25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 2 N SAN 2011 CUMARTES 20 SPOR Yürürlüğe giren yeni kanunun bazı maddeleri ‘özgürlük’ tartışması yarattı, ‘eğitim’ görmezden gelindi Yasanın şiddeti ağır kaçtı! CUMHUR ÖNDER ARSLAN Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine yönelik tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilerek önceki gece yasalaştı. 2.5 yıllık bir çalışmanın ürünü olan yasada çok sayıda yenilikle beraber, uygulamada yaşanabilecek bazı sorunlar dikkat çekiyor. Türk sporunun; özellikle de futbolumuzun yıllardır başını ağrıtan konulara kanunla birlikte neşter vuruldu. Ancak bazı maddelerdeki ince noktalar yasanın uygulamada tartışmalara yol açabileceğini gözler önüne seriyor. Getirilen ‘elektronik bilet’ sistemi akıllarda soru işareti yaratan en büyük unsur... Bireylerin kişisel bilgilerinin federasyonlarca kayıt altına alınmasıyla beraber, tüm bunlar oluşturulacak veri tabanında devlet kurumlarının erişimine açık tutulacak. Bu oluşum, toplum bilimciler tarafından ‘gizli fişleme’ olarak nitelendirildi. Hukukçular ise yasadaki bazı maddelerle ‘özgürlüklerin kısıtlandığını’; cezaların dışında bireyleri yeniden topluma kazandıracak hiçbir ‘eğitim unsuru’nun bulunmadığının altını çizdi. Yasada ayrıca; kombine kartelektronik bilet, taraftarların seyirden men uygulamasına maruz kalması, spor alanlarının çevresinde yapılacak aramalar, şiddeti teşvik gerekçesiyle medyaya kesilecek cezalar da tartışma konusu olmaya açık. MERKEZ DENET MLE HERKES KAYIT ALTINDA ‘Elektronik biletle’ maça girilebilecek, elektronik kart oluşturulacak. Elektronik kartta, kişinin adı, soyadı, kimlik numarası ve fotoğrafı olacak. Elektronik kartı yetkisiz üreten, satan, devreden, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi 4 yıla kadar hapis cezası alabilecek. Bilet organizasyonu, seyircilerin spor alanlarına girişleriyle çıkışlarının denetimi federasyonlara ait olacak. Federasyonlar merkezi kontrol sistemi oluşturacak. Elektronik kart için alınan kişisel bilgiler federasyon bünyesindeki veri tabanında tutulacak. Bunlar Maliye ve İçişleri bakanlıklarının erişimine açık olacak. Basketbol, voleybol ve hentbol elektronik kart kapsamı dışında tutulacak. Şiddeti teşvik edecek şekilde basın ve yayın yoluyla açıklamada bulunan kişilere 50 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek. Şiddeti teşvik edecek açıklamaları yayımlayan basın ve yayın organı işleticisine 500 bin TL’ye kadar idari para cezası kesilecek. HSYK’nın görevlendireceği asliye ve ağır ceza mahkemeleri bu suçlara bakacak. Kulüpler, genel kollukla birlikte özel güvenlik görevlisi bulunduracak. Maç günü görevde olmayan kolluk görevlileri, günlük harcırahın iki katı ödenekle görevlendirilecek. Maçlara girmesi yasaklanan kişi, mücaledeye biletsiz girerse 1 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Maçın sonucunu etkilemek amacıyla, bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi 12 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak. Maçtan önce şike ve teşvik primini ihbar edene ceza verilmeyecek. Spor alanlarına silah, kesici, ezici veya delici aletler, patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddelerle uyuşturucu veya uyarıcı maddeler, alkollü içecekler sokulmayacak. Bu maddeleri sokanlar 3 aydan 5 yıla kadar hapis cezası alacak. Spor alanının çevresinde taraftarların üzeri aranabilecek. Din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek hakaret edici söz ve davranışlarda bulunan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Süper Lig kulüpleri 1 yıl, diğer kulüpler 3 sene içinde maç biletlerini elektronik sistemde oluşturacak, kamera sistemini kuracak. Statlarda 20’şer kişilik iki bekletme odası yapılacak. Yasa Futbolu Bitirir! porda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine ilişkin yasa tasarısının TBMM’de oylandığı dakikalardı. Alt komisyonların raporları şöyle bir okundu, oylamaya geçildi ve Türk sporunun ‘nur topu’ gibi bir yasası oldu. Hayırlı olsun demek istiyorum, dilim varmıyor. Eğer sayın cumhurbaşkanı onaylarsa, vay Türk sporunun haline. Evet, Türkiye’nin böyle bir yasaya gereksinimi vardı. Çünkü 5149 sayılı yasayı, kimi zaman boşluklar kimi zaman da keyfi uygulamalar nedeniyle işletemiyorduk. Ama bu yeni yasa gerçekten iki tarafı ‘keskin bıçak’ gibi. Nasıl mı? Öncelikle yasada eğitime ilişkin ‘Allah kuruşu’ tek bir madde yok. Yani, ‘asarız, keseriz, cezalandırırız, hapse atarız’ın hukuki dille yazılmış şekli. Hata yapan genç bir futbolseveri yeniden kazanma derdimiz olmadığı gibi, ilk yanlışta ‘kodese’ bile yollayabilir, gencecik fidanları yetişme çağında, ‘sabıkalı’ yaftası ile baş başa bırakabiliriz yasa sayesinde. Oysa, tasarının örnek alındığı varsayılan ülkelerde örneğin İngiltere, İspanya, Fransa işin başı eğitim. Yeniden yasamıza dönersek; her futbolsevere verilmesi planlanan ‘elektronik kimlik kartı’ olayı tamamen toplumun ‘fişlen’mesine eşdeğer. Özetle, tribüne gidip maç izleyeceğim diyorsanız ‘büyük ağabey’ sizi mezara girene kadar izleyecek, kurtuluş yok! Bir de bu kimlik bilgilerinin pazarlanması konusu var ki vay halimize! Bir iddiaya göre taraftar kartına sahip olmayan stada da giremeyecek. Yani İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne, seyahat özgürlüğüne, bilgi edinme hakkına külliyen aykırı. Yasanın bu maddesini değerli bir hukukçu (kendisi büyük bir kulübün de yöneticisidir) ile konuşuyordum, “Hukuk fakültesinin önünden geçen birini bırak, fakültenin kantincisi bile böyle yasa hazırlamaz” dedi. Niçin diye sordum. İşte yanıtı: “Velisiniz, 15 yaşında oğlunuz var, kanı hızlı, heyecanlı, bir penaltısı, golü verilmedi, o da bağırdı, çağırdı, hop yanındaki polis tarafından merkeze götürüldü. Yasaya göre men, para, hatta hapis cezası var. Şimdi baba olarak ben çocuğumu maça gönderir miyim? Hayır. Kartını iptal ettirir miyim; evet, bu işten kim zarar etti. Kulüp...” Haklıydı. Futbolun arka sokaklarını bilen bir başka dostumun çekincesi farklı. Taraftarların maç izlemek için sahip olması gereken elektronik kartları kimin üreteceği, 8 milyon adetlerden bahsedilen bu kartlardan TFF’ye yakın hangi şirketin müthiş paralar kazanacağına takılmış. Hatta, “Bazı ‘yakın’ çevre şimdiden kart basma için ihale hazırladı” diyecek kadar da cesur. TFF Başkanı ile yönetimine duyurulur! Anadolu kulüplerinden birinin başkanı ise yasanın bazı maddelerini ‘fantazi’ olarak yorumluyor. Niçin çıkıp bunu TFF Başkanı’na söylemedin diyorum, “Zaten düşme hattındayım, nasıl söyleyeyim” diyor. Bu başkanımıza göre de, Türkiye’deki statların dörtte üçü 3040, hatta 50 yıllıkken, elektronik kart uygulaması, ‘Kel başa şimşir tarak’tan başka bir şey değil. Gerçekten de henüz NBA maçlarında bile uygulanmayan bu yöntemi nasıl bulup getirdi bizim TFF hukukçuları anlamadım gitti! S Bu maddeler çok tartışılır porda Şiddet Yasası, getirdiği yeniliklerin dışında toplumun aklında soru işaretleri yaratan bazı maddelere de sahip. Bunların başında ‘Elektronik bilet’ uygulaması geliyor. Müsabakalara giriş için düzenlenecek kartlarla kişinin kimlik bilgileri ve fotoğrafları kayıt altına alınacak, dolayısıyla bir anlamda toplumu ‘fişleme’ yöntemi gündeme gelecek. Kişilerin bilgileri federasyon bünyesindeki merkezde toplanacak ve devlet kurumlarına açık halde olacak. Böylelikle insanların, spora gönül verenlerin bir anlamda özgürlükleri kısıtlanacak, baskı altına alınacak. S G ZL ‘F ŞLEME’ M ? ELEKTRON K KARMAŞA ilet organizasyonları ve taraftarların spor alanına giriş sorumluluğu federasyonlarda olacak. Bu noktada federasyonlar ve kulüpler arasında anlaşmazlıklar yaşanabilecek. Çok sayıda kulübün stada taraftar çekebilmek için dağıttığı ‘ücretsiz’ biletler, yeni yasayla tarih olacak. Maçlara gidecek taraftarların elektronik kartları edinebilmesi, bunları sürekli kullanabilme durumu karmaşık bir halde... Sezon başında taraftar, kombine kart mı yoksa elektronik bilet mi alacak, bunların satışını kulüpler mi, ilgili federasyonlar mı yapacak soruları akıllara takılıyor. Elektronik sistemle kendi adına bilet alacak bir taraftar, stat turnikelerine kimlik bilgileriyle fotoğrafı yüklendiği için kartını başkasına devredemeyecek. Şehir dışından gelen bir kişi, izlemek istediği maça nasıl gidecek, kartını veya biletini ne şekilde alacak bilinmiyor. Ülkede kitlelerin destekleği büyük kulüplerin seyirci sorunu yaşamayacağı hesaplansa dahi; yeni yasayla özellikle Anadolu ekiplerinin durumu daha kötü hale gelebilecek. Tribünlerini her maç düzenli doldurma konusunda sıkıntı yaşayan Bank Asya, Spor Toto 2. ve 3. Lig takımları elektronik kart sistemine adapte olma, stada taraftar getirme açısından sorunlarla burun buruna kalacak. B ‘B R ŞEY DEĞ ŞMEZ’ Gençlik ve Spor Genel Müdürü (GSGM) Yunus Akgül, “Ne kadar yasa çıkarırsanız çıkarın spor kültürünü edinemezseniz her zaman sıkıntı yaşarsınız. Yasanın çıkmasıyla hiçbir şey değişmeyecek. Yasa çıktığında şiddet kesilecek diye bir şey yok. Bu bir kültür olayıdır” diye konuştu. girebilecek mi, yoksa bu müsabakalar için de salona alınmayacak mı konusu belirsiz. Kişinin aldığı ceza sadece taraftarı olduğu kulübün maçlarını kapsıyor. ‘X’ takımını destekleyen ve bu ekibin maçında ceza alan bir kişi, yaşadığı veya farklı bir kentteki ‘Y’ kulübünün mücadelesine girebilecek mi; eğer bunu yapıp yine olay çıkarırsa durumun sorumlusu kim olacak yönünde endişe yaratabilecek bazı durumlar da bulunuyor. ‘M LAT OLACAK’ Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, “Yasanın çıkması sporda şiddet illetinin sona ermesi yolunda dev bir adım olacak. Yasanın kabul edilmesi sadece futbol için değil, Türk sporu adına gerçek bir milat. TFF olarak Ekim 2009’dan bu yana harcadığımız yoğun çabaların karşılığını almaktan dolayı çok mutluyuz” dedi. STAT ESK , TEKNOLOJ YEN asada altı çizilen kimlik bilgileri için veri tabanı oluşturma, kamera sistemi gibi unsurların eskiyen statlarda nasıl yapılacağı ve bunların ne şekilde uygulamaya geçeceği akıllara takılıyor. Spor Toto Süper Lig’de 1 yıl içinde uygulanacak elektronik sistemler için alt ligler 3 sene zamana sahip olacak. Ancak tüm bu oluşumların getirdiği maddi yük kulüpleri sıkıntıya sokacak. Y ‘Ş DDETE TEŞV K’ N KR TER NED R? S por karşılaşmalarında şiddeti teşvik eden açıklamaları yayımlayan basın ve yayın organları da yasayla birlikte ağır para cezasına çarptırılacak. Ancak ‘şiddeti teşvik’ kriterinin kapsamının ne olduğu yasada tanımlanmamış durumda. Bununla birlikte, bir kulüp yöneticisi, maçta yanlış karar verdiğine inandığı hakemi eleştiren yönde ifadeler kullanırsa, sözlerini topluma aktarmakla yükümlü medya kuruluşları ağır para cezası nedeniyle görevini ne kadar gerçekleştirebilmiş olacak? Stat içinde veya dışında yaşanabilecek olayların haber amaçlı olarak kullanılıp kullanılamayacağının da altı çizilmiş durumda değil. Gazetecilere de yaptırım Biz gazeteciler ve yorumcular için de önemli yaptırımlar yok değil, ‘ileri demokrasi ülkesi’ Türkiye’nin yeni spor yasasında. Artık bir yöneticinin demecini yayımlayamayacağız. En masumunu bile, örneğin Işın Çelebi’nin, “MHK’yi 25 milyon G.Saray taraftarına şikâyet ediyorum” sözü ile, Serdal Adalı’nın, “Gerekirse soyunma odasını biz de basarız” laflarını yayımlarsak, bu demeçler (sözde) şiddeti körükleyeceği için gazetem 500 bin lira idari para cezasına mahkum edilebilir. Gitti yani koskoca Cumhuriyet’in 1 2 aylık tüm personel maaşı tutarı! Bu işten kim kazançlı? İstediği atı koşturup “Artık nasılsa bizi eleştiremiyorlar” diye böbürlenen TFF kurulları. Unuttum, bir de Abdülhamit. Eğer mezarından kalksa “Allah razı olsun bana yaptırmadılar, şimdiki yöneticiler istibdadın daniskasını getirdi” derdi inanın! Görünen o ki yeni yasa öncelikle ‘suç’tan korkan ki ben çok çekinirim herkesi futboldan soğutacak. Kombine satışları düşecek. Yasanın isim babası TFF’den Yunus Egemenoğlu’na da teşekkür etmek lazım! Bizi ‘altı boş’ yasa ile baş başa bıraktı! 35 bin futbol serserisini cezalandıracağına milyonlarca sporseverin keyfini kaçırdı, futbolseverleri korku imparatorluğunun bireyi yaptı, arada da eğitimi unuttu! Sahi TFF’nin amacı aynı zamanda eğitim değil miydi? MEN B LMECES SPONSOR ETK S zellikle uluslararası maçlarda branş ayırt etmeksizin çok sayıda sponsoruna ücretsiz bilet temin eden federasyonların, davetli kişilerin herhangi bir olaya karışması halinde nasıl bir yaptırım uygulanacağı ve yasanın ne şekilde işletileceği kafa karıştırıyor. Ayrıca kurulacak elektronik sistemlerin yapımı için hangi firmalara, kurumlara ya da kişilere yetki verilecek; bunların kriterleri ne olacak, durum bazı çevrelerce rant kapısına dönüştürülecek mi merak ediliyor. TARAFTARIN TANIMI YOK E mniyet personeli ve özel güvenlik görevlilerinin spor alanı çevresinde hatta güzergahında taraftarları istediği gibi arayacak olması sıkıntı yaratabilir. Güvenlik personelinin kentlerin merkezleriyle iç içe olan spor alanlarında ‘taraftar’ diye nitelenen bireyleri neye göre ayırt edeceği merak konusu. Sıradan vatandaşların aranması, kimlik bilgilerinin sorgulanması ortamın gerginleşmesine neden olabilir. S por alanlarında yasanın dışına çıkan taraftarlara verilecek ‘seyirden yasaklama’ cezası uygulamada sorun yaşanabilecek bir diğer madde. Bu cezayı alan kişi, taraftarı olduğu kulübün maçının yapılacağı gün, karşılaşmanın başlangıç saatinde bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvuracak. Ancak; kişi, taraftarı olduğu kulübün futbol maçını izleyemeyecekse, aynı takımın bir gün sonraki voleybol, ardından gelen gündeki basketbol maçlarına Ö ‘KORKU SPORDAN SOĞUTUR’ Yeni yasayla birlikte getirilen çok sayıda cezai madde, ‘marka değeri’nin ön plana çıkarıldığı Türk sporunda tribünlerin boşalmasına neden olabilir. Toplumun kendisine dayatılan yasayla baskı altına alındığını savunan uzmanlar çok sayıdaki prosedürün bireyleri spordan soğutabileceği görüşünde birleşiyor. G.Saray Başkanı, genel kurulda aday olabilmek için hukuk savaşı başlatıyor Adnan Polat’ın seçim planı AL CAN SEZER AYSAL’DAN BAŞKANLIK ŞARTI Başkanlığa adaylığını koyacak Ünal Aysal, “Büyük firmalarda deneyim görmüş,üst yönetici veya patron, en az böyle 10 kişinin bir araya gelmesi lazım. Galatasaray’ın mali doneleri net değil. Gerçekten ne kadar borcumuz, alacağımız var, bunu göremiyoruz” ifadelerini kullandı. şahıslardan konuyla ilgili evrak istediği kaydedildi. Polat’ın bu belgeleri mahkeme heyetine sunacağı belirtildi. G.Saray Başkanı’nın mahkeme tarafından haklı bulunması halinde Sarı Kırmızılı camia içerisinde büyük bir hareketlilik G.Saray’da mali kongrede idari açıdan ibra edilmemesinin ardından tüzük gereği 30 gün içerisinde genel kurul tarihini açıklamak zorunda olan Başkan Adnan Polat, seçimde aday olabilmek için kolları sıvadı. Mali açıdan aklanıp idari yönden ibra edilmeme durumunu kabullenemeyen Başkan Adnan Polat, hukuki açıdan hakkını aramak için hazırlanıyor. Bu konuda mahkemeye gideceği öğrenilen Polat’ın, resmi evraklarla başvuruda bulunacağı ve yasaları örnek göstereceği ifade edildi. Sarı Kırmızılıların başkanının daha önce kendisiyle aynı durumu yaşayan ve haklı bulunan G.Saray yöneticisi Taner Aşkın, dün gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Genel kurulun isteği doğrultusunda gerekeni yapacağız. Hedefimiz, G.Saray’ı en iyi şekilde emin ellere teslim etmek” dedi. yaşanacak. Adnan Polat, yeni yönetim listesini oluşturup, yapılacak seçimde yeniden aday olabilecek. Başkanlığa adaylığını koyan ancak yönetimden istifa etmesine karşın tüzük gereği bu isteği geçerli sayılmayan Cemal Özgörkey yeniden çalışmalarını sürdürebilecek. Geçen hafta yönetimdeki görevinden ayrılan ve aday olacağı öne sürülen Mehmet Helvacı da harekete geçebilecek. Bu arada Helvacı dün yaptığı açıklamada, “Hiçbir koşul ve şart altında genel kurul iradesini mahkemeye G.Saray kaptanı Arda, dün Başkan taşımayacağımı ve alınan Polat’ı ofisinde ziyaret etti. Arda’nın karara saygılı olduğumu Polat’a, “Bu sezon beklentileri bir kez daha karşılayamadım ama ben burada Arda hatırlatırım” oldum. G.Saray benim yuvam. Kalan ifadelerini haftalar hepimiz için çok farklı olacak. kullandı. Ama izin ver, seninle birlikte bende ayrılayım” dediği öğrenildi. VEDA Z YARET C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle