24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2011 PAZAR 4 HABERLER Kartepe deniz otobüsünü kaçıran terörist Selimpaşa açıklarında düzenlenen operasyonla ölü ele geçirildi Demirağlar ve Örümcek Ağları Sevgili, Bildiğin gibi, pazarları, hem günlük politikanın boğuntusundan kaçmaya, hem de iç karartıcı konulardan uzak durmaya çalışıyorum. Hele bir aradan sonra, “şeamet tellalı yine döndü” dedirtmemek için, güzel şeyler yazmak gerekliliğinin farkındayım. Ama kafa sarsıntımızın, yer sarsıntısının neden olduğundan çok daha fazla yıkıma yol açtığı depremlerden sonra bir şey olmamış gibi de davranılamazdı. Bayramın üçüncü gününde, her üçümüzün de gençliğinden kalma “Yekta” da, Yiğit Okur ve Atila Alpöge ile birlikte akşam yemeği yerken Yiğit Ağabeyimizin anıları dolayısıyla 1939 Erzincan depremine geldi konu. Yiğit Okur, ikinci ve hatırladığı doğumu olarak nitelediği 27 Aralık gecesini şöyle anlatıyor: “...Beni ağır ağır çekti enkazın altından, dışarı çıkardı. Sonra kucağına alıp ayağa kalktı. Çocuk başımı omzuna yasladım. Ceketi ıslaktı, tütün ve ter kokuyordu. Bu kokuyla aramdaki mesafe yetmiş yılı çoktan aştı. Ama hâlâ belleğimde. Genç bir adam olmalıydı. Ne adını bildim, ne yüzünü. Konuşmadım, konuşmadı. Tuğla, kerpiç, kırılmış tahta ve marsık yığınlarından oluşmuş moloz tepeciğini düşe kalka indik...” ??? Şöyle sürdürüyor, 27 Aralık 1939 gecesi enkazın altından yeniden doğan yazar: “...Toprak diz boyu kardan bembeyaz. Gökyüzü alabildiğine karanlık, karanlığa yansıyan, karanlığı sarmalayan yangın kızıllığı. Diz boyu karın üzerinde bütün Erzincan Ovası gecenin içinde yanıyordu. Bitip tükenmek bilmeyen çocuk ve kadın çığlıkları dolduruyordu geceyi. Gece, siyah, beyaz, kızıl.. Mahkumun omzundan bakıyorum, ne söğüt, ne kavaklar, ne bahçe duvarı... Hepsi yok olmuş. Karın üzerinde bir düzlük ve yer yer enkaz yığınları... Mahkum yere çömeldi, oturmadı, beni dizleriyle gövdesi arasına aldı. Çok genç olmalıydı. Hiç konuşmadı. Konuşmadım. Öyle durduk. Gökyüzünün siyahını koca alevler yalıyor, Erzincan yanıyordu. Bir şehrin nasıl yandığını yanarken ilk kez görüyordum. Son görüşüm de bu oldu...” O gecenin asıl kahramanı, daha sonra Bursa’da savcı iken Nâzım Hikmet’i izinle otele bırakan, 1950’den sonra DP milletvekili ve bakan olan, ilk tayin olduğu Erzincan’da, mahkumlara çağdaş bir cezaevi yaptırdığı sırada, deprem olunca, hemen şantiye barakasına koşup, onları ellerindeki aletlerle kurtarma işlerinde kullanan, sonra da hepsini af ettiren savcı İzzet Akçal’dır. Yiğit Okur, idam mahkumu olduğundan maada ne adını ne yaşını ne de doğru dürüst yüzünü bildiği, kurtarıcısını bir daha hiç görmeyecektir. Yalnız yıllar önce, bu olayı anlatan, bir röportajın yayımlanmasının ardından bir mektup alır. ??? Mektupta şunlar yazmaktadır: Babam 39 depreminde, Erzincan mahpusanesindeydi. Seni ölümden kurtaran o olmalı. Ben de Nevşehir mahpusanesindeyim. Sen de beni kurtar. Sorma Sevgili, “gerçekten o muymuş?” diye, bilmiyorum. Bu öyküyü anlatmamın nedeni de o sırada önemi olmayan, zamanla anlam kazanan başka bir şey zaten. Okur ailesi, daha sonra depremden kısa süre önce Erzincan’a kadar ulaştırılan demiryolu ile kentten ayrılacaktır... Küçük Yiğit’in, tren doğduğu kentten uzaklaşırken son gördüğü, sarı yontma taştan gar binasıdır. 1936’da yapılmış gar sekiz şiddetindeki depreme dayanmıştır. Ve şimdi bu olay bizi şaşırtmaktadır. Çünkü o binadan yıllar sonra, Van’da yapılan, inşaat teknolojisi geliştikten sonra, depreme karşı sağlamlaştırılan koca otel çökmüş, altında kalanlar ölmüştür. “O iki bina arasında ne fark var?” sorusunun yanıtı ise açıktır: Birincisi anayurdu dört baştan demirağlarla ördüğümüz “demirağlar çağı”, ikincisi de “örümcek ağları çağı” zihniyetinin ürünleridirler. Fark budur! 12 saatlik heyecan ve korku İstanbul Haber Servisi İzmitGölcük seferi sırasında Kartepe adlı deniz otobüsünü kaçıran terörist, dün sabah saatlerinde Selimpaşa açıklarında gerçekleştirilen operasyonla öldürülürken rehin tuttuğu 5’i kadın 18 yolcu, 4 mürettebat ve 2 stajyer yara almadan kurtarıldı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, teröristin 1984 Diyarbakır Kulp doğumlu Mensur Güzel olduğunu ve üzerinde “3 adet 450 gram A4 patlayıcı düzeneği” olduğunu açıkladı. Şahin “Teröristi sağ yakalama ihtimali kalmamıştı, ikna edilemedi” dedi. İzmit’ten Gölcük’e sefer yapan Kartepe deniz otobüsü, önceki akşam saat 17.40’ta hareketinden kısa süre sonra kaptan köşküne giren Mensur Güzel tarafından üzerinde bomba olduğu tehdidiyle kaçırıldı. Kaptan Cumhur Tunçel’i rehin alan teröristin geminin kontrolünü ele almasının ardından güvenlik güçleri alarma geçti. Kaçırılan deniz otobüsünün gidebileceği güzergâh üzerinde sahilde önlem alınırken Yalova ve Kocaeli’den güvenlik güçleri zodyak botlarla denize açıldılar. Sahil Güvenlik Komutanlığı, rotasını sürekli değiştiren deniz otobüsünü botlarla takibe aldı. Kartepe Deniz Otobüsü’nün Abdullah Öcalan’ın hükümlü olarak bulunduğu İmralı’ya gitme ihtimaline karşı adada da geniş güvenlik önlemleri alındı. Deniz otobüsünün kaçırılma haberinin ardından, yolcu ve mürettebat yakınları Gölcük ve İzmit’teki iskelelere gelerek beklemeye başladı. Yüzerek güverteye çıktılar Operasyon kararı üzerine etmeye çalıştı. Van’ın Erciş mürettebatın geminin arkasında Gece boyunca ilçesinde debulunan kapakları açtığı, denizsessiz bekleniz otobüsüden yüzerek gemiye ulaşan SAT yiş sürdü, hernün kaçırılkomandolarının buradan gemiye hangi bir haması ve opeçıktıkları öğrenildi. Edinilen bilgireketlilik yarasyonla illere göre kaptan köşküne giden şanmadı. Gügili bilgi verSAT komandoları üzerinde venlik birimledi. Şahin, tebomba düzeneği olan terinin ortak çalışröristin başka şaröriste ateş ettiler. masıyla dün sabah hıslara ait çeşitli saat 05.35’te operasyokimlikler kullandığınun gerçekleştirilmesi için nı belirterek “Terör örgükarar verildi. Eylemcinin yorgun tünün gençlik yapılanmasında luk eşiği de dikkate alınarak ope Kocaeli gençlik sorumlusu olarak rasyon için düğmeye basıldı. Sa çalıştığı tespit edildi. Askerlikten at 05.35’te başlayan operasyon firar edip terör örgütü için çayaklaşık 10 dakikada tamamlandı lıştığı belirlendi” dedi. ve Mensur Güzel öldürülerek yolKaçırma olayının ardından deniz cu ve mürettebat kurtarıldı. otobüsünün İstanbul’un batısına İçişleri Bakanı Naim Şahin, dep yönlendirildiğini belirten Şahin rem incelemelerinde bulunduğu şu açıklamaları yaptı: “Olay bo yunca kurduğumuz irtibatla teröristin hali ve psikolojisini yakından takip ettik. Gece Deniz Kuvvetleri komutanımız ve Sayın Genelkurmay Başkanımızla görüşmelerimizi yapmak suretiyle operasyonun müşterek yapılması noktasında bir birlik sağlandı. Olayın yönetimi doğal olarak İstanbul Valiliğimizin yönetiminde gerçekleşti. Teröristin psikolojisini çok iyi takip ettik. Psikolojik ve fiziksel yorgunluğu dikkate aldık. İkna yolu çok denendi ama maalesef terörist ikna olmamakta çok direndi. Komandolarımız çoktan deniz otobüsünde yerlerini almışlardı yolcu görünümünde. İknanın da netice vermediği anlaşılınca saat 05.45 itibarıyla operasyon gerçekleşti. Teröristin üzerinde yapılan arama neticesinde 3 adet 450 gram A4 patlayıcı olduğu belirlendi.” Teröristin kandırılmış bir halk çocuğu olduğunu ifade eden Şahin, “Kandırılmış fakir bir halk çocuğu. Bir şekilde dağa çıkarılıp bu eylemi yapma teşebbüsünde bulunmaya zorlanmış. Kendisiyle sürekli ikna amacıyla telefon teması halindeydik. Konuşması düzgündü, yüksek eğitim aldığını tahmin ediyoruz. 1 Ağustos’ta ev tutmuş. Bir de ev arkadaşı varmış. Belli bir eğitimi almış ama inandırılmış, kandırılmış” diye konuştu. Operasyon saati: 05.35 Olay yerine İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile birlikte giden İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu operasyon ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Silivri açıklarında geminin demirlediği andan itibaren operasyon planları çerçevesinde güvenlik birimlerimizin ortak çalışmasıyla saat 05.35 itibarıyla operasyonun gerçekleştirilmesi için karar verilmiş ve operasyonun başlamasından kısa süre sonra gemiye çıkılarak eylemci ölü olarak ele geçirilmiştir.” Kent Kart’tan teknik takip Kocaeli Valisi Ercan Topaca, teröristin deniz otobüsüne binerken kullandığı “Kent Kart”ın ilk kez işlem gördüğünü ve bu konuda elektronik ortamda yapılan teknik takibin önemine değindi. Söz konusu kartla ilgili elde edilen bilgilerin İstanbul’daki güvenlik birimleriyle paylaşıldığını aktaran Topaca, MOBESE kameralarınca kaydedilen görüntüler hakkında da bilgiler vererek eylemi gerçekleştiren kişinin deniz otobüsüne binerken ve iskeleye girerken görüntülendiğini söyledi. Teröristin sırtında taşıdığı bir çantayla kameralar tarafından görüntülendiğini dile getiren Vali Topaca, bu görüntülerden yola çıkarak, deniz otobüsünde bulunan görevlilerin verdiği bilgilerle eşleştirme yapıldığını, bu sayede kişinin eşkalinin belirlendiğini kaydetti. Selimpaşa’da bekledi Kaçırılan deniz otobüsü Marmara Denizi’nde sahil bandında 4.5 saatlik seyirin sonunda 00.30’da Silivri’ye bağlı Selimpaşa’nın yaklaşık 1 mil açığında demirledi. Bu sırada terörist gemiye yakıt ikmali yapılmasını ve yiyecek içecek gönderilmesini talep etti. Deniz otobüsünün çevresinde Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı gemiler bekletilirken ve Deniz Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler de bölgede geniş güvenlik önlemi aldı. Sahilde polis ekipleri ile çok sayıda ambulans hazır bekletildi. Gemiyi kaçıran eylemci kaptan aracılığıyla yakıt ve yiyecek isterken İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri teröristle kaptanın telefonuyla bağlantı kurarak ikna Ortak çalışma Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen operasyon sonucunda terörist öldürülürken yolcular herhangi bir yara almadan kurtarıldı. Operasyonun ardından gemideki yolcu ve mürettebat da saat 07.00 itibarıyla deniz otobüsünden Sahil Güvenlik Komutanlığı botlarına bindirilerek sahile çıkarıldı. 18 yolcu ile 2 stajyer sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Silivri Polis Merkezi’ne götürülerek ifadeleri alındı. Yolculardan araçları olmayanlar İETT otobüsleriyle Gölcük’e gönderildi. Mensur Güzel Eylemcinin üzerindeki düzenek Operasyonun ardından dün sabah saat 09.00 sıralarında gemiye çıkan Olay Yeri İnceleme ekipleri eylemcinin üzerindeki düzeneği incelemeye aldı. Daha sonra Silivri açıklarında demir atmış vaziyette bulunan saat 10.45’te buradan hareket eden Kartepe adlı deniz otobüsü, saat 11.00 sıralarında Ambarlı Limanı’na yanaştı. Limana giden Adli Tıp Kurumu görevlilerinin ilk incelemesinin ardından Terörist Mensur Güzel’in cesedi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait cenaze nakil aracına konularak polis eşliğinde Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Kaçırıldıklarını TV’den öğrendiler Rehineler, Silivri Polis Merkez Amirliği’nde ifade verdikten sonra yaşadıklarını gazetecilere anlattı. Rehineler, kaçırıldıklarının deniz otobüsündeki televizyondan öğrendiklerini ve teröristin yüzünü hiç görmediklerini söylediler. 24 Kasım Anadolu Lisesi öğrencisi 15 yaşındaki Berkay Durdu, Gölcük’te oturduğunu, İzmit’e okula gidip geldiğini, bu nedenle deniz otobüsünde bulunduğunu belirterek çok korktuğunu söyledi. Durdu, kendisini almaya gelen babasıyla birlikte polis merkezinden ayrıldı. Van’daki arama kurtarma ekiplerinde gönüllü olarak çalışan Ceyhun Tezer (28) de İzmit’ten Gölcük’teki evine dönmek için deniz otobüsüne bindiğini, zamanında Gölcük’te olamayınca bir terslik olduğunu anladıklarını söyledi. Ne olduğunu hiç görmediklerini anlatan Tezer, yolculuğun, normalde 20 dakika sürdüğünü, ancak zamanın uzaması ve feribotun istikametinin değişmesi üzerine tüm yolcuların feribotun kaçırıldığını düşünmeye başladığını dile getirdi. Tezer yaşadıkları şöyle anlattı: “Teröristin kendisini hiç görmedik. Ama kaptan köşkünden, telefonla polisdü. Sabah saatlerinde SAT komandolarını gördük. 6 el ateş edildi. Her şey 10 dakikada bitti. Operasyon sonrası dua ettik. Operasyondan sonra da tüm yolcular kıyıya çıkarıldı.” İzmit Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden birinde işçi olarak çalışan Ceyhun Tezer’in deprem bölgesinden 1 hafta önce döndüğü belirtildi. Ceyhun Tezer’in Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş’in yeğeni olduğu kaydedildi. Kaçırılan gemide bulunanlardan Kemal Karagül ise “Eşimle birlikte işten eve dönüyorduk. Teröristi hiç görmedik. Yalnızca yukarıdaki kaptan köşkünden sesini duyduk. Terörist, deniz otobüsünün mürettebatına, bize çay gönderilmesini emrediyordu. Biz alt katta oturuyorduk, mürettebat aracılığıyla, yolcuların tamamını üst katta bulunan orta bölüme aldı. Bize bir uyarıda bulunmadı. Beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktu” diye konuştu. Bir başka yolcu Kadir Altunoğlu kaçırıldıklarını öğrendikten sonra deniz otobüsünde panik yaşandığını ifade etti. Saat saat kaçırma Kartepe deniz otobüsünün kaçırılışı ve eyleme operasyonla son verilişi 12 saat sürdü. Deniz otobüsünün kaçırılması sonrasında saat saat şu gelişmeler yaşandı: 17.45: Kartepe deniz otobüsü hareket etti. 18.30: Kocaeli Valisi Ercan Topaca’nın Kartepe’nin kaçırıldığını duyurması üzerine güvenlik güçleri alarma geçti. 00.30: Kartepe, Marmara Denizi’nde dolaştırıldıktan sonra Silivri Selimpaşa açıklarına demirledi. 05.35: Operasyon için düğmeye basıldı. 05.45: Terörist öldürüldü, Kartepe yolcu ve mürettebatı kurtarıldı. İHD: İmhacı tutum çifte standart ? İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nden yapılan açıklamada deniz otobüsünü kaçıran Mensur Güzel’in sağ ele geçirilmek yerine öldürülmesinin yaşam hakkı ihlali olduğu belirtildi. Açıklamada, 1996 yılındaki Çeçenlerin feribot kaçırma eylemine karşı devletin sakin, anlayışlı ve şiddetten uzak bir tutum takındığı anımsatılarak “PKK eylemcisine yönelik bugünkü imhacı tutum açık bir çifte standart ve ayrımcılık olarak ortaya çıkmaktadır” denildi. Güzel’in Adli Tıp Kurumu’na getirilen cenazesi yakınlarına gösterilmedi. Sadece sesini duyduk Silivri Polis Merkezi’nde ifade veren yolcular daha sonra evlerine gönderildi. (AA) le görüştüğünü duyduk. Karamürsel, Yalova ve İstanbul’dan geçtiğimizi gördük. Bu arada, deniz otobüsünde izlediğimiz televizyonlardan kaçırıldığımızı anladık. Ailemizle sık sık telefonla görüştük. Feribotun mürettebatı tarafından çay servisi yapıldı yolculara. Polis tarafından, yolcuların cep telefonlarına, terör örgütüne mensup bir teröristin vesikalık fotoğrafı gönderildi. Sabah saatlerine kadar gemideki bekleyişimiz sür Tepkiler Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, olaya ilişkin “Başarılı bir operasyon gerçekleştirildi, olay büyütülmemelidir” şeklinde açıklama yaptı. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise “Olaya imza atanlar bu ülkenin kardeşlik denizinde boğulacaktır” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle