27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 5 MAYIS 2011 PERŞEMBE 4 HABERLER CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Kars ve Muş’ta, iktidarın açlık ve yoksulluk getirdiğini söyledi Otosansürün Kökeni 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yapılan toplantılarda, merkezi Washington’da bulunan Freedom House raporuna sıkça atıfta bulunuldu. Raporda, Türkiye’de basın özgürlüğünün içinde bulunduğu içler acısı duruma değinilmekte, Türkiye’nin 196 ülke içinde 116. sırada bulunduğundan söz edilmekte, Türkiye’de gerilemenin sürdüğü son yılın en kötü durumuna ulaşıldığı belirtilmekte. Türkiye, 196 ülke içinde 116. sırada, yarı özgür ülkeler statüsünde yer almakta. Önceki gün bu sütunda da belirtildiği gibi, bütün dünyada hapiste bulunan gazetecilerin 67’sini barındıran Türkiye ile ilgili olarak Freedom House’un raporundan çok daha beter raporlar da olduğunu bir kez daha hatırlatalım ve söz konusu raporun bir bölümünde de “Türkiye’deki baskının, gazeteciler, editörler ve medya sahipleri arasında artan biçimde otosansüre yol açtığı belirtilmektedir” denildiğini de vurgulayalım.. Önceki gün, basını ele aldığımız bir TV programında AKP’yi aklamayı uğraş edinen meslektaşlarımızın bu konudaki ilginç çıkışları yeni tartışmalara yol açacak türdeydi. Bir konuşmacı, Türkiye’de yasalardan doğan bir otosansür olmadığını söyledi. Şu anlamda haklıydı ki, otosansür ile kastedilen yasalardan doğan yasak değil, kişinin veya kurumun kendi kendine koyduğu sansürdür. Zaten raporda sözü edilen, bizi de şu sırada ilgilendiren otosansür, iktidarın ima veya açık tehdit yoluyla gazete patronunu, dolayısıyla çalışanını uymaya zorladığı ifade kısıtlamasıdır, yoksa kanundan doğan ifade engeli değil. Kimi iktidar yanlısı meslektaşlarımız, bu konuda siyasetin dizginlerini ellerinde tutanları aklama çabasıyla bütün suçu patronlara atmayı yeğlemektedirler. Hatta geçen günkü programda konuyu tartıştığımız Yavuz Baydar, Cumhuriyet’te çalıştığı sırada, sansürün her türüne hep birlikte nasıl kafa tuttuğumuzu anlattı. Tabii Cumhuriyet uygulamasının basının geneline teşmil edilecek bir örnek olmadığını anımsatmak zorunluğunu duydum. Örneğin Yavuz Baydar’dan sansüre ve otosansüre karşı Cumhuriyet’te gösterdiği yürekliliği şimdiki kurumunda göstermesini kimse bekleyemez, beklerse de gerçekçi olmaz bu davranış. Baskıcı iktidarların kurnazları, sansür uygulamak yerine aba altından sopa göstererek basın organlarını kendi kendilerini sansürleme zorunda bırakmayı yeğlerler. Son zamanlarda, kullanılan yöntemlerin neler olduğunu yaşayarak gördük. Basındaki sermayenin büyüklüğü ile otosansür uygulaması arasındaki düz orantıyı da yine yaşayarak kavradık. Basındaki sermaye beklentisi ne kadar büyük ve iktidardan beklentisi ne kadar çok olursa, otosansüre yatkınlık da o derecede büyük olur. Bu bir gerçek. Ama salt olayın bu yönüne bakarak “Efendim patronlar, otosansürü kendileri uyguluyorlar” diyerek iktidarı aklayamayız. Hele hele, bir ülkede iktidarın başı, beğenmediği kimi gazete çalışanları ile ilgili olarak basın patronlarına, “Bunların maaşını siz veriyorsunuz, bunlara göz yumup, sonra da bana gelip ağlamayın” mealinde sözler söylüyor ve bu sözleriyle bazılarının tasfiyesi konusunda sonuç alıyorsa, o ülkede otosansür uygulamasının bütün sorumluluğunu yalnızca patronlara yüklemek asla caiz değildir. Bununla birlikte, kimi meslektaşlarımız da, bu baskıdan kurtulma konusunda dâhiyane bir çözüm bulmuşlardır: Onlar iktidarın gönüllü yandaşları haline geldiklerinden, gönüllülük nitelikleri kendilerine baskı uygulanmasını gereksiz kılmaktadır. “Bu da, baskıdan kurtuluşun bir yoludur” denebilir mi acaba? Bu sav intiharın ölüm korkusundan kurtulma olduğu mantığıyla aynı şey değil mi? ‘Zamcı Recep insaf artık’ Yurt Haberleri Servisi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün Kars ve Muş’ta partisinin düzenlediği mitinglere katılarak halkla seslendi. Kılıçdaroğlu, AKP’ye yüklendiği Kars mitinginde iktidarın açlık ve yoksulluk getirdiğini söyleyerek, “Zamcı Recep insaf artık!” dedi. Kılıçdaroğlu, yurttaşların bütün dertlerini bildiğini de belirterek, “Derdi çözmek benim elimde değil, sizin elinizde. Yetki verin sorunlarınızı çözelim” dedi. Kılıçdaroğlu, dün Kars programı çerçevesinde Sarıkamış ilçesini ziyaret etti. İlçe meydanında toplanan kalabalığa parti otobüsü üzerinden seslenen Kılıçdaroğlu, “Sizin bütün dert Kars’ın Sarıkamış ilçesini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Derdi çözmek benim elimde değil, sizin elinizde. Yetki verin sorunlarınızı çözelim” dedi. lerinizi biliyorum. Derdi çözmek benim elimde değil, sizin elinizde. Yetki verin sorunlarınız çözelim” diye konuştu. Konuşmasında iktidar partisine yüklenen Kılıçdaroğlu, “Karslılara elinizi vicdanınıza koyun. Deyin ki, 80 küsur yıllık Cumhuriyet tarihinde hangi iktidar yurtdışından canlı hayvan ithal etti? Eğer bu sorunun cevabı sizi rahatsız etmiyorsa, AKP’ye oy verin, eğer sorunun cevabı sizi rahatsız ediyorsa, elinizi vicdanınıza koyun ve AKP’ye oy vermeyin” diyerek partisine oy istedi. AKP iktidarının Kars’a açlık ve yoksulluk getirdiğini ve CHP’nin Kars’ı tekrar eski görkemli günlerine kavuşturacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çiftçilik ölünce tarım’da esnaf da ölüyor. Kars’ın fabrikaları vardı duruyor mu? Süt fabrikası vardı, et kombinası vardı duruyor mu? Şimdi de şeker fabrikasını özelleştirecekler. Söz veriyorum size halkın iktidarında Doğu ve Güneydo ğu’daki hiçbir fabrikayı özelleştirmeyeceğiz” diye konuştu. Başbakan’a da seslenen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Zamcı Recep insaf artık. Çiftçi dünyanın en pahalı mazotunu en pahalı gübresini, ilacını, elektriğini, yemini kullanıyor yetmiyor, bir zam daha eee ne söyleyeyim şimdi ben buna. Zamcı Recep dediğimde haksızlık mı yapıyorum. Sabah zam akşam zam olmaz. Benim çiftçiye sözüm var. Mazotu 1.5 lira yapacağım ne derlerse ne söylerlerse, söylesinler efendim kaynağını nereden bulacaksın diyorlar. Biz biliriz nereden bulacağımızı hortumları keseceğiz.” KARS’TAN ZLEN MLER ‘Çobanlık peygamber mesleği’ ORHAN BURSALI MHP GENEL BAŞKANI BAHÇEL İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN ‘Omzu düşük yürümekle olmaz’ Başbakan Erdoğan ile bozkurt polemiğinden sonra yumurta polemiğine giren Devlet Bahçeli, AKP’ye dinlenmeyi tavsiye etti. AYŞE SAYIN PKK’L LER N CENAZE TÖREN Diyarbakır’da hayat durdu MAHMUT ORAL ÇANKIRI MHP lideri Devlet Bahçeli, bir süre önce bozkurt polemiğine girdiği Başbakan Tayyip Erdoğan’a “çürük yumurta” sözleri nedeniyle sert yanıt verdi. Bahçeli, “Argo kelimelerle, omzu düşük yürümelerle bir yere varılamaz. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz, diyor. Çürük yumurtadan sağlam olur mu? Fakat 40 haramiden 9 yılda bir AKP çıktı maşallah” sözleriyle yüklendi. Mısır ve Yemen’deki olaylara dikkat çeken Bahçeli, “Düşünün, taşının, seçimlerdeki tercih ya Türkiye’nin karanlık dehlizlerine yürümesine sebebiyet verecek veya aydınlık geleceği belirleyecektir” dedi. Bahçeli, seçim gezilerini Çankırı ve ilçelerini ziyaret ederek sürdürdü. Çerkeş’te MHP’li Belediye Başkanı Şükrü Tarman’ın “seçim döneminde güç ve kuvvet vermesi için bal hediye ettiği” Bahçeli, konuşmalarında hükümete yüklendi. Bahçeli, Çankırı’da yaptığı mitingte iktidar için oy isterken ‘MHP kaleleri yıkılıyor’ dediler, ‘Çankırı’da bozkurtaların sesi çıkmıyor’ dediler. Bizlere iftira edenlerin yüzüne 12 Haziran’da Osmanlı tokadı vurun. Nasip olur da iktidar olursak bozkurtların nefesi Recep Tayyip Erdoğan’ın ensesinde ola cak” diye konuştu. Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Kanal İstanbul projesini “Siz kalkar yolsuzlukla milli manevi hükümleri tahrip eder, herkesi istismar ederseniz, bu millet bir gün çılgınlığa girerse ne olur?” ifadeleriyle eleştirdi. uğla tuğla inceleyeceğim’ İktidar ve yandaşlarının varlık içinde yüzdüğünü savunan Bahçeli, şunları söyledi: “Başbakana buradan sesleniyorum; dokunulmazlıkları kaldır da, Şam, Halep, Ankara görsün bakalım nasıl oluyor. Başta TOKİ olmak üzere tuğla tuğla inceleyeceğim. Bu milletin arsaları kimlere peşkeş çekilmiş hesabını soracağız” dedi. ‘T KARS Bir zamanlar CHP kalesi Kars’ın milletvekili adayları, Kılıçdaroğlu’nu sorunlar üzerine bilgilendiriyorlar.. Sadece Kars adayları yok masada, Ardahan ve Ağrı adayları da var. İzliyorum konuşmaları, hayvancılık en büyük sorunları. Türkiye’nin her yanından tüccarlar hayvan almak için Kars’a gelirdi! Şimdi ortalıkta “yabancı tüccar” yok! Tabii yabancı tüccar derken Kars dışından gelen yerli hayvan alıcılarını kastediyorlar, onların gözleri şimdi Arjantin’de, Avustralya’da, Yeni Zelanda’da ve diğer ülkelerde! Ucuz hayvan peşindeler. İktidar ithalatı açtıktan sonra hayvancılık yerlerde sürünüyor. Üretici zor durumda ve “malı para etmiyor”.. Hayvanına 3500 TL veriyorlar ama masrafı 2000 TL’yi aşmış. Besle büyüt sonra yok pahasına sat. Kars’ta herkes “üretici”, yani ailelerin hayvanları var, besi üreticiliği yok kadar az.. Ardahan milletvekili adayları Ensar Öğüt ve ikinci sırada Metin Demir. Öğüt milletvekili, Demir’in Ankara’da İlke Dershanesi var. Ama Ardahan’la hep içli dışlı. Ardahan’da iki milletvekilini de alabileceklerini düşünüyorlar, “iyi çalışırsak..” Oy oranını arttıracaklar da, hangi düzeye kadar? Masada Karslı politikacılar konuşuyor: “Sorun Recep Bey’e, acaba kendisi bir koyun güdebilir mi diye.. Bizlere sık sık bunlar koyun sürüsü bile güdemez, diyor ya! Çobanlığı aşağılıyor. Çobanlık peygamber mesleğidir. Recep Bey hayatında çobanlık yapmamıştır, bırakın bir sürüyü, tek bir koyunu bile güdemez.” Sevdim bu yanıtı! 1 vekil çıkarma umudu Kars’tan 3 milletvekili seçilecek. Eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Cengiz Daşdemir ve Saffet Özdemir. Geçen seçimde 3 milletvekilinin 2’si AKP biri de MHP’den seçildi. Alibeyoğlu, seçimlerde CHP’nin motoru görevinde. Bir milletvekili almayı umuyorlar. Tabii, BDP bağımsız adayına akacak oyların kaynağı belirleyecek bunu. CHP’ye gelecek oyların bir kısmı oraya gidecek. Mitinge katılım 2000’nin üzerinde. Çift zamanı, diyorlar, iki haft sonra olsaydı iki katı insan gelirdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a yükleniyor, Savcı Recep diyor, sonra da Zamcı Recep! 1.200.000 küsur canlı hayvan sayısının 300 bin küsura indiğini, devletin kurduğu bütün fabrikaların tesislerin kapatıldığını anlatıyor. CHP liderinin üzerinde en çok vurgu yaptığı nokta, her şey insan için. Bireyi vurguluyor. Zamcı Recep’i TV’ye tartışmaya çağırıyor durmadan, “Ama gelemez, çünkü gelebilmesi için temiz olması, verilemeyecek hesabı olmaması, bir de mangal gibi yürek olması gerek, bunlar onda yok.” Karslıların neden Kars’ı terk ettiğini soruyor: “Yetki verin Kars’ı eski görkemli günlerine döndürelim.” Mitingi izleyen Zemine Ana ile konuşuyorum.. “Yakışır mı hükümete, gazeteciyi, generali içeri tıkmak. Cumhuriyet tutuklu, bir zulüm vurdu Türkiye’nin başına...” [email protected] Eski CHP Genel Başkanı Baykal, Bakan Günay’a yüklendi ‘Sözü aslında bir itiraftır’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik polis baskınının ardından “Zamanlaması uygun olmadı” açıklaması yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a yüklendi. Baykal, “Şimdi, ‘zamanlaması iyi olmadı’ sözü aslında bir itiraftır” dedi. Baykal, seçim çalışmalarını sürdürdüğü memleketi Antalya’da dün Kumluca ilçesini ziyaret etti. Baykal, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde “yolsuzluğun” delilleri olduğunu savunarak hiçbir iddianame ya da soruşturmanın gündemde olmadığını söyledi. Baykal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde ise, “bazı usulsüzlük yapılmış diyen” bir Sayıştay raporunun gazetede yayımlanmasının ardından savcılığın bunu suç duyurusu kabul ettiğini kaydetti. Baykal, Günay’ın açıklamasını şu sözlerle değerlendirdi: Şimdi, ‘zamanlaması iyi olmadı’ sözü aslında bir itiraftır. Neyin itirafıdır? Yani, ‘Bu işler planlamayla yapılıyor, biraz geç kaldık’ demektir. Sen bırak İzmir’i de Kayseri’ye bak. Kayseri’de somut iddia var.” ‘Cumhuriyet tutuklu’ Deniz Baykal Polisin belge yaratma korkusu nedeniyle CHP il başkanı, örgütteki avukatları belediyeye çağırdı DİYARBAKIR Tunceli’de düzenlenen operasyonda öldürülen 7 PKK üyesinden 4’ünün Diyarbakır nüfusuna kayıtlı olması nedeniyle dün kentte kepenkler kapatıldı. Hayatın durma noktasına geldiği kentte, cenazeler güvenlik önlemleri altında toprağa verildi. Tunceli’de 26 Nisan günü çıkan çatışmada öldürülen PKK’liler Uğur Utanç, Hakan Gem, Şehmuz Akak ve Serhat Başalak için düzenlenen cenaze töreni için toplanan kortejin sonundaki bir grup Kuruçeşme mevkiinde bıçakla sivil polis otosunun lastiğini patlatıp polis memuru Bünyamin Çakmak’ı yaralayınca, polis havaya gerçek mermilerle ateş etti. Gruba basınçlı su sıkılırken topluluktan atılan taşlarla bir polis daha yaralandı. Grup ilerlerken askeri havaalanına da taş attı. Diyarbakır Cezaevi önüne yaklaşan topluluk içinden bazı kişiler cezaevine taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle saldırdı. Gruptan bazılarının AKP il binasına saldırması üzerine polis müdahale etti. AKP il binası önünde çatışmalar devam ederken bir gösterici polis panzerinin önüne geçerek üzerine benzin döktü. Kendini yakmaya çalışan gösterici engellendi. İzmirlilerin operasyona tepkisi büyüyor EMRE DÖKER İZMİR İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğü Mali Şube Ekipleri tarafından, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyona tepkiler sürerken, “polisin belge yaratma”sından korkulduğu, bu nedenle CHP’li avukatların belediyeye çağrıldığı öğrenildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçen pazartesi düzenlenen operasyonun ardından gözaltına alınanlardan 10’u önceki gün serbest bırakılmıştı. Sorgusu süren belediye personelinin sayısının ise 34 olduğu belirtildi. Operasyonun yankıları sürerken belediyede örgütlü Belediyede örgütlü sendikaların üyeleri AKP il binasına siyah çelenk bıraktı. sendikaların üyeleri dün AKP il bi nasına siyah çelenk bıraktı. Genelİş, Belediyeİş, Sosyalİş, TümBelSen adına açıklama yapan Genel İş Sendikası 5 No’lu Şube Başkanı Cafer Konca, yandaş medyada operasyonun gerçek nedenlerinin ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Soruşturmanın gizliliği ilkesine karşın özel yetkili savcıların yandaş medyaya karşı operasyon hakkında bilgi sızdırmakta ustalaştığını vurgulayan Konca, “Gazetelerde ihalelerin İZELMAN ve diğer belediye şirketlerine verildiği söyleniyor. Bu yolla 1 milyon liralık zarar oluştuğu belirtiliyor. Peki bu şirketler kimdir ve kimindir?” diye sordu. CHP İl Başkanı Tacettin Bayır’ın, operasyon günü partili avukatları, “önlem” amacıyla beledi yeye çağırdığı öğrenildi. Bayır süreci, “Emniyet mensuplarıyla tüm belgelerin kopyalarının verilmesi konusunda anlaşıldı. Ceplerindeki CD’leri bilgisayarlara yüklememeleri için örgütte görevli, o anda işi olmayan avukat arkadaşları arayarak belediyeye gelmelerini istedik. Belediyedeki avukatlar her yerde bulunamıyorlardı. Kopyalanan belgelerin bir nüshasının imza altına aldık” diye anlattı. Bu arada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na destek ziyaretleri sürüyor. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın ardından dün de İzmir Başkanlar Kurulu üyeleri Kocaoğlu’yla görüşerek, dayanışa dileklerini iletti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle