22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 N SAN 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 11 Kontrol edilemeyen Fukuşima santralına son çare olarak yüzlerce ton beton dökülmesi planlanıyor Santral betona gömülecek Dış Haberler Servisi Japonya’da Fukuşima Daiiçi nükleer santralında radyasyon sızıntısının engellenememesi nedeniyle, son çare olarak santralın üzerine Çernobil faciasında olduğu gibi yüzlerce ton beton dökülmesi gündemde. Henüz resmi bir açıklama yapılmasa da, dünyanın en büyük beton dökme pompasının ABD’den Japonya’ya gönderilmesi bu kuşkuları arttırdı. ABD’nin Güney Carolina eyaletine çarşamba günü tadilat için götürülen 86 ton ağırlığındaki beton pompasının, buradan da dünyanın en büyük uçağı Rus yapımı Antonov 225 model uçakla Ja Dünyanın en büyük beton dökme pompasının ABD’den Japonya’ya gönderilmesi Çernobil yöntemi uygulanacağı senaryolarını akla getirdi.. ABD’nin Güney Carolina eyaletine çarşamba günü tadilat için götürülen 86 ton ağırlığındaki beton pompasının, dünyanın en büyük uçağı Rus yapımı Antonov 225 model uçakla Tokyo’ya taşınması planlanıyor. üzerine tonlarca beton dökülmüştü. ponyo’nın başkenti Tokyo’ya taşınması planlanıyor. Her şey yolunda giderse beton pompasının önümüzdeki hafta Japonya yoluna çıkması bekleniyor. Çernobil nükleer santralında 25 Nisan 1986’da yaşanan radyasyon sızıntısı engellenemeyince, son çare olarak santralın Kendilerini feda ediyorlar 11 Mart’taki deprem ve tsunamide zarar gören Fukuşima Daiiçi santralındaki sızıntıyı engellemek için canını dişine katan ana 50 kişilik ekibin ise aylar, hatta hafta görüntüler Fukuşima’dan sızan buharı gösterirken santralın çevresindeki yeraltı suyunda radyoaktif kirlilik seviyesinin, normal standardın 10 bin katına çıktığı bildirildi. TEPCO’dan verilen lar içinde ölebilecekleri konuşuluyor. Hayatta kalabilen santral çalışanlarında ise uzun vadede kanser görülebileceği kaydediliyor. “Fukuşima 50”si olarak adlandırılan ekip, halk arasında “kahraman” ilan edilse de, geride bırakacakları ailelerinin durumu içler acısı. Santralda çalışan 32 yaşındaki görevlinin annesi gözyaşları içinde Amerikan Fox kanalına telefonla yaptığı açıklamada “Oğlum ve iş arkadaşları enine boyuna tartışmışlar ve gerekirse vatanı kurtarmak için kendilerini feda etmeye karar vermişler” diye konuştu. İsmini gizli tutan kişi, yönetimin santral çalışanlarından dışarıya bilgi sızmaması için medyayla bağlantı kurmamaları ve ailelerine de durumla ilgili çok fazla detay vermemelerini istediğini kaydediyor. 50 kişilik ana ekibin ve santralda daha güvenli alanlarda çalışan 500600 kişinin santral tesislerinde yatıp kalktıkları biliniyor. Masalarda ve koridorlarda uyuyan bu kişiler, gıda ulaştırmadaki sorunlar nedeniyle kraker ve pirinç yiyerek ayakta kalmaya çalışıyor. Japon medyasına göre nükleer santralda çalışmalara katılmaları için bu kişilere 5 bin dolara varan paralar ödeniyor. Radyasyon kaynaklı hastalıklara yakalanıp yakalanmadıklarını anlamak için çalışanlara düzenli olarak test uygulayan santralın işletmecisi Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi (TEPCO), 21 çalışanın 100 millisievert radyasyona maruz kaldıklarını duyurdu. Daha önce de 3 görevli, radyasyon yanıkları nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. Bir nükleer santral çalışanının normal şartlar altında 5 yılda ortalama 50 millisieverte maruz kaldığı kaydediliyor. Kyodo haber ajansı ise yeraltı suyundaki radyoaktif kirlilik seviyesinin, normal standardın 10 bin katına çıktığını bildirdi. Öz’ün Neresi Di Pietro’ya Benziyor? “Bu kararı beklemiyordum. Sürpriz oldu. Yorulmuştum ama soruşturmaları yapmaya devam ediyordum.… Saygı duyacağız, ne diyeyim!” “Ergenekon süreciyle” özdeşleşen savcı Zekeriya Öz’le İtalya’nın efsanevi Temiz Eller savcısı Antonio Di Pietro arasında sürekli benzerlik kuruluyor ya… Temiz Eller savcısı Antonio Di Pietro, görevinden böyle “Sürpriz oldu!” diye ayrılmamıştı. Di Pietro’yu kimse görevinden alıp, oraya buraya kaydırmamıştı! Kimse “özel yetkilerini” kaldırmamıştı! Kimse zira Antonio Di Pietro’yu başlangıçta, “Temiz Eller başlaya!” diye yukarılardan atamamıştı. İtalya’nın efsane savcısını kimse baştan “özel yetkiyle” donatmamıştı! Yukarıdan birilerince “özel yetkiyle” donatılmadığı için de savcıya verilen “özel yetkilerin kaldırılması” diye bir durum olmamıştı... “Bağımsız” savcı Antonio Di Pietro; ülkenin yoz siyasi sınıfını sorgulamak adına birebir yetkiyi kendi inisiyatifiyle, İtalya’da “siyasi erkten bağımsız olan” yargıdan almış ve “Temiz Eller” soruşturmasını gene bizzat kendisinin kurduğu ekip arkadaşlarıyla beraber yolsuzluğa karışan “siyasi sınıf temsilcilerine” karşı kendisi başlatmıştı… Baştan “Temiz Eller”i “kendisi” başlattığı için; görevi ne zaman, nasıl bırakacağına da kendisi karar vermiş; bizzat kendisi “Temiz Eller soruşturmasının tıkandığı noktada” istifa etmek kararlılığını göstermişti. “Temiz Eller süreci” boyunca, İtalya’da “adaletin simgesi” görüldüğü için yüceltilen savcı; sürecin ivme yitirmeye başlamasıyla, yalnız “Temiz Eller” ekibinden istifa etmekle kalmamış; aynı zamanda, sırtındaki “yargıçlık cüppesini” de fırlatıp atmış, 44 yaşında çok sevdiği mesleği bırakmıştı. Akabinde politikaya atılan “kahraman savcı”, ilk dönem “muhalefet safından” parlamentoya girmiş ve sonra mücadelesini… “Italia dei valori/İlkeler İtalyası” adıyla kurduğu bir partiyle sürdürmeyi tercih etmişti. Diyeceğim o ki Öz ile Di Pietro’nun “kahraman yargıç serüvenleri” arasında hiçbir benzerlik yok. “Ergenekon”la, “Temiz Eller” mekanizması ile, içerikleri arasında tıpkı bir benzerlik olmaması gibi… Bunu bu sütunda şimdiye dek defalarca yazdım. Ama tutturmuşlar bir “İtalya’da Temiz Eller operasyonunu yürüten savcı Di Pietro neyse Zekeriya Öz de işte o!” tekerlemesini… Bunu hâlâ yazıyorlar. Niye? Çünkü gerçekle uzak yakın ilgilenmiyorlar. “Kahraman savcı Di Pietro” şablonu; “propagandaya uyar mı, uyar!”… kullan gitsin! Anlayış bu… Tek parmak havada ona buna ahkâm kesen “Ergenekon” üzerinde en iddialı kalemlerden birinin yazısında artık gına getiren bu aynı tevatürü daha dün gene okudum: “Zekeriya Öz” diyordu yazar: “Türkiye’nin kendi karanlık geçmişiyle hesaplaşması gerektiğini savunanların ‘Nerde bizim Di Pietro’ muz...’ diye hayıflandığı koşullarda büyük bir cesaretle ortaya çıkıp, ‘burada’ demiş olan savcıdır.” Bellek kayıtlarının 20 günü aşmadığı bu coğrafyada, yıllar öncesi İtalya’sında olan biteni hatırlayan var mı? “Ergenekon”a kalkan yapılan bu “Temiz Eller” “markasının” geçmişi, taa 20 yıl öncesine gidiyor. “Temiz Eller”in mantığı ve muhtevasını; “bağımsız yargı” ile yürütmeyasama denkleminin o yılların İtalya’sındaki konumunu Türkiye’de bugün kim biliyor, kim anımsıyor? Zekeriya Öz’le, Di Pietro’nun ne gelişi… ne gidişi birbirine benziyor: 1. Di Pietro hiçbir zaman “özel yetkiyle” donatılmış bir savcı olmadı. 2. “Temiz Eller” sisteminde “özel/güçlendirilmiş, süper savcı” diye bir olgu yok, yaşanmadı… 3. “Temiz Eller”i mümkün kılan olay; bizatihi “özel yetkili savcı” değil, “bağımsız yargı”ydı… 4. “Temiz Eller” savcılarını “özel” kılan; “yargı bağımsızlığından” aldıkları “özgüven” ile “güç” olmuştu. 5. İtalya’da “yargı bağımsızlığından” kasıt; HSYK’nin Adalet Bakanlığı’ndan tümüyle bağımsız olmasıydı. 6. Bunun ötesinde savcıları “yetkin” kılan özellik; doğrudan doğruya “bağımsız yapı” içinde edindikleri tecrübeler, o tecrübeler paralelinde kurdukları takım/ekip arkadaşlarıyla aldıkları yargı inisiyatifleriydi... 7. Bir “özel yetki” varsa, bu yukarıdan birilerinin verip, aldığı “yetkiler” değil; savcının özerk yapıda kazandığı donanımla sağladığı yetkilerdi. 8. İtalyan Temiz Eller örneğindeki savcı; bu “yetkiyi” kullanamaz duruma geldiğini gördüğü an, kendi kişisel tasarrufuyla istifa etmişti. 9. Ve zaten de “Temiz Eller” bambaşka bir şeydi. Kaç kere daha bunları yazmamız lazım? Di Pietro yargıç cüppesini atmıştı ‘Propaganda’nın sınırı yok mu? 100 yıllık savaş Dış Haberler Servisi Japon yetkililerin radyasyon kaygısı nedeniyle Fukuşima nükleer santralı çevresinde deprem ve tsunami sonucu yaşamlarını yitirmiş yaklaşık 1000 kişinin cesedini toplayamadıkları belirtildi. Kyodo ajansının haberinde, nükleer krizin merkezi Fukuşima bölgesinde yetkililerin 20 km.’lik tahliye alanı çevresinde yüzlerce cesedin bulunduğu belirtildi. Haberde bir yetkilinin, deprem ve tsunami sonucunda yaşamlarını yitirenlerin cesetlerinin de yüksek oranda radyasyona maruz kaldığını söylediği kaydedildi. Geçen pazar günü de nükleer santrala 5 km. uzaklıktan toplanan bir cesette yüksek oranda radyasyonun tespit edildiğine dikkat çekildi. Yetkililerin bölgedeki cesetleri nasıl toplayacakları üzerine düşündüğü, bu çerçevede görevlendirilecek ekiplerin, sağlık görevlilerinin radyasyona maruz kalma olasılığının kaygı yarattığı ifade edildi. Ajansa konuşan yetkili, cesetlerin üzerlerindeki radyoaktif maddelerin defin işlemleri sırasında diğer aile bireylerine ve toprağa geçmesi olasılığını da göz önüne aldıklarını söyledi. Kurbanların kimliklerinin belirlenme işleminin de aynı gerekçelerle zorluk yarattığı, ancak yine de uzun vadede DNA ve tırnak örnekleriyle bunun yapılabileceği belirtildi. (Fotoğraflar: EPA) Cesetler toplanamıyor Başbakan Naoto Kan. Japonya Başbakanı Naoto Kan dün Fukuşima Daiiçi nükleer santralını kontrol altına almak için uzun bir savaşa hazırlıklı olmak gerektiğini söylerken, uzmanlar bu savaşın yüz yıl sürebileceğini kaydediyor. Nükleer yakıt çubuklarının tamamen soğutulmasının 50’den 100 yıla varan bir süre alabileceği belirtiliyor. 25 bin görevlinin, 120 helikopterin ve 65 geminin katıldığı Japonya tarihinin en büyük kurtarma operasyonu ise dün başladı. Japon ve Amerikalı aramakurtarma ekipleri, 11 Mart’tan beri kayıp olan 16 bin kişinin bulunması için son kez 3 günlük bir çalışma başlattı. Yirmi yıl önceyi kim hatırlıyor? Berlusconi: Mülteci tsunamisi yaşıyoruz. Günde 100 mülteciyi sınır dışı edeceğiz! ASLI KAYABAL MİLANO Lampedusa Adası’nda koşulları giderek ağırlaştıran mülteci sorununa bir çözüm getiremeyen İtalya’da hükümet, günde 100 mülteciyi sınır dışı edeceğini açıkladı. Pazartesi günü Tunus’a Akdeniz’deki mülteci sorununu görüşmek üzere resmi bir ziyaret yapacak olan Başbakan Silvio Berlusconi, İtalya’nın “mülteci tsunamisi” yaşadığını söyledi. Berlusconi hükümetinin Akdeniz’den İtalya’ya yönelen göçmen trafiğinin önüne geçilebilmesi için Tunus’a 100 milyon Avro önereceği ve genç Tunusluları kendi topraklarında tutmasını isteyeceği belirtildi. Çizme’de hiçbir bölgenin sınırları içinde kurulacak çadır kentlerde Lampedusa’dan taşınan mültecileri konuk etmek istemediğine dikkat çekilerek sorunun günde 100 mülteciyi geldikleri ülkelere geri döndürmekle çözüleceği vurgulandı. İçişleri Bakanı Roberto Maroni’nin İtalya’ya gelen göçmenlerin başka Avrupa Birliği ülkelerine gidebilmeleri için geçici oturma izni vermeyi düşündüğü de vurgulandı. Önceki gün Lampedusa Adası’na giden Berlusconi, bu ziyaretini bir şova dönüştürerek adalılara Lampedusa’nın Portofino gibi bir cennete dönüşeceği sözünü verdi. Berlusconi adada golf sahalarının kurulacağını ve bir kumarhanenin açılacağını duyurdu. Berlusconi ayrıca kendisinin de Lampedusa’da bir ev satın aldığını ve Lampedusa’lı olduğunu söyledi. Bu arada Fransa’nın kabul etmediği binlerce mültecinin ise Fransaİtalya sınırındaki Ventimiglia’da biriktiği, günlerdir açsusuz yaşama mücadelesi veren göçmenlerin Fransa üzerinden başka Avrupa ülkelerine gidebilmek için bekledikleri belirtildi. T.C. KARTAL 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI SAYI: 2010/15 Satış İzalei şüyuu suretiyle satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilen İstanbul, Kartal, Yukarı Mahalle, Rahmanlar Mevkii 2367 ada, 134 parsel sayılı 289 metrekare miktarlı arsa vasıflı taşınmaz İİK’NİN HÜKÜMLERİNE TEVFİKAN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATILACAKTIR. GAYRİMENKULUN EVSAFI: Gayrimenkul tapuda, İstanbul, Kartal, Yukarı Mahalle, Rahmanlar Mevkii 2367 ada, 134 parsel sayılı 289 metre kare miktarlı arsa vasıflı ise de üzerinde bodrum, zemin ve 3 normal kattan ibaret bina bulunmaktadır. Adres itibarıyla Petrol İş Mahallesi, Çerçi Sokak No. 5 Demiray Apartmanıdır. a Bodrum Kat: 102 metrekare alanlı giriş salon, 2 yatak odası mutfak banyo ve WC’den ibarettir. b Zemin Kat: 83 metre kare alanl ı daire giriş salon, 2 yatak odası, mutfak, banyo ve WC’den ibarettir. c Normal Katlar: 125 metre kare alanlı giriş salon, 3 yatak odası, mutfak, banyo ve WC’den ibarettir. Bodrum kat, zemin kat ve normal dairelerin tümünün giriş ve koridorlar yerler seramik duvarları p. boyalı, mutfaklar yerler seramik duvarlar fayans, mutfaklarda fayans tezgâhları bulunup alt ve üst formika kaplı dolaplar mevcuttur. Banyolarda yerler seramik, duvarları fayans kaplıdır, banyolarda küvet, lavabo ve klozet mevcut olup, iç kapılar yağlı ahşap pencereler PVC’dir. Yapının elektrik, su, doğalgazı bulunup doğalgazlı kombili kalorifer sistemi ile ısıtılmaktadırlar. Parselin ulaşım olanakları iyi, minibüs yoluna, otobüs duraklarına alışveriş merkezlerine okullara yakındır. Belediye hizmetlerinden faydalanmakta elektrik, su ve doğalgazı bulunmaktadır. GAYRİMENKULÜN İMAR DURUMU: Kartal Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 26.08.2010 tarih 2010/110967490 sayılı yazısında Kartal 187 pafta, 2367 ada, 134 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli 19.09.2006 tasdik tarihli Kartal Güneyi İmar Planında 5/A/3;0,200,40/1,75 emsal ile konut alanında kısmen de yolda kalmakta olduğu bildirilmiştir. GAYRİMENKULÜN MUHAMMEN KIYMETİ: Bilirkişi beyanına göre taşınmazın tamamına 604.486,00 TL kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1. Satış günü 06.05.2011 günü saat 14.00’ten l4.20’ye kadar. Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimliğinin Duruşma Salonunda yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 16.05.2011 günü aynı odada saat 14.0014.20’de ikinci arttırmaya çıkartılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağının ve satış masraflarını geçmesi şartıyla %40’tan fazla arttırana ihale olunur. 2. Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, İhale pulu, KDV’si, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İİK’nin 133. Maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece kendilerinden tahsil edilecektir. 5. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin mahkememizin 2010/15 satış sayılı dosya numarası ile memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 23.03.2011 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 21709) Kılıç: 120 bin kanser vakasını tetikler İstanbul Haber Servisi Nükleer fizik mühendisi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, Radyasyon Riski Avrupa Komitesi’nin (ECRR) Fukuşima’daki nükleer patlama sonucunda kuzey yarımküreye yayılan radyasyonun 120 bin kanser vakasını tetikleyeceği uyarısında bulunduğuna dikkat çekti. Prof. Kılıç, Japonya’daki patlama sonucu açığa çıkan, özellikle hamilelerde ve çocuklarda sağlık sorunlarına yol açan iyot 131 miktarının şu an Çernobil’de ortaya çıkan oranın yüzde 20’sini geçtiğini söyledi. Kılıç, Akkuyu’da reaktörle birlikte kurulacak nükleer yakıt tesislerine dikkat çekerek bu tesislerin aslında nükleer yakıt zenginleştirmesi yapacağını ama bunun herkesten gizlendiğini iddia etti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle