16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 28 N SAN 2011 PERŞEMBE 4 HABERLER Kemal Kılıçdaroğlu, yoksulluğu ve yolsuzluğu bitirmek için yola çıktıklarını söyledi Özel Yaşam ve Yargı Haberi okuyunca gözlerime inanamadım. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’nden verilen bir kararın temyizi için Adalet Bakanlığı’nca yapılan başvuru üzerine, tanıkların da telefonlarının dinlenebileceğine karar vermiş. Kararın hukuki gerekçelerini tartışacak değiliz. Çünkü ne elimizde kararın tümü mevcut ne de hukuki gerekçenin bir önemi var. Hukuki gerekçenin önemi yok. Çünkü gerekçesi ne olursa olsun, bir kişinin telefonu herhangi bir davanın tanığı olduğu gerekçesiyle dinlenemez. Şimdi haklı olarak itiraz edeceksiniz: Dinlenemez diyorsun ama Yargıtay kararıyla dinlenecek ondan ne haber? Olay aklıma Bektaşi fıkrasını getirdi. Bektaşi gidip hocaya sormuş: Hocam aptessiz namaz kılınır mı? Haşa! demiş hoca. Gülerek yanıtlamış Bektaşi: Ama ben kıldım oldu. Bu mantıkla tabii herkesin telefonu dinlenir ve zaten de dinlenmektedir. Ama bu mantıkla demokrasi olmaz. Olursa ne olur? “Ben yaptım oldu demokrasisi” olur. Bir ülkede yasalara uygun eylemlerle ve yasal mahkeme kararlarıyla da demokrasi çiğnenebilir. Yasalara şekli uygunluk, mutlaka demokrasi ve insan haklarına saygı anlamını taşımadığı gibi, tüm mahkeme kararları da, hukukun özüne, insan haklarına ve demokrasiye uygun olmayabilir. Spesifik olaylara girmeden rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Türkiye’de CMK’nin 100. maddesine dayanılarak verilen tutuklama kararlarının önemli bir bölümü hukukun özüne, insan haklarına ve demokrasiye aykırıdırlar. Nitekim, Mehmet Haberal hakkında karar veren hâkimleri, tazminata mahkum eden Yargıtay’ın bu kararı yukarıda ileri sürdüğümüz görüşü desteklemektedir. Demek ki, eylemlerin şeklen yasalara uygunluğu rejimin demokratik hukuk devleti olmasını sağlamaya yetmiyor. Kanun devleti, ki tarihi gelişim içinde insanlığın önemli kazanımlarından biri olmuştur, tümüyle keyfi yönetimlere oranla ileri bir adımdır. Ama kanun devleti ile hukuk devletini birbirlerine karıştırmamak gerekir. Hukuk devleti kanun devletinin çok daha ötesinde şekli şartlara uyularak çıkarılmış yasaların aynı zamanda demokrasinin evrensel ilkelerine aykırı olmaması ve kişilerin temel hak ve özgürlüklerini çiğnememeye özen gösterilmesi demektir. Aynı şekilde, bütün mahkeme kararları, hukukun şekil şartlarına uyarak verilmiş olsalar dahi, hukuki olmayabilirler. Nitekim, hukuki açıdan hükmünü sürdüren bir tutukluluğun devamı kararı, daha yüksek bir mahkeme tarafından hukuka aykırı bulunmakta ve kararı verenler tazminata mahkum edilmektedir. Bu olay ülkemizde yaşanmıştır. Ama daha da vahimi yaşanmış ve yargı aracılığıyla işlenen bu tür hukuka aykırı fiillerin faillerinden hesap sorulması, anayasa değişikliğiyle engellenmiştir. Şimdi bu engelleme, anayasanın 175. maddesine ve o maddeye uygun olarak yapılan referandumda tezahür etmiş olan milli iradeye uygun olmasına karşın, hukuk, insan hakları ve demokrasi açısından meşruiyeti savunulabilir nitelikte midir? Demek oluyor ki, devletin büyük kulağını, yasalarla güçlendirmek, mahkeme kararlarıyla pekiştirmek de bir anlam taşımıyor. Bu gerçeği görmek için hukukçu bile olmaya gerek yok. Zaten ülkemizde hukuk adına karar vermek durumunda olanların davranışlarını görünce, “hukukçu” olmanın da bir anlamı kalmıyor. Burada da “hukukçu” ile “gerçek hukukçu” arasındaki farka geliyoruz. Ama “Ben yaptım oldu demokrasisi”nde, bu tür ince farkların da hiç önemi yoktur. ‘Çocuklar aç yatmasın’ C HAN ORUÇOĞLU EDİRNE CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Edirne’de seçim gezileri kapsamında miting düzenledi. Selimiye Meydanı’nda toplanan yurttaşlar, “Bu bebek sehven değil, resmen açlıktan öldü”, “Asker yanlış, medya yanlış, sendikalar yanlış, bir sen mi doğrusun ey Tayyip”, “Gün olur devran döner, Tayyip gider, halk döner”, “Zam+yalan+dolan=Recep +Tayyip+Erdoğan” dövizleri taşıyıp, “Başbakan Kılıçdaroğlu” sloganları attı. Edirne Belediyesi’nden Ecevit kasketi takıp miting alanına yürüyen Kılıçdaroğlu’na yurttaşlar sevgi gösterilerinde bulundu. CHP’nin proje üretmediği için eleştirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu,“Diyorlardı ki ‘CHP hep eleştirir, CHP milletin derdiyle ilgilenmez’. Ne yaptık? Onları projeye boğduk. Bütün projeleri halka dokunan, bire bir halkın Erdoğan CHP liderine çarpıtarak yanıt verdi Esenler’deki açılış töreninde konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Adımı yolsuzlukla anarsan a...” şeklinde yarım bıraktığı sözlerini çarpıttı. Kılıçdaroğlu’nun “Ayağını denk al diyecektim” açıklamasına karşın Erdoğan, “En iyi yaptıkları şey küfür. Adeta ağızlarından köpük saçıyorlar... Bizim medeniyetimizde anaların yeri çok saygındır. Annenize saygım var” diye konuştu. “CHP’nin bir gazetenin edepsiz başyazarını neden transfer ettiği şimdi çok iyi anlaşılıyor. Meğer daha iyi küfretmek için transfer etmişler” diyen Erdoğan “Avukatlarını yaptıkları o çetelerin dilini, jargonunu epeyce ezberlemişler” diye konuştu. Hacı Bektaş Veli’nin “eline, beline, diline hâkim olacaksın” sözünü anımsatan Erdoğan, “Ellerine hâkim olamadılar, her fırsatta yürüttüler. Bellerine hâkim olamadılar, kasetler ortada. Şimdi de dillerine hâkim olamıyor adeta cüruf saçıyorlar” dedi. CHP’NİN ANAYASA VİZYONU Yerelde ‘katılımcı bütçe’ adımı KIVANÇ EL sorunlarını çözen projelerimizle yola çıktık. Yoksulluğu çözmek için düşündük, hesap yaptık. 6 ay çalıştık Aile Sigortası Projesini ürettik, aileler mutlu, huzurlu olsun diye. Amacımız şu; herkes, her çocuk mutlu yaşasın. Çocuklar aç yatağa girmesin diye aile sigortasını getirdik” dedi. Yolsuzluğu ve yoksulluğu bitirmek için yola çıktıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluğu bitireceğiz bu ülkede. Bu yolsuzluklar konusunda en büyük uz man Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ne diyordu ‘ben yürütmenin başıyım’ diyordu. Ne söyleyeyim ben başka? Neymiş dava açacakmış. İstediğin kadar aç, bütün yolsuzluk dosyalarını o mahkemeye yığacağım” diye konuştu. İstanbul’da bir anaokulu açılışı sırasında öğrencilerin şekerlemeden zehirlenmesi olayına değinen Kılıçdaroğlu, “Allah bilir o şekeri alırken birilerine köşeyi döndürmüşlerdir bunlar. Millete kömür dağıttılar, vurgun 1 milyar CHP lideri Kılıçdaroğlu, Edirne Selimiye Meydanı’nda yurttaşlara seslendi. (Fotoğraf:UĞUR DEM R) TL’nin üzerinde. Fakirin sırtından geçiniyorlar. Aşık Mahsuni Şerif’in bir türküsü vardı, ‘yoksulun sırtından doyan doyana” diye. Bunları tarif ediyor büyük ihtimalle” dedi. Samsun’da 2.5 aylık bir çocuğun açlıktan ölmesine işaret eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “21. yüzyılın Türkiyesi’nde 2.5 aylık bir çocuk annesinin kucağında açlıktan ölürse bu ayıp kime aittir? Şimdi çıkmışlar ortalığa biz ‘çılgın proje’ açıklayacağız. Sen önce 2.5 aylık Kübra’nın karnını doyur. Bunların derdi başka bir şey, bunların derdi yandaşa ihale aktarmak, kamu kaynaklarını aktarmak. Açıkladıkları hiçbir projede insan yoktur.” Askerliği kademeli olarak düşürecekleri sözünü verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Efendim, ‘bunu yapıyorsunuz, vatanı kim savunacak?’ Senin oğlun 21 gün askerlik yaparken bu aklına gelmiyor da vatandaş Mehmet efendinin oğlunun askerlik süresini indirdik ‘vay efendim memleketi kim savunacak?’ Biz, onlar gibi değiliz. Bizim ruhumuzda Kuvayımilliye vardır.” Halka, “Çiftçi, emekli, gençler, üniversite sınavına girenler, kadınlar hayatından memnun mu?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Hayır” cevabı alması üzerine, “ 12 Haziran’da sandığa giderken bir dakika düşünelim ‘bu düzenden kim memnun’ diyelim. Eğer bu düzen ranttan yana bir düzense, sırtınızı AKP’ye döneceksiniz” ifadelerini kullandı. ANKARA CHP’nin “Anayasa Vizyonu” taslağında, başkanlık sistemi tartışmalarına da yer verildi. Başkanlık sistemine karşı çıkan CHP, sistemin bazı siyasi partileri sistem dışına itebileceği ve diktatörlüklere dönüşebileceği görüşüne yer verdi. Taslakta yerel yönetimlerin bütçelerini halkla yapıp halkla onaylayabileceği “katılımcı bütçe” modelinin de anayasada yer alabileceği ifade edildi. “10 Başlıkta CHP’nin Anayasa Vizyonu” taslağında CHP’nin başkanlık sistemine ilişkin görüşleri de yer aldı. Taslakta, başkanlık sisteminin “antidemokratik yönleri” ve “diktatörlüklere dönüşme eğilimi”nin tartışılması gerektiği ifade edildi. Taslakta başkanlık sistemine ilişkin değerlendirmeler şöyle: Oligarşik eğilimler: ABD haricinde başkanlık sistemini benimseyen ülkelerin aslında “başkancı sistemler”e dönüştükleri; ABD’de dahi başkanlık sisteminin parti düzeyinde sınırlı bir çoğulculuğa izin verdiği, oligarşik eğilimler taşıdığı ve küçük azınlık gruplarının temsilini engellediği anımsanmalıdır. ‘Üniter devlet korunmalı’ CHP’nin taslağında yerel yönetimlere ilişkin önemli düzenlemelere de yer verildi. Tek bir bölgeye özgü değil, tüm Türkiye için bir yerel yönetim reformunun yapılmasının gerekliliğine dikkat çekilen taslakta, “Yerel yönetim reformunda çoğulculuk sağlanmalı, uzmanlık ve teknik bilgi doğrultusunda merkezi idare ile yerel yönetimlerin yetki ve ilişkileri yeniden düzenlenmelidir. Üniter devlet korunarak yerel yönetim reformunun hayata geçirilmesi söz konusu olmalıdır. Yereli ve bölge halkını ilgilendiren konu ve kararlarda nükleer santral, HES gibi itiraz edici referandum benimsenmelidir” denildi. Taslakta yerel yönetimlerin bütçeleri için anayasada “katılımcı bütçe” konusuna yer verilebileceği de ifade edildi. Böylece hazırlanacak yerel bütçelerin bölge halkına sorulması ve halkın önceliklerini belirleyerek yerel yönetimlerin kararlarına katılmalarının yolu açılabilecek. MHP’li Yıldırım ve Çobanoğlu hem adaylıktan hem de parti yöneticiliğinden çekildi Kaset skandalı istifa getirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kadınlarla özel ilişkileri internete sızan MHP genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin talimatıyla istifa ederken milletvekilliği adaylığından da çekildi. MHP, Yıldırım ile Çobanoğlu’nun yerine bugün yeni adaylar gösterecek. MHP’yi sarsan yeni “kaset skandalı”na Bahçeli hemen müdahale etti. Önceki gün internete sızdırılan Kırşehir milletvekili ve aynı ilden 1. sıra milletvekili adayı Metin Çobanoğlu ile Adana milletvekili ve yine aynı ilden liste başı olan Recai Yıldırım, biri Rus bazı kadınlarla özel sohbet ve yakınlaşmalarını içeren görüntülerin ardından Bahçeli’nin talimatıyla hem adaylıktan çekildi hem de genel merkezdeki görevlerinden istifa ettiler. İstifalar, MHP Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da, söz konusu görüntülerle ilgili olarak “özel hayatın gizliliğini ihlal” gerekçesiyle soruşturma başlattı. Yurtdışı üzerinden farklıülkücü.com adresinden çeşitli yabancı sitelere sızdırılan görüntülerde Yıldırım ve Çobanoğlu’nun S, K, B. ve N. adlı kadınlarla bir odada özel sohbet anları yer alıyor. Görüntülerde CHP ile koalisyon ve üç hilalin anlamını açıklayan Yıldırım ve Çobanoğlu, Alevilik, ihale işleri, mafya konuları, namaz ve tesettürle ilgili yorumlar da yapıyor. BAHÇEL YOLSUZLUK DD ALARINI GÜNDEME GET RD ER SEVAG ŞAH N BALIKÇI TOPRAĞA VER LD ‘EKONOM K KAZANÇLAR Ç N ERTELEND ’ Kavakçı‘dan AKP’ye türbanlı aday tepkisi ELÇ N POYRAZLAR ‘AKP ile üçüncü dönem karanlık olur’ Yurt Haberleri Servisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin en büyük sorununun işsizlik olduğunu, işsizliğin toplumun huzurunu, ailenin yapısını bozduğunu belirtti. Bahçeli, dün TEM Bolu Gerede gişelerinin önünde yaklaşık 100 araçlık konvoy tarafından karşılandı. İlçe girişinde otomobilinden inerek esnafı ziyaret eden Bahçeli daha sonra ilçe meydanında parti otobüsünün üzerinden yaklaşık 500 kişiye hitap etti. Bahçeli buradan Bolu’ya geçerek partisinin il başkanlığını ziyaret etti. Partililerle sohbet eden Bahçeli daha sonra, mitingin yapılacağı Bolu Hükümet Meydanı’na geçti. Türkiye’nin en büyük sorununun işsizlik olduğunu, işsizliğin toplumun huzurunu, ailenin yapısını bozduğunu söyleyen Bahçeli, “6 milyona yakın işsizimiz vardır. İşsizlik artarak devam ediyor. Bu sorun çözülmeli. Bu sorunu kim çözerse elini öperim” diye konuştu. AKP, iktidarının 3’üncü döneminin Türkiye için karanlık olacağını söyleyen Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı olmak için uğraşacağını belirterek, “Bunlar 3. dönem iktidar olmayı düşünüyor. Çünkü iki dönemin yolsuzluğunun hesabını mutlaka verecekler. Bundan kurtulmanın tek yolu 3. dönem iktidar olmak ve daha sonra cumhurbaşkanı olabilmek. Ama Recep Tayyip Erdoğan ne yaparsan yap, ister Türkiye’de kal, istersen yurtdışına çık, iktidar olamadığın gün gideceğin yer Yüce Divan’dır” diye konuştu. Bahçeli, miting alanından ayrılırken gazetecilerin Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı çılgın projesini sorması üzerine ise “Projeden haberim yok. Konuyu bilmiyorum. İncelemem lazım. Bir çılgın projeden bahsediyorlar ama kapsamı hakkında bilgi sahibi değilim. Bizim hiçbir zaman çılgın projelerimiz olmaz” dedi. Ermeni kilisesinde şehit cenazesi İstanbul Haber Servisi Batman’ın Kozluk ilçesi jandarma karakolunda arkadaşının silahından çıkan kurşunla yaşamını yitirerek şehit olan jandarma er Sevag Şahin Balıkçı dün İstanbul’da toprağa verildi. Jandarma er Balıkçı’nın Türk bayrağına sarılı tabutu dini törenin düzenleneceği Feriköy Ermeni Kilisesi’ne getirildi. Balıkçının babası Garabet Balıkçı ve annesi Ani Balıkçı kilisede taziyeleri kabul ederken başrahip Tatul Anuşyan da dualar okudu. Jandarma er Balıkçı’nın Türk bayrağına sarılı tabutu, dini törenin düzenleneceği Feriköy Ermeni Kilisesi’ne getirildi. Kilisedeki törene, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Hulusi Akar, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Yaşar, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Ermeni cemaati katıldı. Duanın ardından yakınlarının omuzlarında bir süre taşınan Balıkçı’nın cenazesi, Şişli Ermeni Mezarlığı’na defnedildi. Defin işleminden sonra Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Yaşar’dan oğlunun tabutunun sarılı olduğu Türk bayrağını alan acılı baba Balıkçı, bayrağı sonsuza kadar saklayacağını söyledi. Bakan Bağış da törende gazetecilere yaptığı açıklamada, “Sevag kardeşimiz ülkemizin birliği ve bütünlüğüne hizmet verirken görevi başında şehit oldu. Hep birlikte bu topraklarda Müslümanı, Müslüman olmayanı, Türk’ü, Kürt’ü, Çerkezi, Lazı, Alevisi, Sünnisi hep beraber kardeşçe yaşadığımız günleri daha da geliştirelim. Daha aydınlık günlere hep beraber yürüyelim” diye konuştu. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de bu talihsiz olayın paskalya bayramı’na rastlamasının kendilerini daha da üzdüğünü belirterek, Balıkçı’nın ailesine, yakınlarına ve cemaat mensuplarına sabırlar diledi. WASHINGTON Eski milletvekili Merve Kavakçı İslam 12 Haziran seçimlerine yönelik listelerde AKP’nin türbanlı adaylara yer vermemesini “rezalet” olarak niteledi. Siyasi Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın Washington’daki ofisinde düzenlenen Türkiye’de türban yasağı ve emek ayrımcılığına yönelik bir toplantıda konuşan Kavakçı İslam, AKP’nin son dokuz yılda kadın haklarına yaklaşımından tatmin olmadığını söyledi. Bu konuda AKP dahil hiçbir hükümetten tatmin olmadığını ifade eden Kavakçı İslam, pozitif ayrımcılık gibi adımları olumlu bulduğunu belirtti. AKP’nin ekonomik bazı kazançlar uğruna türban konusunu ertelediğini ifade eden Kavakçı İslam, “Listelerde türbanlı kadınların durumu tüm partiler için bir rezalettir. Çünkü Türkiye’de kadınların yüzde 69’u kapalı. Türkiye’nin bu beyinlere ihtiyacı var” dedi. Kavakçı İslam, türban yasağının hâlâ kalkmadığını ve kadınların acı çektiğini söyleyerek türban sorununun AKP’nin eliyle çözüme ulaşmayacağı görüşünü de vurguladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle