24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 2011 CUMARTESİ HizbullahGülen kavgası İKİ HİZBULLAHÇI TUTUKLANDI Hizbullah’a yönelik Diyarbakır, Mardin Nusaybin ve Ankara’da 11 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan MustazafDer Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Tonga ile Hizbullah ana dava sanıklarından Edip Gümüş’ün damadı Halef Yılmaz tutuklanırken Fesih Güler, Cihat Söyler ve Seyfettin Ağırman ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şeriatçı terör örgütü Hizbullah, son günlerde kendilerine yönelik çeşitli kentlerde peş peşe düzenlenen operasyonları Fethullah Gülen’e bağladı. Doğruhaber gazetesinde, “Pensilvanya Kraliyet Güçleri Müslüman Mahallesine Dadanmıştır” başlıklı yazıda, AKP’li milletvekillerinin MustazafDer ziyaretlerinin ortaya çıkmasının ardından Bülent Arınç’ın “Hizbullah adına dernek var mı ki arkadaşlarımız ziyaret etmiş olsun” açıklamasının ardından bu derneklere operasyonlar düzenlenmesi “çelişki” olarak değerlendirildi. Yazıda şöyle denildi: “Truva atı özellikle Kürt bölgesine dörtnala sürülmektedir. Gözden kaçırılmaması gereken bazı hususlar operasyonların amacını anlaşılır kılabilecektir. Birincisi, tahliyeler bahane edilerek hasseten Kürt illerinde yükselen İslami gelişmelerin Pensilvanya kaynaklı yoz düşünce üzerinden iğdiş edilme çabası. İkincisi, tahliyeler üzerinden yüksek/derin yargı üzerinde yapılması düşünülen ameliyat için hükümetin adım atmaya zorlanması, böylece bir türlü geçilemeyen yüksek yargı kalelerinin statükocu gücün elinden alınarak Pensilvanya krallığına armağan edilmesi. Pensilvanya üzerinden özellikle Kürtlere yönelik bir ehlileştirme, hatta eşekleştirme politikası için bölgenin Gülen patentli misyoner akınına uğraması, Kürtler üzerinde oynanan ve arkasında Siyonist baronların bulunduğu bir uluslararası plandır. İsrail’in stepnesi olacak bir Kürt oluşumunun peydahlanması planları sağır sultanların bile bellediği bir meşum plandır.” HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Pınar Selek, Mübarek, 163 tutuklama... Gözlerinde bir hüzün vardı Pınar Selek’in konuşurken... Belki sessiz bir çığlık! Saklanmış şarkı notaları gibi, aralarında çizgili sözcükler bulunan. Biraz umut, sevinç, acı... Genç olmanın o yanılmaz duygusu o anda bana Philip Larkin’in dizelerini anımsattı. Banu Güven, Pınar’a sorularını yöneltirken yıllar önceye gittim... İlk karşılaşmamız geldi aklıma. Yıllar önceydi ve o sanırım üniversiteyi yeni bitirmiş genç bir kızdı... Oturup düşündüm... Pınar’ın hapislik yıllarını, babası Alp Selek’in verdiği hukuk savaşımını anımsadım... İki kız kardeş... Anneleri, Pınar’ın başına gelenlere dayanamamış, yıldızlarla buluşmuştu yine yıllar önce. Yargı üçüncü kez “beraat kararı” vermişti... Baba Alp Selek’in gözlerinin içi gülüyordu... Zeynep Oral’ın o duygusal yazısından sonra benim Pınar’ı anlatmam biraz zor. Masmavi bir gökyüzü ve sabahın dokuzunda Beşiktaş’ta adliyenin önü. Herkes oradaydı. Yaşar Kemal, Rafael Dink, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve daha pek çok kişi. Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere gibi ülkelerden gelen sosyologlar, Sınır Tanımayan Araştırmalar Birliği... İlhan Selçuk yaşasaydı o da orada olurdu... Zeynep Oral yazısında, “Arkamda deniz, sırtımda güneş, saçımda rüzgâr...” diyordu. Yaşamın o derin sularında, sevgiyi, yaşamı anlatıyordu. Mutluydu... Bir toplantım olmasaydı ben de Beşiktaş Adliyesi önünde olacaktım... İnsan sevgisinin içinde olan uysal ezgileri mırıldanacak, düşünceler ormanından topladığım unutulmuş duyguları, sımsıcak umutları anlatacaktım. Yazımı yazdığım saatlerde, Pınar’ın Berlin’den seslenişi hâlâ kulaklarımda... Umut, umutsuzluk, hüzün, sevinç iç içe. İncelikli insan duygularının günümüzde yok olduğunu düşünürken, her görüşten aydının, yazarın, siyasetçinin Pınar için el ele vermesi umutlandırdı beni. Yaşamın derin boşluğu kaygılandırıyor bizleri. Yanılgılarımız oluyor, peş peşe geçen saatlerde sıkıntılarımız... Hukukun üstünlüğüne inanan birisi olarak, bu olup bitenleri sessizce izlemek geçiyor kimi zaman aklımızdan. Karanlıkların bir şafak vakti turuncu aydınlığı içinde özgürlüklerin çoğalacağı, Mustafa Balbay’ın özgürlüğüne kavuşacağı... Bir gazetecinin, hele Balbay gibi yaşamı boyunca darbelere karşı çıkan, bunun bedelini ödeyen benim çok yakından tanıdığım bir kişinin. Balbay’a nasıl olur da darbeci diyebiliriz? Yazımı yazarken Pınar’ı da düşünüyorum Balbay’ı da... Kelimelerde gölgelerin izlerini görüyorum... Kafamda canlanan düşünceleri... İnanın bir şaşkınlık içindeyim... Benim kuşağım acıları içinde çoğalttı hep. İşkencelerden geçti, zindanlarda yattı... Askeri darbelerin ne olduğunu çok iyi bilir... Bu darbelerde dincilere, tarikat şeyhlerinin müritlerine dokunulmaz. Olan solculara, devrimcilere, yurtseverlere olur! Pınar’ı anlatacaktım, nereden nereye geldim. Gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. 28 Şubat’ın niçin yapıldığını, Erbakan Hoca’nın partisinin neden kapatıldığını, “Ilımlı İslam Projesi”ni hazırlayan ABD’nin, AKP’nin kurulmasında ve iktidara gelmesindeki etkisini konuşmalıyız. Neden 28 Şubat’çılara dokunulmuyor? Niçin emuhtıra verenlerin altına zırhlı otomobil veriliyor? Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın niçin tutuklanmıştı? Aşkın için, “PKK’lileri işe alıyor” diye rapor hazırlayan kimdi? Şemdinli’de Umut Kitabevi’ni bombalayanlara ne oldu? Hrant Dink cinayetini Trabzon’da jandarma, polis önceden bildiği halde hâlâ neden haklarında bir işlem yapılmıyor?.. Yanıt bekliyorum yanıt!.. Balyoz davasında dün akşam saat 21.00’de aralarında eski 1. Ordu komutanları Çetin Doğan ve Ergin Saygun, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, EDOK Muharebe ve Destek Eğitim Komutanı Nejat Bek, eski kuvvet komutanları Özden Örnek ile İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu 163 kişi hakkında tutuklama kararı verildi. Böylece Mısır’daki Mübarek’in halk ayaklanmasıyla Devlet Başkanlığı’ndan istifa etmesi manşetlerden düştü. Bakalım bu sabah güne nasıl başlayacağız? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Batum 301’den yargılanmamalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Ordu kâğıttan kaplanmış” sözleri nedeniyle eleştirilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum hakkında 301 davası açılmaması gerektiğini söyledi. Arınç, “Sayın Batum’u kurtarmak için beni hedef göstermeye başladılar” dedi. BDP’yi kızdıracak sözler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li Mehmet Erdoğan, önceki gün TBMM’de AKP ve BDP’liler arasında yaşanan gerginliği sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, BDP’li milletvekillerinin, dağdaki teröristlerin uyguladığı yöntemleri Meclis’e taşıma gayreti içinde olduklarını ileri sürerek “Lütfen dağ kültürüyle Meclis’te devam etmeyelim” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle