16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 N SAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Herkes nemalanacak Hesaplamalara göre, engebesiz 40 kilometre uzunluğunda, 25 metre derinliğinde, 150 metre genişliğinde bir kanalın 152 milyon metreküplük bir hafriyatı olacak. Bunu çıkarılıp boşaltmanın maliyeti yaklaşık 4.5 milyar lira. Kaba inşaat için kullanılacak 7 milyon 875 bin metreküp betonun 788 milyon liralık maliyeti var. Ayrıca en az 1 milyon 395 bin ton demir gidecek ve bunun için 2 milyar lira daha harcanacak. Diğer giderlerle birlikte toplam maliyet 10 milyar lirayı aşacak. Bu da ilk anda bazı müteahhitlerin destek mesajları vermesinin nedeni olarak gösteriliyor. 9 Yandaşları zengin eder CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “Bu yeni bir proje değil. Osmanlı’dan bu yana gelen bir proje. AKP’nin projesinde insan yok. Yandaşlarını zengin etmek var. Türkiye’nin çılgın projelere değil, düşünen üreten adamlara ihtiyacı var. AKP’nin hazırladığı, kamuoyuna sunduğu hiçbir projede insan unsuru yok. Eğer insan unsuru olsaydı 2.5 yaşındaki çocuk açlıktan annesinin kucağında ölmezdi” dedi. CHP’li Hamzaçebi projenin stanbul’un nüfusunu 30 milyona çıkaracağını belirtirken, eski adalet bakanlarından Şevket Kazan da Erdoğan’a “Sen Türkiye’nin doğusunu boşaltıyorsun” diye seslendi. Erdoğan’ın çılgın projesi ikinci Boğaz’a tepki yağdı: Orman arazileri, su havzaları, ekolojik denge zarar görecek. Büyük bir rant yaratılacak, stanbul’un nüfusu 30 milyona çıkacak Hayalet proje OKTAY EK NC Başbakan stanbul için ‘çılgın projesi’ni açıklarken, arkasındaki fonda o pek sevdiği gökdelenlerin silüeti yoktu; kaderine terk edilen Tarihi Yarımada vardı. Konuşmasına ise ‘tarihteki büyük hayal’lerle başladı. Mimar Sinan camilerini önce hayal etmiş; Fatih de İstanbul’u almadan önce fethin hayalini kurmamış mıydı? Kendi hayalindeki gemi kanalının ise İstanbul için ancak hayalet olabileceğini belli ki hiç düşünmemişti. Çünkü Kanal stanbul, metropoliten planlardaki ‘kentleşme dengeleri’ni hiçe sayan, tüm şehircilik hedeflerini altüst eden, hayali bile korkunç bir ‘imar darbesi’nden başka bir şey değil... Proje aslında ilk kez de açıklanmıyor... AKP Kadıköy Belediye Başkan Adayı mimar Sinan Genim’in aylar önce basına da yansıtılarak önerdiği bu plansız proje, Başbakanı çok etkilemiş ki şunu söylüyor: Dar kadroyla tasarladığımız kanalın 2 yıl sürecek etütlerinden sonra uzman kurumlardan, üniversitelerden katkı isteyeceğiz... Ormanlar ölecek nşaat Mühendisleri Odası stanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe: Bu projenin yapılmış olması ve 3. köprü ile bağlanması, stanbul’un kuzeyinde yeni bir rant alanının ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlayacak. Bu projelerle; ekolojik denge bozulacak. Orman alanları yeni bir yapılaşma baskısına girecek. Su havzaları ortadan kalkacak. stanbul ve bölgenin iklimi önemli ölçüde değişecek. Egzoz gazları çevreyi daha çok kirletecek, canlı yaşamı önemli ölçüde etkilenecek. Bölge ve stanbul’da yaşayanların ihtiyacını karşılayacak su kalmayacak. Bölge arazisinin önemli bir kısmı yapılaşmaya açılacak, yeni rant alanları oluşacak. Bu projede rant ve yeni zenginler yaratma anlayışı vardır. ‘Çatalca’ya hediye, ona göre’ İstanbul Haber Servisi AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un Avrupa yakasında, Karadeniz ile Marmara Denizi’nin arasına, yaklaşık 4550 kilometre uzunluğunda bir kanal yapacaklarını belirtti. Erdoğan, yerini ve maliyetini açıklamadığı ‘Kanal İstanbul’ projesiyle, İstanbul Boğazı’nı eski günlerine geri döndüreceklerini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman Independenta faciasını düşündüğünü söyleyen Erdoğan, “Böyle bir şey bizim başımıza gelse ne yaparız diye kafa yordum, arkadaşlarımla konuştum. Zihnimizde şekillenen bu hayal bugün artık ete kemiğe bürünmeye başladı” dedi. Projenin, çok boyutlu, bir enerji, ulaştırma, bayındırlık, tarım, eğitim, istihdam, şehircilik, aile, konut, kültür, tu ‘MAL YET 10 M LYAR DOLARIN ÜZER NDE’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kanal İstanbul’un maliyetinin 10 milyar doların üzerinde bir rakam olabileceğini söyledi. Kanal için 2 yıllık etüdün ardından 8 yıllık bir çalışma sürebileceğini kaydeden Topbaş, deprem de dahil olmak üzere İstanbul’un risklerinin projede dikkate alındığını belirtti. taban genişliğinin ise 120 metre olacağını ifade eden Erdoğan, kanaldan 300 bin DW tonluk gemilerin geçebileceğini, kanal üzerindeki köprülerle, kara ve demiryolu ulaşımının kesintiye uğramayacağını anlattı. Üçüncü köprünün bağlantı yollarının da bu kanal üzerinden geçeceğini, kanalın mümkün olduğunca Hazine arazisi üzerinde yer alacağını ifade eden Erdoğan, kanaldan çıkacak hafriyatın ise sönmüş maden ocaklarının kapatılmasında değerlendirileceğini belirt rizm ve çevre projesi olduğunu ifade ederek, projeyle İstanbul’un ve çevresinin, su kaynaklarının, hayvan ve bitki yaşamının korunacağını savundu. Projenin etüt çalışmalarının iki yıl devam edeceğini belirten Erdoğan “Projenin, yeri ve maliyeti üç aşağı beş yukarı belirlendi. İstanbul, başlattığımız projeyle içinden iki deniz geçen bir şehre dönüşüyor” diye konuştu. Kanalın Panama ve Süveyş ile kıyaslanamayacağını, su derinliğinin 25 metre, su yüzey genişliğinin 145150, ti. Projenin, boğaz trafiğinin azaltılmasına ve boğazdaki tehlikenin minimize edilmesine yönelik olduğunu belirterek şözlerini şöyle sürdürdü: “Gemi trafiği nedeniyle, Boğaz çevresindeki 2 milyon insan ve doğal yaşam tehdit altında. Boğaz’da artık su sporları yapılacak, kent içi ulaşım sağlanacak ve eski günlerine geri dönecek. Boğaz’dan günde ortalama 149 gemi geçiyor; yeni kanaldan 130160 gemi geçecek” Sadece bir ulaşım projesi olmadığını, kanalın çevresinde modern bir yaşam alanı kurulacağını, kongre, fuar merkezlerinin, otellerin yapılacağını belirten Erdoğan, en büyük havalimanını da bu bölgeye yapacaklarını kaydetti. Erdoğan, proje tanıtımının ardından salondakilere, “Bu proje Çatalca’ya hediye. Ona göre” diye seslendi. Ranta sevdalanma Oysa, bırakın ‘ileri demokrasi’yi, normal demokrasilerde bile bu tür projeler için uzman çevrelerin katkıları karar verildikten sonra istenmez. Bu bilime saygısızlık ve ayıptır. Eğer İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi emir kulu değilse, önce bu meclisin kent planıyla ilişkisini değerlendirmesi gerekir. Kararın doğru üretilmesi için de uzman kuruluşların yaklaşımları istenir. Böylece kentin demokratik, akademik ve mesleki kurumlarının eğilimlerine göre hareket edilir... Başbakan’ın ise Meclis’i unutması bir yana, bilim yuvalarına ‘ stanbul’a 2. Boğaz yapacağız; gelin desteğinizi verin’ demesine, yine o ‘hayal’ini kurduğu Başkanlık sistemlerinde bile rastlanamaz... Peki, kamuoyuna, bilgisayarlardaki ‘çocuk oyunları’na benzer basit bir animasyonla tanıtılan ‘Kanal stanbul’u proje müellifi AKP’li Genim’den başka savunan mimar var mı? Boğaziçi’nde asıl tehlikenin petrol tankerleri olduğu, bunun için de temel çözümün tankerlerin değil petrolün geçirilmesiyle, yani ‘boru hatları’yla sağlanabileceği neden anımsanmıyor? İstanbul’un ‘çılgın’lıklar yerine aklı başında çözümler beklediği neden Başbakan’a anlatılamıyor? Başbakan’ın hayalim dediği ve çevresinde yüksek yoğunluklu yeni emlak yatırım alanları yaratacağını açıkça belirttiği proje, kente değil, ‘kentin rantına sevdalanma’nın doruktaki göstergesi... Böylesi bir ‘hayalet’le halktan oy istenmesinin nedeni ise toplumun gerçekleri düşünmesi yerine ‘hayallerle oyalanması’nı hedeflemekten başka nasıl açıklanabilir? Nüfus 30 milyon olur Deprem Konseyi eski başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan: Bu proje stanbul’un nüfusunu 30 milyon yapma projesidir. Bunun için uğraşıyorlar. Nüfus 30 milyon olursa ölü sayısı da artacaktır. Depremde ağır hasar görecek bölgelerin yeni proje ile taşınması da söz konusu değil. TMMOB Mimarlar Odası stanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Sami Yılmaztürk: Aklı reddeden bir proje. Bu stanbul’a ciddi bir nüfus artışı getirecektir. O bölgede ormanlar ve su havzaları da yok edilecek. stanbul Üniversitesi’nin eski rektör yardımcılarından Prof. Dr. Melih Boydak: ki denizin birleşmesinin oluşturacağı ortamda stanbul Boğazı’ndaki su düzeyi, akıntı, ayrıca stanbul’un önemli ölçüde su gereksinimini karşılayan Terkos ve Büyükçekmece gölleri ile Sazlık Barajı ne oranda etkilenecek? Yöredeki flora ve fauna nasıl etkilenecek. Yeni yaratılacak cezibe merkezleri büyük bir nüfus artışı getirecek. Müteahhitler havalara uçtu (Özyurtlar Şirketler Grubu’nun Başkanı) Tamer Özyurt Bir kere işsizlik azalacak. ş bulan insanlar hayat standardını yükseltmek için çalışacak. Ya yeni bir eve çıkacak ya da kendisine ev alacak. Zaten inşaat sektörü 50 alt sektörü harekete geçiren bir alan. şadamı Ali Ağaoğlu: “Dünyanın en önemli doğal mirası olan Boğaziçi’ni korumak için böyle bir projeye ihtiyaç vardı. Bölgede Hazine arazileri olduğu için maliyeti makul olacaktır. Kanaldan gemi geçişleri sayesinde elde edilecek gelirle zaten bir süre sonra maliyetini de karşılayacaktır. kinci bir boğaz yapmak çılgın bir proje değil. Türkiye bunu yapabilecek güçte...” Şükrü Koçoğlu (Türkiye İnş. Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı) Bizim Irak projemiz 11.5 milyar dolar ve dünyanın en büyük 6’ncı projesi. En büyük proje de yanılmıyorsam 320 milyar dolarla ABD’deki uzay üssü. Dubai’deki Palmiye Adası projesi 12.5 milyar dolardı. Bu ondan çok daha büyük. Bizim çılgın proje 50 milyar doların çok çok üzerinde olur. ngilizler: Bize de düşer Birleşik Krallık’ın ekonomi ve yatırımlardan sorumlu bakanı Lord Stephan Green: Bu çok önemli bir inşaat projesi. ngiltere’de bulunan çok önemli, birinci sınıf mühendislik ve müteahhitlik şirketleri bu projeye katkıda bulunmak isteyeceklerdir. Rıdvan Murat (Zbs Alfaçelik şirketi yöneticisi) Kanalın üzerinde 6 köprü olacak. Bunların inşasında yapısal çelik firmalarına büyük görev düşecek. Yeni şehrin çelik yapılarla inşa edilmesi gerekir. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan: Projeyi duyunca 1 yaşıma daha girdim. stanbul’un finans merkezi olması konusunda da önemli yarar sağlayacak. Kanal stanbul, Türkiye’nin ticaret hacminin artmasına da neden olacak. Hayırlı olsun. Gecekondu hareketi Ecevit’ten çılgın intihal M YASE LKNUR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın” olarak değerlendirdiği proje, “çılgın intihal” olarak tarihe geçti. Aylar önce Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç’un köşesinde duyurduğu ancak proje hakkında bilgi vermediği Başbakan’ın çılgın projesi, İstanbul’da Karadeniz’le Marmara’nın bir kanalla birbirine bağlanmasını ve bu yolla Boğaz trafiğinin rahatlamasını öngörüyor. Ancak bu “çılgın proje”yi 17 yıl önce DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurmuştu. 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Özkan’ı ve projelerini tanıtmak amacıyla 17 ocak 1994 günü İstanbul’da Çınar Oteli’nde basın toplantısı düzenleyen Bülent Ecevit, “İstanbul Kanalı” adını verdiği kanal projesini anlattı ve projenin detayları 18 Ocak 1994 tarihli gazetelerde yer aldı. Basın toplantısında Boğaz’da artan deniz trafiğinin İstanbul’u tehdit ettiğini belirten Ecevit, bu sorunun çözümü için İstanbul’un Avrupa yakasında Karadeniz’le Marmara arasında bir kanal açılmasını önerdi. Böyle bir kanalın açılması duru munda tanker ve şilep trafiğinin kanala aktarılarak Boğaz trafiğinin rahatlatılacağını söyleyen Ecevit, “Kanalla Haliç arasında da bir bağlantı kurulabilir. Böylelikle Haliç’in temizlik sorunu da kendiliğinden çözülebilir” dedi. Projenin yapişletdevret modeliyle gerçekleştirileceğini açıklayan Ecevit, Kanal projesinin bir başka ayağını da kömür ocaklarının bulunduğu Karadeniz sahilinde kurulacak liman tesisleri oluşturuyordu. Bağımsız Devletler Topluluğu petrollerinin de Boğaz’dan geçirilmesi halinde deniz trafiğinin tıkanma noktasına geleceğine dikkat çeken Ecevit, “İstanbul kanalı bu sorunu çözecektir” dedi. C MY B C MY B stanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası 2. Başkanı Nizamettin Aşa: Bu çok büyük bir emlak hareketine neden olacak. Hangi açıdan bakarsanız bakın o bölgede çok büyük emlak hareketi yaratır. Ve bu spekülasyona çok açık. Spekülatif hareketler hemen başlayacaktır. Şimdiden bunun önlenmesi gerekli. Bunun bir de çevresel yönü var. Batıdan da doğudan da geçecek olsa simülasyondaki alan ormanlık araziyi işaret ediyor. O bölgede mutlaka ağaçlıklı yapı söz konusu. Bu bölgedeki işgal ve gecekondulaşmanın önlenmesi çok önemli.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle