Katalog

12 ŞUBAT 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kahramanmaraş’taki maden kazasında göçük altında kalan işçileri arama çalışmalarında dün de sonuç alınamadı 7 9 kişi hâlâ göçük altında Adnan Demir Aydoğan Polat GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Kahramanmaraş’taki AfşinElbistan B Termik Santralı’na kömür sağlayan Çöllolar Kömür Havzası’nda 4 gün arayla meydana gelen ikinci göçükte kaybolan 2’si mühendis 9 kişiyi arama çalışmalarından dün de sonuç alınamadı. Yetkililer, 50 milyon metreküp toprağın kaydığını açıkladı. Çöllolar Kömür Havzası’nda önceki gün saat 10.11’de meydana gelen, 13 kişinin kurtarıldığı, 24 yaşındaki Ruşen Demir’in de cesedinin bulunduğu göçüğün oluştuğu bölgede, yer yer heyelan tehlikesinin olması nedeniyle ekipler çalışmalarını güçlükle yürüttü. Göçüğün olduğu bölgenin çok geniş olması da çalışmaları güçleştirdi. Ekipler, 3 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsayan, 160 metre derinlikteki göçük bölgesine karadan gitmek yerine havadan helikopterle ulaştı. Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürü Halil Alış, 50 milyon metreküp toprağın kayarak, kömür çıkarılan 100 metrelik bölümün yarısını doldurduğunu ve heyelanın devam ettiğini mile olduğu ve 15 Mart’ta doğum yapacağı öğrenildi. Ancak genç kadın dün rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Oğlu göçük altında olan bir baba da, “Geçen seferki göçükten kalan yarıklar göründüğü halde yavrumu, o kadar insanı buraya soktular. ‘Tamir var’ diye çağırdılar, bölgeye soktular, öldürdüler. Hesabını kim verecek?” diye tepki gösterdi. Yaralı işçilerden kamyon şoförü Mesut Gövcecik de, bölgede yol açma çalışmaları yapıldığı sırada göçüğün meydana geldiğini söyledi. 710’uncu Günün Burukluğu... Sevgili Mustafa Balbay’ın ‘Zulümhanesi’ni bugün Eskişehir Kültür Merkezi’nde Cumhuriyet yazarları ve Balbay’a destek veren gazeteci arkadaşlarımızla birlikte imzalayacağız. Eskişehir Tepebaşı Belediyesi ile Cumhuriyet gazetesinin ortak etkinliği saat 13’teki panelle başlayacak. Benim yöneticiliğini yapacağım panelin konuşmacıları Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Ali Sirmen, Ataol Behramoğlu, Can Ataklı, İdris Akyüz ve İlhan Taşcı. Balbay’ın bu etkinlik için yazdığı mektubu da yine ülkemizin yüz akı ve anıt sanatçılarından Yıldız Kenter okuyacak. Türkiye’nin, anayasasında yazılı ve değiştirilmesi olanaksız ilkeleri arasında yer alan “hukuk” kavramı ile bağdaşmayan ortamı nedeniyle zorunlu olarak oluşturulmuş platformlardan en dikkat çekenler arasında üç platform yer alıyor. Toplumsal Bellek Platformu, Gazetecilere Özgürlük Platformu ve Cumartesi Anneleri. İlk ikisi, Türkiye’deki yargı ve bürokrasi uygulamalarının hukuk konusunda nasıl birbiriyle çelişen uygulamalar yaptığını kanıtlamanın tipik örneğini oluşturuyor. Toplumsal Bellek Platformu’nu 1948’de öldürülen Sabahattin Ali ile 2007’de öldürülen Hrant Dink’in ve aradaki süreçte öldürülen gazeteci, yazar, bilim ve yazın insanlarının yakınları oluşturuyor. Amaçları da öldürülmeler sonrasındaki süreçte hukukun önü tıkanarak ya sadece tetikçilerin yakalanmasıyla yetinilmesinin ya da faili meçhul dosyaları arasına sokulmalarının sağlanması için gösterilen çabaları kınamak ve yetkilileri uyarmak. Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun amacı ise tam tersi. Gazetecilerin, gazetecilik faaliyetlerini terör örgütü kapsamına sokmak için bürokrasinin ve yargının aşırı ve hukukla bağdaşmadığı ileri sürülen çabaları nedeniyle ceza infazına dönüşen tutukluluk sürelerine kamuoyunun dikkatini çekme amacı, Gazetecilere Özgürlük Platformu’nda öne çıkıyor. Platform, gazetecilerin haber verme, okurların da habere ulaşma haklarını yok sayan yasa maddeleri nedeniyle yargılanan gazetecilere destek verme çabalarını da sürdürüyor. Toplumsal Bellek Platformu, öldürülen yakınları ile ilgili soruşturmanın ve yargılamanın gerekli özen gösterilmeyen bir hukuk süreciyle sonuçlandığını ileri sürerken, Gazetecilere Özgürlük Platformu soruşturma ve yargılama sürecinde tersi yapılarak hukuka aykırı biçimde, aşırı özen gösterilmesini gündeme taşıyor. Tam ülkemize özgü bir çifte standart sürecinden geçiyoruz. Faili meçhul dosyalar ve yakınlarının gözaltında kaybolmalarının hesabını sormak için, her cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen annelerin ağızlarına bir parmak bal çalınıp çalınmadığını görmeye seçim süreci izin verecek mi bekleyip göreceğiz. Muhalefet partilerinin verdikleri 5 araştırma önergesinin AKP’li milletvekillerinin oyları ile reddedilmesinin ardından, araştırmanın İnsan Hakları Komisyonu’nun bir alt komisyonu tarafından yapılması kararının bir seçim yatırımı olduğu kuşkusu ne yazık ki beyinlere yerleştirilmiş durumda. Türkiye, öldürülenin öldürüldüğüyle, tutuklananın da tutuklandığı ile kaldığı bir hukuk devleti olmaktan kurtarılabilecek mi? Sorunun yanıtını, bir türlü başlatılmayan seçim süreci sonrasında ve olasılıkla 12 Haziran’da seçmen verecek. Ama biz Eskişehir’den tutukluluğunun 710’uncu gününde Sevgili Balbay’a kucak dolusu selamlar ve sevgiler göndermenin burukluğunu yaşayacağız... oerinc@cumhuriyet.com.tr Mucize bekliyoruz Göçükte ölen Ruşen Demir’in (25) cenazesi Afşin’de toprağa verildi. Demir’in 20 gün önce işe başladığı, biri 4 aylık diğeri 6 yaşında iki çocuğunun bulunduğu belirtildi. Göçükte kaybolan maden mühendisi Nail Yılmaz’ın Karabük’teki yakınları ise umutla iyi haber bekliyor. Ağabey İsmail Yılmaz, kardeşinin emekli olmasının ardından Afşin’de çalışmaya başladığını belirterek, “Mucize bekliyoruz” dedi. vurguladı. Göçük bölgesinde incelemelerde bulunan TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil de Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nden 3 kişilik uzman ekibin göçükte üç aşamalı bir çalışma yapacağını belirtti. Türkİş’e bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsmail Aslan da, bölgede mühendislik hata ları ve çok büyük ihmal olabileceğini ifade ederek, “Açık linyit alanlarında tarihimizde böyle bir olay yok. Özel sektörün işlettiği bu alanda böyle bir göçük oluyor da hemen yanındaki sahada neden olmadı? Bu işletmecilik zihniyeti ile tıpkı karpuzun kafasını kesip, elini sokup göbeğini çıkarıyorlar. Ben onlarca yıl devletin işlettiği sahada operatör olarak çalıştım. Ben bile gelen tehlikeyi görebilirdim” diye konuştu. Çalışmalar sürerken göçük altındaki işçilerin yakınları da endişeyle bekledi. Göçük altında kalan 9 kişiden topografçı 32 yaşındaki Tuğran Gökhan’ın 3 yıldır tüp bebek tedavisi gören eşi Leman Gökhan’ın (28) ha Kardemir’de sendikal nedenlerle işten çıkarılan 266 işçiden 70’i daha işe iade edildi CHP PM ÜYESİ PERİHAN SARI İşçilerin zaferi sürüyor ALİ AYAROĞLU ‘Göçüğe kâr hırsı neden olmuş’ MUSTAFA ÇAKIR ZONGULDAK Kardemir’de 18 Haziran 2010’da sendikal nedenlerle işten çıkarılan 266 işçiden 70’inin daha işe dönüşüne karar verildi. Böylelikle 163 işçi, mahkeme kararıyla işe geri dönme hakkı kazandı. Kardemir’de Hakİş’e bağlı Çelikİş ile Türkİş’e bağlı Türk Metal Sendikası arasındaki yetki kavgası mahkemeye taşınırken Çelikİş’ten Türk Metal Sendikası’na geçen işçiler işten çıkarıldı. İşçilere gerekçe olarak da “otobüslere binmeyerek toplu halde yürüyüş yapmak, yemek yememek, işyerinde arkadaşlarına sataşmak” gibi suçlamalar yöneltildi. İş akti feshedilen 266 işçi mahkemeye başvurarak “işe geri dönüş” davası açtı. İşçilerden 93’ü daha mahkemeyi kazanırken dün de 70 işçiyle ilgili dava Karabük İş Mahkemesi’nde görüldü. İşçilere, aileleleri ve arkadaşlarının yanı sıra Türk Metal Sendikası Karabük Temsilcisi Şahin Dikilitaş da destek verdi. Mahkeme, işten çıkarılan 70 işçinin daha işe iadesine karar verdi. Ancak kararları temyize taşıyan Kardemir yönetimi, bugüne kadar işe geri dönüş hakkı kazanan hiçbir işçiyi işe başlatmadı. Türk Metal Sendikası Karabük Bölge Temsilcisi Şahin Dikilitaş, diğer işçilerin durumuyla ilgili de yargı sürecinin devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “İşveren kentteki huzurun bozulmaması adına süreyi uzatmadan işe iadeleri uygulamalıdır. Sosyal barışın bozulmaması açısından bu kararları uygulamaları doğru olacaktır. Bugüne kadar alınan işe iade kararlarında mahkeme işverenin uygulamasını haksız bularak arkadaşlarımıza 12 maaş brüt ve 4 maaş net ödeme yapılmasını, ayrıca kıdem tazminatlarının da kendilerine ödenmesine karar verdi. Görüldü ki Kardemir yönetiminin tüm aldığı kararlar haksız ve yasadışı. Sırf sendikal mücadele nedeniyle bunları yaptılar. Artık bu baskı ve zulüm dursun diyoruz.” Cumhuriyet portala tuhaf yasak! İzmir İl Özel İdaresi’nden gazetemizin internet sitesine sansür! EMRE DÖKER İZMİR İzmir İl Özel İdaresi’nin, gazetemizin “www.cumhuriyet.com.tr” adresindeki internet sitesini, “zararlı” olacağı gerekçesiyle aylardır yasakladığı ortaya çıktı. Siteye İzmir İl Özel İdaresi’nden girmek isteyenler, “Önceden yasaklanmış veya potansiyel zararlı içerik tespit edilmiştir” yazısıyla karşılaşıyor. İzmir İl Özel İdaresi’nin genel sekreterliğini, geçen yerel seçimlerde AKP’den Güzelbahçe Belediye Başkan aday adayı olan İrfan İçöz yapıyor. Özel idarenin sistem yöneticisi tarafından özel olarak engellenenler listesine eklenen Cumhuriyet portalın sayfasında, “Bu sitelerin yasaklanma sebebi internet erişimini kısıtlamak değil internette dolanırken kişisel bilgilerinizin art niyetli kişilerin eline geçmesini engellemektir” deniliyor. İzmir İl Özel İdaresi Bilgi İşlem Müdürlüğü yetkilileri, yasaklamanın söz konusu olmadığını, sorunun filtreleme programından kaynaklandığı öne sürdüler. Yetkililer, şu savunmayı yaptılar: “Bir kelime içinde, birkaç harf yan yana gelince farklı anlamlar çıkabiliyor. Engelleme, programla alakalı. Farklı bir anlam çıkardığı zaman yakalıyor ve açmıyor. Tesadüfen olmuş. Özel idarede müstehcen sitelere giriş yasak. Bu filtreleme de bununla ala kalı. Analitik dendiği zaman filtre ‘anal’ kelimesini alıyor. Yamaha dendiği zaman aradan iki harfi çıkarıyor ve engelliyor.” Yetkililer “www.cumhuriyet.com.tr” yazısının içinde hangi müstehcen harflerin birleştiği sorusunu yanıtsız bıraktı. Ayrıca “Zaman” gazetesinin internet sitesine girilmesinde engel olmaması dikkat çekti. İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci’nin, bilgi işlem müdürlüğüne yasağın nedenini sormasının ardından gazetemiz portalına girişlerin yapılabildiği öğrenildi. Üyelerden tepki Meclisin CHP’li üyeleri, söz konusu uygulamanın sansür kapsamında değerlendirilebileceğini vurgulayarak giriş engeline tepki gösterdi. CHP’li üye Mehmet Şenel, AKP’nin İzmir İl Özel İdaresi’nde kadrolaşmasını tamamladığını, artık kendisine muhalefet eden basın organlarına karşı sansür uygulamaya kadar gidildiğini belirtti. CHP’li üye Tarık Uslu da cumhuriyetin sitesine girmek istediğini, ancak “yasaklanmış” yazısıyla karşılaştığını belirterek “Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak amacıyla yayıncılık yapan Cumhuriyet’e yönelik bu engel bizleri derinden yaralamıştır” dedi. ANKARA CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Perihan Sarı, Afşin Elbistan B Termik Santralı’na kömür sağlayan Çöllolar kömür sahasında meydana gelen göçükle ilgili dikkat çeken bilgiler verdi. Sarı, firmanın hızlı üretim yapabilmek ve daha fazla kâr edebilmek için koşulları zorladığı, kurallara uymadığı bilgisini aldığını söyledi. Elektrik tasarrufu için zeminde biriken suyun da çekilmediğine dikkat çeken Sarı, “Kaymanın bu gevşek zeminden kaynaklandığı belirtiliyor” dedi. CHP PM üyesi Sarı, göçükle ilgili elde ettiği bilgileri gazetemize değerlendirdi. Sarı, şu bilgileri verdi: Ruhsatı Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürlüğü’ne ait Çöllolar kömür sahası Afşin Elbistan B Termik Santralı’nda kullanılan kömürü sağlamaktadır. Firma kendisi için son derece cazip olan ve erken üretim yapabilmek için koşulları zorlamış ve EÜAŞ ile imzalanan sözleşme ekinde kendisine uyulması zorunlu olarak verilen işletme planlarında belirtilen koşulları da zorlayarak (sahada uyması gereken eğim açılarını ihlal ederek) kömür üretimi yapmış ve erken üretim yaparak santrala yükseltilmiş fiyattan kömür temin etmiştir. Sahanın kötü işletilmesi nedeni ile 6 Şubat tarihinde meydana gelen göçükten sonra, saha tahkim edilmeden ve gerekli önlemler alınmadan göçük yakınlarında herhangi bir çalışma yapılmaması gerekirken, 6 Şubat’ta göçük altında kalan bir iş makinesinin kurtarılması işine girişilmiş ve işçilerin hayatına mal olan vahim bir durum ortaya çıkmıştır. İşin bilimsel veriler dikkate alınarak önceden planlanmış işletme planına uyulmadan, iş güvenliği kuralları hiçe sayılarak kâr hırsı ile yürütülmesi insanların canına mal olmuştur. TÜYÇEVTÜRK YE ÜSTÜN YETENEKL ÇOCUKLARI EĞ T M VAKFI 2011 YILI ŞUBAT AYI OLAĞAN MÜTEVELL HEYET TOPLANTI LANI Sayın Üyemiz; Vakfımızın Şubat ayı olağan mütevelliler heyet toplantısı “Beşiktaş Öğretmen Evi Türkali Mahallesi Uzuncaova Caddesi N0.111(Dünya Barış Parkı çi) Beşiktaş/ STANBUL” adresinde aşağıda belirlenen gündem doğrultusunda 25.02.2011 Cuma günü saat 19.00’da yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı; aynı yerde aynı gün bir saat sonra nisap aranmaksızın yapılacaktır. Yapılacak olağan mütevelliler heyet toplantısına iştirak etmenizi önemle rica ederiz. Vakıf Mütevelliler Heyet üyesi olağan mütevelliler heyet toplantısında kendisini temsil etmek üzere herhangi bir mütevelliler heyet üyesini vekil tayin edebilir. Not: Bir üye vekâletten birden fazla oy kullanamaz. TÜYÇEV Yönetim Kurulu GÜNDEM 1 Açılış, 2 Saygı Duruşu, 3 Divanın Teşekkülü ve imza yetkisi verilmesi, 4 2010 yılı bilanço, gelirgider cetvelinin görüşülmesi ve oylanması, 5 2010 yılı faaliyet raporunun görüşülmesi ve oylanması, 6 2010 yılı denetim raporunun görüşülmesi ve oylanması, 7 Yönetim ve denetim kurulunun ibrası, 8 Mütevelliler heyet üyeliğinden istifa eden ve üç kez üst üste toplantıya katılmayan üyelerin üyeliklerinin düşürülmesi, 9 Mütevelliler heyet üyeliğine alınacak üyelerin üyeliklerinin görüşülmesi ve oylanması, 10 Dilek ve temenniler, 11 Kapanış. FABR KADA PATLAMA: 1 ÖLÜ, 9 YARALI SAKARYA (Cumhuriyet) Sakarya’nın Hendek ilçesinde bir havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 1 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Hendek’te kurulu Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda dün 16.30 sıralarında patlama meydana geldi. Patlamada 1 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Aynı fabrikada 17 Ağustos 2009’da meydana gelen patlamada 1 kişi ölmüş, 32 kişi yaralanmıştı. Fabrika, 29 Eylül 2009’daki patlamada 2 işçinin yaralanmasıyla da gündeme gelmişti. Sakarya’nın Geyve ilçesindeki havai fişek fabrikasında da 21 Mayıs 2009’da meydana gelen patlamada 3 kişi, 10 Kasım 2010’daki patlamada da 1 kişi yaralanmıştı. İstanbul Zeytinburnu’ndaki kaçak havai fişek atölyesinde 31 Ocak 2008’de meydana gelen patlamada atölye sahibi de dahil 23 kişi öldü, 116 kişi yaralanmıştı. Ümraniye’de 10 Haziran 2005’te Acar Ticaret ve Organizasyon şirketinin havai fişek deposunda patlama meydana gelmişti. 6 kişi ölmüş, 1 kişi yaralanmıştı. Yine kadınlara kıydılar Kayseri’de Ayla intikam için bıçaklandı, Manisa’da Kibar zor kurtuldu rak yardım istedi. Ayşe Yıldırım kurtarılamazken KAYSERİ/ MANİSA (Cumhuriyet) Angözaltına alınan Yaşar Gedik suçunu itiraf etti. kara’da Ayşe Paşalı ve İstanbul’da Arzu YıldıAkhisar’a bağlı Süleymanlı beldesinde yaşayan rım’ın eş ve sevgilileri tarafından öldürülmesi3 çocuk annesi Kibar S. (33), kocası İ.S. (35) tanin yankıları sürerken Kayseri’nin Kocasinan ilrafından evde dövüldü. Kocasının gece yarısı dıçesinde işten çıkarılan Yaşar Gedik, patronu Alşarı attığı genç kadın, eşinin anne ve babasının eviper Yıldırım’dan intikam almak için 21 yaşınne sığındı. Duruma sinirlenen koca, eşini buradaki eşi Ayla Yıldırım’ı boğazından bıçaklayada da darp etti. Genç kadın kocasının elinden komrak öldürdü. Manisa’da ise Kibar S. (33), kocaşularının jandarmaya yaptığı ihbar sayesinde sı İ.S. (35) tarafından feci şekilde dövüldü. Genç kadın jandarma tarafından son anda kurtarıldı. Ayla Yıldırım. kurtarıldı. İ.S, tutuklanırken yüzü tanınmayacak hale gelen Kibar S, Akhisar Huzurevi’nde koruKocasinan’da perdecilik yapan Alper Yıldırım’ın işten çıkardığı Yaşar Gedik, evine gittiği Ayla Yıl ma altına alındı. Kendi isteğiyle annebabasının yanına sıdırım’ı boğazı ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. ğınan Kibar S, “Döverken bana, ‘Sabah namazı okunGedik kaçarken ağır yaralanan Ayla Yıldırım, eşini araya madan ölmüş olacaksın’ diyordu” dedi. C MY B C MY B