Katalog

12 ŞUBAT 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 3 Lepra kapanmayacak Mahkeme, Türkan Saylan’ın kurduğu hastanenin kliniğe dönüştürülmesi kararının hukuka uygun bulmayarak iptal etti HİLAL KÖSE 430 yıllık camide yangın AYDINLANMA EMRE KONGAR Müjdat Gezen’i Linç Etmek Türkiye’de linç kültürü gittikçe yaygınlaşıyor: İster politikacı ol, ister sanatçı, ister yazar, ister gazeteci, ister vatandaş... Haddinse AKP iktidarı veya iktidardaki politikacılar için bir laf söyle... Derhal Başbakan devreye giriyor... Eleştiri yapanları doğrudan hedef gösteriyor. Bunun üzerine devletin, hükümetin bütün mekanizmaları harekete geçiyor... Bu yetmiyor... Yandaş medya kolları sıvıyor... Manşetler, haberler, köşe yazarları, televizyon yorumcuları veryansın ediyor... Linç eylemi bütün gücüyle hükmünü icra etmeye başlıyor. Müjdat Gezen bir televizyon programında AKP’nin oy oranını konuşurken Aziz Nesin’in ünlü yüzde 60 sözünü anımsatıyor... Vay sen misin mizah yoluyla eleştiri yapan... Ne darbeciliği kalıyor, ne seçkinciliği. Bu saldırılara karşı gerilemiyor Müjdat Gezen. “Müjdat Gezen Tiyatrosu” adlı siteye ve Sözcü gazetesine yazdığı yazı “Ben bir aptalım” başlığını taşıyor. Yazının girişi şöyle: “Ben bir aptalım. Buna karar verdim. Çünkü akıllı biri olsam: AKP’nin yanında olduğumu, Recep Tayyip Erdoğan’dan başka büyük olmadığını, ülkemde on iki milyondan fazla açlık sınırında insan bulunmadığını, üç milyon işsiz olmadığını, emekli ve işçilerin refah içinde olduğunu, yakında Avrupa Birliği’ne gireceğimizi, AKP hükümetinin muhteşem bir hükümet olduğunu söyleyip... İstediğim kanalda en iyi parayla istediğim işi bulup, reklam filmlerinde boy göstererek acayip para kazanır, gül gibi geçinirdim. Oysa ben bankadan kredi alabilmek için oturduğum evi ipotek ettirip, bu parayla okul yaptırıyorum ve AKP karşıtı olduğum için de tehditler alıyorum...” Yazı daha sonra, linç girişiminde bulunanlara verdiği yanıtla ve kendisinden yana çıkanları anmasıyla devam ediyor: “Bu ülkede gerçek Atatürkçü gençler varmış. Gerçek onurlu insanlar varmış. Öğrencilerim dışında yürekli pek çok öğrenci varmış... Elli yıldır kimseyi kandırmadığımı, düşüncelerim uğruna hapis yattığımı ve tek çıkarımın onların çıkarı olduğunu bilen kitleler varmış. ‘Mış’ demem haksızlık olur. Biliyordum. Ama bu denli atik davranacaklarını bilmiyordum... Aldığım riyasız telefonlar, fakslar, mailler satılmışları çok azınlıkta bıraktı... Size başbakan sofrasında yemek yiyip ‘haklısınız efendim’ diyen sanatçılar mı lazım?.. Ben onlardan değilim. Size popo yalayıcı, suya sabuna dokunmayan ‘siz bilirsiniz efendim’ diyen sanatçılar mı lazım? Ben onlardan değilim. Size korkak ürkek ‘aman parama dokunmayın’ diyen sanatçılar mı lazım? Ben o değilim. Size muhalefet etmeyen, el etek öpen, ‘padişahım çok yaşa’ diyen sanatçılar mı lazım? O ben değilim. Ben, kendini bildi bileli fikirlerini açıkça söylemekten korkmayan, dümdüz biriyim...” Türkiye’de gittikçe yaygınlaşan baskı ve zulüm, artık sadece siyasetin ve medyanın değil, sanatçıların, komedinin, mizahın da yaşama alanını daralttı. “Ucube” denilen ve kaldırılması istenen heykeller, sansürlenen diziler, basılan konserler, taşlı sopalı saldırıya uğrayan sergi açılışları tam bir “Linç kültürünü” yansıtıyor. Başbakan, sadece üslubuyla ve söyledikleriyle değil, tutum ve davranışlarıyla da bu linç kültürünü kışkırtıyor. Bugün Mehmet Aksoy’a, Müjdat Gezen’e... Yarın kime? ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Prof. Dr. Türkan Saylan’ın öncülüğünde kurulan İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi’nin kliniğe dönüştürülmesi kararı iptal edildi. Mahkeme, Sağlık Bakanlığı’nın kararının, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uygun olmadığını belirtti. Cüzamla Savaş Derneği’nin açtığı iptal davası Ankara 2. İda re Mahkemesi’nde görüldü. Derneğin üyesi ve avukatı Hüseyin Karataş, duruşmaya cüzam hastasıyla katılarak “Türkiye’deki lepra savaşı örnek bir çalışmadır. Lepradan etkilenmiş kişilerin güvencesi yıkılmamalıdır” dedi. Mahkemenin 3 Şubat 2011’de verdiği kararda, sağlık kurum ve kuruluşlarıyla ilgili her türlü mali, idari ve teknik işlem yapma yetkisinin idareye verildiği ancak idarenin yetkisinin mut lak ve sınırsız olmadığı, yargı denetimine tabi olduğuna dikkat çekildi. Bakanlığın, kliniğe dönüştürmek istediği 50 yataklı hastanede, ülkenin her bölgesinden gelen lepra hastalarının tedavisinin yapıldığı anlatıldı. Lepra hastalarının, toplumca soyutlanmadan, kendilerini rahat hissedecekleri uzman personel gözetiminde ayrı bir hastanede tedavi almalarının kamu yararına daha uygun olacağı vurgulandı. tarafından 1580’de yapılan Tophane’deki tarihi KıMimar SinanBeyoğlu, Fatihrestorasyon çalışmaları sırasında yanlıç Ali Paşa Camisi’nde, gın çıktı. Yangın ve Şişli itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Caminin, son cemaat bölümündeki ahşap kapıyla restorasyon iskelelerinin hasar gördüğü bildirildi. Olayı ilk gören 3 işçi bilgilerine başvurulmak üzere polis merkezine götürüldü. (AA) Karabulut davasında yeni iddia İstanbul Haber Servisi Cesedi parçalanarak Etiler’deki bir çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut’un ölümüne ilişkin tutuklu sanık Cem Garipoğlu ve 6 tutuksuz sanığın yargılanmasına Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Cem Garipoğlu’nun polis tarafından arandığı dönemde, bir hafta boyunca, Sabancıların Beylerbeyi’ndeki yalısında saklandığına ilişkin emniyete gönderilen ihbar mektubu savcılığa ulaştı. Sabancı Holding’den yapılan açıklamada ise mektupta adı geçen kişilerin “bugün Türkan Sabancı’nın yanında çalışmadıkları, Türkan Sabancı’nın da konuyla hiçbir ilgisinin olmadığı” ifade edildi. 21 Ocak’ta çıktı, 22 Ocak’ta çaldı İstanbul Haber Servisi Bağcılar’da 22 Ocak’ta bir otomobilin çalınmasıyla ilgili çalışma başlatan polis çevredeki güvenlik kamera görüntülerinde yaptığı inceleme sonucunda “otomobil hırsızlığı” suçundan girdiği cezaevinden 21 Ocak’ta tahliye edilen Samet Ü’nün (24), cezaevinden çıkarken giydiği elbise ile söz konusu otomobili çaldığını tespit etti. Güngören ve Beylikdüzü’nde de 2 otomobil çalan zanlı Bayrampaşa’da bir işyerine hırsızlık amacıyla girerken suçüstü yakalandı. Tüfekli dede vurularak yakalandı İstanbul Haber Servisi Bakırköy’de oturduğu evden çevreye pompalı tüfekle ateş açan ve şikâyet üzerine olay yerine gelen polise direnen 74 yaşındaki Besim Y, 12 saat sonra eli ve bacağından vurularak yakalandı. Bir polis memuru Besim Y’nin açtığı ateşte ayağından yaralandı. Yolcu otobüsüne kurşun: 3 yaralı SİNOP (AA) Durağan ilçesinden İstanbul’a giden Hüsamettin Korkan (43) yönetimindeki yolcu otobüsüne, Boyabat ilçesi Hacıahmetli köyü yakınlarında kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce bir otomobilden ateş açıldı. Saldırıda otobüsün arka koltuğunda oturan Mehmet Taşhan (51), Osman Dündar (50) ve Satılmış K. (16) yaralandı. C MY B C MY B