24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 KASIM 2011 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Böyle Bayram Olur mu? Bayramdı. Geçti gitti. Bu nasıl bayram? Cumhuriyetimizin 88. yılı kutlanmadan! Kurban Bayramı bin bir üzüntü içinde... Elli amiral, yüze yakın general, albay, yüzbaşı, teğmen, er, bir o kadar da gazeteci, yazar, aydın, bilim adamı hapishane hücrelerinde, koğuşlarında yatarken... Böyle bir bayram yaşadınız mı hiç? “Onlar” yaşıyorlarmış; onlar, yukarda adı geçenleri iki, üç, dört yıldır Silivri’lerde, Hasdal’larda daha nerelere “konuk” edenler... Duyarlılıktan yoksun insanlara ne ad verilir? İçi sızlamayan, vicdan sahibi olmayan, hele hele kendi ulusunun yetişmiş değerlerine önem vermeyen, ilk fırsatta böylelerinin kökünü kazımak isteyen!.. İki seçim mi kazanmışlar? Bir on yıl daha işbaşında kalmak niyetindeymişler!.. Yetmezmiş gibi, Türk’ü, Türklüğü de anayasadan çıkarmak, giderek Osmanlı’yı yeniden kurmak, belki de padişahlığa benzer bir yönetimi, ardından da halifeliği yeniden oluşturmak!.. Bu kişilerin kafalarında daha neler var? Erbakan da, Fethullah da “Yavaş yavaş ilerleyin, acele etmeden, önemli yerleri tek tek ele geçirin” öğüdünü boşuna vermedi... Bizler güldük geçtik, böyle saçmalık olur mu, dedik. Gerçekte uyuduk, uyutulduk! Birtakımımız çıkarları için, birtakımımız kafalarına uygun diye, birçoklarımız ise!.. Bunu da Aziz Nesin söyledi: “Halkımızın yüzde altmışı biraz budaladır” gibilerinden... Birazı olmaz budalalılığın!.. Daha doğrusu cahilliğin! İşte geldik son sınava... Sınava çekilenler kim? Sizler, bizler, ama onlar değil! Onlar tepelerde... Bayrammış!.. Neyin bayramı? Kimin, kimlerin bayramı? Seksen sekizinci yılda, bu seksen sekiz yılın çoğunu yaşayan, bir yazar olmak!.. Acı mı acı olan bu!.. Eşkıyayı biliyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçrdaroğlu AKP’li TBMM İdare Amiri Salim Uslu’nun partisinin Tunceli Milletvekili Kamer Genç’i, Meclis kürsüsünden zor kullanarak indirmesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün “Eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli olmaz” sözlerini anımsatarak “Biz artık eşkıyanın ne yapacağını çok iyi biliyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, AKP’nin zorbalığın, hukuksuzluğun, yolsuzluğun, saygısızlığın, inkârcılığın ve sorumsuzluğun adresi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şu görüşleri dile getirdi: “Dilinden milli irade CHP lideri Kılıçdaroğlu, Genç’e yönelik AKP zorbalığına sert tepki gösterdi: Postal ve Ben... Ayakları çok büyük olduğu için mahallenin çocukları ona “Postal” adını takmışlardı... Siyahbeyaz tüyleri, çenesinden uzun kulakları vardı... Kucağıma alıp eve getirdiğim günü hatırlıyorum; ağlayıp annesini aramış, sonra kucağımda uyuyakalmıştı... O uyurken söz vermiştim; yaşadığımız sürece onu asla terk etmemeye, bir lokma bile kalsa yiyeceğimizi paylaşmaya... Öyle de oldu; o benim dostum... ? Onsuz bir yere gitmek istemiyorum. Zaten seyahatlere genelde birlikte çıkıyoruz. Yol boyu kafası benim sağ omzumda yolu gözetliyor, ki kaza maza olmasın... Uğraklarda bize alıştılar, bana çay, ona süt getiriyorlar... Evde olmadığım zamanlar, girişi görebileceği bir yere oturuyor, kulaklarını yere serip gözlerini asla ayırmadan aralıksız kapıya bakıyor... Geciktiğim zamanlar bulabildiği ayakkabılarımı ya da bir giysimi alıp üzerine yatıyor... Daha da gecikirsem, o her neyse yarısını yiyor... Bu özlemdir... ? Ben de onu özlüyorum... En kuralcı protokol yemeklerinde, kimseye belli etmeden cebime koyduğum, diyelim ki bir parça kurabiye, onun içindir... Kimi geceler masal anlatıyorum ona... “Köpek masal anlar mı?” demeyin... Üstelik sessiz anlatıyorum... Pako’yu, Gorbi’yi, Rok’u... Andree ile onları alıp kırlarda gezdiğimiz baharları... Geçen güzel yıllarımızı... Onları özlediğimizi ve asla unutmadığımızı... ? Ve sıra onun masal anlatmasına geliyor... “Köpek de sana mı masal anlatıyor?” demeyin... Başını kaldırıp havayı kokladığında, peşinden bahçeye çıkıp ağlamakla havlamak arasında küçük küçük bağırdığında, annesini, kardeşlerini özlediğini biliyorum... Bu da onun masalı... ? Ve o uzun gecelerde... Sabahlara karşı kan ter içinde uyandığımda... Yaralı bereli düşünceler yakama yapıştığında... Karanlığa bürünmüş duygular canımı yaktığında... Burnumu çeke çeke salona geçip bir koltuğa yumulduğumda... Sokulabildiği kadar sokulup, başını göğsüme yaslıyor... ? Yanınızda hep bir dost mu istersiniz? O benim dostum... AKP’li Uslu: Bizi vandalca yıpratıyorlar TBMM Genel Kurulu’nda CHP’li Kamer Genç’i kürsüdeyken itekleyerek yere düşüren AKP’li İdare Amiri Salim Uslu, konuyla ilgili bir yazılı açıklama yaptı. Uslu, kendisine yönelik eleştirileri “vandalca” diye nitelendirerek, “Meclis’te eşkıya arayanlar aynaya baksın. Benim geçmişimi, mizacımı, sendikal mücadelemi ve demokrasi duyarlılığımı bilenler, demokratik terbiye ve olgunluk konusunda ne kadar ilkeli olduğumu da bilirler” dedi. yi düşürmeyen, millet egemenliğinden bahseden bu hükümet döneminde, seçip Meclis’e gönderdiği milletvekilimiz Kamer Genç, TBMM kürsüsünde zorbalıkla karşılaşmış, itilmiş ve tartaklanmıştır. Deniz Feneri yolsuzluğunu hatırlatarak AKP’lilerin tepkisini çeken milletvekilimiz Genç’e yönelik zorbalık TBMM Başkanlık kürsüsünden başlamış, idare amiri kimliğindeki bir zorba tarafından icra edilmiş ve kürsüden özür dilemek bir yana, AKP Grubu tarafından da bu zorbalık aklanmıştır. Bir yandan ege menlik kayıtsız şartsız milletindir diyeceksiniz, milli irade diyeceksiniz, öte yandan Meclis kürsüsünde konuşan milletin temsilcisi vekiline zorbalık yapacaksınız, namus sözü olarak altına imza attığınız mutabakat metnini unutacak ve milli iradenin temsilcisi vekillerin cezaevinde tutacaksınız.” Kılıçdaroğlu, AKP’nin yolsuzlukla mücadeleden bahsederken, yolsuzluk şüphesi altındaki bir Bakanı Başbakan Yardımcısı yaptığını, rüşvet defeternin de “kâğıt parçası” diye nitelendirildiğine dikkat çekti. Aziz Kocaoğlu, belediyeye baskılar konusunda iktidarı göreve çağırdı ‘Bu işkence bitsin’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyedeki denetimlerin “taciz” boyutuna ulaştığını bildirerek “Şartlanıyorlar ve öyle geliyorlar. İçerde kimsenin yatmasını gerektiren bir olay yok. Yasalar İzmir’de farklı uygulanıyor. Varsa suçumuz, başta benim kellemi alsınlar. Yoksa işkence bitsin” dedi. Kocaoğlu, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen müfettişlerin genel müdürleri, daire başkanlarını, şirket elemanlarını adeta “taciz” ettiğini söyledi. Kendisinin son beş yılda nerelere hangi görevle gittiğini, eşinin neden arabayla gönderildiğinin sorgulandığını anlatan Kocaoğlu, “Ben bu kentin seçilmiş bir numaralı protokolüyüm. Ben koruma bile istedim, devlet verdi. Eşime de ‘Bu arabayı kullanacak’ dediler. Bu taciz değil mi yahu? Biz nereye gideceğimizi ve hangi ortamda kendi cebimizden, hangisinde devletin kasasından harcayacağımızı çok iyi biliriz. Bu sorulur mu? Yeni yetişen vergi denetçileri soruyor bunları, belki de stajyer daha” diye konuştu. Belediye bürokratlarının çete elemanı olma suçlamasıyla 6 aydır cezavinde yattığını, bu suçlamanın da iki kişinin telefon kayıtlarına dayandırılarak yapıldığını anımsatan Kocaoğlu, “Ancak o iki kişi serbest! O iki kişi nerede, neden salındı? Neden 6 aydır yatıyor arkadaşlarımız? İçerde kimsenin yatmasını gerektiren bir olay yok İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde. Gasp, rüşvet, yolsuzluk yok. Sizin aradığınız şey yok, sizin bildiğiniz şey yok” dedi. EĞİTİMSEN’DEN AÇIKLAMA ‘Muhalifler tehdit altında’ İstanbul Haber Servisi EğitimSen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosun, 17 Ekim’de gözaltına alınarak tutuklanan EğitimSen üyesi ve eski Tunceli EğitimSen Şube Başkanı Mehmet Ali Aslan’ın serbest bırakılması çağrısı yaptı. Aslan’ın Şişli Maçka Akif Tuncel Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde matematik öğretmeni olduğunu anlatan Tosun, “Şu anda 32 KESK üyesi de tutukludur. Üyelerimize yönelik tutuklamalar hak ve özgürlüğe, örgütlülüğe saldırıdır. Keyfi tutuklamalara son verilmelidir” dedi. Tosun, Aslan’ın sendikacı olduğunu ve yapılan meşru birçok eyleme katıldığını anımsattı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Urla’da yapımı süren içme suyu şebeke iletim hattı ve kanalizasyon yatırımlarıyla ilgili düzenlenen törende konuştu. BAKANLIK’TAN BALBAY’A İLİŞKİN ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMA ‘Özkan’ı istedi, vermedik’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat’tan bu yana tek kişilik hücrede kalan yazarımız, CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın yanına Cumhuriyet’e bomba atılması olayından yargılanan Muzaffer Tekin’in verilmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı, konuyla ilgili “Balbay’a Muzaffer Tekin’in de arasında bulunduğu 52 kişiyi önerdik, kasıt yok” dedi. Ancak Bakanlık, Balbay’ın “Yanında güvenle kalacağım tek kişi Tuncay Özkan’dır” talebinde bulunduğunu, buna karşın “tek kişilik odada kalmasına karar verildiğini” belirterek çelişkiye düştü. Bakanlık açıklamasında şunlar kaydedildi: “Balbay’a, kendisi ile birlikte işlemleri yapılan 52 tutuklunun isimleri okunmuş, kalmak istediği tutuklunun olup olmadığı sorulmuştur. Balbay dilekçesinde, ‘Yanında güvenle kalacağım tek kişi Tuncay Özkan’dır, başka kimseyi tanımıyorum’ demiş, söz konusu talep Kurum İdare Gözlem Kurulu’nda değerlendirilmeye alınmış ve kurul kararınca, güvenlik gerekçesiyle tek kişilik odada kalmasına karar verilmiştir.” Kazan Vadisi’nde öldürülen PKK’li teröristlerden ikisi Diyarbakır’da toprağa verildi. ‘Meşru eylemler suç oldu’ Aslan gibi çok sayıda sendikacının basın açıklamalarına, eylemlere hatta konserlere katıldığı için gözaltına alındığını, tutuklandığını ifade eden Tosun, “HES’lere ve zamlara karşı çıkanlar, gazeteciler, yazarlar, öğrenciler, Kürt sorununda barışçıl çözüm isteyenler, kısacası muhalif kesim ve insanca yaşamak isteyen herkes AKP’nin tehditi altındadır. Gözaltı ve tutuklamalar toplumu, toplumsal muhalefeti sindirme ve hizaya getirmenin aracı olarak kullanılmaktadır” diye konuştu. Aslan ve 32 KESK üyesinin eğitim ve sağlığın piyasalaşmasına karşı çıktıkları, güvenli yaşam, insanca ücret ve bağımsız bir Türkiye istedikleri için tutuklandıklarını belirten Tosun, söz konusu kişiler serbest bırakılana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı. EğitimSen İstanbul 3 No’lu Şube Örgütlenme Sekreteri Nursel Tanrıverdi ise, söz konusu tutuklama ve gözaltıların “örgütlenmeye ve temel haklara saldırı” olduğunu belirtti. ‘Yasa İzmir’e farklı uygulanıyor’ Kocaoğlu, yasaların İzmir’de farklı uygulandığını da vurgulayarak şunları söyledi: “Öyle yasalar var ki, yürürlükte ama fiilen uygulanmıyor. İzmir’de o yasalar uygulanmaya başlandı. Bu sadece İzmir ilçe belediyeleri için geçerli. Bu kadar çifte standart olmaz. Verilemeyecek hesabımız yok. Bugüne kadar sustum, adalet tecelli eder diye. 6 aydır iddianamemiz hazırlanmadı. Ben buradan hükümet yetkililerini ve Adalet Bakanı’nı göreve davet ediyorum. Varsa suçumuz, benim kellemi alsınlar. Yoksa işkence bitsin.” HABERAL DAVASI et Bürosu) ANKARA (Cumhuriy CHP Milletlu uk tut Dışişleri Bakanlığı, tarafından Avvekili Mehmet Haberal hkemesi’ne Ma rı rupa İnsan Hakla çerçevesinde ru şvu ba ılan (AİHM) yap larda “sahte ma un AİHM’ye iletilen sav ileri sürdü. ” ını dığ ma nıl lla evrak ku Diyarbakır’da olaylı cenaze MAHMUT ORAL C UM O K İ S TA NB U L Ç AĞ R I SI 3 ARALIK 2011 SAAT 19.30’da CUMHURİYET OKURLARI 2011 KIŞ BULUŞMASINDA Dink delilleri silinecek TİB’in ‘özel hayatın gizliliği’ gerekçesiyle vermediği Dink cinayetine ilişkin karanlık noktaların olduğu telefon kayıtları 19 Ocak’ta ortadan kaldırılacak İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetindeki karanlık ilişkilerin ortaya çıkarılması açısından büyük önem taşıyan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) talep edilen ve “özel hayatını gizliliği” gerekçesi ile verilmeyen telefon kayıtlarının silinmesine sayılı günler kaldı. TİB kayıtları en fazla 5 yıl saklıyor ve bu süre Dink’in katledildiği 19 Ocak 2012’de dolacak. Bu süre dolmadan yasal bir düzenleme yapılması için milletvekillerine çağrı yapmak amacıyla “Adalet için Süre Tükeniyor” imza kampanyası başlatıldı. “www.adaleticinsuretukeniyor.com” adresinde süren imza kampanyasının çağrı metninde, Dink’i vuran tetikçinin arkasındaki karanlık odakların hâlâ ortaya çıkartılmadığına dikkat çekildi. “Hrant’ın ölüm emrini verenler, bu hain pusuyu planlayanlar hâlâ mahkeme yüzü görmedi” denilen metinde 5 yıla yakın süredir devleti oluşturan yasama, yürütme ve yargı üyeleri bu davayı “sözde” sahiplenirken gerçekte hiçbir çaba gösterilmediği vurgulandı. kartılmasını sağlayacak TİB’in elindeki telefon kayıtlarının özel hayatın gizliliğini ihlal edeceği gerekçesiyle mahkemeye sunulmamasına tepki gösterildi. Metinde “Bir cinayet planını ‘özel hayat’ maskesi ile gizlemek, bu ülkede yaşayan herkesin boynuna vebal yüklüyor. Biz imzası bulunanlar biliyoruz ki bu sorunu çözmek sizin elinizde! Yapacağınız bir yasal düzenleme bir daha kanlı ellerin bu ülke üzerinde oyunlar oynamasına engel olabilir! Hrant Dink davası Türkiye’nin vicdan ve insanlık ile imtihanıdır. Unutmayın ki bu kayıtlar silinirse, bu kara leke bu ülkenin alnından silinmeyecektir. Zaman adaletin aleyhine işliyor...” denildi. “CUMOK’un 16. Yaşgününde Kararlı Mücadele Çizgisi” konulu yemekli toplantıda söz, saydam, şiir, müzik eşliğinde onur konuklarımızla buluşuyor, hep birlikte kutluyoruz. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Tarih: 3 Aralık 2011 Cumartesi Saat: 19.30 Yer: Aden Oteli Vapur İskelesi Karşısı Kadıköy İletişim: 0536 739 02 29 0555 967 24 97 0535 412 68 68 LÜTFEN YER AYIRTINIZ w ww. cu m ok is ta nb u l.o rg ‘Cinayet planı özel hayat...’ ‘Türkiye için ibret vesikası’ Savcının devlet içindeki çetelerin bu cinayette parmakları bulunduğunu ama bunu ispatlayamadığını söylemesi bir itiraf olarak nitelendi ve “Bu itiraf Türkiye adaletinin aczini göstermesi açısından bir ibret vesikasıdır. Bu davayı çözmek ve Türkiye adaletine, adaletin hak ettiği onuru vermek için zaman gittikçe daralıyor” denildi. Metinde devlet içindeki çetelerin ortaya çı DİYARBAKIR Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Kazan Vadisi mevkisinde geçen ay öldürülen 36 PKK’liden 2’sinin Diyarbakır’daki cenaze töreninde olaylar çıktı. Diyarbakır savaş alanına döndü. Polis gözaltına alınanları AKP binasına götürünce infial yaşandı. Aralarında BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, BDP’li vekiller Emine Ayna ve Ayla Akat Ata ile BDP’li belediye başkanlarının da bulunduğu kalabalık, cenazelerin getirilmesi beklenen Bayramoğlu Camisii önünde toplandı. Topluluk “Yaşasın Başkan Apo”, “intikam” sloganları atarak PKK bayrakları açtı. Polis, cenazelerin morgudan çıkarılmasına izin vermedi. Kabalalıkyürüyüş yapmak isteyince polis de gruba göz yaşartıcı gaz ve basınçlı su ile müdahale etti. 5 Nisan Mahallesi’nde ise MustazafDer üyesi oldukları belirtilen 4 kişinin, topluluğun üzerine ateş açtığı ve satırla saldırdığı ileri sürüldü. Cenazelerin toprağa verilmelerinin ardından olaylar kentin değişik bölgelerine dağıldı. Göstericilere müdahale eden polis, bazı kişileri gözaltına alıp AKP Bağlar ilçe binasına götürünce kalabalıkta infial oldu. BDP’li Bismil Belediye Başkanı Cemile Eminoğlu polis barikatını aşıp ilçe binasına girince gözaltına alınanlar araçlarla götürüldü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle