Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 KASIM 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin etnik kökenini, inancını sorguluyor 5 eylemlerde, askeri birliklere saldırılar düzenlendi. Çıkan olaylarda 20 sivil öldürüldü. Oysa bir hafta sonra seçimler yapılacaktı. Neden ve niçin? Bu soruya doğru yanıt vermek gerekir. ??? Hüsnü Mübarek, ABD’nin bölgedeki en iyi dostlarından biri değil miydi? Elbet! ABD, otuz yıldır bir dediğini iki etmeyen Mübarek’i gözden çıkardı... Düğmeye Başkan Obama bastı ve Hüsnü Mübarek devrildi. Mübarek’in yerine Mareşal Hüseyin Tantavi geldi. Tahrir Alanı’nı dolduranlar şimdi askeri rejime karşı çıkıyor... Göstericiler polis ve askeri hedef alıyor. Bu eylemlerin arkasında Müslüman Kardeşler var mı yok mu? ABD, kendisine yakın Mısır ordusunun yönetimin başına geçmesini sağladığını sandı ama aldandı her zaman olduğu gibi. “Arap Baharı”nın başından beri İran liderlerinin söyledikleri gerçek çıktı: “Ayaklanmalar İslami bir harekettir!” İran bu eylemlerin arkasında elbette ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın olduğunu çok iyi biliyordu. ??? Rusya ve Çin, Libya için BM’nin yaptırım kararına çekimser oy verirken, Suriye için “ret” oyu vermişlerdi. Türkiye “Arap Baharı”na karşı ilk başta “acaba” diye yaklaşmamış mıydı? Türkiye’nin o zamanki tavrını daha yirmi gün önceye değin “tutarsız” olarak niteleyenler bugün şöyle diyorlar: “Türkiye Arap sokaklarında oldukça popüler... Türk modeli bazı Arap çevreleri için ilham kaynağı... Türk diplomasisi Mısır ve Libya’daki yönetimleri etkileyebiliyor.” Türkiye’nin ne Mısır ne de Libya üzerinde etkisi var... Türkiye, salt Suriye’ye kafa tutuyor... Emperyalizmin ağababalarıyla birlikte Suriye’yi hedef tahtası haline getiriyor. O kadar! Dersim’i silah yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, “Dersim tartışmasını” sürdürerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Tuncelilisin işte bunu söyle, neden kaçınıyorsun? Aşiretini, mensup olduğun inanç sistemini söyle, niye kaçınıyorsun” diye seslendi. Erdoğan, AKP grubundaki konuşmasında Esad’a ve Kılıçdaroğlu’na suçlamalarını sertleştirerek şunları söyledi: Hacılara saldırı: Geçen hafta temsilciliklerimize yönelik saldırı ve Suriye Hedef Tahtası... Emeksermaye çelişkisi bir kenara atılmış, taşeronlaştırma alıp başını gitmiş... İşsizlik ve yoksulluk ABD’yi bile vurdu. Sayıları az da olsa eylemler sürüyor... İtalya ve Yunanistan’da siyasal ve ekonomik bunalım bakalım nasıl aşılacak, zaman içinde göreceğiz. Erken seçimlerden nasıl bir sonuç çıkacak? Oyları sağ partiler mi yoksa sol partiler mi alacak? Her şey karmakarışık! Suriye’de Esad rejiminin iyice sarsıldığı şu günlerde, ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Suriye’de iç savaş çıkabileceği uyarısında bulundu. Clinton, Suriye’ye Türkiye ve Arap Birliği’nin öncülüğünde baskı yapılmasını istiyor. Esad ise 2012 yılının Şubat ayında yeni anayasa yapılacağını, başkanın halk tarafından seçileceğini, demokrasinin geliştirileceğini açıklıyor. ??? Vahşi kapitalizmin acımasızlığı, emeğin sömürülmesi... Ve tüm “yeni dünya düzeni” savunucularını ayağa kaldıran ünlü “Arap Baharı”, demokrasi ve özgürlük masalları. Bu masala inananlar şimdi birbirlerine soruyor: “Arap Baharı’ndan kim haklı çıktı, kim zararlı?” Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşananlardan bugün bir sonuç çıkarmak için çok erken. Ancak ABD ve müttefik güçler önce Irak, ardından Afganistan’da bataklığa saplandı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da halk eylemlerinin arkasında Mısır kökenli Müslüman Kardeşler’in olduğunu zaten bilmeyen yok. Tunus, Mısır ve Libya’da eski baskıcı rejimler devrildi... Üç ülkede bir kargaşanın olduğu kesin... Kahire’de Tahrir Alanı’nda on binlerce kişinin katıldığı ? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu Tuncelili olduğunu saklamakla suçlayan Erdoğan, ‘’Aşiretini, mensup olduğun inanç sistemini söyle, niye kaçınıyorsun?’’ diye konuştu. Erdoğan, Dersim konusunda bugün başka belgeler açıklayacağını söyledi. Türk bayraklarının yakılması üzerine Esad’a derhal suçluları yargıya teslim etmesi çağrısında bulunmuştuk. Suriye yönetimi bu tepkimize rağmen gerekeni yapmak yerine, topraklarından transit geçen hacılara saldırıya karşı engel olmamış, olamamıştır. Esad’a bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Yabancı ülke vatandaşlarını, ülkesindeki misafirleri, hele hele hac yolculuğuna çıkmış ve sadece transit geçen yolcuları korumak da bir ülkenin onuru ve namusudur. Kaddafi’ye bak: Esad çıkıyor, ‘Ölene kadar savaşırım’ diyor. Allah aşkına sen kiminle savaşıyorsun? Kendi halkına karşı ölene kadar savaşmak, kahramanlık değil, korkaklıktır. Kendi halkına karşı ölene kadar savaşan birini görmek istiyorsan, Nazi Almanya’sına bak, Hitler’e bak, Mussolini’ye bak. Eğer bunlardan ders almıyorsan, kendi halkına silah doğrultan ve daha 32 gün önce hiçbirimizin arzu etmediği şekilde, aynen senin kullandığın ifadeleri kullanan ve öldürülen Libya’nın liderine bak. Kılıçdaroğlu aşiret mensubu: CHP’nin başında Tuncelili bir genel başkanın bulunması, bir aşiret mensu bu genel başkanın bulunması, Dersim faciasıyla yüzleşmek adına CHP için eşsiz bir imkândır. Bunu seçimde söylediğimde rahatsız oldu beyefendi, niye? Tuncelilisin işte bunu söyle, neden kaçınıyorsun? Aşiretini, mensup olduğun inanç sistemini söyle, niye kaçınıyorsun? Bunu da ifade etmek durumundayım. Hemen bunu “ayrımcılık” olarak ifade etti. Sevsinler senin gibi birleştiriciyi. “Dersim konusunda Başbakan özür dilesin” diyor. Dersim konusunda özür dileyecek birisi varsa sensin. Çünkü şu anda başında bulunduğun partinin ödettiği faturadır, Dersim faturası. Sen özür dileyeceksin. Başka parti yok, sadece senin partin, sadece siz varsınız. Yarın (bugün) partimizin il başkanları toplantısında çok daha detaya girmek suretiyle yeni belgeleri de kamuoyuyla paylaşacağım. ANAYASAYA KATKI İÇİN Bu partiler ‘aranıyor’ ANKARA İçişleri Bakanlığı’na verilen bir dilekçeyle, siyasi parti kurmanın son derece kolay olduğu Türkiye’nin “tabela partisi” çöplüğüne dönüştüğü ortaya çıktı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yeni Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na yeni anayasa için “görüşlerini” bildirmesi için yazı gönderdiği 61 siyasi partiden 2’si çağrıyı geri çevirirken, büyük bölümüne “kapalı, adreste olmadığı ya da adres yerinde inşaat olduğu” için ulaşılamadı. Yeni anayasa için Türkiye’deki bütün kesimlerin yüz yüze ya da yazılı olarak görüşünü alan ve bu amaçla 20 bine yakın kişi, kurum, siyasi parti, dernek, sivil toplum örgütüne çağrı yapan TBMM Uzlaşma Komisyonu’nda bir alt komisyon sadece “anayasal kurum ve siyasi partilerin” görüşünü almak için görevlendirildi. Alt komisyon, son 2 seçime katılan 18 siyasi partinin genel başkan ya da görevlendireceği temsilcilerle “yüz yüze” görüşmeyi planlarken geri kalan siyasi partilerin yazılı görüşünü istemeyi kararlaştırdı. Bu kapsamda Çiçek, sıfatıyla da Türkiye’de kurulu bulunan 61 siyasi partinin genel merkezine, yeni anayasa konusunda görüşlerini bildirmeleri istemiyle çağrı gönderdi. Ancak kuryelerin ilettiği çağrılardan 23’ünün “tabela partisi”ne dönüştüğü ortaya çıktı. “Ulaşılamayan” partiler ve ulaşılamama gerekçeleri şöyle: Bizim Parti (Adres yanlış), Edebi Nizam Partisi (Kapalı), Milliyetçi ve Muhafazakâr Parti (Taşınmış), Anavatan Partisi (Kabul etmiyor), Milli Demokrat Parti, (Kabul etmiyor), Ayyıldız Parti (Adres yetersiz), Doğru Yol Partisi (Adreste yok), Türkiye Hümanist Parti (Adreste yok), Eşitlik ve Demokrasi Partisi (Adreste yok), Genç Parti (Kapalı), Gönül Birliği Yeşiller Birliği (Adreste yok), Güçlü Türkiye Partisi (Kapalı), Alternatif Parti (Adreste yok), Devrimci Halk Partisi (Adres yetersiz), İşçilerin Sosyalist Partisi (Adres boş, inşaat var), Ergenekon Partisi (Kapalı), Liberal Demokrat Parti (Kapalı); Devrimci İş Partisi (Kapalı), Bağımsız Cumhuriyet Partisi (Kapalı), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (Kapalı), Halkın Kurtuluş Partisi (Kapalı), Esnaf ve Çiftçi Partisi (Adreste tanınmıyor), Yeşiller Partisi (Adres yetersiz). Fotoğraf: AA CEM ÖZDEL CHP’li İnce, hakkındaki fezlekeyi yırttı. TBMM Başkanvekili Sağlam’ın CHP’lilere dönerek küfrettiği Meclis TV’de duyuldu. Sağlam tepkiler üzerine özür dilerken CHP’liler kürsü önünde toplanınca oturuma ara verdi. AYŞE SAYIN AKP’li Sağlam küfretti CHP’liler eylem yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “hükümeti eleştirdiği” gerekçesiyle dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan fezlekeyi dün TBMM kürsüsünde yırttı. Bu sırada ortam gerginleşirken, birleşimi yöneten AKP’li TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam “ha si....in” diye küfretti. Sağlam, tepkiler üzerine özür diledi. Ancak bunu yeterli bulmayan CHP’li vekillerin kürsü önünde toplanarak protestosu üzerine Sağlam, birleşime ara vererek kürsüden inmek zorunda kaldı. Meclis’te dün sert tartışmalar yaşandı. CHP’li İnce, BDP’nin grup önerisi üzerinde söz alırken “hükümeti eleştirme” suçlamasıyla kendisi hakkında hazırlanan fezlekeyi anlattı. Diğer vekiller hakkında “kalpazanlık, sahtecilik” suçlamalarıyla fezlekeler bulunduğuna dikkat çeken İnce, “O kişilerle aynı listede yer almak istemiyorum. Dokunulmazlığım kaldırılsın. Pamukova Cumhuriyet Savcılığı’nın hakkımda hazırladığı fezlekeyi yırtıyorum, tanımıyorum” dedi. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlüğü dönemiyle ilgili laf atarken, İnce, “Yüreğin var mı? Ben sayın Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için dilekçe vereceğim, sen de ver. Savcı Meclis ile dalga geçiyor, muhalefet milletvekili hükümeti eleştirdi diye dava açıyor. Kim oluyor o savcı?” dedi. İnce, kürsüden indikten sonra AKP’li Canikli kürsüye çıktığında CHP sıralarından laf atmalar oldu. Sağlam’ın bu arada CHP sıralarına dönüp küfrettiğinin Meclis TV yayınında duyulduğu ancak hemen sesin kesildiği öğrenildi. İnce, kendisine gelen mesajlar üzerine yeniden söz isterken “İnternette yorumlar yapılıyor. Ben konuşurken sinkaflı bir şey söylemişsiniz. Zabıtlara bakacağım. Umarım söylememişsinizdir” dedi. Sağlam da “Umarım. Böyle bir şey olduysa özür dilerim” karşılığını verdi. Sağlam birleşime yarım saat ara verirken, bu arayı Meclis TV yayınının kesileceği saat 19.00’a dek uzatması dikkati çekti. Sağlam, aradan sonra “Tutanaklara baktım, şahsıma yakışmayan bir sözün ağzımdan çıktığı anlaşılıyor. İsteyerek yapmadım. Özür dilerim” dedi. Tutanakların kendilerine verilmediğini, Meclis TV müdürünün de telefonlarına çıkmadığını belirten İnce “AKP’nin memuru değilsiniz, haddinizi bilin. Stenografları da kutluyorum. Bu iş özürle çözülmez. Bu kişi Meclis başkanlığı yapamaz” dedi. İnce, tüm CHP’li vekilleri kürsüye çağırdı. CHP’liler kürsünün önüne gelirken, Sağlam birleşime ara verdi. Aradan sonra diğer AKP’li Başkanvekili Sadık Yakut kürsüye çıkarak oturumu kapattı. GAZETECİ AHMET HAKAN’DAN ÇARPICI İFADELER ‘İki Fener arasında organik bağ var’ ALİCAN ULUDAĞ Meclis TV’de ses kesildi Kılıçdaroğlu, parti içi muhalefeti ve ‘tarihinle yüzleş’ diyen Erdoğan’ı eleştirdi ‘Hedefin Atatürk’le hesaplaşmak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Dersim tartışmalarıyla ilgili olarak kendisine “Tarihinle yüzleş” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Yüzleştik. Şanımız şerefimiz arttı. Dersim’den sana ekmek yok. Başka kapıya” karşılığını verdi. CHP grup toplantısının başında, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Zühal Samlı, “Kadına şiddete hayır” kampanyası kapsamında toplanan 100 bin imzayı Kılıçdaroğlu’na sundu. Kılıçdaroğlu’nun konuşması ana başlıklarıyla şöyle: Kendine gel Başbakan: Kendi 50 yıllık geçmişini kirli bir gömlek gibi sırtından çıkarıp atan Başbakan, CHP’ye “Tarihinle yüzleş” diyor. Yüzleştik. Şanımız şerefimiz arttı. CHP’nin tarihinde, bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın, onursuzluğu yoktur. CHP’nin tarihinde Kuvayı Milliye vardır. Senin tarihin ise İngiliz muhiplerine, Amerikan mandacılarına dayanıyor. Kendine gel Başbakan. Hangi rövanşın, intikamın peşindesin. Aslında Mustafa Kemal’a ulaşmak ve onu eleştirmek istiyorsun. Senin hedefin Atatürk’le hesaplaşmak, Cumhuriyeti tasfiye etmek. Evet, Dersimliyim: Başbakan benim üzerimden bölücülük yapıyor. Evet, ben Dersimli bir ailenin çocuğuyum, bu ulusun, bu ülkenin çocuğuyum, 3 tane pırlanta gibi evlat yetiştirdim bu ülke için. Gönüllerinde Kuvayı Milliye ve Mustafa Kemal var. Dersimliyim, şimdi de CHP’nin genel başkanıyım. Onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Yarın da inşallah Allah nasip ederse başbakan olacağım. Yediden yetmişe bütün Dersim halkının demokratik laik cumhuriyetimizle hiçbir sorunu yoktur. Bu ülkenin Başbakanı’nın zihin haritası Ermeni diyasporasının zihin haritası ile aynıdır. Sayın Başbakan Dersim’i sömürü aracı yapma. Hesap mı soracaksın, sormazsan namertsin. Dersim’den de Dersimliden de sana ekmek yok. Başka kapıya Sayın Başbakan, başka kapıya. Disiplin uyarısı: Bir arkadaşımız konuştu diye zemin kaydı diye bir şey yok. CHP’nin zemini Kuvayı Milliye. İzin almadan “Ben gideceğim basın toplantısı yapacağım” olmaz. Parti içi rekabet adına göz göre göre partiye zarar vermek, halka yapılmış en büyük ihanettir. Herkes aklını başına almalıdır. Koç: Savunma istenirse yapmam CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup konuşmasında bildiri yayımlayan milletvekillerini sert bir dille uyarırken; basın toplantısında bildiriyi okuyan Samsun Milletvekili Haluk Koç “Disipline aykırı bir davranışımız olmamıştır. Parti içi muhalefet yapmıyoruz. Basın toplantısı yapacağımızı bir gün önce grup toplantısında söylemiştik. Savunma istenirse yapmam” dedi. ANKARA Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmada, bir dönem Kanal 7’de spiker olarak çalışan gazeteci yazar Ahmet Hakan’ın tanık olarak ifade verdiği ortaya çıktı. Hakan, ifadesinde Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zeİki derneği kurduran Karakeriya Karaman’ın kendine göre bir man’dır: Bana göre Türkiye Deniz davaya hizmet ettiğini belirterek, Feneri Derneği’nin kurucusu olan ve “Bu davaya hizmetin devam ede Kanal 7’de Deniz Feneri isimli progbilmesi için Deniz Feneri e.V’nin ram yapan Uğur Aslan bir dernek parasını almış olabilir” dedi. kurabilecek kapasitede değildir. Uğur Ahmet Hakan, görevden alınan Aslan’a bu dernek kurdurulmuştur ve Deniz Feneri savcısı Nadi Türkas kurduran da bana göre Zekeriya Kalan’a 2009 yılınraman’dır. Ayrıca Alda verdiği ifadede manya’daki Deniz Feçarpıcı açıklamaneri e.V’yi ir dönem Kanal 7’de lar yaptı. Hakan, Mehmet Gürçalışan gazeteci Ahmet özetle şunları kayhan’ın kendi Hakan’ın Deniz Feneri detti: kendine kurasoruşturmasında çarpıcı Kanal 7 nasıl bilmesi ve bu ifadeler verdiği ortaya çıktı. kuruldu? 2003 dernek adına kendi Zekeriya Karaman’ın yılına kadar Kakendine para toplanal 7’de haber yabilmesi mümkün Kanal 7 için Deniz Feneri’nin spikeri olarak gödeğildir. Mehmet parasını kullanmış rev yaptım, o yıl Gürhan en azından olabileceğini söyleyen işten ayrıldım. icazet almak sureHakan’ın kanaatine göre Şüpheliler Zeketiyle bu derneği Türkiye’deki Deniz Feneri ile riya Karaman, kurmuş olabilir. Bu Almanya’daki Deniz Feneri Mustafa Çelik, icazeti de yine benİsmail Karahan, ce Zekeriye Karaarasında da bağlantı var. Zahid Akman, man’dan almıştır. Harun Kapıyolİki dernek aradaş gibi isimleri burada çalışmam sında bağ var: Benim kanaatime nedeniyle tanıdım. Kanalda çalış göre hukuken bağ olmasa dahi Türmaya başladıktan sonra çevrede kiye’deki Deniz Feneri ile Almandedikodu olarak kanalın Alman ya’daki Deniz Feneri arasında bağya’dan para toplanarak kurulduğu lantı vardır. Bunu mantıken söylüsöylenirdi. Ancak bununla neyin yorum. Zira Almanya’daki derneğin kastedildiğini bilmiyorum. Mehmet kurucusu Kanal 7 çalışanı olduğu giGürhan isimli kişiyi de zaman za bi Türkiye’deki derneği kurucuları da man kanalda görürdüm. Kanal 7 çalışanıdır. Bunun sonuKaraman derneğin parasını cunda her iki derneğin de organik baalmış: Almanya’dan Deniz Feneri ğı olduğunu söylüyorum. Türkie.V. adına toplanan paranın herhan ye’deki derneğin kurucularından Kagi bir siyasi parti için kullanıldığını nal 7’de çalışanlar bu derneği kudüşünmüyorum ve tahmin etmiyo rarken Zekeriya Karaman’dan izin alrum. Bana göre Zekeriya Karaman, mışlardır. şahsi çıkarı için Deniz Feneri e.V’nin parasını almış olamaz. Bu anlamda Zekeriya Karaman bana göre dürüst ve namuslu birisidir. Ancak Karaman, Deniz Feneri e.V’nin parasını örneğin Kanal 7’de kullanmak, personelin maaşını ödemek için geçici olarak almış olabilir. B C MY B C MY B