27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAYIS 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER 3 5 yıldır sıra bekliyor İSTANBUL (AA) İstanbul Üniversitesi (İÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Bölümü’ne 2006 yılında “çene düzeltme” ameliyatı için başvuran Sakarya Üniversitesi (SAÜ) öğrencisi Nurgül Uludağ (20), 5 yıldır sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Uludağ, şunları söyledi: “2 yıl içinde sıra gelir dediler, ama 5 yıldır bekliyorum. Psikolojik olarak çok yıprandım.” Fakülte yetkilileri ise yoğunluk nedeniyle şu an 2006 Nisanı’nda başvuranların ameliyatlarının yapıldığını belirttiler. Anne, baba ve iki çocuk karbonmonoksitten zehirlendi Dumlupınar İlköğretim Okulu anasınıfı öğrencisi olan Efe Boz, 12 Mayıs 2010’da okul tuvaletindeki lavabonun üzerine düşmesi sonucu korkunç şekildi yaşamını yitirmişti. Bursa’da soba değil yoksulluk öldürdü BURSA (Cumhuriyet) Merkez Nilüfer ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 6 kişilik aileden anne, baba ve 2 çocuk öldü, 2 çocuk da hastanede tedavi altına alındı. Dar gelirli ailelerin oturduğu Ulus Mahallesi Ova Sokak 7 numaralı evde meydana gelen faciada, Mehmet Çoban (49), eşi Mahbube Çoban (47), çocukları Gülfer (16) ve Recep (13) yaşamını yitirdi. Zekiye (12) ve Zeynep (8) ise yoğun bakımda tedavi altına alındı. Maddi durumları çok kötü olan Çoban ailesi yoksulluk nedeniyle sobada talaş yakarak ısınıyordu. Ailenin 6 ferdi önceki gece sobayı yakarak uykuya daldı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun Ekranla mtihanı Televizyon ekranı bir aynadır: Programdaki kişinin özelliklerini yansıtır. Aslında kısa süreli görüntüler, fotoğraflar, yanıltıcı da olabilir: Üzerinde oynanmış görüntüler ya da çok kısa süren spontane tutum ve davranışlar kimi zaman çirkinlikleri, kusurları, kimi zaman da güzellikleri, erdemleri abartabilir! Ama uzunca bir söyleşi programında, hele hele bir kişiye, bir lidere, bir veya birden çok medya mensubu soru yöneltiyorsa, o kişinin tüm özellikleri ekrana yansır. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu gerek NTV’de, gerekse CNN TÜRK’te, soruları yanıtlarken izledim: İlginç bir lider portresi çiziyordu Kılıçdaroğlu. Siyasal liderler genellikle “karizmatik” bir portre çizmeye özen gösterirler. Liderin “karizmatik” özelliklerine, gelişmiş demokrasilerde daha az, gelişmemiş toplumlarda daha çok önem verilir. Çünkü gelişmiş toplumlarda, halk, seçmen, kendi sorunlarına kendisi sahip çıkar… Liderden beklediği, bu sorunların çözümünde halkın eğilimlerini temsil etmesidir. Oysa gelişmemiş toplumlarda, halk, sorunların çözümünü büyük ölçüde liderden, onun bilgi ve becerisinden, üstün niteliklerinden yani “karizmasından” bekler. Aslında çok genel hatlarıyla, toplumların gelişmişlik katsayısının, liderlerden beklenen “karizma” düzeyini belirlediğini söyleyebiliriz: Bir ülke ne denli gelişmişse, demokrasisi ne denli etkin bir biçimde işliyorsa, seçmenler politikacıları ne denli denetliyorsa, liderden beklenen “karizma” da o denli düşük olur. Buna karşılık bir toplum ne denli azgelişmişse, demokrasisi ne denli kusurluysa, seçmenlerin politikacılar üzerindeki denetimi ne denli düşükse, liderden beklenen “karizma” da o denli yüksek olur. Türkiye’nin bugün ulaştığı yarı gelişmişlik düzeyinde “kurtarıcı” yani “karizmatik” liderlere artık gereksinmesi olduğunu düşünmüyorum. Seçmen bilinci, halkın demokrasiye katılımı ve politikacıları denetleme refleksi tam bir eşiğe erişmiştir gibi geliyor bana: Azgelişmişlikten, gelişmişliğe geçiş eşiğidir bu eşik. Türkiye bugünlerde, demokrasisini biraz daha iyi işletebilirse, azgelişmişlik düzeyini, kusurlu demokrasisini aşacak, hepimizin özlediği gerçek bir özgürlükçü demokrasiye doğru adım atabilecektir. Tam bu noktada ülkenin, “Ben, ben, ben…” diye gürleyen, “Benim valim, benim bakanım, benim milletvekilim…” söylemiyle kendisini siyasetin eksenine ve tepesine oturtan, öfkeli, otoriter hatta totaliter, korku salan bir liderden çok, mütevazı, sakin, demokrat, güven veren bir lidere gereksinme duyduğu kanısındayım. İşte Kemal Kılıçdaroğlu, televizyonlardaki görüntüsüyle, demokrasiye inanan, kendi kişiliğini de “demokrat” ilkeler çerçevesinde oluşturmuş ve geliştirmiş gerçek, (sahih) bir demokrat lider portresi çiziyor. Yıllar boyunca, tanıdığım, birlikte çalıştığım, dostluk ettiğim liderler arasında “gerçekten demokrat” bir kişilik sahibi olarak Erdal İnönü’yü gördüm. Şimdi Kılıçdaroğlu’nun ekrandaki performansına bakınca, bir ölçüde Erdal İnönü’yü anımsıyorum. En aykırı sorular karşısında bile sükunetini bozmaması, en haksız saldırıları bile soğukkanlı biçimde karşılaması, bütün eleştirilere, mantıklı, düzgün, ikna edici yanıtlar vermesi, efendiliği, “Gerçekten demokrat bir lider”, klasik siyasetçi tabiriyle “Bir halk adamı” imajı yaratıyor. Tabii bu imaj, başarılı olması için yeterli mi; o ayrı bir konu. Ama ana muhalefet partisi lideri olarak bu imajıyla, Başbakan Erdoğan’ın öfkeli, tepeden bakan, azarlayıcı ve ben merkezci imajına karşı bir antitez oluşturduğu ve Türkiye’deki demokrasinin gelişmesine katkıda bulunacağı muhakkak. ÖLÜMDEN HMALLER Z NC R ÇIKTI ki vidalı lavabo canına mal oldu İstanbul Haber Servisi Maltepe’de anasınıfı öğrencisi Efe Boz’un ölümüne ilişkin soruşturma sonucu, okulda güçlendirme ve onarım çalışması yapan 2 şirketin 4 yetkilisi hakkında, “taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Okuldaki tuvalet ve lavabolarda inceleme yapıldığı ve bilirkişi raporu istendiği belirtilen iddianamede, bilirkişi raporuna göre, Efe Boz’un ölümü olayında meydana gelen kazanın temel sebeplerinin “Kazaya neden olan lavabonun anasınıfındaki çocuklara uygun sağlamlıkta ve boyutta yapılmamış olması, lavabonun düşme tehlikesi göz önüne alınarak demir destekli veya ayaklı yapılmaması, sadece iki vida ile duvara monte edilmiş, söz konusu lavabo ile gerekli bakım ve iyileştirmenin yapılmaması” gösterildi. Talaş yakıyorlardı geç saatlerde ters rüzgâr nedeniyle soba geri tepti ve ev duman içinde kaldı. Mehmet Çoban’ın üst katta oturan kardeşi işe gitmeleri için ev sakinlerini kaldırmak isterken 6 kişinin de baygın yattığını gördü. 112 ekiplerince Şevket Yılmaz Hastanesi’ne kaldırılan 6 kişiden 4’ü kurtarılamadı. Cenazelerin Bingöl’ün Çolhan ilçesine gönderileceği öğrenildi. Fotoğraf: AA Tutuklu olunca kurtuldu DÜZCE (AA) Düzce’de bir suç şebekesinin adına kurduğu 3 hayali şirket aracılığıyla 400 bin lira borçlandırılan ve iki yıl cezaevinde kalan Şenol Hancı’nın (42) masum olduğu, tutuklu yargılandığı süre içinde adına bir bankadan kredi çekilince ortaya çıktı. Durumu icra dairelerinden evine gönderilen tebligatlarla fark ettiğini ve savcılığa başvurduğunu belirten Hancı, “Tutuklu yargılanırken yine adıma kredi çekilmesi sonucu suçsuzluğum ispatlanmış oldu” diye konuştu. ‘AB’de 100 Türk Çocuğu’ müzikle büyüledi Türk Avrupa Parlamentosu’na (AP) Bilfen AB’de 100BakanıÇocuğu” projesi kapsamındaBağış, çocukların “AB’de nedendavet edilenseyahat Okulları öğrencilerine ve ev sahipliği yapan AP Türkiye Dostları Grubu üyelerine hitaben konuşan Devlet ve Başmüzakereci Egemen serbestçe edemiyoruz” ve “Biz kendimizi AB’nin parçası kabul ederken Avrupalılar neden bizi öteki gibi görüyor” gibi sorularına katılmamanın elde olmadığını söyledi. Bilfen Okulları öğrencileri ise AB’nin karşılaştığı sorunların çözümünde Türk gençliğinin yapabileceklerini anlatan bir sunum yaptı. AP’de Türk ezgileriyle mini bir konser veren Bilfen Okulları AB Orkestrası büyük alkış aldı. Minibüs terörüne tahliye... İstanbul Haber Servisi Üsküdar’da 11 Şubat 2010 tarihinde lise öğrencisi Ömer Ersöz’ün güzergâh dışında seyreden minibüsün altında kalarak yaşamını yitirmesiyle ilgili davada minibüs sürücüsü Nâzım Gül, 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliye edilmesine karar verdi. Baba Murat Ersöz adliye çıkışı yaptığı açıklamada insan hayatının çok ucuz olduğunu belirterek, “Buna anlam veremiyorum. Kamu taşımacılığı yapıyorlar ama onların gözünde insanlar 1.52 lira. Korkunç bir şey” dedi. Başkasının hayatını çaldılar KOCAELİ (AA) İzmit ilçesinde, kendisinden 8 aydır haber alınmayan iş adamı Kaya Şeheri’yi (69) öldürüp evine taşındıkları iddia edilen Osman E. ve Gürhan S. gözaltına alındı. Bu arada, Osman E’nin Şeheri’nin cep telefonunu kullandığı ve evinde oturduğu, ayrıca zanlıların iş adamına ait otoparkı kiralayarak işlettikleri öğrenildi. Karabük’ün Eskipazar ilçesi Bulduk Deresi mevkisinde geçen elleri ve kolları bağlı, çuvalda bir erkek cesedi bulunmasının ardından olayla ilgili çalışma başlatılmıştı. ÇORUM’DA NELER OLUYOR? 3 günde 3 kişi intihar etti SEYFETT N METE ÇORUM Kentte son 3 gün içinde art arda 3 kişinin intihar etmesi yurttaşlarda korku yarattı. Keziban Yıldız (45) yaşadığı köyün yakınlarındaki baraja atlayarak intihar etti. Ardından da Kadir Borucu ve Arif Bozkurt kendilerini astılar. İlk olay Alaca Gazipaşa köyü Güllük Mahallesi’nde meydana geldi. Şizofren olan Keziban Yıldız köyün ya kınlarında bulunan Güllük Seyitnizam Barajı’na atladı. İkinci olayda ise 2 çocuk babası Kadir Borucu, ailevi sebeplerden dolayı, aşağı Sanayi Çelik Sokak üzerinde bulunan boyacı dükkânında kendini astı. Diğer olay da Çoraklık 23. Sokak’ta meydana geldi. Eşinden bir süredir ayrı olduğu öğrenilen Arif Bozkurt adlı iki çocuk babası, evinin kömürlüğünde kendini asarak canına kıydı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle