19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 ÖİB, Seydişehir Eti Alüminyum’u geri almak için davalı olduğu Cengiz İnşaat’a, 6 fabrika vermeye hazırlanıyor Eti üzdü, şeker verelim MURAT KIŞLALI ANKARA Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB), Seydişehir Eti Alüminyum’u geri almak için davalı olduğu Cengiz İnşaat’a, 6 tane şeker fabrikasını devretmeye hazırlandığı ortaya çıktı. ÖİB Eti Alüminyum’u özelleştirildikten sonra kurumun satışı Danıştayca iptal edilmişti. Kurumu almak için Cengiz İnşaat’a açtığı dava devam eden ÖİB, grubu şeker fabrikalarının 29 Kasım 2011’de yapılan özelleştirme ihalelerine sokmakta sakınca görmedi. Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba fabrikalarından oluşan portföy C gru ? Cengiz Grubu, Samsun’da kurulu mobil santrallardan birisinin sahibi ve yolsuzluk iddialarına konu olmuş; bu nedenle bir bakanın Yüce Divan’da yargılanmasına sebep olan Karadeniz Sahil Yolu ihalesine katılan şirketlerden birisi olarak da kamuoyunun gündemine gelmişti. bu şeker fabrikalarına en yüksek teklifi 656 milyon dolarla Cengiz İnşaat’a ait AkCan Şeker Sanayi verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu Özelleştirme Yüksek Kuruluda (ÖYK) onaylarsa, 6 fabrika Rizeli müteahhit Mehmet Cengiz’e devredilecek. Satışı yargıya taşıyan Şekerİş’in dava dilekçesinde konu şöyle yer aldı: Alüminyum iptal ediliyor: Özelleştirmelerle büyüyen bir grup olan Cengiz Grubu, Eti Alüminyum AŞ özelleştirilmesine de CeKa İnşaat olarak katılmış ve kamu şirketini devralmıştır. Bu ihalenin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay 13. Dairesi’nce ihalenin iptaline karar verilmiştir. ÖİB’nin davası devam ediyor: Temyiz ve karar düzeltme aşamalarından da geçerek kesinleşen bu iptal kararına rağmen, Şirket Eti Alüminyum’u çalıştırmaya devam etmekte olup bu konuda Cumhuriyet gazetesine açıklama yapan ÖİB yetkilileri, “..Danıştay’ın kararını uygulamak üzere hisselerin devredilmesine ilişkin dava açıldığını, davanın sürdüğünü ve henüz sonuçlanmadığını” belirtmişlerdir. Mobil santral ve Karadeniz sahil yolu projesi: Eti Alüminyum özelleştirmesi nedeniyle ÖİB ile davalı olan Cengiz Grubu, kamuoyunun gündemine Samsun’da kurulan ve çalışmadığı takdirde kamuya zararının daha düşük olduğu saptanan mobil santrallardan bi risinin sahibi ve yolsuzluk iddialarına konu olmuş ve bu nedenle bir bakanın Yüce Divan’da yargılanmasına sebep olan Karadeniz sahil yolu ihalesine katılan şirketlerden birisi olarak gelmiştir. İhaleye katılması mümkün değil: Gerek Enerji Bakanlığı, gerekse de TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nda detaylı bilgileri mevcut olan bu şirketin ihaleye katılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılacağı kanısındayız. Özellikle mobil santral nedeniyle Enerji Bakanlığı ve EÜAŞ’nin ciddi bir zararı mevcuttur ve bu kamu zararı elektrik fiyatları aracılığıyla tüm topluma yansıtılmaktadır. Direniş de Küreseldir Çok sıradan, çok medyatik bir direniş eyleminin içinden, Boğaziçi Üniversitesi’nde felsefe okuyan bir öğrencinin altı çizilecek bir cümlesini sizinle paylaşmak istiyorum; “Direniş de sermaye kadar küreseldir” diyordu. Eylemleri ise, giderek üniversite sosyal tesislerine yerleşen çokuluslu tekellerin çok varsıl çocukları dışındakiler için çok pahalı olan yiyecekiçecek fiyatlarını boykot etmek üzere bir ünlü markanın kantinini işgal etmek, kendileri için ucuza menemen pişirmek.. Boğaziçi’nde okuyan varsıl çocukları dışındaki öğrenciler için aslında yaşamsal bir sorun. Geniş alana yayılmış üniversite tesisleri içinde ucuza yiyecek, içecek bulamazlarsa halleri ortada... Kimin umurunda? Ancak eylemleri şık, esprili olunca medyamızın gözünden kaçmamış, renkli haber uğruna, biraz da sosyal vitrin sosu olsun babında eylemlerine haberlerde görüntülü geniş yer verdiler. Laf aramızda geçen haftalar içinde, insan haklarına, sosyal yaşama, hukukun ayaklar altına alınmasına ilişkin, iktidarla iyi ilişkiler uğruna, çok yaygın ve etkin olan medya sansüründe kimi kırılmalar yaşandı. Sıradan bir muhalefet, gençlik protestosu eyleminden bile içeri alınanların aylar, yıllarca tutuklu kalmalarına, hukuk, insan hakları ihlallerine, orantısız, demokratik düzende söz konusu olamayacak ele geçirilmiş, özel yargı eliyle hukuk ihlallerine duyarsız medyayı uyandırmaya yönelik kimi toplumsal refleksler gelişti.. YÖK’e bağlı teslim alınmış üniversitelerde bile “yetti gayri” diyen tek tük de olsa öğretim üyelerinin vicdanları harekete geçti. Daha önceki bir yazımda aylarca tutuklu kalmış, öğrenim hakkı güme giden bir öğrencileri için ilan veren, duruma isyan eden, hakhukuka uygun yargı hakkı isteyen öğretim üyelerinin imzalı ilanının bir dönemeç, kırılma noktası olabileceğinin altını çizmiştim. Uzun yılların teslim alınmışlığın, sindirilmişliğin ortamında hukuksuz, vicdansız yargı uygulamalarına ilişkin duyarlılıklarda bir kıpırdanış oldu. Doğrusu hukuksuz yargı infazlarında, orantısız yargısız infaz, tutukluluklar, insan hakları ihlallerinde öylesine sınırsız çok yönlü tırmanışlar gündemde ki... İktidar gücünün sivil diktatoryal kullanılışına ilişkin baskılar, demokrasinin olmazı demokratik muhalefete, protestolara tahammülsüzlükte ipin ucu öylesine kaçtı ki.. “Bu kadarı da olmaz” dedirten çok çarpıcı örneklerin ardı arkası kesilmez oldu.. ??? Sahibinin sesi, yandaş, cemaat medyaları ile tehdit altında susturulmuş büyük sermaye medyası ne kadar boyutlu sansür, otosansür uygularlarsa uygulasınlar, “yeter” diyen seslerde bir tırmanış görüldü. Canı yananların, en yakınları için isyanları, olup bitenleri gündeme getirmelerine karşı otosansürün duvarları yetmez oldu.. Tabii otosansür duvarlarını kırmaya yönelik çaresizlikte çare üretme, kendi çapında örgütlenmelerin, renkli direniş yöntemleri üretmenin de hafife alınmaması gerek... Sistemin büyük krizinde ABD’den AB’ye, yoksul güney dünyasının her yerinde hâlâ çok azı sonuç verse de çok ciddi, çok haklı toplumsal patlamaların, örgütlü direniş, baş kaldırıların yansımaları da elbette çok önemli.. Başbakan Erdoğan’ın Hopa mitinginde protesto edilmesi, bitmez bir kin, cezalandırma boyutuna dönüşmüş yargılamalar, tutuklamalar zincirinde, öğrencilerin saçlarını kesmiş olmaları suçun kanıtını oluşturunca, ip koptu.. Bu yargılama zincirinin odağındaki Halkevleri’nin dosyalı muhalefeti de bence en anlamlı katkılardan. Ankara davası öncesi olup bitenleri çok çarpıcı özetleyen bilgilendirme dosyaları aylar öncesinden medyaya, yazarlara ulaşmıştı. Bir bir aydınlarla görüşüldü, dayanışma direnişinde yer almaları çağrısı yapıldı. Yani kendini birazcık aydın, demokrat sayanların utanmadan kaçamayacakları bir hakhukukdemokratik duruş zorunluluğu doğdu.. Gerçekten de duruşma günü öncesi aydınlar, sanatçılar, üniversiteli öğrencilerle birlikte renkli bir saç kesme, protesto eyleminden geniş bir toplumsal yelpaze olarak hazır bulundular. Medya gündeminde ana haber oldular.. Tutuklulukların haksızlığı, öğrencilerin mağduriyeti çok medyatik kamu gündemine taşınınca da.. Toplumsal baskının kuralı işledi. Yargısız infazda tutuklu öğrenciler duruşmadan serbest bırakılmış olarak çıktılar.. Yani insan haklarının yaşamın her alanına dönük çok ağır ihlalleri, hukukun ayaklar altına alınması, medya sansürü, sivil diktatoryal eğilimlerin katlandığı çoğunluk iktidar yönetiminin icraatlarına karşı, örgütsüz, sinmiş toplumun, haklarını yitirenlerin seslerini bir biçimde duyurmanın yollarını bulabilmeleri kaçınılmaz bir gerçeklik. Felsefe okuyan öğrencimizin dediği gibi, “Direnişin de sermaye kadar küresel olduğunu..” keşfetmenin ötesinde yaşama geçirebilmenin yollarını bulmamız gerekiyor.. ‘TAV insan kaynağıyla bir numara oldu’ Arabistan’ın Medine şehrine 1.5 milyar dolarlık havalimanı yatırımı için anlaşMERSİN Akfen Holding Yönetim tıklarını kaydeden Akın, TAV’ın dünKurulu Başkanı Hamdi Akın, grubun yanın dört bir yanında yaptığı yatırımlarla bünyesindeki havalimanı işletmecisi bir marka haline geldiğini belirtti. TAV’ın dünya çapında bir marka haline Akın, bugün ihalesi yapılacak olan Çugeldiğini belirterek, “TAV yiyecek içe kurova Bölgesel Havalimanı projesi cekten güvenliğine, otoparktan te hakkında da değerlendirmelerde bulunmizliğe kadar bütün işlerini kendisi ya du. Akın, “Oldukça büyük bir yatırım pıyor. Dışardan da hizmet alabilirdik planlanmış. 320 bin metrekare terama o zaman TAV olamazdık. Belki minal alanı var. İstanbul’un aynısı, Ankara’nın 2 misli. çok kâr etmedik ama havalimanı operas? Akfen Holding Başkanı Devlet böyle buldu mu yükleniyor, ‘yapişletyonlarının her aşaHamdi Akın, dün ihalesi devret’ modelinin tadımasında bilgili, deneyimli bir insan kay yapılan Çukurova Bölgesel nı aldılar ya. Nasıl olsa nağı oluşturduk” dedi. Havalimanı için 350 bin dış ceplerinden 5 kuruş paAkın, Mersin Genç yolcu garantisi verildiğini, bu ra çıkmıyor. Şu anda THY İstanbul’u hafifİşadamları Derneği tarafından düzenlenen garantiyle böyle bir limanın letmek için Ankara’ya yapılmasının zor olacağını yüklenmek zorunda. etkinlikte yöre işaMesela AdanaAnkara damlarının sorularını dile getirdi. seferi pek yok ama yanıtladı. Holding bünyesindeki TAV’ın İstan Adanaİstanbul seferi çok. Çünkü bul, Ankara ve İzmir havalimanlarını iş Frankfurt’tan İstanbul’a gelen uçaklettiğini kaydeden Akın, “İstanbul gu ta Adana’nın da yolcusu var. Çukurur duyduğumuz bir havalimanı oldu. rova Bölgesel Havalimanı’nda da benAnkara havalimanı da çok şık oldu. İn zer operasyonlar yapmak lazım. Ama şallah İzmir’in iç hatlarını da güzel bunlar 810 yılda hesaplanacak operasyonlar. Çukurova için 350 bin dış leştireceğiz.” dedi. Tunus havalimanlarına 1 milyar do yolcu garantisi veriliyor ki, bu galarlık yatırım yaptıklarını, Umman ve Ka rantiyle oranın yapılması oldukça tar’daki anlaşmaların ardından Suudi zor” ifadelerini kullandı. ABİDİN YAĞMUR Şişecam, camla yazılan tarihi sergiliyor Ekonomi Servisi Şişecam’ın 76 yıllık serüvenini anlatan “1935’ten Günümüze Camla Yazılan Tarih” Sergisi İş Bankası Müzesi’nde açıldı. 1935 yılında Türkiye İş Bankası tarafından Atatürk’ün direktifleriyle kurulan Şişecam’ın 76 yıllık serüvenini anlatan sergi, İş Bankası ve Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ve Şişecam Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman’ın ev sahipliğinde yapıldı. Sergide, Şişecam’a ait antik cam koleksiyonu ile Osmanlı cam koleksiyonunun yanı sıra günümüz el işçiliğinde kullanılan çeşitli aletler, sanayii üretiminde kullanılan kalıplar, camın hammaddeleri olan kristal parçaları, kuvars, kum ve soda, cam fabrikasına ait bir maketin yanı sıra Şişecam’ın eskiden beri ürettiği hafızalarda yer eden kavanoz, şişe ve bardak örnekleri gibi pek çok farklı obje yer alıyor. Sergide, Şişecam’a ait Denizli Cam, Trakya Düzcam, Trakya Otocam, Topkapı Şişe ve Kırklareli Paşabahçe fabrikası olmak üzere beş fabrikada yapılan özel çekimlerle hazırlanan ve cam üretiminin aşamalarını anlatan filmler de gösteriliyor. El işi camcılık ve sanayi tipi camcılık olmak üzere iki ana eksende ele alınarak hazırlanan sergide Şişecam’ın 1935’te Beykoz’da açılan ilk fabrikasının temel atma töreninde kullanılan mala ve bu açılışa ait film ve fotoğraflar da yer alıyor. Synovate ile birleşen araştırma şirketi Ipsos KMG, faaliyet alanını 64 ülkeden 84 ülkeye çıkardı Ipsos KMG, Orta Asya’ya yoğunlaştı ? Türkiye’nin araştırma anlamında önemli bir merkez haline geldiğini anlatan Vural Çakır, Türk şirketlerinin yurtdışında gelişmesine paralel olarak kendi rollerinin de orada önemli hale gelmeye başladığını söyledi. Ekonomi Servisi Araştırma şirketi Ipsos, Synovate’i Aegis Group’dan satın aldı. Satın almanın Türkiye ayağında da Ipsos KMG de Synovate Türkiye ile birleşti. Birleşmeyle ortaya çıkan şirketin cirosu 1.8 milyar Avro’ya çıkacak. 84 ülke ile geniş bir coğrafyada faaliyette bulunur hale gelen yeni şirketin birleşme sonucu uzman sayısı da 15 bini buldu. Birleşmeye ilişkin detayların paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Ipsos KMG Üst Yöneticisi Vural Çakır, Ipsos KMG’nin önümüzdeki dönemde Kazakistan başta olmak üzere Orta Asya’da yeni yatırımlar gerçekleştireceğini dile getirdi. Çakır, toplantı sonrası konuya ilişkin soruları üzerine şunları anlattı: “Bu coğrafyalarda Türk şirketleri güçlü ilerliyor. Bu yıl İran, Pakistan gibi ülkelerde yaptığımız araştırmaların önemli bölümünü Türk şirketleri için gerçekleştirdik. Türk şirketleri için bu yıl 38 ülkede araştırma yaptık. Türk şirketlerinin yurtdışında gelişmesine paralel olarak bizim rolümüz de önemli hale gelmeye başladı. Türkiye orijinli firmalar artık tüketici bilincinde marka olmaya çalışıyorlar.” vate Türkiye birleşmesiyle pazar paylarının yüzde 30’a ulaşacağını anlattı. Çakır, bu birleşmeyle Ipsos KMG’nin Avrupa’nın 4. büyük araştırma şirketi olacağını belirterek, “Türkiye araştırma anlamında önemli güç merkezlerinden biri haline geliyor” değerlendirmesini yaptı. Çakır’ın verdiği bilgiye göre, dünyada araştırma sektörü 32 milyar dolar iş hacmine sahip. Türkiye’de araştırma henüz çok küçük bir sektör, üç yılda yüzde 13.5 ortalama ile büyüdü. Türkiye’de kişi başına araştırma harcaması 1.7 dolar, Türkiye, dünyada 49. sırada yer alıyor. Araştırma harcamaları, Türkiye’de reklam haracamalarının yüzde 4.9’unu ancak buluyor. Vural Çakır Pazar lideri Çakır, satın alma sonucunda Türkiye pazarında yüzde 20 pay ile ilk sırada yer alan Ipsos KMG’nin pazarda yüzde 9 payı bulunan Syno ‘Kentsel dönüşüm depreme hazırlık değil’ Ekonomi Servisi İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, “Kentsel dönüşüm eğer deprem odaklı olacaksa, ben bugün yapılanları anlamakta güçlük çekiyorum. Kentsel dönüşüm, depreme hazırlık değildir” dedi. AB tarafından finanse edilen “Türkiye’de Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi” çerçevesindeki Laboratuvar Kalite Konferansı’nda konuşan Görür, “Doğal olarak müteahhitler rantı yüksek yerlere gidiyorlar. Peki bu durumda, rant değeri olmayan yerlerde yaşayanların durumu ne olacak? Kentleri depreme hazırlama ve dönüştürme çabalarında yapı malzemeleriyle ilgili olan her türlü laboratuvara çok iş düşüyor. Deprem öncesindeki aşamada tehlike ve risk analizleri muhakkak yapılmalı. İstanbul üzerinde büyük tehdit var. Altyapımız, doğalgaz ve su kanallarımız ne kadar dayanıklı, deprem olduğunda, sanayi tesislerinin yüzde kaçı ayakta kalacak, devlet daireleri ve bankalar ne kadar dayanabilecek?” dedi. Merkez yüksek dolara çare arıyor ra oldu. Ekonomi Servisi Bu arada Avro Bölgesi TCMB, döviz satım iha ? Düzenlediği ihale ile dün lesinde dün için belirledi 50 milyon dolar satan TCMB, borç krizine yönelik net bir ği en fazla tutar olan 50 bugün ve yarın toplam 500 adım gelmemesiyle Avparitesi kritik semilyon dolar sattı, bugün milyon dolar satacağını ro/dolar viye olan 1.30’un altına inve yarın için de yeni ihaaçıkladı. di. Dolar içeride 1.88’in leler düzenleyeceğini açıküzerine çıktı. ladı. Dünkü ihalesine 83 ABD merkez bankası Fed’den yeni bir milyon dolarlık teklif alan Merkez Bankası, bugün ve yarın toplam 500 milyon dolar adım gelmemesi ve devam eden AB endişelerine paralel dolar içeride, en son satacağını duyurdu. TCMB’nin döviz satım ihalelerine baş 28 Kasım’da görülen 1.8845 seviyesiladığı 5 Ağustos’tan bu yana sattığı tutar ni de aşarak, günü 1.8860 TL’den kapattı. Bankacılar hacimlerin düşük kal8.91 milyar dolara ulaştı. masının ise dolar/TL’de yükselişi hızçeride 1.88’in üzerinde landırdığını belirtiyor. Dolar önceki TCMB’nin dünkü ihalesinde oluşan gün spot kapanışında 1.8650 seviyeen yüksek, en düşük ve ortalama fiyat sindeydi. Dolar 28 Kasım’da 1.90 selar sırasıyla 1.8825, 1.8808 ve 1.8815 li viyesinin üzerinde işlem görmüştü. Keymen en hızlı büyüyenler listesinde ? Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Harvard Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren AllWorld Network ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen “Türkiye 25” yarışmasında yüzde 98 büyüme gösteren Keymen İlaç listeye ön sıralardan girmeyi başardı. Sağlık Bakanlığı’nın aşılar ve serumlar için tedarikçilerinden biri olan Keymen İlaç, Türkiye içinde kurduğu satış ve pazarlama ekibi aracılığı ile 2007 yılından bu yana kendi adına ruhsatlı aşıların, ilaçların, gıda takviyesi ürünlerinin, tıbbi cihazların aktif olarak satış ve pazarlamasını gerçekleştiriyor. C MY B C MY B İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle