19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MAYIS 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER YÖK 14 üniversite için aday belirledi 7 B LD R YE MZA ATANLAR Y NE LK SIRADA Üniversitedeki seçimlerde 2. ve 3. olmasına karşın YÖK listesinde ilk sıraya alınan adaylardan Aksaray Üniversitesi’nden Prof. Mustafa Acar; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi adayı Prof. Mustafa Saatçi; Namık Kemal Üniversitesi’nden Prof. Osman Şimşek; Uşak Üniversitesi’nden Prof. Sait Çelik’in türbana özgürlük bildirisinde imzalarının olması da dikkat çekiyor. Bildiride imzası olan ve seçimlerde de 1. olan Kastamonu ve Süleyman Demirel üniversitelerinin adayları ise yerlerini korudu. YÖK’ün rektör adayı belirlediği 14 üniversiteye yapılan atamaları son olarak 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer gerçekleştirmişti. Bu üniversitelere Gül, ilk defa rektör atayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Genel Kurulu 2 gün gerçekleştirdiği toplantının ardından 14 üniversitede yapılan seçimler sonucu 42 rektör adayını belirleyerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sundu. 14 üniversitede yapılan seçimlerin birçoğunu yine dikkate almayan YÖK, sadece 5 üniversitede ilk sıra adaylara dokunmadı. 14 üniversitenin 6’sında ise ilk sıraya konulan adayların “Türbana Özgürlük Bildirisi”ne imza atması dikkat çekti. Üniversitedeki öğretim üyelerinin oyları ile yapılan seçimlerde birinci olarak belirlenen 5 aday listede yine birinci sıra adayı olarak yerini korudu. Seçimde ikinci olan 7 aday ile üçüncü olan 2 aday YÖK listesinde ilk sıraya alındı. YÖK’ÜN BEL RLED Ğ ADAYLAR LE SEÇ M SIRALARI Adıyaman: Kâzım Şahin(3), Talha Gönüllü, Abuzer Yücel(1), Ahi Evran: Sebati Kudret Saylam, Halil İbrahim Yalın, Nadir Demirel, Aksaray: Mustafa Acar(3), Necdet Sağlam(1), Ahmet Alıcılar(2), Amasya: Metin Orbay, Şenol Eren, Muhittin Yürekli(4), Bozok: Tamer Uçar(2), İnci Varinli(1), Kuddisi Erkılıç(4), Düzce: Funda Sivrikaya Şerifoğlu (2), Bünyamin Dikici (1), Kamil Çam, Hitit: Reha Metin Alkan(2), İrfan Çağlar(1), Osman Aydınlı(4), Kastamonu: Seyit Aydın, Mustafa Safran, Sait Aşgın, Mehmet Akif Ersoy: Mustafa Saatçi(2), Gökay Yıldız(1), Mahiye Özçelik Metin(3), Namık Kemal: Osman Şimşek(2), Nizamettin Şenköylü(1), Halim Orta, Ordu: Tarık Yarılgaç(2), Haluk Kefelioğlu(1), Hulusi Gürel, Rize: Arif Yılmaz, Mustafa Durmuş, Davut Keskin(5), Süleyman Demirel: Hasan İbicioğlu, Mehmet Kitiş, Nilay Keskin, Uşak: Sait Çelik(2), Adnan Şişman(1), Hakan Altıntaş Hukukumuzun Çelenk’i Ne yazık ki dönüp dolaşıp “Hukuk mu guguk mu?” tartışmalarının ön plana geçtiği bir sürece girdik. Hukuka politika bulaştırma alışkanlığı, çok partili dönemle daha da öne çıktı. İşin kötüsü yasa yapma yetkisini kazanan her siyasal parti, kendi siyasal görüşünü yaşama geçirme hakkını da kazandığını varsaymaya başladı. Böylece de uygar dünyadan soyutlanmış bir hukuk düzenimiz oldu. Avrupa Birliği kazanımlarını geçerli kılma iddialarını kâğıt üzerinde bırakmaya niyetli yöneticilerimiz nedense hiç eksik olmadı. Hukukun söyleyecekleri ile siyasetin söyleyeceklerinin eşdeğerde sayılması yanlışından bir türlü kurtulamadık. Siyaset, örgütlenme açısından kimi kişiler için olmazsa olmaz bir niteliğe dönüştürülünce sanıldı ki hukuk da aynı değişime ayak uyduracak. Oysa hukuk herkes için gerekliydi ve ona göre de örgütlenmeliydi. Kuralları yansıtacak yasalar bu yaklaşıma göre oluşturulmadığında bugün yaşadıklarımızla karşılaşmamız da kaçınılmazdı. Hukukta kullanılacak sözcük ve kavramları kolye yapan usta bir kuyumcu gibi seçmek ve sıralamak yerine politik cümleleri yeğlemek, sonra da suçu başkalarına atarak kurtulmaya çalışmak bize özgü bir geleneğe dönüştürüldü. Sırtında yumurta küfesi taşımadığına inanan siyasetçilerimiz var oldukça bu geleneğin değişeceği de yok denebilir. Hukukta geçerli kılınacak sözcükleri seçmedeki özensizliğimiz, siyasette de kendisini gösteriyor. Başbakan’ın, Pamuk davası için İstanbul’a gelen Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Parlamentosu (AP) yetkililerini eleştirmek için söylediği şu sözler, kulaklara küpe olması gereken bir değerde: “Aynı şeyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) de yapsınlar ya, orada niye yapmıyorlar. Orada hak hukuk çiğneniyor, orada niye yapmıyorsunuz?” Bu cümlelerin amacı, söz konusu mahkemeye türban kararı nedeniyle duyulan kızgınlığı dile getirmek. Ama altından çapanoğlu çıkacağı düşünülmemiş. Çünkü bu cümleler, istemeden de olsa Türkiye’de “hak ve hukukun çiğnendiğini” de ifade ediyor. Tıpkı yasalar yapılırken verilen bir önergeyle maddelere sokulan siyasal görüşlerin, bugün başımıza açtığı dertler gibi. Hukukumuz, sanki bir kördövüşü görüntüsü vermeye zorlanıyor ama Allah’tan karamsarlığa düşmemizi önleyen hukukçularımız var. Bunların en önde gelenlerinden biri de Avukat Halit Çelenk. Atatürk Cumhuriyeti ile yaşıt bir hukuk abidesi. Türkiye İnsan Hakları Kurumu, kendisine 10 Aralık 2005 günü düzenlenen törenle İnsan Hakları Ödülü verdi. Hukuk alanında ustaların ustası olan Çelenk’in konuşması, aynı zamanda insan hakları konusunda önemli uyarıları ve saptamaları da içeriyordu. “Bu toplantı, Amerika’nın başını çektiği uluslararası emperyalizmin insan haklarını vahşice çiğnediği bir döneme rastlamaktadır. Amerikan ve İngiliz paralı askerleri, Afganistan’ı ve Irak’ı işgal etmişler, yüz binlerce insanı katletmişler, Mezopotamya uygarlığının yapıtlarını yağmaya açmışlar, Guantanamo’da ve Ebu Garib’de Irak halkına en vahşice işkenceleri yapmışlar, yakın zamanda öğrendiğimize göre bu işkenceleri uçaklarda birçok ülkeye yaymışlar, Cenevre Sözleşmesi’ni çiğneyerek hukuk tanımazlığın yeni örneklerini vermişlerdir. Öyle ki Amerika’nın bu ülkelere demokrasi ve özgürlük götürme yalanı karşısında kimi çevreler, bu tutumu kara mizah olarak, insan hakları emperyalizmi olarak nitelemiş ve alay konusu yapmışlardır.” 82 yıllık bir yaşam sürecini ve o süreçte demokrasimize, hukukumuza yaptığı katkıları anıtsal bir çelenk olarak nitelemek, haksever olmanın bir gereğidir. Bu duruma ancak kendisini tanıyor ve aynı gazetede yazı yazıyor olmanın gururunu ekleyebilirim. Çelenk’in özelliklerini en kısa biçimde eşi Şekibe Çelenk özetliyor: “Halit’i tanıdığımdan beri en başta gelen özelliği, inancından, düşüncesinden bir gün dahi taviz vermeden aynı çizgide bugüne kadar ilerlemiş olması.” Alıntıladığım yazı bu köşede 19 Aralık 2005’te yayımlanmıştı. Saygın ve anıt hukukçu Çelenk’i dün sonsuzluğa uğurladık. Eşine, ailesine ve kendisini yaşamlarında örnek alanlara başsağlığı diliyorum. Cumhuriyet, bugün 87’nci görev yılına başlıyor. Geride kalan süreçte emek verenlerle okurlarımıza teşekkür ve saygılar sunuyorum. ÖSYM Başkanı Demir, sessizliğe büründü, öğrenciler muhatap bulamıyor, iddialara yanıt bile verilmiyor Şeffaflıktan eser yok KIVANÇ EL ANKARA ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in göreve geldiğinde ve YGS krizinde basınla bir araya geldikten sonra, “Biz şeffaf bir kurumuz bizden bilgi alın” çağrısına rağmen kurumdan hiçbir yetkili resmi bilgi vermiyor. Kurumun basın birimi de olmadığından adının açıklanmasından çekinen bazı “ÖSYM yetkililerinden” net ve ayrıntılı olmayan özet bilgiler alınabiliyor. ÖSYM, dün sona eren LYS başvurularını da 11 Mayıs’a kadar uzattı. Devlet Personel Başkanlığı, bu ay içinde yapılacak memur yerleştirme başvurularını 20 Haziran tarihine erteledi. ÖSYM,, 29 Nisan tarihinde başlayıp dün sona ereceği duyurulan, üniversiteye girişte ikinci aşama sınavı olan LYS’nin başvuru işlemlerinin 11 Mayıs tarihi mesai bitimine kadar uzattı. LYS’ye YGS’nin en az bir puan türünden 180 puan barajını aşan üniversite adayları başvurabilecek. LYS puan türleri ile öğrenci alan yükseköğretim programlarına girmek isteyen adayların, YGS’ye ek olarak LYS’lerden tercih edecekleri yükseköğretim programları için gerekli olanlara da girmeleri gerekiyor. Danıştay’ın kararı nedeniyle teknoloji fakültelerine sadece LYS sonuçlarından “MF4 puanına” göre öğrenci kabul edilebilecek. Bu fakültelerde okumak isteyen adayların LYS’ye başvurması gerekiyor. ÖSYM’nin puan hesaplamasında yaptığı hatalara ilişkin başvurular 20 bini de aşarken her geçen gün yeni başvuru geliyor. Ancak LYS başvurularının 11 Mayıs’ta sonra ermesine karşın itiraz süresinin 27 Mayıs’ta dolacak olması arada kalan 16 günlük sürede adayın puanının değişmesi halinde ne yapacağı da merak konusu oldu. ÖSYM bu konuyla ilgili resmi bir açıklama yapma ihtiyacı duymazken YGS puanı 180’den az olup itiraz sonucu yapılan düzeltme ile 180’i aşan adayların LYS’ye yapacakları başvuruların da kabul SADECE 260 K TAPÇIK BASILDI DD ASI “gazetecileronline” internet sitesi, ÖSYM’nin açıklamasının aksine her adaya özgü kitapçığın olmadığını sadece 260 adet kitapçığın olduğunu iddia etti. İddiaya göre ÖSYM 1.7 milyon adaya farklı kitapçık olduğunu söylese de her adaya özgü kitapçık hazırlanmadı, 260 farklı kitapçık çoğaltılarak basıldı. Kitapçıkların üzerine ise geçmiş yıllardan farklı olarak her aday için “özel aday numarası” üretilerek basıldığı ileri sürüldü. ÖSYM Başkanı Demir, her adaya özel kitapçık bastıkları için YGS’de “sehven” şifre olayının yaşandığını söylemişti. ÖSYM’nin 7 ay önceden açıkladığı gibi KPSS’nin 910 Temmuz tarihlerinde yapılacağı, başvuruların da yine daha önceden duyurulduğu gibi 9 Mayıs’ta başlayacağı belirtildi. Ancak Devlet Personel Başkanlığı’nın (DPB) KPSS ile alınacağını duyurduğu 6 bin 560 kadronun yerleştirme işlemlerinin erteleneceği ifade edildi. DPB, 2010 yılı KPSS ile 1.557’si bakanlıklarda, 1.693’ü bakanlıklara bağlı müsteşarlık ve genel müdürlüklerde, 431’i başkanlıklarda, 853’ü üniversitelerde, 932’si de mahalli idareler, il özel idareleri, il afet ve acil durum müdürlükleri ve birlik müdürlüklerinde görev yapmak üzere toplam 6560 personel alınacağını duyurmuştu. Personelin yerleştirmesine ilişkin işlemleri yürüten ÖSYM’nin başvuruları 30 Mayıs 8 Haziran tarihinde alacağı açıklanmıştı. Ancak yerleştirme 20 Haziran’a ertelendi. Sıralamalar değişmedi edileceği öğrenildi. Şikâyetinde haklı olan adaylar için ek bir başvuru işlemi yapılacağı da ifade edildi. ÖSYM Başkanlığı’na atanınca basına gerekli bilgilendirmelerin yapılacağını söyleyen daha sonra YGS’deki şifre skandalının ardından “Biz şeffaf bir kurumuz. Bizden bilgi alarak değerlendirme yapın” çağrısında bulunan Demir’e ulaşmak ise neredeyse imkânsız. Kurumun bir basın birimi de olmadığı için özel kalem müdürlüğü üzerinden yapılan Demir ile gö Yerleştirmeler ertelendi rüşme taleplerine yanıt verilmiyor. ÖSYM’nin yürütme kurulu ve bazı uzmanlarından da net bilgiler alınamazken, kurul da basına bilgi verilmemesi yönünde karar aldı. Devlet Personel Başkanlığı’ndan sorumlu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın KPSS’nin ertelendiğine ilişkin açıklamasının da gerçeği yansıtmadığı, sınavın değil yerleştirmelerin ertelendiği bildirildi. Puanı değişen adayın sıralamasının değişmemesi de büyük tartışma yarattı. İtirazlar sonucunda adaylar haklı bulunursa ÖSYM, YGS adaylarının sıralamasını da değiştirmek zorunda kalacak. Bu durumda yeni bir karmaşa yaşanacak. Sıralamada 1 adayın dahi yerinin değiştirilmesi ile bu adayın sıralamasının altında kalan on binlerce hatta yüz binlerce adayın sıralaması da 1 sıra kaymış olacak. ÖSYM’nin yeni sıralamayı adaylara bildirip bildirmeyeceği de merak konusu oldu. 26 yaşında silikozis kurbanı stanbul Haber Servisi stanbul’da yıllarca kot taşlama atölyelerinde çalışan 26 yaşındaki Selahattin Şahin, yakalandığı silikosiz hastalığına yenik düştü. Şahin’in, gözü yaşlı eşi 23 yaşındaki Emine ile görme ve bedensel engelli çocukları 2 yaşındaki Emrullah ve 10 aylık Ömer ortada kaldı. Eşinin daha önce “özürlü maaşı” aldığını, yeni düzenlemeyle sosyal güvenceye kavuşması için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun istediği raporu alamadan yaşamını yitirdiğini belirten Emine Şahin baba evine sığındı. TÜİK olanaklarını kullandığı iddiasıyla Demir’in 8 yıl hapsi isteniyor ‘Villa’ davası AL CAN ULUDAĞ Kışlada intihar MALATYA (Cumhuriyet) Malatya’da 2.Ordu Komutanlığı nönü Kışlası’nda Adana nüfusuna kayıtlı er Hasan Karataş, iddiaya göre G3 piyade tüfeğini çenesinin altına dayayıp tetiğe bastı. Kanlar içinde yerde yatarken bulunan er Karataş, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere karşın kurtarılamadı. 6 aylık asker olduğu öğrenilen Karataş’ın bir hafta önce de kışlada bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğu öğrenildi. Bilinmeyen cisim patladı: 1 ölü VAN (Cumhuriyet)Van’ın Erciş ilçesi Yukarı Akçagedik köyü bölgesinde bir vatandaş, arazide bulduğu ve evine getirdiği türü henüz tespit edilemeyen bir cismi ısıtırken cismin patlaması sonucu yaralandı. Hastaneye sevk edilen vatandaş kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Tunceli’nin Pülümür ilçesinde teröristlere ait 1 adet Kalaşnikof ve çok sayıda mühimmat bulundu. Ömer Demir ANKARA YÖK Başkanvekili Ömer Demir hakkında daha önce genel müdürlüğünü yaptığı TÜİK’in araç, malzeme ve personelini Gölbaşı’ndaki villasının işlerinde kullandığı gerekçesiyle 8 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Demir, ceza alırsa kamu görevini bırakmak zorunda kalacak. Demir’e dava açılmasını ise TÜİK teknikeri Bayram Yüksel sağladı. Yüksel, şikâyeti nedeniyle İzmir’e “sürgün” edildi, yargı kararıyla döndü. Ankara Cumhuriyet Savcısı Şeref Kaya imzalı iddianamede, TÜİK çalışanı Bayram Yüksel “müşteki”, Ömer Demir, TÜİK Destek Hizmetleri Daire Başkanı Erdoğan Akan ve Teknik İşler Müdürü Fethi Yüksel ise “şüpheli” sıfatıyla yer aldı. Edinilen bilgi ve iddianameye göre süreç şöyle gelişti: 2008’in yaz aylarında Ömer Demir’in talimatıyla mesai saatleri içinde Gölbaşı’ndaki villasında çalıştırılan personel arasında yer alan TÜİK tek nikeri Yüksel, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık’a şikâyet dilekçeleri yazdı. Başbakanlık’ın dilekçeyi gönderdiği TÜİK, soruşturma yapılmasına gerek görmedi. Bunun üzerine Bayram Yüksel, savcılığa Demir ile Demir’in özel işlerini yaptırmak için çalışanları organize eden Fethi Yüksel ve Erdoğan Akan hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından TÜİK, Yüksel’i İzmir Bölge Müdürlüğü’ne “sürgüne” gönderdi. Yüksel yargıya başvurarak geri döndü. Bu arada soruşturma sürecinde Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, TÜİK çalışanları hakkında savcılığın soruşturma izni talebine “ret” yanıtı verdi. Soruşturmanın önündeki engel ise yargı kararıyla aşıldı. Savcılıkta “tanık” olarak dinlenen şoför Maksut Yararsoy ve geçici personel Mehmet Esen olayı doğruladı. Demir savcılıktaki ifadesinde, suçu iki TÜİK yöneticisine attı. Yüksel ise, malzemeleri Demir’in temin ettiğini belirterek “Sadece çekiç, keser gibi el aletleri kurumdan alınmış olabilir” dedi. Oy pusulası ihalesinde büyük fark ANKARA (AA) Milletvekili genel seçiminde kullanılacak oy pusulalarının basımıyla ilgili ilk ihaleyi 11 milyon 990 bin liralık teklifle kazanan firma, 3 gün sonra tekrarlanan ikinci ihaleyi 899 bin liralık bedelle aldı. Devlet Malzeme Ofisi, (DMO) 3 gün arayla tekrarlanan iki ihalede fiyatın yaklaşık 11 milyon 990 bin lira düzeyinden 899 bin liraya inmesini, “Daha önce YSK tarafından hazırlanan idari ve teknik şartnamelerde gerçekleştirdikleri değişiklik sonrası sağlandığı” duyurusuyla açıkladı. İlk ihaleyi 11 milyon 990 bin lira bedelle kazanan Korza Yayıncılık Basın Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi, bu ihalenin iptal edilmesi sonrası gerçekleştirilen ikinci ihalede, bu defa 899 bin lira bedel teklif etti. Korza Yayıncılık, ikinci ihalenin en düşük bedeli olan bu teklifle, oy pusulası basım işini aldı. YSK, üç gün önce yaptığı açıklamada, birleşik oy pusulası basım ihalesinin “rekabet şartları oluşmadığı” gerekçesiyle iptal edildiğini bildirmişti. YSK Başkanı Ali Em, 2 Mayıs’taki oy pusulaları ihalesinin iptal edilmesiyle ilgili açıklama yaptı. 11 milyon 990 bin liralık bedeli yetkilileriyle değerlendirip ihalenin iptali için karar aldıklarını ifade eden Ali Em, DMO’ya şartnamede değişiklik yapma yetkisini tanıdıklarını söyledi. Önceki gün yeniden ihaleye çıkıldığını belirten Em, “Şartname değişikliği ile sonradan iş ortaklığına cevaz verildi. Yoksa biz 4 milyon liralık kâğıt teminat bedeli uygulamasını koruduk. O bizim kâğıdımızın bedeli” diye konuştu. Balbay için imza günü ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın Silivri üçlemesinin son kitabı “Zulümdar”, yarın saat 14.00’te Eskişehir Kültür Merkezi’nde çok sayıda yazar ve sanatçının da katılımıyla gerçekleştirilecek imza gününde Eskişehirli okurla buluşacak. Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ve Eskişehir Cumhuriyet Gazetesi Okurları’nın katkılarıyla gerçekleştirilecek olan imza gününde Bekir Coşkun, Rutkay Aziz, Süheyl Batum, Nail Güreli, Ümit Zileli, İlhan Taşcı ve Bahadır Selim Dilek, Balbay’ın son kitabı Zulümdar’ı Eskişehirli okurlar için imzalayacak. Saldırgan teslim oldu HATAY (Cumhuriyet) Hatay’ın Samandağ ilçesinde, seçim çalışmalarını yürüten CHP Hatay milletvekili adayı Refik Eryılmaz’ın da aralarında bulunduğu 27 kişiyi pompalı tüfekle yaralayan E.A Yayladağı ilçesinde jandarma yetkililerine silahıyla birlikte teslim oldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle