25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MAYIS 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 13 Başbakan’ın eleştirdiği SPK, BDDK, EPDK ve TAPDK’nin özerklikleri sona erecek. Yeni düzenleme yolda Özerkliğe AKP tırpanı Babacan, seçimden sonra çıkarılacak KHK ile kurulların bağlı değil, ilgili ya da ilişkili kurum olmasının öngörüldüğünü belirterek, yetkilerinin bazılarının hükümete devredilmesinin planlandığını söyledi. Ekonomi Servisi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bağımsız kurum ve kurulların yetkilerini şöyle teker teker bir gözden geçirmek gerektiğini söyledi. Babacan, CNN Türk televizyonuna yaptığı açıklamada, seçimden sonra çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulların bağlı değil, ilgili ya da ilişkili kurum olmasının öngörüldüğünü, yetkilerinin bazılarının hükümete devredilmesinin planlandığını ancak çalışmaya son halinin verilmediğini anlattı. Bağımsız kurullarının çoğunun 20002001 krizi döneminde uluslararası kuruluşların kaynak verme şartına bağlı olarak oluşturulduğunu belirten Babacan, “Bu o günlerin batak Türkiye’sinin mantığı ama bugünün Türkiyesi çok değişti. Politikayı yapan, üreten mutlaka siyasi irade olmalı” dedi. Babacan, başkanların atandığını ve 56 yıl görev yaptıklarını, bu kuralların aynen korunacağını ve modern ekonomi yapısı yönetiminin özüne asla dokunulmayacağını söyledi. Babacan’ın sözünü ettiği kurumlar arasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) yer alıyor. Yaşamda, Yargıda... “Denizin can vermesi tam 25 dakika sürdü. 86 yıllık yaşamımdaki o çaresizliğimi anlatamam” demişti.. Halit Çelenk “Üç Fidan”ın avukatlığını, idamlarında yanında olmayı seçmekle kalmamış, kitapları ile yaşananları toplumun belleğine kazımakla da yetinmemiş, ağır sağlık sorunları ile savaşırken, her 6 Mayıs’ta mezarları başında, anma etkinliklerinde, akil hukukçu, insan hakları savunucusu olarak olması gereken her etkinlikte, insanlık dersleri vermişti. Yaşamda, yargıda devrimci duruş derslerinde elinde büyüteç, yanında solunum cihazı, ne zorluklarla, su gibi okunan, çok şey öğreten yeni makaleler, kitaplar ürettiğinin tanığı olanlar, yılgınlıklarından, sorumluluktan kaçışlarından hep utanırlar. Oysa sorumsuzluklarımız, ayıplı, yılgın hallerimize ilişkin, sitem ettiği hiç görülmemiştir. Günümüz kuşaklarında örneği olmayan kibar, saygın, neşeli sesiyle telefonda söylediklerini, gerçekleşememiş bir son dileğini sizlerle paylaşmak isterim. Fazla zamanının kalmadığını, Balbay apar topar tutuklanmadan önce, artık kendisi yazamadığı için röportaj içerikli bir kitap çalışmasını yürüttüklerini anımsatıyor, Balbay’la görüştüğümde hazırlığı tamamsa, olabilirse, kitap olarak görmek isteğini aktarıyordu. Balbay’ın çalışmanın çok ham kalmış, kitap çıkarma aşamasına gelememiş olmasından duyduğu üzüntüyü de aktarmalıyım. Derken on gün kadar önce, kızı Sevgili Serpil Güvenç’in telefondaki sesi, eşi Sevgili Şekibe Abla ile de özdeşleşmiş kimliği ile ortak coşkulu, inançlı..” Babam yanımda, 6 Mayıs günlerini, aydınların, toplumun duruşunu anlatmaya çalışan kitabın çalışmasını tamamladım. Cumhuriyet’te yayımlanmış, başta İlhan Selçuk, yazarların yazılarının alıntılanmasında yardım istiyoruz” diyor. Arkasından sözü Halit Ağabey alıyor. Kızının kitabını bitirmiş olmasının keyfi, onuru ile torunumu soruyor. Paranın faizi dediği, yaşamakla övündüğü torun sevgisi üzerinden sesi cıvıldıyor. Serpil’in “Babam sanki parayı biliyor, umursuyor da, paranın faizi üzerinden konuşuyor” itirazı belleğimde. Sahi, Halit Çelenk, Türkiye’nin en titiz, bilge, başarılı, çalışkan, hak savunmada simge olmuş hukukçularından biri olarak, yaşamının hangi evresinde, en çok müvekkili olan, en çok davaya giren avukat kimliği ile parayla ilişki kurmayı düşünmüştü ki? Elindeki dosyada sıkışan her avukat, çaresiz kalan sanıklar, akın akın Halit Ağabey’den çare beklemezler miydi? Yaşamlarının zor günlerinde Halit Ağabeylerine sığınmış, binlerle eski tutuklu, sanıklar aralarında, büyük kalabalıklar dün sevgiyle, “Üç Fidan”ı mezarları başında anma töreninin üzerine, Halit Çelenk’i toprağa veriyor olmanın buruk sevincini, acılarını paylaştılar... Halit Çelenk ölümünde en çok “Üç Fidan”ın onurlu savunması, kitapları ile tanıtıldı. Daha 1944’lü yıllarda inançlı bir solcu, devrimci olarak başlayan hak, hukuk savaşçılığı iyi bilinmiyor; TİP, Ankara kurucusu, yöneticiliği, 1960’lı yıllara uzanan ilerici, devrimci avukat dernekleri kuruculuğu ile başlayan uzun savaşım yolculuğunu... 1965’ten önce TÖS, sonra TÖBDer’de hukuk danışmanlığında sınırsız katkılarını. 1968 Türk Hukuk Kurumu, 1975 Çağdaş Hukukçular örgütlenmesinde, 1980 İnsan Hakları Derneği, vakfı kuruluşlarındaki rolünü. DİSK, Barış davalarında, gönüllü İstanbul’a geliş, kalış, savunmaya katkılarını... En kötü günlerinde Halit Ağabeylerine sığınmış, hukuk bilgeliğinden, özverilerinden pay almış yüzlerle, doğrusu binlerle insandan kimileri Sevgili Halit Ağabeylerini yeni kuşaklara anlatabilmek üzere, savunduğu önemli örgüt davalarla sanık listelerini yapmışlar... DevGenç, THKO, TİP, TKP, TSİP, DevYol, DİSK, Barış, Yazarlar Sendikası, Halkevleri, KöyKoop... Listesi uzayıp gidiyor. İsim listesi saymaya kalkışmak akıl işi değil. Aydınlar Dilekçesi’ni kaleme alanlardan, davasının sanığı olduğunu, Barış davası kapsamında da yargılandığını anımsatmak anlamlı. Nâzım Hikmet Vakfı’nın yöneticisi, Nâzım’la ilgili davaların da elbette gönüllü savunucusu. Hukuk, yargı önünde başı dara düşmüş, yardım istemiş, çaresiz hak arayanlara hep Hızır gibi yetişmiş. Onların dik duruşları, ayakta kalışlarını avukatlığın en anlamlı karşılığı, ücreti saymış.. İnsanlığın, hukukun onuru.. Yaşamının en çaresiz gününün 39. yıldönümünde idamlarında yanlarında, yürek verdiği “Üç Fidan”ının mezarlarının önünden geçirilerek toprağına kavuştu. Bankaları iyi ki sıkıyoruz Babacan, bankalara yönelik alınan tedbirlere ilişkin ise, “Biz bankaları iyi ki sıkıyoruz. Çünkü bankalarını sıkmayan, bankalarına dikkat etmeyen, bankalarla ilgili tedbir almaktan korkan ülkelerin başına neler geldi, hepimiz gördük” diye konuştu. Çekirdek enflasyondaki artışın çok da beklenmeyen bir artış olmadığını anlatan Babacan, “Hatta, ‘Yıl sonunda hedefin biraz üstünde gerçekleşecek’ açıklaması yaptık. Çünkü genel trendler belli. Temel gıda ürünleri dünyada çok çok arttı. Şubatta dünya gıda fiyatları endeksi tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Dünyada bunlar olurken bizim etkilenmemiz mümkün değil” dedi. 125 yaşına basan CocaCola’nın Başkanı ve CEO’su Kent, global düzeyde 6 yeni trend belirlediklerini belirtti CocaCola’nın 2020 vizyonu hazır Muhtar Kent, CocaCola için çok iddialı yeni bir strateji açıkladı. “CocaCola olarak global düşünen yerel bir şirketiz. Dünyadaki 300’den fazla şişeleyici ortağımızla 2020 vizyonumuzu oluşturduk” diyen Kent, ciroyu ikiye katlamayı hedeflediklerini açıkladı. HASAN ER Ş ATLANTA Dünyanın alkolsüz içecek devi CocaCola 125 yaşına bastı. Coca Cola Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent, “125 yılda yarattığımızı önümüzdeki 10 yılda tekrarlayacağız. Ciromuzu 2020’ye kadar ikiye katlayacağız” dedi. Şirket, 2010’da 100 milyar dolar olan sistem cirosunu 200 milyar dolara çıkarmak istiyor. CocaCola, 125’inci yaşını Atlanta’daki merkezinde 26 ülkeden gelen gazetecilerin de katıldığı etkinliklerle kutladı. Kent, CocaCola için çok iddialı yeni bir strateji açıkladı. Dünyada 20102020 yılları arasında yaşanacak değişimin çok hızlı olacağını dile getiren Kent, şunları söyledi: “Global düşünen yerel bir şirketiz. Dünyadaki 300’den fazla şişeleyici ortağımızla 2020 vizyonumuzu oluşturduk.” Global düzeyde 6 yeni trend belir lediklerini belirten Kent, yaşanacak değişiklikleri şöyle sıraladı:  Orta sınıf büyüyecek. 2010 2020 arasında orta sınıfa 800 milyon ile 1 milyar arası kişi eklenecek. Bunun yüzde 60’ı gelişmekte olan ülkelerde yaşanacak.  Devasa bir şehirleşme hareketi olacak. Her 100 günde New York nüfusu kadar insan, şehirlere akacak.  Ekonomik güç yer değiştirecek. Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya’nın yanı sıra Endonezya, Türkiye, Vietnam, Şili, Meksika öne çıkacak.  İletişimle iç içe olan genç nüfus çoğalıyor.  Doğal kaynakların yetersizliği gündemde olmaya devam edecek.  Tüketici şirketlerin sadece kaliteli üretim yapmasına değil, hangi değerleri temsil ettiğine de bakıyor. Markaya katkıda bulunmak istiyor. Sürdürülebilirlik çalışmaları bu yüzden çok önemli. Alkolsüz içecekler sektörünün dün yada 650 milyar dolarlık bir büyüklüğe eriştiğini, 2020’de ‘trilyon’ doRAKAMLARLA larlarla ifade edileceğini belirten Kent büyümeden yararlanaCOCACOLA caklarını söyledi: “2020 vizyonumuz şun CocaCola 206 ülkede var. ları içeriyor: Ciromuzu Dünyada 700 bin çalışanı var. ikiye katlayacağız. İşi 500 markası ve 3500’den fazla mizin büyümesi, çalıürünü bulunuyor. şan havuzumuzun kalitesiyle gerçekleşecek. Günde 1.7 milyar bardak Cocaİşimizi CocaCola Cola ürünü satılıyor. markası ile büyütece Dünyada ortalama kişi başı tükeğiz. En değerli ürün tim rakamı yıllık 89 şişe. Türkiye’de bu rakam 159. Dünyadaki portföyünü geliştireen yüksek tüketim 675 şişe ile ceğiz. SürdürülebilirMeksika’da. lik alanında liderliğimi CocaCola markasının zi daha da ileriye taşıya2010 perakende değeri 84 cağız. İşimizi yürütürken milyar dolar. en etkin sistemi kuracağız. 4 Şirketin her birinin 5 yıl içinde 25 milyar dolarlık değeri 1 milyar dolayatırım yapacağız. İş bizim için daha yeni başlıyor. CocaCola içerı aşan 15 marceğini bulan Doktor John Pemberton kası var. kadar enerjiğiz.” Türkiye çok hızlı gelişiyor ve iddialı Muhtar Kent, Atlanta’daki kutlamalar sırasında Türk gazetecilerle de bir araya geldi. Kent, uluslararası dev bir markanın 125 yaşına bir Türk yönetiminde girmesi ve 2020 vizyonunu kendi başkanlığında çizmesini şu sözlerle yorumladı: “Kendimi yol açıcı olarak görüyorum. Türkiye’yi dünyaya en iyi tanıtan unsurlardan biri de bu. Gerideyiz ama çok da ümitliyim. Western Union’ın da başına da bir Türk, Hikmet Ersek geldi. Etti 2. Bunun 4, 8, 16 olması lazım.” 2010 2020 arası değişecek trendleri belirlerken tüm dünyadan verileri dikkate aldıklarını kaydeden Kent, “Bu ülkeler arasında Türkiye çok hızlı gelişiyor ve iddialı. Böyle ülkelere gelişmekte olan kaplanlar diyorum. Türk ekonomisi gelişim hızı itibarıyla dünyadaki bu değişimlere katkıda bulunuyor. Türkiye, Brezilya, Endonezya, Meksika ve Vietnam gibi hızlı gelişmekte olan ülkelerden. Böyle 10 tane ülke sayabilirsiniz. Bu değişimler buralardan kaynaklanıyor” dedi. İstanbul’u 4 sene önce Avrasya, Ortadoğu ve Afrika’nın merkezi ilan ettiklerini hatırlatan Kent, şöyle devam etti: “İstanbul’daki merkeze bağlı 92 ülke var. Türkiye’yi de, 92 ülkeyi yöneten de bir Türk. Türkiye’nin önemi yalnızca tüketici açısından değil. Burayı insan kaynakları menşei olarak da görüyoruz.” 5 milyon kadına ulaşacaklar Kent, 2020 vizyonları dahilinde 5 milyon kadın girişimci yaratmayı hedeflediklerini belirterek “Afrika, Hindistan ve Latin Amerika’da hanımlar hayatını köye su taşıyarak geçiriyor. Köylere su sağlayınca kurtuluyorlar. Mikro kredi ve eğitim sağladığımız vakit de iş kuruyorlar. Mesela ileride o köye içecek temiz su satma işi olabilecek. Bu konuyu planlama sürecinden aktivasyon sürecine geçiyoruz. Yakında açıklayacağız” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle