22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 29 MART 2011 SALI 6 HABERLER Milletvekilliği aday adaylığı için başvuran çok sayıda gazeteci yazılarına son verdi Köşelerine veda ettiler ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Gazeteciler milletvekili seçimleri için aday adaylığı başvurularında bulunurken çoğu tercihini CHP’den yana kullandı. Seçimlere bağımsız adaylarla girme kararı alan BDP’nin milletvekili adaylığı önerisi götürdüğü yönetmensenarist ve Radikal gazetesi yazarı Sırrı Süreyya Önder, öneriyi kabul ettiğini, köşe yazısıyla duyurdu. Önder, İstanbul 3. bölgeden aday adayı oldu. BDP’nin adaylarını desteklemek için oluşturulan “Ortak Demokrasi Platformu”ndan bağımsız milletvekili aday adayı olan Önder, önceki gün Radikal gazetesindeki köşe yazısında adaylığını ilan ederken, “bağımsız” olduğu için köşe yazılarına da devam edeceği mesajını verdi. Medya Meclis yolunda CHP’den milletvekili aday adayı olan eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, Milliyet gazetesindeki köşe yazılarına, veda yazısıyla son verdi. 3 yıldır Milliyet’te yazan Türmen, “Veda” başlıklı yazısına, “Basılmamış kitapların toplatılmadığı, daha özgür günlerde buluşmak dileği ile hoşça kalın” ifadesiyle nokta koydu. Vatan yazarı Aydın Ayaydın CHP İstanbul 3. bölgeden aday olmak için CHP’ye başvuruda bulundu. En son Bloomberg HT’de görev yapan Ahu Özyurt da CHP’den Bursa milletvekili aday adayı oldu. AKP’den Ankara 2. bölge aday adayı olan Zaman gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne ile AKP Gaziantep Milletvekili aday adayı Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, yazılarına son verdi. Anadolu Ajansı Görsel Haberler Daire Başkanı Ömer Tekdal, AKP Ağrı milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Gazetemiz yazarı Ümit Zileli de CHP’den aday adayı oldu. TÜSİAD ve Anayasa TÜSİAD, düşündüğü yeni anayasanın “5 ilkesini”, siparişi verdiği akdemisyenlerle açıkladı! Her ne kadar başkanları, önerilere büyük tepkiler karşısında geri adım atsa ve “bizim de eleştirilerimiz var, bunlar akademisyenlerin görüşü” dese de, ilk gün metin arkasındaki güçlü duruşları, hiç de öyle bir izlenim vermemişti! Ayrıca öğrendik ki, “eşbaşkanlar” Özbudun ve Tarhanlı imzasıyla sunulan metin, bu ilkeleri saptama çalışmasına katılan diğer 20 akademisyeni hiç bağlamıyor! Umarım onların çoğunda tuhaf duygular uyandırmamıştır bu açıklama! Metin iddialı: Tarihi bağlamda Türkiye’nin “üç bölenini” kimlikler, din ve vicdan özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı “3 birleştiren”e dönüştürmek. Bu amaçla da, hiçbir ideoloji, hiçbir ekonomik model önerisi içermeyecek; hiçbir millete, tarihe, olguya gönderme yapmayacak.. hiçbir değişmez hükmü olmayacak... İçinde, pek çok imza atılacak düşünce olmasına rağmen, sunuş özü ve ruhu itibarıyla gökten inme! Bu karakteriyle, ülkede olabilecek her türlü değişime, her türlü biçime ve öze, bukalemun gibi uyum sağlayacak veya olabilecek her şeye fırsat verecek ve olur diyecek bir ruhla karşı karşıyayız! Böyle bir anayasa, her türlü ayrılığı, kılıfına uydurulmuş her türlü rejimi de öngörebilir, halkı ve çıkarlarını savunacak bütün temel ilkelerden mahrum bırakır.. Görüldüğü kadarıyla tamamen “liberal” ilkeler ortaya konuyor... Liberalizmin ata düşüncesi de “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler”dir! TÜSİAD’ın “anayasa ilkeleri”, değiştirilemez tek madde öngörüyor: Cumhuriyet! Laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti kavramlarını atıyor veya gereksiz görüyor (Kardeşim, bu maddeler tartışma çıkarıyor ve bölücülük yaptırıyor!!!) Veya iyi mi kötü bilemeyeceğim bir niyetle, bu kavramların artık zaten değiştirilemezlik kazandıklarını; ülke, siyaset ve toplumsal kültür olarak içselleştirildiklerini de düşünmüş olabilirler: “Bunları koymaya ne gerek var! Biz öyle demokratik, öyle sosyal ve öyle bir hukuk devleti olduk ki, yedi düvel örnek olarak bizi alabilir!” Ne demişti eski İçişleri Bakanı: “Basın özgürlüğünde Amerika’dan öndeyiz!” Demek ki demokrasi, sosyal, laiklik ve hukuk alanlarında da alıp başımızı gitmişiz! Eşbaşkanlar bunu bize haber veriyor olabilirler, teşekkür ederiz! Tek tehlikede olan ve bu açıdan sadece değiştirilemez ilke olarak öngörülen ise, ülkenin ve devletin Cumhuriyet niteliği! Çünkü kapı arkasında kralcılar, padişahlar ve artıkları, Cumhuriyeti yıkmak için bekleşmekteler!.. Sosyal devlet olmaktan çıkarılarak, ülke, patronların ve siyasal yardakçılarının istedikleri gibi at koşturdukları ve milletin ensesinde boza pişirdikleri bir niteliğe dönüşecek? Devlet ve ülke için öngörülen, salt “işverenlerin çıkar ekonomisi”! Hadi bakalım yut şu hapı! TÜSİAD ve adamları, anayasada “diken” olabilecek her şeyi ayıklıyor! “Toplumu bölen”, Mesela Atatürk! Birileri, mesela Cemaat/AKP iktidarı ile yardakçıları utanmaz tarihçiler ve bazı profesörler, dahası Avrupalı / Amerikalı emperyalistler, Atatürk’ü kötülüyor, ülke tarihinden silmeye çalışıyor. Bir rezil “Atatürk döneminde Türkiye geri gitmiştir” bile demişti! Bu kervanda, çeşitli açılardan Atatürk’ü silmeye azmetmiş onlarca türevi var ortalıkta... Anayasacılar baktılar ki bu düşünce iktidarda ve bazıları “Atatürk’ü ülkeyi bölen” olarak kabul ediyor.. O halde, Atatürk de orada olmamalı! Başkent de, Türkçe de! Öyle bir anayasa ilkeler bütünlüğü ki, “hangi ulus, hangi devlet, hangi tarih” ile ilgili olduğu belli olmasın. Renksiz, kokusuz, herhangi bir ülke için de geçerli! “Evrenselliği” de daha çok buradan ileri gelse gerek! Not: Adnan Polat ve adamları, kendi şirketinin bütçesi ile, Galatasaray’da yaptığı gibi oynayabilir mi? On milyonlarca Avro öde, onlarca futbolcu al, işe yaramasınlar, antrenör değiştir durmadan.. Tazminatlar öde.. Bir kamuya ait kurumun, herkesin kendi kasasından, kendi şirketinden, kendi bütçesinden çok daha önemli ve değerli olduğunu, karar alır ve para harcarken en az hata ile kurumun en üst yararının düşünülmesi gerektiğini ne zaman öğreneceğiz? Polat’ın, gelecek yıl yüzde yüz, kesin şampiyonuz lafı da tam bir işgüzarlıktı! Böyle bir şey nasıl olabilir! Bence gitmeyi çoktan hak etti! Üstelik iktidarlar karşısında boynu eğik olacakları için, işadamları kulübün yönetimine gelmemeli! ‘Cumhuriyet eğitimi kuşatıldı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mustafa Gazalcı, 199193 yılları arasında SHP Genel Sekreter Yardımcılığı, SHP ve CHP’de Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 22. Dönem’de CHP’nin Denizli milletvekili oldu. CHP’den Ankara milletvekili aday adayı olan Gazalcı, AKP’nin her alanda olduğu gibi eğitim alanında da büyük yaralar açtığını belirterek, “Laik ve bilimsel Cumhuriyet eğitimi kuşatıldı. Yanlı politikalarla eğitimin niteliği düşürüldü, öğretmenlik saygın bir meslek olmaktan çıkarıldı. Öğrenciler potansiyel bir suçlu gibi görüldü. Bu süreçte halkıma hizmet etmek, eğitimin sorunlarının çözümüne katılmak için milletvekili aday adayı oldum” dedi. Erdoğan kontenjanındaki 30 isim sınavsız aday olacak ERDEM GÜL Uzun: Aç insanın halinden anlayan siyaset Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitiren Murat Uzun, Altındağ Belediyesi’nde İktisat Müfettişliği, Başbakanlık Danışmanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı’nda Müsteşar Yardımcılığı, Mamak Belediye Başkanlığı’nda Başkan Yardımcısı ve müfettişlik, Yenimahalle Belediye Başkanlığı’nda iktisat müfettişliği görevlerinde bulundu. Uzun, CHP’den Ankara milletvekilliği adaylığı ile ilgili olarak, “Cumhuriyet ve demokrasi bu topraklarda hür yaşamamızın, hukukumuzun, hayat tarzımızın güvencesidir. Cumhuriyet ve demokrasi değerlerinin bizzat onun verdiği demokratik imkânlardan yararlanarak tahrip edilme girişimlerinin yaşandığı bu süreçte buna seyirci kalmayacak, Cumhuriyet ve demokrasiyi daha ileriye götüreceğiz. İşsizlik ve yoksulluğa çare olan, aç insanın halinden anlayan dayanışmanın, birlik ve beraberliğin olduğu siyaset amaçlıyoruz” dedi. Aygen: Her türlü özgürlüğe ihtiyaç var Emre Aygen, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’ni bitirdi. 1978 yılında başladığı gazetecilik mesleğini Avrupa’da ulusal ve uluslararası yayın kuruluşlarında muhabirlik, temsilcilik ve yazarlık yaparak sürdüren Aygen, 1989’da, devlet başkanı Çavuşesku devrilirken Romanya’da bir kontrol noktasında açılan ateş sonucu bir gözünü kaybetti. CHP Ankara milletvekili aday adayı olan Aygen, gazetecilik mesleğine AKP iktidarının yönelttiği baskı ve tehdide karşı çıkmanın, tutuklu meslek arkadaşlarımız karşısında her basın mensubunun vazgeçilmez borcu olduğunu belirterek, “Türkiye’nin başta basın olmak üzere her türlü özgürlüğe acil ihtiyacı vardır. Bunlara ulaşmak sanıldığından daha zor olacaktır. Hepimizin ağır bedeller ödemesi gerekebilir. Bu bedeli ödemek için milletvekili olmaya adayım” diye konuştu. ANKARA AKP’de, 5 bin 600 aday adayının “temayül yoklamasının” ardından parti yöneticilerince oluşturulan komisyonlardaki “mülakatları” sürerken, gözler Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kontenjanıyla doğrudan aday yapılacak 30 kişilik listeye çevrildi. Erdoğan’ın belirleyeceği “yerleri garanti” 30 isim arasında referandumda evet oyu kullanan MHP’den oy çalabilecek eski ülkücülerle “yetmez ama evet” diyen liberal isimlere şans tanınıyor. AKP’de aday adaylarının neden AKP’yi tercih ettikleri ve seçilmeleri halinde neler yapacaklarının sorgulandığı mülakatlarda son aşamaya gelindi. Mülakatların ardından gelecek hafta Başbakan Erdoğan başkanlığında parti yöneticilerinin de yer alacağı seçim komisyonu oluşturularak aday belirlemede son aşamaya gelinecek. Bundan sonra kesin adaylar ve listenin son hali Erdoğan tarafından belirlenecek. Partide listelerin nasıl oluşacağının yanı sıra asıl olarak, Erdoğan tarafından “özel davetle” son anda listelere konulacak 30 kişilik liste merak ediliyor. 30 kişilik “sır” liste, AKP tü züğünün Erdoğan’a tanıdığı yüzde 5’lik kontenjan yetkisine dayanıyor. AKP’de Erdoğan’ın 2830 kişilik bu kontenjan yetkisini kullanacağı belirtiliyor. AKP kulislerinde Erdoğan’ın kontenjanıyla son anda milletvekili aday listelerine konulacak listede MHP tabanından oy alabilecek isimlere ağırlık verileceği tahminleri seslendiriliyor. Buna göre referandumda MHP’ye rağmen evet kampanyası yürüten eski ülkücüler kontenjan adayı olarak listelerin ön sıralarına konulacak. Referandumda evet kampanyası yürüttüğü için MHP’den ihraç edilen önde gelen ülkücülerden Ramiz Ongun AKP’ye adaylık başvurusunda bulunmadı. Ongun’un adaylık başvurusu yapmaması, Erdoğan’ın kontenjanından aday olacağı beklentisini arttırdı. Erdoğan’ın kontenjan listesinde Ongun’la birlikte MHP tabanından oy alabilecek isimlerin de bulunacağı belirtiliyor. Erdoğan’ın listesinde ülkücüler dışında yine referandumda “yetmez ama evet” kampanyası yürüten liberaleski solcu isimlerin bulunacağı öngörülüyor. Anayasa Mahkemesi’nin eski raportörü Osman Can’ın kontenjan listesinde yer alabileceği belirtildi. Aldan: Yargıdaki siyasallaşma herkesi etkileyecek Ömer Süha Aldan, 1981 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Samsun, Lice, Araç, Niksar ve Fethiye Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulunan Aldan, 2001 yılında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı görevine atandı. Bu mahkemenin 2004 yılında kapanması nedeniyle aynı yerde Kaçakçılık ve Mali Suçlar savcısı olarak çalıştı. 20042009 yılları arasında Adalet Akademisi’nde öğretim üyeliği yaptı. 16 Mart 2009 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcılığı görevinden kendi isteğiyle emekli oldu. Aldan CHP’den Muğla milletvekili aday adaylığında bulunurken, hedeflerini “Özellikle yargıdaki siyasallaşma bugün iktidar karşıtlarını etkileyen bir tablo sergilese de, yakın geçmişte toplumun değişik kesimlerini de olumsuz anlamda etkilemeye başlayacak. Yolsuzlukla ciddi anlamda mücadele ve kamu kaynaklarının doğru kullanımı, ülkenin işsizlik, geçim kaygısı ve terör gibi sorunlarının da çözümüne katkı sağlayacak bir olgudur. Dolayısıyla CHP’nin yargının bağımsızlığı ile yolsuzlukla mücadele kararlılığına bilgi birikimim ve temiz geçmişimle katkıda bulunacağıma inanıyorum” sözleriyle anlattı. CHP’de 4 bin aday adayıyla yüz yüze görüşülecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP MYK’nin dünkü toplantısında önseçim takvimine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Toplantıda genel seçim sürecine ilişkin kararlar da alındı. CHP MYK üyeleri, sayısı 4 bini aşan aday adaylarıyla yüz yüze görüşme yapma kararı aldı. Her MYK üyesi ortalama 3 ilden sorumlu olacak. 81 ilden 29’unda önseçim yapan CHP’de bu illerin adayları ile görüşülmeyecek. MYK üyesi sorumlu olduğu ilin tüm aday adaylarıyla görüşerek izlenimlerini rapor haline getirecek. Raporlar yine MYK toplantısında ele alınacak ve listeler oluşturulacak. Özalp: Yurtseverleri göreve davet ediyorum CHP’den Ankara milletvekili aday adayı olan Meral Özalp, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık yapıyor. Türkiye’nin AKP iktidarında, Cumhuriyetin kazanımlarından ve demokrasiden hızla uzaklaştığını vurgulayan Özalp, “Yargı siyasallaştırılmış, temel hak ve özgürlükler kısıtlanmış, darbe dönemlerinde bile görülmeyen hukuk ihlalleri yaşanmış, yoksulluk ve yolsuzluk katlanarak artmıştır. Türkiye’nin rahat bir nefes alması için tüm yurtseverleri göreve ve ülkenin geleceğine sahip çıkmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı. Kotil: Kendimi sorumlu hissettim İstanbul Haber Servisi Yerel seçimde belediye başkan adaylığı ve son olarak da İstanbul il başkanlığı için adı uzun süre kulislerde dolaşan Aylin Kotil İstanbul 3. bölgeden milletvekili aday adayı olarak mücadele edecek. “Ülkemin içinde bulunduğu durum karşısında kendimi sorumlu hissettiğim için aday oldum” diyen Aylin Kotil bu seçim döneminde kadınların, gençlerin, önünün açılacağına inandığını, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunun sinyallerini tüm yurt gezilerinde verdiğini söyledi. Aylin Kotil, CHP iktidarında Türkiye’nin temel sorunları işsizliğin, yoksulluğun çözüleceğini yolsuzluğun da hesabının sorulacağını kaydetti. Dr. Yavuz ren: Halkların aday adayıyım Kıraç’ta Yeni Hayat Tıp Merkezi’nde doktorluk yapan ve bölgenin sevilen isimlerinden olan Dr. Yavuz İren, CHP’den 3. bölge aday adayı oldu. Halkların özgürleşmesi ve kardeşçe yaşaması adına TBMM çatısı altında mücadele vereceğini belirten Dr. İren, Türkiye’nin artık barış ortamına ihtiyacı olduğunu söyledi. Dr. İren, hırsızlardan, rantçılardan, halkın malını halka sadaka verir gibi ifşa edenlerle mücadele edeceğini ifade ederek “Ülke insanının özlemini çektiği te miz siyaset anlayışıyla var gücümle çalışacağım” dedi. şadamı Dr. Hasan Yeşiloğlu: Bu seçim kritik önem taşıyor Airbus ve Telefunken Yönetim Kurulu Başkanı danışmanlığını yapan işadamı Dr. Hasan Yeşiloğlu da CHP İzmir 1. bölgeden milletvekili aday adayı oldu. Milletvekilliği aday adaylığına ilişkin yazılı açıklama yapan Yeşiloğlu, 12 Haziran’da yapılacak seçimlerin Türkiye için büyük ve kritik bir önem taşıdığını belirtti. Ulusoy: Yolsuzluğun ve yoksulluğun olmadığı bir Türkiye için Kudret Ulusoy, 1978 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Ulusoy, 1978 yılında PTT Genel Müdürlüğü’nde kamu görevine başladı ve bu görevden milletvekili adaylığı için istifa etti. 2006 yılında TBMM’de CHP kontenjanından RTÜK üyeliğine aday gösterilen Ulusoy, CHP Ankara milletvekilliği aday adaylığındaki hedeflerini “Kaynakları yabancıların elinde olan, insanları aç ve yoksul olan, basını ve basın emekçileri özgür olmayan bir ülkede yaşamak bana acı verdiği için aday adayı oldum. İstihdama yönelik üretim için, ülke kaynaklarının hakça paylaşımı için, daha özgür ve tam bağımsız bir Türkiye için, yolsuzluğun ve yoksulluğun olmadığı bir Türkiye için aday adayı oldum” sözleri ile açıkladı. Eski rektör Gökçebay: Türkiye hızla gericiliğe doğru gidiyor Kastamonu’dan CHP’den aday adayı olan eski rektör Prof. Bahri Gökçebay, Kastamonu’yu eğitimin merkezi yapacaklarını söyledi. Gökçebay, Türkiye’nin kurtuluşunun CHP iktidarında olduğunu belirtti. Gökçebay, “Türkiye hızla gericiliğe doğru gidiyor. AKP iktidarının karanlığını CHP rüzgârı ile yırtacağız. Kapı kapı köy köy dolaşıp CHP’nin ülkenin kurtuluşu olduğunu anlatacağız” dedi. Kastamonu’da üniversite hayatında önemli izler bıraktığını kaydeden Gökçebay, “2 önemli projem var. Bunlardan birisi Kastamonu’yu eğitim merkezi yapmak. Diğeri ise Kastamonu’nun turizmini ortaya çıkarmak” diye konuştu. Şecaattin Güney: Orman köylüsüne sahip çıkacağız Şile’de üç dönem Belediye Başkanlığı, iki dönem İlçe Başkanlığı, iki dönem de CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulunan, 2007 genel seçimlerin de de CHP İstanbul 1. bölgeden 17. sırada milletvekili adayı olan Şecaattin Güney, yeniden 1. bölgeden aday adayı oldu. Güney, orman köylüsüne sahip çıkacaklarını söyledi. Güney, “AKP İktidarının ülkemizi getirdiği nokta da hepimizce malumdur. Bütün bu olumsuzlukların çözülmesi CHP iktidarı ile gerçekleşecektir” dedi. Avrupalı Türklerin ortak adayı Cezmi Doğaner Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki sosyal demokrat örgütler, 12 Haziran milletvekili genel seçiminde, TBMM’ye “Avrupa’dan da bir temsilci göndermek için” bir araya geldi. Avrupalı sosyal demokratlar, uzun yıllardır Hollanda’da sosyal demokrat parti ve örgütlerde aktif çalışmalar yapan ve 12 Haziran genel seçimleri için CHP’den Adana milletvekili aday adaylığı için başvuruda bulunan Cezmi Doğaner’i desteklediklerini belirttiler. CHP ‘Torba’yı AYM’ye götürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, kamuoyunda “Torba Yasa” olarak nitelendirilen 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ve Diğer Bazı Yasa ve Yasa Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa dahil olmak üzere 6 kanunu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürecek. CHP Grubu’nun bugün yapılacak basına kapalı toplantısında torba yasa dahil 6 yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için karar alınacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle