Katalog

15 ARALIK 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER IRI tarafından Türkiye’de yaptırılan ankete göre AKP muhalefeti kısıtlama eğiliminde 5 devrim” ve “Genç Umut” yazıları yazdığı savıyla gözaltına alındı ve savcılık sorgusundan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 6 ay sonra savcı iddianameyi hazırladı. 19 yaşındaki Fırat hakkında savcı 10 yıl hapis cezası istiyor... İddianamede Fırat’ın “yasadışı örgüt üyesi” olduğu öne sürülüyor. Fırat, 6 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere cezaevinden çıktı... Haberi okuyunca 199394 yıllarını anımsadım... Boğaziçi Köprüsü’nde giderken sağımdan ve solumdan geçen son model otomobillerin arkasında ne yazardı anımsar mısınız? Söyleyeyim: “Tek yol İslam!” Sonra demokrasi ve özgürlük adına cuma namazlarının ardından toplu gösteriler, kara çarşaflı kadınların “özgürlük zinciri” adını verdiği eylemler... ??? Kaç yıldır uyutuluyor yurdum insanı “demokrasi” ve “özgürlük” masallarıyla! İktidarıyla, yandaş ve candaşlarıyla... Kaç yıldır yapılıyor insan hakları ihlalleri! 12 Eylül faşizminin ya da başka deyişle “darbe anayasası”nın değişmesi için “ivedi demokrasi paketi” niçin “Şike Yasası” gibi bir gece yarısı çıkarılmıyor! Parasız eğitim isteyen çocuklar hapiste yatıyor, gerçek darbecilerden hesap sorulmuyor, faili meçhul cinayetler aydınlanmıyor, Susurluk’un üzerine gidilmiyor... Hopa’daki çevre eyleminde yaşamını yitiren Metin Lokumcu’ya sahip çıkanlar hakkında gözaltılarla başlayan hukuksuzluk sürüyor. Savcı, öğrencilere “terörist yaftası” yapıştırmakta direniyor... Puşi taktığı gerekçesiyle bir molotofkokteylli saldırının faili olmakla suçlanan Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül 22 aydır cezaevinde yatıyor. Türkiye çağ atlıyor çağ!.. ??? Bu arada faili meçhul cinayetlere ilişkin bir haber... Aralarında İbrahim Şahin (Ergenekon davasından tutukluluğu sürüyor) ve Ayhan Akça’nın da bulunduğu yedi Özel Harekâtçı mahkemece salıverildi. Nasıl ama! Kuşku artıyor UTKU ÇAKIRÖZER Ülkemin Çocukları... Karda, yağmurda, soğukta yaşıyor onlar. Oturacak bir evleri, eşyaları yok. Van ve Erciş depremini unuttuk... Çocukları, anaları, babaları... Van’a bağlı Karpuzalan köyünde depremden bugüne dek çadırlarda çıkan yangınlar sonucu ölen çocuk sayısı sekize yükseldi. 500 haneli köyde 165 çadır ve 10 Mevlana Evin’in kurulduğunu anlatıyor muhtar Tahir Çağırıcı. Kimi aileler kendi olanaklarıyla çadır yaptırmış. Van’da ve Erciş’te kış acımasız. Aileler ise perişan... Ya soba yakacaksın ya da soğuktan donarak öleceksin çadırlarda. Bir çadırda 1015 kişi kalıyor. Gece ısı 10 derece... ??? Bu ülkenin çocukları, yani bizim çocuklarımız kimi zaman çöplükte artık yemek ararken buldukları el bombasının patlamasıyla, kimisi asker kurşunuyla terörist sanılarak, kimisi mayına basarak ölür. Bu ülkenin kız çocukları, yani bizim çocuklarımız gecenin ayazında büyük kentlerde gece yarısı mendil satar... Bu ülkenin çocuk gelinleri olur 14 yaşındaki kızlar, yani kızlarımız. Pos bıyıklı erkeklerin tecavüzüne uğrar onlar. Yargı karar verir bir süre sonra: “Kendi rızasıyla birlikte olmuştur...” Birkaç kadın kuruluşu harekete geçer... Kamuoyu baskısı oluşur... Okul müdürü hakkında yakalama kararı alınır ama müdür bey çoktan tüymüştür... Nereye mi? Batman’a... Orada bir camide yatıp kalkar, çocuklara din dersi verir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir valisi, taş ve molotofkokteyli atan çocuklara “aileleri sahip çıkmıyor” gerekçesine dayanarak bir formül bulur: “O çocukları yurtlara yerleştireceğiz...” ??? Fırat Barik 19 yaşındaydı. Ankara’nın Mamak ilçesinde ailesiyle birlikte yaşıyordu. 5 Haziran 2011’de duvarlara “Faşizme geçit yok”, “Tek yol ANKARA Amerikan Uluslarası Cumhuriyetçiler Enstitüsü (IRI) tarafından yaptırılan son kamuoyu yoklaması Türk seçmeninin başkanlık sistemine karşı olduğunu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının az farkla desteklendiğini ortaya koydu. AKP hükümetinin muhalefeti kısıtlama eğilimi içinde olduğu düşüncesindeki toplumun, Ergenekon soruşturmasına yönelik kuşkuları da son 1 yıl içinde dikkat çekici biçimde artmış durumda. Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması durumunda “AKP’nin oy kaybına uğra ? 528 Ekim tarihleri arasında Türkiye’nin 12 bölgesinde 2013 denekle yapılan araştırmaya göre toplum AKP hükümetinin muhalefeti kısıtlama eğilimi içinde olduğu düşüncesinde. Ergenekon soruşturmasına yönelik kuşkuların son 1 yıl içinde dikkat çekici biçimde arttığı saptaması yapılan araştırmaya göre, Erdoğan dışındaki birinin yönetimindeki AKP’ye ‘oy vermem’ diyenlerin oranı yüzde 46. Vermeye devam edecekler ise yüzde 36. yacağı” ve “partide liderlik konusunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün isimlerinin ön planda olduğu” şeklindeki bulguları nedeniyle kamuoyunda geniş ilgi uyandıran araştırmanın ayrıntılarına Cumhuriyet ulaştı. Dünyada 60’tan fazla ülkede temsilciliği bulunan IRI, son 1 yıl içinde Türkiye’de beş kamuoyu araştırması yaptırdı. İstanbul merkezli Infakto araştırma şirketi tarafından yapılan çalışmaların sonuncusu, 528 Ekim tarihleri arasında Türkiye’nin 12 bölgesinde 2013 denekle yapıldı. Araştırmanın belli başlı bazı sonuçları şunlar: Aday olması durumunda cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan Erdoğan’a oy vereceklerin oranı yüzde 44. Karşı olanlar ise yüzde 40. Erdoğan dışındaki birinin yönetimindeki AKP’ye ‘oy vermem’ diyenlerin oranı yüzde 46. Vermeye devam edecekler yüzde 36. Bugün seçim yapılsa kararsızlar dağıtılmadan partilerin sıralaması AKP (yüzde 42), CHP (yüzde 19) ve MHP (yüz de 10) olacak. Lider sıralaması ise Erdoğan (yüzde 44), Kılıçdaroğlu (yüzde 16) ve Bahçeli (yüzde 7). rgenekon’a yönelik şüphe artıyor AKP’nin ülkedeki demokratik muhalefeti kısıtlamak istediğini düşünenlerin oranı (yüzde 40) bu görüşe katılmayanlardan (yüzde 32) daha fazla. Ergenekon soruşturmasının gidişatından tatmin olduklarını söyleyenlerin oranı son 1 yıl içinde yüzde 53’ten yüzde 40’a düşmüş. Davanın seyrinden memnuniyet duymayanların oranı ise yüzde 27’den 36’ya çıkmış durumda. Ergenekon tutuklamalarının haklı olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 37’den yüzde 30’a düşmüş. Halkın yüzde 70’i yeni anayasadan “yargının şeffaflaşmasına”, yüzde 73’ü ise “başta ifade özgürlüğü olmak üzere özgürlüklerin korunmasına” yönelik güvence bekliyor. Yüzde 46’sı değiştirilemez maddelere dokunulmasına karşı. TSK’yi güvenlik meselelerinde başarılı bulanların oranı yüzde 53. Başarısız diyenler yüzde 43. Türk halkının yüzde 55’i, kendisini ‘oldukça dindar’ olarak tanımlarken aşırı İslamcıları tehdit olarak algılıyor. İslamcı vakıfların faaliyetlerinin yakından kontrol edilmesini isteyenlerin oranı yüzde 62. Halkın yüzde 66’sı PKK yöneticileriyle yürütülen müzakerelere kesinlikle karşı. Halkın yüzde 23’ü Güneydoğu Anadolu sorununun arkasında sosyoekonomik sorunlar yattığını, yüzde 22’si ise dış ülkelerin Türkiye’yi bölme çabalarının yattığı inancında. Terörü durmasına katkı sağlayacak faktörler sıralamasında bölgeye ekonomik yatırımlarla işsizliğin ortadan kaldırılması (yüzde 77) ve eğitim ve sağlık gibi yaşam koşullarının iyiliştirilmesi (yüzde 77) başı çekiyor. Sorunun Kürtçe eğitim hakkı verilmesiyle çözülebileceği fikrine ise yüzde 46 destek var. Türkiye’nin birinci öncelikli sorunu işsizlik (yüzde 66) ama son bir yıl içinde güvenlik kaygıları da aşama aşama artarak yüzde 64’e ulaşmış durumda. Ortadoğu’daki gelişmeleri destekleyenlerin oranı altı ay öncesine göre artarak yüzde 50’ye ulaşmış durumda. Azerbaycan en sevilen ülke (yüzde 71) olurken en olumsuz hisler İsrail’e (yüzde 85) yönelik. E rdoğan’ın Köşk şansı ortada Türk halkı başkanlık sistemi istemiyor. Sadece yüzde 17’si başkanlık sistemine geçilmesi taraftarı. Yüzde 41 kesin karşı. E GÖP TEPKİ GÖSTERDİ Tutuklu gazeteci raporuna düzeltme ? Amerikan Gazetecileri Koruma Komitesi, Türkiye’de sadece 8 gazetecinin tutuklu olduğu yönündeki raporunu tepkiler üzerine düzeltmek zorunda kaldı. GÖP Dönem Sözcüsü Orhan Erinç, ‘’CPJ’nin AGİT raporlarını incelemesini de tavsiye ederiz’’ dedi. İstanbul Haber Servisi Amerikan Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısını sekiz olarak gösterdiği rapor tepkiler üzerine değiştirildi. 94 yerel ve ulusal medya örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) düzeltmenin de yeterli olmadığını açıkladı. GÖP Dönem Sözcüsü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, “Bir ülkede tek bir gazeteci bile yazdıkları nedeniyle cezaevine gönderilebiliyorsa, orada ifade ve basın özgürlüğünün ağır tehdit altında olduğu bir gerçektir” dedi. CPJ’nin internet sayfasında yayımlanan raporda, Türkiye’de sekiz gazetecinin hapiste olduğu belirtildi. En çok gazeteci hapseden ülke İran olarak belirtilirken Türkiye, Suriye’den sonra 7. sırada yer aldı. Komite, gelen tepkiler üzerine yayımladığı düzeltmede, “Hapisteki gazeteciler konusunda verilen sayılar farklı olsa da Türk basını hakkında varılan sonuç tektir. Türkiye’de basın özgürlüğü saldırı altındadır. Habercilere karşı binlerce ceza davası açılmıştır. Terörle Mücadele Yasası, eleştirel yayınları susturmakta rutin olarak kullanılmaktadır. Durum endişe verici olup, giderek kötüleşmektedir” denildi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin CHP ile İş Bankası ilişkilerine yönelik açıklamalarına yanıt verdi. (Fotoğraf:AACEM ÖKSÜZ) ‘AKP Fener ilişkisi gizlenmeye çalışılıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, dün parlamentoda, depremin ardından Van’a giden ve bir rapor hazırlayan milletvekilleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Hamzaçebi, “Van’da büyük göç yaşanmıştır, göçle birlikte Van ekonomisi çökmüştür, göç rakamları açıklanmamıştır. Van bir çadır kente dönüşmüştür. Vatandaşların ihtiyacı yazlık çadır değil, konteynırlardır” dedi. Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, “Yatan bir binadan çıkmış, yan tarafında da beş katlı bir binanın 23 saniye içerisinde yıkılıp birçok komşusunu kaybetmiş bir vekilim. Yıllarca sıkıntı yaşamış, geceleyin rüya görünce birden aşağı kadar koşup kapının eşiğine gelmiş, deprem oluyor sanısıyla korkunç geceler geçirmiş, yıllarca da panik atak tedavisi görmüş bir vekilim” derken izlenimlerini anlattı. Hamzaçebi, AKP’li Gedikli’nin İş Bankası’ya ilgili sözleri anımsatılarak yöneltilen bir soru üzerine şu açıklamayı yaptı: “Arada bir böyle demeçleri veriyor. İçeriğinin doğrular, gerçeklerle ilgisi yok. CHP’nin İş Bankası ile ilişkisi, Atatürk’ten vasiyet yoluyla CHP’ye kalan hisselerin, İş Bankası yönetiminde temsiliyle sınırlıdır. Başka ilişkisi yoktur. Bu temsilden dolayı CHP’ye herhangi bir ödeme yoktur. Bu ödemeler, Atatürk’ün vasiyeti gereği Türk Dil ve Türk Tarih kurumlarına aktarılmaktadır. Sayın Gedikli, bir şeyler söyleyecekse açık, net söylesin. Lafı ağzında yuvarlıyor gibi geliyor. Elinde bir şeyler varsa, yargı, mahkemeler, savcılar var. Sanıyorum oradaki kaygı, Deniz FeneriAKP bağlantısı nedeniyle ortaya çıkabilecek birtakım gelişmelerin üzerini örtebilecek, onun önüne geçebilecek birtakım iddiaları AKP’nin seslendirmesidir; kaygı bu.” Kılıçdaroğlu’ndan, tutuklu vekiller için CHP’nin verdiği öneriyi eleştiren Bakan Ergin’e yanıt: AKP’liler yeni öneri getirirse saygı duyarım İstanbul Haber Servisi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin 4 yılda seçime gittiğini, benzer durumun cumhurbaşkanı için de geçerli olduğunu belirterek “5 yıl sonra onun da yeniden seçilmesi gerekiyor. Halktan korkmamalı, halkın iradesinden korkmamalı” dedi. Kılıçdaroğlu, Marmara Grubu Vakfı’nın The Marmara Oteli’nde düzenlediği “Taksim Toplantıları”nın konuğu oldu. Otele gelişinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, cezaevindeki milletvekillerinin salıverilmesi önerisine karşılık Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıklamalarının hatırlatılması üzerine, “Bizim önerimizi beğenmiyorsa kendileri yeni bir öneri getirir, ben de saygı duyarım” dedi. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin görüş farklılıkları var” şeklindeki ifadesi üzerine de şunları kaydetti: “Milletvekillerinin parlamentoda süreleri 5 yıldan 4 yıla indi ve seçime gidildi. 4 yıla indiği zaman AKP yetkililerinin TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmalar var. Onlara baktığınızda 4 yıla inince cumhurbaşkanlığı süresi de zaten kabul edilmişti. İkisi aynı zamanda anayasa değişikliğiyle yapıldı. Milletvekilleri 4 yılda seçime gitti, benzer durum cumhurbaşkanı için de geçerli. 5 yıl sonra onun da yeniden seçilmesi gerekiyor. Halktan korkmamalı, halkın iradesinden korkmamalı..” İşadamı İnan Kıraç, eski İstanbul Barosu başkanları Kâzım Kolcuoğlu ve Turgut Kazan ile eski DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un da katıldığı toplantı basına kapalı gerçekleştirildi. BAĞIŞ‘TAN AB’YE: Erinç: Kınıyoruz Komiteyi hatasını düzeltmeye çağıran Orhan Erinç, “Uluslararası bir meslek örgütünün, Türkiye’deki durumun ciddiyetini hafifletmek için sayılar ile oynamaya kalkması ise dünya basın özgürlüğü mücadelesi üzerine kara bir gölge gibi düşer. Biz, GÖP olarak, CPJ’nin Türkiye’de sadece sekiz gazetecinin, mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu bulunduğunu açıklayan raporunu kınıyoruz” dedi. Tutuklu olan, bir kısmının davası henüz başlamamış diğer 56 gazeteciye yöneltilen “terörist” iddiasını kabul etmeyeceklerini ifade eden Erinç, medyada sansür iklimini besleyen, Türkiye’de özgür düşünce ve özgür ifade zeminini ortadan kaldıran bu antidemokratik politikaları reddettiklerini vurguladı. Komitenin İran’da tutuklu bulunan gazeteci sayısını 42 olarak gösterirken kullandığı kriterleri, Türkiye’deki gazeteciler için neden kullanmadığını anlayamadıklarını belirten Erinç, şöyle devam etti: “Türkiye’deki tutuklu gazetecilerin sayısı konusunda CPJ’nin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) raporlarını incelemesini de tavsiye ederiz. Bu açıklama sadece bir düzeltme yapılması isteği değil, özgür bir dünya için, özgür basın amacımız etrafında daha güçlü bir dayanışma çağrısıdır.” Anzer balı yiyip Rize çayı için ÖMER ŞAN Alevi dedesi Ali Ekber Yurt, Tunceli Üniversitesi’ne müdür olarak atandı Türkiye’de bir ilk TUNCELİ (Cumhuriyet) Türkiye’de ilk kez, bir devlet üniversitesine, ‘cemevi dedesi’ müdür olarak atandı. Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ’un girişimleri ile Tunceli Üniversitesi bünyesinde 2009’da kurulan “Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü”ne, Türkiye’de ilk kez Tunceli Hacı Bektaşı Veli Kültürü Yayma ve Yardımlaşma Derneği cemevi dedesi Ali Ekber Yurt (34) müdür olarak atandı. Ali Ekber Yurt, Tunceli Hozat’ta bulunan Sarısaltuk Ocağı’na bağlı ve Tunceli’nin en önemli dedelerinden sayılan Sarısaltuk Ocağı dedesi Ahmet Yurt dedenin oğlu. Ali Ekber Yurt aynı zamanda Tunceli’deki cemevinde de dedelik yapıyor ve Tunceli Vergi Dairesi’nde memur olarak çalışıyordu. Üniversiteye yatay geçiş yaparak, Rektör Prof. Dr. Boztuğ’un girişimiyle müdürlüğe atanan Yurt, böylece Türkiye’de ilk kez bir devlet üniversitesine atanan dede oldu. Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, “Ülkemizde hukuk ve demokrasinin evrenselleşmesi sürecinde, Alevi kardeşlerimizin de yaşadığı sorunlara çözüm üretebilmek ve sorunlarını gündeme taşımak için bu merkezin iyi çalışacağına inanıyoruz” dedi. Ali Ekber Yurt da Aleviliğin, devlet bünyesinde bulunan bir üniversitede ele alınarak gelecek kuşaklara aktarılmasının çok sevindirici olduğunu söyledi. Tunceli Vergi Dairesi’nde memur olarak çalışan Alevi dedesi Ali Ekber Yurt, üniversiteye yatay geçiş yaparak Rektör Prof. Dr. Boztuğ’un girişimiyle “Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü”ne atandı. RİZE AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu’nu ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Bağış, “ Türkiye’yi daha uzun yıllar, çok daha başarılı noktalara götürme konusunda öncülük etmeye devam edecek” dedi. Daha sonra Belediye Başkanı Halil Bakırcı’yı da makamında ziyaret eden Bağış, Fransa parlamentosunda görüşülmesi düşünülen, Ermeni soykırımı iddialarını inkâr edenlere ceza uygulanmasını öngören tasarıyla ilgili sorular üzerine Bağış, “Sarkozy yeniden seçilememe derdine düştü. Türkiye’yi anlamakta zorlananlar varsa onlara da Rize’den bir çağrıda bulunmak istiyorum. Anzer balı yesinler, Rize çayı içsinler. Rahatlarlar keyifleri yerine gelir dedi. C MY B C MY B