17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 26 HAZ RAN 2011 PAZAR [email protected] 10 EKONOMİ Hak sahiplerinin çoğuna TC vatandaşlık numarası ve sicil numaralarındaki eksiklik yüzünden ödeme yapılamayacak KEY listesi yine eksik çıktı Ekonomi Servisi Vatandaşların konut sahibi olmasına yardımcı olmak üzere 1986 yılında çıkarılan kanun ile başlatılan ve daha sonra bir sorun haline gelen Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarının tasfiyesinde yine sorun yaşanıyor. KEY hesaplarının tasfiyesine ilişkin 2009 yılında çıkarılan son kanun çerçevesinde Tasfiye Halindeki Emlak Bankası KEY Birimi tarafından hazırlanan son liste, Haziran ayı başında Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’na (EKGYO) gönderildi. Ancak, hak sahiplerinden büyük bir kısmının T.C kimlik numaraları ve sigorta sicil numaralarının olmadığı veya sicil numaralarının aynı olduğu tespit edil Tasfiye halindeki Emlak Bankası, son listeyi Emlak Konut’a gönderdi. Ancak 500 bin kişinin çoğunun bilgileri eksik çıkınca yeniden çalışma yapılması zorunluluğu doğdu. Yeni bir kanun çıkarılması bile söz konusu olabilecek. di. AA’nın haberine göre, bunun üzerine, söz konusu eksikliklerin giderilerek, bu durumdaki kişilerin hak kaybına uğramaması için yeniden çalışma başlatıldı. Söz konusu eksiklikler yanında, yasa uyarınca 31 Mart’a kadar gönderilmesi gereken listenin daha geç gönderilmesinin de ödemeler açısından risk oluşturduğu kaydedildi. EKGYO, söz konusu sakıncılar nedeniyle ödemelerin yapılıp yapılmayacağı konusunda Hazine’ye yazı ile görüş sorarken, Hazine Müsteşarlığı yetkilileri, sorunun giderilmesi için ortak çalışma yapıldığını belirtti. Özellikle kurumların düzeltilmiş listeleri Tasfiye Halindeki Emlak Bankası’na geç göndermesi nedeniyle bu birimin hesaplamaları yapıp EKGYO’ya listeleri göndermesi yasada öngörülen 31 Mart 2011 tarihini geçmesi nedeniyle, yeni bir yasal düzenleme daha gerekebileceği görüşü dile getiriliyor. Çalışmaların tamamlanması ve çözüm bulunabilmesi halinde son ödemeler yapılabilecek. Ödeme listelerini hazırlayan Tasfiye Halindeki Emlak Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, önceden hak sahibi sayısının 3.5 milyon civarında öngörüldüğü, daha sonra bu sayının 8 milyona çıktığı, şimdi ise ödeme yapılacak kişi sayısının 12 milyonu aşmasına işaret edilerek, bunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine “Tahmini yanlış yapmışlar” dedi. Son yayımlanacak listede, 500 bin civarında hak sahibinin olacağı belirtiliyor. Yayımlanan KEY ödeme listelerindeki hak sahiplerinin sayısı 12 milyon 44 bin 934 kişi olurken, ödeme tutarı ise 4 milyar 36 milyon 93 bin 145 lira olarak hesaplandı. Yılgınlığa Kapılmamak AKP’nin 2011 milletvekili seçiminde yüzde 50,0 oy alması, CHP artı MHP oyları toplamının yüzde 39 düzeyinde kalması, bir kısım vatandaşta yılgınlığa hatta ümitsizliğe yol açtı. “Her şey bitti”, “kurtuluş yok” gibi bir duyguya kapılanlar da oldu. Türkiye’de gerçek bir demokratik düzenin kurulabilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi, yaşam kalitesinin yükselebilmesi, ülkenin kalkınabilmesi için halkın aydınlanması olmazsa olmaz koşuldur. Halk aydınlanmazsa, algılama, irdeleme yetisi gelişmezse, demokrasi bir gösteri olarak kalır; insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir düzen kurulamaz, yaşam kalitesi yükseltilemez, gelir artsa da gerçek anlamda kalkınma gerçekleşmez. Halkın aydınlanması gerçekleşmeden, hukukun üstünlüğünü, insan haklarına saygıyı, yolsuzlukların önlenmesini, yaşam kalitesinin yükselmesini istiyoruz. Halkın oyu ile sağcı iktidarların, halkın aydınlanmacı yolunu tıkayanların yenileceği umuduna kapılıyoruz. Umut gerçekleşmediğinde de yeise, umutsuzluğa düşüyoruz. Gerçekçi olabilsek, sonuçları öngörebilir, gereksiz bir yılgınlığa da kapılmayız. Ben tarihçi değilim, ancak Batı’da kalkınma, gelişme, ancak aydınlanma çağına giriş, orta çağ karanlığının dağılması, bir baskı, vesayet düzeninin, dine dayalı siyasal otoritenin zayıflaması ile mümkün olabilmiştir. Halkımızın değer yargıları, davranış biçimleri, bilgi ve beğeni düzeyi, aydınlanma çağını yaşayamadığımızı belki de henüz giremediğimizi gösteriyor. Zaman zaman halkımıza mikrofon tutuluyor. Belki de tarih, coğrafya, müzik, siyasal yaşam konularında bilgisi ölçülmek ya da gösterilmek isteniyor. Denekler özellikle seçilmiyorsa, halkımız ne tarihini, ne coğrafyasını, ne müziğini, ne de dininin özünü biliyor. Bu gerçeği görerek savaşımı sürdürmemiz gerekiyor. Nitelikli devlet adamı, nitelikli olduğu için de toplumun en azından bir bölümü tarafından benimsenmemiş İsmet İnönü, “ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli” özdeyişimizi “ya bu deveyi gütmeli, ya gütmeli” şeklinde ifade etmişti. Yenilgiyi kabul edip geri çekilmek zaaf göstermektir; inançlarımız, toplumsal amaçlarımız varsa, savaşımı (mücadeleyi) sürdürmek zorundayız. Toplumun aydınlanma çağına girebilmesi için sanatçılara, yazarlara, bilim insanlarına, aydın din adamlarına büyük görevler düşüyor. Batı’nın aydınlanma çağına girişinde başta tanrıbilimci (ilahiyatçı) Martin Luther olmak üzere, J. Jack Rousseau, Montesquieu, Diderot, Voltaire, Lessing, David Hume, John Locke, İsaac Newton gibi, yazar, feylosof ve bilim adamlarının büyük katkıları olmuştur. Türkiye’nin aydınlık çağına girmesine iki büyük engel, obskürantizm terimi ile ifade edilen aydınlanma düşmanlığı, halkı cahil bırakma isteği, diğeri de toplumda yaşanan tersine ayıklama, tersine seleksiyondur. Ülkede halkın aydınlanmasından çekinen, halkın cahil kalmasından yararlanan geniş bir kesim var. Günümüz politikacılarının büyük bir bölümü, dinciler, emperyal güçlerin ülkedeki uzantıları, birkaç istisna dışında medya, bilim adamı olarak geçinenler hatta kendilerine yazar, sanatçı sıfatı yakıştırılanlar, üstü açık ya da kapalı biçimde halkın cahil kalması eğilimindedirler. Halkın cahil kalması isteğinin de bir ölçüde etkisiyle, çıkar hesapları, kompleksler, niteliksizleşme toplumda tersine ayıklama doğuruyor; kötü iyiyi en azından dışlıyor. Şarlatanlık, halkı bir şekilde kandırarak çıkar sağlama güdüsü yaygınlaşıyor. Halkın aydınlanmasına engel olan politikada, bürokraside, medyada, hatta üniversitelerde yaşanan kısırdöngüleri kırmak çaba gerektirir. “Bu malzeme ile bir şey olmaz” anlayışı ile geri çekilmenin, yılgınlığa kapılmanın bir yararı yoktur. Halkı aydınlatma savaşımı kesinlikle kazanılır diye bir yargıya varamayız ama savaşımdan kaçmak bırakınız toplumsal sorumluluğu, kişinin öz saygısını yitirmesine de nedendir. 17 BİN KİŞİ EKSİK KALDI Nüfus çalışanı mesai mağduru MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Seçim öncesinde fazla mesai yapan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü çalışanları mağdur oldu. Çalışanlar üç aylık fazla mesailerinin sadece bir aylık bölümünü alabildi. Türk BüroSen, bir aylık fazla mesailerin de eksik ödendiğini, 580 lira ödenmesi gerekirken, 300 lira verildiğine dikkat çekerek, yaklaşık 17 bin çalışanın mağdur olduğunu vurguladı. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü çalışanları 12 Haziran seçimleri öncesinde yoğun bir çalışma yürüttü. Çalışanlar 3 ay süreyle fazla mesai yaptıklarını belirtirken, Bakanlar Kurulu kararı ile 3 aylık fazla mesailerinin yal nızca bir aylık bölümü ödendi. Çalışanlar bu bir aylık fazla mesailerinin de yalnızca yüzde 53’ünü alabildi. Bakanlar Kurulu kararında, çalışanlar için, özetle “yoğun mesai yapmaları nedeniyle, anılan tarihler arasında yüzde 53 oranında ilave ek ödeme yapılması kararlaştırılmıştır” hükmüne yer verildi. Türk BüroSen, 18.03.201115.05.2011 tarihleri arasındaki fazla mesailerin kapsam dışında tutulduğuna dikkat çekerek, Bakanlar Kurulu’na karşı dava açtı. Türk BüroSen Genel Başkan Yardımcısı Bayram Öztürk, “Ağızlarından hakkı hukuku düşürmeyenlerin emeğin karşılığını nasıl gasp ettiklerini çalışanlar ve milletin görmesi gerekmektedir” dedi. Şarabın başkentinde Türk markaları da var Dünyaca ünlü şarap şehri Bordeaux’nun Saint Emilion bölgesinde, Türk şarapları da satılıyor. Yılda 36 milyon şişe kırmızı şarabın üretildiği Saint Emilion’da 5 bin hektar bağ yetiştiriliyor. Yaklaşık bin şarap üreten şatonun ve 45 şarap butiğinin bulunduğu bölgede, bağlardaki üzümlerin yüzde 60’ını Merlot oluşturuyor, ardından Cabernet Franc (Bouchet) geliyor. Kaliteye çok önem verilen Sain Emillion da kalite kontrolü de resmi tadımla yapılıyor. Kavaklıdere Şarapları Murahhas Azası Ali Başman, bölgede Burgonya şarabı satan bir butiğin, aynı zamanda Türk şarabı da satmasının gurur verici olduğunu söyledi. Başman, “Hep beraber hem Anadolu üzümlerini, hem Anadolu’da yapılan tüm şarapları dünyaya tanıtmalıyız” dedi. Kavaklıdere şaraplarının 4 ürününe butiğinde yer veren Fransız şarap uzmanı da “Türk şarabını dünyaya tanıtıyoruz” dedi. ŞİRKETLERDEN Kiğılı ran’da mağazalaşıyor Erkek giyim markası Kiğılı, İran’da mağaza açtı. Kiğılı, İran’ın Şiraz kentinde dünden itibaren hizmet vermeye başladı. 23 Haziran’da açılışı yapılan diğer bir mağaza ise GürcistanBatum’daki 2. Kiğılı Mağazası oldu. Ticaretin yoğun olduğu ve İran’ın en büyük kentleri arasında yer alan Şiraz’daki mağaza Kiğılı’nın, aynı zamanda 201. Mağazası. İran’ın yanı sıra; KıbrısLefkoşa, GürcistanBatum, TürkmenistanAşkabat, KırgızistanBişkek, KazakistanAlmaata ve IrakErbil’de 1; AzerbaycanBaku’da 4 ve MısırKahire’de 3 tane olmak üzere 14 yurtdışı mağazası bulunan Kiğılı’nın Batum’a açılan mağaza ise buradaki 2. satış noktası. Kriz stikbal’in Ortadoğu’daki hızını kesmedi En son Lübnan’da iki yeni mağaza açan İstikbal, buradaki mağaza sayısını yediye yükseltti. İstikbal, daha önce açmış olduğu Irak, Mısır, Suriye, Katar, Kuveyt, Fas ve diğer Arap ülkelerindeki mağazaları ile tüm Arap ülkelerinde tanınan bir mobilya markası haline geldi. Ortadoğu’da önemli bir güç haline gelen marka, konumunu daha da ileriye taşımayı hedefliyor. Boydak Dış Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yavaş “Bölgedeki sıkıntılı süreç normale döndüğünde oluşacak yeni dönemin, İstikbal açısından çok daha istikrarlı ve verimli bir büyüme potansiyeli oluşturacağından şüphemiz yok” dedi. Altın bir yılda yüzde 40 kazandırdı ANKARA (ANKA) Geçen yıl Mayıs ayında 93 TL’den satılan çeyrek altının fiyatı bu yıl aynı ayda yüzde 39.8 artarak 130 TL’ye kadar çıktı. Çeyrek altın üretimi 2010’un ilk 5 ayına oranla yüzde 31.8 artarak 2 milyon 738 bin 290 adetten 3 milyon 608 bin 150 adete ulaştı. Bu yılın OcakMayıs döneminde çeyrek altın üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31.8 oranında arttı. 2010’un ilk beş ayında toplam 2 milyon 738 bin 290 adet çeyrek altın üretilirken bu rakam bu yılın aynı döneminde 3 milyon 608 bin 150 adede yükseldi. Bu yılın Mayıs ayında 652 bin 90 adet olarak üretilen çeyrek altın, Nisan ayında 708 bin 210 adet üretilmişti. Anatolium Ankara’da Maya Grubu’nun ilkini 2008’de Bursa’da hayata geçirdiği Anatolium Alışveriş Parkları’nın ikincisi Anatolium Ankara Alışveriş Parkı ilk ziyaretçilerini ağırladı. IKEA, Leroy Merlin, Tesco Kipa ve Electroworld mağazalarıyla ön açılışı yapılan ve resmi açılışının diğer 80 mağazanın da açılmasıyla önümüzdeki aylarda gerçekleşeceği Anatolium Ankara Alışveriş Parkı, 160 milyon dolar yatırımla gerçekleştirildi. Avea reklamına durdurma Ekonomi ServisiTurkcell’in, Avea tarafından yayınlanan “Dünyada 532’ye yer yok” temalı reklam filmine karşı, rekabet ilkelerine uygun olması ilkesini ihlal ettiği, kullanılan ifadelerin Turkcell’i, markasını ve ticari faaliyetlerini yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülemesi gerekçesiyle açtığı davada, mahkeme reklama dava sonuna kadar tedbiren durdurma kararı verdi. DHL Supply Chain büyüklerin tercihi DHL’in tedarik zinciri ve lojistik çözümleri şirketi DHL Supply Chain, müşteri portföyüne ısıtma teknolojileri alanında dünyanın güçlü şirketlerinden Vaillant’ı ve ısıtma sektörünün önemli oyuncusu DemirDöküm’ü ekledi. Vaillant ve DemirDöküm’ün depolama ve Türkiye’de bayilerine dağıtım hizmetleri DHL Supply Chain Türkiye tarafından veriliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle