Gelişmenin, ABD Başkanı Barack Obama ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki temaslardan ve Erdoğan’a Hamas’ı da sürecin içine sokması için verilen rolden sonra ivme kazandığının ileri sürüldüğü haberde, Obama ile Erdoğan’ın yaptıkları telefon görüşmesiyle konuyu görüştükleri kaydedildi. Söz konusu görüşmenin, 21 Haziran Salı günü, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın konuşmasından sonra gerçekleştiği de haber de yer aldı. Sitenin haberinde İsrail Başbakan yardımcısı ve Stratejik İlişkiler Bakanı Moshee Yalon’un geçen hafta Ankara’yı gizlice ziyaret ettiği, Başbakan Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüştüğü bilgisine de yer verildi. Haberde Obama ile Erdoğan’ın, ülkelerinin istihbarat örgütlerinin, dört ya da altı ay daha iktidarda kalabileceğini söyledikleri Esad döneminin bittiği konusunda hemfikir oldukları da belirtilerek, Esad’ı köşeye sıkıştırmak için ABD ve Avrupa’nın Suriye’ye dönük yaptırımlarda bulunması ve Türkiye’nin de askeri etkinliğinin geliştirilmesi kararına varıldığı kaydedildi. Sitenin haberinde, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Obama’ya, Türkiye Başbakanı Erdoğan’a, İsrail ile Filistin arasındaki diplomatik görüşmeleri teşvik etmesi için bir şans daha verilmesini ilettiği kaydedildi. Bu arada ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal , “Suriye krizinin Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri ısındırdığı, Ankara ve Washington’ı da daha yakın işbirliğine götürdüğü” yorumunu yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin, ABD Başkanı Barack Obama’nın açıkladığı, “Afganistan’da konuşlu ABD birliklerinden bir kısmının çekilme sürecini Temmuz 2011’den itibaren başlatma kararını” önemli bir adım olarak değerlendirdiğini bildirdi.Yapılan açıklamada, kararın, “Afganlaştırma stratejisinin ilerletilmesi bağlamında önemli bir adım olduğu” belirtilerek “Ortak nihai hedefimiz, Afganların kendi kaderine sahip çıkmasının sağlanması, Afganistan’ın tam egemenlik ve bağımsızlığının teminidir” denildi. Ahmedinejad ‘Topal Ördek’ mi? (2) İslamcı demokrasi(!) işte böyle çalışıyor! Ahmedinejad 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde; 9 milyon seçmeninin oyunu, adam başına “80 dolar”dan satın almış. İki yıl önce yollara bu yüzden dökülen “yeşil isyancıların” yerine şimdi bu iddiayı İran devlet başkanına karşı cephe alan İran parlamentosu araştırıyor. Hatırlayacaksınız 3 milyon gösterici hile, hurda ve usulsüzlükler yüzünden, “Hani benim oyum nerede?” sloganıyla meydanlara çıkmıştı. Ahmedinejad’a şiddet yoluyla isyanın bastırılmasında arka çıkan dini lider Hamaney, isyancıların iddialarını kale almamış, sandığa gölge düşürmemişti! Yüzlerce protestocu bu yüzden, Stalin davalarında olduğu gibi “özel mahkemelerde” yargılanmış, kimi isyancı “infaz edilmiş”; yaralanan, işkenceden geçirilen, yönetmen Cafer Panahi gibi meslekten men edilen, hapis cezası alanlar olmuş; muhaliflerin bir bölümü sürgüne gitmişti. “Yeşil hareket” sonunda zapturapt altına alındı. Ama asayiş tam berkemal olduğunda, Hamaney ile Ahmedinejad’ın yolları ayrıldı. Ahmedinejad; “dini lider”in “yeşil isyan” karşısında, kayıtsız şartsız kendisini desteklemesiyle havalara girmiş, “vazgeçilmezliğine” hükmetmiş, sistemi tek başına kontrolü altına alabileceğini varsaymaya başlamış ve “kadrolaşmasını” güçlendirmek istemişti. Bu noktada yaptığı atamalar, Hamaney ile parlamento vetoları yemeye başladı ve geçen ayın sonunda, Ahmedinejad’ın “seçim yolsuzluklarına” karşı parlamento, doğrudan harekete geçerek; iki yıl önce isyancıların ortaya attığı iddiaları soruşturmaya koyuldu. Demokles’in kılıcı gibi Ahmedinejad’ın kellesi üzerinde sallanan bu soruşturma, İran devlet başkanını gerekirse azletmeye dek götürebilecek bir tehdit demek. Amaç 2012’deki parlamento ve 2013’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ahmedinejad’ı eli kolu bağlı hareket edemez hale dönüştürmek ki şimdiden bu, büyük ölçüde temin edilmişe benziyor. Nereden nereye düşünsenize? Protesto hareketini, dini liderin otoritesine sığınarak bastıran sistem; gene dini liderin oluruyla bu defa protestocuların argümanlarıyla Ahmedinejad’ı yemeyi ve etkisizleştirmeyi seçiyor. Peki bundan sonra ne olacak? Dün bu sütunda konuk ettiğim İranlı muhalif Ramin Cihanbeyoğlu, geleceğe yönelik 3 senaryodan bahsediyor: 72 yaşındaki Ali Hamaney’e emri hak vaki olduğunda; İslam cumhuriyetinin ana direğini oluşturan “velayeti fakih” sisteminin çökmesi bunların ilki. İran’ın sürgünde yaşayan düşünürlerinden Cihanbeyoğlu; “Bu durumda rejimin aktörlerinin rolünün yeniden tanımlanmasının kaçınılmaz olacağını” ifade ediyor ve “cumhurbaşkanıyla, Devrim Muhafızları’nın rollerinin yeniden biçimlenebileceğini” söylüyor. “Velayeti fakih” yerine bu, bir tür “bölüşülmüş liderlik” anlamına geliyor. İkinci senaryo; İran rejiminin Devrim Muhafızları eliyle artan biçimde militarize olması. “Bunun ne demek olduğunu” sorduğumda siyaset bilimci Cihanbeyoğlu; “Ziya ül Hak stili Pakistan tipi bir rejim. İslam adına toplumun askeri biçimde kontrolü demek” yanıtını veriyor. İran için bunun en kötü sonuç olacağını söylüyor. Ahmedinejad ‘havaya girdi’ ‘Çekilme kararı olumlu’ HATAY Suriye askerlerinin Türkiye sınırına 350 metre mesafedeki Hırıpcoz köyüne girmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton’un “SuriyeTürkiye sınırında olası bir çatışmadan endişeleniyoruz” açıklaması endişeyi yaratırken, yetkililer sadece güvenlik önlemlerinin arttırıldığını, sınırda bir çatışma olasalığının olmadığını bildirdi. ığınmacı sayısı 11 bini geçti Öte yandan Suriye’nin Hırıpcoz köyüne giren Suriye ordusuna mensup keskin nişancı askerlerin, köyün terk edilen evlerinin çatılarına çıkarak tedbir aldıkları gözlemlendi. Suriye’deki iç karışıklık nedeniyle Türkiye’ye sığınanların sayısının 11 bin 716’ya ulaştığı belirtildi. 90 S Suriye vatandaşı ülkelerine dönerken sınırdan yeni giriş yapan 67 kişi de çadır kentlere yerleştirildi. 15’i ateşli silahla yaralı olmak üzere, toplam 50 kişinin hastanedeki tedavilerinin de sürdüğü ifade edildi. Sığınmacılardan 2902’sinin Suriye’ye geri döndüğü, böylece gelenlerin yaklaşık 3’te birinin geri dönmüş olduğu ifade edildi. Bugüne kadar Suriye’den Türkiye’deki çadır kentlere sığınanlar arasında Suriye ordusundan 1 yarbay, 1 astsubay, çeşitli rütbelerde 20 asker ve 2 polis de olduğu bildirildi. Sığınmacıların her türlü gereksiniminin karşılandığı, psikolojik destek verildiği, çadır kentte kalanların sportif faaliyette bulunmaları amacıyla çeşitli branşlarda spor tesisleri kurulduğu da yetkililerce açıklandı. Bu arada BDP yetkilileri de çadır kenti ziyaret etti. Roller yeniden tanımlanabilir T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2011/2608 ESAS Satılmasına karar verilen aşağıda tapu kaydında, cinsi, evsafı, kıymeti ile önemli özellikleri ve satış şartları belirtilen taşınmaz, Müdürlüğümüzce açık arttırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. TAPU KAYDI: İstanbul İli, Küçükçekınece ilçesi, Küçükçekınece Mah. Fenimahalle mevkii 22 pafta, 4316 parsel sayılı 379,00 m2 alanlı 3. kat 15 nolu meskenin çatı arası piyesli dairenin tamamıdır. İMARDURUMU: İstanbul İli, Küçükçekınece ilçesi, Cennet Mah. 22 pafta, 4316 parsel sayılı, söz konusu parsel 15.12.2006 16.01.2008 17.02.2008 14.06.2008 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Küçükçekmece merkez revizyon uygulama imar planında plan notlarının 1.20 maddesindeki hükümlerine haiz ayrık nizam 5 kat konut alanında cüzi kısmı yolda kalmaktadır. HUDUDU VE SAHASI: Tapu kaydı ve ekli çapı mahallinde uygulandığında çapının zemine uygun olduğu tespit edilmiştir. HALİ HAZIR DURUMU VE EVSAFI: Satışa konu taşınmaz İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, Cennet Mah. Hürriyet Caddesi, Yıldırım Sok. Allah Korudu Apt. N: 3 D: 15 adresinde mevcut tapunun 22 pafta, 4316 parsel sayılı 379,00 M2 alanlı arsa üzerinde 1 bodrum + zemin + 3 adet normal kat ve çatı arası piyesinden müşteşekkil, beher katında 2 adet dairesi olan B.A.K. Bir yapının mevcut olduğu görülmüştür. Satışa konu olan mesken binanın son katında çatı arası piyesli 15 nolu meskendir. Mesken kapalı olduğundan birebir aynısı olan karşı meskene bakılarak, Mesken; alt katta 2 oda, 1 salon, mutfak, banyo ve WC’den müteşekkil, salon ve oda taban alanları parke, ara ıslak alanları seramik, iç doğramaları kapı kanat ve kasaları kaplama, mutfak dolapları kaplama, dış doğramaları pencere kanat ve kasaları pimapen, mutfak dolapları kaplama, tezgâhı ahşap, duvarları fayans, doğalgaz kombi kaloriferli, elektrik suyu mevcut, mesken saten boyalı, banyosu klozet lavabolu, duşa kabinli, duvarları renkli fayans içerden merdivenle çatı arası piyesine çıkıldığında 2 oda, hol, antre ve banyodan müteşekkil teknik özelliklerinin ise alt kat ile birebir aynı teknik özelliklere sahip olduğu görülmüştür. Mesken tahmini olarak 145 m2 alanlı bir mesken olduğu tespit edilmiştir. KIYMETİ: Bulunduğu mevkii, imarı, yüzölçümü, hali hazır durumu, civarındaki emsal emlak alım ve satım rayiçleri, ulaşımlı iş merkezlerine, meskun yerlere, ana artere, alışveriş merkezlerine yakınlığı, belediye hizmetlerinden yararlanma durumu, inşaatında kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi, yıpranma payı, olduğu gibi kullanılması halinde getirebileceği geliri değerine tesir eden tüm etkenler ile günün ekonomik koşulları da göz önüne alınarak nıeskul taşınmazın bugünkü kıymet takdiri; 15 NOLU MESKENİN DEĞERİ: 150.000,00 TL SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış. 05.08.2011 günü saat 14.00’ten 14.10’a kadar Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmaz 15.08.2011 günü aynı yerde saat 14.00’ten 14.10’a kadar ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin %20’si nispetinde nakdi “30.000 TL.”si veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu, harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde Dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve ınünderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/2608 esas sayılı dosya nuınarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13.06.2011 (Basın: 41950) 1924 1982 Değerli GazeteciYazar NAC G RG NSOY’u sevgi ve özlemle anıyoruz. Sunay Girgin Son senaryo da, “yeşil isyan”ın yeniden harekete geçmesi. “Üzerine ölü toprağı serili olan ‘yeşil hareketin’ tekrar hayatiyet kazanmasını beklemenin ne oranda gerçekçi olduğunu” sorduğumda; Cihanbeyoğlu, “‘Yeşil isyan’ bastırıldı ama isyan potansiyeli yok edilmedi. O potansiyel hâlâ duruyor” diye konuşuyor. “Bana göre gittiğimiz yön de bu!” diyor. Gerekçe olarak ekonomik sıkıntıları gösteriyor. İşsizlik ve enflasyonun yanı sıra yaptırımların, “grevlere yol açabileceğini” söylüyor. “Şahın devrildiği 1979’da da böyle olmuştu” diye sözünü sürdürüyor: “Abadan petro kimya endüstrisinde grevler yaşanmıştı. Bu defa benzer bir hareketlilik baş gösterirse, rejim büyük sıkıntıya girer.” Sıkıntı, salt HamaneyAhmedinejad çatışmasıyla sınırlı değil. Suriye’deki gelişmeler de, komşu İran rejiminin karşı karşıya olduğu belirsizliği büyütüyor. Cihanbeyoğlu; “Suriye’deki mevcut rejimin sonu, en azından Ortadoğu dış politikası düzleminde mevcut İran’ın sonu olur. Esad’ın gitmesi durumunda Tahran, Ortadoğu’da İsrail ve Batı’ya karşı en güçlü müttefikini kaybeder” diyor. Statüko İran’da, uzun lafın kısası; hem içeriden, hem dışarıdan baskı altında. Suriye’yi izlerken; İran’daki bu gelişmeleri de gözden uzak tutmamak gerekiyor. DÜZELTME: Koyultulmuş siyah harfli sözcükler, dünkü yazımdan alıntıladığım aşağıdaki paragraftan kısaltma işlemi sırasında düşmüş. Doğru ifade aşağıdadır. Düzeltir özür dilerim. Bundan tam tamına iki yıl önce “12 Haziran”da yapılan ve Ahmedinejad’ı ikinci defa tartışmalı biçimde cumhurbaşkanlığına taşıyan seçimlerin yol açtığı “Yeşil Hareket/İsyan”, görünürde bastırılmış olsa da, rejimin temel aktörlerini derinden etkilemiş anlayacağınız. ‘Yeşil isyan’ hortlayabilir ANMA Bugün 26 Haziran 2011 Kepirtepe Köy Enstitüsü ve Gazi Terbiye Enstitüsü çıkışlı babamız Hüseyin Yalçın’ın aramızdan ayrılışının birinci yılı. Yaptığımız her işte, mutluluğumuzda, hüznümüzde, en önemli anlarımızda o, hep yüreğimizde. Bir yıl boyunca bizi hiç yalnız bırakmayan dostlarımıza binlerce teşekkürler. Afganistan’da hastaneye intihar saldırısı Dış Haberler Servisi Afganistan’da bir hastaneye bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında ölenlerin sayısı en az 20 kişi olarak açıklandı. Afganistan Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kâbil’in güneyindeki Logar vilayetinde bir hastaneyi hedef alan saldırıda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 20 kişinin öldüğü, yaralı sayısınınsa 120’den fazla olduğu belirtildi. Saldırı kurbanlarının, hastalar, hasta yakınları, ziyaretçiler ve hastane personeli olduğu kaydedilirken Taliban söz konusu saldırıyla ilgileri olmadığını açıkladı. Fatma Yalçın, Güler Yalçın, Doğan Yalçın, Güngör Yalçın, Servet Yalçın ve Torunları C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle