16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 N SAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA DİZİ Vltchek’e göre Türkiye’ye gerçek özgürlük, Atatürk’ün öngördüğü ideallerle gelebilir 11 ‘Emperyalist güçler iktidarları kullanıyor’ ltchek’le röportajımızın son buluşması Pera Müzesi’nde gerçekleşiyor. Çarlık Rusyası döneminin en sevdiği ressamı Ilya Repin’in tablosu önünde hasretini çektiği sanat şehri Leningrad’dan bahsediyor. Sergiyi gezdikten sonra İstiklal Caddesi boyunca çay molaları için müdavimi olduğum mekânlarda durakladık. Taksim meydanına yaklaşırken solda bir binanın üst katlarında yer alan ve 90. yılını kutlayan ‘TKP’ ofisini gösterdim kendisine. Kırmızı tramvayla Galatasaray meydanına geri geldik ve Ara Kahve’de ‘kahve’ molası verdik. 1950’lerin İstanbulu’nu yansıtan bir Ara Güler fotoğrafı önünde söyleşiye devam ettik... Buket Şahin: Bir savaş muhabiri olarak Endonezya, Peru, Meksika, Sri Lanka, Nepal, Hindistan, Doğu Timor, Tayland, Ruanda, Filistin’de, emperyalizmin beslediği iç savaşları ‘canlı’ yayımladınız, belgeseller çektiniz. Yugoslavya iç savaşı sırasında Türkiye’yi sık sık ziyaret ettiniz. Geçen 20 yıllık süre içinde bir gazeteci olarak Türk dış politikası size nasıl görünüyor? Andre Vltchek: Bosna savaşı sırasında İstanbul’a sık sık tatile gelirdim. Bosna çatışmasını daha iyi irdelemek, daha doğrusu Batı’nın, Avrupa’daki en iyi ve en son komünist ülke Yugoslavya’yı parçalamaktaki gerçek amacının köklerine inmek için… İstanbul’un arka sokaklarını dolaşırken ‘Drina Köprüsü’ kitabının Yugoslav yazarı İvo Andriçh’i okurdum. Bu şehri, muhteşem güzelliğinin ötesinde tarihin her katmanına sahip olduğu için çok seviyorum. Düzinelerce özgün kültür hâlâ temsil ediliyor. O günlerde, Osmanlı’nın nasıl işlediğini ve Balkanlar’ın buradan nasıl gözüktüğünü hayal etmeye çalışırdım. Çoktan Seçmeli Şaibe Ailelerle birlikte milyonlarca insanın kaderini belirleyecek bir sınav. Türkiye’nin en önemli sınavı. Ailelerin her türlü özveriyle çocuklarını yıllar boyunca hazırlamaya çalıştıkları, öğrencilerin en azından son iki yılları boyunca kendi dersleri dışında ek çabalarla, derslerle kendilerini hazırladıkları, gerilime girdikleri bir sınav. Ve bu sınavla ilgili şaibeler, iddialar, soruşturmalar... Öğrenciler için yeniden bir gerilim. Sonuçlar mı gelecek, sınav iptal mi olacak, yeniden sınava mı hazırlanılacak? Soruşturmayla birlikte her gün ortaya çıkan yeni iddialar, şaibeler... Bu kadar önemli bir olay karşısında hükümet, kendisiyle aslında hiçbir bağlantısı olmayan kurumu neden savunma ihtiyacı duyar? Neden, en üst düzeyde, “Biz kurumun başındaki kişinin açıklamalarından tatmin olduk!” der. Sınava onlar girmediğine göre onların tatmin olmasının zaten bir anlamı da olamaz. Bu aşamadan sonra, sınav sonuçları açıklansa da özellikle kazanamayan öğrenciler açısından “tatmin” söz konusu olabilir mi? Kimse bu saatten sonra bu sınavın hakkaniyetle yapıldığına inandırılabilir mi? Senin adamın, benim adamım, kendi adamımın arkasında dururum, ötekinin durmam, istediğim kurum iyidir, istemediğimin canına okunsa ses çıkartmam tavrı bir yönetim tarzı mı yoksa zafiyeti mi sayılmalı? Devletin kurumları arasındaki çekişmeler, kurumların kendi içindeki kavgalar, artık her tarafa taşan kadrolaşmalar, her yerden çıkan garip şaibeler kimsenin hiçbir kuruma güvenmediği bir ortam yaratıyor. Böyle bir ortamda birilerinin arkasında durmaya çalışmak yerine, yapılan yanlışlığın, beceriksizliğin ya da hilelerin hesabını sormak gerekir. Yalnızca soruşturma açtırmak, olayı yargı sürecine bırakmak da yetmez. Sürüp giden ve hâlâ milyonlarca insanı ilgilendiren bir konuda kişileri savunmak bir işe yaramaz. Çünkü bu kadar şaibe olan bir kurumda artık yargı kararlarının da inandırıcılığı kalmaz. O yüzden bu sınav artık yalnızca üniversiteye giriş sınavı değil, devletin yurttaşlarına karşı verdiği bir sınavdır. Ve sonuçları da sanıldığından daha önemlidir. V ‘Dünya tarihi AKP tipi kukla hükümet örnekleriyle dolu’ diyen Andre Vltchek, Türkiye’deki gelişmeleri endişeyle izlediğini söylüyor. İstanbul’a daha sık gelirim, hatta yardım etmek için gelirim! gördü, hâlâ görmekte... Andre Vltchek: Beni şoke eden, Türkiye’nin laikler ve dinciler arasında veya Batı’dan medet umanlarla Doğu’daki Türk bağlantılarını tercih edenler arasında nasıl bölündüğü. Beni en çok üzen, İstanbul’da yaşayan çoğu entelektüelin, din bağnazlarıyla sadece Batılı düşünceler sayesinde mücadele edileceğini düşünmeleri. Demek istediğim, Batıcı politik ve sosyal kurumlarda yerleşmiş düşünceler. Köklü bir kültürden gelen ve sorunlarının yanıtlarını bu kültürde araması gereken Türkiye’nin Avrupa veya ABD’den dikte edilme Yeni düzen mantığı Buket Şahin: Antiemperyalist bir yazar olarak, 2010’un son günlerine damgasını vuran WikiLeaks’in bir CIAMOSSAD oyun planı olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? Bizim başbakanın da adı geçen belgelere göre İsviçre bankalarında sekiz gizli hesabı olduğu açıklanıyor. 1989 yılında İsviçre’nin önde gelen UBS bankasında uzun dönem ‘swift’ denen para transfer işlemleri konusunda staj yapmıştım. Gizli hesapların özelliğine dair sıkı bir ön eğitimden yaratılmamıştır, hatta diplomatlar arasında tartışılmamıştır! Burada söz konusu olan genelde yüksek eğitimli ve sıkı bir diplomasi eğitiminden geçerek atandıkları ülkede tahribat kontrolünü ve diplomatik bilgileri derleyerek analiz eden kişilerin yazışmalarıdır. Sivil ve askeri darbeleri planlayan, ölüm timlerini finanse eden, ulus devletleri ve dünyanın birçok yerini tahrip edenler diplomatik kablo kullanmazlar. Sızan bu belgeleri okuyarak Amerika ve Batı’nın dış politikasını değerlendirmek saçma olur. Her ne kadar bu belgelerde fesatlıklar görsek de özellikle Afrika’da diplomatların Kenya’da rejim değişikliğine dair tartışmaları gibi. Sızan bilgiler bi haklısınız. Öte yandan, Saddam yönetimindeki Irak ve Kaddafi yönetimindeki Libya zalim diktatörlükler olmasına rağmen bölgede en yüksek ‘İnsani Gelişme Göstergesi’ sağlayan ülkelerdi. Yenisömürgecilik mantığına göre hareket eden Batı emperyalizmi, elbette petrol gelirini insani gelişmelere harcayan sosyal diktatörlüklere tahammül edemeyecek ve yok edecekti. Libya’da ne olacak, bilinmiyor, ancak hükümet karşıtı ve kumaşını kimin dokuduğu bilinmeyen Kaddafi karşıtı güçler de en az hükümet kadar zorbalık yapıyor. Mübarek’in Suharto’dan ne farkı vardı? Eğer Türkiye’de de halkçı bir direniş olacaksa, neye karşı savaşıldığının altı iyi çizilmelidir. Türkiye’de militan İslamcılığa karşı savaşan laikler Batılı bir yönetimin hayalini kuruyorlar. Bence bu çok garip, zira, Mısır, Suudi Arabistan, Afganistan ve Endonezya örneklerinde ispatlandığı üzere, militan İslamcılık ve Batı emperyalizmi en yakın işbirlikçilerdir. Türkiye için gerçek özgürlük, ancak devrimci, antiemperyalist Atatürk’ün idealleri doğrultusundaki sosyal devlet ve sosyalist anlayışla gerçekleşebilir, günümüzde, yeniden uyanan Latin Amerika ve Asya’nın bazı bölgelerinde olduğu gibi… ‘Noam Chomsky oyuna getirildi’ Buket Şahin: Noam Chomsky ‘İstanbul Buluşmaları’nın onur konuğuydu. Sitesinde yayımladığı değerlendirme yazısında, Türkiye’deki medya özgürlüğünü övdü. Şahsen çok şaşırdım. Sahte belge üretim merkezleri haline gelen cemaat ödenekli yandaş medyada yazan bazı yazarların ders verdiği bir üniversite tarafından düzenlenen seminer ne kadar özgür olabilir? Andre Vltchek: Bu endişenizi Chomsky’e aynen sizin sözlerinizle ileteceğim. Eminim bilmek ister. Oyuna getirildiği belli, haklısınız. Dışarıdan bakıldığında AKP hükümeti çok yanıltıcı mesajlar veriyor. Aynı anda hem bölgedeki Müslüman hücre merkezlerle hem Batı’yla işbirliği yapıyor bir yandan da Brezilya ve İran gibi Batı’ya kafa tutan mücadeleci kamp oyuncularıyla taraf tutuyor. Fakat görünüşe aldanmamak, gerçekçi olmak lazım. Bu görünüm ilerici veya sola kayan bir eğilim değil. İsrail veya ABD’ye olan karşı tavrı, sosyalist adalete veya sosyalizme inandığından değil elbet, tam tersine kötülükten inattan kaynaklanan bir nispet! AKP hükümetinin çifte standart politikalarını Türkiye’deki muhalif yazarların aktarması gerekiyor… Yargıtay’da başsavcı aday seçimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Görev süresi 21 Mayıs 2011’de dolacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın yerine Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nda aday belirleme seçimi bugün yapılacak. En çok oyu alan beş üye aday gösterilmiş olacak. Başsavcılık için şu ana kadar Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri Erdal Gökçen, Hakkı Manav, Yargıtay 6. Ceza Dairesi Başkanı Celal Altunkaynak ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi Üyesi Hasan Erbil aday oldu. ‘ ktidarın karşısında duran gazeteciler hapiste’ Buket Şahin: Türkiye’deki muhalif yazarlar yabancı medyada yeterince yer almıyor, farkındayım. Öte yandan, İngilizce günlük yayın yapan cemaat ödenekli bir gazetenin ki, tersinden namaz diye de okuyabilirsiniz! yazarlarının ne kadar bağımsız olduğunu tahmin edebilirsiniz. Gazeteciler sabahın erken saatlerinde adi suçlu gibi evine baskı yapılarak, her şeyine el konarak gözaltına alınıyor! Demokrasi ve basın özgürlüğüne inen sivil balyoz darbesidir bu. Ülkemiz hızla ‘polis devleti’ olma yolunda ilerliyor. Ve buna ileri demokrasi deniyor! Andre Vltchek: AKP hükümetinin ABD ve hâlâ Haçlı düşüncesindeki Avrupa Birliği gibi emperyalist güçler tarafından maşa olarak kullanıldığı apaçık görünüyor. Dünya tarihi AKP tipi kukla hükümet örnekleriyle dolu. İçeride ise AKP hükümetine karşı gelen onlarca gazeteci meslektaşım hapislerde yatıyor, insanlar kayboluyor. Son haberler polis şiddetine maruz kalan üniversite öğrencilerini gösteriyor. Haberlerde neredeyse bir öğrenciye 20 polis düştüğünü izledim! Hamile kıza polisin attığı tekmeyi gördüm, ürperdim! ze içinde yaşadığımız dünyayı analiz etmekte yardımcı olabilir ama kesinlikle gerçek tam resmi göstermez… Buket Şahin: Batı uygarlığının savaşlardan beslendiğini söylediniz. İslam ülkeleri tek tek iç savaşa sürüklenirken, Suudi Arabistan ve ipleri ABD’nin elinde olan Türkiye’deki faşist uygulamaları göz ardı eden Avrupa ve ABD medyasının tutumu ile savaşan Ortadoğu ülkelerine dair ne söyleyeceksiniz? Andre Vltchek: Batı’nın daimi müttefikleri Bahreyn ve Suudi Arabistan monarşileri yerinde sayıyor, ‘Eşitlikten söz edilmiyor’ Buket Şahin: Bir gezgin olarak benim için de en güzel ödül kedilerin ve martıların beklediği masal şehir İstanbul’a dönmektir... Andre Vltchek: Bir sonraki kitabımı Boğaz’a bakan bir evde yazmak isterim. İstanbul bir yazar için ilham veren eşsiz bir şehir. Türkçe konuşamıyorum, ama birçok Türk dostum var ve ülkenizdeki siyasi olayları yakından takip ediyorum. Politik ve dini gidişatta Türkiye’nin hem kendi coğrafyasında, hem tüm dünyada çok önemli bir konuma geleceğini gören birisi olarak çok daha yakın takip etmem gerekir. Yakın dostum Noam Chomsky de ülkenize geldi. Buket Şahin: ‘3D Yanılgısı’ adını verdiğim ‘Din, Darbe, Demokrasi’ kavramlarının içi boşaltılarak dayatıldığını acı çekerek izliyoruz. Karşıdevrimi yaşayan Türkiye’de özgürlük çığlıkları atılıyor ama kimse eşitlikten bahsetmiyor, bir zamanlar solcu geçinen ödenekli kalemler adeta yalakalık için yarış ediyorlar. Türk solu ve demokrasisi en çok yarımaydın dediğimiz bu devşirmelerden zarar Babacan YÖK’e çattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Yıllarca YÖK’le ilgili yaşadığımız sorunlar, YÖK’ün 23 tane ideolojik konuya takılıp kalması maalesef bizim üniversite sistemimizi çok geride bıraktı” dedi. Dünyada ilk 500’e giren üniversite sayısının 12 olduğunu, bunların da alt sırada bulunduğunu belirten Babacan, dünyanın 16. büyük ekonomisinde ilk 500’e en az 3040 üniversitenin girmesi gerektiğini söyledi. Cevizoğlu ifade verecek Haber Merkezi Ankara 1. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı olan gazeteci ve tv programcısı Hulki Cevizoğlu, “Ergenekon şüphelisi” olarak ifadesi alınmak üzere savcılığa çağrıldı. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nden telefonla aranan Cevizoğlu’na, Cuma günü saat 09.00’da Beşiktaş Adliyesi’nde avukatıyla birlikte hazır bulunması tebliğ edildi. Cevizoğlu’nun Ergenekon Savcısı Cihan Kansız’ın talimatı ile çağrıldığı öğrenildi. sine hiç ihtiyacı yok! Bir gün, Türkiye’nin de ‘gerçek özgürlük’ ve ‘sosyal adalet’ için mücadele eden ülkeler kulübüne katılmasını umuyorum. Latin Amerika’da bunun birçok esin kaynağı örnekleri vardır! Lenin deyince, SSCB çok kötü bir değişim geçirmiştir Gorbaçov’dan bu yana. Buna tanık olmamak için Rusya’ya gitmeyi reddediyorum. Endonezya’daki süreçle Türkiye arasında çok benzerlikler var. CIA aynı taktikleri uyguluyor. Bunu önlemek için tek yol, Türk solunun örgütlenerek yeni bir siyasi güç oluşturması. O zaman geçirilmiştik, bilgi sızdırılması durumundaki yaptırımları bilirim ve hiçbir hesabın şeffaf olamayacağını da; zira şahsa ait değil, numaralandırılmış hesaplardır… Andre Vltchek: Hayal kırıklığı yaratabilir ama şahsen komplo teorilerinin takipçisi ve hayranı değilim. Belki de gerçeğin kendisinin hayal gücümüzün ötesinde çok daha korkunç olduğuna inandığımdan. WikiLeaks, Vaşington’daki hükümetle elçilikleri arasındaki diplomatik kablolu yazışmaları aktarıyor. Gerçekçi olalım: İnsanlığa karşı işlenmiş en büyük suçlar elçilikler tarafından ‘Kalemin ucu sivri, arkası Silivri’ SAMSUN (Cumhuriyet) Eski Samsun Garnizon Komutanı (E) Tümgeneral Naci Beştepe, emekli olduktan sonra Samsun’da yayımlanan Barış gazetesine yazdığı yazıları “Barış Yazıları” adlı kitapta topladı. İmza gününde bir konuşma yapan Beştepe, “Kalfalık dönemi bitti. 12 Haziran’dan sonra ustalık dönemi başlayacak. Kalemin ucu sivri, arkası Silivri” dedi. B TT Vltchek, sömürülen ülkelerdeki insanların ve çocukların dramını, yazdıklarının yanı sıra çektiği çarpıcı fotoğraflarla da özetliyor. Ölen insanlar ve acı çeken çocuklara rağmen sömürü sürüyor avaş muhabiri olarak gittiği sömürü coğrafyasındaki ülkelerde sanal ortamda devam etti bu röportaj. Yazışmalarda, son buluşmamızın ertesinde Troçki’nin sürgün yaşadığı evi görmek için Büyükada’ya gittiğini yazdı. Belgesel çekimi için gittiği Java adasındaki Merapi Dağı’ndan öfkeyle patlayan volkan fotoğraflarını yolladı. Zümrüt yeşiliyle bilinen pirinç teraslarında ekin zamanıydı. İnsan sağlığı için çok tehlikeli olan yanardağ külleriyle kaplı pirinç tarlalarında yoksulluğun ve çaresizliğin gri rengi her yeri kaplamıştı. Son İstanbul ziyareti S 59 tutuklama daha DİYARBAKIR/İSTANBUL (Cumhuriyet) Diyarbakır’da, YSK’nin bağımsız adaylarla ilgili veto kararının ardından gözaltanı alınan 22’si 18 yaşından küçük 54 kişi tutuklandı. İstanbul’da ise gözaltına alınan 15 kişiden 5’i tutuklanarak cezaevine konuldu. C MY B C MY B öncesi ilettiği ve Somali’de otel odasından çektiği fotoğraflarda ise Fransız kolonisi döneminde köle ticareti için kullanılan uluslararası sularda bu defa askeri tatbikat için illegal manevra yapan Fransız savaş gemileri vardı. Ve haklı bir öfkeyle, uluslararası haber ajanslarına yolladığı yazının Çin medyası dışında yer almadığını anlatıyordu. Çin’in Guangzhou bölgesinden yazdığı iletisinde ise Küba lideri Castro’ya Çin ve Latin Amerika ülkelerinin dayanışması için yazdığı kolektif sanat işbirliğini öneren taslaktan bahsediyordu… ‘Sihirbaz’ hırsızlar İstanbul Haber Servisi İstanbul Şişli’deki Gülbağ Selim Sırrı Tarcan İlköğretim Okulu’na girip, öğrencileri “Size sihirbazlık yapacağız” diyerek dışarı çıkaran hırsızlar, sınıftaki bilgisayarı montlarının altına saklayarak çaldı. Öğrenciler, bilgisayara ne olduğu sorunca ise “Sihirle kaybettik” dediler. Polis hırsızları, bilgisayarı satmaya çalışırken yakaladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle