Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALIK 2011 PAZAR CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 13 Suriye muhalefetinin ABD’deki önde gelen seslerinden Kadri, “Şam’da ‘ya iktidar ya ölüm’ cephesi var” diyor ‘Esad’ı rejim bırakmıyor’ MİNE ESEN Sarkozy’ye Rest İstanbul’da henüz yeni tanıştığım bir Fransız kadın, Paris’ten ülkemize gelirken Fransız polisinin kendisini durdurup; “Türkiye’ye ne yapmaya gidiyorsunuz? Orada ne işiniz var” sorusunu yönelttiğini söyledi. Sarı saçlı, mavi gözlü, akça pakça, “beyaz tenli” Fransız kadın; haliyle neye uğradığını şaşırmış: “Sana ne?” diye terslenmiş polise; “Keyfim nereye isterse oraya giderim. Sana mı soracağım?” Giyimli kuşamlı bir Fransız kadını bu. İstanbul’da eşini, dostunu görmeye geliyor ve ülkesinin pasaport kontrolünden çıkarken böyle bir soruyla karşılaşıyor: “Ne işin var Türk’ün ülkesinde?” AB vatandaşlarının pasaport kuyruklarından en küçük sorgu sualle karşılaşmaksızın ellerini kollarını sallayarak geçtiği ve en egzotik seyahatlerin kanıksandığı küreselleşme çağında, Fransız polisi yurttaşına; “Ne işin var Allah’ın Türkiyesi’nde?” tarzında bir uyarıda bulunuyor… Sarkozy Fransası’nda örülen “Türkiye duvarı”, böyle bir ırkçılık damarından besleniyor. uriye’deki rejim karşıtı oluşumların merkezinin neredeyse Türkiye haline geldiği yorumları artarken muhalif cephenin uzun yıllardır ABD ayağında faaliyet gösteren Suriye Reform Partisi’nin kurucularından Ferid Kadri’den Ankara’ya yönelik eleştiriler dikkat çekiyor. Kadri, partinin internet sayfasından yıllardır olduğu üzere Esad rejiminin sona ermesi çağrısını sürdürürken son dönemde Türkiye’nin Müslüman Kardeşler iktidarına yönelik destekleyeceği tutumuna tepki gösteren yazılar kaleme alıyor. Cumhuriyet’e konuşan Kadri, “Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad iktidarı bırakacak mı” sorumuza ise şu yanıtı veriyor: “Esad’ın görevini bırakmak istediğine ancak babası dönemindeki rejimin adamları tarafından etrafının çevrelendiğine inanıyorum. Bunlar ya iktidar ya ölüm görüşünü taşıyor. İçerden bu adamları çıkaracak bir darbe olmadığı sürece Esad’ın geleceği için savaşmaktan başka çaresi yok.” Suriye’de her iki taraftan da ölümlerin sürdüğünü, ülkenin radikal değişimler dönemecinde olduğunu söyleyen Kadri, “Arap Baharı”na ilişkin Ankara’nın izlediği politika S ları ve Müslüman Kardeşler’in iktidara gel ler’in görüşmeleri yönlendirdiklerini görünmesi için çaba gösterdiğine yönelik iddiaları ce aşırı İslamcılara destek olabilecekleri hissorduğumuzda ise “Ankara’nın Müslüman sine kapılarak çekildiklerini belirtiyor. Kadri Kardeşler’i desteklediği iddia değil, bir Suriye’de azınlık ve kadın haklarının sağlangerçek” diyor ve ekliyor: “Türkiye’deki masının gerekliliğine dikkat çekerek şunları Aleviler bildiğim kadarıyla Sünni kardeş söylüyor: “Türkiye’de bu çerçevede korulerine karşı suç işlemediler. Siyaset yapıcı yucu bir anayasa var. Eğer Türkiye İslamcı lar Suriye’nin dinamiklerini ise gözden bir toplum olma yönüne doğru kayarsa bukaçırıyor. Böyle bir durumda Suriye Lüb nu düzeltecek bir anayasa, iyi bir ekonomi nan’ın 1970 ve 90’larına gibi kendini düzeltici dönebilir.” mekanizmalar var. Bun? Müslüman Kurucusu olduğu ların hiçbiri Suriye’de Kardeşler’in iktidara hareket Suriye’de bulunmuyor.” yönetim şeklinde lagelmesine karşı çıkan ‘ABD’nin açık ik bir yapının gerekKadri, Türkiye’nin bu bir stratejisi yok’ liliğine vurgu yaparharekete destek ken Kadri de Suriye Türkiye’nin Arap üliçin İslamcı bir iktikeleri için rol model olavermesini eleştiriyor. darı doğru bulmadıbileceğine yönelik göğını dile getiriyor. “Harüşlere katıldığını kaydeden Kadri’nin reketiniz Suriye’de son dönemde sesini ABD’nin bölgeye ilişkin planları mı var, soyükselten muhalif cepheye nasıl bakıyor, rumuza ise yanıtı şöyle: “Washington’ın oymesafeli mi” sorumuza Kadri’nin yanıtı nadığı role ilişkin değişik görüşler var. Arap “Esad karşıtı her muhalefet ne olursa olsun lobisi, Türk lobisi, Avro lobisi ve tabii iyidir düşüncesindeyiz” oluyor ama tek se ABD’li vekiller Washington’a farklı açısin Suriye Ulusal Konseyi olmadığına da vur lardan baskı yapıyor. Buna karşın Wasgu yapıyor. İstanbul’da ilk 2 muhalif toplan hington’ın şu ana kadar Suriye’ye yönelik tıda yer aldıklarını ancak Müslüman Kardeş açık bir strateji geliştirmediği görülüyor... Bunun için Ortadoğu ve Avrupa’daki ortaklarına dayanıyor ki, bu bence yanlış. Umarız bu yakın zamanda değişir.” “Yayımlanan bir makalenizin başlığı ‘Erdoğan ABD’nin Ortadoğu Başkanı mı’ idi, TürkiyeABD ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna ise son dönemde ilişkiler mükemmel yanıtını veriyor. Başbakan Erdoğan’ın AKP ve Türk çıkarları konusunda ABD Başkanı Obama’yı Suriye için neyin iyi olacağına ikna etmekte etkili olduğunu savunuyor. “Ama Suriye çıkarlarına değil” diye vurgu yapan Kadri’nin şu ifadeleri dikkat çekiyor: “Batı’nın etkisinin, Türkiye’ninki (AKP’nin değil) kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu dengeleyici bir unsur ve sizin ülkenizin dünya sahnesinde varlığını yükseltmesinde etkili olan anayasanızın benzerini yazmamıza yardımcı olur. Bu tarz konuları önce Müslüman, sonra Suriye temelinde görüşü olan Müslüman Kardeşler’e ya da çok da normal olarak ilk olarak Türk ve AKP çıkarlarını düşünen Türkiye Başbakanı Erdoğan’a bırakamayız. Suriye için Müslüman Kardeşler, her an tetiği çekmeye hazırmışçasına Gazze’yi yönetenler kadar kötü olacaktır.” ‘Kovmayalım da besleyelim mi?’ Bu damarın nasıl şahlandığını, yeni döndüğüm Fransa’da bizzat gördüm. Orada bulunduğum sırada Fransız TV’lerinde “Fransa kültür diplomasisini devam ettirmeli mi?” şeklinde ilginç tartışmalar yapılıyordu. Tartışmacılar özetle Fransa’nın oldum olası çok önemsediği “Fransız kültürünü dünyaya yaymak” iddiasını masaya yatırıyordu. “Günümüz şartlarında artık hâlâ Fransız kültürüyle beslenen yabancıya yatırım yapmamıza gerek var mı” sorusuna cevap arıyorlardı. Fransızların “yayılmacı” bir “kültür” politikasına sahip olduklarını bildiğimden; “yabancıya kültür yatırımını sürdürelim mi/sürdürmeyelim mi” sorusunun gündeme getirilmesini manidar buldum. Bu ani makas değişikliğini acaba neye yormalıydı? Fransa’da görüştüğüm kişiler arkadan, yabancı karşıtı eğilimlerin artık yalnız yabancı işçilerle sınırlı olmadığını söyledi. Fransa’da eğitim gören yabancı öğrenciler ve “yüksek eğitimli yabancılara” da bundan böyle güçlü direniş sergilendiğini belirtti. Tartışma öyle ki neredeyse; “Yabancı öğrencileri kovmayalım da besleyelim mi?” noktasına gelmiş. Benim TV’de izlediğim “Kültür diplomasisine ihtiyacımız var mı?” tartışmaları alttan alta sürdürülen bu ırkçı çıkışlara verilen yanıt mahiyetindeymiş. Suriye’nin Humus kentinde önceki gün düzenlenen Esad karşıtı gösterilerde Türk bayrakları da taşındı. (REUTERS) Mısır’da askeri yönetimin sona ermesini isteyen göstericilere yeni Başbakan’dan niteleme Bağdat Suriye için devrede Dış Haberler Servisi kalkışamayacağının da altı Irak, Suriye’de şiddetin so çizildi. Suriyeli bir grup na ermesine yönelik girişim muhalifin geçen eylül ayınbaşlatırken Şam yönetimi da İstanbul’da yaptıkları nin Arap Birliği’nin öner toplantıda kuruluşunu açıkdiği anlaşma çerçevesinde ladıkları Suriye Ulusal Kon(Fotoğraflar: EPA) yakında ülkeye gözlemci seyi ilk kongresini Tunus’ta gönderilmesi talebine yeşil yaptı. Öte yandan muhalif Dış Haberler Servisi Mısır’ın baş varındaki caddeleri dikenli tellerle çe vülerek işkenceye uğraması üzerine proışık yakabileceği bildiril kaynaklar dün ülkenin çetestocular ile askerler arasında çatışmakenti Kahire’de askeri yönetimin bir an virdiğini anlattı. di. Arap Birliği Genel Se şitli bölgelerinde çıkan çalar çıktı. Olay Mısır Başbakanı Kemal önce sona ermesi talebiyle süren gösteebep top mu? kreter Yardımcısı Ahmed tışmalar ve güvenlik güçGanzuri tarafından da doğrulandı. rilerde yine kan döküldü. Mübarek rebin Helli, Şam yönetimi lerinin operasyonlarında 19 Bu arada son kanlı olayların fitilini bir AA’nın haberine göre, Ganzuri düzenjiminin devrilmesinin yolunu açan halk nin anlaşmayı yakında kişinin öldüğünü duyurdu. isyanının simgesi Tahrir Meydanı’nda ön futbol topunun ateşlediği savunuldu. Ba lediği basın toplantısında askerlerin genimzalayacağına yönelik ceki gün bir göstericinin asker tarafından zı görgü tanıklarına göre, göstericilerle gü ce yönelik davranışlarını “kabul edilolumlu işaretlerin olduişkence gördüğü haberleri üzerine gös venlik güçleri arasındaki çatışma önce meyecek kötü muamele” olarak niteğunu söyledi. tericilerle güvenlik güçleri arasında pat ki gün başbakanlık binası önünde otur lendirdi. Öte yandan Ganzuri güvenlik Öte yandan Irak’tan lak veren ve dün de süren olaylarda 9 ki ma eylemi yapan muhaliflerin kendi güçleriyle çatışan göstericilerin “devrim Dini liderler resmi bir heyetin ülkede şi yaşamını yitirdi, 300’ü aşkın kişi ya aralarında futbol oynadıkları sırada topun değil karşıdevrim” istediğini öne sürdü. binasının bahçesine düşmesi ile Ganzuri “Tahrir’dekiler devrimin şiddetin sona erdirilmemüdahaleye karşı ralandı. Güvenlik güçleri dün Tahrir meclis sine ilişkin Şam yöneMeydanı’nı zorla boşaltırken bazı kay başladı. Topu almak üzere bahçeye giren gençleri değil” ifadesini kullandı ve naklar askeri polisin protestoculara ait bir eylemcinin askerler tarafından dö güvenlik güçlerinin protestoculara ateş açtimiyle görüşmelerde MEHMET ALİ SOLAK madığını da öne sürdü. çadırları yaktığını duyurdu. Başbulunmak amacıyla Mısır’da parlamento seçimleri için ANTAKYA Antakya ve Tüm bakanlık binası önünde oturma Suriye’ye gittiği bilgeçen hafta ikinci tura gidilmişti. AnDoğunun Ortodoks Rum Patriği eylemi yapan grupla askerler dirildi. Heyetin Sucak bazı muhalifler ülkede bir an önIgnatius 4. Hezim, Antakya ve Tüm arasında da çatışmalar yaşandı. riye Devlet Başkace sivil yönetime geçilmesi için ısrarDoğunun Ortodoks Süryani Patriği Yetkililer bir grup göstericinin nı Esad ile de bir lı şekilde eylemlerini sürdürüyor. Son bazı binaları ateşe verdiğini saZekka 1. Ayvas ve Antakya, Tüm araya geldiği, sunolayların ardından ülkedeki önde gevundu. Güvenlik güçlerinin proDoğu, İskenderun ve Kudüs Melkite duğu önerilere len siyasiler Yüksek Askeri Kontestoculara yönelik sert müdaPatriği Gregory 3. Lahham, Suriye’ye Şam’ın sıcak baksey’e yönetimi bırakması çağrısı yaphalelerine muhalefetten tepkiler yönelik her türlü yabancı müdahaleyi tığı gelen bilgiler tı. Cumhurbaşkanı adaylarından Amr artarken Tahrir News adlı gazeve şiddeti reddettiklerini belirttiler. arasında. Musa da olaylar üzerine seçim kamte, kamu binalarından ateş açan Suriye’ye yaptırımların Bazı yorumlarda, panyasını durdurdu. Yüksek Askeri bir keskin nişancının fotoğrafıkaldırılmasını talep eden patrikler Irak’ın Suriye’de taKahire’de son iki günde meydana gelen Konsey’in danışma kurulu üyesi 4 sinı yayımladı. Görgü tanıkları asdün Maarratusednaya’daki raflar arasında arabukerlerin dün parlamento binası ci olaylarda 9 kişi öldü, 300 kişi yaralandı. vil üye de tepki olarak istifa etti. Süryani Aziz Efram luculuğu da içerebileManastırı’nda düzenledikleri cek bu adımının ABD toplantıda, Suriye’deki desteğiyle atılmış olabivatandaşları uzlaşmaya leceği savunuldu. Ayrıcaçağıran bir mesaj da Bağdat’ın, böyle bir girişiDış Haberler Servisi yayımladı. me Tahran’dan habersiz İngiltere Başbakanı ‘Tahrir’dekiler devrimin gençleri değil’ Erdoğan tribünlere oynuyor Dün gazetelerin birinci sayfasında ErdoğanSarkozy restleşmesi ve Fransa’nın yeni “soykırım yasasını” içeren haberleri gördüğümde bunları hatırladım. Son restleşme “ötekileştirme” ve “ırkçılığın” böyle artık hiç görülmemiş düzeylerde tavan yaptığı bir ortama denk düşüyor. Ama yalnız bu da değil… Bu son meydan okuma; Libya ve Suriye gibi Arap Baharı coğrafyalarında; Türkiye ile Fransa’nın sık sık “siyasiekonomik etki alanları” bağlamında karşı karşıya geldiği bir konjonktürde cereyan ediyor. “Avro” kriziyle her gün başka bir yerinden dikişi atan “İngiltere’siz yeni Avrupa Birliği”nin rakipsiz “siyasi lideri” havalarına giren Sarkozy; hem bir yandan cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde Ermeni oylarına göz kırpmayı sürdürüyor hem de öte yandan Ankara’nın “yeni Osmanlıcı” çizgisine karşı aba altından sopa gösteriyor… Bir taşla birkaç kuş! Dedikten sonra… işlerin bu noktaya gelmesinde Ankara’nın da vebali büyük. Ermeni iddialarının inkârını suç sayan yasa teklifinin Fransız parlamentosunda görüşülmesine karşı, Başbakan şimdi esip gürlüyor. Girişimi protesto amacıyla Sarkozy’ye gönderdiği mektupta özetle “Ya engellersin, ya engellersin! Yoksa sonuçları çok vahim olur. TürkiyeFransa arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel tüm ilişkiler mayınlanır” uyarısı yapıyor! Sarkozy de çok korktu! Sarkozy işbaşına geldiği ilk günden bu yana TürkiyeAB ilişkilerinde elinden geleni ardına koymadı. Hatta bu ilişkide fiilen bir darbe yaptı. Brüksel’le “hedefi üyelik” olan müzakerelerin perspektifini budadı ve bu perspektife radikal bir “paradigma değişikliği” getirdi. Ankara Fransa’ya o zaman tavır koydu mu? Hayır. Tam tersine... Gül, iki yıl önce, Paris’te ağzında sakızla kendisini karşılayan Sarkozy’nin ayağına gitti. Elysee’de oturup birlikte yemek yedi. Ekonomik, ticari ilişkileri geliştirmek konusunda güvenceler verdi. Yetmedi! Sarkozy “5 saat kaldığı” ve “ağzında gene sakızıyla vardığı” Ankara’da alayıvalayla ağırlandı. Sözüm ona sert çıkan Başbakan tarafından bizzat kabul edildi… Türkiye’nin AB sürecine en büyük taşı koyan Sarkozy Fransası’nın burnu biraz sürtüleceğine, Paris’le ilişkiler taltif edildi. Fransız yatırımcılar için kriz döneminde hayati önem taşıyan yatırımlar, tam gaz sürdürüldü… Şimdi çıkıp; “Cızz! Sakın ha bak yanarsın!” demişsiniz; kıymeti var mı? Erdoğan’ın gazetelerde çarşaf çarşaf yayımlanan “Sarkozy restleri”; tribünlere oynamak ve iç kamuoyunu yatıştırmak amaçlıdır. Bu durumda artık “Sakın ha!” denmez. Alınacak tedbir neyse alınır. Ama nerede bizde o tutarlılık? S Kazakistan’da ‘olağanüstü hal’ ABD SAVUNMA BAKANI PANETTA Türkiye’nin ardından Libya Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, Türkiye’deki temaslarının ardından dün Libya’ya giderken ziyareti öncesinde gerek Washington gerekse BM’den bu ülkeye yönelik bazı mali yaptırımların kaldırıldığı açıklaması geldi. Libya’yı ziyaret eden ilk ABD Savunma Bakanı olan Panetta, Trablus’taki temasları çerçevesinde Libya Başbakanı Abdurrahim el Kib ile de görüştü. Panetta yaptığı açıklamada, “42 yıllık Muammer Kaddafi yönetiminden kurtulan Libya’nın önünde uzun ve zor bir yolun olduğunu” söyledi. Bu arada BM, Libya Merkez Bankası ve Dış Bankası’nın mal varlıkları üzerindeki dondurma kararını kaldırdı. ABD de Libya hükümeti ve merkez bankasına ait tüm fonların sınırlı istisnalar dışında serbest bırakıldığını açıkladı. Kazakistan’ın Mangistau eyaletinin Janaözen kentinde grev yapan petrol işçilerinin gösterisine önceki gün polisin müdahalesiyle çıkan olaylarda en az 11 kişi yaşamını yitirirken 75 kişi de yaralandı. İşçiler altı aydır ücretlerin yükseltilmesi talebiyle gösteriler düzenliyordu. Önceki gün patlak veren olaylarda göstericiler ilk olarak polisin toplandıkları meydana gelerek ateş açtığını savundu. Yetkililer ise olayın kentte düzenlenen bağımsızlık bayramı etkinlikleri sırasında daha önce işten çıkarılan işçilerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışma sonucu meydana geldiği açıklamasını yaptı. Olaylarda 70’i aşkın kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, olaylar sonrasında Janaözen’de 5 Ocak 2012’ye kadar “geçici olağanüstü hal” ilan etti. Bu çerçevede kentte belli saatlerde sokağa çıkma yasağı uygulanması, kente giriş çıkışın kontrol altına alınması, toplantı, gösteri, yürüyüş, toplu eğlence ve spor faaliyetleri için izin alma mecburiyeti getirildi. David Cameron “ülkesinin Hıristiyan bir ulus olduğunu, ahlaki çöküşle mücadeleye yardım için Hıristiyan değerlerini savunmaktan korkmaması gerektiğini” söyledi. Halihazırda ülkeyi saran siyasi, ekonomik sorunlar ve AB içindeki Avro kriziyle boğuşan Cameron, bu kez din ve ahlak konusundaki görüşleriyle gündeme geldi. İngiltere’nin Hıristiyan bir ülke olduğunu ve bunu söylemekten kimsenin korkmaması gerektiğini belirten Cameron, “geçen ağustos ayında başkent Londra’da patlak veren isyanlarda, ülkede çıkan İslamcı terörün altında yatan ahlaki olmayan davranışlara pasif hoşgörü gösterilmesinin de etkisi olduğunu” savundu. Muhafazakâr Partili Cameron, Kral James onaylı İncil’in yazılışının 400. yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmada, İngiliz halkını Hıristiyanlık değerlerine tekrar sahip çıkmaya çağırdı ve “Bu değerler ve ahlak aktif bir şekilde savunulmalıdır” dedi. Cameron, “Ahlaki tarafsızlık alternatif bir seçenek olmamalı” ifadesini kullandı. Cameron: İngiltere Hıristiyan bir ülke (Fotoğraf: REUTERS) ‘Bir CIA ajanı daha yakalandı’ ? TAHRAN (AA) İran İstihbarat Bakanlığı, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) adına çalışan bir ajanın yakalandığını duyurdu. Devlet televizyonunun haberine göre, ABD’nin yanı sıra Irak ve Afganistan’daki Amerikan askeri üslerinde casusluk faaliyetleriyle ilgili eğitim gördüğü belirtilen kişinin bir süredir takip edildiği ve suçüstü yakalandığı kaydedildi. İran, CIA için çalışan 12 kişinin geçen ay yakalandığını açıklamıştı. C MY B C MY B