28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2011 PAZAR 6 DAVUTOĞLU: HABERLER Avrupa Parlamentosu üyesi Emine Bozkurt, uzun tutukluluk sürelerinin çözümüne yönelik kimsenin adım atmadığını söyledi 4 predator İncirlik’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak’tan hareket eden 4 predatorun 22 Kasım’dan önce ABD’nin taahhütleri çerçevesinde İncirlik’e konuşlandırıldığını belirterek “Güzergâh tamamıyla bizim belirlediğimiz güzergâhtır. Herhangi bir şekilde predatorların başka bir amaçla kullanılması söz konusu değildir” dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Sırbistan’a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD tarafından terörle mücadele kapsamında Türkiye’ye kullandırılan insansız hava aracı predatorlara ilişkin soru üzerine Davutoğlu, Türkiye’nin terörle mücadele kapsamında predatorların kullanılmasının 2007 yılına kadar uzandığını hatırlattı. Terörle mücadelede çok ciddi katkılar sağlayan predatorların daha önce Irak’ta konuşlu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Bugün yeni olan unsur, ABD’nin Irak’tan çekilmesi bağlamında predatorların kullanımının devamının sağlanması yönündeki bizim talebimizdir” dedi. Davutoğlu, bu talebin daha önce Türk ve ABD’li yetkililer arasında ele alındığını belirterekABD tarafının bu konuda herhangi bir boşluk doğmayacağı hususunda gerekli garantileri verdiğini kaydetti. Herkes şikâyetçi ama... UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA Ankara’da temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi üyeleri, Türkiye’de ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve uzun tutukluluk süreleri konusunda kaygı duyduklarını belirtti. Hafta içinde Adalet Bakanı, HSYK yöneticileri, siyasi parti yetkilileri ve sivil toplum yöneticileriyle görüşen heyetin temaslarının ardından Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Hollandalı parlamenter Emine Bozkurt, “Görüşmelerimizde ağırlıklı olarak üç mesele üzerinde durduk. Birincisi basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması ki bu meseleyi çok yakından izliyoruz. Hatta özel bir grubumuz da var bu mesele ile yakından ilgilenen. İkincisi uzun tutukluluk süreleri. Ve son olarak Terörle Mücadele ve Türk Ceza yasaları. Türk makamlarıyla görüşmelerimizde bize en ilginç gelen unsur şu oldu: Yetkililerin çoğu bizimle aynı düşüncede. Onlar da tutukluluk sürelerini uzun buluyor. Hapiste çok fazla insan olduğunu düşünüyor. Ama gereğini yapmıyorlar. ‘Nasıl çözülecek’ sorusuna yanıtları yok. Bu konuda Avrupa net bir çözüm bekliyor. Ancak görüşmelerde somut adım ye Avrupa Parlemantosu üyesi Bozkurt sorularımızı yanıtladı. rine sıklıkla ‘yeni anayasa’ sürecinden bahsedildi” diye konuştu. Heyetin temasları sırasında basın ve ifade özgürlüğü görüşülürken tutuklu gazetecilerden Ahmet Şık’ın basılmamış kitabının neden imha edildiğini de yetkililere sorduklarını belirten Bozkurt, “Maalesef bize tatmin edici yanıtlar veremiyorlar. Sadece yargının bağımsız olduğunu ve yargıya müdahale etmelerinin mümkün olmadığına dikkat çekiyorlar” dedi. AB’nin Türkiye’ye yönelik tutumunun da soruların çözümüne yardımcı olmadığını belirten Bozkurt, “Türkiye’den özellikle yargı, temel haklar ve özgürlükler alanında birçok talepte bulunuyoruz ama bunlarla ilgili olan bir müzakere faslının açılmasını sağlayabilmiş değiliz. Hatta ‘adalet’ faslıyla ilgili tarama raporu bile Türk tarafına ulaştırılmış değil. Komisyonun da bu konuda tutumunu değiştirmesi lazım” dedi. trasbourg’a heyet gönderdik’ Heyette yer alan ancak isminin açıklanmasını istemeyen bir başka Avrupalı yetkili de Cumhuriyet’e, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yaptıkları görüşme hakkında bilgi vererek Ergin’in “ifade özgürlüğünün önündeki engellerin analiz edilmesi ve kaldırılması için bir çalışma yürüttükleri” bilgisini verdiğini söyledi. Ergin’in, AİHM’in Türkiye’de ifade özgürlüğünün kı ‘S sıtlanmasına ilişkin kararlarını incelemek ve kanunlarda gerekli değişklikleri belirlemek için bir grup hâkimi Strasbourg’a, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderdiği bilgisini heyet ile paylaştığı bildirildi. AP heyetinin görüşmelerinde Fethullah Gülen cemaatinin polis teşkilatı içindeki yapılanmasına ilişkin de sorular yönelttiği belirtildi. Özellikle Ahmet Şık’ın tutuklanması ile ilgili konuşmalar sırasında gündeme gelen bu soruya “Bu insanlar aldıkları iyi eğitim sayesinde başarılı oluyorlar. Cemaat üyesi oldukları için değil, liyakatlarıyla belli noktalara geliyorlar” şeklinde yanıtlar verildiği öğrenildi. Emine Bozkurt da konunun gündeme geldiğini teyit ederek “Çok ayrıntılı olmasa da o konuyu da görüştük” dedi. TÜBA’ya Saldırmanın Hafifliği Şerif Mardin üzerinden Akademi’nin tartışılması ayıptır. “Neden üyeliğe kabul etmediniz” sorusundan yola çıkarak “O halde orası bir bilim akademisi olamaz, hükümetin siyasi kararı, müdahalesi doğrudur” türünden fikirlerle Akademi’nin meşruiyetini gündeme getirmek ayıptır... Bunun tek amacı, iktidarın TÜBA’yı dağıtmasını meşru kılmaktır! Ahlaki tutum, önce, iktidarın Akademi’ye üyeler atamasının doğru olup olmadığını tartışmaktır. Bu evrensel bilimin desteklediği bir durum mudur? Ayrıca, iktidarın bütün kurum ve kuruluşları “ele geçirme”`politikası “demokrasi” gereği midir? Mardin’i burada “bilimsel başarımı” bağlamında tartışmak istemezdim. Zamanın ruhunu oluşturan ve neredeyse peygamber katına yükseltilen S. Nursi bağlamında da (Mardin’in burada katkısını önemle vurgulasak bile!) bir şey yazmayacağım. Üniversitede bu konularda bilgili bir akademisyen dostumdan rica etttim. Mardin’in bilimsel başarımını “Web of Science”dan araştırabilir misin, diye. Bu çok tanınmış veritabanı, uzman hakemlerin süzgecinden geçerek “yayımlanabilir” onayı alan ve fen, insani, sosyal bilimlerin mesleki dergilerinde yayımlanan bilimsel araştırmaları tarar ve sonuçları bildirir. ??? Veritabanına “Mardin S*” anahtar kelimelerini girdiğinizde, Şerif Mardin hakkında aşağıdaki bilgilere ulaşıyorsunuz: 1971 – 1994 tarihleri aralığında toplam 17 bilimsel araştırma makalesi.. En yeni / son yayını 1994’te yayımlanmış. Bilimsel yayınları toplam 30 atıf / referans almış; yani başka bilim insanları 30 kez Mardin’in yayınlarını kendi araştırmalarında kullanmış. Bu kriter, ne kadar evrensel değerde bilgi ürettiğiniz hakkında bilgi verir.. Mardin’in makale başına ortalama aldığı atıf sayısı 1.76. En fazla atıf alan makalesi, 1971 tarihli olanı: 14 atıf almış. Sadece beş makalesi atıf almış; diğer 12 yayınına referans veren kimse yok. hindeksi ise 3. Bu indeks toplam bilimsel yayınlardaki kalite ve başarımı ölçen başka bir kriter. Eğer yukarıdaki bilgiler doğruysa (düzeltmeye tabii ki hazırım) Mardin, bu nesnel bilimsel başarımı ile Türkiye Bilimler Akademisi’ne üye olamaz. Akademi’nin bütün üyeleri, Şerif Mardin’i katlayarak aşan bilimsel araştırma ve etki derecesine sahipler. Makale sayısı çok düşüktür; makalelerine aldığı referans sayısı çok çok düşüktür ve hindeksi dikkate bile alınmayacak düzeydedir! Mardin’in şüphesiz Türkçe yazılmış çok sayıda kitabı var. Türkiye çerçevesinde tartışılan tezleri var. Mardin’in Türkiye’deki gazete yazıları, röportajları, köşe yazarlarınca adının sık sık anılması ve görüşlerinin tartışılması, TV programlarına çıkması, Türkçe yazıları... Bunları, evrensel “bilimsel aktivite” olarak değerlendirebilecek ciddi tek bir bilim insanı olmaz. Mardin’in bilimsel yayınları değerlendirildiğinde evrensel bilime, sosyolojiye büyük katkısından bahsetmenin maddi bir delilini göremiyoruz. Durkheim’le ve başka ünlü sosyologlarla kıyaslamaya kalkışmak ise abesle iştigal etmek olur. Türkiye’de tanınmışlığı ile dünya bilimindeki yeri arasında, birbirine zıt durumlardan bahsedebiliriz!!! Ama buna rağmen, Akademi’ye üye olması “Türkiye ölçeğinde” yadırganmazdı. Ben “niye üye aldınız” demezdim, bunu bir denge konusu sayardım! ??? Taha Akyol “Bilimler Akademisi kimden yana” başlıklı yazı yayımladı! Burada “Akademi’nin bilim felsefesi”ni gündeme getiriyor. Özellikle de Türkiye’nin Marksist iktisatçısı Prof. Korkut Boratav’ın, Akademi’de konferans vermesini kalemine dolamış. Güldüm! Ona göre Akademi böyle bir sosyalist iktisatçıyı getiriyorsa, yanına bir de kapitalist iktisatçı getirmeliymiş ve onun yanında konuşturmalıymış ki, “tarafsız” olsunmuş! Kendisi televizyon programında öyle yaparmış... Akyol’un “tarafsız” programlarını biliriz! Ama mesele Akademi’de alternatif bir bilim insanının çağrılıp konuşturulmasına karşı aldığı bu ölçüsüz, bilimsel bir yanı olmayan tavrıdır! Pardon, Akademi’de farklı görüşlerin dile gelmesinden niye korkulsun? Akademi’nin üyeleri ve dinleyicileri çocuk mu ki, Boratav onların “kafasını yıkasın”. Ayrıca, bir bilim kurumuna çağırdığınız bir kimsenin karşısına farklı görüşte başka birisini çıkarmak kadar ayıp bir şey olamaz! Ne büyük terbiyesizlik olurdu! Dünyanın her yerinde akademiler, üniversiteler özellikle farklı düşünen uzmanları çağırırlar, dinlerler ve tartışırlar! Akyol, akademi ve üniversiter değerlerden ne kadar uzak! Ama iktidarın insanı, Akademi’yi yıkan siyasi operasyona destek vermek zorunda kalınca, her silahı kullanmaktan kaçınmıyor, öyle gözüküyor! rgenekon’a gözlemci gönderecekler Avrupa kamuoyunun özellikle Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmasından sonra Ergenekon, Balyoz, Odatv soruşturmalarına farklı gözle bakmakta olduğunu belirten AP kaynakları, bir grup Avrupalı parlamenterin Ergenekon duruşmalarını izlemek üzere kasım ayının üçüncü haftasında İstanbul’a geleceğini de bildirdi. E Mersin’de eylem hazırlığında 7 terörist yakalandı ? MERSİN(Cumhuriyet) Mersin’in Aydıncık ilçesinde bir ihbarı değerlendiren Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Antalya’dan Hatay’a gittiği bildirilen otomobili Aydıncık ilçesi çıkışında durdurdu. Araçta bulunan 6 kişiyi gözaltına alan polis, otomobilin arkasından gelen kamyoneti de durdurarak sürücüsünü etkisiz hale getirdi. Nakliye yapıldığı izlenimi verilen kamyonette yapılan aramada, ev eşyalarının arasında gizlenen 4 Kalaşnikof tüfek ile çok sayıda mermi ve 8 el bombası ele geçirildi. Yakalanan kişilerin eylem hazırlığında olduklarının belirlendiği bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Öteyandan Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde terör örgütü üyesi bir grup, 11 hafriyat kamyonunu benzin dökerek yaktı. Bir aileyi yok edeceklerdi ? ADANA (Cumhuriyet) Adana’da izinsiz gösteri yapan terör örgütü yandaşları bir evi molotofkokteyli atarak ateşe verdi. Evde çıkan yangında mahsur kalan anne ve 2 çocuğu polisler tarafından kurtarıldı. Merkez Seyhan ilçesi Ova Mahallesi 52. Sokak’ta, terör örgütü PKK lehine izinsiz gösteri yapan bir grup, ellerindeki lastikleri yakıp sokağı trafiğe kapattı. Olaylara müdahale eden çevik kuvvet polislerine taş, havai fişek ve el yapımı bombalarla saldıran göstericiler, bu sırada iki katlı bir eve de molotofkokteyli attı. Göstericilerin attığı molotofkokteylinin camdan içeri girmesi sonucu yangın çıktı. Göstericilerin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin müdahalesiyle ara sokaklara kaçmasının ardından sokağa giren itfaiye ekipleri yanan eve müdahale ederek alevleri söndürdü. Akyaka Belediye Başkanı öldü ? Yurt Haberleri Servisi Kars’ın Akyaka İlçe Belediye Başkanı Hayrullah Bulut, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. AKP’li Belediye Başkanı Bulut, evinde kalp krizi geçirdi. Ambulansla Kars Devlet Hastanesi’ne kaldırılmak istenen Bulut, yolda yaşamını yitirdi. Belediye Başkanı Bulut 30 Nisan 2011’de 5 belediye meclis üyesiyle Demokrat Parti’den AKP’ye geçmişti. Akyaka ilçesinin eski belediye başkanı Turgut Turan da 21 Nisan 2010’da Kars’tan Akyaka ilçesine giderken geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirmişti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle