24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, ‘Bugün iktidara muhalif olmanın bedeli Silivri Cezaevi’nde olmaktır’ dedi 5 geçirmek için çabalıyor. ??? Elbet sivillerin bu çabasını pekiştirenler, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini yapanlar, 28 Şubat postmodern darbesini hayata geçirdikten sonra, Dolmabahçe Sarayı’nda gizli görüşme yapan, şimdilerde emekli olmuş paşalar, darbe severler de vardır. Bakın, 1917 Devrimi’yle kurulan Sovyetler Birliği dağılırken, 1923 Devrimi’yle kurulan Türkiye, içeriden ve dışarıdan gelen baskılara karşı hâlâ dimdik ayakta. Bu nedenle ben yarınlara umutla bakıyorum... Eli kanlı PKK çeteleri, Türkiye’nin tümlüğünü bozmak için Van ve Erciş acısını kullandı ve kullanıyor... 1923 devriminin temelleri öyle sağlam atılmış ki, tüm bu çabalar boşa çıkıyor, yaşadığımız coğrafyanın insanları Türk’üyle, Kürt’üyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisi ve Sünnisiyle ortak bir acıyı, tasayı birlikte paylaşıyor. ??? Havada bir bulut dolaşıyor... Başta söylediğim gibi insanın insanlaşması uzun bir süreç ister. Türkiye’nin toplumsal, kültürel, sosyal, ekonomik gerçeğini göz ardı ederek gerçeğin aynasında kendimizi göremeyiz. Görebildiğimiz şudur: “1923 Devrimi’nin temelleri sağlam atılmıştır, öyle kolay kolay yıkılmaz ve Türkiye, demokrasisini geliştirecektir.” Yüzeysel Batıcılık anlayışını, “Atatürkçülük” ya da “Tanzimat kopyacılığını” demokrasi olarak kimseye yutturmayalım. Vahşi kapitalizmin emeği sömürdüğünü, bugün başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki başkaldırıyı iyi algılayalım. Egemenlik kayıtsız şartsız egemen güçlerin değil, halkındır... Emeğin örgütlü gücünündür... ??? 1923 Devrimi’nde demokrasinin altyapısı kuruldu. Ancak Mustafa Kemal genç sayılacak bir yaşta öldü. Etnik milliyetçidinci kesim bunu fırsat bildi. Demokrat Parti, tarikat şeyhlerinin, toprak ağalarının, esnafın, köylünün oylarıyla 1950’de iktidara gelip ABD’nin kucağına oturdu. Bu gerçeği bilelim! Saatlerimizi çağdaşlığa göre ayarlayalım... ‘Toplama kampı’ ALİ AÇAR O’nun İzinde... Gökte bir bulut dolaşıyordu... Kendini tutamamış, bağırmak istemiş bağıramamıştı. Gözlerini açıp kapadı. Zaman sesler içine girip görüntülere dolandı. O anda bir ağacın hışırtısını düşündü, martıların çığlığını, sonbahar güneşinin sıcaklığını, insanın insanlaşmasındaki uzun süreci. Aklına şu soru geldi o anda: “Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet Türkiyesi’nin insan toplumu için saptadığı hedef neydi?” Yanıtı çok kısaydı: “Çağdaş uygarlık düzeyine erişmek!” Aklımızın akrep ve yelkovanını uygarlığın en ileri saatine göre ayarlamak, güneşin doğudan doğup batıyı aydınlattığını kavrayabilmek. 2012 yılına giriyoruz... Bugün tüm İslam ülkelerinde Atatürk devrimlerinin tartışması ve kavgası yapılıyor. Laiklik ve şeriatçılık arasındaki hesaplaşma sürüyor. Suriye’den Tunus’a, Mısır’dan Libya’ya dek yaşamsal sorun aslında budur... ??? Laiklik olmadan demokrasinin olmayacağını anlayamayan Ortadoğu ülkeleri, ABD ve AB emperyalizminin kıskacı altında değil mi? Bugün 10 Kasım 2011... Ne yazık ki İslam toplumları dünyanın dışında ve zamanın gerisinde kalmıştır... Bu nedenle önce Irak, ardından Afganistan işgal edilmiş, 2011 baharında Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da halkın başkaldırısı başlamıştır. Bugün demokrasiye en yakın olan Türkiye’dir; bunun temelini Mustafa Kemal Atatürk atmıştır... 1923 Aydınlanma Devrimi Türkiye’de demokrasinin altyapısını oluşturmuş, tarihsel süreç Ata’nın ölümünden sonra gericifaşist iktidarlarca “tarikatların” ve “din pazarlamacılarının” eliyle geliştirilememiştir. 1920’lerde Atatürk’ün sezgisini, onun devrimlerini önemsemeyenler, günümüz Türkiyesi’nde “ileri demokrasi” masallarıyla baskıcı sivil bir rejimi yaşama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki bir grup milletvekili Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan gazetemiz yazarı ve İzmir milletvekili Mustafa Balbay ile Zonguldak milletvekili Mehmet Haberal’ı Silivri Cezaevi’nde ilk kez ziyaret etti. Kılıçdaroğlu dün sabah saatlerinde CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Ali Özgündüz, Mahmut Tanal, Mevlüt Aslanoğlu, İl ? Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan milletvekillerini ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, ‘’Demokrasi ve özgürlük kavramının gelişmediği ülkelerde, düşüncelerini özgürce söyleyen insanlardan kaygı duyanlar onları toplama kamplarında toplarlar. İktidara muhalif olmanın bedeli 21. yüzyıl Türkiyesi’nde Silivri’de toplama kampında olmaktır’’ dedi. Kılıçdaroğlu, Mehmet Haberal’ın AİHM’deki davasında mahkemeye devletin sahte belge göndermesinden şikâyetçi olduğunu söyledi. Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve partililer ile birlikte seçim otobüsüyle Silivri Cezaevi’ne geldi. Milletvekilleri ile birlikte cezaevine giren Kılıçdaroğlu, yaklaşık 2 saat boyunca Balbay ve Haberal ile görüştü. Ziyaretin ardından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Silivri Cezaevi’nin bir toplama kampına dönüştüğünü söyledi. Silivri’de bir yargılama yapılmadığını ve adalet dağıtımının söz konusu olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Burada önyargılı, siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların, sadece oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına ‘Yargılama, demokrasi’ diyorlar. Bu, ne demokrasidir ne de adalet dağıtmadır. Bunlar, ‘Biz yargılanmayalım’ demiyorlar, zaten yargılanıyorlar. Bunlar, parlamentoya gelip yeminlerini içerek, anayasanın 90. maddesinde ve diğer maddelerinde öngörülen kurallar içerisinde görevlerini yapmak istiyorlar. Ama bu görevler maalesef bazı yargıçlar tarafından engelleniyor. Onlara yargıç demeyi içime sindire PRİSİ TAKSİCİYE SİLİVRİ ES l KıCHP Genel Başkanı Kema anı lim va lıçdaroğlu, Atatürk Ha afı ile Taksiciler Kooperatifi esnheyetle i bayramlaştı. Beraberindek a sohbet afl esn ı tığ laş birlikte bayram içen Kıeden ve ikram edilen çayı an taklıçdaroğlu, taksicilere “Korsyöneltti. si işi çözüldü mü” sorusunu yana bir Bir taksicinin “Çözülmesi da söynu ko Bu r. çığ gibi büyüyo a konuleyeceğim çok şey var am nuşmako şamıyorum” biçiminde Aman... sı üzerine Kılıçdaroğlu , “ t etare ziy e i’d Bir de seni Silivr ptı. ya ri esp de lin meyelim” şek miyorum. Çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir.” Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunanların ortak paydasının iktidara muhalif olmak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “İktidara muhalif olmanın bedeli, 21. yüzyılın Türkiyesi’nde Silivri’de toplama kampında olmaktır. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Bu demokrasi ayıbını, ortadan kaldırmamız lazım. Türkiye’ye yakışmıyor. Eğer bu süreç, AB ilerleme raporlarına giriyorsa, bu süreçten Cumhurbaşkanı şikâyet ediyorsa, bu süreçten Meclis Başkanı şikâyet ediyorsa, bu süreçten iktidarın bazı bakanları şikâyet ediyorsa, o zaman sormak gerekiyor. Bu süreci bitirmek için önünüzdeki engel nedir?” dedi. İHM’ye sahte belge Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Görüşme nasıl gerçekleşti? Balbay ve Haberal ile neler konuştunuz” sorusu üzerine, iki ayrı binada, iki ayrı yönetimin izniyle görüşmenin gerçekleştiğini belirterek, Balbay ve Haberal’ın bir an önce özgürlüklerine kavuşmak ve parlamentoda görev yapmak istediğini söyledi. Balbay ve Haberal’ın parlamentoda görev yaparak, demokrasi ve özgürlüğün ne olduğunu anlatmak istediklerini ifade ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Hapishanede bir insanın morali ne kadar yerindeyse, onların morali de o kadar yerinde. Sayın Haberal, ‘Ben neden tutukluyum, şu ana kadar anlamış değilim’ diyor. Neden tutuklu olduğunu bilmiyor. Haberal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bazı sahte belgelerin gönderilmesinden de şikâyetçi. Türkiye Cumhuriyeti’ne bir mahkemeye sahte belge göndermek yakışmaz, doğru değil” diye konuştu. Emine Ülker Tarhan ise Balbay ve Haberal’ın sağlık durumunun iyi olduğu belirterek “Özgürlük ve demokrasi taleplerinin yargıçlar tarafından sivri sinek vızıltısı olarak nitelendirildiği bir ülkede ne kadar mutlu olabilirsiniz ki ” dedi. A NÖBET ÇADIRINI ZİYA RET Kemal Kılıçdaroğlu ve rindeki milletvekilleri basınberabemasının ardından cezaev açıklai kurulan Balyoz Davası’nd önünde an lu subay eşlerinin kurduğu tutukdiya Bizde Platformu” ile “Vartarafından kurulan “Nöb İP’liler et rı”nı ziyaret etti. Kılıçdaroğ Çadıbet çadırı eylemine ilişkin lu, nöİP bul İl Yöneticisi Hıdır Ho İstankka’dan bilgi aldı. Hokka nöbet çad ırın günü olduğunu bu zaman ın 61. 1899 kişinin nöbet tuttuğa kadar 50’ye yakın konser verildiğiunu ve ledi. Koramiral Kadir Sağd ni söyServer Sağdıç da milletve ıç’ın eşi rak eşlerini yalnız bırakma kili olama isteyerek “Onların sizler larını e ihtiyacı var. Ülkemizdeki Atatü re yönelik baskı ve sal rkçüleMeclis’e taşıyın” dedi. dırıları Kılıçdaroğlu da ilgileneceklerini ve yanlarında olduklarını söyledi. Tutuklu CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ı ziyaretinin ardından açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu, “İçeri girerken arama yapıldı mı” sorusuna, “Hayır. Arama yapılacak bir şey yok. Neyimizi arayacaklar zaten? Üstümüzde bir kalem var, başka bir şey yok. Gerçi kalem en büyük suç biliyorsunuz ama...” yanıtını verdi. Evca açlık grevinde Hayvansal ürünleri tüketmeyen Osman Evca’nın talepleri cezaevi yönetimi tarafından karşılanmıyor İstanbul Haber Servisi Yeryüzüne Özgürlük Derneği, hayvansal ürünler tüketemeyen Osman Evca’nın vegan yeme alışkanlığına uygun isteklerinin 4 yıldır tutuklu olduğu Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından görmezden gelinmesini protesto etti. Yeryüzüne Özgürlük Derneği üyesi bir grup dün öğle saatlerinde önce İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde, ardından Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelerek, vegan hükümlü Osman Evcan’ın hapishane koşullarının düzeltilmesi için basın açıklaması yaptı. Açıklamada, 19 yıldır tutuklu bulunan Evcan’ın 4 yıldır kaldığı Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yeteri kadar vegan yemek yiyemediğini, yazdığı dilekçelere karşın durumun düzeltilmediği belirtilerek, “Yetkililerin duyarsızlığı ve suç teşkil eden davranışlarıyla şekillenen bir yıllık bu sürecin ardından, Osman Evcan 4 Kasım’dan itibaren açlık grevine başlamıştır” denildi. KART’’TAN KAYSERİ AÇIKLAMASI: Yeni maddi bulgular var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kayseri’deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili konuşan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, ellerinde çok önemli maddi bulgular olduğunu, yargı sürecini etkileyecek delilleri bayramdan sonra Kayseri’de kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin karıştığı iddia edilen yolsuzluk skandalıyla ilgili açıklama yapan Kart, 2007’de kapanan dosyayı yaptıkları çalışmalar neticesinde 2011’de yeniden açtırdıklarını anımsatarak “Ortada öylesine kirli ilişkiler ağı var ki ne kadar müdahale ederlerse etsinler, o delilleri tümden yok edemiyorlar. Edemeyecekler de” dedi. Hiç kimseye yargısız infaz yapmadıklarını, ancak Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın meseleye müdahil olmalarının soru işaretlerini arttırdığını vurgulayan Kart, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Ben sonuna kadar kefilim’ diyordu. Cumhurbaşkanı bu olayın neresinde ki bu olaya kefil oluyor” diye sordu. Kart, amaçlarının, iktidarın koruması altına aldığı davayı götürebildikleri yere kadar götürmek olduğunu belirtti. Kart, bayramdan sonra Kayseri’ye gideceklerini ve yeni bulguları açıklayacaklarını ifade etti. Bedelli geliyor BOLU (AA) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gündemde yer alan bedelli askerlik konusunda, “Sanıyorum bayram sonrasında, yılbaşına kalmadan bu konuda bir gelişme olacak” diye konuştu. Bolu Dağı Tüneli girişindeki bir otelde ailesiyle yemek yiyen Arınç, burada soruları yanıtladı. Bedelli askerlik konusunda gelinen noktanın ne olduğu sorusu üzerine Arınç, “Çok sayıda insanın belli bir bedel mukabilinde askerliğini yapmış sayılması kanunlaşmış olacak. Bunu da umutla bekliyoruz” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle