18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MART 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Erdoğan’a göre, basılmamış kitabın bile toplatıldığı Türkiye AB’nin çok ilerisinde 5 bilim insanı, gazeteci, emekçi kaldı benim canım ülkemde... İnsanlar bir korku tünelinden geçiyor. Balbay ve Özkan tecritte... Ahmet Şık ve Nedim Şener hapiste... Kendine has demokrasi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a hareketi öncesi Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir yayınevine yönelik aramalarla ilgili gazetelerde yayımlanan haberleri anımsatan bir gazetecinin, “Yapılan polis baskını hem AB hem aydınlar tarafından çok sert bir dille eleştirildi. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyim” sorusu üzerine Erdo AB temsilcilerinin basın ve ifade özgürlüğü konusundaki tepkilerine, “Her ülkenin kendine has şartları var” sözleriyle yanıt veren Erdoğan, ‘’Bizim burada ‘orada uygulamalar böyle yapılıyor’ diye değil, onların çok ilerisine geçerek attığımız örnek adımlar var. Bu örnek adımları kimse görmüyor’’ dedi. ğan, şunları kaydetti: “Biz bunları dinleriz ama her ülkenin kendine has şartları olduğunu da gayet iyi biliyoruz. AB üyesi ülkelerde neyin nasıl çalıştığını da biz bugüne kadar gördük, görüyoruz. Şurada yanı başımızda AB lütfen Yunanistan’daki uygulamaları, Bulgaristan’daki uygulamaları görsün ve bizim burada ‘orada uygulamalar böyle yapılıyor’ diye değil, onların çok ilerisine geçerek attığımız örnek adımlar var. Bu adımları kimse görmüyor. Burada yargı bir adım atmış, yargının attığı adım, yürütme olarak bizi ilgilendiren bir adım değil.” Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun askerlikle ilgili yaptığı açıkla malara ilişkin soruları da yanıtladı. Bir gazetecinin “Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bir açıklama var. Bedelli askerliği savunurken ‘Askerlik adam öldürme sanatı. Bunu mu öğreteceğiz askerlere?’ şeklinde bir değerlendirmesi var. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz” sorusu üzerine Erdoğan, “Bir siyasi lider böyle bir ifade kullanmışsa bana sadece böyle bir durum karşısında şaşırdım demek kalır” dedi. KAMUDA ‘S L BAŞTAN AKP ‘süper yetki’ istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti, seçimler öncesinde yeni bakanlık kurulması, mevcut bakanlıkların ayrılması ve kamu personel rejiminde köklü değişiklik yapabilmek için TBMM’yi “devre dışı” bırakacak “süper yetki” anlamına da gelen kanun hükmünde kararname çıkarmak için Meclis’ten yetki istedi. AKP’nin “seçim sonrası” dönemini de kapsayacak şekilde 6 ay süreyle KHK çıkarma yetkisi istemesi dikkat çekti. “Kamu hizmetlerinin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının, Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine ilişkin Konularda Yetki Kanunu Tasarısı” adlı düzenlemenin amacı, “mevcut bakanlıkların birleştirilmesi veya kaldırılması, yeni bakanlıklar kurulması, kamu görevlileriyle ilgili işlemlere” ilişkin konularda düzenleme yapmak olarak ifade ediliyor. şında” kaldırılmasını da kapsıyor. Buna paralel olarak, yeni bakanlıklar oluşturuluyor. Buna göre, göre halen devlet bakanlığı eliyle yürütülen, “Aile, Özürlüler, Çocuklar, Kadınlar ve Sosyal Yardımlar”, ekonominin koordinasyonu amacıyla “Ekonomi”, “İç ve Dış Ticaret”, “Gençlik ve Spor” alanlarında bakanlıklar oluşturulacak. Hükümetin, devlet personel rejiminde kapsamlı değişiklik öngördüğü tasarıda özetle şu istemlere yer verildi: “Teşkilatların, yeni birim kurulmaması, kadro ihdasında azami tasarrufa riayet edilmesi, personelin atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına ilişkin olarak, yönetim görevlerine atanmada ve bu görevlerde yükselmede kariyer ve liyakat esasları ile nitelikli personel istihdamının esas alınmasını, göz önünde bulundurur. Yetki, 6 ay süre ile geçerlidir. ” Hükümet bu kapsamda aralarında Devlet Memurları, TSK Personel, YÖK’ün de bulunduğu 25 yasa ve KHK’de değişiklik istedi. Gerekçeyi ise “seçim sonrası yeni TBMM’nin, çalışmalarına başlamasının gecikecek olması”na bağladı. Nilgün Cerrahoğlu’nun değindiği gibi, Ahmet Şık’ın “basılmamış kitabı” dört dörtlük bir ortaçağ öyküsü... Kimi aydınlarımız, edebiyatçılar, yeni yeni uyanmaya başladı. İleri demokrasi, özgürlük üzerine konuşup yazanların bir bölümü, “Yargı basılmamış kitabın peşinde” diyerek yazılarına başlık atıyor: “Akıl alır gibi değil!” Şaşkınlıktan şaşkınlığa düşenler de var, “Acaba ne yapmak istiyorlar?” diyenler de. Ben Cerrahoğlu gibi onlara sesleniyorum: “Yok yav! Bak sen!” Şöyle de diyebilirim: “Sabah şerifleriniz hayırlı olsun hanımlar beyler!.. Biraz geç kalmadınız mı?..” Cumhuriyet gazetesi üç kez bombalanırken sesiniz soluğunuz çıkmadı... İlhan Selçuk gözaltına alınırken “Oh olsun, o zaten darbecidir” diye yazılar yazmadınız mı? Günaydın Bayanlar 21. yüzyılda ve Baylar!.. yaşıyoruz ama olup bitenler Eco’nun anlattığı derin 14. yüzyıl ortaçağını çağrıştırıyor... Kimi aydınlarımız, bilim insanlarımız, sanatçılarımız, gazetecilerimiz yeni yeni uyanıp soruyorlar: “Neler oluyor Türkiye’de?” Devenin pabucu oluyor, diyesim geliyor... Yaşananları, olup bitenleri bayanlar ve baylar hiç görmemiş bugüne değin! Hiç karamsar değilim... Sayımız az da olsa, demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını savunacağız; darbelere, darbecilere, darbe heveslilerine karşı demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’yi 14. yüzyılın ortaçağ karanlığına götürmek isteyenlerin maskeleri elbet düşecek bir gün. Bundan hiç kuşkum yok! 899 TL Cumhuriyet’e atılan bombaların adresi belliydi... Bombayı alan ve atan ise Alparslan Arslan... Emekli subayın Eskişehir’deki evinde patlayıcı bulunmuştu. Ne oldu, ne aydınlatıldı? Danıştay’a yapılan kanlı eylem mi, ne?.. Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan iki yılı aşkın süredir Silivri’de yatıyor... Balbay ve Özkan bir aydır ise tecritte. Geçmiş yıllara dönelim mi? Unutkan bir toplumuz... Bırakın 12 Eylül 1980 öncesi yaşananları, 1982 Anayasası’nı oylama öncesi “İmam’ın yaptığı pazarlıkları”, 28 Şubat sürecini anımsatayım bir kez daha. Okullarının anahtarlarını çantasına doldurup Çevik Bir Paşa’nın kapısını çalan ben miyim? 28 Şubat’tan, emuhtıra verenlerden hesap sorulmayan bu ülkede Ahmet Şık’ın basılmamış kitabından hesap soranlara elbet bir çift sözümüz olacak: “Siz Umberto Eco’nun ‘Gülün Adı’ romanını okudunuz mu, filmini izlediniz mi?” Karanlığa karşı aydınlığın savaşımını veren bir avuç aydın, Gazetelerinin manşetlerinde Ahmet Şık’ın “basılmamış kitabı”nı Ergenekon’la ve hatta Devrimci Karargâh örgütüyle ilişkilendirmek isteyenler, kimi meslektaşlarımıza gözdağı veriyorlar. Bakalım bu gözdağları ne kadar sürecek! 12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü aratan bir dönemden değil, Eco’nun “Gülün Adı”nda anlattığı ortaçağın karanlığından geçiyoruz. Yedi yüz yıllık bir boşluk ve 2011’in Türkiyesi... Bunca faili meçhul cinayet, gözyaşı, akan kan... Mavi göğün altında yürürken yaşananları düşünüyorum... İlk ağrısını yaşayan güneşli günün içinde ilkyazın uyanışı Egito Gonçalves’in dizelerinde, en sessiz, en yürekli adımlara dönüşürken bir plak dönüyor eski bir gramofonda: “Çektiğimiz acıları anlatırsın onlara saçlarımızı ağartan güç günleri; duygularımızı anlatırsın, söylersin saçlarına sakladığımız sözleri” O sözler gerçeğin kendisidir, umudun, acının, öfkenin... Kinin ve nefretin değil. Türkiye’de neler olup bittiğine şaşıran bayanlar ve baylar... Siz hiç duydunuz mu Egito Gonçalves’in adını?.. CHP SORUNU YSK’YE TAŞIDI Yeni bakanlıklar AKP’nin istediği yetki, kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden belirlenmesini öngörürken, devlet bakanlıklarının da “hizmetlerin özelliğine bağlı zorunluluklar dı Seçim öncesi ‘sokak hareketi’ KIVANÇ EL Sezer de cenazede Yaşlılık ve şeker hastalığına bağlı olarak yaşamını yitiren emekli Korgeneral Turhan Sökmen ile kanser nedeniyle ölen emekli Albay Mehmet Reşat Girgin için dün askeri tören düzenlendi. Törene, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel de katıldı. Sökmen ve Girgin’in cenazeleri, Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. ( AA) ANKARA CHP, belediyelerin Numarataj Dairelerinin çalışmasıyla İstanbul, Ankara gibi birçok büyük ilde sokak ve binaların numaralarının belediye tarafından değiştirildiğini belirledi. Sokak ve bina numaraları değişikliğe uğrayan vatandaşların oy kullanamama tehlikesiyle karşı karşıya olması nedeniyle CHP, bu durumu YSK’ye taşıyor. Belediyelerin “Numarataj Daireleri” tarafından yürütülen çalışmalarda yeni kurulan mahallelere, mevcut mahallelerdeki imar değişiklikleri nedeniyle cadde, sokak, bulvar ve ara yollardaki binalara yeni numaralar veriliyor. Bir binanın numarasının değişmesi ile tüm sokağın numarası deği şebiliyor. Çalışmanın, İstanbul Ankara, Bursa, Samsun gibi birçok ilde de yapıldığı ifade edildi. CHP PM üyesi avukat Mahmut Tanal, “Seçmen kütüğündeki kayıtlar ile seçmenin oturduğu adres ve kendisine giden tebligat farklı olabiliyor. YSK bu soruna önlem almazsa bazı seçmenler oy kullanamama tehlikesi ile karşı karşıya da kalabilir” dedi. CHP’nin oy potansiyelinin yüksek olduğu yerlerde daha fazla çalışma yapıldığına dikkat çeken Tanal, “Bu tesadüf mü bilmiyoruz. Bir anda çalışmalar yapılması dikkat çekici” dedi. CHP, 12 Haziran seçimlerinde uçuş görevinde olacak olan yaklaşık 5 bin havayolu çalışanının görev kartları ile oy kullanabilmesi için de YSK’ye başvurdu. 5 YIL GARANTi Vestel Ankastre Setleri 899 TL’den KILIÇDAROĞLU TESK BAŞKANI’NI Z YARET ETT Solda üçlü işbirliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, DSP, Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) ve Halkın Yükselişi Partisi’nin (HYP) “seçim işbirliği” konusunda uzlaştığını bildirdi. Erçelebi, 3 partinin milletvekili adaylarını ortak belirleyeceklerini kaydetti. Erçelebi, DSP Genel Başkanı Masum Türker ve BCP Genel Başkanı Mümtaz Soysal’ın katılımıyla bugün basın toplantısı düzenleneceğini söyledi. ‘Kabahat esnafta değil partimizde’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken’i ziyaret etti. Esnaf ve sanatkârın değerini her dönem bildiğini, onlarla ilgilendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, esnaftan oy alınmadığı için kabahatin esnafta değil partisinde olduğunu söyledi. Palandöken, Kılıçdaroğlu’na, 24 yıl önce bir ziyaret sırasında çekilmiş fotoğrafını hediye etti. Kılıçdaroğlu, “Bana her türlü soruyu sorabilirsiniz. Sakın ola genel başkan alınır mı, onu zor duruma sokar mıyız diye hiç düşünmeyin. Biz artık herkesin özgürce soru sorabileceği bir demokrasiyi yaratmak istiyoruz. İnsanlar artık soru sorarken, gazete okurken, yolda yürürken korkmamalı, ‘acaba evimi basacaklar mı’ diye korkmamalı” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle