18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ Hazar Denizi’nde savaş çıkabilir Ekonomi Servisi Hazar Denizi’ndeki sınır anlaşmazlıkları çözülemediği için Avrupa’ya gaz gönderme rekabetinin Hazar Denizi’nde silahlı bir çatışmaya yol açabileceği ileri sürüldü. AA’nın haberine göre Rus “Nezavisimaya Gazeta” dünkü sayısında, “Hazar Denizi’nde Savaş Çıkabilir” başlığıyla yayımladığı haberde özetle şunlara yer verdi: AB, Rusya’nın TransHazar Boru Hattı TCP’nin inşasında engel çıkarmamasını istiyor. Buna karşı Rusya’nın önem verdiği Güney Akım’ın inşasını engelleme tehdidinde bulunuyor. Hazar Denizi’ne kıyıdaş tüm ülkeler denizin kendi bölgeleri içindeki bölümünde petrol ve gaz üretiyorlar. Moskova, söz konusu ülkelerin Hazar Denizi’nin yasal statüsüyle ilgili çerçeve anlaşmayı imzalamadığı için Hazar Denizi’nin kıyısına boru hattı inşa edilemeyeceği konusunda ısrarlı. Moskova, ülkelerin ulusal sınırları içinde kalan bölgelere bile boru hattı inşa edemeyeceğini savunuyor. 11 Depreme dayanıklı beton ile düşük dayanımlı beton arasındaki maliyet farkı metreküp başına sadece ikiüç lira. Ortalama bir evde sağlıklı beton maliyeti yüzde 1 ile 3 arasında değişiyor. Van’da ağır hasarlı binaların büyük bölümünde C14, C6 gibi düşük dayanımlı beton kullanılmış. Kum gibi dağılan beton bile var. İki lira için bunca cana kıyılır mı? Ekonomi Servisi Türkiye Hazır Beton Birliği’nce hazırlanan Van deprem raporunda, Van ve Erciş’te incelenen bazı eski yapıların, C6 gibi çok düşük beton sınıflarına sahip oldukları ve ağır hasar gördükleri saptandı. Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güleryüz, birliğin yönetim kurulu üyeleri ve İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi Özkul ile düzenlediği basın toplantısında, birlik olarak hazırladıkları Van deprem raporunu açıklayarak, Türkiye’deki yapıların beton kalitesine ilişkin bilgi verdi. ? Güleryüz’ün verdiği bilgiye göre, son 100 yılda 150 hasarlı deprem meydana geldi. 570 bin bina yıkıldı, 97 bin yurttaş hayatını kaybetti. Hatta deprem olmaksızın kendiliğinden yıkılan binalar oldu. ? Gölcük depreminden sonra yapılan İstanbul taramalarında binaların beton sınıflarının C8C9 olduğu ortaya çıktı. ? 2004’te Konya’da Zümrüt Apartmanı yıkıldı, 93 yurttaş öldü. Bu apartmanın beton sınıfının kalitesi C10’du. 2007’de Zeytinburnu’nda Huzur Apartmanı a z, Van’d yıkıldı, 3 yurttaş yaşamını yitirdi burada da Güleryü gelmiş e beton sınıfının kalitesi C10’du. toz halin österdi. g u n ? Hazır betonda C20 ile C30 arasındabeto ki maliyet farkı metreküp başına 12 lira... Yüksek kaliteli betonun maliyeti, 200 metrekarelik lüks bir dairede yüzde 1, ortalama bir dairede 15002000 lira. ? Türkiye’de 1988’den önceki tüm yapılaşma, elle beton dökülerek yapıldı. 1988’de yılda 1.5 milyon metreküp hazır beton üreten hazır beton firmaları, şu an 80 milyon metreküp beton üretiyor. Ama bu birlik 80 milyon metreküp hazır betonun, 50 milyon metreküpünü denetleyebiliyor. ? Van’da 7, Erciş’te 3 tane hazır beton firması var, maalesef hiçbiri birliğe üye değil. ? Yapılarda kaliteli malzeme kullanılması, doğru zemin incelemesi, doğru projelendirme, doğru uygulama ve denetim şart. Binaların yapımında, santimetreka? Binalar deprem enerjisini rede 300 kilogram yük taşıyan (C30) beatabilmeli. 5 katlı bina sert tepki ton kullanılması gerekiyor. veriyor. Ya daha az olacak ya da 1015 kat. Ancak perde sistemi şart. Böylece bina depremde es4 milyon kişi tehlikede neyebilecek. ? Türkiye’de 19 milyon bina var. ? İstanbul’da marka binaların 1988’den önce inşa edilen konutların 8 milçoğu yüksek dayanıklı beton kulyonunun yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. lanıyor. Ortalama C30... Gökde? Kentsel dönüşüm acilen yapılmalı. lenlerde C50’ye kadar çıkıyor. Yılda 30 milyar dolar harcanarak 10 senelik C80 bile var. Avrupa’da beton hedefle gerçekleştirilmeli. Çünkü 24 milyon kalitesi C35’ten başlıyor. yurttaşın hayatı deprem riski altında. ? 2007’deki deprem yönet? Kentsel dönüşümde yeni bir yapılanma meliğinde C20 zorunlu kılındı. gerçekleştirirken geniş yollar, otoparkların biAma çevresel etkiler de göz naların altına alındığı, trafiğin de rahatlayaönüne alınarak bu C30’a çıkacağı çözümler üretmeliyiz. rılmalı. ? Bu maliyet İstanbul’da onda 2 imar art? Perde sistemi şart. TOtırılarak yapılabilir. Böylece hem geniş yolKİ’nin Van’daki ve diğer yerları olan, otopark ve yaşam alanlarının bir kıslerdeki yapıları perde sistemi mı yapıların altına alınan çağdaş ile yapıldığı için yıkım yabir kentleşme de sağlanmış olur. şanmıyor. ? Türkiye için depremden korunmanın en iyi yolu hazır beton. Çünkü beton milli bir malzeme. Çimento fabrikaları ve beton üreticileri tamamen yerli. Cari açığa da katkısı olan bir üretim. AB Borç Krizi Küresel Ticareti Tehdit Etmekte Amerika Birleşik Devletleri’nin 15 trilyon doları bulan ve Amerikan ulusal gelirinin yüzde 120’sine ulaşan borç stokunu çevirebilmek amacıyla oluşturulan 12 üyelik partiler üstü Süper Komite herhangi bir somut öneride uzlaşma sağlayamayarak görevi iade etti. Haftaya umutlarla başlayan küresel borsalarda hüsran ve yıkım egemen... Hafta başında bir diğer önemli demeç, IMF İcra Direktörü Christine Lagarde’den geldi. Bayan Lagarde, “Avrupa borç krizinin artık tüm küresel ekonomiyi durgunluğa sürükleyecek ve işsizliği arttırarak sosyal gerginliklere yol açacak” boyuta ulaştığı uyarısını yaptı. Lagarde’ye göre şu anda yaşananlar, “üç sene önce Lehman Biraderler’in iflasıyla sonuçlanan güvensizlik ve panik ortamını” andırmaktaydı. ??? Avrupa ekonomilerinde durgunluğun yaygınlaşması, ihracat gelirlerinin yüzde 20’sini buradan elde etmekte olan Amerikan ekonomisi için önemli bir tehdit olarak göze çarpıyor. Küresel ticaret akımlarında beklenen yavaşlamanın Japonya, Kore ve Singapur gibi Uzak Asya’nın “ihracat kaplanlarını” şimdiden etkilemiş durumda olduğu görülmekte. Ekim ayına ait dış ticaret verileri Japonya’nın ihracat gelirlerinin önceki yıla görece yüzde 3.7 azaldığını ve bunun sonucunda da Japon dış ticaret açığının 273 milyar Yen’e (yaklaşık 3.5 milyar dolara) ulaştığını gösteriyor. Bu gelişmenin “piyasaların Japon ekonomisi için öngörülen 800 milyon dolarlık dış ticaret fazlası beklentilerini” doğrulamadığını, finans sektörü çalışanlarından öğreniyoruz... Bütün bu veriler Japonya’nın zaten uzun süredir durgunluğa sürüklenmiş olan ekonomisinde umutla beklenen ihracat ivmesinin artık 2012 sonrasına taşındığını belgeliyor. Kuşkusuz, söz konusu olumsuz beklentiler sadece Amerika ve Japonya ekonomilerine özgü değil. İhracat gelirlerinin yarısına yakınını Avrupa piyasalarından elde eden Türkiye için de benzer tehditlerin söz konusu olduğu çok açık bir gerçek. Diğer yandan döviz kurlarındaki yukarı doğru hareketlenme sonucunda ithalat maliyetleri giderek tırmanmakta olan ulusal sanayinin uluslararası piyasalarda rekabet gücü giderek zayıflıyor. Nitekim Türkiye’nin geçtiğimiz hafta yayımlanan dış ticaret verileri, dış açığın (cari işlemler açığının) yıl başından bu yana geçen dokuz ayda 60.7 milyara çıktığını ve söz konusu rakamın geçen yılın eş dönemine görece yüzde 101 artış ifade ettiğini belgeliyor. Cari işlemler açığının on iki aylık birikimli düzeyinin 77.7 milyara tırmanarak Türkiye ekonomisi için çok ciddi bir kırılganlık ve istikrarsızlık unsuru olduğunu; bunun da ötesinde, böylesi bir dış açığın Türkiye’de sürmekte olan işsizlik sorununun ana yapısal nedenini oluşturduğunu ve ulusal sanayinin ve enerji üretiminin ithalata bağımlı yapısı değiştirilmedikçe bu sorunun üstesinden gelinemeyeceği gerçeğini bu satırlarda artık tekrarlamaya gerek duymuyoruz. ??? Avrupa’nın borç krizini aşabilmek için kısa dönemde önerilen çareler, merkez bankalarının “batık” hükümetlerin ve bankaların borç kâğıtlarını satın alarak piyasalara yeniden nakit para sürebilmesine dayanıyor. Ancak, bu adımın finansal varlıkların yeniden değerlendirilebilmesi için yeni “kaldıraçlar” arayışı içinde olan küresel finansal yatırımcıların spekülatif kazançlarını körüklemekten öteye geçmeyeceği, 2008 sonrası deneyimlerden biliniyor. Kapitalizmin küresel krizini aşmak için finansal spekülatif kârlarının ötesinde reel sektörlerde Şumpetergil bir “yaratıcı yıkım” gerekiyor. Ama nasıl? Enflasyon ve açık beklentisi arttı Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın kasım ayı ikinci dönem beklenti anketine göre, 2011 yıl sonu cari açık beklentisi 74 milyar 514.6 milyon dolara yükseldi. Merkez Bankası, kasım ayı ikinci dönem beklenti anketi sonuçlarını açıkladı. İlk ankette yıl sonu cari açık beklentisi 73 milyar 600 milyon dolar düzeyindeydi. Ankette, yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 9.22’ye çıktı. 1.7900 lira olan cari yıl sonu dolar kuru beklentisi de 1.8000 liraya çıktı. CARİ AÇIĞA DA İYİ GELİR 2 Denizbank için HSBC’den teklif Ekonomi Servisi İngiltere merkezli HSBC’nin, Dexia’nın Türkiye birimi Denizbank’a resmi bir teklifte bulunduğu açıklandı. HSBC’nin ne kadarlık bir teklifte bulunduğu netleşmemesine karşın teklifin 3 milyar sterlinden fazla olduğu belirtildi. Denizbank’ın önceki günkü kapanışa göre İMKB’deki piyasa değeri yaklaşık 7.95 milyar lira düzeyinde. Küresel ısınmada sorumluluğumuzu bilelim ? Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin 4.’sünü düzenlediği Küresel Isınma Kurultayı’nın açılışında konuşan İSO Başkanı Tanıl Küçük, “Türkiye kendi sorumluluğunu yerine getirirken ülke gerçekleri ile uyuşmayan taahhütlere girmemeli” dedi. Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye’nin küresel ısınma ile mücadelede sorumluluk almak zorunda olduğunu ancak bunun ülkenin gerçekleri ile örtüşecek boyutta olmasına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) 4.’sünü düzenlediği ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın da hazır bulunduğu Küresel Isınma Kurultayı’nda konuşan Küçük “Eksikleri de olsa, kazanılmış en önemli zemin Kyoto Protokolü. Ülkemiz de buna imza attı. Diğer taraftan, çevre, AB ile müzakere sürecinde de en zorlayıcı başlıklardan biri. Bizim altını çizdiğimiz husus, her iki süreçte de ülkemizin gerçekleri ile örtüşmeyen taahhütlere girilmemesi konusunda dikkatli olunması ve mümkün olduğunca çok finansal destek alınabilmesidir” dedi. Bakan Bayraktar da hava kalitesi ölçüm ve izleme istasyonu sayısının iki katına çıkarılacağını ve 2023’te hava kalitesinin AB standartlarında olacağını kaydetti. Tesco Grup Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Direktörü Helen Fleming ise kendi mağazaları özelinde karbon salımını yarıya indirecek bir program uyguladıklarını belirterek şunları söyledi: “Karbon salımımızı olabildiğince azaltmak adına; mağazalarımızın 2020 yılına, dağıtım zincirimizin de 2012 yılına kadar karbon salımını yarıya indirmesi için tüm birimlerimizle çalışıyoruz. 2050 yılına kadar sıfır karbon üreten bir şirket olmayı hedefledik.” Konuşmasında karbon salımı ile ilgili örnekler veren Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar da, Paris belediyesinin, elektrikli yerine içten yanmalı motorlu araç sahibi olanların, aracın 7 yıllık ömrü boyunca, şehir yönetimine 8 bin 500 Avro temizleme maliyeti yarattığını hesapladığını, bu miktarın, daha düşük teknolojili araçların kullanıldığı Türkiye’de daha yukarıda olduğunu kaydetti. Aybar’ın verdiği rakamlara göre, karbondioksit salımlarında otomobiller yüzde 13, ulaştırma sektörü yüzde 16’lık paya sahip. T.C. HAVZA/SAMSUN İCRA DAİRESİ TAŞINMAZ AÇIK ARTTIRMA İLANI 2009/21 TLMT. Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi, Kıymeti, Adedi Evsafı: 1 Nolu Taşınmaz TAPU KAYDI: Samsun İli Havza İlçesi Yukarısusuz Köyü 137 parselde kayıtlı 2067,00m2 miktarlı tarla vasıflı taşınmazdır. TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU: Taşınmaz üzerinde kuru tarım yapılan taban arazi niteliğinde düze yakın, toprak yapısı killikumlu olan tarım arazisidir. Takdir Olunan Kıymeti: 3.995,50 TL 2 Nolu Taşınmaz TAPU KAYDI: Samsun İli Havza İlçesi Yukarısusuz Köyü 184 parselde kayıtlı 10850,00m2 miktarlı tarla vasıflı taşınmazdır. TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU: Taşınmaz üzerinde kuru tarım yapılan taban arazi niteliğinde ancak yaklaşık %15 eğimli bir fiziki yapıda, toprak yapısı killikumlu olan tarla vasfında bir kültür arazisidir Takdir Olunan Kıymeti: 20.973,05 TL 1. Satış Günü: 27/01/2012 Cuma 1 Nolu Taşınmaz 10.0010.10 2 Nolu Taşınmaz 10.2010.30 saatleri arasında 2. Satış Günü: 06/02/2012 Pazartesi aynı saatlerde Yukarıda özellikleri yazılı taşınmazlar bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Satış Şartları: 1Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte Havza İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi ihale bedelinden ödenecek olup; ihale pulu, 1/2 tapu harcı, masrafları, teslim masrafları ve %18 KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan türn alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/21 Tal. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüzü başvurmaları ilan olunur. 27/10/2011 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 72097) Güneye ticaret zorda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye’de Güriş Grubu’na ait çimento fabrikasının 15 Ocak 2011’de yapılan açılışında “Suriye ile ilişkileri üst düzeyde de geliştirip 51 mutabakat zaptı imzaladık ve dünya rekoru kırdık” diye övünen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, dün hükümetin ABD güdümünde Suriye’ye çıkışı sonrası, Suriye’ye gidişin veya Suriye üzerinden transit ticaretin Türkiye’nin tek yolu olmadığını belirterek “Biz, alternatif planlarımızı hazırlamış durumdayız. Elimiz kolumuz bağlı oturmadığımızı özellikle ifade etmek istiyorum” dedi. Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı’nda düzenlenen Dünya Ticaret Örgütü Müzakereler Koordinasyon Kurulu’nun 7. toplantısına başkanlık yaptı. Bir gazetecinin Suriye İzleme Masası ile ilgili yönelttiği bir soruya Çağlayan, Suriye gümrüklerinde kendisine intikal eden hiçbir problem olmadığını söyledi. Türk firmalarına ya da Türklere karşı herhangi bir durumun söz konusu olmadığını da belirten Çağlayan, “Ümit ediyoruz ki Suriye, Libya’yı ve diğer ülkelerde yapılanları kendisine iyi bir ders olarak alır” ifadelerini kullandı. BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 11818 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT DURSUN ÇEVİK 21.11.2011 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 22.11.2011 Salı günü kaldırılan meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. Nüfus cüzdanımı ve pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. İRFAN ÖKTEM MAHMUT ORAL Çağlayan, “Irak devletinin de ilgili kuruluşunda yaptığı tavır tarafımızdan hoş karşılanmamıştır. Bu bir misilleme şeklinde düşünülürse bu konuda zararlı çıkan Irak olacak” dedi. C MY B C MY B İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Irak’a da ultimatom
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle