18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Çöpe atacağına bağışla ki vergiden düşürebilesin ? İş insanları gıda bankacılığı sistemiyle hem ellerinde kalan son kullanma tarihi yaklaşmış ürünlerden kurtuluyor hem de ‘bağış’ adı altında bunları gider gösterip vergiden düşüyor. PELİN ÜNKER Harvard Üniversitesi’nden ‘Çatlak’ (!) Sesler Geçen çarşamba günü ABD’nin ünlü Harvard Üniversitesi’nde Profesör Gregory Mankiw tarafından verilmekte olan Ec10 (İktisada Giriş) dersinin öğrencileri, dersin muhafazakâr ideolojiye aşırı bağımlı ve tek yanlı veriliş biçimini protesto ederek sınıfı terk ettiler. Dersin hocası Profesör Mankiw, ikinci Bush başkanlık döneminde Ekonomik Danışmanlar Konseyi’nin başkanlığı görevini yürütmüş ve muhafazakâr görüşleriyle tanınan bir iktisatçı. Mankiw’in “İktisada Giriş” kitabı uluslararası birçok dile çevrilmiş ve dünyanın birçok üniversitesinde ders kitabı olarak okutulmakta. Harvard öğrencileri, Mankiw’in (ve kitabının) kişiliğinde neoliberal (muhafazakâr) öğretinin tek yanlı ve bağnaz ideolojisine ve kendisinden başka hiçbir görüşe tahammül edemeyen (başka alternatif yok) sloganıyla piyasanın yakıcı tahakkümünü meşru kılmayı gözeten politika tercihlerine karşı tepkilerini gösterdiklerini dile getirmişler. Öğrenciler, dağıttıkları bildiride derinleşen krizin baş sorumlusu olarak yıllardır fetiş haline getirilen “piyasa her sorunu çözer” ideolojisinin savunuculuğunu üstlenen tutucu ders kitapları olduğunu ve Harvard öğrencilerinin artık tek yanlı üniversite eğitimini kabullenmeyeceklerini vurgulamışlar. ??? Krizin ardında yatan etkenin aslında Wall Street bankerlerinin açgözlülüğü gibi klişelerin değil, doğrudan doğruya toksik nitelikli ders kitaplarının yattığı gerçeği, kriz döneminin kuşkusuz en önemli öğretilerinden birisi oldu. 1980’ler sonrasında geliştirilen neoliberal (yeniklasik) iktisat öğretisi, önceleri “Rasyonel Beklentiler”, daha sonraları “İş Çevrimleri” (business cycles) gibi ekoller geliştirerek serbest(?) piyasa dengesinin en uygun, en etkin ve refahı en fazla arttırıcı sistem olduğu savlarını tartışmasız kıldı. Bu görüş doğrultusunda üniversitelerin ders programlarından özellikle yükselen finans burjuvazisinin çıkarlarını temsil etmeyen görüşler teker teker tasfiye edildi. Piyasa fetişizmi o hale getirildi ki, 1929 Buhranı ya da güncel yaşadığımız 2008 sonrası gibi kapitalizmin kaçınılmaz krizleri, “piyasaların dışsal şoklara optimal tepkisi” olarak yorumlanır oldu. “Piyasa ne yaparsa en iyisini yapar, krize sürüklenmiş ise bu da kendi içinde en iyi denge halidir” ideolojisi, “başka alternatif yok” sloganıyla bir yandan emeğin kazanımlarına, diğer yanda ise akademik özgürlüklere karşı amansız bir savaşıma girişti. Dünya ekonomisinin son 80 senedir ilk defa topyekun negatif büyüme gösterdiği ve artık sadece şirketleri veya bankaları değil, doğrudan doğruya devletleri iflasa sürükleyen; milyonlarca yeni işsizin yaratıldığı ve krizden çıkış için artık sıcak savaş olanaklarını denemekten çekinmeyen kapitalizmin akademik ideolojisi şimdi artık muhafazakâr düşüngünün kalelerinde de eleştiri altında. ABD’de bir şeyler oluyor, önce Wall Street’i işgal hareketi, şimdi ders terk etmeler... Sarmaşık Derneği: Halk temelli bir yapı olmalı Diyarbakır’da 2007’den beri faaliyet gösteren SarmaşıkYoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’ne bağlı Sarmaşık Gıda Bankası ise yoksullukla mücadelede etkin bir konumda bulunuyor. Anadolu’daki gıda bankalarından sadece biri olan ve farklı bir sosyal hizmet modeli yaratmaya çalışan dernek son kullanma tarihi yaklaşmış ürünleri asla kabul etmiyor. Dernek Sekreteri Mehmet Şerif Camcı, bu tür yaklaşımların kendi anlayışlarına ters olduğunu belirterek “Yoksullara yapılacak Bazı gıda bankaları, yoksullukla mücadelede etkin rol alırken ihtiyaç sahipleri yardımdan yararlanıyor. davranış bu şekilde olmamalı. Kendi artığını, kendi kullanamayacabedelini de vergiden düşebilir” diye ko nun, kısıtlı imkânları nedeniyle iste kilememekle beraber, ğın bir şeyi başkasına reva görmek dikleri etkinliği yaratamadığını” dile ge tüketici gözünde çenuştu. çok yanlış” dedi. Gıda bankacılığı Aynı zamanda Süzer Holding Başkan tiren Süzer, Türkiye’ye en yüksek fayda kiciliğini azaltıp marsisteminin kuruluş tarihinde böyle Yardımcısı ve Reel Sektör Grup Başkanı yı sağlayacak gıda bankacılığı sistemini ka imajını olumsuz etbir anlayışın olduğunu söyleyen olan Süzer, “Gıda maddesi donmuş ba oluşturacaklarını ifade etti. Global Food kileyeceği düşünüldüğü Camcı, “Bu, yoksullukla mücadelıktan bakliyata, şarküteri ürünlerinden Banking Network ile yakın temas halinde için piyasaya verilmeleyi kendine kazanç sağlama, una, çikolataya her çeşit ürün bağışı al olduklarını belirten Süzer, Türkiye’deki gı yen ürünler de var. Örkendini aklama yöntemi olarak dık. Gıdadan başka temizlik malzeme da bankalarını tek çatı altında toplamak is neğin, ambalajı defolu, gören kesimlerin çıkış noktası” tediklerini de sözlerine ekledi. paketlemesi hatalı ve busi bağışları da topladık” dedi. diye konuştu. Sarmaşık modelinun gibi ‘kozmetik’ kusurBir yıl içinde, Gıda Bankacılığı Dernenin daha halk temelli bir model ları olan ürünler. Bir de, raf ği’ne yapılan ayni bağışların piyasa değeri rünleri değerlendiriyoruz’ olduğunu ifade eden Camcı ömrünün sonuna yaklaştığı 300 bin TL’ye ulaştı. 20’yi aşkın firma sözlerini şöyle tamamladı: Süzer, sistemin işleyişi ile ilgili şu bil için üreticilerin perakendeciürün bağışında bulunurken 30 bin ihtiyaç “Biz bir minnet, sadaka sahibine ulaşıldı. Süzer, şu an için sadece gileri verdi: “Çeşitli nedenlerle tüketil lerden iade aldığı, tekrar ticaanlayışından tamamen İstanbul’da faal olduklarını belirterek gı meme ihtimali bulunan güvenli ürünleri ri dolanıma konulması çok zor uzağız. Farklı bir ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyoruz. olan ancak hemen dağıtılıp kullada bankalarıyla işbirliği yaparak Anadomodeliz ve bu felBunlar genellikle yanlış planlamadan nım ömrü dolmadan tüketilebilelu’ya açılmayı hedeflediklerini söyledi. sefenin yaygın“Türkiye’de 50’nin üzerinde gıda ban kaynaklanan üretim veya ithalat fazla cek cins ve miktarda ürünleri değerlaşmasını iskası olduğunu ama bunların pek çoğu sı ürünler. Ayrıca ürünün kalitesini et lendiriyoruz.” teriz.” Son kullanma tarihi yaklaşan veya ambalajı hatalı olan sağlıklı gıda maddelerinin çöpe gittiğini, öte yandan birçok insanın açlıkla mücadele ettiğini gözlemleyen Amerikalı John van Hengel tarafından 1967’de kurulan gıda bankacılığı sistemi, Türkiye’de etkinliğini arttırmaya çabalıyor. Kullanım zamanı tükenen gıdaların yoksullara yardım niteliğinde sunulması konusunda dünyada tartışmalar devam ederken, 2004’te yapılan yasal düzenlemelerle gıda bankalarına bağış yapanlara vergi kolaylığı getirildi. Bu kolaylıklar tam olarak duyurulamadığı için istenilen etkinliğin yaratılamadığına dikkat çeken Gıda Bankacılığı Derneği ise “en yüksek faydayı sağlayacak bir sistem” için geçen yıl mayısta faaliyete geçti. Bağışın tanımı değişti Gıda Bankacılığı Derneği Başkanı Serhan Süzer Türkiye’de gıda bankacılığının büyük ölçekte yapılmasını engelleyecek önemli bir hukuki pürüz kalmadığını belirterek “Devlet üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra bağışçı firmalarda. Gıdanın yanı sıra temizlik malzemeleri, giysi ve yakacak bağışları da gıda bankacılığı kapsamında değerlendirilebilir, yani bu ürünlerin maliyet bedelinin tamamı gider olarak yazılabilir. Ayrıca herhangi bir firma, satın alacağı gıda, giysi, temizlik malzemesi ve yakacak gibi ürünleri gıda bankalarına bağışlayabilir ve bunların ‘Ü Yan sanayi de yerli otoya hazır Ekonomi Servisi Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Genel Sekreteri Özlem Gülşen Arkan, otomotiv yan sanayi olarak, yerli marka otomobil üretimini desteklediklerini belirterek “Üretilecek aracın yüzde 80’ini yapabilecek bir yan sanayiye sahibiz. 1960’lı yıllarda kurulan ve bugün üretimlerine devam eden parça üreticilerimiz var. Altyapı ve tedarik konusunda bir sıkıntı görmüyoruz” dedi. TAYSAD olarak, bu yıl sonu için toplam üretim öngörülerinin 1.2 milyon adet olduğunu söyleyen Arkan, eylül ayı sonu itibarıyla üretimin 917 bin adet seviyesinde gerçekleştiğini belirtti. AA’ya konuşan Arkan, bu dönemde kamyon üretiminde yüzde 100’lük, otobüs üretiminde ise yüzde 35’lik oranında bir artış yaşandığını ifade etti. Arkan, iç pazar satışlarının ise 10 ayda tarihi bir rekor kırarak 670 bin adedi geçtiğini, 2011 yılı sonu öngörülerinin ise iç pazar satışlarının 1 milyon adede ulaşacağı yönünde olduğunu bildirerek, “Yıl sonu ihracat beklentimiz ise 12 milyar dolar ana sanayi, 8.5 milyar dolar yan sanayi olmak üzere 20 milyar dolar seviyesinin geçileceği yönünde” diye konuştu. Kendi hesabına çalışanın ‘sosyal güvencesi’ yok ? Temmuzda kayıt dışı istihdam oranı yüzde 43.4’e gerilese de 3 milyon 753 bin ücretsiz aile işçilerinin yüzde 93’ü, 4 milyon 668 bin kendi adına çalışanların yüzde 65.2’si kayıt dışında kaldı. Ekonomi Servisi Temmuz döneminde, istihdam edilen 24 milyon 953 bin kişiden 10 milyon 829 bini kayıt dışı çalışıyor. Temmuzda kayıt dışı istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1.7 puan azalışla yüzde 43.4’e gerilese de 3 milyon 753 bin ücretsiz aile işçilerinin yüzde 93’ünü, 4 milyon 668 bin kendi adına çalışanların yüzde 65.2’sini kayıt dışı istihdam edenler oluşturdu. ANKA’nın haberine göre, temmuz itibarıyla son 1 yıllık dönemde kayıt dışı çalışanların sayısında yaklaşık 250 bin kişilik artış yaşandı. Böylece son 1 yılda istihdam edilen 1 milyon 475 bin kişiden yüzde 17’si kayıt dışı istihdam edildi. Temmuz döneminde kadınlar arasında kayıt dışılık oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0.6 puan azalışla yüzde 60’a, erkeklerde 2.2 puan azalışla yüzde 36.5’e geriledi. Temmuz itibarıyla 7 milyon 330 bin kadın çalışanın 4 milyon 398 binini kayıt dışı çalışanlar, erkeklerde ise 17 milyon 623 bin çalışandan 6 milyon 431 binini kayıt dışı çalışanlar oluşturdu. Temmuz itibarıyla son bir yıllık dönemde kendi hesabına çalışan 4 milyon 668 bin kişiden yüzde 65.2’sini oluşturan 3 milyon 42 bin kişinin kayıt dışı istihdam içinde bulunduğu belirlendi. Ücretli ve yevmiyeli olarak çalışan toplam 15 milyon 260 bin kişiden yüzde 26.3’ünü oluşturan 4 milyon 10 bin kişi aynı şekilde kayıt dışında kaldı. Kayıt dışı “çalışanlar” içinde en büyük grubu ücretsiz aile işçileri oluşturdu. Büyük bölümü tarım kesiminde bulunan ve standart bir istihdamdan farklı olarak tarım ya da ticaretle uğraşan, ailesine yardım eden bu kişilerin toplam sayısı 3 milyon 753 bin kişi. Garanti’ye yaratıcılık ödülü Ekonomi Servisi Garanti Bankası, bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Digital Age Yaratıcılık Ödülleri’ kapsamında iki kategoride ödüle layık görüldü. Yapılan açıklamada Garanti Mortgage’ın, ‘hızlı ve kolay taşın’ viral filmiyle, en yaratıcı viral kampanyalar ve en yaratıcı video kategorilerinde birincilik ödülünü aldığı belirtildi. Yarışmada ödül kazanan çalışmaların, jürinin oylarıyla 345 proje arasından belirlendiği açıklandı. Açıklamada, Digital Age Yaratıcılık Ödülleri’ne, yurtiçi veya yurtdışında ilk kez yayımlanmış ya da uygulanmış özgün fikirlere sahip çalışmaların katılabildiği kaydedildi. TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI Ulu önder Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 73. yıldönümü anısına Yönetmen Prof. Dr. GÜNGÖR ŞATIROĞLU TGHV Başkanı Slayt gösterisi Atatürk Söylevlerinden bir kesit Konuşmacı Neşe Doster (EğitimciYazar) Orhan Koloğlu (TarihçiYazar) Tarih: 10 Kasım 2011 Perşembe Saat: 17.0019.00 Yer: TAXIM HILL HOTEL Sıraselviler Cad. No: 5 (Taksim Anıtı Karşısı) B/3 TAXIM HALL SALON 4 TAKSİMİSTANBUL TEL: 0212 334 85 00 VEFAT Baromuzun 5270 sicil sayısında kayıtlı ACI KAYBIMIZ Olympus, zararlarını yıllarca gizlemiş Ekonomi Servisi Japon Olympus şirketinin, yıllarca kayıplarını gizlediği ortaya çıktı. Kamera ve tıbbi ekipman üreticisi Olympus şirketi yaptığı açıklamada, şirketin görevlendirdiği bağımsız bir heyetin, 1990 yılına kadar uzanan menkul kıymetlerdeki büyük kayıpları gizlemek için İngiliz tıbbi malzeme üreticisi Gyrus’un yanı sıra üç Japon şirketinin satın alınmasıyla ilgili fonların kullanıldığını belirlediğini bildirdi. Açıklamada, “Üçüncü taraf soruşturması süreci sonucu 1990 yılından itibaren menkul kıymetlerdeki kayıplarla ilgili kayıtların ertelendiğini belirledik” denildi. Şirketin muhasebe işlemlerini incelemek için kurulan altı kişiden oluşan bağımsız heyetin incelemesinde, 92 yıllık tarihe sahip şirketin, zararla ilgili kayıtları ertelemek için satın almalarla ilgili fonların ve diğer önlemlerin kullanıldığı tespit edildi. Olympus’un açıklamasından sonra şirketin hisseleri bugün yüzde 29 değer kaybederek 16 yılın en düşük seviyesine geriledi. Şirketin değeri, Olympus’un eski Üst Yöneticisi Michael Woodford’un görevine son verildiği 14 Ekim’den bu yana ise yüzde 70 eridi. PROF. DR. AV. ŞENER AKYOL vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 09.11.2011 Çarşamba (bugün) Levent Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Ulus Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. Merhum Ethem Umut'un eşi Gamze ve Emre'nin çok sevgili annesi Cenk ve Gül'ün kayınvalidesi Yağmur ve Tarkan'ın anneannesi Toprak'ın babaannesi A F E T U M U T ’u kaybetmiş olmanın sonsuz üzüntüsü içindeyiz. Cenazesi 10 Kasım 2011 Perşembe günü öğlen namazında Kadıkalesi Camisi'nden kaldırılacaktır. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI EV LATLARI C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle