15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 29 N SAN 2011 CUMA 16 Yaratıcı fikirlerin yarıştığı 3. Fütürist Senaryo Yarışması’na dokuz okul katıldı Gençler: Gelecek biziz TÜFest 5 Mayıs’ta İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri, İTÜFest’11, ile yılın yorgunluğunu atacak. Konserler, söyleşiler, yarışmalar, spor etkinlikleri ve özel performanslarla renklenecek olan İTÜ Bahar Festivali, gençlere eğlenceli bir hafta yaşatacak. İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi’nde 5 Mayıs’ta başlayacak olan İTÜ Bahar Festivali, 13 Mayıs Cuma gece yarısına kadar devam edecek. Şenliklerde, sentetik buz pisti yer alacak, ayrıca satranç, play station, dart, langırt, masa tenisi ve basketbol turnuvaları düzenlenecek. Özel Sezin Lisesi ve Fütüristler Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı “3. Fütürist Senaryo Yarışması”nda Darüşşafaka Eğitim Kurumları öğrencileri, “Genetik kodumuz kimliğimizdir” sloganından yola çıkarak, oluşturmayı düşündükleri genetik sensörler sayesinde güvenli ve tam denetimli rahat bir hayat öngören sunumlarıyla birinci oldular. “Işınlanma, fobi aşıları, Mars’a yolculuk, okyanus altında tatil, kendi kendine terapi, biyonik organlar, doğada çözünen poşetler, balon evler” ile tasarladıkları geleceği anlatan Özel Eyüboğlu Koleji öğrencileri ikinciliği; “sağlıklı nesiller için gen taraması, nano banyolarla su tasarrufu, güneş enerjisine dayalı tüketim, insan ömrünün uzaması, iletişim aktarıcısıyla sevdiklerimizle görüşebilme, alternatif beslenme olanakları ve bütün gelişmelere rağmen birliktelik ve paylaşıma duyulan ihtiyacın önemi”ne değinen Özel Sezin Lisesi öğrencileri de üçüncülük kazandı. Yarınlara hazırlanmak konusunda yöntemlerin geliştirilmesini sağlamak için yaratıcı fikirler, öneriler, alternatifler ve çeşitli senaryoları paylaşmak amacıyla düzenlenen Fütürist Senaryo Yarışması’nın bu yılki konusu ‘Gelecekte İnsan’ olarak belirlendi. Yarışmaya katılan dokuz okulun senaryo sunumları, jüri üyeleri tarafından “yaratıcılık, teknoloji kullanımı, canlandırma, senaryo içeriği ve proje uygulaması arasındaki uyum, tamamlayıcılık, araştırma ve ön çalışma, takım çalışması, proje hazırlama sürecinde verilen takvime ve sunum için verilen zamana uyum” başlıkları altında değerlendirildi. Projene Kurban Sözlükler “Çılgın”ın karşısında “uçuk kaçık” yazıyor. Örnek diye “Çılgın Melahat” adlı bir komedi kahramanı da gösteriliyor. Estağfurullah. Çılgın diye nitelenen bir projenin ilk şartı yüzde 100 özgün olmasıdır. (Bu resmi açık, ismi şimdilik gizli) bu hanımefendi de bir çılgın projeye imza atmıştır. Ama onun projesi yüzde 100 özgündür. Zinhar alıntı ve çalıntı değildir. Daha da ötesi... Bu 2 değil 3 “üç kanallı” projenin riskinimaliyetini tamamen kendisi üstlenmiştir. Artık yukarıdaki resim kadar gerçek olan bir “hakikat ve realite” var ki... Sayın Başbakan, hissen olduğu gibi… Siyaseten de şiirden besleniyor. “İstanbul’a su kanalı” açmanın ilhamını Mehmet Akif’ten aldığı anlaşılıyor. İstiklal Marşımızın 3. dörtlüğü hepimizin ezberindedir: “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım!” Eğer cama ve ezbere dayalı bir söylem gücüne sahiplerse, kimi liderler şeytana pabucu ters giydirebiliyor. Örnek çok… Mersin’de 5 yıl önce bir vatandaşı öfkeden köpürerek “Ananı da al git!” diye azarlıyor… Böylece “ana” sözcüğünü siyaset sözlüğüne ve seçim meydanlarına ilk sokan siyasi lider oluyor.. Yetinmiyor.. Sadece “yoksa…”sı eksik bir biçimde… “Ananı da al git..” diye azarladığı çiftçi vatandaşı bir de korumalarına tartaklattırıyor. Ama “hafızaı seçmen unutmakla maluldür” gerçeğine güveniyor. CHP liderinin ağzından çıkan bir “A” harfini bahane ve fırsat bilerek “temiz aile çocuğu” edebiyatına girişiyor. Dedik ya, şeytana pabucu ters giydirmekte emsalsiz ve rakipsiz bir Başbakanımız var. Ama “temiz aile çocuğu” olmanın yine de kuralları vardır. Temiz aile çocukları kitap yazarken, proje yaparken bir alıntı yapmışlarsa mutlaka bu alıntıdan söz ederler. Etmezlerse o kitap da, o proje de çalıntı olur. Çalıntı kitabı yazana... Çalıntı proje yapana ne deneceğine artık halk karar verir. Ülkemizde binlerce profesör dururken ÖSYM Başkanlığı’na, çalıntı kitap yazdığı kanıtlanmış birini tayin etmenin de bir hikmeti varmış demek ki.. Bu hikmet… “Çılgın” diye reklamı yapılan projenin 17 yıl önce merhum Başbakan Bülent Ecevit’in açıkladığı bir projeden alıntı/çalıntı olduğunun ortaya çıkması ile belli oldu. Başbakan, istediği kadar gizli tutsun... “Kanalistanbul” projesinden CHP lideri Kılıçdaroğlu bile haberdarmış! Yoksa 5 gün önce meydanlara çıkıp Zonguldak’ta da, “Ey Tayyip Erdoğan, sen Ecevit’in tırnağı bile olamazsın! Adını anmadan önce abdest al!” der mi idi? Sahi Tayyip Bey, “çılgın projesi”ni açıklarken abdestli mi idi? Gelecekten umutluyuz Özel Sezin Lisesi’nde bu yarışma çerçevesinde “gelecekte insan” konulu bir de forum düzenlendi. Bilgi’de Bilimkurgu Festivali Bilgi Fantastik ve Bilimkurgu Kulübü, Bilgi Çizgi Roman Kulübü ve Bilgi For Fun Kulübü’nün işbirliği ile düzenlenen fantastik ve bilimkurgu temalı festival “BİLGİCON”, 678 Mayıs tarihlerinde Santral Kampusu’nda gerçekleştirilecek. Festivalde, konserler, yarışlar, sergiler, atölye çalışmaları, oyunlar, fantastik ve bilimkurgu alanından yazar, çizer ve tasarımcılarla söyleşiler yer alacak. Yabancı öğrencilerden kermes Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğrenim gören yabancı öğrenciler, ihtiyaç sahibi Türk çocukları için kermes düzenledi. Üniversitenin farklı bölümlerinde lisans ve yüksek lisans eğitimi alan yabancı öğrenciler, kurdukları stantlar aracılığıyla kendi ülkelerine özgü lezzetleri sattılar. Bahçeşehir Üniversitesi fuaye alanında gerçekleşen kermesten elde edilen tüm gelir, vakıflar aracılığıyla ihtiyaç sahibi çocukların kullanımına sunulacak. Yenililikçi eğitim projeleri yarışacak Tüm dünyadaki yenilikçi eğitim projelerini belirlemek, sergilemek ve tanıtmak amacıyla gerçekleştirilen Eğitim İçin Dünya Yenilikçilik Zirvesi (WISE) ödülleri için başvurular başladı. Dünyadaki tüm eğitim sektörlerinde yer alan organizasyonlar, yenilikçi eğitim projeleriyle, 31 Mayıs 2011 tarihine kadar www.wiseqatar.org adlı web sitesinden başvuru yapabilecekler. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen WISE Ödülleri’nin teması, “Eğitimi Dönüştürmek: Yatırım, Yenilik ve Katılım”. Eğitim ve toplumlar üzerinde en olumlu etkiye sahip olduğuna karar verilen 6 proje, 13 Kasım 2011 tarihleri arasında Katar’ın Doha kentinde düzenlenecek olan WISE 2011 Zirvesi’nde, jüri seçimiyle belirlenecek. “Haraç Mezat” Satışlar! MER Ç VEL DEDEOĞLU K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK [email protected] [email protected] C MY B C MY B “İstanbul Deniz Otobüsleri”nin (İDO) “kurucu”su Sayın Prof. Dr. Necmettin Akten çok üzüntülü. “İDO”nun satışı için “açık arttırma”nın yapıldığı 7 Nisan 2011 tarihini, “Yok sayacağım bir gündür!” diye belirtiyor o uyarıcı makalesinde (*). Ayrıca, “Satanlara, emeklerimi haram ediyorum!” diyerek de üzüntüsünü vurgular Prof. Dr. N. Akten. Çeyrek yüzyıl boyunca “ayakları üstünde durarak” halka hizmet veren bu kamu işletmesinin, bundan sonra yazgısının ne olacağını da “Deniz Nakliyat”ı örnek göstererek ortaya koyuyor değerli bilim adamı. Kuşkusuz çoktan unuttuk “Denizcilik Bakanlığı”na ait bu “kamu” işletmesinin satışını ve sonrasında olup biteni; öyle ki, içimizde de belleğimizde de hemen hemen hiçbir “iz” yok. Görünürde de yok, çünkü işletme özelleştirilince onca “gemi” yeni ortaklar arasında paylaşılıvermiş; işletmeye ancak dökme mal taşıyan, boşaltan “dökmeci” denen birkaç gemi bırakılmış. Böylece bu işletme artık, Türkiye’nin “ürün”lerini “dış pazar”lara taşımıyormuş. Bu durumun “dış ticaret”imize yaptığı dokuncaya (zarar) örnek olarak, “Kanada fındık, üzüm pazarımızı”, Avustralya’ya kaptırmamızı gösteriyor Prof. Akten. Çarpıcı başka bir örnek olarak da, İrlanda’nın yaşadığı olumsuzluğu anlatmış Sayın Akten. İrlanda, ürünlerini Afrika pazarına götürmek için gemileri olmadığından İngiltere’ye bağımlıydı. İngiltere bu pazarı kendi ürünleriyle iyice doyurduktan sonra, İrlanda ürünlerini ulaştırırmış Afrika’ya. Gerek bunları, gerek “Deniz Nakliyat” olayını çok iyi bilen Prof. Akten: “İDO’nun yeni sahipleri amaç para kazanmak değil mi? gemileri elden çıkarıp iskele restorancılığı yaparsa n’olacak?” diye soruyor. Kime soruyor? Kuşkusuz bize; “Neredeydiniz?”, “Neredesiniz?” demek istiyor. Haklı; “İDO” satılırken neredeydik? İzmir Limanı satılırken neredeysek orada; Trabzon, İskenderun, Mersin, Taşucu, Kuşadası, Bandırma, Samsun limanları vö’ler satılırken neredeysek oralarda. Ayrıca, satışlar “açık arttırma” yoluyla gerçekleştiriliyorsa da, satıştan kısa bir süre sonra bunun “haraç mezat” yapıldığı ortaya dökülüveriyor. Dahası hep belirtildiği gibiözelleştirmenin bir “istihdam hedefi” gözetmeyerek yapılması “işsiz”liği, “işsiz” sayısını katlayıveriyor. “Tekel Tütün İşçileri”nin, fabrikalarının satışına karşı gerçekleştirdiği o inanılmaz “direniş”in, özelleştirmenin bu yönlerini de topluma yansıttığına hep birlikte tanık olduk. Bilindiği gibi bu “direniş” sürüyor. Samsun Sigara Fabrikası “özelleştirme”yle bir Amerikan Şirketi olan “British American Tobacco”ya (BAT) satılınca, geride bıraktığımız mart ayında BAT “120 işçi”yi kapının önüne koyuverdi. Kuşkusuz bu durum, “özelleştirme”de “istihdamı koruyucu koşul ve önlemlerin” dikkate alınmasının “iktidar” tarafından ne denli gözden çıkarıldığını bir kez daha ortaya koydu. “Bir kez daha” diyoruz. Çünkü Erdoğan bu “gözden çıkarma”yı tam bir Kasımpaşalı ağzıyla “Babalar gibi satarım” dediğinde açıkça dile getirmişti. Öte yanda, kendi ülkesindeki “sendika hakkı”na saygı gösteren “BAT”ın, “120 işçi”nin “sendikal direniş”ine karşı takındığı “tutum”, “özelleştirme”nin bu yönünü de yine açığa çıkardı. Başbakan’ın bir bakımameydan okuyarak aralıksız yürüttüğü “özelleştirme”yi, bu “haraç mezat” satışları, Başkan Kadir Topbaş da, İstanbul için aynen sürdürüyor, sırada “İGDAŞ” var. Ne var ki bu kadarla kalınmamış; İstanbul Belediyesi (İBB) yönetimi “100”e yakın ihalede “usulsüzlük” yapmakla da suçlanıyormuş. (Cumhuriyet, 27.4.2011) Bütün bunları okudukça, TV’de izledikçe Şair Nef’i’yi anmadan edemiyor insan. Yönetimdeki yolsuzlukları, fesadı, haksızlığı, utanmazlığı gören Nef’i, bunları yapanları sorgu suale çekilmelerine izin vermeyerek koruyan “sadrazam”a (başbakan), “Balık baştan kokar!” gerçeğine dayanarak şöyle seslenir: “Sattınız iki soysuz bir olup HANLIĞI (...) / Hiç HANLIK satılır mı hey edepsiz hain / Böyle kalır mı soysuzlar elinde DEVLET”. Hele bu “100” ihalede dönen akçenin “56 milyar dolar” olduğunu duysaydı acaba ne derdi Nef’i? Daha da önemlisi kimi “hicv”ederdi? “AKP yönetimi”ni mi, yoksa “toplum”u mu? Ne dersiniz? (*) Aydınlık, 17.4.2011 Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] OTOBÜSTEK LER KEMAL URGENÇ [email protected] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Tuba ailesinden 1 nefesli bir çalgı. 2/ Alanya ilçesin 2 de, Kilikya Erme 3 ni Krallığı döne 4 minde yapılmış bir 5 kale... Çadır halkı, göçebe ailesi. 3/ 6 Resim yapımında 7 kullanılan bir bo 8 ya... Büyük ve süslü çadır. 4/ Bağış 9 lama... Asalak bir bö 1 2 3 4 5 6 7 8 9 cek... Bir nota. 5/ Bir 1 Ş N A V Z E R B sözcüğün alışılmış anla 2 N UG A Ş O S E mının dışında kullanıl 3 İ R A D E M İ R ması. 6/ El ya da yüz ha4 T N İ R V A N A reketleriyle gösterme. 7/ K E N E T “ vursun beynime 5 Z A T 6E V A Z E O K poyraz poyraz / ŞaşıraL İ yım sahilimi” (Cahit Ir 7 L A O T A gat)... Eski Türklerde öl 8 R A B E L A İ S müş ataların tapılan su 9 S A Ğ U O R K A ret ve heykelleri. 8/ Düşünce... İkaz. 9/ Mayhoş bir meyve... Irmakları geçmek için kullanılan sal. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gürcistan’a özgü bir tür kaval. 2/ Osmanlılarda kapıkulu askerlerine ve kimi devlet görevlilerine üç ayda bir verilen ücret... Çayı, soğanı ve tavşanı vardır. 3/ Sanı... Bir tümün bir parçasıyla ilgili olan. 4/ Tavuğun göğüs etiyle hazırlanan ve pişmiş hamurla yenen bir tür çorba. 5/ Bir nota... Bir işi yerine getirme... Sınır boyu. 6/ Ray üzerinde işleyen bir taşıma aracı. 7/ Kısa yazı... Yaylı bir çalgı. 8/ “Her çiçekten eyledik / Arıya saydılar bizi” (Pir Sultan Abdal)... Tropikal bölgelerde yetişen ve yumruları besin olarak kullanılan bir bitki. 9/ Ölü doğan kuzunun, “astragan” da denilen kürkü... Gereksinmeye yetmeyecek kadar az.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle