25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 KASIM 2011 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 İtalya’da halk, istifasını veren başbakanlarını ‘Palyaço’ diye bağırarak protestolarla uğurladı Berlusconi istifa etti ASLI KAYABAL Protestoların Berlusconi’yi üzdüğü belirtildi. ROMA İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, ekonomi reformları paketinin parlamentoda onaylanmasının ardından dün gece 22.00’de cumhurbaşkanlığı köşküne çıkarak İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’ya istifasını verdi. Berlusconi’nin istifası öncesinde başbakanlık konutu Palazzo Chigi ve cumhurbaşkanlığı köşkü önünde toplanan vatandaşlar İtalya başbakanını ıslıklayarak protesto etti. Bazı vatandaşların başbakana “Palyaço” diye seslendikleri dikkat çekti. Berlusconi’nin vatandaşların pro ? İtalyan parlamentosu ekenomik reform paketini onaylarken Berlusconi de istifasını Cumhurbaşkanı Napolitano’ya verdi. Halkın protestolarıyla Köşk’ten ayrılan Berlusconi üzgün olduğunu belirtirken olası yeni başbakan Monti’ye de ‘İtalya satılık değil’ diyen halkın tepkisi gecikmedi. testosundan ötürü üzüntü duyduğu ve hayal kırıklığına uğradığı belirtildi. Roma’da ise bazı vatandaşlar teknik hükümetin başına geçmesi beklenen iktisatçı, Bocconi Üniversitesi Rektörü Mario Monti’ye de tepkilerini “İtalya satılık değil” diyerek dile getirdi. Değerler İtalyası (Idv) lideri ve Temiz Eller savcısı Antonio di Pietro, Berlusconi’nin istifasını “Bugün İtalya’nın ulusal bağımsızlık günü” diye yorumladı. zveri paketi parlamentoda da onaylandı İtalyan parlamentosu dün akşam AB’nin isteği üzerine bütçe açığını azaltmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla Berlusconi hükümetince hazırlanan reform paketini 379 oyla onayladı. Berlusconi’nin istifasını sunmasının ardın Ö dan Cumhurbaşkanı Napolitano’nun İtalya’yı seçime götürecek ve onaylanan ekonomik reformları uygulayacak geçiş hükümetini kurma görevini Monti’ye vermesi bekleniyor. 19942004 arasında Avrupa Komisyonu’nda İç Piyasalar ve Vergilendirme Komiserliği yapan ve Napolitano tarafından yaşam boyu senatör ilan edilen Monti’yi muhalefetteki Demokrat Parti, Demokrat Hıristiyanlar Birligi desteklerken Berlusconi hükümetinin ortağı Kuzey Birliği ve Değerler İtalyası karşı çıkıyor. Silvio Berlusconi’nin lideri olduğu Özgürlükler Partisi ise Monti konusunda ikiye bölündü. Bir Entelektüel Olarak Atatürk (II) Atatürk bir entelektüel miydi? Atatürk üzerinde uzmanlaşan yerli ve yabancı akademisyenler, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen bir sempozyumda hafta içinde bu soruya yanıt aradı. Sempozyum öncesinde; hemen aynı isimlerle ErikJan Zürcher, Nermin Abadan Unat, Talat Halman, Andrew Mango, Halil İnalcık, François Georgeon, Fabio Grassi, Klaus Kreiser, Oktay Yenal, Zafer Toprak hazırlanan bir de kısa film gördük. Birbirinden değerli uzmanlarla hazırlanan ilginç programı kâh hüzünlenerek, kâh zenginleştiğimizi hissederek izledik. Sempozyumda söz alan konuşmacıların hemen tümü; Atatürk’ün entelektüel birikiminden söz ederken, yaşamı boyunca okuduğu 4000 kitaptan söz etti. Anıtkabir’de muhafaza edilen kitapların, önderin kütüphanesinde birer dekorasyon unsuru olarak bulunmadığını, hepsinin satır satır üzerlerine notlar alınarak okunduğunu; böyle “düşünerek” okuyan birinin haliyle doğal bir entelektüel olduğunu belirttiler… TAHRAN YAKINLARINDA PATLAMA İran’da saldırı paniği ? Devrim Muhafızları’na ait mühimmat deposundaki patlama sonucu en az 27 kişi öldü, 16 kişi yaralandı. Mühimmattan yükselen beyaz duman konusunda açıklama yapılmadı. Tahran, sabotaj iddialarını yalanladı. EKBER KARABAĞ Fukuşima’ya medya turu aponya’yı mart ayında vuran depremde zarar gören Fukuşima nükleer santralına medya mensuplarının girmesine ilk kez izin verildi. Japon ve uluslararası medya mensupları, özel koruyucu kıyafetler giyerek Çernobil’den sonraki en büyük nükleer kazanın meydana geldiği santrala girdi. Santralı ziyaret edenlere daha sonra radyasyon taraması yapıldı. Hükümet yetkilileri, deprem ve tsunamiden büyük zarar gören santraldaki durumun, ziyarete izin verilecek kadar düzeldiğini belirtiyor. (Fotoğraflar: AFP/ AP) J ‘Entelektüelliği yalnız ‘teori’ ile sınırlı değildi’ Atatürk’ün “entelektüel” boyutu üzerindeki en çarpıcı saptama, “Modernleşen Türkiye’nin Tarihi” kitabıyla tanıdığımız EricJan Zürcher’den geldi. Zürcher; öncelikle Atatürk’ün düşünce sisteminin “salt kitaplarda aranmaması gerektiğini” ifade etti… Bizdeki yaygın kanının aksine.. yalnız çok kitap okumakla entelektüel olunmayacağını da söylemiş oldu böylelikle... Atatürk’ün gerçek bir entelektüele dönüşmesinin arkasındaki en önemli dinamik Zürcher’in bakışına göre, onun Balkan kökenli olmasındaydı. Rumeli doğumlu olması hasebiyle Mustafa Kemal Atatürk; “modernleşme ve çağdaşlaşma merakını”, bu çağdaşlaşmanın en önce ulaştığı Selanik’te edinmişti. Atatürk’ün zihin haritasını biçimlendiren baş etmenin Batılılaşma bağlamında! “Selanik” olduğu fikrine, sempozyum öncesinde gösterilen filmde Andrew Mango da değindi. Elektrik, tramvay, modern binalar, limanlar… imparatorluğun en önce bu köşesine gelmişti. Atatürk bunları doğrudan orada, kendi çevresinde görmüştü. “Atatürk’ün çağdaşlığında/modernliğinde” dedi böylece EricJan Zürcher; “yaşanmış bir gerçeklik vardı. Onun birikimi sadece kitaplardan öğrenilen ‘teorik’ bir şey değildi…” Atatürk’ün okuduğu ciltlerle kitaptan hayata taşınabilir bir “sentez” çıkarabilmesini, birikiminin salt teoriyle sınırlı olmamasına bağladı Zürcher… Buna paralel olarak Zürcher’in işaret ettiği diğer önemli nokta, Atatürk’ün entelektüelliğinin sırf “bilgi toplama hazzı/akademik zevkten” ibaret olmadığı; entelektüel uğraşının odağında “günün problemlerine çözüm arama/üretme” çabası olmasıydı. Konuşmacılardan Prof. François Georgeon’un da altını çizdiği gibi; “Atatürk’ün Jön Türk kuşağının tipik bir temsilcisi” olduğunu kabul etmekle birlikte Zürcher; liderin ayırt edici nitelikleri üzerinde durdu. Ve Mustafa Kemal’in “kendi kuşağından” farklı kılan niteliklerini, “kişilik, zihniyet” itibarıyla; a) daha radikal, b) daha cesur, c) işbitirici, d) gerçekçi olmasıyla açıkladı. TAHRAN İran’ın başkenti Tahran’ın etrafındaki askeri bir üste dün öğle saatlerinde şiddetli patlama meydana geldi. Patlamanın, Devrim Muhafızları’na ait üsteki mühimmat deposunda yaşandığı belirtildi. Şiddetli patlama Tahran’da da hissedilirken üssün yer aldığı Tahran’ın yaklaşık 40 km. uzağındaki Bidganeh köyü ve etrafında bazı evlerin camlarının kırıldığı bildirildi. Patlama ile birlikte “beyaz” dumanlar havaya yükseldi. Dumanların neden beyaz olduğu hakkında resmi açıklama yapılmadı. İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini vuracağı tehditleri gündemdeyken yaşanan patlamayı bir hava saldırısı zanneden halk büyük panik içinde sokaklara döküldü. Devrim Muhafızları’ndan üst düzey bir yetkili, patlamanın, askerlerin mühimmat taşırken yaşandığı ve ilk belirlemelere göre 27 askerin öldüğü ve 16 kişinin yaralandığı bilgisini verdi. Birçok askerin de yaralandığı, bazı yaralı askerlerin durumunun çok ağır olduğu kaydedildi. Gazetecilerin bölgeye girişine izin verilmezken sadece 6 yardım görevlisine kurtarma köpekleri ile birlikte tesise giriş için izin verildi. Patlamanın, sabotaj olduğu yönünde çıkan iddiaların ardından Meclis Güvenlik Komisyonu üyesi milletvekili İsmail Kovseri, sabotaj haberlerini yalanlarken milletvekili Hüseyin Garusi, patlamada cephaneliğin büyük bir bölümünün yok olduğunu söyledi. İran’a yönelik yayın yapan BBC Farsça, patlama nedeni ile günlük programını bir saat öne aldı. İran devlet televizyonun, BBC’nin bu hareketine tepki göstererek bu kurumu yalan haberler yayarak ülkeyi güvensizleştirmeye çalışmakla suçladı. Şam’ın üyeliği askıya alındı Dış Haberler Servisi Arap Birliği dün yaptığı toplantıda, Suriye’nin üyeliğinin askıya alınmasına ve Şam yönetimine yaptırımlar getirilmesine karar verdi. Dışişleri bakanlarının örgütünün Kahire’deki merkezinde yaptığı toplantıda ayrıca Arap ülkelerine şiddete son verilmemesi durumunda Şam’daki büyükelçilerini çekme çağrısı yapıldı. Arap Birliği’nin Suriye konulu toplantısına başkanlık eden dönem başkanı Katar’ın Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Hamad bin Casım ve Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi, Suriye rejiminin, Arap Birliği’nin çalışma planını uygulamadığı için Beşşar Esad rejimiyle ilişkilerin askıya alındığını belirttiler. Suriye heyetlerinin bundan sonra hiçbir şekilde Arap Birliği’ne kabul edilmeyeceğini ve Suriye’deki sivil ölümlerin sürmesi halinde Arap Birliği’nin konuyu BM dahil tüm uluslararası örgütlere taşıyacağını vurgulayan Katarlı bakan, Arap Birliği üyesi 22 ülkenin Suriye’de gelecek dönemde bir geçiş yönetimi için bir proje oluşturulmasını sağlamak amacıyla tüm muhalif gruplara çağrı yapılması yönünde görüş bildirdiğini kaydetti. Şam yönetimi, Arap Birliği’nin Suriye’nin üyeliğini askıya alma kararını “kanun dışı ve Arap Birliği ile yapılan anlaşmaya aykırı” olarak niteledi. Suriye’nin resmi Sana ajansının bildirdiğine göre, Şam’ın Arap Birliği nezdindeki Büyükelçisi Yusuf Ahmed, “Bu karar, ortak Arap girişiminin sonu anlamına geliyor ve Arap Birliği yönetiminin Amerikalılar ve Batılılar tarafından dikte edilen bir program izlediğini ispatlıyor” dedi. Arap Birliği kararının çerçevesi tam belirli olmamakla birlikte Arap Birliği’nin Suriye’ye bu yaptırımları uygulamakta kararlı olduğu dile getirildi. Kahire’de üç gün içinde Suriye’deki tüm muhalif gruplarla Arap Birliği Suriye Komisyonu bir araya gelecek. Suriye muhalefetiyle görüşüldükten sonra toplantının kanı olduğu Birleşik Enerji sonucuna göre, Suriyeli muSistemleri Şirketi’nde döviz haliflerin temsilci olarak tagelirlerini gizlemek, vergi kanınıp tanınmaması hususunçakçılığı ve dolandırıcılık suçda bir sonuca varacağı açıklamalarıyla yeni dava açılılandı. Arap Birliği’nin aldıyor. Ukrayna Başsavcılığı, ğı karar, kuruluşun genel geçen ay da Timoşenko’nun merkez binası önünde gösteri Birleşik Enerji Sistemleri şiryapan Suriyeli muhalif grupketinin başında olduğu dölar tarafından sevinçle karşınemde şirketin Rusya Salandı. Muhalifler, Arap Birvunma Bakanlığı’na olan liği’nin aldığı kararın kendiborçlarını Ukrayna devlet leri için sevindirici olduğunu bütçesinden ödettirdiği gebelirterek sürecin daha hızlı rekçesiyle dava açmıştı. uygulanmasını istedi. ‘Dünya ölçüsünde devrim kahramanı’ “Atatürk olmasaydı neler farklı olurdu” sorusunun da izini süren Zürcher, bunları; a) Cumhuriyetin kuruluşu, b)Şeriatın kaldırılması, c) Ankara’nın başkent olması olarak sıraladı. Hollandalı tarihçi; Cumhuriyetin o dönem için radikal bir fikir olduğunu; Atatürk olmasa Cumhuriyetin hiç doğmayabileceğini belirtti. Şeriatın kaldırılmasının da Atatürk olmaksızın kolayca hayal olacağına değindi. Nihayet “geçmişten kopuş ve bir yeniden doğuş sembolü” olan Ankara’nın başkent yapılmasının gene Atatürk’süz düşünülemeyeceğini söyledi. Atatürk’ü “biricik” yapan ekseni en özlü biçimde dile getiren Halil İnalcık sempozyum öncesinde gösterilen belgeselde! “Atatürk dünya ölçüsünde bir devrimin kahramanıdır” diye konuştu: “Avrupa’da ekonomik ve siyasi emperyalizmi yıkan Atatürk oldu. Çin kapitülasyonları bizden sonra, bizden aldığı ilhamla kaldırmıştır!” TİMOŞENKO’YA YENİ DAVA DENİZ BERKTAY KİEV Ukrayna Başsavcılığı, geçen ay 7 yıl hapse çarptırılan eski Ukrayna Başbakanı Yulya Timoşenko hakkında yeni davalar açtı. Başbakan olduğu 2009’da Rusya ile imzalanan doğalgaz anlaşmasında devleti zarara uğratmak suçundan yedi yıl hapis cezasına çarptırılan Yulya Timoşenko hakkında bu kez, 1990’lı yıllarda, baş ‘Tarihin manipülasyonu yapılıyor!’ Çeşitli konuşmacılar, Atatürk düşüncesinin diğer belirleyici unsurunu “rasyonel düşünce/laisizm” ve “kadının statüsündeki kazanımlar” olarak sıraladı. Değerli akademisyen Nermin Abadan Unat için örneğin; Atatürk devrimlerinin en başlıca iki ayağı bunlardı. Unat bu büyük kazanımların yanında, bugün içinde bulunduğumuz tarihi revizyonizme de dikkat çekti. Atatürk’ün sürekli saldırı altında olmasına işaret eden Nermin Hoca; “Tarihin manipülasyonu, tek partiye giden tüm ülkelerde uygulanan bir metottur. Bunu biz çok iyi biliriz. Düne dek iyi olan şey, ertesi gün birden kötü olur… Atatürk gibi 20. yüzyıla damga vurmuş, antiemperyalizm savaşını yürütmüş, Avrupa için örnek olmuş bir insanı daha ne kadar parçalayacağız? Ben artık görmesem de ümit ederim bir yerde bunun sonu gelir” dedi. Türkiye’de bir “karşıdevrim” yaşandığına, yerli konuşmacıların hemen hepsi değindi. “Atatürk düşüncesinin” geleceğine ilişkin saptamalarda derinlerde paylaşılan kuşkunun gölgesi yazık ki hep hissedildi. Silivri’de “Duruşmaları İzleme Eylemi” • Saat: 08.00’de c’in bahçesinde olalım. • Önceden Başvuru : 0535.636 59 11 0535.270 56 84 C MY B C MY B Eylem Sürüyor! 14 Kasım’da Silivri’deyiz! ‘Dönerci cinayetleri şoke etti’ ? Haber Merkezi Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, 8 Türk ve 1 Yunanlı dönercinin öldürüldüğü cinayetleri Neonazi bir grubun işlediği yönünde güçlü delillerin bulunmasını Welt’e değerlendirdi. Şok olduğunu belirten Özdemir, polisin ve ilgili kurumların üzerine düşen görevi yeterince yerine getirmediğini de belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle